Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İ. Melih Gökçek vs Kemal Kılıçdaroğlu


Nessarien

Öne çıkan mesajlar

Kılıçdaroğlunun iyi bir kaynak toplayıcısı olduğu ama son vuruşu yapmaya kapasitesi olmadığını bir kez daha kanıtladığı yüzleşme oldu. Melih Gökçek sadece 1 saat içinde o kadar çok açık verdi ki ona finish him çekip yerin altına gömmeyi aynen daha önceki seferlerde beceremediği gibi yine beceremedi Kılıçdaroğlu.

Cool falan ama bitirici değil ne yazık ki..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

maxigenous said:
Kılıçdaroğlunun iyi bir kaynak toplayıcısı olduğu ama son vuruşu yapmaya kapasitesi olmadığını bir kez daha kanıtladığı yüzleşme oldu. Melih Gökçek sadece 1 saat içinde o kadar çok açık verdi ki ona finish him çekip yerin altına gömmeyi aynen daha önceki seferlerde beceremediği gibi yine beceremedi Kılıçdaroğlu.

Cool falan ama bitirici değil ne yazık ki..


katılmıyorum. hatta tersine İ. Melih'in cümlelerindeki bazı kelimeleri cımbızla çekti aldı adeta.

bu oturumdan şunu anladım ki halkımız gerçekten eğitimsiz. başka bir açıklaması yok yani böyle seviyesiz, dolandırıcı bir insanı bu kadar pişkin(!) bir insanın belediye başkanı seçilmesinin başka bir açıklaması olamaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dengir Bey’i yakalamışken Kılıçdaroğlu-Gökçek düellosunu sormadan olmaz. Dengir Bey’in Kemal Kılıçdaroğlu’yla söz düellosu hala akıllarda. Kısa bir süre sonra da istifa etmişti. “Ne diyorsunuz, ne olur Kılıçdaroğlu-Gökçek düellosunun sonucu?” diye soruyoruz. Duruyor birden ağzından hiç beklemediğimiz bir cümle dökülüyor, “Valla Melih daha şıllıktır… !” Ağzından çıkanın pek de uygun bir kelime olmadığının farkına varıyor, “bunu yazmayın ama” diye de ekliyo

Dengir Bey ardından “şıllık” kelimesiyle neyi kastettiğini açıklamaya çalışıyor, “Kemal Kılıçdaroğlu Melih’le baş edemez. Melih PKK’dan girer, genelevden çıkar…” Dengir Fırat’ın bu sözlerine bir anlam veremiyoruz,

-PKK mı ? Genelev mi ? Ne demek istiyorsunuz Dengir Bey ? Geçtiğimiz günlerde Kanal 7’nin yalanlanan bir haberi vardı onu mu söylüyorsunuz ?”

-Evet… Belgeleri vardır. Videosunu bile ortaya koyar. Melih’le baş edilmez…
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

büyük ihtimalle bitmesi falan olmaz. gerçi kaç dönemdir başta. görev yaptığı sene sayısı az olsaydı eğer kesin devam ediyor, kimse kıpırdatamaz derdim rahatlıkla.

öncelerde e.çölaşan ile bayağu bi gırtlak gırtlağa geldiler. o da çıkartıyordu "ahanda belgesi" diye o zaman da sanatın falan içine tükürüp keçi heykeli diktiriyordu. öle bi amca işte.

top atsan yıkılmaz, ona bişiycikler olmaz!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Burax said:
Dengir Bey’i yakalamışken Kılıçdaroğlu-Gökçek düellosunu sormadan olmaz. Dengir Bey’in Kemal Kılıçdaroğlu’yla söz düellosu hala akıllarda. Kısa bir süre sonra da istifa etmişti. “Ne diyorsunuz, ne olur Kılıçdaroğlu-Gökçek düellosunun sonucu?” diye soruyoruz. Duruyor birden ağzından hiç beklemediğimiz bir cümle dökülüyor, “Valla Melih daha şıllıktır… !” Ağzından çıkanın pek de uygun bir kelime olmadığının farkına varıyor, “bunu yazmayın ama” diye de ekliyo

Dengir Bey ardından “şıllık” kelimesiyle neyi kastettiğini açıklamaya çalışıyor, “Kemal Kılıçdaroğlu Melih’le baş edemez. Melih PKK’dan girer, genelevden çıkar…” Dengir Fırat’ın bu sözlerine bir anlam veremiyoruz,

-PKK mı ? Genelev mi ? Ne demek istiyorsunuz Dengir Bey ? Geçtiğimiz günlerde Kanal 7’nin yalanlanan bir haberi vardı onu mu söylüyorsunuz ?”

-Evet… Belgeleri vardır. Videosunu bile ortaya koyar. Melih’le baş edilmez…


Deniz Feneri olayının üstüne gidip gerçekleri ortaya koyduğu için Kanal 7 tayfası bir süredir CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili gerçek dışı, aslı astarı olmayan, belden aşağı haberler yapıyor. Önce Alman Hakimin Deniz Feneri Davası sırasında Kılıçdaroğlu’nu odasından kovduğu yalanını ortaya atmışlardı. Son olarak da Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da genelev olarak kullanılan bir saunaya gittiğini, PKK’lılarla aynı araca bindiği yalanını. Tamamen belden aşağı, tamamen karalamaya dönük haberler.




*Buda devamı ekliyim dedim*
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

168 dolar veya euro her neyse onun cevabını suratına yapıştırmadı,

Melih Gökçeğin aldığı fiyatı açıklarken 1995de euro olmadığını , oraya yazdığı rakamın günümüz kuruna göre hesaplandığını söyleyemedi,

224 dolar ~=168 euro diyemedi.

65 Euroya aldım derken Gökçeğin son zamanlarda deyişini kullanıp, ayrı dönemlerde ayrı fiyatlara alımlar yapılmıştır diyemedi


adam karayalçına laf etmeye çalışırken zamanında ;

fiyat çıkarmış ama satın almamış diyemedi (sonra laf arasında söyledi)

Karayalçının 15 yıl önce belediye başkanlığı yaptığını ve teknoloji bazlı inanılmaz fiyat farkı olacağını söyleyemedi..

Sayaçları satan firmayla Gökçek arasındaki bağlantıyı kurmadı.

aklıma şimdilik gelenler bunlar...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kardeşim izlerken bi şey dedi;
maçlarda yabancı hakem olayı var ya, bizde mahkeme ne de olsa makul işler yapmıyor. davalar uzuyor, zaman aşımına uğruyor. keşke deniz feneri gibi almanya ile alakası falan olsa da adamlar 6ay içerisinde tüm evrakları toplayıp 'şu şu kişiler suçludur!' diyebilse. en azından hak birazcık da olsa yerini bulur. gerçi onda bile 'işte dış güçler bizi karalıyor!' diye yaygarayı basarlar

üzerine çok düşünülmediğinde dedikleri doğru aslında. gerçek olamayacak bi temenni. ama olay hakikaten böyle. adam gibi peşine düşme imkanın olsa kimler gider, kaç kişi içeri girer sadece allah bilir.

ülkeyi böle bi açık büfeye çevirenleri öpeyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu adamın ne olduğu belli zaten. kılıçdaroğlu gibi kibar bir adamın çıkması hata.
karşına çıkartacaksın tuncay özkan gibi bir adamı, melihin çenesini nasıl kapattıracağını görceksin.

Adamın kişiliği yıl geçtikçe daha beter olmuş. kendisini Ankara sultanı ilan ettikçe egosu daha da şişiyor.

- Kendisine bir soru sorduğunuzda cevap vermiyor, karşılığında "siz de bunu yapmadınız mı" diye suçluyor.
- Aynı konu içinde farklı bir olaya geçtiğinizde "aaa, konu değiştireceksek ben de konu değiştiririm" diye ağlıyor, sonra başlıyor farklı konulardan 30 örnekle karşı saldırıya.
- Kendisi konuştuğunda herkes sussun istiyor, ama karşı taraf konuşmaya başladığında ona 2 dakka bile söz hakkı tanımıyor, sonra da pişkin pişkin "ama benim dediğime cevap vermiyorsunuz ki" diyor. Konuşmasına izin vermediği adam nasıl cevap verecek o da ayrı mesele.
- Kendisi hakkında söylenen "yolsuzluk, demogoji, şerefsizlik" gibi sözleri hep başkalarına sarfediyor. Önce kendisine baksın da ondan sonra diğer insanları suçlasın.
- Belediye kendi elinde, belediye altında çıkartılan belgeler zaten bu adamın onayından geçiyor. Kanıt olarak kendi hazırladığı belgeleri sunuyor ve bunları mutlak gerçeklermiş gibi duyuruyor. Kendisine iddia yöneltilince ise belediye onaylı belge istiyor, böyle belge olmayınca da sizi şerefsiz ilan ediyor. E nasıl bir belge sunmamızı istiyor ki, minareyi çalan kılıfını hazırlar diye bir söz vardı, adam bunun ayaklı ispatı zaten.
- Çok geveze, hiç kimseyi konuşturmuyor. Kimse konuşmayınca direk kendisini galip ilan ediyor.

Bu kadar yüzsüz, haysiyetsiz, karaktersiz bir adam daha görmedim. Saddam'ı belediye başkanı yapsak bile daha az faşist bir tutum izlerdi eminim ki.

Sonra da oturumun kazananı ne hikmetse Zaman gazetesine göre "Melih" oluyor. Tebrikz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...