Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yemekteyiz


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

Hahah bu ne ya birbirlerine laf sokmak için yemek yapıyorlar sanki.''Allah belanı versin hiç tuz koymamışsın''.
Kız masada çok beğendim diyor.Sonra tek tek konuşmalarda aslında hiç beğenmedim diyor hahahah.
Yemekten önce de bi laf sokup ;laf yedirme yarışı var.O lafları yiyip doyuyorlar zati.
Tutar bu yarışma, raytingi olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İlk bölümde sarmıştım. Nika gibi bi hatun çıkmıştı sarışın 23yaşında mimar deli dehşet bi evi vardı hatun 12 çeşit yemek yapmıştı. Ondan sonra gelen 2. güzel nika dır. Ufak mufak ama..

Program çok güzel feci bağlıyor.Öğrenci Evinde 5-6 erkek oturup izliyoruz resmen.

nika nın bölümü izleyeceğiz diye neleri ektik =) Bugun naimdelerdi. Naim süper servis yaptı yalnız. Tabi herifin herşeyine bok attılar.Kusur bulamayınca.

Enterasan tipler var daha çok tutar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

forgiver said:
dasaaa said:

mesela o kıza "sefimli lan bıcı bıcı bıcı" diyen olması vs.

yalan mı yalan mı

kız feci gıcık, dersen ki ütopik bi şekilde "format atabilirim ben bu kıza" bak o zaman olabilir. yoksa bildiğin gıcık bu.

tabii olay sadece mika (nika?) ile sınırlı değil, bu ve benzeri her türlü subhuman için görüşüm aynıdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi bu televizyondaki hiçbirşeye inanmıyorum artık.
şu ilhan'ın taksicilik yaptığı yarışma programındada hep ajansa bağlı adamlar gidiyolardı.

YALNIZ;

Oyunculuk Deneyimi
Reklam - ÇARKIFELEK YARIŞMASI - Yıl: 2008
Reklam - SHOW TV YEMEKTEYİZ YARIŞMA PROGRAMI - Yıl: 2008
Reklam - HERŞEY DAHİL TV PROGRAMI - Yıl: 2008
Dizi - ACI HAYAT - Yıl: 2007 - 1 Bölüm
Reklam - SAÇ REKLAMI KIBRIS - Yıl: 2003
Reklam - KIBRIS-GEÇİTKALE ÇOCUK GÜZELLİK YARIŞMASINDA JÜRİ ÜYESİ- Yıl: 2003
Reklam - KIBRISIN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN MANKENİ ÖDÜLÜ - Yıl: 2002
Reklam - BEST MODEL OF CYPRUS 2.CİSİ - Yıl: 2002


direk oyunculuk deneyimi olarak yazıyo. yuh be abi. bu kadar da açık olmaz ki
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Haşmet Babaoğlu yazmış :D


"Yemekteyiz"i izledim, anladım: Çürüyoruz!
Medya dev bir endüstriymiş, reytingmiş, reklam gelirleriymiş, " insanlar bunu istiyormuş " falan filan...
Hepsinin hikaye olduğuna inanmanın eşiğindeyim.
Açık söylüyorum...
Televizyonlardaki bu kötülüklerin başka bir gerekçesi olmalı!
Hatta paranoyaklaştığımı bile söyleyebilirim.
" Reality show "ların (özellikle de yarışmalı olanlarının) yapımcılarının aslında gizli bir tarikatın üyeleri olduğundan ve korkunç bir gaye uğrunda çalıştıklarından kuşkulanıyorum.
Sanki hepimizi " İnsan "ın yüce amaçlara uygun düşmeyecek kadar alçak; samimi olamayacak kadar sahte ve berbat bir yaratık olduğuna inandırmak istiyorlar.
Anladım artık; " Reality Show "ları seyretmek demek, çürümek demek...
Çünkü seyrede seyrede beş para etmez ödüller için başkalarının manevi cesetlerini çiğnemenin normal bir şey olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
Çürüyoruz; çünkü bu programları seyrederken kötülüğümüzle o kadar çok yüzleşiyoruz ki, bu durum giderek kayıtsızlığa dönüşüyor.
Geçen gece " Yemekteyiz " yarışmasını izledim.
Yalnız tadım tuzum değil, bütün huzurum kaçtı!
Yazıklar olsun!
En çok da dünyanın en normal şeyiymiş gibi dedikodu yapan, birbirini aşağılayan, hasetten çatlayan, acınacak hallerini yalanlarla örten yarışmacılara yazıklar olsun!
Şimdi baştan başlayayım derdimi anlatmaya...
Tv'de insanlar evlilik için yarıştırılıyormuş, ayıp!
Şimdi de işsizler iş bulmak için yarıştırılacakmış! Rezillik!
İyi de bütün bunların altında ne kadar pespayece de olsa bir tür çaresizlik var.
Peki bu " Yemekteyiz " yarışmasına katılanlar neyin peşinde? Yarışmacılara bakıyorum. Hiçbiri 10 bin liralık ödül için bunları yapacak insanlar gibi gözükmüyorlar.
O halde...
Bunca edepsizlik, bunca duygusal sadizm ve yıkıcı rekabet sonucunda ne elde edecekler?
Ekranda görünmüş olmanın ne idüğü belirsiz kazancı için mi bütün bunlar?
Sofra nedir?
İnsan sıcaklığıdır.
Berekettir.
Yalnız mideleri değil ruhları da doyurur sofra.
Düşmanları barıştırır.
Biliyorum; günümüzün hır gürü içinde kalabalık sofraların tadını çıkarmakta zorlanıyoruz.
Doğru! Ama sofra kurmanın ve yemeği paylaşmanın manevi değerini unutabilir miyiz hiç?
Asla... diyeceğim ya...
Unuturuz! Böyle programları seyrede seyrede unuturuz!
Tamam! Dünya kötüleşti!
Tamam! Hayat rezil bir yarışa döndü!
Hiç değilse sofrayı bu çirkinliğe alet etmeyelim bari!
Yemek yapmayı içgörüden ve kültürden yoksun bir böbürlenme malzemesi ve sofrayı paylaşmayı birbirimizi aşağılama ortamı haline getirmek bir " reality " ise...
Ben pes ettim!
Son notum da şu...
Bu programdaki bazı yarışmacılar yemek yaparken annelerine telefon edip pişirme tarifi için yardım alıyorlar.
O sırada bir anne de çıkıp...
"Kızım sakin ol veya biraz daha tuz koy" demek yerine ne zaman " kızım o saçmalıkta ne işin var " diyecek?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Babaoğlu güzel yazmışda, şimdi bu programı oturup ciddi ciddi eleştirmek için izlerse tabikide böyle bir yazı çıkar ortaya. Açıkcası birazda abarttığını düşünüyorum, program hakkında değil ama dünyamış hayatmış yargılamak kişiden kişiye değişir.. abartmamalıymış.

Ben valla yemeğimi koyuyorum önüme kahkaha atarak izliyorum, bi hasan abi bi gay bi kokoş yesinler birbirlerini şov yapsınlar, sonuçta ciddi bir program değil reyting amaçlı bir yarışma...

evt zevk alıyorum >:D<, yada şöyle diyim alan maymun veren maymun(değiştirdim evt).
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...