Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Tümgeneralden darbe çağrısı


Apache

Öne çıkan mesajlar

28 Şubat müdahalesinin önemli isimlerinden Tümgeneral O. Doğu Silahçığlu, kendilerine muhâlif isimlere ülkeyi terk etmeye salık veren RTE'ye çok ağır sözlerle cevap verdi... Paşamızın sözleri ordumuzun Türk düşmanlarını bertaraf etmeye hazırlandığını gösteriyor...

"Başbakan'ın son talihsiz söylemi, yurttaşlarda biraz da şaşkınlıktan kaynaklanan bir suskunluk yaratmıştır! Halbuki bunun tam tersi olmalı, suskunluk yerine bir karşı duruş ortaya konmalıdır!.. Türkiye'de özgür düşüncenin yaşatılması için uğraş veren yığınlar, bu tür söylemlerde bulunan bir başbakanın karşısına çıkmalı; tepkilerini dile getirmeli; ona "dur" demeli; ona yanlışının bedelini ödetmelidir! Ona bu ulustan özür diletmeli; bu ülkenin "Atatürk Türkiyesi" olduğunu ona öğretmelidir!

Bu ülkede hukukun ilkeleri zorlanarak ve de tartışmalı yöntemler yaratılarak oluşturulan bir siyasal ortamda, bir kısım siyasilerin kişisel ihtirasından ve de gaflet uykusundan yararlanarak ikinci kez Başbakanlık koltuğunu ele geçirebilme olanağı elde eden bir kişi, bugüne kadarki eylem ve söylemleriyle, Türkiye'de nasıl bir yönetim anlayışını geçerli kılmak istediğini ve bu ülkenin yurttaşlarını ne gözle gördüğünü defalarca ortaya koydu!

Yakın dönemde Cumhuriyet'in tüm değerlerinin, "Atatürk İlke ve Devrimleri"nin giderek daha yoğun bir şekilde saldırıya uğradığını görme bahtsızlığını yaşayan Türk halkı, gelinen bu noktadan sonra şimdi de kendi başbakanının ağzından, tehdit dolu, yakışıksız, içeriksiz ve de densizlik örneği sayılabilecek nitelikte yeni bir söylemle karşı karşıya kaldı!

Geçmişte yaptıkları ve söyledikleri bu ulus tarafından unutulmayan, ama hâlâ edep ve adaptan bahsedebilen Başbakan; bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak eleştiriler ortaya koyan düşünce sahiplerini karşısına aldı! Bu konuda "Cumhuriyet Değerleri"ni hedef alacak ve onları reddedecek kadar ısrarlı davrandı! Eleştiri sahiplerine yönelik; "İstediğin cumhurbaşkanını seçeceğin ülkeye git!" şeklinde bir ifade kullanarak tüm toplumda şaşkınlık yarattı! Başbakan; çağdaş demokrasi ve özgürlük anlayışında yeri olmayan ve de özgür düşünceyle bağdaşmayan, yalnızca demokrasi dışı yönetimlerde örneğine rastlanabilecek bağnaz bir anlayışla, kendi ülkesinde kendi yurttaşlarına meydan okudu!.. Ve nihayet işi tehdit savurmaya kadar götürdü!

Bugünün kimi siyasileri, Türkiye Cumhuriyeti'ni haritada yeri bilinmeyen; adı doğru dürüst söylenemeyen; kabile şeflerinin başkan ya da başbakan olabildiği ülkeler gibi görebilirler! Aynı kişiler, Ortadoğu'da ABD ve AB'nin çıkarlarını korumak için görevlendirilecek bir Türkiye'nin kendi siyasal emelleri açısından daha da uygun olacağını değerlendirebilirler! Ve o nedenle Türkiye'nin böyle bir konum kazanmasını isteyebilirler!

Türkiye'ye verilmek istenen bu yeni şekil ve bu ülkeye kazandırılmak istenen bu yeni konum; bu kişilerin ya da onlar tarafından temsil edilen siyasal ideolojinin amaçları açısından da yararlı olabilir! Hatta genel ve yerel seçimler, anayasa değişiklikleri, cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi siyasal gerçekler bu yeni konuma geçiş sürecinde birer adım olarak görülebilir! Ne var ki Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini savunmaya kararlı kişi, kurum ve kuruluşlar, 2002'den bu yana bu gerçeklerin farkındadır! Bu kesim ülkede sergilenen kirli oyunları ve sarf edilen örtülü gayretleri görmektedir!

Son seçimlerde alınmış olan sonuca rağmen yine de yılgınlığa düşmemiştir!.. Hâlâ direnç göstermeye devam ediyor! Ulusun ve ülkenin geleceğini iç ve dış kaynaklı yıkıcı güçlere teslim etmemekte kararlı görünüyor!

Başlangıç döneminde kişileri hedef alan, daha sonra da kurumlara yönelen AKP'nin siyasal sindirme politikasının bugün Türkiye'de ulaştığı nokta, bu ülke başbakanı tarafından, yönetimi eleştiren yurttaşlara "bir başka ülkenin yolunu göstermek" olmuştur. Tarihte herhalde böyle bir talihsizlik örneği, bir başka ülkede daha yaşanmamıştır!.

Dünyanın hiçbir ülkesinde bir başbakana yakışmayacak nitelikte olan bu sözler karşısında, yurttaşlar seslerini yükseltmeli; "Ey başbakan; sen istediğin yaşamı sürdürebileceğin bir ülkeye gidebilirsin! Burası benim ülkem!" demelidir!

Rastlantıların oluşturduğu bir yolda ilerlerken, nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen insanların yaşam içinde kendi bulundukları noktayı değerlendirebilmeleri çok güçtür! Ama bu gerçek hiçbir zaman, o noktada bulunan kişiler açısından kişiler ve toplum karşısında saygısız davranabilmenin bir gerekçesi olamaz!

Bunu yapanlar için; bu tür davranışta bulunanlar için güzel Türkçemizde çok anlamlı sözler söylenir! Ne var ki bunun örneklerinden birinin bu satırlar arasında yer alması, okuyucuya karşı duyulan saygı açısından mümkün değildir! Ancak farklı bir şekilde ifade edilebilir! Ara sıra birilerine kim olduğunu hatırlatmak gerekir!"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
khalad
üye [şikayet et]
§ 23 Ağustos 2007, Perşembe - 17:30 [ özel msj ]
Herkes bu yanılgıda yurt dışında eğitimin daha iyi olduğunu zannediyorlar en azından üniversite konusunda böyle bir düşünce kalıplaşmış durumda.Ama zaten parası olan insanlar için burdaki özel üniversitelerde de aynı derecede eğitim var ve insanlar bunu görmek istemiyorlar.
abd herşeyimi al ama tamam mı ?


Türkiye'de yurtdışı kalitesinde eğitim veren pek kurum yok abi. Hele hele researchtir, sosyal olanaktır falan Devlet Üniversiteleri bitmiş durumda. Ama bazı özellerde çok sağlam hocalar var. Neyse konu sapmasın da.

Yanılgı değil bu,
Yurtdışında daha iyi eğitim alabilecekken neden burda okuyayım?
Bazı okullar tamam yurtdışı kalitesinde ama yani daha iyi eğitim şansım ve imkanım varken neden gidip boktan özel üniversitelere 15 milyar bayayım, aynı paraya gidip bir UNC dir,UTD dir ne bileyim daha sayamadığım kadar 10 kat 20 kat daha kaliteli bir okulda okumak varken.

Eğitim için en azından TR takıntısı çok saçma geliyor bana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tırsakmış, iç savaş çıkarsa günahımı vermem tabi. Düzgün bir eğitim istiyorum çok mu? Lab.da çalışmak istiyorum, imkanım olsun istiyorum. İnsan gibi yaşanacak çok yer var. Kavga gürültü olmadan, sadece geçimini dert edebileceğin çok yer var. İşgal, darbe yer miyiz? Mollara benzer miyiz korkusu yaşanmayacak çok yer var. Siyasetçinin halkına küfretmediği çok yer var. Çocuğum olursa kaosta büyütmek niyetim yok.
Dışa savaşta buradayız tabi. O zaman siyasetçileri değil insanları korumak için çarpışırız çünkü.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...