Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"RTE vs Aydın" Round 2


sg-1

Öne çıkan mesajlar

*Bu sayfadaki içerik, yazanların kiŞisel görüŞlerini belirtmektedir. KiŞiler, üye anlaŞmasında var olan Şartların bilincinde olmak yükümlülüğündedir. Üye anlaŞmasına göre, gönderilen her türlü içerik, içeriği göndermiŞ olarak görünen üye rumuz ismi ve üyenin kendisine aittir. Paticik.com ve yetkilileri, üyelerimizin göndermiŞ olduğu iŞ bu sayfada yazılı olarak bulunan içerik hakkında hiçbir yasal sorumluluk kabul etmemektedir. Yükümlülük altında olmasa dahi, var olan site içeriğinin bütünü veya bir kısmının site kurallarına uygunsuzluğu durumunda, iletiŞim sayfamızdan bize eriŞebilir, gereken düzenlemeleri yapmamızı sağlayabilirsiniz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tayyip'le Aydın Doğan kapışmış! Türk medyasında
> en son komediyi izliyoruz. Karşılıklı birbirlerine posta
> koyuyorlar. İşin içinde milyarlarca dolarlık bir çıkar
> kavgası var. Rantı kimler nasıl paylaşacak? Büyük
> pastadan Aydın Doğan'a ne kadar pay düşecek,
> Tayyip'in ekibi ne alacak? Bay medya patronu bir de
> rafineri kuracakmış, Tayyip'i ziyaret etmiş.
> Patrona göre Hilton pastası o görüşmede gündeme
> gelmiş ama, Tayyip sorduğu için gelmiş. Patron
> İstanbul'un göbeğindeki Hilton arazisine binalar,
> rezidanslar falan yapacak, onları satıp durduğu yerde iki
> milyar dolar kazanacak.
> Patron Tayyip'e demiş ki, 'Ben o kadar parayı
> Hilton'a boşuna mı yatırdım. İnşaata izin
> verin.' Ötekine, Tayyip'e göre ise patron
> kendisine Hilton için gelmiş. Koskoca iki adam, beş
> yaşında çocuklar gibi kavga ediyor. Birinin dediği
> öbürünü tutmuyor. Biz şimdi hangisine inanacağız?
> Hangisi doğru, hangisi yalan söylüyor? Birisi çıkıp
> 'Sen açıklamazsan ben bir hafta sonra her şeyi
> açıklayacağım' diyor, öteki gazetelerini ve
> televizyonlarını kullanıp yanıt veriyor: "Biz zaten
> hep baskı altındaydık. Basın özgürlüğü diye bir
> şey var. Biz biat etmeyiz, eğilmeyiz. Başbakan basını
> susturmak istiyor. Şimdiye kadar ellerinden gelen baskıyı
> yapıyorlardı. Demek ki baskıları daha da
> ağırlaşacak."
>
> 'İŞTE BU DOĞRU'
>
> İşte burada işin en can alıcı noktasına geliyoruz.
> Bay Patron, basın özgürlüğü açısından da
> kendilerine hükümet tarafından baskı yapıldığını
> itiraf etmek zorunda kalıyor. İşte bu söylediği
> doğrudur… Ve bu aşamada hadise benim olayıma geliyor.
> Peki beni niçin susturdu? Beni niçin Hürriyet'ten
> kovmak zorunda kaldı? Tayyip ve AKP iktidarının baskısı
> nedeniyle. Doğan Grubu, Tayyip iktidarına yıllar boyu en
> büyük desteği verdi. Hürriyet'te yazarken bunu bana
> açık seçik, yüzlerce defa söylediler: 'Başbakanı,
> Maliye Bakanını, TMSF'yi fazla eleştirme. Bizim
> onlarla önemli işlerimiz var.'
>
> Bunların bütün ayrıntılarını ve kovulma olayımı
> 'Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi' isimli kitabımda
> anlatmıştım. Hürriyet'te çalışan muhabir
> arkadaşlarımın tamamı tanıktır. İktidarın hoşuna
> gitmeyecek dört dörtlük belgeli haberler gazetede
> kullanılmaz, çöpe atılırdı. Korku dağları
> bürümüştü. Gazeteci arkadaşlarımız sinirden
> kahrolur, bazısı çıkmayan haberlerini 'Abi bari bunu
> sen yaz' diye bana getirirdi. Patronun emektar kalfası
> Ertuğrul Özkök yazılarımı sansür ederdi. Biz
> Hürriyet'te yıllarca bu koşullarda gazetecilik
> yaptık.
>
> Bay patron şimdi kalkmış, 'Üzerimizde baskı
> vardı. Bu baskı daha da ağırlaşacak' diyebiliyor.
> Günaydın bayım!
>
> 'O ZAMAN BENİ NİYE KOVDUNUZ ?'
> Şimdi göstermelik kapıştılar. Bunun adına kayıkçı
> kavgası derler. Bugün kavga eder gibi görünürler,
> yarın yine barışırlar. Barışmaya elleri mahkumdur,
> çünkü iki tarafın da çıkarları bunu gerektirir.
> Çünkü Aydın Doğan'ın milyarlarca dolarlık parasal
> çıkarları Tayyip'in elindedir. Öte yanda ise Tayyip,
> Aydın Doğan medyasına muhtaçtır. Düşünün ki, yedi
> adet gazetesi ile yazılı basınının yaklaşık yüzde
> 40'ı bu patronun elindedir. (Hürriyet, Milliyet,
> Vatan, Radikal, Referans, Posta ve Fanatik.) Buna aynı
> patrona ait televizyon kanallarını ekleyin. (CNN Türk,
> Star, Kanal D.) Tayyip bu gücü karşısına alabilir mi?
>
> Burada bütün hikaye şudur: Bir medya patronu bir sürü
> işe girişmişse, devletle ve hele bir tek parti iktidarı
> ile POAŞ'tan rafinerilere, enerji ihalelerinden
> özelleştirmelere, Hilton arazisinden bilmem neye kadar
> binbir işi varsa, ortalıkta milyarlarca dolarlık çıkar
> ilişkileri mevcutsa, o patron iktidar partisinin
> güdümünden çıkamaz. Aleyhte birkaç yayın yaptığı
> anda yaygara kopar ve ona geri adım attırırlar. Patron da
> zaten haddini bilir ve geri çekilir.
>
> Ben bunları Hürriyet'te iken bire bir yaşamış bir
> gazeteciyim. Baskılara direndiğim ve ödün vermediğim
> için kovulma olayını yaşamış biriyim. Şimdi Aydın
> Doğan itiraf ediyor. Diyor ki 'Bize hep baskı
> yaptılar. Bu baskılar daha da artacak!'
>
> Ancak, benim kitabımı mahkemeye verdi. Dava dilekçesinde
> 'Bize baskı yapılmamıştır. Emin Çölaşan'ı
> biz iktidar baskısıyla kovmadık' diyordu! Şimdi
> soruyorum kendisine: "O halde niçin kovdunuz?
> Hırsızlık, ahlaksızlık mı yapmıştım? Kalemimi mi
> satmıştım? İş mi bitirmiştim? Kendi çıkarlarım
> doğrultusunda yazılar mı yazmıştım, ne
> yapmıştım?" Şimdi basın özgürlüğünden,
> basının susturulmak istenmesinden dem vuranlar, 'O
> halde Emin Çölaşan'ı niçin susturdunuz?'
> sorusuna yanıt vermekle yükümlüdür. Ancak hiçbir zaman
> veremeyeceklerdir. Tayyip yatsın kalksın, iktidarı
> süresince kendisine en büyük desteği veren Doğan
> Grubuna dua etsin. Aydın Doğan da hiç endişe etmesin.
> Tayyip onsuz yapamaz.
>
> 'ASLINDA KAYIKÇI KAVGASI'
> Bay Aydın Doğan'ın milyarlarca dolarlık
> çıkarları, Tayyip'in iki dudağının arasındadır.
> Birkaç günden beri izlediğimiz kayıkçı kavgası
> geçici bir buhrandır! Tayyip susacak ve Aydın Doğan en
> kısa zamanda biat edecektir. Bekleyin ve görün. Bu
> göstermelik olay en kısa zamanda sessizliğe bürünecek
> ve iş bitecektir. Kayıkçı kavgası da unutulup
> gidecektir. 2002 yılından bu yana Aydın Doğan Grubu, AKP
> döneminin bütün yolsuzluklarına, vurgunlarına seyirci
> kaldı. Sadece seyirci kalmadı, birkaç onurlu köşe
> yazarı dışında AKP iktidarına en büyük desteği
> verdi. Slogan hep aynıydı: "Aman iktidarımıza
> yardımcı olalım. Döviz düşük, maliyetlerimiz
> artmıyor. Özelleştirmeler devam etsin, biz de payımızı
> alalım. AB yolunda ilerleyelim, bizim de yolumuz
> açılsın."
>
> Büyük kitleler Cumhuriyet mitinglerinde 'Tayyip alana
> Aydın Doğan bedava' diye boşuna slogan atmıyordu.
> Aman çocuklar yapmayın etmeyin, sizin ciğerinizin içini
> bilen milyonlarca insanımızı güldürmeyin. İkiniz de
> aynı yolun yolcususunuz. Kapışmayın, birbirinizi
> kırmayın, ayıp etmeyin, oynamakta olduğunuz bu komediye,
> bu horoz dövüşüne bir son verin!..
>
> Çünkü ikiniz de aynısınız. Ne demiş atalarımız!
> 'Al birini, vur öbürüne.'

Emin Çölaşan - Gazeteport.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...