bao Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Son dönemde dünyada alışılagelmişten farklı bir ayrılıkçılık anlayışı gözlemliyoruz: Artık alıştığımız gibi azınlıkların/etnik grupların milliyetçi söyleme dayalı olarak bağımsızlık talebinde bulunmasının dışında (ki bu klasik anlamda ayrılıkçılık da devam ediyor) ; yeni bir ayrılıkçılık anlayışıyla daha karşı karşıyayız: Zengin bölgenin fakirden ayrılma isteği. Bugün bolivya'da ülke gaz rezervlerinin %80 inden fazlasına sahip "zengin" tarija bölgesi, pek de yasal olmayan bir referandumla özerkliğini ilan etti, bağımsızlığı hedefliyor. Almanyada bayern, ispanyada katalan, belçikada flamenk, çekoslovakyada çekler de benzer örnekleri oluşturuyorlar. kiminde hiç etnik unsur yok, kimisinde etnik unsur ekonomik değerlerle örtüşüyor. Sanki, milliyetçilik fukhuyama'nın dediği gibi tarihin çöplüğüne atılıyor. bi tür geçiş dönemi. ancak yine de ipuçlarını görüyoruz. Geleceğin ayrılıkçı eğilimi, zengin bölgenin fakirinden, geri kalmış kısımdan, ötekinden ayrılmayı arzu edeceği bir model olacak gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hippy_tarkan Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 bu saatten sonra(herkesin birbirinin ekmeğine yağ sürdüğü dönem) ideoloji falan pek sökmez zaten.ayrıca fakir olmazsa,zengin nasıl zengin kalacak.çok saçmalamış oradakiler hemen fikirlerini geri alsınlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bao Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 ideoloji fln pek sökmez derken? federe kürt devleti pek bağımsızlığa uzak değil. kosova yeni bağımsız oldu. aphazya yolda. dünyada hala var milliyetçi akım. sadece çok farklı bi ayrılıkçılığın, türkiyeyi önümüzdeki on yılda etkileyebilecek bi ayrılıkçılık anlayışının gelişmekte olduğundan bahsediyorum. hippy_tarkan said: ayrıca fakir olmazsa,zengin nasıl zengin kalacak.çok saçmalamış oradakiler hemen fikirlerini geri alsınlar. ve işlerin pek böle işlediğini de sanmıyorum. bu göreceli zengin bölge, diğer bölgeden ayrılmak istiyor ki, kaynaklarını o bölge için harcamak zorunda kalmasın. o bölgeye gitmesin vergileri. o bölgede siyasi-ekonomik istikrarsızlık varsa, oraya ölü yatırım yapmak zorunda kalmasın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hippy_tarkan Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 herkesin zengin olduğu bir toplum olmaz ve eğer zenginlerse kendileri için çalışan ucuz işçileri neden kaçırsınlar ellerinden.dünyada her ülke harıl harıl fakir toplum ararken bunların bırakması bana ilginç geldi.işin içinde zenginlikten ziyade başka sorunlar vardır belçika gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tyrael Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 milliyetçilik yüzünden ayrılıkçılık çok kalmadı yakında da sona erecektir. Ama ekonomik nedenlerle ayrılık daha fazla göreceğimiz kesin. 250 seneye falanda her aile kendi devletini kuracak inşallah. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Zengin kime göre zengindir? Fakire göre. Fakirlerden ayrılırsa zengin olmazlar ki sıradan insanlar olurlar kendi ülkelerinde. Ha başka üğlkelere göre evet zengin olabilirler. Yada özerk bölgelere göre falan işte :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Yeni birşey değil. Bkz: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=bol+ve+yonet ve http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=divide+and+conquer Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Radical Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Haksızda olmayan bir şey toplulukların bölünmek istemesi.Siz hani islamiyeti nasıl ret ediyorsanız onlarda seçmediği için hangi ülke vatandaşı olarak doğacağını isterse çıkabilir ve kendi topluluklarınıda oluşturabilirler. Ama bunu halkın refahını bozarak,şiddet kullanarak yapamazlar vs... Dipnot : O toprakların kazanılması için milyonlarca kan dökülmüş olan topraklarda bölünmeyi savunmuyorum.Örnek = Türkiye... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 bao said: çekoslovakyada çekler hangi cekoslovakya =D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 zengin-fakir ayrimi icin foucault (fuko okunur =P ) okumanizi, okumasaniz bile biraz google lamanizi tavsiye ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xaenin Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Foucault okunacak adam değildir, başka bişey okuyun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Ayrılıkçılık tek bir dinamikle açıklanamaz bence; dediğin gibi zengin bölgelerin özerklik kazanma arzusu sıklıkla karşılaşılan bir örnek. İspanya'da zengin Katalanların veya sanayisi gelişmiş Baskların ayrılık çabaları gibi... ancak öte yandan Birleşik Krallık'da geleneksel olarak en yoksul bölge olan İrlanda'da (son 10 yılda müthiş bir çıkış yaptılar) ayrılıkçı hareketler hep etkin olmuşken kişi başına gelirin 33000 dolar olduğu İskoçya'da bu tarz bir eğilime rastlanmaz. Çekoslovakya örneği de ilginçtir çünkü sanayileşmiş çekler değil tarımla uğraşan slovaklardan gelmiştir ayrılma isteği. Türkiye'de de bazılarına göre bir Kürt devleti asla kurulamaz çünkü bölgenin geliri Türkiye ortalamasının çok altında. Öte yandan günümüzde fakir toplum bulmak pek zor değil; Afrika ve Asya'da ufak maaşlara çalışmak için bekleyen yüzmilyonlar var. Ayrılıkçılıkla milliyetçiliğin azalması hakkında kurduğun bağı anlayamadım çünkü ayrılıkçı hareketler var olduğuna göre milliyetçilik devam ediyor demektir. Belki şekil değiştirdiği söylenebilir bu da mikro-milliyetçilik gibi bir kavramı doğurmuştur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 oyle bir bag var ama katalan ve bask bolgesi etnisiteye dayali ayrilikcilik istiyor. zaten ispanyada franco sonrasi, icinde cumhuriyetcisi, demokrati, sosyalisti, etnik grup temsilcileri olan bir konvansiyonla meclis kurdular. temeli ulusculuga dayanmiyor. flaman ayrilikciligi buyuk oranda zengin-fakir ayrimi ile alakali. cekoslovakyadaki bolunme ise slovakyanin cok fakir olmasi, ceklerin cok daha zengin olmalarina baglansa da, o bolge, yapi itibariyla sorunlu zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bao Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 eldar said: Ayrılıkçılıkla milliyetçiliğin azalması hakkında kurduğun bağı anlayamadım çünkü ayrılıkçı hareketler var olduğuna göre milliyetçilik devam ediyor demektir. Belki şekil değiştirdiği söylenebilir bu da mikro-milliyetçilik gibi bir kavramı doğurmuştur. Ben çok net yazdığımı düşünüyodum ama anlayamayanlar için açıklayayım tekrar: klasik anlamda ayrılıkçılık elbette devam ediyor dedim. yani farklı bir etnik özellik barındıran bölge, milliyetçiliğe dayalı bi ayrılma talep ediyor. bu bildiğimiz ve bekleddiğimiz anlamda bir ayrılıkçılık talebi. daha somut bir örnek vermek gerekirse bağımsızlık kazanmak isteyen kürt federe devletiden bahsedebiliriz. ama benim vurgulamak istediğim, bu ayrılıkçılık anlayışından farklı bir ayrılıkçılık fikri de yayılıyor, artık zengin bölge fakir bölgeyi tutmak istemiyor, kendi üretip kazandığını kendisi harcamak istiyor, oraya yatırım yapmak, para harcamak istemiyor. (bu toprakları kanımızla suladık, vermeyiz yerine ; bu taprakları paramızla beslemek istemioruz, kendi kazandığımızı kendimiz harcamak istiyoruz anlayışı bir nevi) olasılık: (bunu böle açık açık yazmayı değil, sizin çıkarımı yapmanızı umardım ama) belki de batı türkiyenin doğusundan ayrılmayı isteyeceği bi günün gelebileceğini sölüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mum_Chamber Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 o düşünceyi de savunanlar az değil ki.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 ilginç aslında. batı ezelden beri dünyayı yapay sınırlar çizip elinde tutmaya çalıştı ama ilk patlayan sınırlar gene batıda olacak gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 bence bu bağlamda bi çeşit "adem-i merkeziyet" önümüzdeki yıllarda yeniden gündeme gelebilir. ve aslında gerçek anlamda "demokrasi" için bu sistem daha işlevsel olabilir. yani yerel yönetimler bir merkez tarafından denetlenecek, ekonomik bağlamda hem bağımsızlık, hem de sorunsuz bir paylaşım ağı oluşturulacak. ayrıca bu istenen "ayrılığın" sağlanması için illa radikal bi kopma, eskisine düşman yeni bi devlet kurma gibi bişeyin yaşanması da gerekmiyo bana kalırsa. şu anda kuzey ırakta kurulacak bir kürt devleti bence türkiyenin desteği olmadan pek ayakta duramaz, zaten bölge kürtleri de yavaş yavaş "bağımsız kürdistan" söylemini bırakıp "federasyon istiyoruz"a geçmeye başladılar. burada ekonomik etkenler kadar, sosyokültürel öğeler ve kimlikler de ön plana çıkıyo. katalan-bask ayrımında dil çok önemli bi unsurdu mesela, bizdeki türkçe-kürtçe meselesine benziyo. tabi bölgeye yapılan yatırımların istihdam yaratmaktan çok feodal sistemi daha da beslemesi büyük bi mesele. bunun yüzünden doğru dürüst bir ekonomik kalkınma yaşanmadı bölgede. ama yaşansaydı bile, bu kadar keskin olmasa da, devletin resmi ideolojisi yüzünden yine bir "ayrılıkçı" söylem gelişirdi diye tahmin ediyorum. benim gördüğüm kadarıyla kürtlerin en çok istediği şey kendi kendilerini yönetmek ve kendi dillerini konuşmak. burada tabi milliyetçiliğin yanısıra senelerce asimile edilmeye çalışılmış, baskı görmüş bir kimliği yaşatma çabası var. tabi bunları tartışmadan önce "vatan-millet-sakarya" anlayışının biraz geride bırakılması gerekiyor. "bu topraklar atalarımızın kanıyla sulandı" sözü doğru, ama eksik. çünkü, tıpkı bugünkü toplumumuz gibi, atalarımız da çok farklı kültür ve kimliklerle birarada yaşıyordu. onları birarada tutan tek bir "ulus" veya tek bir kimlik yoktu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar