Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Cehenneme asıl yolculuk


Prawler

Öne çıkan mesajlar

Yalçın Doğan'ın 30.04.2008 tarihli yazısı.


Cehenneme asıl yolculuk


"DÜNYA bitti, ukba başladı."

Ukba yani, ahiret ya da öteki dünya. Yani, biz artık bu dünyayı düşünmeyelim, kendimizi öteki dünyaya hazırlayalım. Gerçek hayat orada, burası yalan dünya.

Dünyanın bittiğini söyleyen ak sakallı bir dede. Buna genç ve çağdaş bir avukat olan Semra itiraz ediyor:

"Saçma, ne demek dünyevi hayat bitti."

Sözüm ona, gerçeği sektirmeden gören ak sakallı dede Semra’yı tumturaklı sözlerle uyarıyor:

"Avukat olman güzel. Kendi yanlışlarının savcısı, başkalarının hatalarının avukatı olabildiysen, ne güzel olurdu. Ukba mahkemesinde bu işler çok çetin geçer."

İYİLER VE KÖTÜLER

Samanyolu TV’de yayınlanan Büyük Buluşma adındaki program bu sözlerle başlıyor. Programla ilgili iki RTÜK uzmanının hazırladığı rapor, bu diyalogu "temsili ahiret yargılaması" olarak niteliyor.

Programda iki ana karakter var. Semra ve erkek kardeşinin eşi Aysun. Semra yüksek gelir gurubundan, çağdaş ve hoyrat ve her türlü kötülüğü yapabilecek biri. Buna karşı türbanlı Aysun mazlum, masum, iyi, saygılı bir tipleme.

Çocuklara masallar gibi, çağdaş Semra trafik kazasında ölen kardeşine ait parayı usulsüzce alıyor, düzmece oyunlara giriyor, çünkü çağdaş ya. Aysun’un kızı, yani kendi yeğeni için, Aysun’la tartışıyor:

"Büşra’yı senin gibi örümcek kafalı birinin yanına vermem" derken, arkada Atatürk resmi belirgin biçimde ekranda yer alıyor.

ALEVLER İÇİNDE


Son bölümde ak sakallı dede yine huzurda. Semra ağlıyor ve pişman:

"Ben hiçbir şeye inanmıyordum. Üstelik, inançsızlığımı dayatmaya çalışıyordum. Yanlışımın farkına şimdi vardım. Benim için nasıl bir ceza hesaplanacak?"

Her şeyi bilen ak sakallı dede yine kalıp cümlelerle:

"Her cins ve her boy için, önce amme davası var. Bütün varlıklar ilahi bir mektuptur. Sahibinin imza ve mührünü taşır, sen onları yok saydın".

Diyalogun sonunda, "Allahü Ekber" ifadesi eşliğinde, Semra dev bir kapıya sürükleniyor, dev alevler içinde kayboluyor. Herhalde cehenneme gidiyor.

İŞTE RAPOR

Bu özeti RTÜK İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığının 31.01.08 tarih ve A.01.1.RTÜ.0.01.04-110.01.01/148 sayılı raporundan yapıyorum.

Rapora göre, programda farklı dünya görüşüne sahip insanlar çatışıyor, türban üzerinden varolan gerginliğin artacağına dikkat çekiliyor. Sonuçta, Samanyolu TV’nin RTÜK yasasında yer alan, insanların dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle hiçbir şekilde kınanmaması ve aşağılanmaması, ilkesini ihlal ettiği kanısına varılıyor.

Bunun cezası, bir ay kapatma.

Samanyolu TV kapatılıyor mu? Hayır, ikinci bir rapor düzenleniyor. Aslında, o da ilkinden pek farklı değil. Ceza kınama ile kalıyor.

DEMOKRASİ YALANI

Birinci perde, kapatma yerine kınama. Bu yaşadığımız düzenin göstergesi. Ama, çok ve çok daha vahim olan son perde.

Farklı dünya görüşüne sahip olanlar birbiriyle çatışıyor. Çatışma sonucunda, programda doğrudan anılmıyor ama, her şey ortada, laikliğe inananlar hem pişman, hem cehennem yolcusu.

Bu gibi programları bir zamanlar yayınlamak cesaret işi. Yayınlandığında, yasadaki ceza ne ise, sonuna kadar o. Şimdi ise, "demokrat olduk" yalanı ve o yalanı besleyen dönekler, yalakalar eşliğindeki koro ile İslami düzene yolculuk.

Cehenneme asıl yolculuk bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

türban takanlara, akp'ye ve seçmenlerine her türlü aşağılama serbest olsun, karşı çıkılınca "sansüürr, imdaaat, plxxx!" densin, ama alt tarafı dandirik bi kanalın sittiriboktan dizisinde böyle bişi olsun, üstelik rtük'ten ceza da verilsin, sen hala "elele islami bilmemneye"..yahu yemezler bu numaraları, geçiniz artık, geçiniz..sittin senedir var bu tarz diziler, şimdi mi haber oluyo, şimdi mi panik yaratıyo insanda?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
türban takanlara, akp'ye ve seçmenlerine her türlü aşağılama serbest olsun, karşı çıkılınca "sansüürr, imdaaat, plxxx!" densin, ama alt tarafı dandirik bi kanalın sittiriboktan dizisinde böyle bişi olsun, üstelik rtük'ten ceza da verilsin, sen hala "elele islami bilmemneye"..yahu yemezler bu numaraları, geçiniz artık, geçiniz..sittin senedir var bu tarz diziler, şimdi mi haber oluyo, şimdi mi panik yaratıyo insanda?


İlk olarak ağzını topla derler adama...

Aket-Atum said:
Bir avuç gözü kara 'deli gönül'ün, varlarını yoklarını ortaya koyup, inandıklarını dile getirip düşündüklerini söyledikleri, AKP'ye sert muhalefet yapılan, ama karşıt görüşlere de yer veren, birbirinden donanımlı ve yetenekli insanların, beş aydır maaş almadan, özveriyle çalıştıkları bir televizyon kanalı. Bir özelliği var: Çok seyrediliyor.
Vay sen misin etine buduna bakmadan AKP'ye kafa tutmaya kalkan dendi ve AKP İktidarı, küçücük Kanaltürk'ü 'bitirme' planında önce Maliye'yi kullandı. Onlarca müfettiş bir yıldır ablukaya aldı kanalı. Yetmedi, reklam verenlere tek tek telefon açtırıldı, gözdağı verdirildi.
Derken RTÜK sopası devreye girdi, dünya medya tarihine geçecekcezalar kesildi. Son darbeyi, üç gün boyunca reklam yasağıyla indirdiler. Neymiş efendim? Yolsuzluk ve Yoksulluk programında bir tekzip 20 saniye sonra döndürülmüş. Ama döndürülmüş, hemde gecikmeden dolayı özür dilenerek bir kez daha döndürülmüş. Hiçbir biçimde cezayı hak etmiyor
Kanaltürk. Hele 20 saniyelik bir gecikmeye, üç günlük reklam
kesintisi, insafsız bir infaz! yazınn devamı için Bkz. "Kanaltürk hakkında" başlıklı konu


İkinci olarakta çifte standart işte böyle birşey...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kanaltürk hala yayında mı? yayında.
alenen ideolojik propaganda yapıyo mu? yapıyo.

yapsın zaten bana ne, isteyen 24 saat izlesin. burada esas üzerinde durulması gereken şey bu aydın doğan medyası ve postal-sever kalemşörleri, benim kızgınlığım onlara zaten. incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerle habire milleti germeye, birbirine düşürmeye, düşmanlık yaratmaya çalışıyolar..akp'nin gizli ajandası varmış, iranda malezyada şöyle olmuşmuş, türban takanlar da son zamanlarda pek artmışmış..cidden kabak tadı verdi..

ama artık yemezler, bu hamaset devri eninde sonunda kapanıcak ve burası daha özgür, daha demokratik ve tartışmaların daha insanca yapıldığı, ve herkesin insan yerine konduğu bi ülke olucak. dünyaya entegre olmaktan başka şansımız yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
türban takanlara, akp'ye ve seçmenlerine her türlü aşağılama serbest olsun, karşı çıkılınca "sansüürr, imdaaat, plxxx!" densin, ama alt tarafı dandirik bi kanalın sittiriboktan dizisinde böyle bişi olsun, üstelik rtük'ten ceza da verilsin, sen hala "elele islami bilmemneye"..yahu yemezler bu numaraları, geçiniz artık, geçiniz..sittin senedir var bu tarz diziler, şimdi mi haber oluyo, şimdi mi panik yaratıyo insanda?

sir said:
ama artık yemezler, bu hamaset devri eninde sonunda kapanıcak ve burası daha özgür, daha demokratik ve tartışmaların daha insanca yapıldığı, ve herkesin insan yerine konduğu bi ülke olucak. dünyaya entegre olmaktan başka şansımız yok.


bastır be sir yav
aslanım be
arkandayım senin.

doğru dürüst film veren tek kanal samanyolu zaten, onu da kapattırmayız!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

devletlerin ideolojileri vardir. kendi ideolojilerine ters du$en hareketlere izin verilmesi, ya rejimin degi$mesini gerektirir ya da rejime aykiri olan hareketlerin ortadan kaldirilmasini.

acaba bu haci hoca yayinlari mi ideolojimize ters yoksa kanalturk un devlet hakkindaki yorumlari mi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

halk karnina giren ekmege bakiyor artik, ideoloji pek de onemli degil onlara gore. 2.dunya sava$indan beri boyle desek yeridir aslinda..

bi kore sava$i oldu Dp iktidarinda, pamuk ihracati patladi. Ciftic 7 sulalesinin goremeyecegi parayi kazandi. O nedenle bunlarin 7 ceddi chp ye vermezler zaten =D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

devletimizin "resmi" ideolojisi malesef dünyanın geri kalanını 80 yıl öncesinden takip etmekte ve kendisini "mutlak" ve "değişmez" addetmektedir. bunun bir sonucu olarak halkın çeşitli kesimlerinden gelen ve bu "resmiyetle" örtüşmeyen her talebi "rejime aykırı" görmektedir. kendi halkını baskı altında tutan bir ideoloji bu topraklarda çok fazla barınamaz, zaten barınmamalıdır da. o yüzden ya bu ideoloji yumuşamalı ve günümüze entegre olmalı, ya da yeni ideolojiler ve anlayışlar geliştirilip, eskisi tasfiye edilmelidir.

gerçekte demokrasi budur; kendisini sürekli yenileyen, halktan gelen taleplere göre yeni açılımlar getiren, sürekli değişen ve güncel kalan bir olgudur. 80 yıl aynı kalan bir demokrasi olamaz. ki zaten sık sık darbelerle sekteye uğrayan, laikliğin demokrasiden üstün tutulduğu(nası oluyosa) ucube bi sistemde doğru düzgün demokrasiden bahsetmek zor.

ülkemizin bugün hedeflemesi gereken en önemli kriterler AB kriterleridir, lathspell'e cevabım budur, dünyaya entegre olmaktan kastım en başta AB üyeliğidir; ifade özgürlüğü, azınlık hakları, anadil, din ve vicdan özgürlüğü gibi konularda ab standartlarına ulaşmamız şarttır.

bu bağlamda yapılması gereken şey tabii ki yeni ve sivil bir anayasadır.

sözkonusu "resmi" ideolojimiz yukarda saydığım konularda artık halkın taleplerini karşılamaktan epeyce uzaklaşmış, yeni kimlikler ve yeni kültürler karşısında kendisini yeniden tanımlayamamış, halkın geneline yayılamamış ve ufacık bir "cemaatin" içine kısılıp kalmıştır. bu köhne ideoloji, diğer bütün fikirleri ve ideolojileri, hem yurtiçinde hem yurtdışında düşman bellemekte ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi "vatan haini", "cahil", "şeriatçı", "bölücü" gibi çeşitli şekillerde sınıflandırmaktadır.

her ideolojik toplulukta bir "radikal kanat" bulunur. ama zamanı geldiğinde bu taraflar tasfiye edilir ve ideolojiler "merkez"e yaklaşırlar, kapsama alanları genişler ve daha geniş kitlelere hitap ederler. "milli görüş" olarak adlandırılan ideoloji bu aşamadan geçmektedir, daha katetmesi gereken epey yol olsa da bugün "ulusalcılar"a kıyasla dünyanın geri kalanına daha kolay entegre olmaktadırlar. muhafazakar kesimde artık şeriat özlemi çeken pek kalmadığı gibi, dine ve iabdete bakış da modernleşmekte ve gündelik hayata uyum sağlar bi hale gelmektedir.

"ulusalcı-kemalist" ideoloji ise halen radikal kanadını capcanlı tutmakta ve değişmeyi kesinlikle reddetmektedir. bunun son örneği de ergenekon olayıdır. tabi buradan bütün ulusalcılar ergenekoncudur gibi bi anlam çıkmaz. ergenekon, kendini korumaya çalışan baskıcı sistemin ürünüdür.

sonuç: imba democracy nao!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
kanaltürk hala yayında mı? yayında.
alenen ideolojik propaganda yapıyo mu? yapıyo.

yapsın zaten bana ne, isteyen 24 saat izlesin. burada esas üzerinde durulması gereken şey bu aydın doğan medyası ve postal-sever kalemşörleri, benim kızgınlığım onlara zaten. incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerle habire milleti germeye, birbirine düşürmeye, düşmanlık yaratmaya çalışıyolar..akp'nin gizli ajandası varmış, iranda malezyada şöyle olmuşmuş, türban takanlar da son zamanlarda pek artmışmış..cidden kabak tadı verdi..

ama artık yemezler, bu hamaset devri eninde sonunda kapanıcak ve burası daha özgür, daha demokratik ve tartışmaların daha insanca yapıldığı, ve herkesin insan yerine konduğu bi ülke olucak. dünyaya entegre olmaktan başka şansımız yok.

eh o zaman isteyen herkes istediği herşeyi yapsın sonra kimse bunlarin haberini yapmayınca kavgada olmasın,sorunda cıkamsın dimi?Senin gibiler kafasına eseni yapsın bizde kanalı zaplayalım görmeyelim,(özgürlük) bu ya???...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@sir: Kanaltürk bu ülkenin kuruluş ilkelerinin savunuculuğunu ve propagandasını yaparken Samanyolu tam ters görüşün propagandasını yapıyor. Birçok hurafeyle küçük çocukları korkutuyor ve onların beyinlerini yıkıyor. Hangisi kapatılmalı?

Ben kuruluş ilkelerimizin propagandasında herhangi bir sakınca görmüyorum ama gerçekliği kanıtlanamayacak birçok şeyi beyin yıkamada kullanmak ve örtülü de olsa şeriatı istemek, desteklemek sakıncalı gibi sanki...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ikisi de kapatılmamalı tabii ki, ben kanaltürk kapatılsın gibi bişi söylemedim.

ancak meseleye "küçük çocuklar"dan bakıcaksak onlarca kanalda hergün şiddetin binbir türlüsünü görmek mümkün, aksiyon filmlerinden tut haber bültenlerine kadar..onlar nolcak?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bazen Sir'in atilla yayla olabileceğinden şüpheleniyorum.

Bakalım Sir ne istemiş:
sir said:
ama artık yemezler, bu hamaset devri eninde sonunda kapanıcak ve burası daha özgür, daha demokratik ve tartışmaların daha insanca yapıldığı, ve herkesin insan yerine konduğu bi ülke olucak. dünyaya entegre olmaktan başka şansımız yok.

sir said:
ülkemizin bugün hedeflemesi gereken en önemli kriterler AB kriterleridir, lathspell'e cevabım budur, dünyaya entegre olmaktan kastım en başta AB üyeliğidir; ifade özgürlüğü, azınlık hakları, anadil, din ve vicdan özgürlüğü gibi konularda ab standartlarına ulaşmamız şarttır.


Daha özgür, daha demokratik, din ve vicdan özgürlüğünün olduğu bir Türkiye: İnsanların laikliği savundukları, çağdaş giyindikleri, Atatürk'ü arkalarına aldıkları zaman olsa olsa hırsız olup cehennemde yanacağının tasvir edildiği filmler yapabilmek.

sir said:

sözkonusu "resmi" ideolojimiz yukarda saydığım konularda artık halkın taleplerini karşılamaktan epeyce uzaklaşmış, yeni kimlikler ve yeni kültürler karşısında kendisini yeniden tanımlayamamış, halkın geneline yayılamamış ve ufacık bir "cemaatin" içine kısılıp kalmıştır. bu köhne ideoloji, diğer bütün fikirleri ve ideolojileri, hem yurtiçinde hem yurtdışında düşman bellemekte ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi "vatan haini", "cahil", "şeriatçı", "bölücü" gibi çeşitli şekillerde sınıflandırmaktadır.

Köhne İdeoloji: Atatürkçülük eskimiştir. Bu ülkenin kuruluş değerleri olan, halkının her bir bireyine kul değil insan olarak yaşama hakkı tanımış, köylüsünü anasıyla beraber milletin efendisi görmüş, işçisine "ayaktakımı" değil "çalış, öğün, güven" demiş, çocuklarına daha 7 yaşında türbanı değil, çocuk bayramını giydirmiş, gençlerine Kuran'dan ayetlerle değil gerçek hayat deneyimleriyle hitap etmiş Atatürkçülük köhnedir. Bu ülkeye yeni bir ideoloji lazımdır, o da sünni islam temelli "özgürlükçü" bir demokrasiye dayanmalıdır.

sir said:
her ideolojik toplulukta bir "radikal kanat" bulunur. ama zamanı geldiğinde bu taraflar tasfiye edilir ve ideolojiler "merkez"e yaklaşırlar, kapsama alanları genişler ve daha geniş kitlelere hitap ederler. "milli görüş" olarak adlandırılan ideoloji bu aşamadan geçmektedir, daha katetmesi gereken epey yol olsa da bugün "ulusalcılar"a kıyasla dünyanın geri kalanına daha kolay entegre olmaktadırlar. muhafazakar kesimde artık şeriat özlemi çeken pek kalmadığı gibi, dine ve iabdete bakış da modernleşmekte ve gündelik hayata uyum sağlar bi hale gelmektedir.


Milli görüş çağdaşlaşmaktadır: Artık türbanı defilelerle tanıtmakta, kürklü başörtüleriyle gezmektedirler. İbadetlerini lüks restoranlarda yerine getirmektedirler. Kısacası dini tamamen gösterişe çevirmektedirler. Kısacası modernleşmektedirler.


Bütün yazdıklarından sonra Sir'i duyan da dinde reform oldu sanacak.


Hayır, aslında sir'in bu kadar celallenmesinin sebebi konunun aslında filmle falan da alakasının olmaması. Yazarın yazısının özü aslında son iki paragrafta gizli. Sir'in, gelecek diye yırtındığı demokrasinin önce adaletle, hukukla geleceğini bilmesi gerekir. Önce bir ay ceza verip sonra kınamaya çevirmek maliyeciler Kanaltürk'ün kapısında yatarken ne kadar adildir, ne kadar demokratiktir?

Bunun adı çifte standarttır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sayın sg-1, istediğin lafı istediğin şekilde çarpıt, gerçek değişmez. bugün kendisini kemalist olarak niteleyen kesim köylüyü milletin efendisi olarak değil, rejime bir tehdit olarak görmekte, "kömüre-pirince oyunu satan bir güruh" olarak tanımlamakta. bunu da inkar mı edeceksiniz? "yaşam tarzımız tehlikedeee" diye bağrınıp başkalarının yaşam tarzlarını baskı altına almakta sakınca görmeyen bir ideolojiye dönüştü kemalizm, bu apaçık ortada.

samanyolunun yaptığı şeyin safsata olduğunu samanyolunu izleyenler bile bilir. ama her fanatizm kendi karşıtlığından besleniyor işte, türbanlıya vatan haini diyenlerle çağdaş giyineni cehennemlik bulanlar aynı yelpazenin iki zıt ucu. ve gelişen demokrasiyle beraber iki taraf da zaten kendiliğinden yok olup gidecek, rtük gibi bir ucubeliğe de gerek kalmayacaktır.

benim bu köhne ideolojinin yerine getirilmesini önerdiğim şey de apaçık ortada, sünni islam kökenli felan değil, basbaya ab standartlarında bir demokrasi. gerçek demokrasi. kimsenin kimseye bir yaşam tarzı dikte etmediği bir demokrasi.

ve evet, muhafazakar kesim çağdaşlaşmaktadır. çünkü para kazanmaktadır. çünkü dış dünyayla, yabancı sermayeyle ilişik halindedir, modernleşmek "zorundadır" çünkü ancak böyle para kazanabilecektir artık.

ve evet muhafazakar kesim modernleşmektedir, çünkü artık o kesimin kadınları da hayata aktif bir şekilde dahil olmaya başlamıştır. tabi pek muhterem seçkin insanlarımızın gözünde bu bir "görüntü kirliliği"dir. ama o kesim için büyük bir adımdır da bu. zaten zamanla da türban takanlar azalacaktır. yani dinde reform olmadı, ama dini yaşayanlarda bi reform olduğu kesin. sürekli hürriyet okursanız bunu görmeniz biraz zor olabilir tabii. orada kimisi çağdaşlaşmayı yanlış anlayıp ulusalcılığa bile göz kırpabiliyo ehe (bkz: ahmet hakan)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
bugün kendisini kemalist olarak niteleyen kesim köylüyü milletin efendisi olarak değil, rejime bir tehdit olarak görmekte, "kömüre-pirince oyunu satan bir güruh" olarak tanımlamakta. bunu da inkar mı edeceksiniz?


Hayır. Peki satmadılar mı? Sattılar gayet. Hatta bütün fındıkçılar seçimlerden önce ölürüm de AKP'ye vermem hayatımızı dar etti derken para verilince bütün oyları AKP'ye gitti.

Köylü milletin efendisidir ama şu anda cahil ve savruk durumdadır. Onları rahatça kontrol etmek, oylarını alabilmek için bilerek cahil bırakanlar, dini duygularını sömürenler, hurafelerle ve daha da önemlisi parayla kandırıp oylarını alanlar utansın. Bu milletin efendisini getirdikleri hal içler acısı. Ve adamların durumu böyleyken tabii ki de milletin efendisini rejime bir tehdit olarak görürüz. Ama onların suçu değil bu, tamamen Tayyip'in suçu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...