Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Terörist başı ders kitabına girdi


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
milliyet.com.tr said:
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının ders kitaplarında yer almasının Türk milletinin onurunu zedeleyen bir durum olduğunu söyleyerek, “Dünyaya bile PKK terörünü yeni yeni kabul ettiriyoruz. İşte böyle bir ortamda terörist başının olumlu ya da olumsuz ders kitabında yer alması PKK konusunda geri adım attığımızın göstergesi olacaktır. Buna asla göz yumulamaz" dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, ilköğretim müfredatlarının yenilenmesi projesi kapsamında değiştirilen 8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında “bebek katili", “terörist başı" Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının anlatılmasının eğitim camiasını şoke ettiğini kaydetti. Koncuk, “Türkiye’de büyük katliamların sorumlusu olan, gözünü kırpmadan kundaktaki bebekleri öldüren, terör belasını başımıza saran bir teröristin adının nasıl olursa olsun, ne şekilde anlatılırsa anlatılsın ders kitabında geçmesi Türk milletinin onurunu zedelemiştir. 8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında, terörist başının adı ‘1990’lı yılların en önemli olaylardan biri de Suriye’de saklanan bölücü örgüt başının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir’ şeklinde yer almıştır. Bu ifade bile terör örgütünün propagandasının yapılmasına vesile olacaktır" dedi.

“MEB NASIL BÖYLE BİR HATAYA DÜŞTÜ?"

Türkiye’nin terörden dolayı büyük acılar yaşadığını anlatan Koncuk, bugün hala şehitlerin ve masum vatandaşların ardından gözyaşı döküldüğünü ifade ederek, “Dünyaya bile PKK terörünü yeni yeni kabul ettiriyoruz. İşte böyle bir ortamda terörist başının olumlu ya da olumsuz ders kitabında yer alması PKK konusunda geri adım attığımızın göstergesi olacaktır. Buna asla göz yumulamaz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir hataya nasıl düştüğünü anlayabilmek mümkün değildirö açıklamasında bulundu. Koncuk, MEB tarafından hazırlanan ders kitabında, bir teröristin yakalanışının ilköğretim çağındaki çocuklara anlatmasını “büyük bir skandal" olarak değerlendirdi.

“TARİH BU HATAYI AFFETMEYECEKTİR"

Koncuk, Öcalan’ın ders kitaplarına girmesine nasıl karar verildiğini sorarken, “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü" diyen Orhan Pamuk’un da ders kitaplarında yer aldığına işaret ederek, “Bu hükümetin Ermeni politikasında havlu attığını göstermektedir. Peki şimdi hükümet terörist başının yakalanışını ders kitabına alarak, PKK konusunda da mı havlu atmaktadır?" sorularını sordu.
Koncuk, tarih kitaplarında Öcalan’ın isminin yer almasının Atatürk’e, şehitlere ve Türk milletine büyük bir saygısızlık olduğunu belirterek, “Milli Eğitim Bakanlığı derhal yaptığı hatadan dönmeli ve terörist başıyla ilgili ifadeyi ders kitabından çıkarmalıdır. Aksi taktirde tarih böyle bir hatayı affetmeyecektir" dedi.


yani meb çığrıncan çıktı ve kimse dur demiyor. adam göbeğini kaşıya kaşıyor sırıtıyordur şimdi
Mesaj tarihi:
herşeyin üzerini örtelim, bu ülkenin tarihinde hiç kara lekeler yer almasın, sağlıklı bi eğitim sistemi için şart bu =)

pırıl pırıl, anlı şanlı bir ülkeyiz biz zaten, lütfen.
Mesaj tarihi:
adı neden geçmiyormuş. o kitapta sadece zaferler mi yer alacak? ŞANLI TÜRK, ŞANLI TÜRK ORDUSU, ŞANLI TÜRK ORDUNUSUNUN ŞANLI tarihini mi anlatacaklar? tarihte bunlar yaşanmış, kaç bin kişi pkk yüzünden şehit olmuş 20 senedir? ülkemizin en büyük sorunlarından birini oraya yazmamak ayıp dğeil mi?
ayrıca,
bu kitabı sadece istanbuldaki öğrenciler değil, doğudakiler de okuyacak. 8. sınıf 14 yaş, dış etkiye çok açık bir yaştır. bi kaç yaş sonra pkk kampına toplanmayacağı ne malum? ya da pkk sempatizanı olmayacağı ne malum?

