aquatik Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 @sir sözünü ettiğin taraf gazetesi haberinin yalanlaması burada: http://www.tsk.mil.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_Basin_Aciklamalari/2008/BA_32.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Genelkurmay yalan söylüyor, gerçeği sadece AHMET ALTAN bilebilir! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 ahah bi de kabul mü ediceklerdi fsdfsasdf yakalanırsan seni tanımayız dostum! tarafın yarınki nüshasına bakmak lazım, belgenin "authentic" olduğunu kanıtlamaları gerekiyo şu durumda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Of sir of hiç anlamayacaksın inadın yüzünden. Ben diyorum ki ne yargıya ne orduya ne de halkın %53'üne (hatta 1 sene geçmişken %47'den de katılım olmuştur) güven vermeyen bir partiden bahsediyoruz. Köklerinden bir türlü sıyrılamamış (lafla değişmeye bakmam, harekete bakarım, aha google ve youtube iddianamesi orada) bir partinin "ben türbanı özgürleştireceğim" demesiyle, atıyorum, chp'nin, dtp'nin, mhp'nin, anap'ın demesi arasında dağlar kadar fark vardır. Bu farkın sebebi de bu güven korkusudur. AKP değişerek geliştiğini samimiyetle yansıtamadığı sürece, rejim tehdidi olmaktan (olsa da olmasa da) sıyrılamadığı sürece biz daha pek çok ilginçlikler yaşarız (ki daha gerekçeli karar çıkmadı AYM'den, gerçi iki gündür pek takip edemedim haberleri). Cidden AKP'den büyük bir atılım bekliyorum bu aralar. Ya eski tas eski hamam "kapandık ey halkım unutma bizi" edebiyatı yapacaklar, ya da, ne biliim, misal olarak, alevilerin haklarını teslim edip cemevini ibadethane statüsüne alacaklar. Yoksa bu samimiyetsizlikle belli olmayan yollarına devam ederken durduran çok olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 valla bana sorarsan bugün seçim yapsak, akp %47yi de geçer. ama ağzıyla kuş tutsa yine de bürokrasimize yaranamaz =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 valla sana sormuyoruz sircim. Bana da soran yok zaten. Öyle fikir teatrisi bizimkisi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 sir said: ahah bi de kabul mü ediceklerdi fsdfsasdf yakalanırsan seni tanımayız dostum! tarafın yarınki nüshasına bakmak lazım, belgenin "authentic" olduğunu kanıtlamaları gerekiyo şu durumda. kayıtlara geçilsin, sir akp hakkındaki bütün ithamların pratik olarak doğru olduğunu kabul etti, "tabiki yalanlayacaklar" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Sirin o mesajını bi yere kaydedip iddianame savunmasında falan kullanmak lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Yukarıda verdiğim link yanlış olmuş, doğrusu bu: http://www.tsk.mil.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_Basin_Aciklamalari/2008/BA_33.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 uheuahe süper performans sergiliyosunuz bugün doğrusu.. tabi "beyanatlar" üzerinden iddianame hazırlamakla, "belgeler" üzerinden "haber" yapmak arasında biraz fark oluyo, ama olsun siz yine kendinize yontun hiç çekinmeyin. ergenekon iddianamesi de google'dan yazılsa şimdiye bitmişti de, 4 milyon tane falan belge var, onlara da bi göz atalım demişler =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 ergenekonla kapatma davası arasındaki fark o işte,birinde deliller toplandıktan sonra dava açılmış, birinde ne delil var ne dava var ne iddaaname var ,ama ülkede demokrasi hukuk var, soran yok 1 senedir bu adamları nasıl hapiste tutuyorsunuz neyle yargılıyorsunuz diye? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 o insanlar ümraniyede ele geçirilen bombalar üzerine yapılan soruşturmalardan sonra "tutuklandılar". öyle "dava yok da bekletiyoruz" gibi keyfi bi durum yok yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 20, 2008 Zaten bu ülkede önder sav'ın Deniz Baykal'ın sözleri kanıttır ve dinleniyorum dedikleri için tüm türkiye gündemi telekulak oldu. Öbür yandan , çok vahim eylemleri gösteren belgeler Türkiye gündeminin yanından bile geçmiyor birilerine göre. Tartışılmaya bile değmez canım. Burda bi kesimin buraya boy boy post yaptığı din baskısı ile ilglili münferit değil diye yapılan haberlerin çoğu vatandaşların nezninde olan olaylar. Ülkeyi yönetenlerle ilgili değil. Buna rağmen aman işte sokakta iki kişi öpüşürken birileri onları kovalamış. Suç kimin ? Hükümet!! . Hükümet değişince halkın davranışları değişiyormuş , hükümet haklın beynini direk kontrol ediyormuş haberimiz yokmuş. Bunu geçtik. Gelelim diğer yandaki haberlere. Din baskısını vatandaş nezninde olduğunu kabul etmeyen ve hükümeti sorumlu tutan kesim , Paksüt'ün Başbuğ ile gizli görüşmesini çok normal görüyor. Arkasından belge ile gösterilen Tarafın haberini tartışılmaya bile değmez buluyor. Bu iki haber birbirini destekleyen haberler olmasına rağmen. Paksüt'ün ilk soru sorulduğunda "yalan" söylemesine rağmen.( tabiki tarafın haberi doğrudur diye kimse birşey demiyor , ileride anlaşılıcak bir olay ) Bu iki taraf ile karşılaştırma yapalım. Din baskısı dediğimiz olayların büyük çoğunluğu vatandaşların arasında geçen olaylar. Hatta aile içinde geçen olayı bile Hükümete yükleyenler çıktı , diyecek birşey yok. Fakat diğer olaylar direk olarak bu ülkede en büyük sorumluluk taşıyan kurumların başında bulunanlar tarafından yapılan şeyler. Vatandaş yapmıyor , siyasi olmayan ve görevleri anayasa ile kesin olarak belirlenmiş kurumlar , yasa dışında faaliyetlere kalkışıyorlar. Nekadar benzer olaylar... not: Dediğim gibi kimse bu haberin doğru olduğunu söylemiyor , ordan girerek lütfen gereksiz polemik yapmayın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Bugün di mi? hangi kanalda, saat kaçta? izleyip de güleyim keyfim yerine gelsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cooldragon Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Horizon said: Zaten bu ülkede önder sav'ın Deniz Baykal'ın sözleri kanıttır ve dinleniyorum dedikleri için tüm türkiye gündemi telekulak oldu. Öbür yandan , çok vahim eylemleri gösteren belgeler Türkiye gündeminin yanından bile geçmiyor birilerine göre. Tartışılmaya bile değmez canım. Burda bi kesimin buraya boy boy post yaptığı din baskısı ile ilglili münferit değil diye yapılan haberlerin çoğu vatandaşların nezninde olan olaylar. Ülkeyi yönetenlerle ilgili değil. Buna rağmen aman işte sokakta iki kişi öpüşürken birileri onları kovalamış. Suç kimin ? Hükümet!! . Hükümet değişince halkın davranışları değişiyormuş , hükümet haklın beynini direk kontrol ediyormuş haberimiz yokmuş. Bunu geçtik. Gelelim diğer yandaki haberlere. Din baskısını vatandaş nezninde olduğunu kabul etmeyen ve hükümeti sorumlu tutan kesim , Paksüt'ün Başbuğ ile gizli görüşmesini çok normal görüyor. Arkasından belge ile gösterilen Tarafın haberini tartışılmaya bile değmez buluyor. Bu iki haber birbirini destekleyen haberler olmasına rağmen. Paksüt'ün ilk soru sorulduğunda "yalan" söylemesine rağmen.( tabiki tarafın haberi doğrudur diye kimse birşey demiyor , ileride anlaşılıcak bir olay ) Bu iki taraf ile karşılaştırma yapalım. Din baskısı dediğimiz olayların büyük çoğunluğu vatandaşların arasında geçen olaylar. Hatta aile içinde geçen olayı bile Hükümete yükleyenler çıktı , diyecek birşey yok. Fakat diğer olaylar direk olarak bu ülkede en büyük sorumluluk taşıyan kurumların başında bulunanlar tarafından yapılan şeyler. Vatandaş yapmıyor , siyasi olmayan ve görevleri anayasa ile kesin olarak belirlenmiş kurumlar , yasa dışında faaliyetlere kalkışıyorlar. Nekadar benzer olaylar... not: Dediğim gibi kimse bu haberin doğru olduğunu söylemiyor , ordan girerek lütfen gereksiz polemik yapmayın. Senin bahsettiğin olaylar sadece vatandaş nezhinde yaşanmıyor. Devlet dairlereinde bazı din baskısı ile ilgili olayların yaşandığını görüyoruz. Fakat nedense AKP bu güne kadar devlet dairelerinde yaşanan olaylar için sorumlulara bir ceza vermedi. Sana bu topictede sormuştum fakat bir cevap veremedim. Bize AKPnin devlet dairelerinde din baskısı ile ilgili olaylara tepki gösterdiğine dair örnekler göster, bizde AKPye çok yükleniyoruz diyelim. AKPnin bu olaylara sessiz kaldığı sürece kimse bizden AKPye güvenmemezi bekleyemez. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Din ile baskı yapılıyor dedirtmem ben kimseye. Allahın emrini uygulamak baskı değildir, olması gereken durumdur bre münafıklar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 saat 17'deymiş oho.. ben de sabahtan beri bakınıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Serinde yürüyecekler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=705061 Yürümüş bizim genco siviller; Kaç kişi var orada yav sayamadım. Zaman said: Bir ilk yaşandı; Darbeye karşı büyük yürüyüş Genç Siviller'in öncülüğünde kurulan 'Darbeye Karşı 70 Milyon Adım' platformunun Taksim'deki protesto gösterisi başladı. Eyleme destek veren 20 sivil toplum kuruluşu, İstiklal Caddesi'nin sonundaki Tünel durağından Taksim Meydanı'na doğru yürüyor. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, 'Darbeye Karşı Ses Çıkar!' şeklinde pankartlar açılıyor. Yürüyüşe Adalet Ağaoğlu, Lale Mansur, Nazlı Ilıcak ve Yücel Sayman gibi isimler de katılıyor. Siyasete girmesi gerekmeyenler boğazlarına kadar siyasetin içindeler [İzlenim] Hepsi de okumuş çocuklardı Genç Siviller'in öncülüğünde kurulan 'Darbeye Karşı 70 Milyon Adım' platformunun Taksim'deki protesto gösterisi başladı. Eyleme destek veren 20 sivil toplum kuruluşu, İstiklal Caddesi'nin sonundaki Tünel durağından Taksim Meydanı'na doğru yürüyor. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, 'Darbeye Karşı Ses Çıkar!' şeklinde pankartlar açılıyor. Yürüyüşe Adalet Ağaoğlu, Lale Mansur, Nazlı Ilıcak ve Yücel Sayman gibi isimler de katılıyor. Bu arada gösterinin başlarında Engin Okur isimli bir provokatör, yürüyenlerin arasına girerek 'Ne Mutlu Türküm' diye bağırdı. Sivil polislerin araya girmesiyle etkisiz hale getirilen Okur, uzun süre elindeki Türk bayrağını sallayarak provokatif hareketlerde bulundu. Bu haberden de Türk olmanın, Türk bayrağı taşımanın provakasyon olduğunu öğreniyoruz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 "tünelden çıkış anında kel ve iri yapı bir adam gelip elinde türk bayragı ile sanki kendisinden başka türk yokmuş gibi tek başına ne mutlu türküm diyene diye bagırması ile oradaki kalabalıgın pravakotörü dışarı çıkartın diye seslenip bu adamı kenara alınması ile olaylı şekilde başlanıldı fakat basın hemen bu adamın yanına gitti, yürüyüşçülerin arasından asıl pravakotör medya diye bagıranlar oldu." http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=13493734 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 "Ne mutlu Türküm" diye bağırmanın ve Türk bayrağı sallamanın provakasyon olarak görüldüğü bir yürüyüşün kimler tarafından organize edildiğini anlamayan var mı hala? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Slat said: "Ne mutlu Türküm" diye bağırmanın ve Türk bayrağı sallamanın provakasyon olarak görüldüğü bir yürüyüşün kimler tarafından organize edildiğini anlamayan var mı hala? insanlara saldırmak için türk bayragı kullananların ve atatürk'ün sözlerini kullananların nerden organize edildiğini anlıyoruz ama? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Bu yürüyüşte Türk olmak sakıncalı demek ki adam "ne mutlu türküm diyene" deyince provakatör damgası yiyor. Kel olarak ifade edilmesi de cabası, şu alnı kılıçlı adama da selamı çakmış oluyorlar böylece. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Buyse said: insanlara saldırmak için türk bayragı kullananların ve atatürk'ün sözlerini kullananların nerden organize edildiğini anlıyoruz ama? Buyse tamam dediğin gibi olsun, bu adamın yaptığı provakasyon olsun diyelim.. Hrant Dink yürüyüşünde provakasyon için "Kahrolsun Ermeniler" diye bağırabilirsin Özgürlük yürüyüşünde provakasyon için "Yaşasın faşizm" diye bağırabilirsin Şehit yürüyüşünde provakasyon için "Biji Apo" diye bağırabilirsin Bu yürüyüşte provakasyon için "Ne mutlu Türküm diyene" diye bağırılıyor.. Sence bu yürüyüşte bir gariplik yok mu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buyse Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 21, 2008 Slat said: Buyse said: insanlara saldırmak için türk bayragı kullananların ve atatürk'ün sözlerini kullananların nerden organize edildiğini anlıyoruz ama? Buyse tamam dediğin gibi olsun, bu adamın yaptığı provakasyon olsun diyelim.. Hrant Dink yürüyüşünde provakasyon için "Kahrolsun Ermeniler" diye bağırabilirsin Özgürlük yürüyüşünde provakasyon için "Yaşasın faşizm" diye bağırabilirsin Şehit yürüyüşünde provakasyon için "Biji Apo" diye bağırabilirsin Bu yürüyüşte provakasyon için "Ne mutlu Türküm diyene" diye bağırılıyor.. Sence bu yürüyüşte bir gariplik yok mu? zaten onların yapmak istedikleri de bu. bu gösteriyi yapanları türk düşmanı devlet düşmanı asker düşmanı olarak göstermek. sen bunu yapmak istesen ne diye bagırırdın bu insanlara? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar