Horizon Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Ben neden söylediğini biliyorum ve okudum. Tekrar ediyorum , mahkemeye ne seçimler. Yargıya ne seçimler. Dur şu davayı seçimden sonra görelim aman meşgul etmeyelim medyayı... Yerim ben böyle güzel mantığı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 ahaha tesadüf di mi hepsi ahaha benim yerime de iki lokma ısır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 sg-1, öncelikle bugün bizden toprak falan talep edecek bir kürdistan'a veya aponun serbest bırakılmasına karşı çıkacak tek kesim ulusalcılar değil, tek kurum da ordu değil. eminim akp içinde de mhp içinde de chp içinde de buna şiddetle karşı çıkanlar olacaktır. dahası halk sokaklara bile dökülür, bi çırpıda ülke iç savaşa sürüklenir böyle bi durumda. o yüzden bu kısmı bana gerçekdışı geliyo. ırak bugünkü haliyle dışardan yönetiliyor. ne derece bölünürse daha kolay yönetilir bilemicem, abd'nin öncelikli hedefi zaten petrol rezervleriydi ve istediğini aldı. bunun yanısıra israile bölgede "yardımcı olacak" ve iranla arasında bir tampon oluşturacak bir ırak devleti de elbette işine geldi. ergenekon davasında veli küçük adı duyulduğu andan itibaren, gerek susurluk, gerekse jitem oluşumu bütün boyutlarıyla kamuoyunda tartışılmaya başlamıştı, bunlar yeni gelişmeler falan değil. dava ilerledikçe ve tanıklar cesaret bulup konuşmaya başladıkça, yeni belgeler ve bilgiler ışığında yeni eylemler de ortaya çıkmaya başladı. özellikle dtp'nin de davayı yakından takip etmesi sonucu, bu da dava fırat'ın doğusuna doğru kaymaya başladı. kaldı ki ikinci iddianamede darbelere verilen ağırlık da ortada. güneydoğuya dediğin kadar özel bir önem verilmiş değil henüz. ha bi taraftan diyarbakır savcılığı tarafından yürütülen bir jitem davası var ve o de ergenekonla birleştirilebilir o ayrı. o bölgeyi olduğundan daha mağdur veya şirin göstermeye gerek yok, oranın nasıl geri bırakıldığı, o bölge halkının zaten yıllardır neler çektiği ortada. pkkyı silahsızlandırma ve kürt sorununu çözme üzerine bir planın devlet katında yürütüldüğü aşikar artık. bunu bilmek için emre aköz olmaya gerek yok, zaten bi süre önce "kürt sorununda iyi şeyler olacak" açıklaması da bazı tabuların yıkılacağına dair bir işaretti. TC'nin kürt sorunundaki bu "yumuşaması"nda genel konjonktürün elbette bir ağırlığı var, abdnin de elbet etkisi var, dediğim gibi ben bunları yadsımıyorum. ancak şu var ki benim gözümde ergenekon soruşturmasına ket vurmayan ve hatta kendi içinde de temizliğe giden bir TSK, eski çatışmacı ve "sorgulanmaz" kimliğine nazaran kesinlikle çok daha güvenilir ve adil gözükmekte. bu sürecin sonunda ordunun itibarının temizleneceğini düşünüyorum ve bunun da ülkenin hayrına olduğu su götürmez bir gerçek. yani ordu yargıya karışmadıkça, siyasete müdahale etmedikçe, hukuk dışı yollara sapmadıkça, içinden suçlular çıksa bile kimsenin gözüne bir bütün olarak öcü gözükmez. pkk'nın xkk'ya dönüşmemesi için yapılması gerekenler ortada, zaten hep söylüyorum; kuzey ırak yönetimiyle sıkı ilişkiler kurmak, ekonomik kalkınmayı iki taraftan da desteklemek ve kürt kimliğini anayasal güvenceye almak. ekonomik yönden de bölgede kurulacak yeni bir devletin, türkiyeye epeyce muhtaç olacağını düşünüyorum. bizim ticaretimizi sekteye uğratmak onların neden işine gelsin ki? iki devlet de birbiri için bir pazar haline gelecektir. yani burda nedense genel olarak kürt sorununu ve kuzey ırak'ı konuştuk, ama ergenekon davası-zamanlama ve yerel seçimlerle doğrudan bir bağlantı kurmakta halen zorlanıyorum doğrusu. sonuçta akp en az iki yıl daha iktidarda, yerel seçim sonuçları ne olursa olsun davayı etkilemeyecektir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cengizhan66 Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 ne ergenekonmus be bu arada gercek sananlara bi sorum olacak darbeye tesebus edenleri, aklindan gecirenleri, darbecileri yargiliyosunuzda neden darbeyi yapmis kisileri yargilamiyosunuz ? bu arada bu bu 2 ci ergenekon da cok tutcak yav buyuk hasilat yapcak. ne ergenekonmus be basbaya gerceklesen efsane neyse 3 u heycanla bekliyoruz bakalim bu sefer sira kimde Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 Siz dediğin yani biz savcı değiliz üzgünüm :( , fikir soruyorsan da evet yargılansın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cengizhan66 Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 fikir olarak yav... bi nevi hazir goz gore gore hirsizlik yapmis biri karakolda parti veriyosa diyeride belki isler actir tek sansidir diye yargilaniyosa demek bir seyler yanlis.( yada bircok sey) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Azmodai Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 cumhuriyet mitingleri icin ergenekonun organizasyon lafinin gectigi bir iddianameye kicimla gulerim affedersiniz. boyle komedi olamaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 26, 2009 said: öncelikle bugün bizden toprak falan talep edecek bir kürdistan'a veya aponun serbest bırakılmasına karşı çıkacak tek kesim ulusalcılar değil, tek kurum da ordu değil. eminim akp içinde de mhp içinde de chp içinde de buna şiddetle karşı çıkanlar olacaktır. dahası halk sokaklara bile dökülür, bi çırpıda ülke iç savaşa sürüklenir böyle bi durumda. o yüzden bu kısmı bana gerçekdışı geliyo. ırak bugünkü haliyle dışardan yönetiliyor. ne derece bölünürse daha kolay yönetilir bilemicem, abd'nin öncelikli hedefi zaten petrol rezervleriydi ve istediğini aldı. bunun yanısıra israile bölgede "yardımcı olacak" ve iranla arasında bir tampon oluşturacak bir ırak devleti de elbette işine geldi. elbette tek kesim bunlar değil, ama sesi en çok çıkacak olan bunlar. e iddianameyle bunlara olan güven kırılmaya çalışılıyor, chp-mhp adı karıştırılarak onların da bu kesime mesafe koyması hedefleniyor. Böylece olası bir kürdistana ortak tepki verilmesi güçleştiriliyor. ben zaten toprağımızdan vererek oluşturulacak bir kürdistandan bahsetmiyorum, parçalanan ırakın mevcut sınırları içerisinde kurulacak bir kürdistandan bahsediyorum. her haliyle bir tehdit oluşturacaktır, ebedi başkentleri diyarbakır türkiye sınırları içinde olduğu sürece. kaldı ki, bir de türkmenler sorunu var. abd ırak'tan bu haliyle çekilmez, çünkü iç çatışmalar sürekli olarak bir tehdit. abdnin olmadığı bir ırakta her gün yüzlerce kişi ölür, sırf sünni-şii çatışmalarında. onun için en temizi herkese kendi şehirlerini, kendi sınırlarını, kendi yönetimlerini verip dertsiz tasasız sömürmek. ben obamanın dakka bir gol bir türkiyeye gelmesini, önden de dışişleri bakanını göndermesini, ve bunların tam da ırak'ı terkedeceğini açıklamasının ardından olmasını, sadece ırak2ın ya tamamen parçalanmasına, ya da çoook gevşek bir federasyonel yapıya dönüştürülecek olmasına bağlıyorum. said: ergenekon davasında veli küçük adı duyulduğu andan itibaren, gerek susurluk, gerekse jitem oluşumu bütün boyutlarıyla kamuoyunda tartışılmaya başlamıştı, bunlar yeni gelişmeler falan değil. dava ilerledikçe ve tanıklar cesaret bulup konuşmaya başladıkça, yeni belgeler ve bilgiler ışığında yeni eylemler de ortaya çıkmaya başladı. özellikle dtp'nin de davayı yakından takip etmesi sonucu, bu da dava fırat'ın doğusuna doğru kaymaya başladı. kaldı ki ikinci iddianamede darbelere verilen ağırlık da ortada. güneydoğuya dediğin kadar özel bir önem verilmiş değil henüz. ha bi taraftan diyarbakır savcılığı tarafından yürütülen bir jitem davası var ve o de ergenekonla birleştirilebilir o ayrı. "kamuoyunda tartışılmaya başladı" diyorsun da ben sana bunlar ilk defa ortaya çıktı demedim ki, ufaktan ufaktan bahsedilen şeylerdi, ama halkın gözünün içine sokulmuyordu, "mağdur kürtler" değil "mağdur akp" çizgisinde gidiyordu ergenekon. ama ne olduysa son bikaç ayda kırca'nın intiharıyla başlayan süreçle beraber medyada bir anda darbelerden daha ağırlıklı olarak doğu konuşulmaya başlandı. bak, medyada diyorum, çünkü kamuoyu dediğin kesim 6 aydır ekonomik krizle yatıp kalkıyor sadece, kimsenin ergenekonu taktığı yoktu (ta ki seçimlerden 3 gün önce açıklanan 2. iddianameye kadar, burası işin anlamakta direndiğiniz ironik kısmı, ama bunun kürtlerle felan alakası yok, sadece bir iç siyaset oyunu). Burada esas mesele isteyenin ergenekonu istediği çizgiye çekme rahatlığı. 2. iddianamede darbeler tabi ki yer alacak, akp de buradan ekmek yiyor. Kürtler bolca yer alacak, tsk'nın uysallaştırılması, halk nezdinde güven yitirtilmesi gerekiyor. şimdi sen diyorsun ki, tsk böyle daha güvenilir. halka bu böyle yansıtılmıyor, aç biraz zaaman, sabah, star oku, muvazzafların yediği herzeler olarak yansıtılıyor. üstelik tsk'sız türkiye hayalleri üzerine yazılar yazılıyor. yani her ergenekon haberinde tsk'yı köreltme, halk nezdinde değersizleştirme çabası gırla gidiyor. Bu sayede, yukarıda da söyledim, abd'nin orta doğudaki hedeflerinde türkiye iyi bir piyon, iyi bir ara adam olacaktır. Misal, kktc'nin tanınması karşılığında abd'ye kıbrısta üs verme planımız olduğunu biliyor muydun? tanınma yalan olur, biz gene üssü veririz, kimsenin de sesi çıkmaz, çıkacak olanlar da ergenekoncu olur. algoritma bu. said: pkk'nın xkk'ya dönüşmemesi için yapılması gerekenler ortada, zaten hep söylüyorum; kuzey ırak yönetimiyle sıkı ilişkiler kurmak, ekonomik kalkınmayı iki taraftan da desteklemek ve kürt kimliğini anayasal güvenceye almak. ekonomik yönden de bölgede kurulacak yeni bir devletin, türkiyeye epeyce muhtaç olacağını düşünüyorum. bizim ticaretimizi sekteye uğratmak onların neden işine gelsin ki? iki devlet de birbiri için bir pazar haline gelecektir. ben hep bir şeyi iddia etmişimdir, eğer pkk olmasaydı türkiyede özalla gelen değişime doğu da çok rahatlıkla ayak uydururdu, kaldı ki özal da bir kürttü. ama pkk oraya yapılacak her yatırımı, her projeyi baltaladı, dolayısıyla devletin bir yanlışı varsa pkknın doğunun geri kalmasına bin yanlışı vardır. pkk ortadan kalktığında 30 yıldır geciken gelişim zaten kendiliğinden gelir. ama kurulacak bir kürdistan, türkiye kürtlerinin kendisinden üstün bir refaha sahip olmasını ister mi (üstelik de bölgenin can damarı akarsular türkiyeden akarken), hiç zannetmiyorum. devamlı ortalığı kaşıyacak, türkiye kürtlerini kışkırtacak bir xkk türkiye'nin her türlü iyileştirmesine rağmen birilerinin piyonu olarak kurulur kanaatindeyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tenekeadam Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Yeni konu açmak istemedim. Ölüm kuyularından hayvan kemiği çıkmış.Hayvan kemiği yanında yanmış bere ve giysi.Hmm. Aslına bakarsak, kafası azıcık basan bir insan, bu noktada herşeyi anlar. Ayrıca benim yıllardır savunduğum,pkklılar hayvandır teorim kanıtlanmış gözüküyor. Pardon ya onlar,kürt halkının temsilcisi,özgürlük için savaşan gerillalardı. Kaynak Kaynak2 Yeni iddianamede,ergenokoncuların kürt halkının hayvanlarını öldürerek onları geri bıraktıklarının masalını okumak istiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rerore Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 ergonekon comes twice Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Ne yazık ki Ergenekon davasının durumu şu: Absolut said: Bir döneğin itirafları ile paşalarımız lekeleniyor, bir PKK itirafçışının lafları ile (kaldı ki kendi mi öldürüp o cesetleri kuyulara attı kanıtlanamıyor) albaylarımız lekeleniyor. Bu kadar kolay olmaması lazım senelerce TC'ye canıyla hizmet vermiş insanların lekelenebilmesi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rock Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Söyleyecek yeni birşeyi olan yok mu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Tenekeadam said: Yeni konu açmak istemedim. Ölüm kuyularından hayvan kemiği çıkmış.Hayvan kemiği yanında yanmış bere ve giysi.Hmm. Aslına bakarsak, kafası azıcık basan bir insan, bu noktada herşeyi anlar. Al sana söyleyecek yeni şey. Günlerce ağlandı kuyulara asker hede hödö attı diye. İtirafçı dediğin şey içinde olduğu örgüte karşı çalışır. Onu kullanan kuruma bok atması gibi birşey yoktur. Çift taraflı çalışmasına izin vermek bariz biçimde piyes sergilemekten öte birşey değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rock Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Adli tıbbın yaptığı bir takım şeyler göz önünde bulundurulursa güvenilirliği tartışmaya açık hale gelmiştir. Ayrıca bu haber nerdeyse 2 ay öncesinin haberi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Bu akpciler iyice yüzsüzleşmeye mi başladı nedir? Beğenmedikleri sonucu veren kurumlara "güvenilebilir değil" sıfatını yapıştırıveriyorlar. Askeri yargı belgenin yazım tekniği askeri yazışma tekniğine uymuyor dedi, güvenemediler. Adli tıbbın o kadar olay çıkardıkları kemiklere hayvan kemiği demesini beğenememişler. Üst rütbeli bir komutanın fotokopi belgeye dayanarak(ki fotokopi demek geçersiz bir delil demek) içeri alınmasına alkış tutarken başka bir savcının kararı bozmasına ateş püskürdüler falan. Bütün kuralları siz koyunca daha eğlenceli oluyor galiba? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 O belge fotokopi olduğu için hükümsüzdür, belge olarak kabul edilemez dendi, imza uyuşmuyor demediler sanırsam. Yanlışsa düzeltin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rock Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 akp'li değilim ama merak ettim. Hangi kurum tamamen ve herzaman akpcilerin istediği kararları veriyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Wispy said: O belge fotokopi olduğu için hükümsüzdür, belge olarak kabul edilemez dendi, imza uyuşmuyor demediler sanırsam. Yanlışsa düzeltin. Askeri yargı Tübitak'da dahil iki üç yerden imzanın karşılaştırılmasını istediler fakat sonuç olarak fotokopiden birşey anlaşılmayacağı ortaya çıktı. Benim dediğim olay ise farklı. Yargı incelemeyi bitirdiği vakit sadece imzaya bakmadı. Yazışma örnekleriyle fotokopiyide karşılaştırdılar ve sonuç olarak fotokopideki yazım tekniği ve kısaltmaların karargahtan çıkan belgelerle uyuşmadığı için belgenin orada hazırlanmadığı hükmünü verip sivil savcıya durumu ilettiler. Bundan bahsediyordum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
balon Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2009 -1 dakkalık imza için tam tamına 1 saat 30 dakka albay'ın misafiri geldi diye asker tarafından söylendi bize ve bekletildik . Çıkan adam benim arkadaşımsa, -gerekli evraklar için kaç resim isteniyor diye sorduğumda bi askerlik şubesi 9, diğeri 12, diğeri 15, bir diğeri de 6 resim gerektiğini söylüyorsa, -Bürokrasi olarak Türkiye'nin en yavaş işleyen bürokrasisine sahip ve Ahmet Türk'ler şu an sahte heyet raporlarıyla geziyorlarsa, -Şu anda sorgulanan bir dava ve mahkeme tarafından tutuklanan paşalar ve hala konuşulan askerli ilgili bağlantılar varsa -Güneydoğu anadolu'da sadece ihmalden kaç tane şehit verilebiliyorsa, orayı mesken tutmuş bilmem kaç tane ne idiği belirsizi hala ordan kazıyamadıysa Askere güvenim ne kadar olabilir benim ? Diğerlerinden fazla ya da eksik değil.. Tabi ki mehmetçik gözümüzün nuru , onlara asla saygısızlık etmek istemiyorum bizim için sınır nöbetinde duranları , teröristlerle gün be gün mücadele edenleri .. Ama duygu istismarlarına hiç gerek yok , herkes görevini dürüstçe ve dikkatlice yapmalı, herkes kendi işini yapmalı bana göre . Ben askeriyede köklü bir değişim bekliyorum .buna inanlardanım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar