Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kalp


sg-1

Öne çıkan mesajlar

Şimdi yazacaklarım size bir bilim kurgu öyküsü gibi gelebilir. Ama gerçek: Sonny Graham’ın kalp yetmezliği vardı. Kendisine sadece 6 ay ömür biçiliyordu.
Nakil için kalp bekliyordu.
1995 yılında bir gün “Uygun kalp bulundu” müjdesi geldi.
Terry Cottle adlı bir Amerikalı, kafasına kurşun sıkarak intihar etmişti.
Graham hemen ameliyata girdi ve kalbi değiştirildi. Sonradan, kendisini hayata döndüren adamı merak etti.
Terry Cottle’ın dul kalan eşi Cheryl’e mektup yazıp tanışmak istediğini bildirdi.
Buluştular.
Graham, kalbini taşıdığı adamın kalbinde sakladığı kadınla tanışınca ona bir yakınlık hissetti.
Bu yakınlaşma kısa zamanda aşka dönüştü.
Yürekler birbirini tanımıştı.
Evlendiler.
Buraya kadar mucizevi bir aşk hikâyesine benziyor.
Ama bundan sonrası kâbusa dönüşüyor:
Çünkü Sonny Graham geçen ay, kafasına sıktığı bir kurşunla intihar etti.
Ve geride ciddi bir kuşku bıraktı:
“Acaba nakledilen organ, nakledildiği bedene eski sahibinin kişiliğini de taşıyor mu”ydu?
* * *
Bazıları “Ne alakası var? Kadın öyle cadıymış ki, kalbine girdiği herkesi intihara sürüklemiş” diyebilir.
Ama birkaç yıl önce okuduğum “Kalbin Kitabı”nda (Louisa Young, Dharma, 2004) farklı şeyler yazıyordu:
1992’de Avusturyalı araştırmacılar “Kalbi değişen insanın, kişiliği de değişir mi?” sorusunu kalp nakli ameliyatı olan hastalara sordular.
Deneklerin yüzde 79’u buna gülüp geçti.
Ama öbürleri, “Kalp, her şeyi değiştiriyor” dedi.
Sakin bir adam birden araba yarışlarına merak sarmıştı.
Bir zencinin kalbini alan ırkçı beyaz, önyargılarından arınmıştı.
Bir kadının kalbini taşıyan adam, cinsel tepkilerinin değişmesinden korkuyordu.
Bir başkası, “Kalbim beni dinlemiyor” diye sızlanıyordu.
Rivayete bakılırsa, cinayete kurban giden bir kızın kalbini taşıyan kadın, ameliyattan sonra karabasanlar görmeye başlamış, sonra kâbuslarındaki adamı polise tarif edip kalbini taşıdığı kızın katilini yakalatmıştı.
* * *
Kalbin sadece “mükemmel bir pompa”dan ibaret olduğuna inananlar için organlara ruh atfetmek saçmalık...
Peki ama niye herkeste aynı pompa olduğu halde bazılarına “kalpsiz” bazılarına “yürekli” diyoruz?
Neden bazı kalpler daha çok sevgi pompalıyor, bazısı daha çok nefret?..
Tamam, genetik miras var; yaşam deneyimleri var, iklimden coğrafyaya, beslenmeden eğitime dek pek çok faktör kişiliği şekillendiriyor, ama acaba tüm bunlar kalpte mi depolanıyor?
Kalp nakledilince beyni kopyalanan bir bilgisayar gibi insanın tüm duygusal birikimi de bir başka bedene aktarılmış mı oluyor?
Örneğin, sevgi, şefkat, vicdan da kalple birlikte beden değiştiriyor mu?
* * *
Yoksa nakledilmiş kalpteki değişikliğin nedeni başka mı?
Vücudun kendisine yabancı nesneleri, bazen bir diş dolgusunu ya da farklı kan dokusunu reddettiğini biliyoruz; acaba kalp de, yeni girdiği göğüs kafesinde kendini tutsak hissedip yeni sahibiyle dalaşıyor mu?
Yaşayabilmek başka bir insanın ölümünü beklemek, yürekte içten içe bir suçluluk duygusuna mı yol açıyor?
Acaba birine kalbini vermek, onu bambaşka bir insan mı yapıyor?
Aşkta öyle olmuyor mu?

Can Dündar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Son zamanlarda okuduğum en popülist ve saçma yorumlardan bir tanesi.

Kalbe duygusal değerler atfetmemizin sebebi binlerce yıl öncesindeki yanlış bilgilere dayanıyor.

Kalp nakli ile ölümden dönsem, ben de araba yarışı gibi daha önce yapmadığım şeylerle ilgilenirim.
Eğer bir zenci benim de hayatımı kurtarırsa ben de zencilere karşı bir yakınlık duyarım.

Asıl kalbe mükemmel bir pompadan başka özellik verenler(üstelik deneklerin %79'unun bunu reddettiğini pek dikkate almayarak) benim gözümde cahil insanlardır.

Tabii ki yazar burada kalbin ve aşkın ne kadar önemli olduğunu belirtmek istemiş, zaten o yüzden kendisine popülist diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

buna benzer bir belgeseli national geographic de izlemiştim.hatta mehmet öz bile konu hakkında konuşma yapıyordu.bu gibi durumlara rastlıyoruz diyordu.nakil hastalarından bir tanesinin kadavrası geçmiş hayatında motorsiklet hayranı fast food düşkünü asi ve serseri takılan bir afroamerikanmış.motorsıklet kazası sonucunda ölmüş.kadın zencilerle pek konuşmazdım diyordu naik sonrasında motorsıklet ve fast food merakı başlayınca kadavranın kime ait olduğunu araştırmış ve bulmuş.o kişi içinde yaşıyor diyordu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Beyin nakli ile ilgili türk filmi vardı , sanırım ismi kavanozdaki adam idi. Çağrıştırıyor gerçi o beyin nakli idi nede olsa. Onun dışında bu kalp nakli ile ilgili olayı ben de daha geçenlerde bir siteden okumuştum.

Uzun süredir seyretmemiştim daha dün The Eye filmini seyrettim , konu ile baya bir alakalı.

Bana göre ne peki derseniz , insanın ruhu var diyoruz peki bu ruh neresinde olabilir , ilk akla mantığa yatkın olan beyin geliyor tabi , belkide tüm vücudumuza yayılmış şekildedir. Bu yüzden olabilir diyorum :).
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mehmet öz çok atmosferik tarak bi doktor. babasının onun hakkında dediklerini dinleyin bi.. ha bi de verdiği reçeteleri sağlam uzmanlara bi sorun bence. yoksa maazallah bi tarafınız error vermesin

said:
Eğer bir zenci benim de hayatımı kurtarırsa ben de zencilere karşı bir yakınlık duyarım.

hehe bu olay için bi de oz'a bakın.. diş eti nakliydi yanılmıyorsam..

kalp mükemmel bir pompadır sadece. kalan hisleriniz vs için doğru adres hypothalamus olsa gerek ama şeklini çizmek çekici olmayabilir.

ha bi de bende ölümden dönsem hayatımdaki bazı şeyleri değiştiririm..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşte o dediğin özelliklerinden dolayı(üzülünce ağrıması, heyecanlanınca hızlanması) eskiden insanlar duyguların oradan kaynaklandığını düşünüyorlarmış. Şimdi biliyoruz ki bu duyguları beyin yönetiyor.

Heyecanlandığınız zaman adrenalin salgılıyorsunuz, bu da kalp atışlarınızı artırıyor.

Eskiler tabii ki ellerindeki veriye göre haklılarmış, ben de o devirde yaşasaydım öyle düşünürdüm, fakat günümüzde bunu tartışmak bile komik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa said:
mehmet öz çok atmosferik tarak bi doktor. babasının onun hakkında dediklerini dinleyin bi.. ha bi de verdiği reçeteleri sağlam uzmanlara bi sorun bence. yoksa maazallah bi tarafınız error vermesin

said:
Eğer bir zenci benim de hayatımı kurtarırsa ben de zencilere karşı bir yakınlık duyarım.

hehe bu olay için bi de oz'a bakın.. diş eti nakliydi yanılmıyorsam..

kalp mükemmel bir pompadır sadece. kalan hisleriniz vs için doğru adres hypothalamus olsa gerek ama şeklini çizmek çekici olmayabilir.

ha bi de bende ölümden dönsem hayatımdaki bazı şeyleri değiştiririm..


mehmet öz senden atmosferik olmasında izlediğim kanaldaki konuşan profesörler arasında idi ve kanalın adı national geographicti, tabi seni inandırmak gibi bir yükümlülüğüm yok ama bende böyle bir şey duymuştum dememe rağmen mehmet öz yok şöyle idi yok babası bile onu sevmiyordu v.s. gibi ad hominem konuşmanda cok ilginç olmuş. beni zenci kurtarsa bende zencileri severdim lafıda ilginç kadına kadavrasının kimden geldiği hakkında ilk başta bilgi vermemişler.hey allahım ya... adam amerikada prof.dr. titri ile yabancı belgesele cıkıyor biz babasıda onu sevmezdi diye cevap veriyoruz. cok komiksiniz :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ehhha


said:
rağmen mehmet öz yok şöyle idi yok babası bile onu sevmiyordu


babası da doktor, prof. dr. mustafa öz.. kendisi kalp ve damar cerrahileri uzmanı. sevmediğini söylemedim verdiği "reçetelerin" tv programı aracılığıyla yapıldığı için hepsinin doğru olmadığını söylüyor. işin biraz televizyon "şovu" olduğunu söylüyor tıptan ziyade.

komik tarafı ise adam berbat besleniyormuş -benim gibi- kahvalatı falan etmezmiş..

iyi bir televizyon doktoru, başarılı bir tv ünlüsü.. celebrity tabii orası ayrı. yok lam yerin dibine sokmamışım adamı. ama vidden atmosferik bi doktor.. farklı bi atmosfer yaratıyor tv'de.. bambaşka bi enerjisi var televizyondan.. ehahah
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...