kermit Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 yaptiginizdan bisi anlasam yazicamda 2 3 kelam yok anlamadim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 ilk sayfadaki örneğe bak.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 yok ben sallayamam böyle siz takilin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
asinanyavuz Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Xian dasaaa of Qin Qin hanlığında orduda askerliğe başlayan dasaa, kendisine verilen yemeğin kalitesizliğinden yakınarak, ordudan ayrıldı. O sıralarda yeni kurulmakta olan sosyal sınıflardan bürokrat sınıfına girmek üzere başvuru yaptı. Yapılan tetkikler ve 2 saatlik mülakattan sonra bürokrat olarak işe alındı. Daha kaliteli yemekler geldiğini gören dasaa bir üstte nasıl yemekler verildiğini merak etti ve açlığına yenilerek isyan etti. Yeni tahta geçmiş olan kral bu duruma çok kızarak, dasaaa'nın kellesini istedi. Bunu duyan xian dasaa, mezopotamya imparatorluklarından birine kaçmaya karar verdi ve yola koyuldu. bir bürokrat olduğundan dolayı, en son yoldaki bir ata diplomatik bir dille kendisini taşımasını emretmekteyken görüldü. ondan sonra kendisini ne gören, ne duyan oldu. yemek = surplus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DiadanLocke Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 bana da yazsanıza yaw bi tane? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eisenheim Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2007 ben yazıyom bana kimse yazmıyo.. ühü 8-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 lan manyak mısınız? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ZaugnaKhaldun Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Viking tanrısının suyunu getirmekle meşgul olan köle Ardethzul Skafarankar tanrısıyla takışır bir gün. Eline baltayı fırlatan tanrı "ittir git burdan pezemenk" der ve dünyaya yollar Ardethzul'u. Ardethzul o gün bugündür iskandinav topraklarında dolaşmakta, bir elinde balta bir elinde iksir; kafasına kafasına vurduğu iskandinavların leşlerini toplayıp genetik müdahale ile tanrı katına yükselmeye çalışmaktadır. bu di mi lan amacın sina Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SenariouS Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Zilzurna Zaugna Khaldun Kendisi afrika'nın en önemli kabilelerinden biri olan Khaldun kabilesinin başının en küçük oğludur. Çocukluğundan bu yana başa geçme arzusu ile yanıp tutuşan Zaugna abisini bizans oyunlarınfan beter oyunlarla saf dışı etmiştir. Kabilenin başına geçtikten sonra baskıcı bir tavır takınan Zaugna bunduğu işkenceler ile de tanınır. Aslen "ölenen kadar mokoko" kendisi tarafından bulunmuştur. Hayatını sonuna kafar sadece kabilesini değil aslanlarında anasını ağlatmasını bilmiştir. 15 hatun ve 3 dişi aslandan (!?) oluşan hareminde zevk-ül makoko yaparken kalp krizinden vefat etmiştir. O gün bugündür ölüm yıl dönümü aslanlar ve kabilesi tarafından kutlanır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eagle_dnz Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eagle_dnz Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 22, 2007 Senarious yunanca senaryo sinema için özel hazırlanmış hikaye metni. ağırlıklı olarak iki çeşittir. biri kastıran fransız tekniği. burda sayfa ikiye bölünür. bi tarafa olaylar, bi tarafa diyaloglar yazılır. gavur işkencesidir. ikinci yöntem pek bi popüler olan amerikan yöntemidir. başlık olarak iç/dış, mekan, zaman belirtilir. sonra olaylar, diyaloglar karışık serpiştirilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 canım sıkıldı çok.. diego "eagle" denz arjantinli orta saha futbolcusu. 78 dünya kupasında arjantinin gururu olarak sahaya çıkmıştır. 1950 doğumlu olan diego 68'de profesyonel olarak futbola başladığı boca junior'da oynarken geliştirdiği hızlı ataklar sebebiyle uçan bir kartala benzetilmiş ve kendisine eagle lakabı uygun görülmüştür. ancak gece hayatı ve ailevi problemleri sebebiyle boca'dan gitmesi istenmiş 72-75de Huracan da ve yine aynı sebeplerle 75-77'de Argentino juniors'ta son olarak 77-81'de independente'de oynamıştır. cesar louis menotti taraftarın artık istikrarsızlığından bıktığı ve innoble bastardo (şerefsiz hergele) olarak lakap taktığı diego'ya güvenmiş ve ilk 11'de oynatmıştır. Arjantinin eleme grubu oldukça zordu. ev sahibi olan ve 1.grupta bulunan arjantinin en büyük ve en dişli rakibi elbette italyaydı. diğerli ise macaristan ve fransa.. diego bu grup maçlarında elinden geleni vermese de peru ile yaptıkları ve 6-0 kazandıkları yarı final maçında ve hollandayla yaptıkları ve 3-1kazandıkları final maçında muhteşem bir top oynamış, toplam 4gole yaptığı asist ile galibiyete katkıda bulunmuştur. katkıları sonrasında arjantin futbol federasyonu diego'yu funcionamiento pies (koşan ayaklar) nişanı ile ödüllendirmiş ve ona hediye olarak bir adet -kendisi gibi hızlı- lamborgini urraco hediye etmişlerdir ancak dünya kupasından sonra altın sayfalar diego için kapanıyordu. yeniden elde ettiği şöhret gözlerini kararttı diegonun. kendisini yine karı,kız,erkek ve ata veren diego'nun (atçı, sergen gibi) disiplinden uzak yaşantısı nihayet futbol yaşamını derinden etkiledi. 81 yılında defalarca aldattığı karısının üzerinden kendisine hediye olarak verilen lamborgini urraco ile defalarca geçmesi sonucu hayata gözlerini yummuştur. eagle denz'in meazarı arjantinin güneyinde bulunan culo agujero maridos mezarlığında ziyaret edilebilirdiego "eagle "denz boca juniorsta oynarken Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
asinanyavuz Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 ehaha güzel topikti bu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lexius Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Asyalı Yavuz(1456-?) Osmanlı beyliğinin ilk börekçilerinden Yavuz Güllaçbaki Kırım Savaşı sırasında sıtkı sıyrılarak Japonyaya kaçmıştır. Orada yaptığı kol böreği giderek ünlenmiştir. Çin restoranı açarak işi büyüten yavuz lokantasına ASYALI YAVUZ ismini vermiştir. Daha sonra kendisi mahalli seçimlerle muhtar olmuştur. Oy sayımı yapılırken rüşvet olarak verdiği pideler halen Tokyo müzesinde saklanmaktadır. Yavaş yavaş yükselen yavuz marketler zinciri kurarak belediye başkanlığına aday olmuştur. Daha sonra at avrat silah felsefesiyle türklüğe dönen yavuz bey pılı pırtıyı satıp huzur evine yerleşmiştir. Huzur evinde çıkan iç savaştan bir fotoraf : Yavuz bey kendini emen kenelerden kurtulduktan sonra lokantasında börtü böcek satmaya başlar. Damak tadı değiştiği için kimse onu sevmemeye başlar. Oda estetik cerraha giderek gözlerini çektirir. Kimse bu duruma aldırmaz ve çıldırarak kendi kendini soteleyerek öldürür. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-alatariel- Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Aşınan Yavuz: tam olarak dogum tarihi bilinmemektir.ve kişi bunun böyle kalmasını istemektedir."aşınan" önekini tamamiyle ingilizce klavye yüzünden almıştır. not:tamamiyle salladım.kısa oldu ama denedim en azından=b Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 nataile alatariel (1679 - 1791) sene binyediyüz elli beş ben buarkadaşla karşılaştığımda hiç bir mesleği yoktu. elinden tuttuk, dikiş nakış öğrettik sonraki yıllarda ingiltere ipeği üzerine yaptığı abidik gubidik desenler sebebiyle giyotinle önce ayakları sonra kolları sonra başı kesildi. ha hatırladım, öğrettiğimde sene 1790 idi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-alatariel- Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 yok öyle yazmadan benim içinde yazın demeler^^ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 al :D çok kötü oldu zira alkol yaratıcılığı öldürüyor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xaenin Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Xaenin of Kurhubar 3 kişiydiler... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baluu Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 shufhdushgsdg.. pati iyice sapıtmış :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
asinanyavuz Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Al At Ariel Henkel kalitesi ile 1839 yılında dünyaya gelen Al At Ariel'in gerçek ismi yalnızca Arieldir. Yaşamına müzisyen olarak, Fransa'nın Jönöpasibuple şehrinde başladı. Babasının gözetimi altında şehir şehir, krallara ve prenslere parçalar çalan Ariel, Fransız prensi 79. Lüyi'nin çaldığı parçayı beğenmemesi üzerine notaları fırlatarak söylediği "Al at ariélle!" lafından sonra, Al At Ariel olarak nam saldı. 79. Lüyi önündeki performansından sonra bir daha hiç bir enstrümana dokunmayan Ariel, dönemin yükselen bilimi olan kimyaya merak saldı. Yıllar süren çalışmalar sırasında, elleriyle çitilediği çamaşırların hala lekeli kaldığını farketti. Çamaşır suyunu denedi, ancak çamaşır suyu zayıflatmıştı. Yoğun bir çalışma yapmayı kendine bir görev bildi. Hayatının sonuna kadar geçirdiği 32 yılını yeni bir formül geliştirmeye harcadı. Ölmeden önce elindeki mavi-beyaz tozu çamaşırlarına sürdü. Lekeler üzerinde mucizevi bir çözüm olduğunu iddia etti. Tadını merak etmesi üzerine, yediği mavi-beyaz tozların etkisiyle zehirlendi, 27 günlük yatağında acı içerisinde kıvrandı. 12 Mart 1899 yılında, ağzından mis kokulu köpükler çıkara çıkara hayata gözlerini yumdu. Onun anısına o mavi-beyaz toza Ariel adı konuldu. Mezarı, bugün hala Jönöpasibuple kentinin merkezinde bulunmaktadır. Yeni nesiller onun gibi bir dahiyi anlayamamanın hüznü içerisindedirler. Huzur için de yat Al At Ariel! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
asinanyavuz Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 oha ben yazana kadar ne mesajlar dönmüş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 yaa :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dynun Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Federals' Empowered Dectruction Earth-born aka fede. Yıl 34535. Hala emperyalizmi yaymaya çalışan Amerika ve Pentagon, sonunda vazgeçip, sene 90'da biz neden dünyayı fethedivermedik ki hacı diyerekten, zaten sınırsız olan kaynakları ile bir insan bazlı ölüm makinesi yaratırlar. Ortaya fede çıkmıştır. Rakı başta olmak üzere tüm 70likler onun düşmanıdır artık. Savulun! http://i15.photobucket.com/albums/a388/jayrey72/cyborg1.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baluu Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Dynun said: reserved aghaghaggah daa neler :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar