Giovanni Mesaj tarihi: Mart 11, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2009 Sotto'ya cevabı özel mesajla atıyorum konu dağılmasın diye. Bu konuda merakı olan arkadaşlara da iletebilirim cevabı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Mart 11, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2009 hadi yobazın birinin sansürünü anladık da, tübitaktan sorumlu bakanın "böyle saçma şey olmaz" diye açıklama yapması, ancak sorumluları hala görevden almamış olmasına ne diycez? al kardeşim görevden? ayriyeten şunu bilmiyodum: Bilim Teknik Dergisi’nin künyesine bakıldığında derginin sahibi TÜBİTAK adına Başkan Nüket Yetiş olarak görülüyor. Derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Yönetmeni Çiğdem Atakuman. Yayın Kurulu’nda ise Ömer Cebeci, Efser Kerimoğlu ve Ahmet Onat bulunuyor. Dergi, sorumlu yazı işleri müdürü ve yayın yönetmeninin koordinasyonunda hazırlanıyor. Dergiye, dışarıdan da yazı gönderilebiliyor. Yayın Kurulu, içerik tamamlandıktan sonra, dergide yer alan yazıları okuyarak değerlendirme yapıyor, daha sonra baskıya hazırlanıyor. Nüket Yetiş'i (kızı vasıtasıyla da olsa) tanıyorum, böyle bişeye göz yumması mümkün değil, 10 yıldan fazla bi süredir Tübitak'ta çalışıyo diye biliyorum. bakalım görevinden alınan olacak mı.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Mart 11, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2009 horizon inanmışsın galiba doğruluğuna. neyse bu da bir adımdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ibrahim-kiras/militan-ateizmin-devlette-isi-ne-174731.htm güzel yazmış sen "yaradılış safsatası" dersen birileride çıkar sansürü basar etki - tepki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
erucalavera Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 tabi çok güzel yazmış benim düşünceme safsata dediyse birileri yapılacak en iyi şey sansür ne güzel. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 bu canavarı safsata diyenler yarattı bana göre suçlu onlar bu kadar basit Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Ben yaratılış safsatası diyebilirim, Ahmet der, x der... doğru bir hareket mi tartışılır. Ama devletin resmi kurumları sansür koyarsa, Bakan çıkıp bilimin temel taşlarından birini yok sayıyorsa orada bir sorun vardır. edit: şimdi okudum yazıyı, evet makale yazarken seçilen dile özen gösterilmelidir, ancak sansüre sebep olacak bir şey değil bu, yaratılış bilimsel bir teori değildir ve bir bilim adamının göre safsata sayılabilir ancak ifadesi bu olamaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 tubitak demiş yazıyı okursan görebilirsin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Breedan said: http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ibrahim-kiras/militan-ateizmin-devlette-isi-ne-174731.htm güzel yazmış sen "yaradılış safsatası" dersen birileride çıkar sansürü basar etki - tepki star said: Şimdi tartışma konusu olan yazı da böylesi militan ateizm metinlerinden biriyse derginin sayfalarında yer bulamaması iyi olmuştur. star said: Takip ettiğim bir dergi değil. Ama birkaç yıl önce bazı sayılarını karıştırmıştım. Evrim konusunda yazıları görünce de canım sıkılmıştı. Çünkü ‘yaratılış safsatası’ gibi ifadeler yer alıyordu bu ‘bilimsel’ makalelerde. Ortada ispatta yok hani bir kaç yıl öncesinin , apayrı bir durum. Bol keseden yazar herkes. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Yazdım yazdım sildim ya, boşuna sinir yapmaya gerek yok.. Kısaca bu kadar saçma, dar görüşlü ve basmakalıp bir köşe yazısı olamaz.. Breedan o yazıyı gerçekten benimsiyorsan gerçekten kendi düşünce biçimini bir sorgulaman lazım bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 slat, abi "yazı benisemek" diye bi olay yok. ama muasır medeniyet seviyesine gelmek ve evrensel bilime inanmak yaradılışı tartışmamak anlamına veya sayıp sövmek anlamına gelmiyo dünyada. ama sen sevdiğin yazarları benimsersen olaylara böyle bakamzsın. ahmet mucuk filan diye gezersin sonra Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Sayıp sövme falan yok ki ortada.. "Yaradılış safsatası" "Adem Havva olayı saçma" vs.. gibi yargılar hakaret değil, herkes inanmak zorunda da değil.. Bir insana inanmadığı şeyin saçma gelmesi gayet normal.. Birisi senin inancına saçma dediği zaman senin inancın mı zayıflıyor? Günaha mı giriyorsun? Yoo.. Ee o zaman insanlara "dine saygı" adı altında baskı yapmanın mantığı ne? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Saygı filan beklemiyorum. Eğer sen safsata dersen oda darwine safsata der basit mantık ama siz birilerinin kutsal baktığı bir şeye saygısız yaklaşırsanız sizin kutsallarınızada saygısızca saymalarını meşru hale getirirsiniz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 TÜBİTAK'ın açıklaması şöyle: said: TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisinin Mart sayısının hazırlık ve basım aşamasında, tamamen kurum içi süreçlerdeki aksaklıklar ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Yönetmeninin yetki aşımından kaynaklanan sorunların “Darwin Sansürü” olarak algılanması, hem Kurumumuz hem de bilim camiamız için çok üzücü olmuştur.TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında “Küresel iklim değişikliği” ana temasının işlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu tema doğrultusunda editoryal çalışmaların tamamlandığı ve görsel çalışmalara devam edildiği bilgisi, 27 Şubat 2009 tarihinde Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman tarafından, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Cebeci’ye bildirilmiştir. Derginin Mart sayısı Darwin Yılı veya Kuramına hasredilmemiş ancak Darwin ve Evrim Kuramı ile ilgili TÜBİTAK yayınları, derginin “Yayın Dünyası” sayfalarında yer almıştır. Ancak, rutin yayın süreçlerinin dışında, basım aşamasından hemen önce Dr. Atakuman tarafından, dergiye 16 sayfa ilave edilmiş ve bu doğrultuda hafta sonu kapak da değiştirilmiştir. Olağan süreç ve işlemlerin dışına çıkılarak, hafta sonu acele ile değiştirilerek hazırlatılan dergi, 2 Mart Pazartesi sabahı Prof. Dr. Cebeci’nin görüşüne sunulmuştur. Doğal olarak, Darwin Yılı temasının, bir uzman yardımcısı tarafından kaleme alınmış ve bilimsel değerlendirmesi yapılmamış ilave sayfalar ile yayınlanmasının uygunluğu sorgulanmıştır. Bunun üzerine Dr. Atakuman, yaptığı yanlışlığın farkına vararak kendi inisiyatifiyle dergi içeriğini ve kapağını tekrar 27 Şubat tarihi itibariyle hazırlanmış olan “Küresel iklim değişikliği” temasına dönüştürerek basıma gönderilmesi kararı ve talimatını vermiştir. Bu süreçte, ne TÜBİTAK yönetiminden, ne de TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Cebeci’den, genelde veya özelde Darwin için bir baskı veya sansür söz konusu değildir. Ancak Dr. Atakuman’ın daha önceki dönemlerde de sergilediği, yetki aşımı ile ilgili olaylar da göz önüne alınarak, kendisine Kurum içinde birim değişikliği önerilmiştir. Eğer derginin Mart 2009 sayısı incelenirse, Darwin ve evrim konusunda TÜBİTAK yayınları hakkındaki bilgilerin yer aldığı görülecektir. Tanıtımı yapılan binlerce sayfadan oluşan bu eserler, Türkiye’deki konuyla ilgili tüm yayınlar ve haberlerden daha zengindir. Kurumumuzun Darwin ve Evrim Kuramına yaklaşımı bütün bilimsel olgulara ve teorilere yaklaşımından farklı değildir. Evrimsel biyolojide modern sentezin öncülerinden biri olan Ernst Mayr’ın "Biyoloji Budur" isimli kitabı Kasım 2008 tarihinde Kurumumuz tarafından yayımlanmıştır. Her yıl olduğu gibi, Darwin Yılı olan 2009 yılında da, konu TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisinde detaylı ve yeterli olarak ele alınacaktır. TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisinin bir sayısı bu konuya tahsis edilecektir. Gelinen bu noktaya farklı anlamlar yükleyerek olayın bilime sansür gibi gösterilmeye çalışılması bilimin önündeki her türlü engelin ortadan kaldırılmasını ve bilimin desteklenmesini temel görev kabul etmiş Kurumumuzu ve çalışanlarını derinden yaralamıştır." Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 İşte anlamadığın nokta o.. Birinin benim dini inanışıma safsata demesi zerre umrumda değil çünkü onun düşüncelerinin benim inanışım üzerinde bir etkisi yok.. İstediğini düşünsün abi bana ne? Saygısızlık --> "Ahuahauh salaklara bak yaradılışa inanıyorlar" Saygısızlık değil --> "Abi yaratılış saçma" Ama sen gelip de dine saygı adı altında benim düşünce özgürlüğümü engellersen, bi de üstüne sansürü savunursan işler değişir, insanlar üzerinde baskı kurmak olur bu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 sozluk said: 2003 mayıs – tübitak eski başkanı prof. namık kemâl pak’ın görev süresi sona erdi. 2003 mayıs – tübitak’ın 12 kişilik bilim kurulu, prof. namık kemâl pak’ı tekrar başkanlığa seçti. 2003 mayıs – bilim kurulu’nun aldığı bu karar, onaylanması için başbakanlığa gönderildi. başbakanlık, bu seçimi onaylayıp kararı cumhurbaşkanlığı’na göndermesi gerekirken göndermedi. tübitak bilim kurulu’na başbakanlık müsteşarı ömer dinçer tarafından gönderilen mesajda, tübitak başkanlığı’na prof. nükhet yetiş’in seçilmesi önerildi. tübitak bilim kurulu, yasaya aykırı bu uygulamayı reddetti. 2003 eylül – başbakanlık, tübitak bilim kurulu’ndan gelen evraklar hakkında 5 ay işlem yapmadı ve gönderilen tüm evrakları bekletti. çünkü bilim kurulu’ndaki 6 üyenin görev süreleri 2003 eylül’de doldu. 2003 eylül – bilim kurulu toplanarak boşalan 6 üyelik için yeni üyeleri seçti. onaylanması için başbakanlığa gönderdi. başbakanlık seçilen bu 6 yeni üyeyi onaylamayarak, kendisinin belirlediği 12 kişilik listeden 6 kişinin üye seçilmesini istedi. 2003 eylül – bilim kurulu, yasalara aykırı olan bu uygulamayı reddetti. bilim kurulu tarafından yasaya uygun olarak seçilen 6 üyeyi de başbakanlık onaylamadı. 2003 ekim – tübitak’la ilgili bir maddelik bir yasa başbakanlık tarafından tbmm’ye önerildi. bu yasa önerisinde, bir defaya mahsus olmak üzere, tübitak başkanı ve boşalan bilim kurulu üyeliklerine atamayı başbakanlık kendisi yapmak istedi. 2003 kasım – bir maddelik yasa önerisi, önce eğitim komisyonu’nda, sonra da tbmm genel kurulu’nda akp oylarıyla kabul edildi ve cumhurbaşkanı’na gönderildi. 2003 kasım – cumhurbaşkanı sayın ahmet necdet sezer, yasayı veto ederek tbmm’ye aynen geri gönderdi. 2003 aralık – yasa önerisi, tbmm genel kurulu’nda akp oylarıyla tekrar değiştirilmeden kabul edildi. cumhurbaşkanı, ikinci kez veto yetkisi olmadığı için, yasayı mecburen kabul etti. cumhuriyet halk partisi, 141 milletvekilinin imzaladığı dilekçe ile, yasanın iptali ve yürütmesinin durdurulması için anayasa mahkemesi’ne başvurdu. 2003 aralık – başbakanlık, fırsattan istifade, boşalan 6 bilim kurulu üyeliği için atama yaptı. 2004 ocak – tübitak bilim kurulu, başbakanlık tarafından atanan 6 yeni üye ile ilk kez toplandı ve başkanlığa, başbakanlık tarafından önerilen prof. nükhet yetiş’i seçti. tübitak bilim kurulu’nun 6 eski üyesi, kararın ardından topluca istifa ettiler. 2004 ocak – anayasa mahkemesi, tübitak yasası’nın yürürlüğünün durdurulmasına karar verdi. ancak; karar geriye yönelik olarak işleyemeyeceği için, hükümet tarafından atanan 6 yeni üye görevden alınamayacaktı. 2004 ocak – cumhurbaşkanı, anayasa mahkemesi’nin verdiği karar sebebiyle, atama kararnamesini imzalamadı ve başbakanlığa iade etti. 2004 nisan – tübitak marmara araştırmalar merkezi başkanı prof. naci görür ve yardımcısı remzi akkök görevlerinden istifa etmek zorunda bırakıldılar. 2004 nisan – tübitak marmara araştırmalar merkezi başkanlığı’na geçici olarak, “prof. nükhet yetiş’in eşi” önder yetiş getirildi. 2004 nisan – ankara 1. idare mahkemesi, prof. namık kemâl pak’ın seçim kararnamesini onaylamayarak, prof. nükhet yetiş’in seçilmesini öneren başbakanlığın bu kararını hukuka aykırı bularak yürütmesini durdurdu. 2004 haziran – yemekhane bölümünde çalışan 13 personel, “idari tasarruf” gerekçesiyle işten çıkarıldılar ve işsiz bırakıldılar. 2004 haziran – başbakanlık, 1. idare’nin kararına itiraz ederek iptali için başvuru yaptı. bölge idare mahkemesi, 1. idare’nin kararını yerinde bularak başbakanlığın itirazı’nı oybirliği ile reddetti. 2004 ağustos – ankara cumhuriyet başsavcılığı, tübitak eski başkanı prof. namık kemâl pak ve diğer 3 kişi hakkında “görevi kötüye kullanma” bahanesiyle soruşturma başlattı. adı geçen kişiler, suçlamaları reddettiler. 2004 ağustos – tübitak’ın popüler bilim kitapları ve popüler bilim dergileri haricindeki yayınlarını basan matbaa kapatıldı ve 12 işçinin işlerine son verildi. 2004 eylül – yeni yönetim tarafından ilk kez bilim ve teknoloji yüksek kurulu toplantısı yapıldı. asli üyelerden yök, toplantıya temsilci göndermedi. 2004 eylül – tübitak görevlilerinin ücretlerini belirleme yetkisi başbakan’a verildi. 2004 ekim – ankara 4. iş mahkemesi, işten çıkarılan işçilerin görevlerine geri dönmesini öngören bir karar aldı. işçilere de 6 maaş tutarında tazminat ödenmesine hükmetti. 2004 aralık – ankara 1. idare mahkemesi, tübitak başkanı’nı ve boşalan üyelikleri bir defaya mahsus olmak üzere başbakanlığın seçmesini sağlayan kanunu esastan görüşerek iptaline karar verdi. 2004 nisan’da da, aynı mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. 2004 aralık – işçilerin işe iade kararına edilen itirazı görüşen yargıtay 9. hukuk mahkemesi işçileri haklı buldu ve işçilerin işe iadesini onayladı. 6 maaş tutarında tazminat, 10 maaşa çıkarıldı. 2005 şubat – kamu çalışanlarının çifte maaş almalarını önleyen yasa önerisine, tübitak bilim kurulu üyeleri için “istisna” getirildi. yani tübitak bilim kurulu üyelerinin çifte maaş almalarının önü açılmaya çalışıldı. 2005 mart – tübitak eski başkanı prof. namık kemâl pak, atanması gerekirken atamasını yapmayan, “hukuka aykırı ve keyfi” davranan başbakan recep tayyip erdoğan hakkında 100.000 ytl istemli manevi tazminat davası açtı. 2005 nisan – tübitak ulakbim müdürü doç. dr. tuğrul yılmaz görevinden alındı. 2005 nisan – akp, tübitak yasası’nı değiştirmek için yeni bir teklif hazırladı. bu teklife göre, başbakan’ın tübitak bilim kurulu’na üye seçimindeki etkisi ve yetkisi artıyordu. 2005 nisan – tübitak yasa teklifi komisyonda kabul edildi. 2005 mayıs – kanun teklifi, tbmm genel kurulu’nda akp’nin oyları ile kabul edildi. 2005 mayıs – cumhurbaşkanı sayın ahmet necdet sezer, yasanın üye seçimi ve kurumun özerk yapısı ile ilgili 3 maddesini veto ederek yeniden görüşülmesi için tbmm’ye gönderdi. 2005 mayıs – cumhurbaşkanı’nın geri gönderdiği maddeler komisyonda aynen kabul edildi. 2005 haziran – geri gönderilen teklif, tbmm genel kurulu’nda akp tarafından aynen kabul edildi. 2005 temmuz – cumhurbaşkanı, ikinci kez veto yetkisi olmadığı için, aynen kabul edilen yasayı onaylamak zorunda kaldı. ayrıca, anayasa mahkemesi’ne iptal davası açacağını da kamuoyuna duyurdu. 2005 temmuz – cumhuriyet halk partisi, kanunun 3 maddesinin iptali istemiyle anayasa mahkemesi’ne başvurdu. mahkeme, cumhurbaşkanı’nın iptal ve yürütmeyi durdurma başvurusu ile chp’nin başvurusunu esastan görüşmeyi kararlaştırdı. 2005 temmuz – bilim kurulu, yeni yasa doğrultusunda oluşturuldu ve görevine başladı. 2005 temmuz – anayasa mahkemesi, hakkında başvuru yapılan maddelerin yürürlüğünü durdurdu. 2005 eylül – başbakan recep tayyip erdoğan, tübitak bilim kurulu üyelerini kabul etti, ve görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti. 2006 şubat – danıştay, prof. nükhet yetiş’in hükümet tarafından başkanlığa önerilmesini içeren kararı iptal eden mahkeme kararını uygun buldu. 2006 ekim – 17. asliye hukuk mahkemesi, tübitak tarafından bilim kurulu eski üyelerine açılan davayı, “kurumun atanmış bir başkanı olmadığı ve bu yüzden aktif dava ehliyeti olmadığı” gerekçesiyle reddetti. 2006 ekim – 16. iş mahkemesi, tazminatsız ve bildirimsiz olarak işten çıkartılan, kurum çalışanı bir bilgisayar mühendisinin işe iadesine karar verdi. 2006 kasım – 9. iş mahkemesi, tazminatsız ve bildirimsiz olarak işten çıkartılan, kurum çalışanı olan eski iletişim danışmanının işe iadesine karar verdi. 2006 kasım – 14. iş mahkemesi, tazminatsız ve bildirimsiz olarak işten çıkartılan, kurum çalışanı tübitak tedyeb başkan yardımcısı’nın işe iadesine karar verdi. 2006 kasım – başbakan recep tayyip erdoğan’ın, tübitak eski başkanı prof. namık kemâl pak’a 7.000 ytl manevi tazminat ödemesine mahkemece karar verildi. 2007 ocak – 3. iş mahkemesi, tazminatsız ve bildirimsiz olarak işten çıkarılan bilgi işlem eski müdürü’nün işe iadesine karar verdi. 2007 ocak – 4. iş mahkemesi, tazminatsız ve bildirimsiz olarak işten çıkartılan tübitak sage eski güvenlik koordinatörü’nün işe iadesine karar verdi. son iki yılda o kadar çok gelişme oldu ki, artık takip etmekten vazgeçtim. artık tübitak'ın ismi de logosu da değiştirildi; içi tamamen boşaltıldı. böyle bir tübitak, bilim ve teknik dergisi'nin darwin'in 200. doğumgününü kutlayan sayısını tabii ki sansürler. aksi olsaydı şaşardım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 ben baskı filan kurma taraftarı değilim ama baskı kurarsan baskı görürsün diyorum etki tepki ilk posttada yazdım ayrıca TUBİTAK darwini sarsürleyemez yaradılış safsatası da diyemez tubitak bir kurum askerlik arkadaşım değil Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Yaratılşa inananlara kimsenin baskı yaptığı falan yok, sadece ortada herşeyi kendi dinlerine tehtid olarak gören dinciler var.. Yukarda Ged'in postundan göreceğin gibi etki-tepkiyle alakası yok, içi boşaltılmış ve kadrolaştırılmış bir kurumdan ibaret olay edit: Bilimsel bir kurumun dogmatik olsa bile herhangi bir düşünceye "safsata" olarak yaklaşması tabii ki yanlış ama bunun için İbrahim Kiras gibi basit bir adamın sözünü referans olarak almam.. "Ama birkaç yıl önce bazı sayılarını karıştırmıştım" diye kaynak gösterirsen gülerler adama Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sylian Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Breedan bilimin ne olduğunu öğrenmeden gelip burada yaradılışa safsata diyemezsiniz diyorsun ama zerre bilgin yok. Intelligent Design şu an bilimsel olarak bir safsatadır: http://www.tuba.gov.tr/userfiles/file/yayin/bilim_yaratiliscilik_baski_2.pdf Bilim eğer Intelligent Design olayına şu an safsata demiyorsa(ki gelecekte bu değişebilir fakat şu anki kanıtlarla safsata) bu sefer bilim safsata haline gelir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dennis Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Slat said: Yaratılşa inananlara kimsenin baskı yaptığı falan yok, sadece ortada herşeyi kendi dinlerine tehtid olarak gören dinciler var.. Aynı şekilde herşeyi rejime tehdit olarak gören insanlarda var ve biz tüm bunlara kısaca fanatik diyoruz. Benim her zaman söylemek istediğimde bir grubu değerlendirirken fanatikleri referans almamak. Öte yandan böyle bir sansür varsa yanlış tabi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Aynı şekilde bariz ortada olan şeyleri göremeyen insanlar da var, biz de onlara saf veya kötü niyetli diyoruz mesela.. Konuyla ne alakası var çözemedim ama? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Yaratılşa inananlara kimsenin baskı yaptığı falan yok, sadece ortada herşeyi kendi dinlerine tehtid olarak gören dinciler var.. onlarda aynen böyle söylüo dinci yerine ateist koy aynı ön yargı iki grup arasında hiç bi fark yok Yukarda Ged'in postundan göreceğin gibi etki-tepkiyle alakası yok, içi boşaltılmış ve kadrolaştırılmış bir kurumdan ibaret olay sadece gedin postuyla yetinmeyip tubitak üyelirini kim seçer filan diye bi mevzuata baksaydın veya daha önce hangi kadrolarla doldurulduğuna baksaydın bugunkü yanlışları tartışmadan önce sistemi tartışırdın heralde. edit: Bilimsel bir kurumun dogmatik olsa bile herhangi bir düşünceye "safsata" olarak yaklaşması tabii ki yanlış ama bunun için İbrahim Kiras gibi basit bir adamın sözünü referans olarak almam.... adama bakma bence yazdığına bak ben yazıyı tümden kabul etmediğim için içinden istedğimi alabildim militan gibi bir yazarı okuyup mürit gibi peşinden gitmek yerine tüm yazarları okuyup fikir yürütmek daha mantıklı.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 önce "Intelligent Design şu an bilimsel olarak bir safsatadır" diyosun sonra "Bilim eğer Intelligent Design olayına şu an safsata demiyorsa" diyosun en sonda "bu sefer bilim safsata haline gelir" diyosun yani basit ilkokul 4 mantığı evet eğer bilim buysa benim bilim hakkında zerre bilgim yok kabul ediyorum. ayrıca senin verdğin kaynak incil ve hristıyan kaynaklı yaradılış dan bahsediyo. biraz inceledim. islam ve evrim le ilgili kaynaklar vardır bakabilirsin merak ediyosan ama benim demek isteğim şey özetle safsata demek gereksiz sonra sansürcüler başa gelir böle madara oluruz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sylian Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Ne denilmeli o zaman? Şu an hiç bir bilimsel kanıt sunmuyor Intelligent Design. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2009 said: onlarda aynen böyle söylüo dinci yerine ateist koy aynı ön yargı iki grup arasında hiç bi fark yok demişsin ama said: Harun Yahya GENÇLİKTE YAŞANAN DEJENERASYON VE ÇÖZÜMÜ Darwinizm'in, "insan çatışan hayvandır" şeklinde özetlenebilecek telkinleriyle, şiddet sözde meşrulaştırılmıştır. Evrim teorisi ve Darwinist ideoloji 150 yılı aşkın bir süredir dinsizliği, ahlaksızlığı, anarşiyi, kavgayı, çatışmayı ve şiddeti toplumlara telkin etmekte ve Darwinizm'in bu telkinleri büyük toplumsal felaketlere sebep olmaktadır. Darwinizm ile doğrudan ilişkili olarak ortaya çıkan toplumsal sorunların en son halkası ise son günlerde özellikle okullarda giderek artan şiddet olaylarıdır. ateistlerin interneti ve kütüphaneleri böyle sistematik olarak spamlediklerini göremiyorum.. Ortada resmen Darwinizm'e açılmış bir savaş var lol said: sadece gedin postuyla yetinmeyip tubitak üyelirini kim seçer filan diye bi mevzuata baksaydın veya daha önce hangi kadrolarla doldurulduğuna baksaydın bugunkü yanlışları tartışmadan önce sistemi tartışırdın heralde Sistemi zaten neresinden tutsan dökülüyor, ama bu olayın mevcut iktidarın arsızca kadrolaşmasının bir sonucu olduğu için bugünki yanlışları tartışmak daha mantıklı :) said: adama bakma bence yazdığına bak ben yazıyı tümden kabul etmediğim için içinden istedğimi alabildim militan gibi bir yazarı okuyup mürit gibi peşinden gitmek yerine tüm yazarları okuyup fikir yürütmek daha mantıklı.. Tabii ki tüm yazarları okumak lazım ve okumaya çalışıyorum (kimisini midem kaldırmıyor artık o ayrı), ama "bi kaç sene önce bi sayısında okudum" diye kaynak gösterip iddiada bulunmak olmaz.. Ulusal gazetede yazıyorsun sonuçta, kahvedeki arkadaşına anlatmıyorsun bunu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar