Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Hitler'in kayıp filosu karadenizde çıktı


SturmVogel

Öne çıkan mesajlar



İkinci Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler’in Rus gemilerine saldırmak üzere Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz’e indirdiği 6 denizaltıdan üçü bulundu.

Sualtı arkeolojisi araştırmalarıyla tanınan Selçuk Kolay’ın liderliğindeki ekibin denizaltıların Karadeniz’in dibindeki yerlerini saptadığı bildirildi. Kolay, konuyla ilgili olarak bu hafta İngiltere’nin Plymouth limanında bir sunum gerçekleştirecek.

İKİNCİ Dünya Savaşı yıllarında, Almanya’nın kuzeyindeki doklarda yapılıp Elbe ve Tuna nehirleri aracılığıyla Karadeniz’e indirilen 6 Alman U-botundan (denizaltı) üçünün Türkiye açıklarında batırıldıkları yerler tespit edildi. Sualtı araştırmacısı ve eski Rahmi Koç Müzesi yöneticisi Selçuk Kolay liderliğindeki ekip, "kayıp filo"nun yerini 60 yıl sonra tespit etti.

Alman arşivlerinden, hayatta kalan denizcilerle yapılan röportajlardan ve deniz yatağında yürütülen sonar çalışmalarından faydalanan Selçuk Kolay ve ekibi, bulguları, İngiltere’nin Plymouth şehrinde bu hafta düzenlenecek bir gemi batığı konferansında sunacak.

İngiliz Sunday Telegraph Gazetesi’nin haberine göre Kolay, İstanbul’un 3 kilometre kuzeyinde, 25 metre derinlikte olan U-20 tipi denizaltıya başarılı bir dalış da gerçekleştirdi. U-23 batığı da, Ağva’nın yaklaşık 5 kilometre açığında keşfedildi, ancak kötü hava koşulları nedeniyle keşif dalışı bahar aylarına bırakıldı.

Üçüncü denizaltı U-19’un ise Zonguldak’ın yaklaşık 5 kilometre açığında, 300 metre derinlikte olduğunu düşünen Kolay, "Bu, savaşın en az bilinen, ama en ilgi çekici hikayelerinden biri. İnanılmaz bir öykü. Bu denizaltıları Karadeniz’e sokmak için karayolu da kullanıldı. Bir kez denize indirildiklerinde, artık çıkışları yoktu" dedi.

KARADAN DA YÜRÜTMÜŞLER

İKİNCİ Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında söz konusu üç U-bot, Naziler tarafından Kuzey Denizi’nde İngiliz gemilerine karşı kullanılıyordu. Hatta Almanya’nın ilk deniz zaferi, savaşın daha ilk gününde Shetland Adaları açığında bir İngiliz gemisini batıran U-23 ile gelmişti. Bu denizaltı, Nazilerin en ünlü deniz subaylarından Otto Kretschmer’in komutasındaydı. Almanya, 1941 yılında Rusya işgaline başlayınca, Hitler, Karadeniz’deki Sovyet gemilerini hedef almaya karar verdi. Türkiye savaşta tarafsız olduğu için, Nazi denizaltılarının Boğaz’ı kullanması söz konusu değildi. Bunun üzerine 6 U-bot, Almanya’nın kuzeyindeki liman şehri Kiel’de parçalara ayrıldı. Kanal yoluyla Elbe Nehri’ne indirilen U-botlar, bu nehrin kaynağı olan güneydeki Dresden’e getirildi. Burada parçalar halinde kamyonlara yüklenip karayoluyla Ingolstadt şehrine götürülüp Tuna Nehri’ne indirildi ve Romanya’nın Köstence şehrine ulaştırıldı.

RUSLAR 3’ÜNÜ BATIRDI

Köstence’de yeniden monte edilen ve Karadeniz’e açılan altı denizaltı, iki yıl boyunca onlarca Sovyet gemisi batırdı. Bu arada filonun üç denizaltısı da Ruslar tarafından batırıldı. Ancak Romanya, 1944 Ağustosu’nda taraf değiştirip Almanya’ya savaş ilan edince, üç U-bot Karadeniz’de tam olarak mahsur kaldı. Almanlar, bunların açık denizde batırılması emrini verdi.

Selçuk Kolay, U-23’ün eski kaptanı Rudolf Arendt tarafından çizilen ve denizaltıları tahliye emri verilen mürettebatın karaya çıktığı yerleri gösteren bir haritayı da araştırmasında kullandı. Tarafsız Türkiye kıyılarına filikalarla çıkan Alman mürettebat, karayoluyla ülkelerine dönmeye çalıştı. Ancak Alman denizciler, Türkiye’de yakalanıp gözaltına alındı. Uzmanlar, denizaltılarda savaşın son hatıralarının olduğunu düşünüyor.

Bu arada, İngiliz Sualtı Arkeoloji Derneği Genel Sekreteri tanınmış su altı arkeoloji uzmanı Prof. Mike Williams, “Bu önemli bir buluştur çünkü bu U gemilerinin, deniz muslukları açılarak batırıldığı için tam olarak, kapatılan bir tüp gibi eksiksiz olmalı” dedi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fatih'ten araklamışlar fikri. (:P)

şaka bir yana cidden ilginç ama türkiye'nin bunları hakkıyla sergileyebilecek bir müzesi var mı ondan emin değilim. belli bir bakım da gerekecektir, kendi tarihi eserlerimize bile ilgimiz eksikken bunları da çürütürüz gibi doğrusu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Arkadaşlar mantıklı olun. Sayın başbakanım çıkar, "Biz batının ahlaksızlığını aldık, ilmini değil, alın ilmini alın denizaltısını götürün" der, adamlar da seve seve alırlar.

Bu arada hazır lafı geçmiş, denizaltıları "bulan" adam yalancıymış. Dün başka bir haber çıktı ve başka bir forumda bir arkadaşımız bunun açıklamasını yaptı. Size aktarayım:

"Turkiyede degilim. Dunden beri zaten uzakta oldugum icin susayim dedim ama bugun gordugum bir haber ile yazma kararini aldim. Haber burada http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8167912.asp?gid=48&sz=25479

Selcuk Kolay'in Karadeniz'deki Alman denizaltilari ve Rudolf Arendt ile yaptigi aciklamalar yalandir arkadaslar. Dogru olan o adi p ile baslayan yerde yapacagi sunustur (sanirim). Selcuk Kolay 30. filotilla konusunda en ufak bir bilgiye sahip bile degildi. Ben 2003 yilinin sonunda Atlas dergisinde editorken bu konuyu dergiye onerdim. Kabul edildi. Kisa bir sure sonra acayip zor bir yontemle Rudolf Arendt'i buldum. Ardindan U-20'nin Turk Deniz Kuvvetleri'nden emekli kurmay albay Mehmet Kalyon tarafindan 1994 yilinda bulundugunu ogrendim. Mehmet Bey ile sahsen gorusup batigin koordinatlarini aldim. Ardindan butun masraflari Atlas dergisinin karsiladigi bir dalis planlandi. Bu dalis iki asamadan olusuyordu. Birinci asamada U-20 ye gidilecek ve dalinacakti. Ardindan (ikinci asama) Rudolf Arendt'in verdigi bilgilerle U-23 aranacakti. Butun aramalar icin teknesinde side scan sonar olan Selcuk Kolay ile anlastim. Kendisi yakit parasinin karsilanmasi durumunda bize teknesini ucretsiz verecegini soyledi. Mehmet Bey'in verdigi bilgilerle U-20yi bulduk. Hem de yaklasik 1 dakika kadar bir surede! Evet 1 dakika. Hic de Selcuk Kolay'in acikladigi gibi degil ha!

U-20 dalisinda Mehmet Kalyon, Atlas fotografcisi Ali Ethem Keskin, ODTU-SAT dalgici Haldun Ulkenli, Selcuk bey ve ben vardim. Batiga iki gun daldik. Ardindan U'23u aramak icin Agva ya gectik. 2 gun hic birsey cikmadi. 3. gun firtina cikti ve tekneyi orada birakip Istanbula gittik. Birkac gun sonra da ben ve Selcuk bey Agvaya donup sanirim 1-2 gun daha batigi aradik. Bir sey cikmadi.

Bu arada Eylul 2004 gibi ben bu konuyu bir belgesel film projesi haline getirip Ispanya da bir festivalde konuyu sundum. Alman SWR televizyonu konuyu almayi kabul etti ve belgeselin cekimleri uzun ugrastan sonra Eylul 2006da yapildi. Bu cekimler icin Rudolf Arendti Turkiyeye getirdim. Kendisi Selcuk Kolay ile o zaman tanisti ve dogrusu bugun Selcuk Beyin bu asilsiz aciklamalarini ogrense cok uzulur.

Bu arada Arendt ile ben ilk defa Kasim 2004te Almanya'da biraraya geldim. O zamndan beri de hep gorustuk. Kendisi U23un bulunmasini hic istemedi. Belgesel cekimleri icin buradayken yine Selcuk Beyin teknesini kullandik. cekimlerin yapildigi Eylul 2006daki ilk aramada Selcuk bey yine denizaltiyi bulamadi. Bir ara sonar ekraninda yaklasik 5 mm buyuklugunde bir leke cikti ve ben o anda bunun u23 olmasi gerektigini o nedenle geri donup bir daha bakmamizi soyledim. O bu lekenin cok ufak oldugunu ve yanildigimi soyledi. Agvada cekim icin sadece bir gunumuz vardi ve u23u bulamayacagimizi anlayinca yonetmen u20ye gitmemizi ve orada cekim yapmamizi soyledi. Gittik ve Selcuk bey bana leke konusunda yanildigimi gostermek icin bir sov yapti. Yerini bildigimiz U-20 ye ayni sonar ayarlari ile yaklastik. Selcuk Beye gore 15mm boyunda bir lekenin cikmasi gerekiyordu. Birkac saniye sonra ekranda U-20nin lekesi cikti. Leke 15mm degil 5mm buyuklugundeydi. Yani biz U23un uzerinden gecmis ama Selcuk Beyin kendi sonarini cok iyi kullanmasi yuzunden sansimizi geri tepmistik.

Neyse film cekildi ve Agustos 2007de Almanyada yayina girdi. Su siralar ise sanirim uydudan tum dunyaya veriliyor.

Kisacasi arkadaslar Selcuk Bey karadeniz'deki kayip filoyu filan bulmadi. Bugune kadar sadece U-20 bulundu ve o da deniz kuvvetleri tarafindan ve Mehmet Kalyon'un cabasi sayesinde. U23un Agvada oldugu ise ben Arendti bulmadan Turkiyede bilinmiyordu bile. Bir batigi bulmak cok da onemli degildir. Ama bulurken de asil is onun hangi bolgede oldugunu bulabilmektir. Gerisi sadece birkac yuz bin dolar egerinde bir side scan sonara bakar. Ehh paraniz varsa o sonari alirsiniz.

Selcuk Bey bir yalan soyledi. Mehmet Bey de iyi bir cevap verdi. Umarim bu bir yerlere varir.
"

diye yazdı arkadaş. Denizaltıların bulunması bile palavra, biz de çıkartacağız, öyle mi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...