Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Halka Açık Balık Restoranı ?!


sg-1

Öne çıkan mesajlar

sg-1 said:
liboş
isim, argo

Liberal ekonomiyi ve liberal siyaseti savunurken çabucak zengin olmayı amaçlayan ve bu yolda hiçbir değer yargısını kabul etmeyen, her şeyi mübah gören kimse.

http://www.tdk.gov.tr/TR/sozbul.ASPX?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F75456518CA&Kelime=libo%C5%9F


Günümüz Liboşu nedir?

12 eylül'de ourboyslar'ın muhteşem ürünü türk islam sentezinin, türk islam liboş sentezi haline bürünmüş muhteşem örneğidir.

gözleri ve akılları bağlanan özgürlük aşığı liboşların karsi devrimin ayak seslerini görmeleri olanaklı değildir.

bu liboşlar, türban bayrağını dikmek isteyenler için ucuz bir bayrak direğidir. kemalizme küfrettikce başları okşanan ev kedileridir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben ona komünist deniyo sanıyodum :P
liberalizm serbest piyasa ekonomisidir işte
tam olarak ideolojik bi görüş değil aslında bildiğim kadarıyla
ama liboşun günlük hayattaki kullanım anlamını sg1 postunda güzel açıklamış :)

konuyla ilgili olarak, şimdi ben burda içki içemiyosam ve ben halktan biriysem, o restoran nasıl halka açık oluyo ben onu anlamadım. tayyip dayıya saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yani bazı sistemlerde şu an da olduğu gibi mesela belli bir zümreyi komple zenginlikte halkın büyük çoğunluğunu komple fakirlikte eşitlemek istemiyor orjinal liberaller.İyi niyetlerinden dolayı tüm halkın fakirlikte değil zenginlik ve refah seviyesinde eşit olmasını istiyorlar.Hepside gerçek demokrat ve doğrucu adamlar.Öyle demokrasi akp e gelince sonsuz başkalarına gelince koruma dayağı şeklinde değil.

Bizim pek zeki medyamız son zamanlarda cebi doldurmak + amaçlarına daha çabuk ulaşmak için ağzından demokrasi lafını düşürmeyen denyolara liberal diyor halbuki orjinalinde gayet mantıklı birşey.Bir kavramı kötüleştirmek var burda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

liberalizmin öyle bir gayesi olduğunu ilk burada duydum doğrusu. (:P) benim savunduğum liberalizm herkese başkasınınkine batmadığı sürece tam hürriyet isteyeni. kendi içinde sosyal liberaller, klasik liberaller filan ayrılıyor ama isteyen zaten okuyabilir ne neymiş.

tdk'yı da tebrik ediyorum, yürürçalardan bu yana en büyük buluşları olmuş hahaha

hoş gerçi liberaller tam ortada kaldıkları için konuya göre işlerine gelmeyenler tarafından ya sağa ya da sola itelendiklerinden ülke ve zamana göre solcu ya da sağcı muamelesi görüyorlar çoğu zaman. amerikan forumlarına bakınca liberallere söven sağcılar bulabilirsiniz bol bol buradakinin tersine. :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EagleEye said:
ben ona komünist deniyo sanıyodum :P
liberalizm serbest piyasa ekonomisidir işte
tam olarak ideolojik bi görüş değil aslında bildiğim kadarıyla
ama liboşun günlük hayattaki kullanım anlamını sg1 postunda güzel açıklamış :)

konuyla ilgili olarak, şimdi ben burda içki içemiyosam ve ben halktan biriysem, o restoran nasıl halka açık oluyo ben onu anlamadım. tayyip dayıya saygılar.


Komunizimde direk var abi fakat liberalizm de dediğiniz gibi serbest piyasa olayı var herkes ne kadar kurnazsa o kadar para kazansın diyorlar ama atıyorum adam kendi halkının en zengin seviyede refah içinde yaşamasını istiyor.İş başka ülkelerin hakkına gelince büyük balık küçük balığı yutar bizi alakadar etmez önce bizim halkımız zengin olmalıdır oluyor adı.

AKP nin yaptığıda burada aynen budur verdiğim kendi halk örneğinde kendi halkı kendi adamları yandaşları ve akraba evliliği sonucu türemiş insanlar + paraya tapan iş adamları oluyor.Haklarını sallamaları gereken kesimlerde kendi adamlarının dışındaki insanlar oluyor.Yani birşeyleri alma noktasında çıkarcı ideolojilerinde tek eksik yok ama verme noktasında tüm halka değil oy alabileceği kesimlerin ağzına bal çalma, kendi yandaşlarını zengin etme ve oğlana gemicikler alma gibi uygulamalar mevcut :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu şekilde benim bildiğim kadarıyla var fakat bunlar en orjinal adamlar herhalde liberallerin içinden.Yalnız demokrasi lafları sadece AKP nin ve DTP nin ağzından düşmezken insan bir acaba ?? diyor :)

Sonuçta bu onlara batılılar tarafından öğretilmiş bir dil papağan gibi bunu çevirip çevirip söylemeleride onların adete bir musamere öğrencisine verilen görev gibi görevleri.

İnsanlık için pek önemli olan demokrasi kavramı bu nokta da batı tarafından bize bu pestavurlar aracılığıyla adeta silah görevi görecek şekilde dayatılıyor.

Örnek olarak ABD nin ırağa demokrasi götürmesi.
Osmanlının demokrasi çerçevesinde dış ülkelere tanıdığı imtiyazlar ve sonunda gelen yıkım.

Demokrasi denilen kavram bu topraklarda batıdan daha çok var herkes her istediğini söylüyor batıda ülke aleyhine birşey söyle bak demokrasinin en güzelini görürsün :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

akp catch all partisidir.yani ülkede ne kadar çok kesim varsa hepsine hitap etmeye çalışan parti demektir.akp nin belirli bir çizgisi yok.bu da akp nin ülkenin her kesiminden oy almasını sağlıyo.örnek vericek olursam mhp milliyetçi bir parti belli bir kitlesi var.mhp nin belirli kitlesi dışında mhp ye oy veren insan sayısı büyük oranda oynama göstermez.
bi söz vardır minareyi çalan kılıfını uydurur.akp yaptığı işleri bi kılıf bulup ona göre meşrulaştırıyor.olmadı çok zor durumda kalırsada meclisteki çoğunluğunu kullanarak yasa çıkartıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet eagle eye iyi açıklamış, liberalizmin halkın refah seviyesini (zenginliğini) eşitlemek isteme gibi bir çabası yok. Liberalizm (örgürlükçüler) mutlak monarşiye karşı ortaya çıkan bir düşünce akımı, hedefleri ise baskıcı dediğim dedik mutlak monarşi yönetimine karşı bana dokunma bana özgürlük ver olmuşdur böylece negatif statü hakları doğmuştur, yaşam hakkıma dokunma, özgürlüğüme karışma gibi burda devletten istenen birşey yapmamasıdır yani bireye karışmamasıdır bu haklar ayrıca birinci dönem insan hakları olarak kabul edilir. Bu hakların ortaya çıkmasında esas dinamik güç burjuva ve şehirli aydınlardır.

Ekonomik açıdan bakarsak piyasalara devlet müdahalesini istemezler yani ekonomik ilişkilerde arz talep dengesi içinde kendi yağımızda kavrulalım denir ama bununda handikapları olmuşdur, sanayi devrimi ile çok büyük işçi kitleleri oluşmuş bunlarda günde 16 saat köle gibi sosyal güvenceleri olmadan çalışmışlardır nasılsa devletin müdahalesi yok ben bunları köle gibi kullanrım demişdir, sermaye sahipleri. Böyle bir ekonomik modelde, ekonomik olarak güçlü olan piyasayıda istediği gibi yönlendirir.

Nitekim durum karşısında işçi ayaklanmaları olmuşdur avrupada çünkü adamlar yahu tamam şimdi özgürüz ama bu seferde köle gibi çalışıyoruz, aldığımız ücrete karşı çıksak kapıya konuluruz veya sendika haklarımız yok sosyal günecemiz yok diyorlar ve bu durum karşısında pozitif statü hakları doğuyor yani devletten bu sefer birşey yapması isteniyor, beni koru deniliyor yani bana sağlık güvencesi sağla, bana eğitim güvencesi ver, çalışma şartlarını iyileştir gibi. Bu durum karşısında ikili bir görüş ayrılığı çıkıyor sosyal devlet ve sosyalit devlet.

Avrupa devletleri sosyal devlet modelini kabul etmişlerdir, burda devlet piyasalara müdahale eder, işçiyi korur mesela sendika hakları, sosyal güvence, işte KİT ler kurar daha ucuza halk besin maddeleri alsın, ücretsiz eğitim verir, asgari ücreti belirler gibi bu modeldede çok kazanandan çok vergi alınır peki bu kimi rahatsız eder ? Tabiyki büyük sermaye sahiplerini ama zayıf da korunur kimse açlıkdan ölmez.Bu model ise en çok büyük sermayeleri rahatsız eder çünkü diledikleri gibi at koşturamazlar piyasada. Ülkemizde bir sosyal devlet.

Sosyalist devlette ise bildiğiniz gibi bu sorunu bütün üretim araçlarını devlet tekeline alarak çözmeyi öngörmüsşdür.

Günümüzde ise tam aksine bir neo liberal modele kaymakda ülkemiz, bütün kitler satılıyor zarar ediyorlar diye. Bu yeni model ise büyük sermaye sahipleri ile işçiyi başbaşa bırakmak anlamına geliyor. Devlet sosyal devletten bir jandarma Devlete dönüştürülmeye çalışılıyor, Jandarma devlet, yani devletin eli ayağı kırpılmaya çalışıyor, yine sen bize karışma müdahale etme denmeye çalışılıyor. Beki bu durum en çok kimin işine yarar elbette ekonomik olarak güçlü olanın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

law tarihsel süreci güzel açıklamışsın ama o bahsi geçen devletler "sosyal" olmayı nasıl başardılar esas üzerinde durulması gereken bu. sonuçta AB ülkelerinde de serbest piyasa var, özelleştirme var. ama bi yandan sağlığı, eğitimi devlet veriyo. bunu nası yapıyolar?

tabi ki birikmiş sermayeyle ve bu sermayeyi kontrol eden burjuvaziyle. bizde ne birikmiş sermaye var, ne de doğru düzgün bir burjuvazi. önce bu süreçten geçmemiz gerekiyor ki "sosyal" devlet olabilelim. batıda da böyle oldu. ve bu süreçte zenginin daha da zengin olacaktır, fakir de fakirleşecektir ve hatta hak talepleriyle siyaset alanına girene kadar işçiler düşük maaşla ve güvence olmadan çalışmaya devam edecektir. ve yine bu süreçte özelleştirme de yabancı sermaye de kaçınılmazdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
law tarihsel süreci güzel açıklamışsın ama o bahsi geçen devletler "sosyal" olmayı nasıl başardılar esas üzerinde durulması gereken bu. sonuçta AB ülkelerinde de serbest piyasa var, özelleştirme var. ama bi yandan sağlığı, eğitimi devlet veriyo. bunu nası yapıyolar?

tabi ki birikmiş sermayeyle ve bu sermayeyi kontrol eden burjuvaziyle. bizde ne birikmiş sermaye var, ne de doğru düzgün bir burjuvazi. önce bu süreçten geçmemiz gerekiyor ki "sosyal" devlet olabilelim. batıda da böyle oldu. ve bu süreçte zenginin daha da zengin olacaktır, fakir de fakirleşecektir ve hatta hak talepleriyle siyaset alanına girene kadar işçiler düşük maaşla ve güvence olmadan çalışmaya devam edecektir. ve yine bu süreçte özelleştirme de yabancı sermaye de kaçınılmazdır.


Katılmıyorum ülkemiz sadece bu süreci yaşamadı ülkede herşey mevcut büyük sermaye var yabancı yatırım var, burjuva sınıfı dünyanın hiçbiryerinde yok artık onlar çok büyük sermaye sahipleri oldu, kaldı ki neden daha geriye gidelim ? Yani şu an daha iyi haldeyken işçinin sendika hakları varken, seçme seçilme hakları varken neden ktüye gidilsin ki ? Sorun bunlar elimizden alınmaya çalışılıyor seslerini çıkartanlarda nedense hain olarak kabul ediliyor. Kısaca bazıları oyunun kurallarını bozmaya çalışıyor, Ha peki ne olabilir, toplumsal bir patlama olur darağaçları kurulur oyunu bozmaya çalışanlar oyundan çıkarılır veya oyunu bozanlar sizin bozduğunuzu fark etmeden yeni kurallar koyar sizde kuzu gibi devam edersiniz oyuna.

Her zaman toplumsal sınıflar arası mücadele olmuşdur ve halende devam ediyor ve edecekdir de.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yok ben geriye gidelim, hakları alalım demiyorum zaten, ama bu haliyle de çok ileri ve gelişmiş olduğumuzu, çok iyi bir sermaye birikimimiz olduğunu düşünmüyorum. küreselleşmeyle beraber zaten maddi-manevi her anlamda "milli" kalmak veya "tam bağımsız" olmak bence faydasız görünüyo. o yüzden kilit nokta, entegrasyon, ne kadar yerli, ne kadar küresel olucaz, ne kadar sosyal, ne kadar kapitalist olucaz..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
yok ben geriye gidelim, hakları alalım demiyorum zaten, ama bu haliyle de çok ileri ve gelişmiş olduğumuzu, çok iyi bir sermaye birikimimiz olduğunu düşünmüyorum. küreselleşmeyle beraber zaten maddi-manevi her anlamda "milli" kalmak veya "tam bağımsız" olmak bence faydasız görünüyo. o yüzden kilit nokta, entegrasyon, ne kadar yerli, ne kadar küresel olucaz, ne kadar sosyal, ne kadar kapitalist olucaz..


Öncelikli olarak tam bağımsızlık olmalı diye düşünüyorum bunun üzerine kurulacak bir yapı sağlam olur. Bir şey daha ekleyeyim cumhuriyetin ilk kurulduğı yıllar yapılan sanayi atılımının o zaman için bir eşeri benzeri yokdu dünyada, peki neden bu hale geldik ? Baziretsiz yönetimler, cahil cuhela insanların yönetime gelmesi, ses çıkarmaya çalışanların sürekli ve istisnasız, vatan hainliği, komünistlik şimdilerde dinsizlik ile suçlanması v.s v.s.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Snefru said:
sir said:
her anlamda "milli" kalmak veya "tam bağımsız" olmak bence faydasız görünüyo


Şu lafı söyleyen bir adama neyin cevabını vereceksin ?


Hani bu cümlelere ek olarak Ailemde komple ulusalcıyı ekleyince aklıma Adnan hoca geliyor yani yanlış anlaşılmasın öyle demiyorum
(haha ahmet çakar gibi oldu sanki).Zaten öyle olsa bile çıkıp ben öyleyim demez/diyemez sadece yani insan acaba mı lan diyor.
Neyse bende katılıyorum bu fikirden sonra tartışacak bişey yok yani tam bağımsız olmadan küresel çöpçüler köleler devleti olarak devam ederiz yaşantımıza.Birde böyle cümlelerin başına ''Başıma birşey gelmeyecekse'' eki uygun oluyor daha dramatik.
Heh O kızcağız bile posttravmatik stress sendromu yaşamış hamileyken tekme atmış faşistler bebeğini düşürmüş.öyleyken böyle yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Snefru said:
sir said:
her anlamda "milli" kalmak veya "tam bağımsız" olmak bence faydasız görünüyo


Şu lafı söyleyen bir adama neyin cevabını vereceksin ?


Cevap değil de şu sorulabilir,
AB'ye de almayacaklarına göre, ABD'ye eyalet olarak ne zaman bağlanalım, cumhuriyetin 100. yılı iyi mi?
Hem onlarda demokrasi de var, kendi valimizi kendimiz seçebiliriz herhalde (dejavu oldum ben birden, hayırdır inşallah).
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...