Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yazık be vallaha yazık billaha yazık...


Drakkahn

Öne çıkan mesajlar

sir said:
bu adamların bi şekilde bi araya gelip konuşmaları gerekiyo mu? gerekiyo.


aslinda gerekmiyor. cumhurbaskani turkiye`de biraz sembolik anlamlari olan bir yer. o yuzden bu tip pazarliklara girmesi, cok kolay egilip bukulmesi gerekmiyor, bunun icin disisleri bakani eger o da yetmez ise basbakan var. en azindan simdiye kadar boyleydi. apo gul takiyeci aliskanligini devam ettiriyor. ama bu sefer pazarlik konusu yaptigi dini degil, cumhuriyetin tasidigi sembolik deger.

sonucta elimizde gereksiz bir sekilde disisleri bakani, noter ve kukla olabilen ama cumhurbaskani olmayan bir cumhurbaskanimiz var. tepe tepe kullanin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

uzaya gitme lafını ben söylemedim de neyse hadi =)

bizim cumhurbaşkanı gitse irana orda dışişleri bakanı karşılasa ne düşünürsünüz peki? iran ne düşünür? yani komik olmayın, bu işin onursuzlukla, devletin elden gitmesiyle hiçbi alakası yok yahu.

dış politikaya "güçlüyü-güçsüzüz" veya "ezen/ezilen" gözüyle bakmayı sürdürdükçe hiçbi kazanım elde edemezsiniz. bize gereken en önemli şey sermayedir. ve bi ülkenin "gerçek" sermayesi de işgücü ve doğal kaynaklarıdır. ama elinde yatırım yapacak, cari açığı kapatacak bi sermaye olmazsa ne işgücünü verimli kullanırsıın ve de doğal kaynaklarını işletebilirsin.. bu sermaye bugün dünyada dolaşıyo, ama bize düşmüyo. neden? evrensel ilkelere bağlı bir hukuk sistemimiz ve istikrarlı bir siyaset anlayışımız yok. bunu gerçekleştirebildiğimiz ölçüde zenginleşebilir ve kalkınabiliriz.

bugün baktığımızda bizim iranın doğal gazına hayvan gibi ihtiyacımız var. türki cumhuriyetler bayılıyo mu bize? isterseniz turan imparatorluğu da kuralım?

bir yandan bütün dünyayı krize sokan petrol fiyatları var, türkiye bundan bağımsız mı? değil. çünkü "küresel aktör" olmak, kapalı ekonomi modelini bırakmak böyle bişey. kendi küçük çiftliğinin efendisi olmayı bırakıyosun, büyük markette tutunmaya çalışıyosun..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

selam

iranla siki fiki oluyoruz diyede yahudi lobisinin destegini kaybediyoruz bu iran seysi "israili yeryuzunden siliceeeeeem, yahudi soykirimi yoktur, savas ciktimi ilk israili vurucagiiiim" diye ottugu icin

ucuza gaz almak icin yahudilerin destegini kaybedip ermeni tasarisi kongreden gecerse gorucem suratlarinizi
ulusalcilarinda dincilerinde begenmedigi salak bush olmasaydi geciriyorlardi az daha direkten dondu

ama ucuz gaz onemli tabi
varsin olsun cumle aleme rezil olalim, tarihcilerin kabul etmedigi bir olayi siyasetciler yiksin uzerimize birde onun ekonomik kulfeti altina girelim tazmiant filan

ciforsu da irandan aliriz artik ambargo filan bindirirlerse
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

milli ekonomiye gerek yok lol cagdisi insan seni

amerikali uretir biz onun parasini borc alir ve onla onun urettigini satin aliriz

bu kadar basit

bizde uretelim dersen fasistsin ilerleme dusmanisin cagdisisin ve ulkeyi disariya kapatmak istiyorsun

uretmeye gerek yok
hizmet sektoru ile gider bu is

kim takar sanayiyi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ermeni soykırımı zaten,
"soykırım" denen şey 1939'dan sonra olan olaylar için tanımlanmış bişey - sonuçta nerdeyse şu anda gucte olup soykırım yapmamış olan yok -
haliyle hukuki anlamda bişey geçemez.
Ha kabul ettik derler
derler
yaptırım yapılamaz anca "aydın" gençlerın ulker almamasına benzer =)

Biz zaten irana aylavyu demiyoruz ki, iran bizide tepelemesin diye aman bak kardeş ben iyiyim bıdı bıdı bak islamız ılımlıyız diyoz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

heh ihracatın 130 milyar dolar olması, bunun çoğunun da sanayi ürünü olması da sanayiyi ne kadar takmadığımızı gösteriyo olsa gerek..

hee milli olsun herşey milli olsun, ithalat-ihracat bizim neyimize? biz hiç sermaye olmadan da fabrika kurarız, heryeri tarla yapar işsizleri orada çalıştırırız, e fabrikalarda işçileri de karın tokluğuna çalıştırırsak 2748 yılında falan zenginleşiriz heralde..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şöyle, milli gelir olur
ama hissettirmeden titretmeden bi 55 yılda hafif bir geçiş yapman lazım, yavaş yavaş kontrol altına alman lazım. Sırf söz sahibi olucan 2-3 zengin adamın dediğni yapmıcan diye halkına bu çile çektirilir mi? bilemiyorum tabi.Belki hiç çileli olmaz, ama zor yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ithalat ihracatimi

urettigim tukkettigimi

karsiliyormu karsilamiyormu ben ona bakarim

gene cok guzel siyrildin sir helal valla

ayda 700 kazanan adamin 1000 lik yerde kirada oturup ben 700 kazaniyom naber demesine benzedi

cari acik kapansin biraz sonra dersin sanayi var diye

fasist militarist diktator askerlerin kurdugu duzenle kalkinan guney kore bugun doviz fazlasi veriyor onu eritmeye calisiyor saga sola uzun vadeli borc veriyor
insanlarin olene kadar oyun oynayip harbi monitor basinda can vericek kadar cok bol zamani oldugunu saymiyorum bile


turkiye ise oecd ulkeleri arasinda yillik calisma saatlerinin en yuksek oldugu ulke
oysa kisibasina dusen milli gelirde sonuncuyuz

hersey cok mukemmel canim gokkusagi cicekler bocekler filan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Grange said:
Glatheros said:
sırf kendi evimde 1600 kitaplık bir kütüphanem var.

resim isteriz.

hala resim isteriz.

sir said:
heh ihracatın 130 milyar dolar olması, bunun çoğunun da sanayi ürünü olması da sanayiyi ne kadar takmadığımızı gösteriyo olsa gerek..

hee milli olsun herşey milli olsun, ithalat-ihracat bizim neyimize? biz hiç sermaye olmadan da fabrika kurarız, heryeri tarla yapar işsizleri orada çalıştırırız, e fabrikalarda işçileri de karın tokluğuna çalıştırırsak 2748 yılında falan zenginleşiriz heralde..


Aslında adam akıllı tarımsal üretim yapabilsek (dikkat et sadece tarımsal üretim demiyorum cunku lafı oraya cekersin hemen) su anda cok zengin bir millet olurduk.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
peki juzzam senin dış politika önerin nedir madem bu kadar iyi anlamışsın dünyanın işleyişini? kiminle ittifak yapalım, kimlere sırtımızı dönelim lütfen anlatır mısın?


İnternette forumlara bu yüzden fazla yazmam.:) Çok fazla demagoji dönüyor.

Ben yazımda, bahsettiğin arabuluculuğun kozmetik bir olay olduğundan, bir de örneklendirerek, bahsetmeye çalışmıştım.

Tutmuş bana kiminle ittifak yapalım diyorsun. Şey gibi olmuş, ben bu uçak boşa uçuyor diyorum, sen ise, ama nereye uçalım diyorsun. İlk önce neyi savunduğuna kendin karar vermelisin. Arabuluculuk ve ittifak çok farklı şeyler. Belki de burada yazanlardan birinin horizon ile seni karıştırması gibi sen de beni başkasıyla karıştırdın.:)

Gene de cevap vereyim. Bu coğrafyada pek ittifak falan tutmaz. ABD nin devamlı bizden müttefik diye bahsetmesine bakma kürdistan oluşumu tamamlandığında bölgede bizimle fazla işleri kalmayacak. İktidar biraz denge politikası uygulamaya çalışıyor gibi. Adı üstünde denge. Eninde sonunda bozulur. Bir yerden sonra Kobayakawa Hideaki gibi seçim yapmamız gerekecek.:) Gelişmelere bakacak olursak o seçim zamanının çok da uzak olmadığını düşünüyorum.

Bir de gene insanların pek umursamadığı bir tarafa dikkati çekmek istiyorum, enerji ve kaynakların ne kadar önemli olduğundan sen bile yazılarında bahsetmişsin, hal böyleyken iktidarımız ülke petrolü, maden kaynakları konusunda imtiyazı neden yabancı şirketlere teslim etti? Neden topraklarımızdan ve kıta sahanlığımızdan çıkabilecek petrolden payımız %2 lere indirildi? Bu rakam işgal altındaki Irakta bile %25. En son hatırladığımda işgal altında falan değildik. oO Herhalde gelecekte de enerji konusunda dışa bağımlılığımız azalmasın da ahmedinecadın türkiye ziyareti için yapıldığı gibi gereksiz protokol işlemlerini yıkabilelim diye yaptılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Snefru said:
Katılıyorum öyle bir anda olacak iş değil bu ekonomiyi düzeltme işi bir anda yaparsan daha elinde birşey yokken posta atamazsın kimseye o yüzden suarkın dediği gibi yavaş yavaş olması lazım fakat bunu nasıl yapacağız herhangi bir fikriniz varmı ?

Su raddeden sonra zor gibi,
dunyanın çok buyuk bır kısmı ticari kanunlarla birbirine baglı
dolayısıyla yerlı uretıcımız dısarda korundugu gıbı adamların yatırımcılarıda bızde korunuyor, dolayısı ıle kanunsal bır fark yaratılamaz.
Ne yapılabilir?
ilk aklıma gelen, ulkenın yerel kaynaklarını yavas yavas kullanmaya baslamak. Iyı yaptıgını yapma tarzı degılde, imkanın olanı yapma tarzına geçmek. Bu zararlı bır hareket, ama milli ekonomi deniyorsa bu sessiz sedasız gerçekleşmeli.
Teknolojik anlamda üretim yapmak, bu bizde yok sadece ticareti var. üretim yapan argesi duzgun çalışan kac fırma var yani.Zor ama, yapılabilir.
Tarımsal kimliği geri kazanmak, çok zor artık. Bizim köy bomboş şu anda, sadece yaşlılar ve çok kucukler var. O ınsanları gerı dondurmek cok zor, zamanında nası kacırdılarsa tutun tarlalarından
falan fılan
da ne gerek var yani.
sınırlar kalksın herkes kardes olsun =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pamukoğlu gelecek, hepinizi ... (tu)





DİKKAT C/P


Anıtkabir’in iki temel ve önemli işlevi vardır


İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın 14 Ağustos’ta Türkiye’ye yapacağı resmi ziyarette “Anıtkabir krizi” çıktı biliyorsunuz. İran Cumhurbaşkanı, Anıtkabir ziyaretinde bulunmak istemiyor. Bu nedenle resmi ziyaret çalışma ziyaretine dönüştürüldü ve Ahmedinecad, Ankara yerine İstanbul’a gelecek. Böylelikle Anıtkabir ziyareti de fiilen ortadan kalkmış oldu.
Bu tabii ki rahatsız edici bir durum. İran’ın radikal İslamcı rejimi nedeniyle Türk halkı bu duruma daha da hassas yaklaşıyor. Ne yazık ki Türkiye bu konuda zayıflık gösterdi. Bu kadar küçültücü bir duruma düşmemeliydik.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan “Şekle değil içeriğe bakın” diyor. Bir anlamda Anıtkabir ziyaretinin üzerinde durulmamasını istiyor. Ama bu bana göre doğru değil, Babacan yanılıyor veya bunları kasıtlı olarak söylüyor.
Anıtkabir, Türkiye için iki önemli işlevi taşıyan bir yerdir. Birinci işlevi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran büyük önder Atatürk’ün mezarıdır. Bu açıdan bakınca Anıtkabir’e gitmek bir mezar ziyaretidir.
Ancak Anıtkabir’in ikinci işlevi daha önemlidir. Burası, Türkiye Cumhuriyeti’ne gösterilen saygı seremonisinin yapıldığı bir mekândır. Anıtkabir bu işlevi üstlendiğinde buranın mezar olma vasfı ortadan kalkar.
Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan her yabancı devlet adamı Anıtkabir ziyaretiyle aslında Türkiye Cumhuriyeti’ne duyduğu saygıyı gösterir. Türk halkı da ülkemizi ziyaret eden yabancılardan bu saygıyı göstermesini haklı olarak ister.
İşte bu yüzden resmi törenlere katılan kadınların başlarının açık olması temel ilkedir. Çünkü resmi törenler mezar ziyareti değil Cumhuriyet’e saygı seremonisidir. Böylelikle Anıtkabir, kamusal alan niteliği kazanır ve kurallar da buna göre uygulanır.
Özel ziyaretlerde ise kimsenin bir kural koymaya hakkı yoktur. İster başı açık ister kapalı gelen kadınlar mozolenin başında Fatiha da okur, ellerini açıp dua da eder.
Bu nedenle İran’ın sözde “bizde mezar ziyareti yok, bu nedenle Anıtkabir’e gitmeyiz” bahanesini, İran’ın “laik Türkiye Cumhuriyeti’ne saygısı yok” şeklinde tercüme etmemiz yanlış olmaz.
İran komşumuzdur, gerektiğinde elbette iş birliğimiz sürecektir. Diplomatik ilişkilerimizin de aksamaması gerekmektedir. Ama İran’ın Anıtkabir’in temel işlevini ayak altı etmesine ses çıkarmamak ve buna boyun eğmek aynı zamanda kendimize olan saygımızın da ortadan kalkmasına neden olmaktadır.

Can Ataklı


Topiğin tamamını okumadım, yazıldı mı onu da bilmiyorum.
Ahmedinecad'ın hareketinin hiç de öyle masumane bir şekilde geçiştirilecek bir yanı yok. Gayet de saygısızlık etmiştir. İngiliz Kraliçesi'nin bile oradaki defterde imzası varken İran'dan bir devlet büyüğünün olmaması çok manidar.
Bir de şu var ki Bush Ankara'ya gelse onu Anıtkabir'e götürebilir miyiz?

Yine de Ahmetcan ziyaretinin İstanbul'a alınması da adamın Ankara'ya gelip de Anıtkabir'e hiç gitmemesinden daha iyidir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...