Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

I am Legend


eregorn

Öne çıkan mesajlar

  • 3 hafta sonra ...

Bence

28 gun sonra nin, daha cok para harcanmis versiyonu. Will Smith rolune uygun bir secim. Bir noktadan sonra gene bende tavana duvara bakma istegi dogurdu. Sonu havada kaldi gerci, haydi koloni kurduk kurtulduk artik gelselerde bisi olmaz. 588milyon zombi+zombi kopeklerinden bahsediyoruz burada.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Filmin HD'si gece çıkınca hemen çekip izledim.

Öncelikle film gerçekten huzursuz edici. Acaip tırstım, böyle bir olay olsa ne bok yeriz diyede düşündüm yine tırstım. Filmin yönetmenliği MUAZZAMDI. İnanılmaz iyi kamera kullanımı vardı. Görsel şölendi benim için.

Film ve kitap arasında ki farklara gelirsek... Önceki sayfalarda kitabın sonunu ve kitabın genel seyrini yazmışsınız. Evet kitap ile birebir gitseydi film diğer popüler zombie filmlerinden ayrılırdı. Daha iyide olabilirdi AMA bence bu haliylede güzel olmuş.

Şunu belirteyim ki ben 28 Days Later'ı ve devam filmini izlemedim. O yüzden karşılaştıramıyorum. Ama film bu haliyle güzeldi.

Filmin sonu hakkında:

Filmin sonu

Filmin sonu ise Signs'a benzetilmeye çalışılmış. Filmin sonunda ilahi gücün oraya buraya serpiştirdiği işaretler birden ortaya çıkıyor ve karakterimiz dinsizken "doğru yolu" buluyor. Signs'da bu başarılı işlenmiş ama bu filmde işlenememiş. O işaretleri filme iyi yedirememişler. Will Smith'in kızının "look at the butterflies" demesi işaret vermekten çok çocuğu piskopatlaştırmış. Ulen sağda solda zombie'ler var hala "butterflies!". İşaret yerleştirelim diye zorlamışlar. Kadında sakin ve mantıklı görünürken birden din olaylarına girdi, oda piskopatlaştırdı. Hepsi Signs gibi beklenmedik ilahi son'a hazırlık olsun diye ama akıllıca uygulanamamış.



Genel olarak bir görsel şölen, sürükleyici, sıkmayan, zevkli bir filmdi. Sadece konuyu bağladıkları yer farklı olsaydı daha iyi olurdu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ha ayrıca yönetmen ve yapımcı bariz adamın bomboş bir New York'ta yalnız canlı kalma savaşı fikrine tav olmuş. Amaçları görsellik.

Ve:

......

muhtemelen kitapta ki konuşan akıllı zombie'ler fikri hoşuna gitmemiş, kafasında canlandıramamış. Daha vahşi bir zombie portresi çizmeye karar vermiş.

Şimdi kitaba göre bir senaryo oluşturdumda kafamda, çok çılgın bir iş çıkabilirdi.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

geçen bu filmle ilgili çok garip bir rüya gördüm




Virüs yayıldıktan sonraki zamanda geçiyordu rüyam.Siyahi bir kadındım rüyada,onra başka bir kadınla karşılaştım karşılaşmadan sonra shemale olduğumu öğrendim öbür siyahi kıza tecavüz ettim.

kısaltmadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


bu bizim karaoğlanın kaçırdığı yaratık vardı ya işte onu geri istiyo o yaratıkların başı kafasıyla camı kırarken falan onun sevgilisi çıkıyo kaçırıdığı yaratık onu alıyolar gidiyolar bunlarda sonra arabayla uzaklaşıyo bizim kara oğlanın sürekli verdiği radyo mesajını hatun okurken bitiyo.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya kitapla farkı sonunda değil sadece, toptan farklı...o yüzden şimdi direk kitabın sonu söylense bile çok bişey ifade etmeyebilir.

arkadaş hacıladığı için bakamıyorum da şu an :P ama o "i am legend" lafının geldiği yer tamamen farklı mesela.adamı dumur ediyo orası biraz kitapta.

adamınbiri said:

bildiğim kadarıyla kitap sonu

o sonradan gelen kadınla cocuk aslında akıllı vampirler ve bizim elemanı öldürüyolar ama kitapdaki eleman asker değil 18 yaşında ergen bi genç



ne ergen genci ya?sonuda öyle değil kitapta tam olarak...

kitabın sonunu anşlatmanın pek bi anlamı yok gerçi.çok farklı olduğu için kitabı olduğu gibi anlatmak lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kitap baya bi felsefik bitiyor aslen, böyle vurdu kırdılı bariz bi sonu yok. ha tabi bi sonu değil heryeri farklı.

kitap sonu

adamımız ergen bi genç değil- evli çocuklu bi birey. gelen kadının yanında velet de yok. kadının özelliği vampir olması ,ama güneşe çıkamayıp kafayı yiyenlerden değil. tabi başta bunlar da güneşe çıkamıyor ama beyinleri çalışıyor az çok. bunlar bi casus yolluyolar adamımıza-ki bu o kadın oluyor. sonra bi zamanda da adamın evi basıp götürüyolar kendi üslerine. ki kitabın en harika bir bölümü de burada geçiyor ve olay oldukça felsefik bir boyut kazanıyor.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sinemaya yeni bir fransız filmi gelmiş, iym löjand..

alternatif akımın temsilcilerinden bir yapım. nihilizmi şehir yaşamı ile öpüştürmüşler ve ortaya ıssız şehirde bir yaz akşamı portresi çıkmış adeta.. başrollerde amerikan asıllı fransız siyahi aktör lövilli smitty

gibi geyiklerini yaptığımız filmdir kendisi.

tabii i am lejand. yolunu kaybetmiş ruhlarla tanrıyı dinleyip kendisini bir aracı, bir yol gösterme aracı olarak gören zencinin filmi.

alternatif son ise berbat. bi kere öyle efsane olunmaz. kimse de ona efsane falan demez. filmin adı da i'm legend olmaz. olsa olsa i'm monsterlover falan olur.

anca..

bir de millet şehirin ıssızlığından etkilenmişken ben sadece yaratıkların olmasından gerildim biraz. boş şehirden güzel bişi var mı yahu? keşke bi çekip gitseniz istanbuldan da bana bıraksanız şehri. en azından bi sene falan?

hıı.. ne dersiniz. antalya'ya falan inin işte, bodrum'da küçük bi balıkçı köyünde yaşayın. ne biliim.. gidin, kaybolun be! cennet gibi bir ortama sahip filmdi vallahi (yaratıkları saymazsak tabii)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...