Bone Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 90'larda televizyonda izledigimiz filmler simdi sansurlu olarak yayinlaniyor. Kemal Sunal'in kufurleri, kanli sahneler, markalar, sigara, alkol derken karsimizda sonu gelmez bir sansur bulunmakta. 1988'de TRT'de yayinlanmis Cuneyt Arkin filmi bu sefer sansurlu olarak yayinlanmis. Ayrintilar icin: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9321137.asp?gid=229&sz=6255
Burax Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 evet haberi gördüm çok hoşuma gitti ne o öyle ailemizle çocuğumuzla fln izliyoruz o.O südyensütyen fln gözüküyor dayanamıyoruz sonra çok ayıp neden 88de izin vermişler onu da anlayamadım ne güzel inş tüm filmler diziler sansürlenir edit: südyen yazmışım:F doğrusu sütyenmiş ;Göğüsleri dik tutup dolgun göstermek için kullanılan, saten, dantel vb. kumaşlardan yapılan kadın iç çamaşırı. göğüsleri dik tutup dolgun göstermek için kullanılıyorsa ayıptır yazıktır günahtır iyi ki sayın büyüklerimiz sansürlemiş makaslamış
Lopeth Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 her sütyen gördüğümüzde tuvalete gidiyorduk iyi oldu böyle
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 iyi olmuş, sülailecek dayanamayıp birbirimize kayıyorduk adam gibi izleyebilecez artık.
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 neydi oyle 70lerde mini etek modasi felan. ayip. iyi ki sansurlemisler. said: şaşırılacak bir olay değil bence bizim örf ve adetlerimize aykırı bir şey varsa sansürlenmesi lazım zatan laiklik batılılaşma diye diye kendi benliğimizden uzaklaştık
fede Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 ben sigaraya başladım lan bunun yüzünden. ayıp be ayıp
Dynun Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Kaldı ki daha da vurgulanıyor bazıları kanımca. O içilen sigararın üzerindeki flu'luk sanki dikkati çekmiyor mu üzerine? Ne yani yiyor mu bunu çocuklar? Napıyor orda? Burnunu mu karıştırıyor? O da ayıp.
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 said: şaşırılacak bir olay değil bence bizim örf ve adetlerimize aykırı bir şey varsa sansürlenmesi lazım zatan laiklik batılılaşma diye diye kendi benliğimizden uzaklaştık demokrasinin saçmalığı burada ortaya çıkıyor işte. bu kafa yapısına sahip olan insanların temsil edilmeye de, seslerini duyurmaya da, oksijen tüketmeye de hakkı yoktur. elitist faşizm ftw.
Drakkahn Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 mahmut şarkı söyle sen aşmasın buralar seni :D
Syn Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 bu filmler yüzünden hep bir köylü fantezim, bir dağa kaldırmak bir mağara da yapmak gibi fantezilerim oldu zaten, kaldırıldığı gerçekten iyi oldu. Artık tarlada çalışanlara tecavüz etmicem.
Hagii Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 düşünemiyorsunuzzzzzzzzz. bunu neden yaptılar. bunu izleyen gençlerimiztuvalete gidiyor cünüp/cenabet oluyor. sonra banyo yapıyor. ve zaten su kıtlığı çekilmeye başlanacağı şu yaz günlerinde su tasarrufu oluyor. nasıl(:P)
Loxias Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 hürriyet niye resimlerini koymuş, iyice erotik site oldu bu hürriyetin sitesi. bi kötü oldum.
Laurelin Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 fotomontajla turban taksinlar aktrsilere!
Volfied Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 bunlari burda kesiyolar, sehirdeki reklam panolarina bakan genclere de at gozlugu mu verecekler artik yola baksinlar diye
NoS Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Gördüm sütyeni daldım karıya ohh bea dünya varmış yaşasın trt yaşasın türkiye
knoxville Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2008 demokratları da bekleriz bu sansür topiklerine
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 TRT’nin yıldızları TRT Kurumu, televizyon programcılığı konusunda çok yetenekli bazı isimleri yeni fark etti! Bu isimlerin ortak yanı, iktidar yanlısı yayın organlarında çalışmaları. Mesela: “Gündeme Dair” programı: Sabah yazarı Emre Aköz ile AKP Milletvekili Özlem Türköne’nin eşi Mümtaz’er Türköne hazırlıyor. “Enine Boyuna” : Zaman yazarı Dr. İbrahim Kalın sunuyor. “Sen - Siz Olmaz”: Taraf gazetesi yazarı (şimdi Kültür Bakanlığı Danışmanı) Dr. Önder Aytaç hazırlıyor. “Felsefe Konuşmaları”: Yeni Şafak ve Zaman’da yazan Prof. Dr. Teoman Duralı görüşlerini açıklıyor. “Şenlik Var”: Sunucusu daha önce Samanyolu TV’de çalışan Murat Yeni. “Ezberbozan”: Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz sunuyor. “Bedirhan Gökçe ile Gecenin Kıyısında”: Daha önce Kanal 7’deydi. “Düşünce İklimi”: Abant Platformu’nun koordinatörü Prof. Dr. Kenan Gürsoy sunuyor. Bu listeyi sıralayan CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Devlet Bakanı Mehmet Aydın’a sordu: - TRT’de bu program yapanların seçimi konusunda hangi ölçütler kullanılmaktadır? - Yukarıda adı geçen programlarda adı geçen yazarlar bu programlardan ne kadar para almaktadırlar? Devlet Bakanı Mehmet Aydın yanıt olarak TRT Genel Müdürü’nden aldığı bilgiyi aynen iletti... Deniyor ki yanıtta: - TRT’de yayımlanan programlarda gazetelerin tirajları yanında Anayasa ve ilgili yasa hükümleri ile TRT yayın ilke ve esasları göz önünde bulundurulmaktadır. - Adı geçen kişilere ticari sözleşmeler uyarınca ücret ödenmekte olup, bu ücretler ancak tarafların rızası bulunması halinde açıklanabilmektedir. - Götürü Bedel Hizmet Alım Sözleşmesi ile hizmet alındığından bu kişilere sınav yapılması ve staja tabi tutulması söz konusu değildir. Yanıtlar kaçamak... Ödenen ücretlerin gizlenme gerekçesi de hiç inandırıcı değil. Köktürk diyor ki: “TRT iktidar yandaşlarına program yaptırarak hem onları beslemekte hem iktidara yaranmaktadır”... Melih Aşık
Sly-One Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 mahmut tuncer said: iyi olmuş, sülailecek dayanamayıp birbirimize kayıyorduk adam gibi izleyebilecez artık. ashdhaahha
Brook Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Filmin yönetmeninin açıklaması çok hoşuma gitti bu teknolojiyle böle sansürleniyo ilerde tüm karakterlere baş örtüsü takıcaklar öyle seyredicez demiş ehehe vay halimize.
venom Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 horizon nerde acaba bu topicte görmedim hiç onu
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2008 Sir'de yok bu konuda. Sütyen göstermek demokraasi değildir nasıl olsa, sansürlense de olur sansürlenmesede.
limbik Mesaj tarihi: Temmuz 8, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 8, 2008 Pulp Fiction'u verirlerken de filmi 1 saate indirmişlerdi. Ama sansürden mi yoksa "Bu sahnelerin aynıları var hep yav, fazla olanları keselim" diye mi verdiler orasını bilemiyorum.
sir Mesaj tarihi: Temmuz 8, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 8, 2008 sansür kötüdür, kakadır. kimse sansür yapmasın. sansür yapanın allah belasını versin, sansürsüz bir dünya için elele..bunları her platformda söyleyelim, sesimizi duyuralım, muhalefetini yapalım iyi güzel de..burdan yola çıkıp nereye varalım? "akp kapatılsın"a mı varalım, "darbe olsun"a mı varalım, "şeriat geldi"ye mi varalım? anlamamakta ısrar ettiğiniz şey şu: bu ülkede demokrasi zaten hiçbi zaman yoktu. laiklik de yoktu. sansür de hep vardı. sadece ideolojisi değişikti. yoksa hali hazırda otoriter bi sistem mevcuttu, seçim yasasıyla olsun, darbe anayasası olsun, ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddeler olsun. akp bu sistemde başa geldi, kadrolaştı. bürokratik elitin baskı araçları birden bire muhafazakarların eline geçti. o zamana kadar "demokrasi" veya "insan hakları" nedir bilmeyen medyacağızımız da birdenbire aslan kesildi. çünkü baskı "bizim taraftan" yapılınca meşruydu, "karşıdan" yapılınca şeriattı, irticaydı vesaire. mesela jandarmanın, askerin yaptıklarını görmezden gelmeye devam ederken "polis şiddeti" konusunda her ayrıntının üzerine, yapması gerektiği gibi, kararlılıkla gitti. bunun nedeni de emniyet güçlerinin içişleri bakanlığına, yani hükumete bağlı olmasıydı. yoksa ne "hayata dönüş" operasyonunda, ne de kaybolan hadepli iki milletvekili konusunda medyamız aynı cengaverliği göstermedi, sus pus oturdu. akp bu otoriter, kontrolcü sistemi bütün oportünistliğiyle kullandı. kimi yerlerinde oynadı, AB reformlarıyla belli bi standart getirdi, kimi işine gelen yerleri de "dağınık" bıraktı, otoriter sistemin işine gelecek yerlerini muhafaza etti. çünkü, sağcıydı. çünkü bir yanıyla o da devletçiydi. çünkü, popülistti. çünkü, kendi muhafazakarlığını herkese göstermek istiyodu. bizim akp'nin yanında görünüyo olma sebebimiz şu: akp eğer AB'nin, demokratlaşmanın, sivil anayasanın bu ülkenin tek çıkar yolu olduğunu görürse, bu ülkeyi değiştirebilecek ve "daha az otoriter" yapacak halk desteğine sahip. ideolojisi ters de olsa, muhafazakar da olsa dünyaya açılmaya ve entegre olmaya, diğer bütün kesimlerden çok daha açık. orduyu kışlasına geri döndürmeyi ve belki de yıllardır görmediğimiz bir normalleşme sürecine girmeyi sağlayacak bir potansiyele sahip. ha bu şansı değerlendiremedi mi? geldiği gibi gider. yani seçimle. yani iktidara nasıl geldiyse öyle gider. o yüzden ben akp ile ergenekonun karşılaştırılmasını yanlış buluyorum, çünkü bitanesi (göreceli olarak) meşru yollardan, seçimle işbaşına geldi, diğeriyse silah zoruyla, hukuk dışı yöntemlerle ülkenin düzenini değiştirmeye ve istikrarını bozmaya yeltendi. konudan epey saptım, ama şu "demokratları görmek istiyoruz, liboş bilmemneler bunu da savunsun" tarzı şeylerden sıkıldım baya. akpyi savunmak gibi bi derdim olmadı, olamaz da, çünkü zaten akp seçmeni değilim, her politikasını, her davranışını onaylamak gibi bi zorunluluğum yok. herhangi bi anti-demokratik hareketi savunmak gibi bi derdim de hiçbi zaman olmadı. ama benim esas kavgam bu sistemi kuranlarla, bu otoriter sisteme sahip çıkanlarla, değişmesini katiyen istemeyenlerle, ideolojileri "sayesinde" iktidarı doğuştan onlara gelmiş zannedenlerle, ordunun "toplumun öncüsü ve ülkenin yegane yöneticisi" olmasını arzulayanlarla ve halkın büyük bi kısmını "aşağılık" olarak görenlerle. çünkü benim çevremde çok fazla var böyle insan ve malesef bu forumda da çok var. bu yaklaşım faşist olduğu kadar, eşi benzeri görülmemiş bir ikiyüzlülük de barındırmaktadır. sistemi baştan doğru kursaydınız kardeşim! her önüne gelen bug abuse yapamasaydı! ayriyeten fişleme de kötüdür. kaç para alıyolar falan çok seviyesiz muhabbetler. orda çıkan gazeteciler çok geniş kesimlere hitap eden insanlar nihayetinde, kıskanıyolarsa gitsinler diğer kanallarda kendi programlarını yapsınlar.
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2008 sir said: bizim akp'nin yanında görünüyo olma sebebimiz şu: akp eğer AB'nin, demokratlaşmanın, sivil anayasanın bu ülkenin tek çıkar yolu olduğunu görürse, bu ülkeyi değiştirebilecek ve "daha az otoriter" yapacak halk desteğine sahip. ideolojisi ters de olsa, muhafazakar da olsa dünyaya açılmaya ve entegre olmaya, diğer bütün kesimlerden çok daha açık. orduyu kışlasına geri döndürmeyi ve belki de yıllardır görmediğimiz bir normalleşme sürecine girmeyi sağlayacak bir potansiyele sahip. AKP 6 senedir başta, bunla ilgili tek bir ışık yok. Türban özgürlüğünden başka ne özgürlük, ne normalleşme getirdi ülkeye? Ki türban özgürlüğü de sadece inat için yapılmış birşeydi, zaten geri tepti. Ayrıca dünyaya açılmaya en müsait ideoloji ılımlı islam nasıl oluyor ben anlamadım, hangi islam ülkesi dünyada söz sahibi olmuş, ağırlığını koymuş, hangi islam özgürlüğü sonunda islam faşizmine dönüşmemiş? Bugün medeniyetler ittifakı geyiğinde Türkiye'nin partneri İspanya bile şu yöne kararlar alabiliyorken http://www.abhaber.com/haber.php?id=22576 din özgürlüklerini (ve TRT'de görülen din yayınlarını ve sansürlerini) nasıl özgürlürşme, dünyaya açılma olarak algılayabiliriz? Dünyaya açılalım, AB'ye üye olalım, içelim güzelleşelim, eyvallah. Ama bunun kemalizm ile olamayacağını iddia ettiğiniz kadar AKP ile de olamayacağını anladığınız gün bi dengeye gelebileceğiz. sir said: ha bu şansı değerlendiremedi mi? geldiği gibi gider. yani seçimle. yani iktidara nasıl geldiyse öyle gider. o yüzden ben akp ile ergenekonun karşılaştırılmasını yanlış buluyorum, çünkü bitanesi (göreceli olarak) meşru yollardan, seçimle işbaşına geldi, diğeriyse silah zoruyla, hukuk dışı yöntemlerle ülkenin düzenini değiştirmeye ve istikrarını bozmaya yeltendi. Halkın umurunda olan şeyler normalleşme, dünyaya açılma, daha fazla özgürlük değildir. Ve AKP bunu bilip buna oynadığı sürece de baştan inmez. sir said: ayriyeten fişleme de kötüdür. kaç para alıyolar falan çok seviyesiz muhabbetler. orda çıkan gazeteciler çok geniş kesimlere hitap eden insanlar nihayetinde, kıskanıyolarsa gitsinler diğer kanallarda kendi programlarını yapsınlar. TRT'yi diğer kanallarla karşılaştırma. Ben her ay elektrik faturamdan TRT payı ödüyorum ve verdiğim verginin dincilere peşkeş çekilmesini istemiyorum. Gitsinler o çok geniş kesime hitap eden kendi kanallarında program yapsınlar, vergimle dönen devlet kanalında değil.
Drakkahn Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2008 sir said: ama benim esas kavgam bu sistemi kuranlarla, bu otoriter sisteme sahip çıkanlarla, değişmesini katiyen istemeyenlerle, ideolojileri "sayesinde" iktidarı doğuştan onlara gelmiş zannedenlerle, ordunun "toplumun öncüsü ve ülkenin yegane yöneticisi" olmasını arzulayanlarla ve halkın büyük bi kısmını "aşağılık" olarak görenlerle. çünkü benim çevremde çok fazla var böyle insan ve malesef bu forumda da çok var. bu yaklaşım faşist olduğu kadar, eşi benzeri görülmemiş bir ikiyüzlülük de barındırmaktadır. sistemi baştan doğru kursaydınız kardeşim! her önüne gelen bug abuse yapamasaydı! Sistem baştan doğru kuruldu. Öyle bir sistem kurulduki padişahlık bitirildiği için kuran adam hiç çocuk yapmadı. İnönüler gibi 50 sene siyasette babadan oğula geçecek bir yapı kurmadı. Biz devletinden önce düzenli ordusu kurulmuş bir milletiz. Biz ordusuna kendi ekmeğinden ekmek koparıp gönderen bir milletiz. O yüzdendirki Ordu her zaman bizim yönetimimizdedir, bizi gözler, bizi korur. Ha bu böyleyken sen tekrar o günlere dönmenin hayaliyle yanığ tutuşabilirsin, bel bağladığın AB'de bir bakıma Vatikan tarafından yönetilen bir oluşumdur. Asker biraz uyanıktır, buna karşı çıkar, din ile devlet yönetimini asıl ayıran askerdir, arada set gibi durur. Sen laik değildik biz diyebilir, askeri kötü görebilirsin, ama asker bu ülke için düşünmeden kendisini ortaya koyar. Sen çekip yurt dışına kaçabilirsin, buradan gitmeyi hayal edebilirsin ama asker burada doğduğu için 1920'lerden beri, burada kalacaktır. Cumhuriyet kurulduğunda isyan edip arkadan vuranlar, 70 yıl sonra yine isyan ediyorlar ve vurmaya çalışıyorlar. Bu senaryoları çok gördük, bu yüzdendir ki aşşağılıktırlar. Savaştan yeni çıkmış bir toplumu, özgürlük için kenetlenmiş bir halkı bölmek isteyenler hala o bölmenin derdindeler. O yüzdendirki aşağılıktırlar. Sen güneydoğuda tekkelerle kuran kurslarıyla kurulmui bir Türkiye görmeyi arzulayabilirsin ama o sevmediğin asker o köylerde ilkokullar yaptırmaktadır hala, okuma yazma öğretmektedir. Bu devletin işi olması gerekirken, toplanan vergilerle bu işlerin yapılması gerekirken hala bunu asker yapmaktadır. Devletin görevi siyaset yaparak ülkesini koruma altına alması gerekirken, ne belçikaya ne almanyaya söz gecçiremediği için son 20 senedir ülkemizde terörizm var. buna da dur diyen yine askerdir, yolda yürürken, sınırda devriye gezerken o aşşağılık insanların koyduğu mayınlarla sakat kalan da askerdir yine. Biz 1920'lerde de askerimizi severdik, şimdi de seviyoruz. Bizi senin gibi bağnaz düşünceler içinde olan, batılılaşma sürecinde köle olmaya çalışan, 70 yıl sonra bile arkadan vurup bölmeye çalışan yaratıklardan hala onlar korur. Allah onları başımızdan eksik etmesin.
Öne çıkan mesajlar