Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 zpnd said: Okumaya basladim, konuya sahip cikan ikilinin daha ilk mesajlarindaki "koment" ve "trigger" kelimelerini kullandigini gorunce amerikalilarin uzaylilarini burdan ogrenmesem de olur dedim ama yazmadan edemicem; Bunlar ne Allahaskina ? Herseyin turkcesini yazmak sacma olabiliyor eyvallah da koment ne ya ? Ha bir de 1+1=2 gibi degerlerin yanlisligindan, kafaya zorla sokulan fikir olmasindan bahsedip, "bilim denen birsey var efendiii" moduna girmek de bambaskaymis onu gormus olduk. Fena kaptirmissiniz kendinizi gencler. Uzaylilar Amerika'ya indiyse sizin beyninizin de kafanizin icinden cikip ayni kitaya inmesine luzum yok, kafanizin icinde kalsin ama siz yine arastirin, ogrenin, inanin.Yani kısacası demek istiyorsunki: Araya 3-5 tane İngilizce kelime sıkıştırdık diye direk güvenilmez, yalancı, Amerikancı damgası yedik. Burda yazılanlar senin doğru olarak kabul ettiğin değerlere o kadar aykırı geliyo ki, burda araştırıp size iyilik olarak sunduğumuz bilgilerin hepsini bir nebzede hiçe sayıp konuyu bırak ciddiye almayı, bu konuyu birer medeni insan gibi tartışmak istediğimiz için bizi uçuk, kaçık, manyak birer heycanlı genç olarak ilan ettin. Sen burda bizim gibi fikirlere açık olup, teorilerin olabilitesini medeni bir şekilde tartışma amacımıza bu yorumları getiriyorsan, ne hakla gidip dincilere gerici diyebiliyorsun? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 deadwoll Bu üzerinde bulunduğumuz Dünya'nın yaşını 24 saaate sığdırırsak, insanlığın üzerinde varoluşu sadece 30 saniyeye denk geliyor. Bi bu bakış açısını düşün. Bi de galaksimizde bizim gibi milyarlarca farklı gezegen olduğunu düşün. Onu da geçtim, bizim galaksimizden kat be kat daha büyük veya küçük binlerce başka galaksi olduğunu düşün. Ben ayrı olarak bi yerde hayat oluşması için binbir türlü dengenin sağlanmış olması gerektiğini düşünmüyorum. Dünyamızda milyarlarca DEĞİŞİK yaşam formunun olması, hepsinin nerdeyse farklı bir rol oynaması ekosistemde, veya bazı organizmaların / hayvanların en inanılması güç derecede zorlu koşullarda hayatta kalabilmesi.. Bunun gibi onlarca gerçek bana hayatın oluşabileceği her ortamda oluşacağını gösteriyor. Yani şöyle düşün, işte bilmem Jupiter'in yörüngesi bilmem kaç derece farklı olsaydı bütün denge bozulmuş olur dünyamız sular altında kalırdı falan filan gibi binbir türlü şeyler söylüyor bilim adamları. Her halikarda ben Dünya'da yaşam olmamasını düşünemiyorum. Belki bizim bugün bildiğimiz gibi canlılar olmasa da her türlü canlı yine de gelişebilirdi bence. Öldürücü nitelikte radyasyon almadıkça Dünya tabi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 kısacası what the bleeep do we know? Şimdiye kadar öğrendiğimiz veya doğru olarak sırayla kabul ettiğimiz herşey Dünya ve Güneş Sistemi bazlı. Bütün kurallarımız, bütün bilimimiz bu güneş sisteminden gördüğümüz, bildiğimiz, izlediğimiz ve öğrendiğimiz bilgiler üzerine kurulu. Örnek vermek gerekirse Quantum Fiziği zaten bu tek boyutlu düşünce sisteminden çıkıp da başka olasılıkları da içine katan ilk bilim dalıdır. Daha hiçbir şey bilmiyoruz ve öğrenmeye devam edicez, ve KİMBİLİR neler bulucaz.. Bu kozmosta bizim tek yaşayan akıllı varlıklar olduğumuza inanmak İNANILMAZ bencil bir düşünce bence. İnsanların Dünya'yı düz zannetmesinden hiçbir farkı yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zpnd Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Sovereign said: zpnd said: Okumaya basladim, konuya sahip cikan ikilinin daha ilk mesajlarindaki "koment" ve "trigger" kelimelerini kullandigini gorunce amerikalilarin uzaylilarini burdan ogrenmesem de olur dedim ama yazmadan edemicem; Bunlar ne Allahaskina ? Herseyin turkcesini yazmak sacma olabiliyor eyvallah da koment ne ya ? Ha bir de 1+1=2 gibi degerlerin yanlisligindan, kafaya zorla sokulan fikir olmasindan bahsedip, "bilim denen birsey var efendiii" moduna girmek de bambaskaymis onu gormus olduk. Fena kaptirmissiniz kendinizi gencler. Uzaylilar Amerika'ya indiyse sizin beyninizin de kafanizin icinden cikip ayni kitaya inmesine luzum yok, kafanizin icinde kalsin ama siz yine arastirin, ogrenin, inanin.Yani kısacası demek istiyorsunki: Araya 3-5 tane İngilizce kelime sıkıştırdık diye direk güvenilmez, yalancı, Amerikancı damgası yedik. Burda yazılanlar senin doğru olarak kabul ettiğin değerlere o kadar aykırı geliyo ki, burda araştırıp size iyilik olarak sunduğumuz bilgilerin hepsini bir nebzede hiçe sayıp konuyu bırak ciddiye almayı, bu konuyu birer medeni insan gibi tartışmak istediğimiz için bizi uçuk, kaçık, manyak birer heycanlı genç olarak ilan ettin. Sen burda bizim gibi fikirlere açık olup, teorilerin olabilitesini medeni bir şekilde tartışma amacımıza bu yorumları getiriyorsan, ne hakla gidip dincilere gerici diyebiliyorsun? Onyargi denilen sey tam olarak su yazinda yaptigindir iste. Oyle bir kaptirmissinki kendini buna, onune gelene on yargilisin, kafana su sokulmus bu sokulmus diye girisiyorsun futursuzca. Okumadim ben sizin arastirdiklarinizi cunku hosuma gitmedi yazilariniz taa en basindan. Uslup hosuma gitmedi, koment diye kelime uydurmaniz, duzgun yazabilecekken yazmamaniz hosuma gitmedi. Belirttim zaten oyle oldugunu mesaji atarken de. Demek istiyorum ki diye birsey yok. Diyorum ki; arastirmaniz hevesinizin olmasi gayet guzel. Elimde olsa bilim adina birseylere heves eden herkese imkan saglarim, desteklerim ve bu sizi manyak, salak, ucuk, kacik yapmaz. Hevesli olmaniz da kotu degildir, aksine olmalisiniz -diger turlu nasil devam ebilirsiniz ki arastirmaya? Ama bunu yaparken kaynagina eristiginiz ya da surekli kaynak edindiginiz dilden ulkeden biri olmanin luzumu yok. Ozentiliktir. Ya da daha kotusu kendini kaybetmektir, yorum yerine "koment" yazdiginin -yani ne yazdiginin- farkinda bile olmamaktir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Ama onca arastirmayida sadece "koment" yazilmasi yuzunden atmak, kaale almamak kotu olmus bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Sovereign said: kısacası what the bleeep do we know? Şimdiye kadar öğrendiğimiz veya doğru olarak sırayla kabul ettiğimiz herşey Dünya ve Güneş Sistemi bazlı. Bütün kurallarımız, bütün bilimimiz bu güneş sisteminden gördüğümüz, bildiğimiz, izlediğimiz ve öğrendiğimiz bilgiler üzerine kurulu. Örnek vermek gerekirse Quantum Fiziği zaten bu tek boyutlu düşünce sisteminden çıkıp da başka olasılıkları da içine katan ilk bilim dalıdır. Daha hiçbir şey bilmiyoruz ve öğrenmeye devam edicez, ve KİMBİLİR neler bulucaz.. Bu kozmosta bizim tek yaşayan akıllı varlıklar olduğumuza inanmak İNANILMAZ bencil bir düşünce bence. İnsanların Dünya'yı düz zannetmesinden hiçbir farkı yok. Suna bastan sona katiliyorum. Daha ogreniyor insan oglu, arastirdikca yeni seylere ulasiyor, mantiksiz gelen seyler zamanla anlam kazaniyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
deadwoll Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 sovereign said: Bu kozmosta bizim tek yaşayan akıllı varlıklar olduğumuza inanmak İNANILMAZ bencil bir düşünce bence. Şu kısımda hatalısın, birincisi zaten tek akıllı varlık değiliz, uzaya bakmaya da gerek yok bunu anlamak için. İkincisi yaşamın "bildiğimiz, görebileceğimiz" anlamda oluşması için, gereken koşullar dünyanın sağladıkları. Mesela worm holelardan bahsediliyor, insanın görebileceği veya kavrayabileceği bir düzlemde bir worm hole olması imkansız, çünkü anladığım kadarıyla bir worm hole oluşturabilmek için 3 boyuttan fazlasını idrak edebilmemiz gerekli. Bunu görüp kullanabilen canlıları biz görebilir miyiz, bu da başka bir sorun tabii. Çünkü kendileri de tahminen 3ten fazla boyutlu yaşam formları olmalılar. Ayrıca dünyada milyonlarca yaşam türü var diyorsunuz ama atladığınız birşey var tüm bu yaşam türleri dolaylı da olsa birbirleriyle etkileşim halinde. Birinin yok olması bir süre sonra bir başkasının yok olması anlamına geliyor. Bu kadar ince bir düzenin sağlanması eğer tanrı kavramını aradan çıkartırsak çok düşük bir olasılık. Ben yalnızız demiyorum ama yalnız olma ihtimalimiz, başkalarının olma ve bizi bulma ihtimalinden çok daha yüksek. Ayrıca evren 24 saatken dünya 30sn ise evren çok genç demektir :P Bir de offtopic olarak, big bang nerede patladı? Sonsuz kütle olarak düşünsek, patladığında saçılacağı bir alan olması lazım yine de. Bu bakımdan ben hep atom =(benzer)= evren olarak düşünüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drigeolf Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 @deadwoll Temel bilim konularında birazcık daha okuma yapmanızı tavsiye ederim. Wormholeların "algılanması" için biz gayet yeterliyiz. Hatta solucandelikleri temel bilimin öngördüğü bir kavram, sadece şimdiye kadar böyle birşeyin gözlemi yapılamadı, gözlemi yapılabilecek birşey teleskopla anlayacağınız. Big bang lafı ise esasen(birçok teoride olduğu gibi) teoriyi desteklemeyen bilimadamlarının aşağılamak için ortaya attığı bir isimdir esasen. Patlama denildiği zaman insan doğal olarak birşeyin başkasının içinde patladığını düşünüyor(madde uzayın içine dağıldı gibi). Diyeceğim şey size garip gelebilir ama uzay "yokluğun"(neyse artık) içine dağılıyor. Yani uzay'da madde ile birlikte genişliyor. @Sov O belgeleri daha önce görmemiş olmanız çok normal çünkü ilki Guantanamo üssündeki işkenceler ile ilgili bir belge, diğerini ise ben bile bilmiyorum, google'dan aratınca ilk bunlar çıktı, karartılmış belge derken neden bahsediyorum örnek olsun diye koydum. Ama ana fikir aynı, ABD hükümeti belgelerin önemli kısımlarını markerlarla çiziyor, fotokopisini alınca(ki orjinalleri çıkartamadığınız için bunu yapmak zorundasınız) oralar siyah kalıyor, dolayısıyla gizli hükümet belgeleri pek güvenilir değil. [hr] Uzun bir mesaj olduğu için geçen mesajım anlamını biraz yitirmiş. Ben size kısaca ne demek istediğimi özetliyeyim. 3 çeşit sunulan kanıttan bulanık videoların ve fotoğrafların bir manaya gelmediği konusunda hemfikirdik. 3. çeşit olan hükümet belgelerinden bahsettim 2.si ise tanık ifadeleri idi. Mesajımda gösterdiğim gibi tek kişinin tanıklık yaptığı olaylar oldukça şaibeli. Çok kişinin tanıklık yaptığı olaylar ise(ki bunlar ciddi miktarlarda var) oldukça dikkatli ele alınmalı. Her tanık ayrı ayrı sorgulanmalı(sorgu derken röportaj yani, bir taraflarına elektrik vermekten bahsetmiyorum :D), yapılan sorguların sonuçlarındaki ortak yönlere bakılmalı ve farklılıklar olabileceği göz önünde bulundurulmalı. Burada asıl önemli olan noktalardan birisi(bizim polisimizin yaptığını hiç zannetmiyorum ama) bu insanlar olaydan sonra, sorguyu yapana kadar kendi aralarında konuşmamalılar. Bunun en güzel örneğini Yemekteyiz programında sürekli görüyorum(eğlenceli, ne var :D). Bu yemek yarışmasında insanlar yemekleri tadıyorlar, sonra da görüşlerini gizli olarak aktarıyorlar, en sonunda da puanlıyorlar. Gizli yorumlama safhasında bazı zamanlar ortak görüşler duyuluyor. Bunlar çok garip şeyler de olabiliyor. Mesela bir gün adamın teki yediği yemek için keşkek pilavı tadı vardı dedi(ki yemeğin aslında alakası yok). Sonra diğerine dönüldü(farklı odada bunlar) öbür adam da aynen keşkek pilavı tadı aldım dedi. Sonra diğerine dönüldü o da aynı şeyi dedi. Bu konular hakkında düşünmemiş birisinin varacağı sonuç herkesin belirgin bir keşkek tadı aldığıdır. Benim gibi manyaksanız yemek sofrasında birisinin keşkek tadı alıyorum yorumunu yaptığını hatırlarsınız. Keşkek pilavının bir işkembe çorbası gibi çok belirgin bir tadı olamayacağı için bizim anladığımız, buğdaysı bir taddır. İnsanların anlaşmışlar gibi keşkek demesinin sebebi ise birisinin sofrada bu yorumda bulunmasıdır. Dediğim gibi manyak olduğum için bakıyorum, bazen yemeklere sofrada yorum yapılmıyor(kavgalar filan çıkıyor çünkü :D), o zaman yapılan yorumlar hep birbirinden farklı oluyor. Bir yemek sofrada çok eleştirilirse, çok yorumlanırsa o yemek hakkında herkes anlaşmış gibi aynı şeyi söylüyor. Yani grupların söyledikleri de çok dikkatli ele alınmalıdır ve sadece bir sürü insanın bir olayı görmesi onun hakikaten anlatıldığı şekilde gerçekleştiği manasına gelmez. Yani 4 kişi buğday tadı aldıysa almıştır(kırmızı ışıklar gördüyse görmüştür) ama herkes keşkek tadı alıyorum dediği zaman biraz dikkatli olmakta fayda var. Biraz dikkatli olmaktan kasıt ise kanıtlarımızı sadecegörgü tanıklarına dayandırmamaktan geçiyor. Maalesef 3 tane 2. dereceden kanıt birleşince mucizevi bir şekilde somut delil haline geçmiyor :D. Bu konuya inanmam için benim somut, adli tıp delillerine ihtiyacım var. Düşmüş bir UFO parçası, hakikaten kaliteli ve fake olmadığı kanıtlanmış bir görüntü, video. Bu saydığım 3 "delil" dışında herhangi birşey. Somut elle tutulur bir kanıt. Bunu sorduğumuz zaman genellikle Siyah Giymiş Adamlar'ın UFO'lar düşer düşmez 15 dakika içinde olay yerine intikal ederek parçaları topladıklarını ve sonra kafa karıştırmak için, abi ben gördüm F-16'ydı o ne UFO'su? gibi ifadeler verdiklerinden sözediyorsunuz. Bu da işin bilimselliğini, inanılırlığını ortadan kaldırıyor. Buna bilim adamları ad hoc hipotezi diyor. Aynen alıntılıyorum: "An ad hoc hypothesis is one created to explain away facts that seem to refute one’s belief or theory. Ad hoc hypotheses are common in paranormal research and in the work of pseudoscientists. For example, ESP researchers have been known to blame the hostile thoughts of onlookers for unconsciously influencing pointer readings on sensitive instruments. The hostile vibes, they say, made it impossible for them to duplicate a positive ESP experiment. Being able to duplicate an experiment is essential to confirming its validity. Of course, if this objection is taken seriously, then no experiment on ESP can ever fail. Whatever the results, one can always say they were caused by paranormal psychic forces, either the ones being tested or others not being tested. " Kabaca: Ad hoc hipotezi belli bir inanç veya teoriyi yalanlar gözüken bazı olayları açıklamak için yaratılır. Bu tarz bir düşünce paranormal araştırmacılar ve sahte-bilimciler tarafından yaygınca kullanılır. Mesela, ESP(telepati..vs) araştırmacıları etraftan bakan(şüphecilerin) düşmanca enerjilerinin istemdışı olarak kendi enstrümanlarını bozduğunu iddia ederler. Bu düşmanca titreşimler, onlara göre, ESP deneylerinin(bilimsel olarak tabii) yapılmasını imkansız kılarlar. Çünkü bilimde bir deneyin doğru kabul edilmesi için aynı koşullarda tekrar edilebilir olması gerekir. Anlaşılabileceği üzere insan bu açıklamayı doğru kabul ederse, hiçbir ESP olayını yanlışlayamaz. Yanlış çıkan deneylere basitçe kötü titreşimler yol açtı denilebilir. Bunun için bilim adamları olarak Occam'ın usturası prensibini kullanıyoruz. Kabaca, bu prensibe göre, daha basit(daha az varsayım içeren) açıklamalar daha doğrudur. Bu tabii ki bizim deneyimlerimizin söylediği bir prensip, bilimsel bir kanun filan değil. Yüzyıllarca süren bilimsel araştırmalar sonucu bulunan bir atasözü gibi düşünebilirsiniz. Kaynaktan kısa bir alıntı yapacak olursam: " When giving explanatory reasons for something, don't posit more than is necessary. Von Däniken could be right: maybe extraterrestrials did teach ancient people art and engineering, but we don't need to posit alien visitations in order to explain the feats of ancient people. Why posit pluralities unnecessarily? Or, as most would put it today, don't make any more assumptions than you have to. We can posit the ether to explain action at a distance, but we don't need ether to explain it, so why assume an ethereal ether? " Kabaca: Bir konu hakkında açıklayıcı sebepler öne sürecekseniz, gerektiğinden fazla birşey eklemeyin. Von Daniken'in söyledikleri doğru olabilir: Belki de uzaylılar hakikaten eski insanlara sanat ve bilim öğretmişlerdir. Ama bizim eski insanların yaptıklarını açıklamak için uzaylı varsayımında bulunmamıza gerek yok. Neden gereksiz yere böyle bir hipotez öne sürelim ki? Ya da bugünlerde söylendiği gibi, gerektiğinden fazla varsayımda bulunma. Uzaktaki cisimlerin üzerindeki etkileri "ether" teorisi ile açıklayabiliriz ama bunu yapmamıza gerek yok, o zaman neden yapalım ki(ether eskiden doğru olduğu düşünülen, uzayı kapladığına inanılan bir madde. Işığın ether üzerinde yayılan bir dalga olduğu düşünülüyordu Michelson-Morley deneyi ile ışığın hızının, bu görüşün tersine olarak, gözlemcinin hızından bağımsız olarak aynı kaldığını kanıtlaması ile birlikte bu fikir bilimsel çöplüğe doğru yola çıktı)? Occam'ın usturasına göre, birşeyin bu dünyadan olmadığını kanıtlamak için(ciddi bir varsayım), onun bu dünyadan olamayacağını da göstermemiz lazım. Yani bir uzay gemisinin, uzay gemisi olduğunu kanıtlamak için onun gizli bir devlet projesi olmadığını, garip bir asteroid, uydu veya evet hava balonu olmadığını kanıtlamanız gerek(ya da gidip uzay gemisinin yakından kaliteli bir fotoğrafını çekeceksiniz ki daha böyle birşey göremedik :D). Peki, sormanız gereken soru şu, o zaman sen herhangi birşeyin doğru olduğunan nasıl inanıyorsun, bir arkadaşın abartarak söylediği gibi, Çin'in orada olduğunu nereden biliyorsun? O koyduğum belgelerin örneğini verelim. İlk koyduğum belge şuydu: Burada yazan şey şu, karalanmış Bu teknikler şunlardır: karalanmış Su Tahtası karalanmış Bu belge Guantanamo'da kullanılan "sorgulama" tekniklerini anlatıyor. Su tahtası denilen metodu gazeteciler araştırıyorlar. Bunun için bir sürü mahkumla görüşüyorlar ve birkaç tane bu metodu uygulamış subayla röportaj yapıyorlar, ortaya çıkan teknik şu: Adamı bir tahtanın üstüne yatırıyorlar, ellerini kollarını bağlıyorlar, başına bir çuval, yastık kılıfı geçirip ağzının olduğu yere su döküyorlar. Kurban boğulduğunu zannediyor. Hatta Cristopher Hitchens bu metodu dergisi adına(Vanity Fair) denedi, herifin dehşet ile etrafı yıkarak kalktığı fotoğraflar olay oldu. Bu olaya inanma sebebim nedir(bu "sorgu" tekniğinin Guantanamo'daki üste kullanıldığına dair inancım): 1. Onlarca farklı ırktan, milletten mahkum bu metodun kullanıldığını söylüyor. 2. Bu metodu uyguladığını söyleyen subaylar var 3. Bu açıklamaları yapanlar isimlerini ve seslerini gizliyorlar(para kazanayım, kitabım çıksın gibi dertleri yok, gerçi bir tane mahkum kitap çıkardı sonra :D) 4. Bu metodun kullanışlı ve fiziksel olarak zarar vermeyen bir işkence metodu olduğu denendi ve kanıtlandı. Guantanamo üssünün dışından çekilen fotoğraf ve videolarda mahkumlara nasıl davranıldığını(zorla dizlerinin üstünde tutuyorlar, eşşek sudan gelene kadar dövüyorlar, aşşağılıyorlar) gördükten sonra böyle birşeyi yapıyor olma ihtimalleri oldukça yüksek. Gördüğünüz gibi -gayet kaliteli de olsa- sadece 2.dereceden kanıtlara dayalı bu olaya inanıyorum(Hitchens'ın deneyi bunun orada uygulandığı manasına gelmiyor, ya da biz eğer ışık hızından hızlı gitmeyi bulursak bu uzaylıların burayı ziyaret ettiğini kanıtlamaz). Bunun sebebi ise bu olayın oldukça mümkün, makul bir olay olması. Daha önce Abu-Garip olaylarını gören, Guantanamo videolarını seyreden birisi, bu tür bir olaya şaşırmaz. Yani UFO iddiaları ile(ki iddiaların sıradışı olduğunu kabul etmeniz gerekir) bunun bir farkı var. Bu konu ile ilgili herhalde en iyi lafı büyük usta Carl Sagan söylemiştir: "Extraordinary claims require extraordinary evidence" Ahengi bozmak pahasına çevirecek olursam: "Sıradışı iddialar sıradışı kanıtlara ihtiyaç duyarlar. Artık bu kendimi bile şaşırtan WoT ile beraber, bu konuya daha fazla mesaj atmayacağımı belirtiyorum,tartışmadan zevk almadığımdan filan değil, tam tersine. Sadece diyeceğim herşeyi dedim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
deadwoll Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Big bang nerede patladı? sözünü aslında çok düşündüm ve en iyi açıklayacak şeyin o olduğunu düşündüğüm için öyle sordum, ama sonuçta big bang bir patlamadır, 1 noktanın yoklukta büyümeye başlaması diye düşünürsek, yoklukta noktanın oluşması yokluk kavramını yok eder bir kere. Bu aynı tanrının varoluş noktasını düşünmeye benziyor. Wormhole konusunda ise şu anki fizik bilgimle tartışabileceğim kısım sınırlı. (Lisans düzeyinde fizik eğitimi almadım, olasılık matematiğiyle ilgili lisans alanım) Fakat yine de olan fizik bilgimle söyleyebileceğim kadarıyla, yoğunluğu sonsuz bir maddeye dönüşür wormhole'a giren madde. (d=m/v) Yoğunluğu sonsuz bir maddeyi algılayabileceğimizi sanmıyorum. Algılayamayız deme nedenim bu yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 deadwoll said: sovereign said: Bu kozmosta bizim tek yaşayan akıllı varlıklar olduğumuza inanmak İNANILMAZ bencil bir düşünce bence. Şu kısımda hatalısın, birincisi zaten tek akıllı varlık değiliz, uzaya bakmaya da gerek yok bunu anlamak için. İkincisi yaşamın "bildiğimiz, görebileceğimiz" anlamda oluşması için, gereken koşullar dünyanın sağladıkları. Mesela worm holelardan bahsediliyor, insanın görebileceği veya kavrayabileceği bir düzlemde bir worm hole olması imkansız, çünkü anladığım kadarıyla bir worm hole oluşturabilmek için 3 boyuttan fazlasını idrak edebilmemiz gerekli. Bunu görüp kullanabilen canlıları biz görebilir miyiz, bu da başka bir sorun tabii. Çünkü kendileri de tahminen 3ten fazla boyutlu yaşam formları olmalılar. Ayrıca dünyada milyonlarca yaşam türü var diyorsunuz ama atladığınız birşey var tüm bu yaşam türleri dolaylı da olsa birbirleriyle etkileşim halinde. Birinin yok olması bir süre sonra bir başkasının yok olması anlamına geliyor. Bu kadar ince bir düzenin sağlanması eğer tanrı kavramını aradan çıkartırsak çok düşük bir olasılık. Ben yalnızız demiyorum ama yalnız olma ihtimalimiz, başkalarının olma ve bizi bulma ihtimalinden çok daha yüksek. Ayrıca evren 24 saatken dünya 30sn ise evren çok genç demektir :P Bir de offtopic olarak, big bang nerede patladı? Sonsuz kütle olarak düşünsek, patladığında saçılacağı bir alan olması lazım yine de. Bu bakımdan ben hep atom =(benzer)= evren olarak düşünüyorum. Uzayda baska akilli yasam olmayabilecegi ihtimalini yuksek bulmak cok anlamsiz. Daha en basit olasiligi kabullenmiyorsun, ustune E.T.'lerin ziyaretini mi tartisiyorsun? Olasilik olarak milyarlarca gezegende bizim gibi kosullarin olma ihtimali var, daha 90'larda dunya'ya benzer kosullara sahip bir gezegen bulundu. Ayrica wormhole gibi teorilerin gercekligini bilmeden, bu tip teorilerin hicbirini bilmeden "yoktur bunlar" demek Vakit gazetesi yorumu gibi afedersin. Herseyi tanri yarattiya baglamak ve gelismeleri arastirmadan, okumdan reddetmek acaip yanlis. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Voys Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 abi nasıl üşenmıosunuz ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Dri, 1. Belgesellerde gosterilen belgelerin hic biri karartilmis belgeler degil, 2. kez soyluyorum bunu. Karartilmis belge gosterip duruyorsun. Baya CIA baskani imzali, Amerikan basbakani imzali falan belgeler, mektuplar var 60-70'lerden kalma. 2. Video'lar gayet belli seviyede evidence olabilir. NASA'nin yayinladigi STS-75, STS-80 mission video'lari buna ornektir. Ekran gorulen nesnelerin OFFICIAL olarak UFO diye adlandirilmasi var. Cunku baska birsey olmalarinin imkansiz olusu bilimsel olarak tartisiliyor, arastiriliyor, deneyler yapiliyor ve orda gorulen cisimlerin davranislarinin Intelligent bir yasam formu tarafindan kontrol edildigi dusunuluyor. Bunlar benim icin ve cogu kisi icin bir kanittir. Siradan, basit arastirilmamis ne oldugu bilinmeyen videolar degillerdir. Boyle goruntuler oldukca fazladir tipki fake videolarin fazla olmasi gibi. 3. Taniklarin hepside halisunasyon goruyor olma ihtimali inanilmaz derece dusuk. Taniklarin bazilari tanik ettikleri olaylarin Radar verilerinede sahip, radarlar tarafindanda gozlemlenmis yani. 10.000'lerce insanin gordugu olaylar var, bunlarin inkar edilmesi, "hipnoz'la eklenmis" denmesi sacmaliktan ote bisey degil. Bir cok farkli olay son derece dikkatlice incelendi, hepsinde de gorulen seylerin UFO oldugu sonucuna baglandi. UFO nedir? Tanimlanamayan ucan cisim. Bu "yemekten su tadi aldim" olayina benzer bir olay degil. Gordugun sey sabittir, gercektir, tektir. Bunun baska aciklamasi yoktur. 4. Cover-up olayida gercek. Cover-up'i debunk eden arastirmada var hatta. 1980'de Ingiltere'de ki rendlesham forest'e inen UFO'ya dokunan 5 officer'in deneyimini, 60 kisinin gordugu olayi "ilerdeki lighthouse'u gorduler" diye yalanlayan adamlar vardi, dalga gecti millet bunla. Cover-up icin ugrasan insanlar var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Voys said: abi nasıl üşenmıosunuz yaçok güldüm bu mesaja :D Cevap: Zevk aldığımız için tartışmaktan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2009 Dri: O zaman şöyle bir çözüm önerisinde bulunucam: En başından başlayalım. Sen görmüş olsan da olmasan da, Dünya'nın her tarafında hergün insanların UFO (TANIMLANAYAMAYAN UÇAN CİSİM) gördüklerini kabul ediyor musun? Bu soruya cevap olarak, gördüklerini zannettiklerini kabul ediyorum diyemezsin, niye diyemezsin? çünkü uçan bir cismi tanımlayamıyorsa bir insan bu direk bir UFO demektir. UFO uzaylı anlamına veya uzaylılar tarafından kontrol edilen bir araç anlamına gelmez. Şimdi burayı geçtik, kabul ediyorsun diyelim. Bu gözlemlenen UFO'ların, şu anki yurdum Dünya insanının bildiği ve kullandığı teknoloji ile yapılması imkansız hareketler gerçekleştirdiği konusunda hemfikir miyiz? Bu hareketler inanılmaz hızlarda hareket ederken birden durmak, veya dik açılarda inanılmaz dönüşler yapmak momentumu hiçe sayar gibi; durup dururken görünmez olmak veya hiçbirşey yokken görünür olmak. Görülen bazı diğer UFO'ların şimdiye kadar insanoğlu tarafından yapılan en büyük araçtan bile kat be kat büyük olduğu konusunda hemfikir miyiz? Lütfen yukarda listelediğim hangi maddelerin gerçek olduğuna inandığını söyle. Ayrı olarak zaten ilk maddenin gerçek olduğunu düşünmüyorsan diğer maddeler de otomatik yalan oluyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drigeolf Mesaj tarihi: Ocak 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 23, 2009 İnsanların UFO yani ne olduğunu tanımlayamadıkları uçan cisimler gördüğü konusunda hemfikiriz. Diğer maddelerin doğruluğuna inanmıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 23, 2009 Sovereign, digerlerinde hem fikir olamaz ki, gormedi gerekli videolari cunku. Bazi videolari izlemen lazim Dri, ondan sonra katilirsin. Out of the Blue Bu belgeseli izlemeni oneriyorum. Google video'da aratirsan bulabilirsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 24, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 24, 2009 Obama UFO dosyalarını halka açıyormuş hadi bakalım.. Çok merak ediyorum nasıl yalanlar söyleyecekler UFO dosyaları ismi altında. Allah bilir tanımlayamadık weather baloon olduğu ortaya çıktı falan filan gibi salak şeyler çıkar ortaya. En ufak bir gerçek açıklarlarsa Pandora'nın kutusunu açmış oluyorlar çünkü http://www.examiner.com/x-2383-Honolulu-Exopolitics-Examiner~y2009m1d22-Obama-Open-Government-Memoranda-to-release-UFO-files Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 24, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 24, 2009 http://www.youtube.com/watch?v=EjAVCYNdPi4 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Malkor Mesaj tarihi: Ocak 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2009 madem ilgileniyorsunuz :) linke girince biraz aşağıda olan video yu izleyin türkiyede çekilmiş ve şu ana kadardı ki en net ufo görüntüsü. bakalım şok olucakmısınız Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 bunu aylar önce izledim zaten merak etme.. Güzel bi Wall of Text hazırlıyorum.. stay tuned. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Dri: Bu videodaki görüntüler fake değil. Kalıbımı basarım. İzle bakalım nasıl hareketler de bulunuyor gördüğün obje. http://www.youtube.com/watch?v=4XtUyzZxOYo Buna ARV diyoruz, alien reproduction vehicle. Ele geçirilmiş techizattan reverse engineer edilip yıllar boyunca geliştirildikten sonra ortaya çıkan sonuç. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Innuendo Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 ya simdi su kocaman galakside, tum uzayda on yuz bin milyon gezegen arasinda sadece dunya adinda ufacik bir gezegende hayat olmasi cok sacma geliyor. teknoloji su an icin limitli, gozlem yapabildigimiz gezegenler oldukca kisitli. yani gelistikce ogrenecegiz. ama su ufo olayi cok sacma geliyor. bir defa kesin iletisimleri yok, en azindan acikca prove edilmis. hep ayni tur yuvarlak cisimlerin havada gozukmesi felan. insan dogasi sallayan cok var, yok efendim kacirildim raki balik ictik uzaylilarla. zamaninda olusturulan kel kafali uzayli konseptinin surekli tekrari. arkadas indirsin gemisini taksim meydanina "selam dunyali biz dostuz" desin canimi yesin. gercek olduguna dair bulgudan cok atmasyon olduguna dair kanit var. acikcasi hic birini inandirici bulmuyorum ama yarin tepemize uzaylilar inse zerre sasirmam. asil sasiracagim gun uzayda baska hic kimsenin oldugunu ogrendigim gun olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 hey aynı tür değil: Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drigeolf Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 @Sov: Yapılan araç için, uzmanın da söylediğine göre uzaydan olduğuna dair bir gösterge yok(zaten sen de kabul ediyorsun bunu), biz belki uzayda ışık hızından hızlı yol alamıyor olabiliriz ama şu an pek kötü işler de başarmadık doğrusu. Bir sürü bilimadamına, sınırsız bütçe verirsen(ki ordu projeleri öyledir, halka duyurulanlar bile, bilmemkaç yüz milyar dolarlar filan dönüyor) yapamayacağın bir araç gibi gözükmedi bana. Bu aracın insan yapımı olduğuna hemfikiriz ama bunun bizim düşünemeyeceğimiz, uzaylıların yardımı olmadan yapamayacağımız bir araç olduğu yargısına nasıl ulaştığınızı anlayamadım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sovereign Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2009 aracın yaptığı manevralara dikkat çektim zaten. Böyle araçların varolduğunda kanaat kıldık. UFO görenlerin gördüklerinin bazıları bu araçlar. ARV. Şimdi, Amerikan hükümeti böyle şeyler geliştiriyor olabilir diyosun. Geliştiriyor zaten. Şimdi senin inandığın teoriye göre görülen araçlar ARV ve bir ET varlığı söz konusu değil. O zaman 1900'lerden önce görülen UFO'ları nasıl açıklıyorsun? Binlerce yıldır görülüyo bu cisimler, hatta kaç tane resimleri var tarihi resim ve yapıtlarda. (bknz. giza) Bu cisimlerin binlerce yıldır gelip gittiği kanıtlanmış bir gerçek. Bu videoda gördüğün cisim bizim 1940'ların başından beri düşüp de ele geçirdiğimiz crashlerden elde ettiğimiz teknolojinin sonucu. Şimdi bu mantıklı teoriye hala soğuk bakıyorsun diyelim. O zaman Amerika yıllardır geliştirdiği bu teknolojiyi niye bi türlü yürürlüğe sokmadı? Niye Irak'ta kullanmadı, niye yeni fighter jetler yapmadı? Niye 50 senedir hala gizli bu araçlar? F-117 var, B-2 var.. nükleer denizaltılar falan var bunların hepsi geliştirildikten sonra dünyaya açıklanan ve açık bir şekilde kullanılan teknolojiler. Ben F-117'lerin Avrupa'da kullanılırken düştüğünü ve Rusya'nın özellikle direk gidip düşen uçağı incelemeye aldığını ve gazetelerde haber yaptıklarını hatırlıyorum, sırf hayalet teknolojisini almak için. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar