Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Güle Güle CumhurbaşkanıM


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Bekir Coşkun

Güle güle Cumhurbaşkanım...


DEVLET adamı "gelişinden" değil "gidişinden" bellidir.

Bir manevi yolun iki yanına dizilmiş insanlar, dudaklarında dua, gözlerinde yaşla uğurluyorlarsa devlet adamını...

Yüreğinde yurtseverlik olan herkes "teşekkür" ediyorsa...

Eller sallanıyorsa arkasından...

Fısıltılar onun gidişinin ülkemiz için bir güven kaybı olduğunu durmadan tekrarlıyorsa...

Çocuklar onu seviyorsa...

Trafik polisi; kendisine ve kırmızı ışığına saygı gösteren bu devlet adamına son selamını verirken burnunu çekiyorsa...

Bu ülkenin tüm zenginliklerine sahip çıkmış adamsa o...

Bir misal; diyelim ki o manevi yolun iki yanındaki ağaçlar, ağaçlardaki kuşlar dahi (2-B yasasının durdurulmasından dolayı) huzurlarını ona borçlularsa...

Yüzü ak...

Anlı açık...

Vicdanı rahat...

Başı dikse gidenin...

O benim Cumhurbaşkanımdı...

*

Bu yazı yazıldığı sırada Cumhurbaşkanımız Sezerin görevi teslim edip Çankayadan ayrılmasına artık saatler vardı.

Son eşyasını toplamış, boşalttığı çekmecesini çekip son kez bakmıştır.

Eminim, telleri tamir edilmiş şemsiyesine, mutfak kapısının arkasında asılı fileye kavuştuğu için sevinçlidir bile.

Ama bir yandan da kendisine huzurlu bir gidiş hakkı vermeyen bu topluma kırgın...

Endişeli...

Tedirgin...

*

Ne yapacaksınız...

Arkasında yolsuzluk dosyaları onu kovalamadıysa...

Ne gelirken, ne giderken, sorgulanmaktan korunmak için bir "zırha" gereksinim duymadıysa...

Aslında rejimi yıkmak istemediğini anlatmak zorunda kalmadıysa...

Onu ikinci cumhuriyetçiler sevmediyse...

Tarikatlar, mollalar ona kızdılarsa...

Ve yobaz gidişini bayram sayıyorsa...

O benim Cumhurbaşkanımdır...


Yılmaz Özdil


İSMET

İnönü...

Arkasında partisi vardı.

Ordusu da.

Kapı gibi!

Celal

Bayar...

Partisi vardı.

Cemal

Gürsel...

Ordusu vardı.

Cevdet Sunay...

Genelkurmay Başkanı.

Fahri Korutürk...

Kuvvet Komutanı.

Kenan Evren...

Ordusu vardı.

Turgut Özal...

Partisi vardı.

Süleyman Demirel...

Partisi vardı.

Abdullah Gül...

Partisi var.

*

Peki ya Sezer?

*

Ne onu oraya getiren "or" rütbesi vardı omuzlarında, ne de saldırıya uğradığı zaman ortalığı ayağa kaldıracak, savunacak partisi.

*

Bana sorarsanız, bi araba laf yazılıyor ama, Ahmet Necdet Sezerin en önemli özelliği buydu...

Cumhuriyet tarihinde, arkasında ordusu veya partisi olmayan ilk ve tek cumhurbaşkanı.

*

O nedenle, kurucu Mustafa Kemalden sonra, en zor görevi kim yaptı derseniz... O yaptı.

*

Mümkün müydü Evrene höt zöt yapmak? Hálá yargılamaya tırsıyorlar... Kim getirdi Cevdet Sunayı oraya? Meclis mi sanıyorsunuz? Sıkar mıydı, herhangi bir gazete çıksın da, Demirele manşetten sinkaf etsin? DYP iktidarı yıkmaz mıydı gök kubbeyi, o gazetenin başına? Özala bindirmeye kalkanlar, haşat edilmedi mi? Bakın Güle... İki kelime itiraz edeni memleketten kovmuyor mu partisi?

*

Hiçbiri yalnız değildi çünkü... Sezer hariç.

*

Kolay hedefti.

*

Tek başına geldi.

Tek başına gidiyor.

Savunmasız görüp kıyasıya çullananlara karşı "neyi korumaya çalıştığını" ise, gazeteler yazmadı, tarih dede yazacak... Eminim.

[ Mesaj 28 Ağustos 2007, Salı - 17:22 tarihinde, eagle_dnz tarafından güncellenmiştir ]
Mesaj tarihi:
said:
Arkasında yolsuzluk dosyaları onu kovalamadıysa...

Ne gelirken, ne giderken, sorgulanmaktan korunmak için bir "zırha" gereksinim duymadıysa...

Aslında rejimi yıkmak istemediğini anlatmak zorunda kalmadıysa...

Onu ikinci cumhuriyetçiler sevmediyse...

Tarikatlar, mollalar ona kızdılarsa...

Ve yobaz gidişini bayram sayıyorsa...

O benim Cumhurbaşkanımdır...

altına imzamı atarım
Mesaj tarihi:
Ben...

Bu işin...

Kolayını buldum arkadaş!

Bundan böyle...

Her kelime bir satır.

Köşe doldu mu kaçarım, kralını tanımam.

Bu piyasanın enayisi...

Ben miyim laayn?

Böyle yapıyorlar...

Söyleyecek lafı olmayanlar...

Bir de halk cahil ya,

Kolay okusunlar diye.

Halkın kapasitesini...

Zorlamayalım arkadaşlar...

“Kapasite” diye Frenkçe bir laf ettim,

Ulusalcı olmadı, özür dilerim...

Fakat laga lugayla

Yazı şişirmek ne kadar zormuş yahu...

Kolay olsun dedik

Daha zor oldu!

İçine de bir şey koymak şart,

Hepten bomboş kalmasın.

Fikire benzer bir şeyler lazım.

İşte buldum:

AKP’ye oy verdin, susuz kaldın...

Oh olsun sana,

Göbeğini kaşıyan,

Kısa bacaklı,

Kıllı ayı!




Engin Ardıç 14.08.2007
Mesaj tarihi:
kendi stili olmayanlar...

başkalarının fikirlerini eleştirecek kapasitede değil...

ancak boku püsürü eleştirebilen dalkavuklar...

ne kadar da çok?

halbuki önemli olan nasıl değil...

ne yazıldığı...

hem böyle şekil yapınca olmaz ki tek başına...

adam yapınca oluyor ama...

sizin canınızı sıkan da...

yazdıklarının az ve öz olabilmesi =(
Mesaj tarihi:
@sir
o yazılar ayrık yazılınca anlamıyosan birleştirip okumayı dene. bu kadar önemli mi yazının biçimi?

[ Mesaj 28 Ağustos 2007, Salı - 17:58 tarihinde, Sixoms tarafından güncellenmiştir ]
Mesaj tarihi:
çok özür dilerim. bende bekir coşkun ve yılmaz özdil'in inanılmaz derecede derinlemesine yazılmış, düşünce ve teoriyle yoğurulmuş olağanüstü nitelikli yazılarına cevap verecek kapasite olmadığından, türkiyenin belki de en beceriksiz, kültürsüz, birikimsiz, yorumdan aciz yazarlarından birini kullanarak, aklımca laik ve demokratik değerleri savuşturmaya, unutturmaya çalıştım, çok çok afedersiniz.
Mesaj tarihi:
@blackchaos; evet, hatta türbanlı bir genç kızım, asl?

aheah engin ardıçın yüzlerce güzel yazısı içinde bi tane de kötü yazısı olsun bence ;)
Mesaj tarihi:
@sir: Abi adam bariz şeriatçı, açık açık söylemiş. Ağzı da bozuk "zibidi"nin :D Hükümetteki abileri gibi nazik değil. "Ananı al da git" demiyor. Daha ağır konuşuyor.

Ayrıca Metaaaal yazısındaki iki isim kısaltmasının birinin A.K. diğerinin de bir bayan için sadece O. olması dikkatlerden kaçmamalı :D
×
×
  • Yeni Oluştur...