fedaykin Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 O yıllardaki Almanya'daki seçim sistemi günümüz Türkiyesindeki sistemden çok daha demokratik idi. Bunun daha önce bir konuda uzun uzun yazıp anlatmıştım. İsteyen arayıp bulsun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Soulless said: Breedan said: hitler demokrasiyle gelmedi. Tabiki demokrasiyle geldi , bilmeden ogrenmeden gelip burda atip tutma istersen.Ozamanda digerleri kendi kucuk hesaplari icin destek verdiler zaman zaman bu asagilik karaktere.Su siralar MHPnin yaptigi gibi vikipedi said: 1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde (Birahane Darbesi) bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi. 1932 yılında yapılan üçüncü genel seçim, 31 Temmuz tarihlidir. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştır. Toplam oyların yüzde 37’sini alan Nazi partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi. 1933 yılının Ocak ayında, Komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede içsavaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg Hitler’i, Katolik Merkez Parti’yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan atadı. Ancak Katolik Merkez Parti’yle bir anlaşma sağlanamadı. Milliyetçi Parti’nin de desteğini alan Hitler, ülkeyi yeniden bir genel seçime götürdü. Hükümette olmak dolayısıyla devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında endüstri ve finans-sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar. 27 Şubat 1933 akşamı Reichstag’ta bir yangın çıkmıştır. bu yangın nazi partisinin polis örgütü gestapo tarafından yapılmıştır. Gestapo Marinus van der Lubbe adında birini suçlu ilan etti.Bu olay komünistlerin üzerine atıldı.. Ertesi gün, Hitler Hindenburg’a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu. 5 Mart 1933 günü yapılan seçimlerde Nazi partisinin oyları yüzde 44 düzeyine çıkmıştır. Milliyetçi partilerin oyları düşmüş olmakla birlikte parlamentoda çoğunluk sağlanabiliyordu. Seçimlerin hemen ertesinde parlamentodan bir “yetki kanunu” çıkartıldı. Bu kanun, Reichstag’ın tüm yetkilerini dört yıl süre ile kabineye devrediyor, ve çalışmalarına bu süre için ara veriyordu. Ancak böyle bir kanun için parlamentoda üçte iki çoğunluk kararı gerekmektedir. Bu çoğunluk kararının nasıl sağlandığı Nürnberg Mahkemeleri tutanaklarına da geçmiştir. Oylamanın yapılacağı gün parlamento SA tarafından kuşatılmış, bazı Sosyal Demokrat parlamenterler içeri alınmamıştır. Zaten 81 komünist parlamenter de seçimlerden önce göz altına alınmıştı. 23 Mart 1933 günkü parlamento oturumunda “Halkta ve Almanya’daki Sıkıntının Kaldırılmasına Dair Kanun (Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reicht) adındaki yetki tasarısı kabul edilmiştir. Bu kararnameyle yürütme ve yasama erklerini eline almıştır. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Büyük bir propaganda faaliyeti yürüterek ve olağanüstü hitabet ve ikna kabiliyetini kullanarak bütün Alman halkını Nazi bayrağı altında birleştirdi. Kendisini, Almanların yanılmaz büyük lideri ilan etti ve halkı da buna inandırdı. Bundan sonra Alman halkı ölümüne kadar Hitler'in peşinden gitti. Halka, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtaracağına söz verdi ve bu yolda çalışmalarına başladı. Almanya'da aşırı artış gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Ülkedeki bütün aksaklıkların nedeni olarak Yahudileri ve çingeneler gibi bazı azınlıkları gösteriyor, Alman ırkının üstün ırk olduğunu söylüyordu. Bütün bir Alman halkını da bunlara inandırmayı başardı ve tarihin en büyük soykırım faaliyetine girişti. Bütün Yahudileri toplama kamplarında topladı. Çalışabilecek durumda olanlar ayrıldıktan sonra diğerleri gaz odalarında öldürülüp, fırınlarda yakıldılar. (Bu faaliyetler sadece Almanya'da değil, daha sonra işgal edilen bütün ülkelerde de gerçekleştirildi. Bu şekilde tüm Avrupa'da yaklaşık olarak 5.5 milyon Yahudi ve yarım milyon çingene öldürüldü.) Alman ırkını iyileştirmek adına, binlerce zihinsel engelli insan da hastanelerde, verilen gizli emirlerle öldürülmüştür. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 29 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir. Tüm bu 'resmi' hikayeye rağmen Hitler'in sonuyla ilgili çeşitli iddialar 'komplo teorileri' seviyesinde de olsa hala tartışılmaktadır. Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu. evet hitler banada bi partiyi hatırlattı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Hitler her seçimde meclisteki sandalyesini biraz daha arttırmıştır. Ta ki yasaları istediği gibi değiştirip kendisini bir diktatör haline getirinceye kadar. "Yasa gerekliyse yasayı da değiştiririz" sözü sanki Hitler'den çıkmış gibi, değil mi? Ama evvelki hafta tayyip söyledi bunu, Merkez Bankası konusunda. Hitler bana hep aynı partiyi ve başkanını hatırlatıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 ama bizimkinin bıyığı daha gür Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
la_bombonera Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 ARİF SUSAM said: Hitler'i karıştırmayın. Führer bir bebek kadar masumdur. aklınca ayar verdi arkadaş. sen önce neyi tartışıyoruz onu bir öğren, ondan sonra cevabını verirsin, kimse hitlerin masumiyetini savunmuyor burada. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Breedan , okudugunu anlamıyor musun? Kendi kopyaladigin yarim sayfa yazida sadece boldla isaretledigin kisimlari mi anlayabildin ? Secim , oy gibi kelimeler hic mi fikir vermedi yani sana ? edit/dasaaa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Madcat Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 fakelere cevap vermekten vazgeçseniz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Soulless said: Breedan , okudugunu anlamıyor musun? Kendi kopyaladigin yarim sayfa yazida sadece boldla isaretledigin kisimlari mi anlayabildin ? Secim , oy gibi kelimeler hic mi fikir vermedi yani sana ? vikipedi said: Türkiye'de seçim siyasi bakımdan, 1876 Birinci Meşrutiyet Anayasasıyla ilk defa uygulandı. Buna göre, her il bir seçim çevresi ve seçimler gizli olacaktı. Muvakkat Talimat adlı geçici bir talimatla(5 Kasım 1876'da) ilk Milletvekili Genel Seçimi 1877 yılında yapılmıştır. Seçim kanunu hazırlanıncaya kadar Muvakkat Talimatla seçimler olacaktı. Servet ilkesine göre, aday olabilmek için Türkiye'de az-çok bir emlak sahibi olmak gerekiyordu. İstanbul ve çevresi dışında kalan yerlerin milletvekillerini, o yerlerin idare meclisi üyeleri gizli oyla seçtiler. İstanbul ve çevresi ise 20 seçim çevresine ayrıldı. Eşraf ve erkandan birer seçim kurulu kuruldu. Seçim çevresi halkından 25 yaşını bitiren, emlak sahipleri iki vekil seçti. 40 kişi olan bu vekillerse İstanbul milletvekillerini seçtiler. Birinci Meşrutiyetin tek seçimi bu oldu. 1908'de İntihab-ı Mebusan seçim kanunu çıktı. Buna göre, iki dereceli, servet ve çoğunluk esası getirildi. İlk defa siyasi partiler bu seçimde mücadeleye girdi. bak bu türkiyede seçim tarihi. ne kadar demokratik senin üstün anlama kabiliyetine bırakıyorum. vikipedi said: * 1 Tanımı o 1.1 Halk * 2 Demokrasi tarihçesi o 2.1 Antik çağ o 2.2 Orta çağ o 2.3 18. ve 19. yüzyıllar o 2.4 20. yüzyıl * 3 Demokrasi modelleri o 3.1 Klasik demokrasi o 3.2 Koruyucu demokrasi o 3.3 Kalkınmacı demokrasi o 3.4 Liberal demokrasi o 3.5 Halk demokrasisi * 4 Demokrasiyle ilintili kavramlar o 4.1 Demokrasi ile cumhuriyet o 4.2 Demokrasi ile sekülerizm o 4.3 Güçler ayrılığı * 5 Demokrasinin araçları o 5.1 Parlamento o 5.2 Siyasi partiler o 5.3 Anayasa o 5.4 Sivil toplum örgütleri o 5.5 Kolluk kuvvetleri * 6 Demokraside hakların gelişimi o 6.1 İnsan hakları o 6.2 Kadınlar o 6.3 Azınlıklar * 7 Uygulamada farklı görüşler ve eleştiriler o 7.1 Çoğulculuk görüşü (Plüralist) o 7.2 Seçkinci görüş (Elitizm) o 7.3 Marksist görüş o 7.4 Korporatist görüş * 8 Uluslararası ilişkilerde demokrasi * 9 Ayrıca bakınız * 10 Dipnotlar * 11 Kaynakça * 12 Dış bağlantılar bunlarda demokrasinin alt başlıkları. sadece seçimle demokrasi olmadığını burdada görüyoruz. vikipedi said: 1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde (Birahane Darbesi) bulundu fakat başarılı olamadı buda az önceki yazıdan ilk cümle. edit/dasaaa:üstteki editlendiği için alıntı da editlendi :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 1933 German Election Buyur burdan oku genc. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Soulless said: 1933 German Election Buyur burdan oku genc. vikipedi said: 1933 yılının Ocak ayında, Komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede içsavaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg Hitler’i, Katolik Merkez Parti’yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan atadı. vikipedi said: Hükümette olmak dolayısıyla devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında endüstri ve finans-sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar. adam kendini basbakan ataması için cumhurbaskanını zorlamıs, anayasayı değiştirme yetkisi olmadığı için ülkeyi seçime götürmüs ve tabi hükümetin olanaklarından yararlanıp seçimi de kazanmıs sa ler ss ler le rakiplerine göz açtırmamış. kendi parti binasını yaktırıp kriz çıkartmış. silahla şiddetle yapmış. yaşını başını almış olduğuna göre anlarsın artık. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Ingilizce bilmeme ihtimaline karsi ozetleyeyim , 1933 secimlerinde %43.9 oy alarak Nazi partisi iktidara geldi ama bu oy orani tek basina Enabling Act'i meclisten gecirmek icin yeterli degildi oyuzden merkez partiyi ikna edip onlarin destegiyle o yasayi kabul ettirdi. Enabling Act Hitler'in Almanya'da diktatorluge varan gucler elde etmesine ve sonrasinda 2. dunya savasina kadar giden olaylar zincirini baslatmasina olanak verdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masticore Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 ARİF SUSAM said: Hitler'i karıştırmayın. Führer bir bebek kadar masumdur. aga ümit besen'ide çağır oda gelsin foruma dasfa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Eminim sen yazdiklarini anlamiyorsun.Sonucta secim demokratik bir secimdi.Enazindan odun komurle oy satin almislardir ki okadarida norm olmus zaten karaktersiz partiler icin , demokratiklige dokanmaz dimi ? Cumhurbaskanini zorlamis diyorsun , ustte senin kopyaladigin yazida Hindenburg Hitler'i istikrarli bir hukumet kuracagini dusunup atadi diyor.Politik baski yapmistir olsa olsa , kafasina silahmi dayamis nedir ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Breedan said: vikipedi said: Hükümette olmak dolayısıyla devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında endüstri ve finans-sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar. Devletin tum olanaklarini kullanmislar hukumette olduklari icin , e AKP'de aynisini yapti son secimlerde.Hitler gibi Tayyip'inde ne mal oldugunu ozellikle hukumete gelmeden once , hatta geldikten sonrada yaptigi bazi konusmalarindan gayet net bir sekilde biliyoruz.Allah'in partisi sanan zavalli halk disindakiler enazindan...AKP endustri ve sigorta devlerinden degil tarikatlar , araplar vs'den yardim aldi buyuk olcude.Birde sonradan peskes cekecegi kurumlarda gozu olan yabanci sirketler bi beslik atmislardir masaya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2008 Soulless said: Eminim sen yazdiklarini anlamiyorsun.Sonucta secim demokratik bir secimdi.Enazindan odun komurle oy satin almislardir ki okadarida norm olmus zaten karaktersiz partiler icin , demokratiklige dokanmaz dimi ? Cumhurbaskanini zorlamis diyorsun , ustte senin kopyaladigin yazida Hindenburg Hitler'i istikrarli bir hukumet kuracagini dusunup atadi diyor.Politik baski yapmistir olsa olsa , kafasina silahmi dayamis nedir ? vikipedi said: 27 Şubat 1933 akşamı Reichstag’ta bir yangın çıkmıştır. bu yangın nazi partisinin polis örgütü gestapo tarafından yapılmıştır. Gestapo Marinus van der Lubbe adında birini suçlu ilan etti.Bu olay komünistlerin üzerine atıldı.. Ertesi gün, Hitler Hindenburg’a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu. vikipedi - hitler siyasi yaşam vikipedi said: 1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde (Birahane Darbesi) bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi. 1932 yılında yapılan üçüncü genel seçim, 31 Temmuz tarihlidir. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştır. Toplam oyların yüzde 37’sini alan Nazi partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi. 1933 yılının Ocak ayında, Komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede içsavaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg Hitler’i, Katolik Merkez Parti’yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan atadı. Ancak Katolik Merkez Parti’yle bir anlaşma sağlanamadı. Milliyetçi Parti’nin de desteğini alan Hitler, ülkeyi yeniden bir genel seçime götürdü. Hükümette olmak dolayısıyla devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında endüstri ve finans-sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar. 27 Şubat 1933 akşamı Reichstag’ta bir yangın çıkmıştır. bu yangın nazi partisinin polis örgütü gestapo tarafından yapılmıştır. Gestapo Marinus van der Lubbe adında birini suçlu ilan etti.Bu olay komünistlerin üzerine atıldı.. Ertesi gün, Hitler Hindenburg’a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu. 5 Mart 1933 günü yapılan seçimlerde Nazi partisinin oyları yüzde 44 düzeyine çıkmıştır. Milliyetçi partilerin oyları düşmüş olmakla birlikte parlamentoda çoğunluk sağlanabiliyordu. Seçimlerin hemen ertesinde parlamentodan bir “yetki kanunu” çıkartıldı. Bu kanun, Reichstag’ın tüm yetkilerini dört yıl süre ile kabineye devrediyor, ve çalışmalarına bu süre için ara veriyordu. Ancak böyle bir kanun için parlamentoda üçte iki çoğunluk kararı gerekmektedir. Bu çoğunluk kararının nasıl sağlandığı Nürnberg Mahkemeleri tutanaklarına da geçmiştir. Oylamanın yapılacağı gün parlamento SA tarafından kuşatılmış, bazı Sosyal Demokrat parlamenterler içeri alınmamıştır. Zaten 81 komünist parlamenter de seçimlerden önce göz altına alınmıştı. 23 Mart 1933 günkü parlamento oturumunda “Halkta ve Almanya’daki Sıkıntının Kaldırılmasına Dair Kanun (Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reicht) adındaki yetki tasarısı kabul edilmiştir. Bu kararnameyle yürütme ve yasama erklerini eline almıştır. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Büyük bir propaganda faaliyeti yürüterek ve olağanüstü hitabet ve ikna kabiliyetini kullanarak bütün Alman halkını Nazi bayrağı altında birleştirdi. Kendisini, Almanların yanılmaz büyük lideri ilan etti ve halkı da buna inandırdı. Bundan sonra Alman halkı ölümüne kadar Hitler'in peşinden gitti. Halka, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtaracağına söz verdi ve bu yolda çalışmalarına başladı. Almanya'da aşırı artış gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Ülkedeki bütün aksaklıkların nedeni olarak Yahudileri ve çingeneler gibi bazı azınlıkları gösteriyor, Alman ırkının üstün ırk olduğunu söylüyordu. Bütün bir Alman halkını da bunlara inandırmayı başardı ve tarihin en büyük soykırım faaliyetine girişti. Bütün Yahudileri toplama kamplarında topladı. Çalışabilecek durumda olanlar ayrıldıktan sonra diğerleri gaz odalarında öldürülüp, fırınlarda yakıldılar. (Bu faaliyetler sadece Almanya'da değil, daha sonra işgal edilen bütün ülkelerde de gerçekleştirildi. Bu şekilde tüm Avrupa'da yaklaşık olarak 5.5 milyon Yahudi ve yarım milyon çingene öldürüldü.) Alman ırkını iyileştirmek adına, binlerce zihinsel engelli insan da hastanelerde, verilen gizli emirlerle öldürülmüştür. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 29 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir. Tüm bu 'resmi' hikayeye rağmen Hitler'in sonuyla ilgili çeşitli iddialar 'komplo teorileri' seviyesinde de olsa hala tartışılmaktadır. Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu. cevapların hepsi ilk alıntıladığım yazıda var. ya ben anlamıyorum ya sen evet. ek: türkiye seçim tarihi vikipedi said: Türkiye'de seçim siyasi bakımdan, 1876 Birinci Meşrutiyet Anayasasıyla ilk defa uygulandı. Buna göre, her il bir seçim çevresi ve seçimler gizli olacaktı. Muvakkat Talimat adlı geçici bir talimatla(5 Kasım 1876'da) ilk Milletvekili Genel Seçimi 1877 yılında yapılmıştır. Seçim kanunu hazırlanıncaya kadar Muvakkat Talimatla seçimler olacaktı. Servet ilkesine göre, aday olabilmek için Türkiye'de az-çok bir emlak sahibi olmak gerekiyordu. İstanbul ve çevresi dışında kalan yerlerin milletvekillerini, o yerlerin idare meclisi üyeleri gizli oyla seçtiler. İstanbul ve çevresi ise 20 seçim çevresine ayrıldı. Eşraf ve erkandan birer seçim kurulu kuruldu. Seçim çevresi halkından 25 yaşını bitiren, emlak sahipleri iki vekil seçti. 40 kişi olan bu vekillerse İstanbul milletvekillerini seçtiler. Birinci Meşrutiyetin tek seçimi bu oldu. 1908'de İntihab-ı Mebusan seçim kanunu çıktı. Buna göre, iki dereceli, servet ve çoğunluk esası getirildi. İlk defa siyasi partiler bu seçimde mücadeleye girdi. demokrasinin alt başlıkları vikipedi said: * 1 Tanımı o 1.1 Halk * 2 Demokrasi tarihçesi o 2.1 Antik çağ o 2.2 Orta çağ o 2.3 18. ve 19. yüzyıllar o 2.4 20. yüzyıl * 3 Demokrasi modelleri o 3.1 Klasik demokrasi o 3.2 Koruyucu demokrasi o 3.3 Kalkınmacı demokrasi o 3.4 Liberal demokrasi o 3.5 Halk demokrasisi * 4 Demokrasiyle ilintili kavramlar o 4.1 Demokrasi ile cumhuriyet o 4.2 Demokrasi ile sekülerizm o 4.3 Güçler ayrılığı * 5 Demokrasinin araçları o 5.1 Parlamento o 5.2 Siyasi partiler o 5.3 Anayasa o 5.4 Sivil toplum örgütleri o 5.5 Kolluk kuvvetleri * 6 Demokraside hakların gelişimi o 6.1 İnsan hakları o 6.2 Kadınlar o 6.3 Azınlıklar * 7 Uygulamada farklı görüşler ve eleştiriler o 7.1 Çoğulculuk görüşü (Plüralist) o 7.2 Seçkinci görüş (Elitizm) o 7.3 Marksist görüş o 7.4 Korporatist görüş * 8 Uluslararası ilişkilerde demokrasi * 9 Ayrıca bakınız * 10 Dipnotlar * 11 Kaynakça * 12 Dış bağlantılar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 tarihi vikdien ogrneen genclik canlarim benim bari dogru okusaydinzi tahir kronolojik akar yani hitler once yangin cikarip sonra iktidari ele gecirmez filan biri daha vardi boyle canakkale 2. dunya savasindadir diye keci gibi iddea ediyordu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Viktor said: tarihi vikdien ogrneen genclik canlarim benim bari dogru okusaydinzi tahir kronolojik akar yani hitler once yangin cikarip sonra iktidari ele gecirmez filan biri daha vardi boyle canakkale 2. dunya savasindadir diye keci gibi iddea ediyordu profesörler bile vikiden alıntı yapıyolar artık kitaplarında ben demokrasiyle gelmediğini söylüyorum orda neden atadığına cevap vermiyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
adamınbiri Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 çanakkale 2. dünya savaşında oldu diyen arkadaş bana PM atsın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Breedan tarih bence boyle denilebilecek bir konu degildir.Kanitlanmamis olaylari birilerine mal ederek tarih yazilmaz.Belki naziler yaktirdi Reichstag'i belki degil , senin kopyaladigin viki'de sacmalamis her kim girdiyse o bilgiyi.Ingilizce wikipedia'dan link verdim sana , orada diyorki bu yangindan faydalandi Hitler ama o yaktirdi veya nazilerin parmagi var demiyor , komplo teorileriyle tarih yazilmaz. Ben desem Tayyip oldurttu yargitay uyelerini sen aksini ispatlayamazsin ama kimseyede bunu gercek diye yutturamazsin delil olmadan.Hala bence oyle degil , bence boyle banane banane diyeceksen , git buyude gel. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 viki basit bilgiler için uygun bir kaynak olmasına rağmen derin bilgiler veya referanslar için uygun bir yer değildir. daimi değiştirilebilir olması doğruluğu kesin bir kaynak olmasını engellemektedir. referans alınması çok da uygun değildir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Birde ingilizcesi dururken Türkçesine bakmakta bence akıllıca bir iş değildir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Soulless said: Breedan tarih bence boyle denilebilecek bir konu degildir.Kanitlanmamis olaylari birilerine mal ederek tarih yazilmaz.Belki naziler yaktirdi Reichstag'i belki degil , senin kopyaladigin viki'de sacmalamis her kim girdiyse o bilgiyi.Ingilizce wikipedia'dan link verdim sana , orada diyorki bu yangindan faydalandi Hitler ama o yaktirdi veya nazilerin parmagi var demiyor , komplo teorileriyle tarih yazilmaz. Ben desem Tayyip oldurttu yargitay uyelerini sen aksini ispatlayamazsin ama kimseyede bunu gercek diye yutturamazsin delil olmadan.Hala bence oyle degil , bence boyle banane banane diyeceksen , git buyude gel. ne kadar büyümeliyim. bu yangından faydalandı yazıyo yaktırmadı yazmıyo. belki oldu belki olmadı diyosun sonra gerçek diye yutturma diyosun ne peki gerçek ? sende bana hitlerin yaktırmadığını yutturuyosun. rise of evil filminde de yakılıo bina. e tabi sen ingillizce vikiye güvenirim ama filmine güvenmem diyosan o ayrı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 starwarsdada palapatin senatoyu manipule ediyordu force la demekki hitler bir sith lord Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2008 "palapatin" bu napicağı belli olmaz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Biyik Mesaj tarihi: Mart 27, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 27, 2014 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar