Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

[ÖSS'ciler için] Okul ve Bölüm Tanıtım Topiği


Prawler

Öne çıkan mesajlar

"nutella yerim" said:

SeaGle said:

Metalurji ve Malzeme

Elektronik

İnşaat


bu üçü hakkında da her türlü bilgi alabilirim, saygılar





3 u de cok farklı muhendislik alanları,elektronik okursan uygulamadan öte daha cok teoriye dayalı bir egitim secmis olursun


ben de onu düşünüyorum işte :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

Metalurji ve Malzeme

Elektronik

İnşaat


bu üçü hakkında da her türlü bilgi alabilirim, saygılar


metalurji ve malzeme, çoğu üniversitenin ders programında metalurji ağırlıklıdır
http://www.muh.istanbul.edu.tr/ders_planlari/metalurji_tr_ders.htm ama mesela burda ne kadar ders varsa doldurmuşlardır, iyi değildir
metalurji; döküm, demir ve demir dışı metaller, yüksek sıcaklıklar, sürekli başında durmasan bile ağır çalışma şartları
malzeme; laboratuarda çalışma imkanı, mekanik testler, metalllerin iç yapı incelemeleri, malzeme bilgisi karakterizasyonu, elektronik özellikleri ve ısıl işlem diyelim, bir de seramik dersini iyi koyarlar
yani lisansta orta seviyeye yakın malzeme bilgin olur bir de spesifik bir konuda güzel bir malzeme içerikli ders varsa yanına kar kalır. yüksek lisans, doktora ile malzeme kısmında daha rahat aşama kaydedersin
seçmeli dersler metalurji ve malzeme yi biraz daha uygulamaya yönelik anlatan derslerden oluşur
laboratuar dersleri epey zengindir yeter ki gerekli deney aletleri mevcut olsun

iş imkanları çok geniş dense de iş ilanları o kadar geniş değildir, bir makinacı kadar rahat iş bulamassın zaten çoğu yerde makinacıyla yolun kesişir
ama iş alanları ve ilanları artış gösteriyor, dünyada belirli ülkelerde metalurji kısmında bilgi ve uygulama doyumu olsa da türkiyede herşey de olduğu gibi daha gelişmektedir. belirli bir alana yönelik iş tecrübesi istenir bu da yeni mezunu zorlar.
mezun sayısı göreceli olarak az olması iyi bişeydir, bir yerde bir meslektaşınla tanışırsan deli heyecan yaparsın, bölüme müracat eden kız sayısı da makinaya oranla daha fazladır ve artış gösterir
kapsadığı alan çok geniş olduğundan illa ki sevdiğin bir konuyla, dersle karşılaşırsın, bölümden nefret etsen de o derse sarılabilirsin, en güzeli de o dersle alakalı bir iş sahasının büyük ihtimalle mevcut olmasıdır, belki tr de yoktur ama ilerde olur yani
bir de staj kısmı var neyin ne olduğunu anladığın, çalışmak istediğin alanı bulmanda sana deneme imkanı sunan yegane kaynaktır

bir de nedese hep makine müh. ile kıyaslarız, halbuki metalurji tamamen ayrı bişeydir, malzeme konusunda da malzeme 1-2, mekanik şekillendirme, kaynak dersleri çakışır. adı üstünde zaten, makinacıların programı bir makina yapmaya, bizimki de malzemenin iç yapısından yola çıkarak malzemeyi tanımaya yöneliktir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

synorin said:

...galatasaray bilgisayar mühendisliği bölümleri hakkında bilgi verebilecek olan var mı acaba?


özetle beklentilerim düşük sıfıra yakın diyorsan hoşgeldin.

daha spesifik sorun varsa yaz, bilgisayrın 3. sınıfına geçtim, çoğuna yanıt verebilirim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Lancelion said:

Lancelion said:

biri yıldız teknik ve istanbul üni bilgisayar mühendislikleri hakkında birşeyler karalayabilir mi ?


bump, marmara c.eng. hakkında da plspls.


bumpinella.


