Passanger Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Kemalizm Korkusunun Doğurduğu Düşmanlık Kemalizm niçin silinmeye çalışılıyor, küçümseniyor, Kemalistler yenildi diye etekler zil çalıyor? Kemalizm, emperyal güçler ve onların yerli uzantıları, işbirlikçileri için bir engeldir. Kemalizm, ılımlı İslam modeli için, Türkiye'nin tümüyle yabancı güçlerin egemenliği altına girmesi için, ABD'nin BOP veya GOP'u için, emperyalistlerin, yayılmacı güçlerin, dünya egemenliği için bir engel, bir karşı duruştur.. M. Kemal Atatürk , yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin değil, üçüncü dünya ülkelerinin, mazlum ülkelerin de lideridir. Emperyalizme başkaldırışın sembolüdür. Günümüzde, Kemalizm emperyal güçler gözünde Marksizmden daha tehlikelidir. Emperyalist ülkelerde artık sermaye - emek çelişkisi yoktur. Emperyalizm, yayılmacılık, diğer ülkelerin istismarı üzerine kuruludur. Dış ticaret, mali piyasalar, yabancı sermaye ile güdülemek, girilmek istenen ülkelerdeki yerli işbirlikçiler de bunun araçlarıdır. Kemalizmin özü tam bağımsızlıktır. Kemalizm yabancı bir gücün egemenliğini, denetimini kabul etmemektedir. Bağımsızlık, ekonomik ve siyasal bağımsızlık, herhalde emperyalizmi en fazla rahatsız eden kavramlardır. Emperyalizmin sözcüleri, karşılıklı bağımlılık, ulus devletlerin sonu, küreselleşme, globalleşme gibi kavramlarla tam bağımsızlık idealine karşı çıkmaya çalışmaktadır. Kemalizmin ilkelerinden laiklik, emperyalistlerin dini araç olarak kullanarak ülkeler üzerinde egemenlik, hegemonya kurmalarına karşı en büyük engel; ılımlı İslam modelinin panzehiridir. Kemalizm, geniş kitlelerin aydınlanmasını, yaşam düzeylerinin, yaşam kalitelerinin yükselmesini amaçlar. Aydınlanan, yaşam düzeyi yükselen, yaşamı kaliteli hale gelen geniş kitleleri kandırmak, yönlendirmek, emperyal güçlerin isteklerine boyun eğdirmek zordur. Eğitim, kültürel etkinliklerin yaygınlaştırılması, Köy Enstitüleri, halk evleri, halk odaları bu bağlamda değerlendirilmelidir. Kemalizm, tam bağımsızlık ideali, laiklik ilkesi, aydınlanmacı yönü, geniş kitlelerin yaşam düzeylerini yükseltmek, yaşam kalitelerini zenginleştirmek amacı ile emperyal güçler karşısında en büyük engeldir. Emperyal güçler, ılımlı İslam modeli ile ülkemizde 1920'lerde yapamadıklarını gerçekleştirmek istemektedirler. Emperyalistlerin, onların yerli işbirlikçilerinin hedeflerinde Kemalizmin olması doğaldır. Kemalizmin modası geçmiştir, Kemalizm silinmelidir, Kemalizm yenilmelidir, Kemalizm gömülmelidir isteklerinin, söylemlerinin, saldırılarının gerçek nedeni, Kemalizmi emperyalizm karşısında ciddi bir engel olarak gördükleri içindir. Tabii bunu, sözde demokrasi, sözde sivilleşme görüntüsü altında gerçekleştirmeye çabalamaktadırlar. Kemalizm ile iki kurum, açıkçası CHP ve TSK arasındaki ilişkiyi de değerlendirmek gerekir. CHP'nin kuruluş varlığını sürdürme nedeni Kemalizmi yaşama geçirmektir. CHP'nin amblemi, Kemalizmin ilkelerini gösteren altı oktur. Ancak CHP, son yıllarda, sağa açılıyoruz, merkeze kayıyoruz gibi gerekçelerle sanki bu temel amacını savsaklamış izlenimi vermektedir. Bazı kesim ve grupların ısrarla CHP'ye oy vermemesinin, seçime katılmamasının, geçersiz oy vermesinin nedeni, Deniz Baykal 'ın kişiliğinden daha çok CHP'nin temellerinden koparılmış olmasıdır. Kimi çevreler, Kemalizmin Türkiye'de TSK tarafından silah gücü ile korunduğu izlenimini uyandırmaktadır. Şekli Kemalizm ile özde Kemalizmi ayırmak gerekir. Atatürk resimleri, büstleri, Anıtkabir ziyaretleri, içimizdesin, izindeyiz söylemleri, Atatürk'ü tören mankeni haline getirme, işin şekil yönüdür. Özü ise, tam bağımsızlığı, emperyalizm karşıtlığını yaşama geçirmektir. 12 Eylül 1980 askeri hareketi, kafalarda sorular doğurmuş, Kemalizm, şekli bir bağlılık altında belki en büyük darbeyi, 12 Eylül 1980 sonrası almıştır. Türkiye'yi ekonomik açıdan emperyal güçlerin denetimine açan 24 Ocak 1980 kararları, bir anlamda zorla halka kabul ettirilmiş, emperyalizm karşıtı sol tasfiye edilmiş, bürokraside önemli yerlere, ABD destekli, onaylı, tavsiyeli kişiler atanmış, kısıtlı ve yasaklı bir seçimle Turgut Özal' ın iktidara gelmesi sağlanmıştır. ABD'nin BOP ya da GOP planının köklerinin 1970'li yıllara uzandığı bilinmektedir. 80'li yılların başlarında Irak'ın İran'a saldırısı bu planın bir parçası olduğu gibi, 12 Eylül 1980 askeri hareketi de ılımlı İslam modelini yaşama geçirmenin ilk adımı, altyapısını oluşturma girişimi de olabilir. Antiemperyalist söylemleri olan Saadet Partisi'nden bir grubun kopartılarak AKP'nin kurdurulması, 28 Şubat 1997 muhtırası ve sonuçları bu bağlamda ciddi olarak düşünülmesi gereken sorulardır. Ne var ki ülkemizde Kemalizmin kök hücreleri yaşamakta, bu da güven vermektedir. ÖZTİN AKGÜÇ Cumhuriyet [ Mesaj 28 Ağustos 2007, Salı - 09:59 tarihinde, Passanger tarafından güncellenmiştir ]
paspatur Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Ben Türküm, sonra kemalistim, sonra laikim, sonra demokratım!!!
Passanger Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 dregoth dokundu galiba.
Misafir Guest Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Evet Dregoth bi aferini hakkediyor ama senin gibi küçümseyerek ve alaycı bi tavırla değil Bir Türk gencinin olması gerektiği gibi olduğu için aferin diyorum ben.
Absolut Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Vay be ne laf ettin ama kimse anlamadı.
pekaziz Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Cidden bizsiziarariz, ne demek istedin ben anlamadım.
Misafir Guest Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Yahu anlamayacak ne var bunda. Ben Türküm, sonra kemalistim, sonra laikim, sonra demokratım!!! demiş ben de bir Türk gencinin böyle olması lazım ve o da öyle olduğu için tebrik ediyorum takdir ediyorum demek istedim.
huun Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Zaten Kemalist olmak için Türk, demokrat, laik olmak gerekmiyor mu?
Absolut Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Birbirimize isimler takmanın bugüne kadar bir yararı olmadı. Hepimiz Türküz bu yeterli gerisi bizi birbirimize düşürmeye yarıyor sadece.
paspatur Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Dün Bodrum - İstanbul seferini yapan Samsun gemisiyle İstanbula döndüm. Gemi gece karanlığında Çanakkale anıtının önünden geçerken tüm motorlarını kapattı ve dahili hoperlörden kısık bir sesle 10. yıl marşını çaldı. Uykusundan feragat eden ve şehitlere selam durmak için güvertedeki yerini alan onlarca insan ağlamamak için kendilerini zor tuttular. Ben kendini tutmayanlardandım... Ben Kemalist olmamayımda kimler olsun.
Sufi Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 hain-aptal-şeriatçı dedikleriniz de çanakkalede ağlıyor. gözlerinizi yummaktan vazgeçip kendi insanınızı anlamaya başlasanız artık.
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 anlayamıyorum ben kendi insanımı çünkü Atatürk e hakaret ediyorlar her fırsatta. "bizdeki iman dünyada kimsede yok ing. general rapor verirken ''türklerin inandıgı müslüman dini var allaha inanıolar biz sanki türklerle savasmıoz demiş'''-general''biz türklerle deil allahla savastık demiş ve kaybetmişler''' bizdeki iman kimsede yok herkes akıllı olsun bu memleket kanımızla sulandı ve yine sularız gerekirse herkes rahat olsun" aha bak aynı millete mensubuz ama ülkeyi sadece iman gücüyle sakallı hayalet atlılarla kurtarmışız [ Mesaj 28 Ağustos 2007, Salı - 12:01 tarihinde, Sparkcaster tarafından güncellenmiştir ]
Passanger Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Timsahlarda ağlar.
sir Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 evet ilkeler sağlam ve günümüzde de geçerliliğini koruyo. yazıda da belirtildiği gibi bunu chp korumuyo tabi, ama nisan ayındaki mitinglerde gördüğümüz insanlar koruyo en azından, bu da iyi bişey ve zaten bu ilkeler bu ülkenin temellerini oluşturan ilkelerdir. ha kimisi uygulanamamıştır, kimisi eksik kalmıştır, kimisi başarıya ulaşmamıştır o ayrı ama hedef belli, ideal de bellidir, bu doğrultuda çalışıcaz hepimiz. ancak burada kemalizmin ekonomik yanı bence yeterince iyi irdelenmemiş. bugünkü dünya 80 yıl önceki dünyayla aynı değil. günümüz şartlarında döviz olmadan, dış yatırımcı olmadan, küreselleşmeye katılmadan yaşam standardımızın veya gsmh'mızın yükselebilmesi, teknoloji veya enerji ithal etmemiz veya ihracat yapmadan kalkınmamız olanaksız. kısacası serbest piyasa ekonomisini kaldıralım, dış dünyaya da kapıları kapatalım, özelleştirmeleri de durduralım diyerek ekonomik bağlamda bi yere varmamız mümkün değil gibi geliyo bana. bir de şu nokta var ki Atatürk, bizzat, söylediklerinin ve yaptıklarının bir ideoloji olarak algılanmaması gerektiğini belirtmişti diye biliyorum ben. "Kemalizm" denen ideolojiyi bizzat o mu oluşturmuş, yoksa ondan sonra gelenler onun adına yeni bir ideoloji mi yaratmış, bunu iyi irdelemek lazım. yeni neslin bizim eserimiz olması gerektiğini söylemesi de bu bağlamda bir açıklamadır bana kalırsa.
Passanger Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Sir acaba Atatürk ün kapalı ekonomiyi savunduğuna dair bir kanıt gösterebilir misin? Veya şu ilke bunları gerektiyor diyebiliyor musun? Merak ettimde ben.
bLackcha0s Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Atatürk kapalı ekonomiyi savunsaydı zamanında Limanlara önem göstermezdi. Mersin'i ilk ziyaretinde Mersinlilere limanın ekonomideki önemini vurgulayan birçok söylemi vardır.
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 said: günümüz şartlarında döviz olmadan, dış yatırımcı olmadan, küreselleşmeye katılmadan yaşam standardımızın veya gsmh'mızın yükselebilmesi, teknoloji veya enerji ithal etmemiz veya ihracat yapmadan kalkınmamız olanaksız. kısacası serbest piyasa ekonomisini kaldıralım, dış dünyaya da kapıları kapatalım, özelleştirmeleri de durduralım diyerek ekonomik bağlamda bi yere varmamız mümkün değil gibi geliyo bana. Katılıyorum.
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 said: günümüz şartlarında döviz olmadan, dış yatırımcı olmadan, küreselleşmeye katılmadan yaşam standardımızın veya gsmh'mızın yükselebilmesi, teknoloji veya enerji ithal etmemiz veya ihracat yapmadan kalkınmamız olanaksız. kısacası serbest piyasa ekonomisini kaldıralım, dış dünyaya da kapıları kapatalım, özelleştirmeleri de durduralım diyerek ekonomik bağlamda bi yere varmamız mümkün değil gibi geliyo bana. Tamam da Atatürkçülük bunları red mi ediyor? Ya da Tayyip ve badem bıyıklı saz arkadaşları Atatürk'ü, Atatürkçülük'ü ekonomik kalkınmamız için mi reddediyor?
sir Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 ben Atatürk kapalı ekonomiyi savunuyodu demedim, zaten savunmuyodu, ancak yazıdaki bazı noktalar sanki "Kemalizm"in bu yönde bir ekonomi önerdiğini hissettirdi bana, onu demek istedim.
Passanger Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Hayır kemalizm devletçilik ilkesinin gereği devletin halkı yararına ve stratejik olan alanlarda bulunması gerektiğini savunur.
paspatur Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 said: günümüz şartlarında döviz olmadan, dış yatırımcı olmadan, küreselleşmeye katılmadan yaşam standardımızın veya gsmh'mızın yükselebilmesi, teknoloji veya enerji ithal etmemiz veya ihracat yapmadan kalkınmamız olanaksız. kısacası serbest piyasa ekonomisini kaldıralım, dış dünyaya da kapıları kapatalım, özelleştirmeleri de durduralım diyerek ekonomik bağlamda bi yere varmamız mümkün değil gibi geliyo bana. Katılıyorum. Biz ihracat yapmıyoruz ki, üretmiyoruz ki, sadece satıp savıyoruz. Cari açık nedir, bilirmisiniz? Bu küreselleşme bizde tek taraflı işliyor. Daha doğrusu dünya bize küreselleşiyor. [ Mesaj 28 Ağustos 2007, Salı - 13:24 tarihinde, paspatur tarafından güncellenmiştir ]
Joker Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2007 Passanger sence stratejik olan yer neresidir?
Öne çıkan mesajlar