asinanyavuz Mesaj tarihi: Eylül 20, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 20, 2008 Compiz-fusion errorsuz acildi bu sefer. Ama gnome hala kalas :) hatta bi de ss koyayim. Gnome disinda cozmek icin cebellestigim bi kac sorun daha var ama bakalim, cozemezsem onlari da yazarim buraya :)
asinanyavuz Mesaj tarihi: Eylül 20, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 20, 2008 gnome ilk defa farklı açıldı bi reboot çektim gnome için bi pacman -Sy yaptıktan sonra. ama hala hata aynı değişmedi. onun dışında çözmeyi beceremediğim dört-beş şey var. 1- gksu her açılışta şifre istiyor. 2- her açılışta wicd cannot connect its D-bus interface. make sure daemon is started diye hata veriyor. 3- compiz-fusion startupta var olmasına rağmen konsol dışında başlatılamıyor. menüden Compiz Fusion Icon'a basınca bile çalışmıyor. 4- gnome konusu işte. 5- wicd yi açamadığım için wireless e bağlanamıyorum :) konsole dan bağlanmaya kalkışınca da bazen eth1 (wireless) i bazen görüyor, bazen yok öyle bi dalga diyor.
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Eylül 22, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Eylül 22, 2008 1- gksu her açılışta şifre istiyor. Visudo'ya gerekli eklemeleri yaptın mı? İstesin ama, daha iyi. Benimki de istiyor. 2- her açılışta wicd cannot connect its D-bus interface. make sure daemon is started diye hata veriyor. dbus daemon'u başlamıyor demek ki. hal daemon'larına ekli mi? Onun D-bus'ı otomatik çalıştırması gerek. 3- compiz-fusion startupta var olmasına rağmen konsol dışında başlatılamıyor. menüden Compiz Fusion Icon'a basınca bile çalışmıyor. Session'a fusion-icon eklersen olması gerek. Ama olmuyorsa: http://wiki.archlinux.org/index.php/Compiz_fusion#Autostart_.28without_.22compiz-fusion.22.29 4- gnome konusu işte. Bunun verdiği hata beni aştı. Arch forumlarında sor. 5- wicd yi açamadığım için wireless e bağlanamıyorum :) konsole dan bağlanmaya kalkışınca da bazen eth1 (wireless) i bazen görüyor, bazen yok öyle bi dalga diyor. D-bus'ında bir sorun var sanırım. Dbus paketlerini kontrol et bir. Daemon'larına hal olmasına rağman (hal'den önce) dbus yaz.
ghaldszar Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 pulkas said: eski donanımlı bilgisayarlarınızı rafa kaldırmadan önce birde bunu deneyin. Eski donanımlı bilgisayarınız için ideal diyorsun da GERGE said: roket adam said: Bu linux tipinin normal bir gui den kurulan versiyonlara göre farkı ne, mesela bi ubuntu ya da suse'den farkı? sadece sürekli update olayı mı? Ubuntu, Fedora, Suse ve türevleri i386 sistemleridir. i386 eski (15 yıl olmuş mudur?) 80386 işlemcisinin sistemi. Antika yani, her şeye uyumlu olduğu için kullanıyorlar bunu hala. i686 ise bunun 6. nesil versiyonudur. Özellikle Intel Core işlemcilerde tam performans kullanılmışlardır. Arch işte bu son çıkan işlemcilere göre bir sistem bu nedenle doğal olarak daha hızlı. Bir metafor kurmak gerekirse: Ubuntu'yu Quake 3 oynatan bir 9800 olarak düşün, Arch da Crysis olur bunun yanında. Bu mantıkla baktığımızda eski bilgisayarımıza kurmak istediğimizde son versiyonu kurmamamız gerekiyor. Mesela bende son demini yaşayan bir p4 var. Onu backup bilgisayarı şekline sokmak niyetindeyim. Madem son versiyon core2 core4 vs. için p4 için daha eski versiyon gerekmez mi?
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 P4'de i686. (PII üzeri)
di Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 Son versiyon demek daha güncel kernel versiyonu demek olduğundan eski işlemcilerle -antika değil eski- herhangi bir sorun yaşatmayacaktır.
Rahan Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 23, 2008 ubuntu'nun 686, k7, x64 ve benzeri mimariler için derlenmiş çekirdekleri var zaten. hatta synapticten çat çat indirip kurabilinz. arada birisi hatalı demiş olay i386 değil sade.
ghaldszar Mesaj tarihi: Eylül 25, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 25, 2008 sharky said: Archlinux, Slackware gelenegini surdurdugu icin her seyi size birakiyor. Archlinux Slackware geleneğini sürdürüyor da bu arada Slackware ne yapıyor?
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Eylül 25, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Eylül 25, 2008 Kendi halinde devam ediyor. Arch vs. Slackware: The great Slackware and Arch are quite similar in that both are simple distributions focused on elegance and minimalism. Slackware is famous for its lack of branding and completely vanilla packages, from the kernel up. Arch typically applies patching only to avoid severe breakage and preserve functionality, if absolutely necessary. Both use BSD-style init scripts. Arch supplies a package management system in pacman which, unlike Slackware's standard tools, offers automatic dependency resolution and allows for easy system upgrades. Slackware users typically prefer their method of manual dependency resolution, citing the level of system control it grants them. Arch is a rolling-release system. Slackware is seen as more conservative in its release cycle, preferring proven stable packages. Arch is more 'bleeding edge' in this respect. Arch is i686 and x86_64 whereas Slackware can run on i486 systems. Both have a ports-like system available in addition to their regular package managers- the (unofficial) Slackbuild system is very similar to the Arch Build System (ABS), the latter being slightly more automated. Slack users will be quite comfortable with most aspects of Arch.
ghaldszar Mesaj tarihi: Eylül 30, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 30, 2008 Valla bu kadar yazmışsın etmişsin bir denesem mi diye düşünüyorum. Bir Linux kurucam bakalım bu sefer ne olacak ama bir şey takıldı kafama bu meret NTFS partitiona yazıp okuyabiliyor mu?
Arthur_HellsFire Mesaj tarihi: Eylül 30, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 30, 2008 elbette ntfs-3g ile gayet şahane.
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Eylül 30, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Eylül 30, 2008 Paket şeçimi bölümünde ntfs-3g'yi şeçersen otomatik olarak yazar ve okur. External HD'leri açar otomatik. Burası var, ama ayarları kendisi yapıyor hwdetect şeçtiğinde. Ben ana sistem olarak Arch kullandığım için Gnome kullanıyorum ama Arch asıl gücünü openbox gibi kaynak tüketmeyen, minamalist şeylerde ve KDE'de gösteriyor. Şu siteye yönlendireyim seni. Qt'den nefret ediyorum, openbox gibi birşey de günlük kullanışımı gereksiz zorlaştırır, Gnome tercihim bundan. Arch'ın iki tane önemli ve güçlü benzeri var. Gentoo, Debian Lenny. Debian Lenny de şeçebilirsin. Aslında benim Arch yerine düşünebileceğim tek şey bu. Debian'ın tek eksiği yeterince iyi bir kaynaktan yükleme sistemi sunmaması. Arch'da ABS(Arch Build System) ile kaynak kodlarından yüklenen programları upgrade edebilir, silebilir, rahatça yönetebilirsin. Arch'ın repolarında binary olarak sunulan herşey ABS'de de var. Gentoo'nun tek farkı temel sistemi binary olarak sunmaması. Ama çok uğraştırdığından kullanma yanlısı değilim. Derle, derle, derle sıkılıyorsun bir yerde. Doğru, Arch'ın i686 paketlerindenlerinden daha hızlı oluyor ama Arch'de Gnome gibi, kernel gibi önemli şeyleri ABS'den derleyince çok da bir fark olmuyor.
oper Mesaj tarihi: Ekim 6, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 6, 2008 virtual pc de deneyeyim dedim ama ses kartı ve ekran kartı sorunu oldu.virtual pcye kurduğumdan mı oldu bu durum?
nocom Mesaj tarihi: Ekim 15, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 15, 2008 oper said: virtual pc de deneyeyim dedim ama ses kartı ve ekran kartı sorunu oldu.virtual pcye kurduğumdan mı oldu bu durum? opercim normalde çalışan bazı olaylar virtual pc 2007 de çalışmayabilior. bu sorun virtualdan kaynaklanmıs olma ıhtımali yuksek. gerge ne dıyeyım sana bılemıyorum, az once ubuntuyu ındırıodum, yarıda kestım hatta sildim listeden ve archlinux-2008.06-core-i686.img indirip kuracam şimdi. çok istekliyim hadi bakalım aklımı çeldin :)
oper Mesaj tarihi: Ekim 16, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 16, 2008 ben de harici hdd bulup işe sıfırdan girişecem. heveslendim bakalım. ama önce partition hede hödö ayarlamak lazım.
dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 yaw bunlar iyi hoş da şu usb'den löbödönk diue boot eden daha basit hedelere bi el atsak hocam yaw.. http://www.pendrivelinux.com/ slax falan pek bi basit diyorlar..
asinanyavuz Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 slax süper bi sistem bence. yani geek_factor=0 olarak, anlamıyorum ben normalde linux sistemlerden. ama slaxı sevmiştim.
oper Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 ya bu archlinux için kaç GB yer ayırmamız gerek en az?
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Sıfır bir setup 400 MB falan yer kaplar. Buna X eklersen 500 MB olur. Driverler, gerekli araçlar falan derken base sistem 600 MB'yi bulur. 512 MB kadar birşey swap için gerekli, ama bu 256 MB ile de halledilebilir. Bir 512 MB'yi de temp klasörüne ayırmak iyi olur, ama bu 100 MB ile de halledilir, nasıl kullanacağına bağlı. Driverlar, ıvır zıvır sistem araçları falan da bir 100 MB götürür. Etti mi yaklaşık 1,5 GB. Buna Gnome ya da KDE yüklemeyi tercih edersen son sistem 2GB ile 3GB arası bir şey olur kullandığın programlara göre. Ama benim gibi Openbox gibi birşey yüklersen programlar dahil tüm root klasörün 2GB'yi geçmez. Openbox kullanmak için gerekli şeylerle birlikte 10MB falan bir yer kaplıyor. Gnome 500 MB, KDE 1 GB kadar. Xfce 80 MB kadar bir yer kaplar. LXDE 15 MB. Haftaya bir 15-20 sayfalık Openbox rehberi yayınlayacağım burada, Arch'ı deneyeceksen onu beklemeni öneririm. Hiç parmak belleğim olmadığı için(2.5 inchlik HD'ler taşımayı tercih ediyorum çantamda) bunu hiç denemedim. Aslında bu HD'lerden biriyle denesem de olur yani. Günün birinde denersem bir rehber yazarım. Ama pendrive imagelari yayınlayan ve VBox ile denediğim dağıtımlar arasında benim en sevdiklerim (bir Linux sistemi olarak en başarılı bulduklarım, usb performansları hakkında konuşamam): Slax ve NimbleX. Sanırım bundan yola çıkarak bu işi en iyi Slackware tabanlı dağıtımlar becerebiliyor diyebiliriz. Debian da çalışır iyi sanırım, zaten Debian'ın çalışmadığı bir yer bulmanız zor. Arch'ı da USB'ye yüklüyorlar.
dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 abi içinde bu arch olan usb versen peçete ile tutar düşman bildiğim bi arkadaşa hediye ederim.. onun kafası yansın gayrı.. o usb'den bunu çalıştırıp da ayarını bilmem nesini yapana kadar ben fml kurmuş 4-5 maç atmış falan olurum herhal. deli işi bu, zeki müren kirpiği falan da olabilir.. örgü örmede hangisi daha zorsa artıkın..
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Çok kolay geliyor bana, yeni bir bilgisayarda herşeyiyle (Masaüstü sistemiyle falan) çalışan bir ortam kurmam yarım saatimi falan alıyor en fazla. Tabii kolaylık, bilgi falan göreceli şeyler, vardı benim de Debian bile kuramayacağım, Ubuntu ile bile zorlandığım zamanlar. Bunun burasında 3 yıldır Linux kullanıyorum, bu rehberdeki herşeyi anlayarak yapacak seviyeye yeni yeni geldim. Tabii insan isterse işi gücü bırakıp bir ayda da benim üç yılda öğrendiğimi öğrenebilir. Geçenlerde Calculus'dan bir kaldım da aynı şeyi yaptım, çok kahve tükeniyor, tırnak sindiriliyor ama oluyor yani. İnsanın imzası bile değişiyor ama arada. Bir de bu var tabii: yaş 7 idi. Anne, dişi kişilik kuzenime örgü örmeyi öğretiyordu. Ben de meraklandım biraz öğreneyim dedim. Sonra anne'min kaynana'sı (Benim babaanne oluyor doğal olarak) ikimize de kızmıştı erkek adama örgü mü öğretilir diye. Çok sıkılmıştım ben de zaten örgüden ama bir kere istedim diye bırakamıyordum, fırsat bu fırsat diyip tüymüştüm o an. Düşünüyorum bazen acaba bırakmasam n'olacakdı? Hala düğmelerimi bile dikemiyorum. Acaba üç yıl önce Linux'ü yeter be çığlıklarıyla bıraksam ne kaybedecektim hayatımdan sürekli ezilen korsan yazılım kanunları (kanunları umursadığımdan değil de emek değerlidir be abi...), bilgisayar üzerinde kontrol freakliği ve bir ton UNIX lore'ru dışında.
oper Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 GERGE Openbox ı daha bi sevdin sanırım arch a göre? bekleyelim o zaman.
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Yok abi, Openbox pencere sistemi, masaüstü sistemi oluyor başka şeyler de yükleyince. Gnome ve KDE gibi. Yoksa yine Arch Linux. http://en.wikipedia.org/wiki/Openbox Tüm sistem ilk açıldığında ram'de 100MB falan yer kaplıyor bununla ve Gnome ile yapabileceğim her şeyi ve pipemenuler ile çok daha fazlasını yapabiliyoruz. Pipemenu: Menu içine menüyü her açtığında tekrar çalıştırılan bir script koyuyorsun. Mesela ana menüden Network->Gmail dediğinde Openbox Gmail hesabını kontrol ediyor ve yeni, okunmamış, okunmuş mesajları (kafana göre filtrele) menu entryler olarak gösteriyor Gmail menüsünde. Tıklayınca istediğin browser ile açıyor. Bunun gibi, sistem bilgileri, görev yöneticisi, hava durumu, aklına gelen her şey olabilir. E-book reader bile gördüm. Text ile halledilebilen herşey mümkün ki araç UNIX olunca text ile halledilebilen şeylerin sınırı olmuyor elbette. Menuye bash script yazıyorsun, perl, python gibi dilleri bile kullanabiliyorsun, daha ne olsun. Birazcık bilgi ile kendi scriptlerini bile yazabilirsin. Menu kavramının üst noktasıdır bu bence. Bağımlılık yapıyor ya.
oper Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 bekliyorum abi o zaman. geek factor=0 bende de ama öğrenecem inşallah bu sefer.
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Konuyu açan Genel Yönetici Mesaj tarihi: Ekim 30, 2008 Gnome ile yükle sen, bunu Gnome üzerine yüklersin, daha zor kullanması ve ayarlaması, arkada çalışan Gnome olması daha yararlı olur eğer süphelerin varsa.
Öne çıkan mesajlar