Ben Marmara Comp.Sci.eng. da okuyorum. ilk olarak şunu söyliyim ki full ingilizce olması baya büyük bi artı getiriyor iş sahasında veya diğer mühendislerle kendini karşılartırınca.Fazla da okul yok full ingilizce olan , sanırsam bi Boğaziçi var devlet üni. olarak. Eğitim olarak zaten gayet iyi. hatta bi kaç sane önce öğretim üyeleri açısından aşmış bi durumdaymış. Mezunlar da rahat iş buluyorlar. hatta 4. sınıfların çoğu şu an çalışıyorlar. ve çalıştıkları yerler baya büyük firmalar.
Kötü yanlarından bahsetmem gerekirse , ilk olarak bazı proflar gerçekten zorluyor insanı. hatta az lanet etmedim bazılarına.yaz okulumuz yok , büt de yok. o açıdan derslerden kalmak büyük sorun yaratabiliyor.Sözde açıcaklardı bu sene ama , yalan olucak gibi.
Bide okul bazı konularda çok sinir bozucu. Klüp olarak bi şirket getirmek istiyoruz , desteklemeyi geçtim dahada köstek oluyolar. Salon için para vs.. istiyolar şirketlerden. e tabi her şirket de gelmiyor böyle olunca. neyse istersen daha detaylı bilgi verebilirim sonra . :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ODTÜ Makine Mühendisliği

Zorluk ve Eğitim
Her şeyden önce bölüm hakkındaki efsaneler (zorluğu, kız durumu, ortamı vs vs) tamamen doğru ve gerçeği yansıtıyor :D

Genel olarak bakarsak son 1-2 yılda bölümdeki çok ağır derslerin önemli bir kısmı (Machine Elements I,II, Fluid Mechanics I,II vs) kısmen de olsa hafifletildi. Bu bakımdan zorluğu azıcık da olsa kalktı, ama yine de Türkiye'nin en zor bölüm eğitimini alacağınızı bilin, ona göre tercihinizi bunu kabul ederek yapın. Zaten sadece bu bölümün büyüklüğünün (tamı tamına 7 farklı bina) çoğu üniversitenin komple büyüklüğüne denk olması da bir şeylerin göstergesi.

1. sınıfta zaten teknik çizim dersleri dışında bölümle işiniz olmayacağından bölümü 2. sınıfta tanımaya başlarsınız. 1.-2. sınıf arası yaz tatilindfe sizi 7 günlük yaz stajına (aslında ismi staj ama kendisi bölüm bilgilendirmesidir)çağrırlar, burada bölümün 7 adet binasını, lablarını, eğitim ortamını gezer alacağınız derslerle ve makine eğitim alanlarıyla ilgili bilgi alır ve makine mühendislerinin yoğunlukla çalıştığı fabrikaları gezersiniz.

Taa burada size bir şey öğretirler: ME > me. Bu, bölümün parolasıdır. Size söyleyecekleri ilk söz "eğer bu parolayı ezberler ve uygularsanız bölümü 4 senede bitirirsiniz." (ME: Mechanical Engineering, me: ben) Ben işte tam olarak o gün "ben kendimi bu bölüme ezdirmem" dedim, kendimden feragat etmeyerek 5 senede bitirdim. Tavsiye ederim.

Dediğim gibi bölüm eğitim olarak gerçekten Türkiye'nin en zor eğitimi. Derslerin çok kapsamlı ve çok farklı konulara yayılması, sınav tarihlerinin ardarda olması, bitmek bilmeyen ödev ve projeler hayatınızı esir alacak, sosyal yaşam diye bir şeyi oldukça geri plana itecek. Ancak bu karşılaşacağınız tek zorluk değil. Bölüm dersleri inanılmaz derecede birbirini bağlıyor. Haliyle tek dersten bile kalarak okulu uzatmanız çok mümkün. Böyle kritik derslere dikkat. Bunun dışında 3. sınıfta eğer tüm dersleri alıyorsanız nefes alacak vaktiniz olmuyor neredeyse. 4. sınıfta da pek çok derste ödevler ve projeler için defalarca sabahlamayı göze almalısınız. Bir dersin projesinde hiç kimse yapamadığı için 30 kişi hep beraber sınıf kapatıp sabahlayarak kişisel projeyi hep beraber yaptığımızı bilirim yani.

Ancak bitirdiğinizde gerçek anlamda mühendis olmuş olursunuz. Türkiye'de hiçbir üni.yle kıyaslanamayacak kadar kaliteli bir eğitim almışsınızdır. Hatta yurtdışına ABD'ye Almanya'ya mastıra falan gidip de "Abi ODTÜ'nün eğitim kalitesi daha iyiydi kesinlikle" diyen çok adam tanıdım. O yüzden hiç sıkıntınız olmasın.

Bir ekleme de yapayım, bölümün %100 ingilizce olması ileriki eğitiminiz veya mesleki hayatınız açısından çok yararlı, ve eğer ingilizceniz yetersizse hazırlık sınıfında verilen ingilizce de son derece başarılı

Sosyallik ve Ortam
Sosyal ortam demişken, dendiği gibi makinede pek kız bulunmuyor. Ancak bulunan kızlar da genel olarak gerçekten çok kafa ve muhabbeti iyi kızlar (arkadaşlık açısından gayet iyiler yani). Geçen gün bölümde başıboş dolaşırken kızların Fallout 3 muhabbeti yaptığını gördüm, birisi level 19 olmuş diğerine bir questi nasıl tamamlayacağını anlatıyordu, diğeri de skilllerini yalnış dağıttığından şikayetçiydi falan. Aynı şekilde futbol, buz hokeyi, paintball, bilgisayar, PES, counterstrike vs oynayan, sizin cesaret edemeyeceğiniz filmleri izleyen kız çok görürsünüz. Ama öyle çıtı pıtı makyajlı tripli hatun görmek istiyorsanız çok yanlış yerdesiniz. Bunun dışında bölüm gerçekten çok kaynaşık durumda. Özellikle ders ve projelerin ağırlığı yüzünden kaynaşma had safhada zaten, hiç tanımadığınız insanlar ödeve yardım ediyor, sizden yardım umuyor, kaynaşılıyor bir şekilde.

Bu bakımdan, özellikle "sefalet arkadaşlık ister" felsefesiyle bayağı bir ortam kurarsınız.

Hocalar
Hocalar genel olarak çok iyidir diyebilirim. Kesinlikle karakter olarak düzgün insanlar, büyük kısmını sever, sevmediklerinize de en azından saygı duyarsınız genelde. Tabii bir-iki istisna her zaman vardır. Hocalar hep işlerinin en iyilerinden, alanlarını en iyi bilenlerden oluşur. Ancak bazı hocalar ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, ne kadar kaliteli akademisyen olursa olsun, maalesef iyi "hoca" değildir, dersi iyi anlatamayabilir. Böyle şeyler de var. Ama hocalar iyi huyludur, derslerde nefret edip çok laf etseniz de karakterlerine laf edemezsiniz. Ha yalnız şöyle bir şey var, bölümdeki hocalar genelde eski bölüm birincileri olduğu için her öğrencilerinden de bölüm birinciliği beklerler (bölümün dönem başına 1 birincisi olduğunu bazen unuturlar hehe) o yüzden de beklentilerini karşılamak zordur.

Kazandırdıkları
Bitirdiğinizde gerçek anlamda mühendis olursunuz. Sadece dersleri değil size mühendislik bakış açısını ve beklentilerini, problem çözme şekillerini, mühendislik etğini ve kısacası her şeyiyle kusursuz eğitimi verir. Bunları da en iyi bitirme projenizde farkedersiniz. Bitirme projenizi 1 sene değil 1 dönemde yaparsınız. Ve çoğu üni. ve bölümün istediğinin aksine fasafiso değil çok ciddi, işe yarar ve çalışan bir makine isterler sizden. Bunun için piyasa araştırmasından patent toplamaya, malzeme bulmaktan dizayna ve üretime her şeyi beklerler. Bittiğinde makinanız çalışmalıdır. Basit örnek, biz otomatik tenis topu fırlatma makinesi yapmıştık tenisçiler için. Makine topa falso verdiriyor, sağa sola ileri geri atabiliyor, yukarı kalkıp servis atışı yapabiliyor, farklı frekanslarda top atabiliyordu mesela. Aynı dönem bir başka grup "self assembling living quarter" (uçaktan atılıp yere inince kendiliğinden açılarak işlev kazanan yaşam alanı) bir başkasıysa uzaktan kumandalı ve kameralı mayın temizleme/casusluk robotu yapmıştı.

Dediğim gibi bitirdiğinizde Türkiye'de tek, avrupada abdde çoğu yerden daha iyi bir eğitim almış olursunuz ama bunun için de çokça fedakarlık yapmış olmanız gerekir tabii. Eğer kasıcam orta karar (hani iyi olmasına da gerek yok) bir ortalamayla uzatmadan bitiricem diyorsanız sosyal hayatınız, ilgi alanlarınız, yaşamınız, uyku düzeniniz ve sinirleriniz ciddi anlamda yıpranacak demektir uyarayım.

Eğitiminin yanısıra sosyal statü olarak, etiket olarak bambaşka bir bakış açısı olur insanların üzerinizde. Gerek mastır, yüksek lisans vs, gerek iş dünyası, gerek sosyal çevre gerekse toplumda "ODTÜ'lüyüm" ve hatta "ODTÜ Makine bitirdim" demek çok büyük etki yapıyor, çok kapıyı açıyor, bizzat gördüm hala da görmekteyim. Özellikle hayatın her alanında etiketin ve kendini pazarlamanın da çok etkili olduğu günümüzde bu da çok kritik bir nokta.

Eğer girebilecek/girmeyi düşünen varsa kolay gelsin. Tüm kaybettirdiklerine rağmen çok büyük bir ayrıcalıktır, sadece mükemmele yakın mühendislik eğitimi vermekle kalmaz, stres yönetimi, mühendislik bilinci ve bakış açısı, proje yönetimi, yöneticilik, adaptasyon, grup çalışması, analiz ve karar verme gibi gerçek iş hayatında da size gerekecek çok sayıda özellik ve beceri kazandırır.

Umarım faydalı olmuştur. Uzun oldu ama girmeyi düşünenlerin okumasını tavsiye ederim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKULTESİ GASTRONOMİ VE MUTFAK SANATLARI BÖLÜMÜ
BÖLÜM

yemeği sadece seviyosanız uzak durun hiç gelmeyin zor bi bölüm çünkü bunun yanında çok eğlenceli hatta sanırım en eğlenceli bölüm

össden barajı geçip sınavlarına giriyosunuz
okul fiyatı 17.000
burs falan alırsanız karışmam tabi

İLERDE SİZE KAZANDIRCAKLARI

karizma
para
pul
çok para
biraz daha para
bayaa para
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fransızca Öğretmenliği

Birkaç seneye kadar kontenjanı dolmayan bir bölümdü. Şimdi buraya bile girmesi zorlaştı. Fransızca öğretmenliği yapmaniz neredeyse imkansiz. Belki özel okullarda yapabilirsiniz veya devlet okullarinda ücretli olarak calisabilirsiniz. Aslinda her lisede Ingilizce'nin yaninda secmeli ders olarak ya Almanca'nin ya da Fransizca'nin olmasi gerekiyor. Örencilige baslayacaginiz zaman size sorulmasi icap ediyor ama ben FR örtmenini nerden bulcam diye hicbir müdür buna yanasmiyor, devlet de atama yapmiyor zaten. Fransiz Dili Edebiyati okuyacaginiza bu bölümü okumanizi öneririm. En azindan havadan formasyon alirsiniz, istekli olursaniz dili de zehir gibi öğrenirsiniz. Ha yok ben bi üni mezunu olim diosaniz zaten eğitim fakülteleri iddia ederim üniversitelerin en rahat bölümleri. Yata yata birincilikle bile bitirirsiniz. Ben öle yaptim :P Bi moka yaramio onu da belirtim. Adana eger büyük sehirden gelcekseniz sizi kesmez. Antalyali, Izmirli, Ankarali, Istanbullu sikilir Adana'da. Ha ama kampüs cokzel. Cimlerde yayilir durursunuz, bahar geldi mi kendinizden gecersiniz. Sosyal etkinlikler acisindan da Türkiye'deki pekcok üniden iyi Çukurova. He konudan konuya atliyorum ama ünilerde kadrolu örtmenlik yapma ihtimaliniz cok yüksek bu bölümden mezun olursaniz. Acayip bi fr örtmeni acligi var ünilerde. Örtmenliklerden mezun olanlar genelde fosur fosur uyuduklari icin hicbisi örenmeden gidiolar ve ünide kalmayi pek akillarindan gecirmiolar beceremeyecekleri icin. Dili Edebiyati mezunlari da paragöz olduklarindan örtmenlik düsüncesi pek hoslarina gitmio. Yani ben ünide örtmen olim diosaniz önünüz acik. He sonra is bulma imkenina gelirsek. Bi kere Ingilizce sinaviyla giriosunuz ztn bu bölüme. Fransizca yi da örenirseniz iki diliniz oluo, ikinci zorunlu dil olarak da Almanca alin :P (acgözlülük edip almanca tercih ettim, dersi verdiler ama ben almadim, bi moka yaramadi ahahaha). Bi iki isletmeyle ilgili, bilgle ilgili de sertifika edinirseniz giremeyeceginiz is yok. Sansiniz bir isletme mezunundan kat kat yüksek. Bölümde cok degerli hocalar da var, fisirigin ta kendisi hocalar da var. Bi iki tane sapik bile var öğrencileriyle grup yapan ama. Gerci o sapiklardan her bölümde var ama nese ayrintiya girmiyim. Kisacasi Fransizca askiniz yoksa Almanca'yi felan tercih edin. Hem o bölüm örtmenleri acisindan daha iyi, hem de atanma olasiliginiz daha yüksek. Özellikle meslek lisesi arkadaslara bu iki bölümü cok öneriyorum. Puanlari cok yüksek olmadiindan mezun oldugunuz meslek seysini sevmiosaniz bi dil örencisi olabilirsiniz. Ingilizce sinavini iyi vermeniz gerekio ama cabalaninca oluo. Ben öle yaptim. Oluo yani. Üzülmeyin meslek lisesi cikisli olup da. Baska meslek liselerinden mezun olup da gitmek istedigi bölüm icin birkac kez sinava giren ve sonunda kazanan pekcok kisi tanidim. 2010'da da sistem denisiomus zaten. Belki tekrar bi üni okurum :P okursunuz eke.

Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü

Daha önce bir üni okumus olmamin rahatligi ve aileme yük oluyorum diye kendim üzerinde kurdugum baski nedeniylen bu bölümde sadece bir dönem okudum, sonra kactim. Dersler harika! Örtmenler vasat! Bazilari igrenc! Ortam berbat! Arkadaslar migde bulandirici!! Özel hayat yok, ögrencilik diye bisi yok! Hafta sonlarini bile ders calismak icin orda gecirionuz. Tip okusan doktor olur para kazanirsin bari. Burda o kadar emege bisi de yok sonunda. En tembel tenekeler bile ders calisip inek oluolar (kendimden biliyorum). Yalniz orda cok degerli muktesem bi hoca var kiymetini bilmedikleri. Türkiye'nin tek kadrolu İtalyanca hocasi. Harika bir insan, ve harika bir öğretmen. Müzigi seviosan bi de manyak gibi Italyanca örenim diosan hic bosver gitme Italyan Dili Edebiyati bilmem ne. Direk buraya gir adam sana öretsin. Ders saatleri de oldukca yogun.

Zengin adamsan, gelecek kaygin yoksa sesin pek iyi olmasa da ısrarlı olursan girebilirsin konservatuvara. Bi halta benzemeyen örencilik hayatindan sonra mezun olursun. Mezun olanlar kurtuldum ulen diye agliarak mezun oluolar ahahaha. Yok ama gelecek kaygin var, sirtin pek degil. O zaman harika bir sesin yoksa, diva olmaya aday degilsen hic vakit kaybetmeye degmez oralarda. Bu gibi yerlerden mezun olanlar cok yakinlarina aman hic bulasma diye ögüt veriolar. Burayi öneren adam dostun degil düsmanin yani büyük ihtimalle :)

Kampüsünü ancak Adana'yla karsilastirabilecegim maalesef, umarim yardimi dokunur. Sosyal etkinlikler konusunda Adana'nin yarisi bile olamaz. Bi halt yok! Kapidan iceri girdiginizde vay üniye geldim diosunuz. Binalari Adana'ninkinden coook daha modern. Fakat oturacak iki tutam cimi yok bina bahcesinin. Bulup otursaniz dahi bi kösede, bahcevan kalk lan ordan die elinde hortumla kovalio sizi. Ortam yok, ortam yapmayi planlayan genclik size diyorum. Adana'nin kizlari daha güzel :P Nese yazmak sIktI. Sorusu olan varsa mesaj yollasin, yardimci olurum ayrintilar konusunda. Hadin iyi tercihler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

synorin said:

odtü makine düşünüyodum da çok korktum şimdi...


Yok yok yaz yine. Ama dediğim gibi biraz hafiflettiler gerçi, yine de bayağı ağır.

Ha bir de makineden bağımsız olarak ODTÜ'yü belirteyim, hakikaten ayrıcalıktır. Kampüsü Türkiye'deki ve hatta yurtdışındaki çoğu üni'yi katlar. İmkanları sınırsızdır, ulaşımı kolaydır, devasadır, kendi içinde çarşısı vardır vs vs. İçerdeyken Türkiye'den çıkmış bambaşka bir ülkedeymişsiniz gibi hissedersiniz, herkes medenidir, ortam güzeldir vs vs.

Ama makine için yazdıklarımı tekrar tekrar oku yine de bilinçli olarak gir bölüme :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

peki odtü sosyoloji'yi tercih edeyim mi

ODTÜ okumak için elbette çok istediğim bir yer.

Sosyolog olmak falan istemiyorum ve sosyoloji mezunlarının düştüğü iş sıkıntısına düşmeyi hiç istemem. Öte yandan sosyoloji'nin okunulabilir ve ilgimi alakamı çekebilecek, beynimi sağlam besleyebilecek beni aydınlatacak bir bölüm olduğunu sanıyorum.

fena olmaz mı odtü sosyoloji yahu? :/

hayallerimde siyaset bilimi ve kamu yönetimi vardı. ısrar edece olursam 1 yıl daha çalışacam.

akıl verin bana
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...