Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yeni Türkiye


Scheriff

Öne çıkan mesajlar

Eğitim seferberliği bu ülkenin bir numaralı hedefi olmalı, ne AB ne başka birşey. Ama görüyorsun işte, tıklım tıkış sınıflarda gariban çocuklar yarım yamalak eğitim görmeye çalışırken yasa taslağı hazırlıyoruz "her seviyedeki okula ibadethane", sadece 80k kızı ilgilendiren türban düzenlemesi, imam hatiplerin yolunu açmak için yalandan meslek lisesi düzenlemeleri, aramzıdan biri de çıkıp "eğitim tarafsız olsun" demişti bi ara, ha bi de ideolojik eğitim meselesi var ki tam komedi, eğitim verdik de ideolojik olmayanı kaldı.

İşte bu cehaletten nemalanıyorlar, üstüne bir de en az 3 çocuk diyorlar, tarihin gelmiş geçmiş en yüz karası SGK kanunuyla halkı iyice yoksulluğa, kendilerine yardım ediyormuş gibi görünen cemaatlere itiyorlar, her yeri kontrol ediyorlar (daha dün yolsuzluk diye bağırırken bugün hiç sesleri çıkmıyor, bi yolsuzluk yapılmışsa kendileri yapmıştır çünkü, başka kimse kalmadı ki yapacak). "Milli Görüşçü değiliz" diyorlar, ama saçma sapan, ahlak kılıfına uydurulmuş yasalar çıkarmaya çalışıyorlar.
İşte bu yüzdendir ki bu ülkede AKP ve şeri yasa tehdidi yakın tehdittir. Pimi çekilmiş bomba gibi, herşeyi demokrasi ve %47 ile açıklayıp çözebileceğini sanan bir çoğunluk zulmü altında eziliyoruz.


Bilinen bir gerçek eğitim seviyesi arttıkça AKP'ye desteğin azaldığı, bu bile birşeyleri ispat etmeye yeter.
Velhasıl, eğitim şart, evet, ama eğitim için de bunu yapacak bir hükümetin gelmesi şart.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

@Sir, yine işini genele vurdun, yine işi demokratikleşmeye getirdin, uçtun gittin.
Biz ne diyoruz, kimsenin kılığı kıyafeti bizi ilgilendirmez diyoruz (bu arada çok güzel böldünüz memleketi biz-siz diye, ağzımız iyice alıştı valla, tebrikler).


tabi ki genele vurdum, çünkü çok genel bişey bu konuştuğumuz. türkiyeyi diğer dünya ülkelerinden ayrı ele almak artık saçmalık, çünkü internet var, iletişim var, etkileşim var..dünyada neler oluyosa burada onun bi yansımasını mutlaka görüyoruz. dünyada yaşanan mücadele, burada da yaşanıyo. şehir-varoş mücadelesi. küresel-yerel mücadelesi. zengin-fakir mücaledesi.

sg-1 said:

Ama o arayışın sonu zaten belli, evet, biz çoktan batılılaştık, taa kılık kıyafet devrimiyle. Sonunda gidip duracakları durak orası. Sokaktaki yarı türbanlı yarı kotlu kızlarla değil derdim. Komik olduklarını anladıkları anda şeklen doğru olan, ya batılı ya da muhafazakar giyim anlayışlarına döneceklerine eminim. Bence buraya kadar bir sorun yok. Şu resimdeki gibi gülüp eğlenme aracı olurlar bir süre.


nasıl ki türban giyince şeriat gelmiyosa, kılık-kıyafet devrimiyle de batılılaşma gerçekleşmiyo. bugün batılı ülkelerin anayasalarına, eğitim, sağlık ve ekonomiye getirdikleri standartlara, kolluk kuvvetlerinin ve ordularının yetkilerine bak, öyle oluyo işte batılılaşma.

kaldı ki neye göre, kime göre komik? hangi giyim tercihinin "komik" olduğunu belirleyen bir standartlar enstitüsü var da bizim mi haberimiz yok? bence kot pantolon üzerine tişört giyenler çok komik dersem ne denli sağlam bi argüman üretmiş oluyorum yani?

bu işin bi doğru yolu falan yok, varsa da sen bunu dikte etme hakkına sahip değilsin, çünkü herkes kendi doğrusunu bulma ve ona göre yaşama hakkına sahip.

sg-1 said:

Benim esas derdim, bunun bir nemalanma aracı olarak kullanılması, dinimin böyle ellerde sömürülmesi. Yok benim dinimde böyle bi giyim tarzı, ananelerime hakaret eder gibi bi kilo makyaj, sonra g.t göbek meydanda düğünler, kutlamalar. Bu sonradan dindarların, şekilci dindarların, sömürgeci dindarların giyim tarzı oldu bir yanda. Ve evet, buna çanak tutan, yol açan, bunları destekleyen de hükümet ve onların badem bıyıklılardan kurulu bürokrasisidir.


iyi de bu senin yaptığın da muhafazakarlık değil mi? niye senin muhafazakarlığın diğerlerinden daha kutsal, daha doğru? niye "dinimin" diyosun? onlarda eleştirdiğin şeyi en başta sen yapıyosun, inancı veya vatan sevgisini, dış görünüşe veya oy verdiği partiye göre derecelendiriyosun. şekilcilik tam olarak da bu işte!

şimdi şunu da anlamadım, akp türban üzerine makyaj-dar pantolon giyenleri mi destekliyo, yoksa iyice kapanan çarşaf giyen, radikalizme kayan tarafı mı?


sg-1 said:

Yani bu dediğin geçiş-arayış halkın içinde kalsa amenna, ona bakarsan yüzyıl önce kara çarşafla dolaşan ninelerimiz bugün uzun manto, renkli eşarpla geziyorlar, bu da bir geçiştir, en azından şartlara uygun bir geçiştir.
Ama bu eleştirdiğimiz kademe sömürünün temsiliyeti haline gelmiştir. Asla güven telkin etmemektedir.


sömürü neyin sömürüsü burada? türban neyi sömürüyo? akp türban üzerinden insan sömürüyosa neden chpye, ödpye, mhpye oy veren türbanlılar var? onlar %53lük kesimde mesela, ama türban takıyolar, ama sömürülmüşler mi?

tabi ki geçiş ve arayış toplumun da devletin de bütün kademelerine yansıyacak, yoksa yine devleti halktan ayrı gören, otoriter ve tepeden inmeci bir sisteme döneriz. bu "kırılma" ve "batılılaşma" beraber yaşanacak..AB standartlarının her anlamda şu ülkede uygulanması eğitimi de, sağlığı da, ekonomiyi de çok çok ileri götürecektir, merak etme..o yüzden AB artık bir dış politika konusu değil, iç politika konusu olmalı zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sir öyle kolay değil işte bu ülkenin bir kimyasal yapısı var bunu çok iyi analiz edip ona göre birşeyler yapmak gerekiyor.AB ülkeleri hızlıca sömürmek için kurulmuş "birlik olmalıyız enayi gibi kendimizlemi savaşacağız" mantığıyla kurulmuş bir hristiyan birliği sonuçta AB benim zerre kadar umrumda değil benim umrumda olan AB deki standartları ülkemizin yapısını bozmadan kimyasını bozmadan nasıl gerçekleştirebiliriz?

Sonuçta atatürkünde dediği gibi hiçbir ülke yabancı ülkelerin desteği ile medenileşemez.Tek güveneceğimiz şey kendi iç dinamiklerimizdir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

madem yabancıların desteğiyle modernleşemezdik neden kılık-kıyafeti, anayasayı, medeni kanunu, harfleri, metre sistemini, laikliği, ulus-devlet modelini ve daha saymakla bitiremeyeceğim bin türlü şeyi aynen batıdan aldık? o zamanki "iç dinamikler" biraz tehlikeliydi sanırım =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkiye'yi tüm dünyaya inetnetle bağladın eyvallah. Kaç kişinin internet erişimi var?

Ha desen ki kitle iletişim araçları, anlarım. Ama ne hikmetse dış dünyanın bize yansıması hep arabik şekilde oluyor. İlginç.

Kılık kıyafette batılılaşmayı kastetmiştim ben o sözümle, ama sen yine genele yayıp oradan vurmaya çalıştığın için anlamadın. "Biz batılıyız komple" demediğime göre hiçbir yerde, o paragrafın oldukça havada kalıyor.

Ha o kılığın komikliği de samimiyetsizliğinden geliyor, bu kelimeyi bi kere daha yazarsam kusucam herhalde.


Dinimin sömürülmesini eleştirmek mi muhafazakarlık? "Bu adamlar, kadınlar din bezirganı, benim dinimle ticaret yapıyorlar" demek mi şekilcilik?

Şunu da iyi anla, AKP türbanı bayrak gibi kullanan herkesi destekliyor, çarşaflı çarşafsız farketmez, sen de dahilsin buna (virgülden sonrasıyla ilgili sulu bi espri yapmaya çalışacağını tahmin ediyorum).


Türbanla başörtüsünü ortaya karışık yapmaya meraklıların argümanını koymuşsun ortaya, "%53 içinde türbanlı yok mu"? Hayır, yok, hiçbiri başındaki örtüyü siyasi amaçla takmıyor, %47 içindeki türbanlıların hepsi de bunu siyasi maksatla takmıyor, ama siyasi maksatla takanların tamamı AKP içinde, bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bunun için bana ister elitik de ister faşik.


Türkiye'nin kurtuluşunu AB'ye getirir kilitlerseniz, bu ülkenin potansiyelini gözden kaçırırsınız. Bu ülke AB'siz de AB gibi olabilir. Yeter ki tek kurtuluş AB masalından bi kurtulun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sir ya hakkaten anlamıyorsun ya da pestavurluk yapıyorsun benim orada anlatmak istediğimi sende çok iyi biliyorsun yabancıların kontrolünde bir modernleşme söz konusu olamaz.Elbetteki batının ilmini bilmini sonuna kadar alacağız fakat bu onların kontrolünde olmak zorunda değil.SBu süreç bizim kontrolümüz de işlemeli.Kısacası tüm dünyaya açık ftp de zararsız dosyalar dururken aynı ftp yi oluşturan adamlardan başka bir protokol ile gidip trojanlı dosya alacak kadar salak değiliz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e bizim kontrolümüzde zaten, tek yapmamız gereken yine aynı standartları, kanunları alıp ülkeye uygulamak? ben de zamanında Atatürk'ün uyguladığından farklı bişey söylemiyorum. farklı olan, zihniyet ve ideolojidir. günümüzde demokrasiye de muhalefet organlarına da, sivil ve açık topluma da her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır, zaten dünyada da gelişim bu yönde olmuştur, muasır medeniyetler bu seviyeye gelmiştir. bizde muhalefet devletin resmi görüşüne karşı değil, çeşitli siyasal taleplere karşı olmuştur, o yüzden devlet 80 yıl önceki mantalitede kalmıştır. oysa diğer devletler kendi mekanizmalarını, anlayışlarını değiştirdiler, yumuşattılar. bizde bunu önerenlere mandacı-liboş falan gözüyle bakılmakta hala.

sg-1 genelleme ve niyet okuma gücün bi kez daha kendini gösterdin, akp seçmeni olan olmayan her türlü türbanlı adına konuşabilecek kadar yüce biriysen daha laf anlatmaya çalışmak boşa yani. samimiyet, subjektiftir. bana göre "türbanlıyım ama modern olmak istiyorum" demek ve buna göre giyinmek, buna göre kendini ifade etmek de samimi bir davranıştır.

türbanın bi bayrak olabilmesinin tek nedeni şu "kamusal alan" zırvasıdır. her fanatizm karşıtlığından beslendiği gibi, türbanın siyasi simge olarak rolü de uygulanan yasaklardan türemiştir. dolayısıyla bu statüden çıkması da yasakların kalkmasıyla gerçekleşecektir.

dinin sömürülmesi konusunda da "şehadet" mertebesi desem sana neler çağrıştırır bi de onu duymak isterim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bizim kontrolümüzde filan değil adam ab süreci için istediği yasayı dayatıyor karşımıza istediğimiz gibi posta da koyamıyoruz.
Elbetteki zamana göre mantaliteler değişecektir.Ama bu mantaliteler değişirken arada ülkenin bağımsızlığı bütünlüğü otoritesi de giderse ne anladım öyle mantalite değişmesinden.Herşeyden önce en önemli şey ülke çıkarlarıdır bu çıkarları korumak için gelişmelidir mantaliteler.Yoksa bu çıkarları yıkmak için geliştirilirse şuan da ki halimiz gibi oluruz.Dünyaya entegre olalım ama dünyaya bi herkesin dediğini yapan pasif içgüveysi gibi entegre olmak var birde gümbür gümbür masaya yumruğunu vuran istediğini elde eden şekilde entegre olmak var.Ben sırf entegre olacam diye şamaroğlanı konumuna da düşmek istemem.Biraz onur var bizde you know :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ha sen zaten otoritenin korunmasından yanaysan, o zaman niye cumhuriyet rejimi var niye demokrasi peşinde koşuyoruz? bu "ulusal çıkar"ları belirleyen, genelde asker ağırlıklı bi kurum olur (aa galiba var MGK diye bişey) bu kurul da neyin çıkarlarımız doğrultusunda olduğuna karar verir ve uygular, halkın siyasi talepleri de aynı doğrultudaysa onaylanır, değilse gözardı edilir ve hatta bu talebi dile getiren parti kapatılır. bi saniye biz bunu yapıyoruz galiba ya =) o zaman yöneticileri seçmeye, kendi çıkarlarımızı kendimizin belirlemesine ne gerek var? hepsi atama usulüyle gelsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Öyle bi genelleme yapmak için çok zorlanmıyorum, dön bak türbanı siyasi simge sayan, "ünide geçirecez, sıra kamu kurumlarına da gelecek" diye insanları gaza getiren parti hangisi? Ayrıca türban bayrak olduğunda bak bakalım Türkiye'de kaç üni varmış? Ayrıca kamu kurumları devlet mekanı olduğuna ve devletin dini olmayacağına göre neyin zırvası? Türbanı sanki dünün olayı gibi görmek de ayrı bi ilginçlik, sütçü imamı imam sanmak gibi bişey olsa gerek.

"Türbanlıyım, ama modern olmak istiyorum"a tapmaya devam edebilirsin bu arada, sevgili bayrak direğimiz, çekecez yakında göndere.

Şehadet mertebesi dediğin şey bugünün olayı değil, Türkler 751'den beri müslüman ve o zamandan beri milyonlarca şehit verdi. "Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" diyen Atatürk de şehitliği sömürdü o zaman, beyaz elbiseyle cuma kılıp Malazgirt'e çıkan Alparslan da. Askerliğin, askere cesaret vermenin iki yolundan biridir iman gücü.
Sana niye bu kadar garip geldi anlamadım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bana garip gelen "laikliğin yegane savunucusu" konumunda bulunan, personelini "eşi türbanlı mıdır, dindar mıdır" diye denetleyecek ve fişleyecek kadar laiklik konusunda "hassas" olan bir kurumun, mesele ölmeye gelince "allah veya din adına savaşırken ölme" kavramına bu kadar sık vurgu yapması. nasıl ki kur'an kursunda ölen zavallı kızlar için "şehit" dedi aileler ve kılları kıpırdamadı, benzer bir mekanizma da TSK tarafından, ölenlere "şehit" payesi verilerek kullanıliyomuş gibi geliyo bana..öte yandan "oğlumu askere yollamam" diyenlere dava falan açılabiliyo güzel ülkemde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
"Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" diyen Atatürk de şehitliği sömürdü o zaman,
Cımbızla seçdim farkındaysan :). Bence orda bir sömürü yokdu, sömürü kavramını burda kullanamayız, savaşa giden her birey yani asker ölmeyi ve öldürmeyi göze almışdır. Bunun bilincindedir.Kaldıki vatan elden gitmekde yani bir ölüm kalım savaşı sözkonusu, burda askerden beklenen zaten savaşması, gerekirse ölmesidir. Atatürk o cümleyi çanakkalede sarf etti diye hatırlıyorum arıburnunda taarruza kalkan anzaklar önünde cephanesiz kalan Türk askeri geri çekilmekdedir ve durum çok kritikdir çünkü yedek birlikler daha gelmemişdir. Ama zaman kazanmalı anzak ilerleyişi durdurulmalıdır. Ve askere süngü tak yat komutu verir karşı taraf bu durumda yere yatar halbuki bizimkilerde mermi yok.

Böyle bir durumda verilen size ölmeyi emrediyorum ve siz ölünceye kadar geçen sürede yerimize gelecek birlikler ( o an bölgeye hareket eden yedek birlikler) bu saldırıyı durdurur sözü aslında gayet gerçekçi ve o an yapılması gereken birşey sonuçda ordaki tüm Türk askerlerinin de ortak bir çıkarı sözkonusu o da tehdit altındaki "ülkeleri" dolayısı ile bir sömürü yokdur burda yani neyin sömürüsü yapılıyor ? Ortak olan çıkar en makul şekilde korunmaya çalışılıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
bana garip gelen "laikliğin yegane savunucusu" konumunda bulunan, personelini "eşi türbanlı mıdır, dindar mıdır" diye denetleyecek ve fişleyecek kadar laiklik konusunda "hassas" olan bir kurumun, mesele ölmeye gelince "allah veya din adına savaşırken ölme" kavramına bu kadar sık vurgu yapması. nasıl ki kur'an kursunda ölen zavallı kızlar için "şehit" dedi aileler ve kılları kıpırdamadı, benzer bir mekanizma da TSK tarafından, ölenlere "şehit" payesi verilerek kullanıliyomuş gibi geliyo bana..öte yandan "oğlumu askere yollamam" diyenlere dava falan açılabiliyo güzel ülkemde.


Sapla samanı karıştırıyorsun. Sana her birlikte bir cami, her karakolda bir mescit odası olduğunu, her cuma imam getirip muvazzaf veya er farketmez cemaate namaz kıldırdığı yerler olduğunu söylesem, her ramazanda askerlerle beraber sahur yapanlardan vs'den bahsetsem dibin düşecek demek ki.

Orduyu dinsiz öcü gibi göstermeyi başarılar en sonunda ya, helal olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Süpersonik sir arkadaşım :

Türbanlımı değilmi konusunda yaptığı fişleme şu açıdan kaynaklanıyor bu ekolden gelen adamlar cumhuriyet düşmanıdır.İş ölmeye gelince dediğin kısımda ise esas ülkemizin zemininde bulunan yozlaştırılmamış olan islamdır.Asker buna karşı olamaz ve değildir zaten kendileride öyledir çünkü.Asker zaten anadolu kadınının başörtüsüne laf etmiyor dikkat edersen.

Halkımız askerimizi sever askerde tutupta insanların inancına laf edecek değildir.Sırf islam üzerinden rant sağlayan insanları 1000 sene geriye götürmek isteyen insanların inançlarını paraya çeviren şerefsizlere alınan tavır ülkemizin gerçek müslümanlarına alınmış bir tavır değildir.

Elmalar ile armutları ayıralım.Askerleri islam düşmanı gibi gösterecek pestavurlugu ancak şerefsizler yapar.Asker islam düşmanı değil asker ; rejimi değiştirmek isteyen,3 kuşak dedesi hayatını tekkede tesbih sallayarak geçirmiş,insanların dini duygularını sömürüp paraya dönüştüren ve en kötüsü dinimiz islamı kendi çıkarları için yozlaştıran ve en belirgini kubilay ı şehit eden ekolün düşmanıdır.Bu ekolde askerler kendileri ile savaşacak olduğu için halkıda bakın bunlar islam düşmanı diye kışkırtır her zaman.Halbuki asker türkiyenin rejimin + dinimizin gerçek düşmanları(yobazlar) ın düşmanlarıdır.

Halkımız böyle yobaz böyle şerefsiz değildir.Toplasan bunları 1% bile etmezler.Çaresizlikten bu yobazların sağladığı imkanlar için bunların peşine takılıyormuş gibi görünen insan çoktur ama çok eminim çaresiz insanlarımızın bu şerefsizler ile ilgili hiçbir samimi bağları yoktur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben orduya dinsiz filan demedim ki? sadece "laikliğin bekçisi" olmakla, ölenlerine "allah yolunda öldüler" demenin, şehadete resmi bi nitelik kazandırmanın laiklikle çok da bağdaşmadığını düşünüyorum. nihayetinde bu söylemle ordu, şehitlerin ve ailelerinin dini duyguları kendi amaçları doğrultusunda kullanmakta, olaya dini bir kılıf bulmaktadır, yanlış mıyım?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ayrıca ordunun gözünde şehitlik maddi bir kavramdır aynı zamanda, yani savaşta/çatışmada/düşman eliyle ölmüş olana şehit denir, ona göre maaş bağlanır vs. Eğitimde ölen şehit değildir mesela. Konunun laiklikle de bi alakası yok yani, sadece dinden apartma bir terim gibi düşün.

Düşmanınızı bilmeden, tanımadan saldırıyorsunuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim bi yere saldırdığım yok, bu apaçık bi çelişkidir, "apartma" falan hafif kalıyo biraz. tsk bal gibi dini kullanıyo, tıpkı kurtuluş savaşında da Mustafa Kemalin kimi dini önderlerle işbirliği yapması gibi.

haa bu nedir, bence din sömürüsü değildir zaten, hatta gerekli olduğunu da söyleyebilirim. ama bi çeşit iki yüzlülük var sistemimizde, o da şuna tekabül ediyo: "kamusal alanda inancınız gereğince yaşamanıza, dini taleplerde bulunmanıza izin vermeyiz, ama allah yolunda ölmekte serbestsiniz, o zaman kutsalsınız."

edik: bu gecelik son mesajım, sabah erkenden yola çıkıcam, bi 10 gün kadar da yazlıkta olucam, beni özleyin =)


edik2: hadi gitmeden son bi güzellik yapayım size, şu yazı dizisini güzelce okuyun

Mustafa Kemal ve muhalifleri

1- giriş niteliğinde, mustafa kemal'in kişiliği, hedefleri:
giriş
2- çerkes ethem konusu:
çerkes ethem
3- ikinci grup ve ali şükrü bey:
ikinci grup
4- istanbul basını, halifelik, hüseyin cahit yalçın:
istanbul basını
5- said-i nursi ve nurculuk, mehmet akif ersoy:
said-i nursi
6- terakkiperver cumhuriyet fırkası, kazım karabekir:
TPcF
7- izmir suikastı, rıza nur ve son:
sonuç
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
Ayrıca ordunun gözünde şehitlik maddi bir kavramdır aynı zamanda, yani savaşta/çatışmada/düşman eliyle ölmüş olana şehit denir, ona göre maaş bağlanır vs. Eğitimde ölen şehit değildir mesela. Konunun laiklikle de bi alakası yok yani, sadece dinden apartma bir terim gibi düşün.

Düşmanınızı bilmeden, tanımadan saldırıyorsunuz.



vay bilgiye gel bilgiye.
eğitimde ölen şehit degilmiş.yapma ya?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...