Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İki yazı


Bone

Öne çıkan mesajlar

Gazetede okudum da, ilgimi çekti size de yazayayım dedim.

Bekir Coşkun

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6911690.asp?yazarid=2&gid=61

said:
Çok oy alacak çok


TAYYİP Erdoğan en az yüzde 30 oy alır diyorlar.

Alır...

Dünyanın hiçbir medeni yerinde; her gün yoksul aile çocukları dağlarda terör örgütünün kurşunları ile öldürülürken, oğlu rapor alıp askere gitmemiş birisini başbakan yapmazlar.

*

Yüzde 35 alır diyenler de var.

Alabilir...

Dünyanın hiçbir çağdaş yerinde; bir seçim öncesi televizyonda insanların gözünün içine baka baka "dokunulmazlıkları kaldıracağım" diyen, ama beş yıl tek başına iktidarda kalıp en çok kendisinin ve bakanlarının yararlandığı dokunulmazlıkları kaldırmayan ve üstelik (önceki gece NTV'de) dokunulmazlığı savunan birisini yeniden iktidara getirmezler...

*

Diyorlar ki; yüzde 40 da alır...

Alması lazım.

Dünyanın hiçbir uygar yerinde; borsada faiz toplayan yabancı sermayeyi, şaibeli ihalelerle kamu varlıklarını satmayı başarı saya saya ülkesini zenginleştirdiğini söyleyen... Ama 2 milyon yoksul-aç aileye yiyecek, kömür dağıtarak oy almayı uman bir insanın peşinden gitmezler...

*

Bence yüzde 45 oy da alır...

Almalı...

Çünkü dünyanın hiçbir adam gibi yerinde; kızlarını ABD'de okutmak için "bir arkadaşından burs" aldığını söyleyen bir siyasetçinin oğlu, babasının beş yıllık iktidarı sonunda gemi almışsa, o siyasetçinin yüzüne dönüp bakmazlar...

*

Sizce yüzde kaç oy alır, 50, 60, 70?...

Alır mı alır...

Dünyanın hiçbir adam gibi yerinde; Mustafa Kemal gibi bir evrensel önderin çok kan ve gözyaşı ile kurduğu laik cumhuriyeti alıp gerisin geriye götüren... Ülkesini beş senede Arabistan'a çeviren, ortaçağ yaşamını savunan bir politikacıyı başlarına taç etmezler...

*

Ama burası Türkiye'dir a dostlar...

Bu yoksulluğun, bu geri kalmışlığın, bu sürünmenin, bu güvensizliğin, bu üçüncü sınıf ülke olmanın bir sebebi vardır.

Bu açlık, bu kan, bu umutsuzluklar durduk yerde olmuyor.

Elbette Tayyip Erdoğan çok oy alacaktır.

Size-bize dizimize vurmak düşer...




Emin Çölaşan

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6911694.asp?yazarid=5&gid=61

said:
Karne, saat, gemicik ve saire!


TAYYİP Erdoğan miting meydanlarında elindeki bir belgeyi ahaliye gösteriyor:

"Muhterem vatandaşım, CHP demek kıtlık demektir, yokluk ve karne devri demektir. Bunlar ekmeği bile karneye bağladılar. Vatandaşı aç bıraktılar... "

Allah Allah, demek ki CHP ekmeği bile karneye bağlamış. Herhalde yeni bir şeydir. Acaba ne zaman olmuş? Başbakan bunları söylediğine göre elbette bir bildiği vardır! Sonra elindeki belgeyi mikrofondan açıklayıp herkesi meraktan kurtarıyor:

"Bakınız, 1944 yılında bir vatandaşımızın nüfus cüzdanı. İşte damgalar, mühürler. Ekmeği karneye bağladıklarının ispatı."

Bir başbakan bu kadar "bilgisiz" olabilir mi? Sözünü ettiği 1944 yılında İkinci Dünya Savaşı olanca hızıyla devam ediyordu. Türkiye dört bir yanından savaşla kuşatılmış durumdaydı. En zor günleri yaşıyorduk. Sadece ekmek değil, her şey karneye bağlıydı.

Dahası, bütün Avrupa'da durum böyleydi. İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, Bulgaristan, Yunanistan, İtalya.. Her yerde savaş nedeniyle yokluk ve kıtlık vardı. Bütün gıda maddeleri, özellikle ekmek karneyle veriliyordu. Yani karaborsayı önlemek için herkese kısıtlı bir miktar.

Tayyip Bey tarih bilmiyor. Türkiye'nin yakın geçmişini ise hiç bilmiyor. Okumamış, öğrenmemiş. Eğer bilseydi bu komik, anlamsız lafları söylemez, CHP'yi vurmak için 1944 yılından, 63 yıl öncesinden örnek vermeye kalkışmazdı. Hayret, karşımızda savaş döneminden bile medet uman biri var!

* * *

Fakat para işlerini, satış yapmayı çok iyi biliyor. Kolundaki on binlerce dolar değerindeki saati Baykal'a miting kürsülerinden satmaya çalışıyor:

"Ver 15 bin dolar sana satayım. Yok yok, 10 bin dolara da fit oldum. Ver parayı, al saati."

Bu sözler, bu ifadeler, bu yapmacık tavırlar bir başbakana yakışıyor mu?

Yakın zamana kadar yandaş işadamlarından burslu okuyan oğlu, şimdi birkaç milyon dolar bastırıp gemi satın aldı.

Erdoğan oğlunu savunmak için çıktığı ekranlarda bunun gemi değil, "gemicik" olduğunu söyledi! Böylece Türkçemize yeni bir sözcük daha kazandırmış oldu: Gemicik!

Öyle ya, gemi var gemicik var. Başkası alırsa gemi, beyefendinin oğlu alırsa gemicik! Başkalarında olursa para, bunlarda olursa paracık! Başkaları alırsa villa, bunlar Türkiye'nin dört bir yanında alınca villacık! Başkaları yapınca yolsuzluk, bunların adamları yapınca yolsuzlukcuk!

Yerseniz!

* * *

Bunlara destek veren gazeteler her gün yaklaşık 1 milyon 500 bin adet satılıyor. Ama nasıl? En az bir milyon gazete evlere, işyerlerine, devlet dairelerine bedava dağıtılıyor. Bu olayda trilyonlar dönüyor.

Nereden geliyor bu değirmenin suyu? AKP iktidarı, yandaş basının üzerine bu konuda niçin gitmedi ve gitmiyor?

* * *

CHP ve MHP gümbür gümbür geliyor. Her iki partinin de açık, net beyanları var:

"Dokunulmazlıkları kaldıracağız. AKP döneminin hesabını soracağız."

Devlet Bahçeli daha da ileri gitti ve "Sormazsam namerdim" dedi.

Seçim sonrasında ister iktidarda olsunlar, ister muhalefette, bu hesabın sorulması şart oldu. Eğer sormazlarsa, iki elimiz bu kez onların yakasında olacaktır. O takdirde biz onlardan hesap sorarız...

Çünkü 22 Temmuz sonrasının en güncel konusu, bu iktidarın gerek devlet dairelerinde ve gerekse belediyeler ve belediye şirketlerinde yaptığı yolsuzluk ve usulsüzlükler, devletin-milletin parasının, malının mülkünün eşe dosta, yandaşlara, yabancılara peşkeş çekilmesi olacak.

Başbakan da bu gerçeği gördü ve korkuyor. Dün Isparta'da "Tek başımıza iktidar olamazsak siyasetten çekileceğim" diye boşuna konuşmadı.


[ Mesaj 18 Temmuz 2007, Çarşamba - 23:30 tarihinde, Bone tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya tamam, yazılar güzel, lafı gediğine koyuyo ama ben bi noktaya takılıp kalıyorum..saat üzerinden muhalefet olur mu? saat yau, adamın saati para vermiş almış. hayır söylenecek milyon şey varken, saat nedir? chp, akp ve mhp, böyle seviyesizce, kabadayı gibi kavga ediyolar, üstelik bu üç parti iktidara oynuyo. utanç verici.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Emin Çölaşan Popülist tamam da, Bekir Coşkun doğru yazmış biraz sanki mi ne...

http://www.youtube.com/watch?v=KQIZ7aLqzGc

Bu video da çok eski değil hani.
44 lere gitmeye gerek yok.

http://www.youtube.com/watch?v=VepV4Ac_rNM

Hem Laik hem müslüman olunmaz.


By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003

"We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible"

[ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 00:18 tarihinde, Prawler tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bakın size şöyle anlatayım,

akp yi abd başa getirdi,

belli çıkarları vardı ve çoğunu sağladı

şimdi yine çıkarları var

akp nin oylarını bölüyorlar

çünkü koalisyon hükümeti oluşturmaya çalışıyorlar

yapılan cumhuriyet mitingleri, gözdağları vs. hepsi bunun ayakları

ve başarılı olacaklar.

biz ise burada tabiri caizse "konu mankeniyiz"

düşündünüz mü neden ekranlarda sürekli 4 partinin ismi geçiyor?

düşündünüz mü neden akp-chp-mhp-gp dışındakilerin anketlerde dahi esamesi okunmuyor?

bu dört parti seçildi, abd tarafından, ve büyük ihtimalle bu dördü meclise girebilecek

dp barajı geçebilecekken hala anlamadığınız o anlaşmazlık neden çıktı sanıyorsunuz?

oylar bu dört partiye aksın diye..

hala düşünüyor musunuz ülkenizin geleceğinde rol sahibi olduğunuza..

komplo teorisi gibi geliyor ama gerçek. görürsünüz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bush masonmuş :p

abd'nin işine koalisyon işe yaramaz ki, herifler bir şey ister mecliste kavga çıkar istedikleri olana kadar uyuya kalır adamlar. bence iktidarda kontrol edebilecekleri tek bir partiyi tercih ederler. koalisyon demek yaptırmak istediği şeylerin uzaması demek

[ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 02:15 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi birisinin yazıları sıkıştırıp; "Ya işte bu kadar yazıcıkmış, böyle öyle heybetli görünmüyor, iki satır yazı yazıyorlar bla bla... " fln diye çıkması gerekiyor sanırım...

Yazılar doğru. Her millet layıkıyla yönetilirmiş. Bunlarda bizim layığımız. Bu millete böyle hükümet, ne kadar ekmek, o kadar köfte....
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...