hayır, yakın tarihteki en en önemli sorunlardan birisi iken pkk, yazılmasına bu kadar tepki niye? baykalcılık oynamayın
Mesaj tarihi:
Uzun uzun yazardım ama hakatten gerek görmüyorum çünkü şu verilen tepki ÇOK SALAKÇA bir tepki. Tarih kitabında apo övülüyor mu ? hayır , işlediği suç belli ve yakalandığı anlatılıyor bunun Türkiye'nin onurunu zedelemesi ile ne alakası var yahu. Nasıl bir eğitim anlayışı varki eğitim-sen in bu şekilde saçma şeyler söyleyebiliyorlar.

Tarih bunlara göre sadece (+) lar demekki. Dİğerlerini kimse görmesin bilmesin çocuklar duymasın. SOnra okumuş cahil olarak hayata atılsınlar. Bu mantıkla çalışan bir eğitim-sen eğitim-sen değilme eğitme-sen olabilir ancak.

Dayanamadım ekleyeceğim :)

Adamların ana fikri bu adamları resmi belgelerde belirtmeyelim ki kendilerini birşey sanmasınlar. Yıllardır bu politika uygulandı , pkk küçümsendi küçümsenmeye çalışıldı halkın nezninde. Sonra ne oldu ? yıllardır okadar şehit verdiğimiz ve hala veriliyor olan küçümsenen ama bir türlü nedense bitirilemeyen bi hale geldi. Daha nekadar küçümseyip bu örgütün büyük bir tehtid olduğunu saklayarak yaşayacaksınız. Bırakın o okuyan çocuklar bilsin ne olduğunu , bu sorunu tehlikeyi bilerek büyüsnler ki ileride hayata atıldıklarında şu zamana kadar uygulanmayan daha iyi bir politika bulurlar belki. Baskıcı ve özgür olmayan bir eğitim sistemi ile ne olduğumuz belli..
Mesaj tarihi:
asdasd said:
8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında, terörist başının adı ‘1990’lı yılların en önemli olaylardan biri de Suriye’de saklanan bölücü örgüt başının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir’ şeklinde yer almıştır. Bu ifade bile terör örgütünün propagandasının yapılmasına vesile olacaktır" dedi.

::o
Mesaj tarihi:
Olayların üzerinden belli bi süre geçtikten sonra "tarih" olarak nitelendirildiği ve ders kitaplarına ancak bu tarz "tarihi" olayların girebildiğini anımsıyorum. Yanlışsam düzeltin de, bu durum doğruysa bu olay şey olmuş, hayat bilgisi kitabına gidip "geçenlerde mesela Ermenistan ile ilk maçımızı yaptık ve yendik süper maçtı" yazmak gibi bi şey.
Mesaj tarihi:
Kojiroh said:
Olayların üzerinden belli bi süre geçtikten sonra "tarih" olarak nitelendirildiği ve ders kitaplarına ancak bu tarz "tarihi" olayların girebildiğini anımsıyorum. Yanlışsam düzeltin de, bu durum doğruysa bu olay şey olmuş, hayat bilgisi kitabına gidip "geçenlerde mesela Ermenistan ile ilk maçımızı yaptık ve yendik süper maçtı" yazmak gibi bi şey.


Türkiye Cumhuriyeti tarihinde pkk ve liderinin yakalanması magazin haberi veya gündelik bir olay değildir.
Mesaj tarihi:
Şu soru geldi aklıma;

Acaba İspanya'da ETA, İngiltere'de IRA ile ilgili ders kitaplarında bilgi var mıdır?

Sadece bi fikir edinmek babında soruyorum.
Mesaj tarihi:
Kitapta olmalı kanımca. Zamanında yok şeyh bilmemne ayaklanması yok hoca zırtapoz ayaklanması gibi şeylerde vardı tarih kitaplarında. PKK' nın olduğu bir gerçek. Kürdistan sorunu gerçek. Tarih kitaplarında bak apo nun eline şöyle verdik, kürdistanı isteyen tiplerin eline şöyle verdik tarzı şeyler hoş olabilir.
Mesaj tarihi:
Horizon said:
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde pkk ve liderinin yakalanması magazin haberi veya gündelik bir olay değildir.


Lafları çarpıttığını söylerlerdi hep de inanmazdım.
Mesaj tarihi:
Horizon said:
Kojiroh said:
Olayların üzerinden belli bi süre geçtikten sonra "tarih" olarak nitelendirildiği ve ders kitaplarına ancak bu tarz "tarihi" olayların girebildiğini anımsıyorum. Yanlışsam düzeltin de, bu durum doğruysa bu olay şey olmuş, hayat bilgisi kitabına gidip "geçenlerde mesela Ermenistan ile ilk maçımızı yaptık ve yendik süper maçtı" yazmak gibi bi şey.


Türkiye Cumhuriyeti tarihinde pkk ve liderinin yakalanması magazin haberi veya gündelik bir olay değildir.



Türkiye Cumhuriyeti tarihinde PKK'nın beslendiği ülkelerle savaşmış ve bu ülke için binlerce evladını şehit vermiştir. Şimdi o ülkelerin uşağı bir terör örgütünün çok büyük bir başarı gibi liderini yakaladık demek ve bunu ders kitaplarına dahi sokmak PKK nezdinde o ülkeleri yüceltmektir. Teröristlerle pazarlık yapılmaz, ciddiye alınmaz, karşımıza insan diye konulamaz.


edit: +n
Mesaj tarihi:
sg-1 said:
Şu soru geldi aklıma;

Acaba İspanya'da ETA, İngiltere'de IRA ile ilgili ders kitaplarında bilgi var mıdır?

Sadece bi fikir edinmek babında soruyorum.

+1
bizde hiç bi zaman tepedekilerin bu tip şeylere kafası çalışmadı zaten.
Mesaj tarihi:
Kojiroh said:
Horizon said:
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde pkk ve liderinin yakalanması magazin haberi veya gündelik bir olay değildir.


Lafları çarpıttığını söylerlerdi hep de inanmazdım.


Çarpıtma yok bir maç karşılaşması ile pkk elebaşının yakalnması haberini aynı kefeye koymuşsun. Biri olsa olsa magazin veya gündelik bir haber olur. Ama diğeri tüm Türkiyeyi ilgilendiren , en büyük meselesi ile ilgili birşey. Bunları nasıl karşılaştırabiliyorsun anlayamadım.

Terörist örgüt hem de yıllarca şehit verdiğimiz bir örgüt ciddiye alınmamalı. Peki.
Mesaj tarihi:
sir said:
herşeyin üzerini örtelim, bu ülkenin tarihinde hiç kara lekeler yer almasın, sağlıklı bi eğitim sistemi için şart bu =)

pırıl pırıl, anlı şanlı bir ülkeyiz biz zaten, lütfen.


Aktif olarak faaliyet gösteren bir terör örgütü bu derece kitaplarda yer alırsa bu dolaylı propagandaya girer. Örgüte ne zaman ki son verilir olumsuzluklar ortadan kaldırılırsa işte o zaman kitaplarda yer alabilir. Eleştiriler haksız değil.

Tarihi bu derece zengin bir milletin ders kitabında böyle bir bilgiye gerek var mıydı ? Hiçbirşey kalmadı da mı bu eklendi.. Şaşırmamak gerek ümmetçi zihniyet böyle konularda ince düşünemez.
Mesaj tarihi:

ira nasıl bitti

K.İrlanda'da Katolik-Protestan mücadelesi nasıl bitti?

PROF. DR. ERHUN KULA (*)

İrlanda'daki Protestan-Katolik kavgası çok eski, kapsamlı ve karmaşıktır. Kavganın kökleri 1690 yılında Boyd savaşının Protestan Kral William tarafından kazanılması sonucu İrlanda üzerinde Protestan hâkimiyetinin sağlanmasına uzanır.

Sorun İrlanda ve İngiltere'nin yanı sıra dünyanın dört bir köşesine yayılmış İrlanda kökenli insanları ilgilendirmektedir. 1690'da başlayan uyuşmazlık 24 Nisan 1916 tarihinde Dublin'de İrlanda milliyetçilerinin Paskalya İsyanı (Easter Rising) olarak bilinen başkaldırısı ile şahlanan bağımsızlık hareketi 1922'de meyvesini vererek Güney İrlanda'ya bağımsızlık getirdi. Aslında İngiltere bütün İrlanda'ya bağımsızlık vererek bu işten tamamen sıyrılmak istedi. Fakat Kuzey İrlanda'da çoğunluğu oluşturan Protestan nüfus (ki İngiltere'ye sadakatte çok ısrarlı idi ve hâlâ da öyledir) böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini kesin bir dille açıkladı. Bu durum üzerine İngiliz hükümetine ya Kuzey İrlanda Protestanlarının isteklerini kabul etmek ya da oraya İngiliz ordusunu yollayarak çıkacak isyanı bastırmak düşüyordu. Ancak Londra parlamentosunda bazı milletvekilleri İngiliz askerlerinin Kuzey İrlanda'daki Protestan kardeşlerine kurşun sıkmayacağını belirtti. Bunun üzerine İngiltere İrlanda'yı bölerek güneyi serbest bırakıp kuzeyi kendine bağladı. Ancak bu ayrım İrlanda'da Protestan-Katolik kavgasına son vermedi. Protestan çoğunluk Katolik azınlığın ekonomik ve politik alanda palazlanmasını önlemek için aleni bir ayırımcılık politikası uygulanmaya başladı. Bu ayırımcılık iki konuda etkili oldu; istihdam ve konut edinme. Katolik nüfusun belli bölgelerde yoğunlaşmasını engellemek için Protestan yöneticiler türlü vesilelerle engeller çıkardı. Zira Katolik nüfusun seçim bölgelerinde artması kendilerini Londra parlamentosunda temsil edecek milletvekilleri çıkarması demekti. Etkin ayrımcılık politikaları 1968 yılında toplumsal haklar protestolarına yol açtı. Gittikçe artan protestolar iki toplum arasında sokak kavgalarına ve evlerin yakılmasına sebep oldu.

En acı ilaç genel af

Olayları dikkat ve kuşku ile izleyen İngiliz hükümeti Ağustos 1968'de Katolikleri korumak için İngiliz ordusunu Kuzey İrlanda'ya yollamak zorunda kaldı. Katolikler önce İngiliz askerlerini coşku ile karşıladı. Fakat 2 ay içinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) İngiliz askerlerini işgalci güç olarak nitelendirerek Katolik nüfusu onlar aleyhine kışkırttı. Bu olay 40 yıl sürecek terör kampanyasının başlangıcı oldu. 40 yılda 1,6 milyonluk Kuzey İrlanda'da 3800 kişi terörizm yüzünden hayatını kaybetti. Bu 72 milyonluk Türkiye'de 171.000 can demektir. Ölenlerin içinde asker ve polisler yanında kadınlar, çocuklar, yaşlılar, papazlar, rahibeler ve turistler de yer aldı. Korkunç olayların birçoğu dünyanın her tarafından televizyon vasıtasıyla ve anında izlendi. Neticede 40 yıla yakın süren şiddet hareketleri son buldu ve bunda şu unsurlar etkin oldu: Uzanan yardım elleri, ekonomik kalkınma, terör organı olan IRA'nın İngiliz hükümeti ile önce gizli sonra alenen görüşmeye başlaması, her iki kesimden teröre karışmış insanların affı, İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) bütün silahlarını imha etmeye dair söz vermesi ve bu işi tamamlaması, her iki taraf politikacılarının problemi silah yerine politika ile çözümlemeye karar vermeleri. Kuzey İrlanda'ya uzanan yardım elleri bilhassa İngiltere, İrlanda Cumhuriyeti, ABD, Kanada ve Avrupa Birliği'nden gelmiştir. Mesela ABD başkanı Bill Clinton (ki ataları Kuzey İrlanda kökenlidir) ve eşi Hillary Clinton defalarca Kuzey İrlanda'ya geldi. İngiltere ve Avrupa Birliği adeta para akıtarak Kuzey İrlanda'da güçlü bir altyapı kurulmasını sağladı. Bugün Birleşik Krallık'ta kamu sektörünün en şişkin olduğu yer Kuzey İrlanda'dır. Yani en çok istihdamı devlet sağlamaktadır.

1990'larda bazı gazeteciler İngiliz hükümetinin IRA ile gizli görüşmeler yaptığını tespit etti. Önce İngiliz hükümeti bu iddiayı şiddetle reddetti. Bunun üzerine şiddet karşıtı Katolik Partisi'nin (Sosyal Demokrat İşçi Partisi) başkanı John Hume alenen IRA mensupları ile görüşeceğini açıkladı. Kendisine her türlü kötü sıfatların yakıştırılmasına rağmen Hume IRA ile görüştü ve 'Ben barış için her şeyi yaparım.' diyerek sert bir karşılık verdi. Birkaç yıl sonra John Hume, Nobel barış ödülüne layık görüldü. Kuzey İrlanda halkının içtiği en acı ilaç bütün teröristlerin affı oldu. En fanatik katiller dahi hapisten çıktı. Fakat bunların hiçbiri bugüne kadar herhangi bir terörist olayına karışmadı. Birçoğu tövbe ederek 'gerçek Hıristiyan' oldu. Katledilenlerin yakınlarının çoğu bağrına taş basarak, 'barış ve vatan' için diyerek bu inanılmaz acılıktaki ilacı içti. Belfast'ın merkezinde eski bir teröristi gördüğümde, oranın insanı olmamama ve olaylardan zarar görmememe rağmen, tüylerim diken diken olmuştu. İlk aklıma gelen şey bu olayı yaşayan maktul ailelerin neler hissedebileceği idi. Protestan çoğunluğun barış için en ısrarlı isteği IRA'nın bütün silahlarını bağımsız bir heyet önünde imha etmesi idi. IRA bunu prensip olarak kabul etti; fakat bu işin hayata geçirilmesi hayli zor oldu. 26 Temmuz 1997'de IRA ilk ciddi ateşkesi ilan etti, fakat IRA'nın kontrol edemediği terör grupları şiddete devam etti. Tabii buna Protestan terör grupları aynı şekilde karşılık verdi. 28 Temmuz 2005'te IRA silahlı mücadeleyi tamamen terk ettiğini dünyaya açıkladı. 26 Eylül 2005'te de silahlar Protestan ve Katolik papazların gözü önünde fakat gizli bir mıntıkada imha edildi.

En kayda değer olaylardan biri de 8 Mayıs 2007'de oldu. Protestan politikacı ve papaz Ian Paisley, Katolik politikacı Martin McGuinness'i (ki bazıları kendisini eski terörist ve IRA Londonderry biriminin komutanı olduğunu iddia ediyor) kameralar önünde karşıladı. Her ikisi de artık şiddet hareketlerinin tamamen bittiğini ve mücadelenin sadece politik yollar ile yapılacağını bütün dünyaya açıkladı. Temmuz 2007'de ise İngiliz ordusu şiddetin bittiğinin delilleri üzerine Kuzey İrlanda'dan çekilmesini hızlandırdı. Bugün Kuzey İrlanda'da 40 yıla yakın süren şiddet bitmiştir ve tamamen normal bir hayat yaşanmaktadır. Kuzey İrlanda hızla kalkınmakta olup Avrupa'nın en müreffeh yerlerinden biri haline gelmekte. Bu kadar eski, kapsamlı ve karmaşık bir problem Kuzey İrlanda'da normal çözüm sürecine girmiş ise başkaları için de ümit var demektir.

(*) Erhun Kula halen Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesidir. Daha önce 25 yıl süreyle Kuzey İrlanda'da öğretim üyeliği yapmıştır.



Türkiye bu kaçak , korkak politikalarla bu örgütü hala bitiremedi , liderinin yakalanması neden kitaba koyulmuş diye konuşuyoruz. Herşeyimiz ego , şekilcilik olmuş çıkmış , uygulama sıfır. Kitaba yazmakla ne örgüt yücelir , yazmamakla da örgüt bitmez.
Mesaj tarihi:
Tamam terör örgütünü politik olarak muhattap almaz, adam yerine koymazsın da ciddiye almamak salaklık olur. Hergün o kadar asker boğazına leblebi kaçtığı için ölmüyo.

Abdullah Öcalan ın yakalanması da gayet ciddi ve önemli bir olaydır.
Ayrıca terör örgütü propagandası yapılacak neyi var bu olayın? Gayet gittik yakaladık getirdik, kapak olsun tadında bir olay. Olsa olsa türk teşkilatının propagandası olur o.
Mesaj tarihi:
Sevindim.

Tarih kitaplarımız her zaman 2. dünya savaşı sonunda yakın tarihe kesinlikle değinmeden son bulurdu.

Darbelere de değinmişlerdir umarım.
×
×
  • Yeni Oluştur...