Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Rüştü ve Mehmet Yozgatlı Beşiktaş'ta


eagle_dnz

Öne çıkan mesajlar

deniz kadronun fenerden kaliteli olduğunu savunmuyoruz ki?

savunan varsa hayal kuruyordur :)

umarım sen de bakiyle carlos karşılaştırmasını baz almadın :) tabi ki fenerin kadrosu daha kaliteli

ama bu mehmet yozgatlının kötü transfer olduğu anlamına gelmez. zira ali güneş tayfun gibi saçma sapan adamların transferine zaten tepki gösteriyoruz ama beşiktaş yönetiminin ne mal olduğu belli yapacak birşey yok onlara
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eagle, aslında cevap yine sende saklı. Hem diyorsun ki "Yozgatlı iyi topçu, 4-4-2 oynasak kesin oynar", hem de diyorsun ki "biz 4-4-2- oynamıyoruz".
Her teknik direktör takımı kendi taktiğine göre oynatır, bu durumda dünyanın en iyi topçusu bile olsa taktiğe uymuyorsa yedek kalabilir. Fener oynamıyor, ama BJK 4-4-2 oynuyor, bu durumda Yozgatlı'ya daha fazla ihtiyacı olan takım BJK'dir. Ertuğrul Fener'in başında olsaydı, Yozgatlı'nın kulüpten gitmesini istemezdi yani.
Aynı şeyi Tayfun için, Ali Güneş için söyleyebilirsin belki, ama Yozgatlı için söylemek, yerli kaleci kıtlığında Murat Şahin ve Rüştü için söylemek insafsızlık.
Ayrıca Fener'in de bu konuda ta kaleci Engin'den başlayarak oldukça kabarık bir listesi var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sezon başında burak yıldız oluyo, c.ronaldo gibi şerefsizim diye yorum yapan bjk'liler burak'a son maçlarda ki gösterdiği tepkiyi hepimiz biliyoruz. gerçi ben demiştim burak adam olmaz antalyaspordayken bile yuhluyorduk diye ama neyse.
şimdi mehmet yozgatlıya ne kadar tahammül edebilecek bjk seyircisi göreceğiz.
tamam yozgatlı iyi topcu bazı maçlarda girip oyunu hareketlendiriyor ama bazı maçlarda da şükrü saracoglunda top ayagına geldiğinde homurdanmaya başladıgımız cok oldu yani ... yoksa fb bjk ye niye versin yozgatlıyı? verir parasını attırırdı imzasını.basit bişey fb için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben Rüştü transferinin de kötü bir transfer olduğunu düşünmüyorum (eminim, Mondi'den sonra GS'ye gitse GS'liler seve seve kabul ederlerdi Rüştü'yü), bu transferde tek eleştireceğim yan verilen ücrettir. Onun dışında, BJK için yabancı kontenjanı açmak, Hakan'a da tecrübeli bir isimle çalışmak fırsatı vermesi açısından güzel bir transfer. Ertuğrul hangisini ilk 11'e koyar, bunu zamanla göreceğiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Herkes son 10 yıldır bjkden fenere gidenler için 11 kurmaya çalışmış bende bjkden fenere gidenleri yazıyorum hatırladıklarım

1-Engin
2-Daum
3-Oktay
4-Alpay
5-Sergen
6-Tümer
7-Feyyaz

ayrıca tümer fenerbahçe'ye gitmeden 2 hafta önce g.t oglanı fener diye küfretmişti bilmeyen youtubea baksın.
daum fenere gitmeden 1.5 yıl önce fener taraftarı beşiktaş maçında daumun üstüne beyaz poşetler atarak kokainman demişti. Aziz Yıldırım daum gelmeden 1 yıl önce O kokainman bu kulube adım atamaz demişti.
Yani fener gibi hazmı olmayacak transferler olmadı bjkde..

[ Mesaj 18 Haziran 2007, Pazartesi - 23:29 tarihinde, nukbasliklikiz tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben de tarafsizim valla bu konuda, FB Yozgatli'yla Rustu'yle anlasamamis veya daha az para vermis ve BJK almis, tartismayi gerektiricek bi durum bile yok yani ortada. Ikinci sayfanin baslarindan beri okumadim bile, profesyonel futbol dusuncesine biraz alismak lazim yavas yavas, herkes icin gecerli bu. OHA SATTI TAKIMI SEREFSIZ isleri baya eskilerde kaldi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Herkes son 10 yıldır bjkden fenere gidenler için 11 kurmaya çalışmış bende bjkden fenere gidenleri yazıyorum hatırladıklarım


sorun şu ki beşiktaştan fenere gidenler hep kaliteli adamlar

fenerden beşiktaşa gelenler ise ali güneş tayfun korkut filan boş adamlar

gereksiz adamlar yerine nobre mehmet rüştüyü almış olsak sadece gayet normal olurdu

ki bu da iyiye işaret fenerden aldığımız en iyi adamlar seneye kadromuzda olacak olanlar.

fahri murat şahin gibi adamları fenerli saymıyorum fener tesislerinde 2dk geçirdi diye yedek olarak almicaz diye birşey yok, gsnin appiahı deneyip göndermesine benziyor

[ Mesaj 19 Haziran 2007, Salı - 14:12 tarihinde, cemad tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1993 yılında antalyaspor'un kalecisiyken rüştü beşiktaş’la anlaştı. bu anlaşmadan kısa süre sonra ciddi bir trafik kazası geçirdi. bu kazada ağır yaralanan rüştü'yü muayene eden doktor “oynaması çok riskli, bu futbolcuyu almayın” diye rapor verince beşiktaş transferden vazgeçti. ama o riski fenerbahçe aldı ve rüştü'yü transfer edip engin ipekoğlu'nun yedeği yaptı. engin'in bir kayserispor maçında bacağı kırılınca, rüştü o gün devraldığı eldivenleri bir daha engin'e bırakmadı. yedi yıl aradan sonra şampiyonluğu getiren trabzonspor-fenerbahçe maçında kalecilik hayatının en müthiş performansını ortaya koyan da oydu, 2002 dünya kupası'nda göğsümüzü kabartan tek fenerli futbolcu da.

kariyerinin zirvesindeyken, adı dünyanın en iyi 3 kalecisinden biri olarak anılırken, şimdiye dek bir türk futbolcunun gidebildiği en büyük yabancı kulübe transfer oldu sonra. hastane odasında kendisiyle sözleşme imzalayan ve bugünlere gelmesini sağlayan fenerbahçe'ye beş kuruş para kazandırmadan.. barcelona'da başarısız oldu, fenerbahçe'ye geri dönmek istedi. yurt dışına gittikten sonra tıpkı hakan şükür gibi camia içinde istenmeyen adam oldu. yine de fenerbahçe bu vefasızlığı sineye çekti, önce kiralayarak sonra bonservis bedeli ödeyerek kariyerinin zirvesinde bedelsiz giden kendi evladı rüştü'yü, barcelona kalesinde kepaze olmuşken ikinci kez para vererek transfer etti. rüştü döndükten sonra bir süre volkan'ın arkasında yedek bekledi, sonra kaleyi devraldı. tam eski formuna yaklaşmışken özel bir milli maçta şanssız şekilde sakatlandı. kendisine fenerbahçe yine kol kanat gerdi, takımın ağabeyi deyip baş köşeye oturttu.

ve beş sene öncesine kadar "fenerbahçe'yle sonsuz kontratım var" diyen rüştü, "bundan sonra beşiktaş'ın emrindeyim" diyerek beşiktaş'a gitti. ekşi sözlük'te yıllar önce açılmış rüştüsüz fenerbahçe diye başlık var, sen bu ne demek bilir misin.. belki çoluk çocuğun arkasında daha fazla yedek beklemek istemedin, belki "benim kariyerim ortada, dünkü çocuklarla forma için daha fazla rekabet edemem" dedin, belki verilen para sana çok cazip geldi, belki herkesten daha çok profesyonelsin, belki sürekli oynayabileceğin bir takıma giderek çok değer verdiğin milli formayı garanti altına almak istedin, belki 3. kalecilik yakıştırması sana çok dokundu, belki şu belki bu..

"emek zayi olmaz" demişsin, doğrudur. misal, tümer metin fenerli tümer olarak anılsa da anılmasa da 100. yılda fenerbahçe futbol takımını şampiyon yapan isimlerden biri olarak fenerbahçe durdukça unutulmayacak. sen de unutulmayacaksın, 100. yılda şampiyon olan kadroda yer alıp, şampiyonluk kutlamasında arkadaşlarının yanında değil tribünde olan adam olarak.

yine de verdiğin emekler için teşekkürler. bana göre demirören yönetimi paraya kıyarak ilk defa doğru bir transfer yaptı. keşke alex'i, kejman'ı ve hatta tuncay'ı birlikte alsalardı da, ileride "benim gençliğimde bir rüştü vardı, na böyle gözlerinin altına kömür sürerdi, o varken fenerbahçe 5 hücumcuyla oynardı, öyle kaleci gelmedi bir daha" diye anlatırken içim burkulmasaydı. sırf bana bu hissi yaşattığı için bile demirören yönetimi bence başarılı bir iş yapmıştır.

samimi dileğim odur ki beşiktaş'ta çok başarılı olursun ve bir zamanlar sana "pembe panter" yakıştırması yapan beşiktaş taraftarının sembol isimlerinden biri haline gelirsin. ve yine dileğim odur ki şimdi ne isa'ya ne musa'ya yaranabilen, her iki camiadan da kabul görmeyen tanju çolak'ın durumuna düşmezsin. çocukluğumdan bu yana resmini çerçevelettiğim iki futbolcu vardı: biri rıdvan, biri rüştü. şimdi ilk işim, "ben fenerli rıdvan olarak mezara gitmek istiyorum" diyen rıdvan'ın yanındaki çerçeveden resmini çıkartmak olacak. yolun açık olsun rüştü reçber..


--- ekşi sözlük'ten alıntıdır. altına ben de imzamı atmak isterim ---
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Merak ediyorum hanginiz kendi kulübünüzün taraftarından dayak yediğiniz halde o takıma hizmet etmeye devam ederdiniz. Ben şahsen GS'li de olsam GS taraftarından böyle bir saldırı görsem anında takımdan ayrılmaya çalışırdım.

Adam FB'den aldığı her kuruşu sonuna kadar ödedi, sayısız maç çevirdi takımı için. Kaptanlığı bıraktı belki yine de takımı bırakmadı. Tuncay gibi "kaptan olmak istiyorum ben" şımarıklıklarında, diğer takımların tepkisini çekecek şeylerde bulunmadı. Hep ağırbaşlı ve profesyönel davrandı. Saha dışı olsun saha için yönetime problem çıkartmadı. Ücreti azaltıldı ses çıkartmadı. O "dünyanın en iyi 3 kalecisinden biri"ni aylarca yedek beklettiler, ses etmedi, iyice üstüne gelip küstürdüler. "Bundan sonra 3. kalecimizsin" dediler, şampiyonluk kutlamalarına katılmadı bir noldu diye sormadılar. 1 sene daha oynayayım sonra jübile yapayım dedi sallamadılar bile. Kaç senelik takımı adama daha dünkü çocuk kazımdan daha az ücret önerdi, belki Türkiye standartlarına göre iyi, ama takımda en düşük ücretlerden biri olduğu kesin.

Şimdi de utanmadan bunca şeyden sonra hala Rüştü'yü suçluyorlar, onu hain gibi gösteriyorlar.

Ben GS'li olarak kendi takımımın duyarsızlığı ve vefasızlığına çok kızardım. Kaptan Bülent olsun, Hagi olsun, Arif olsun, Hakan Ünsal olsun, Ergün olsun. Şimdi aynı vefasızlığı FB de yapıyor, üstelik bir de karşı tarafı hainlikle suçlayarak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adamı döverken böyle demiyordunuz diyenler olacaktır yazacaktım tam, yazana kadar Rewendor söylemiş....

şunu söyleyebilirim, Fenerbahçe taraftarı ona hakettiğinden fazla sevgi ve destek gösterdi, Pendik gibi bir takımdan o golleri yemek, zaten eğitim seviyesi diplerde olan insanımızı bu noktaya getirir. Belki de başarısız geçen dönemlerden dolayı Fenerbahçe taraftarı o günden bu güne daha bir yontulmuş, olgunlaşmıştır, ancak o olayları her türlü kınamanın yanında Rüştü'ye saldırmanın karşısında ona hakettiğinden fazlasını vermek terazinin kefesinde benim açımdan her zaman ağır basmıştır.

Ama panathinaikos tan, manchester dan ve daha bir çok takımdan o gereksiz golleri yerken de, dünya kupasında Ronaldo'nun ayağının burnuyla itelediği topu içeri alırken de sonuna kadar arkasındaydık. O gollerde defansif hatalar var mı var. Ama o seviyede bir kalecinin yememesi gereken tamamen laubalilikten kaynaklanan gereksiz goller yediğini de çok gördük.

Ben tahammülsüz bir insan olarak Pendik maçı sonrası taraftar bana saldırmışsa aradan 2 milyon yıl bile geçse taraftara kırgın kalabilirim. Dolayısıyla Rüştü'nün taraftara kızgınlığına küskünlüğüne (eğer varsa) kesinlikle hak veririm. Ancak taraftar bir yana en başta Fenerbahçe yönetimi ona vefaların en büyüğünü göstermiştir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

o yüzden hemen fanatik saldırısı yapmayın böyle yazılanlara. biraz bakın, görün.

1 tinercinin saldırısı yüzünden bütün taraftarın haksız duruma düşmüş bile olsa (ki bu kişisel takdire kalmıştır, ben de rüştü olsam ben de bütün taraftara mal ederdim) en başta Fenerbahçe kulübü, arması, forması, yönetimi sana vefaların en büyüğünü defalarca gösterdi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hıncal Uluç'un bugünkü yazısı...

said:
Baba Recep neli, Beşiktaşlılar?.
BABA Recep, bu ülkenin gelmiş geçmiş en Beşiktaşlı on adamı varsa, bunlardan biri, bana göre birincisidir.
Futbolunu Galatasaray'da bitirmesi, Beşiktaşlılığına gölge düşürdü mü?. "Düşürdü" diyenin alnını karışlarım.
Beşiktaş Baba'yı dışlamış, Kasımpaşa'ya yollamıştı. Baba Gündüz, İtalya'ya transfer olan Metin Oktay'ın yerini nasıl dolduracağını düşünürken Recep aklına geldi.
"Ben oynatırım" dedi.. Recep hayatının en güzel maçlarını Galatasaray formasıyla oynadı. Galatasaray'ı o yıl şampiyon da yaptı ve futbolu bıraktı. Beşiktaşlı olarak bıraktı. Galatasaray'ı şampiyon yaparken de Beşiktaşlıydı. Kimse sorgulama gereği duymadı.
Suat Mamat, Beşiktaş formasıyla oynarken neliydi peki?. Ankara'da bir maçtan sonra soyunma odasına inmiştim. Sırılsıklam Beşiktaş forması hala üzerindeyken kulağıma eğilip sordu.. "Bizim maç kaç kaç?.. "
Rüştü, futbol tarihinin en büyük Fenerbahçelilerinden biridir ve öyle de kalacaktır. "Fener'i unuttum. Kalbimde artık Beşiktaş var" deseydi, biterdi asıl..
Rüştü, kendisini dövenlere ve dövdürenlere, tribünlerde alay eden ıslıklayanlara rağmen, formasından vaz geçmeyen, sonuna dek direnen bir Fenerliydi..
Ama milli takıma çağrıldığı gün kendisine "Bu yıl üçüncü kalecimsin. Ona göre" diyen Teknik Direktörün mesajını alınca, tek çaresi kaldı. Gitmek..
Çok da iyi bir takıma gitti.
Yılın en doğru transferlerinden biridir.

Bir anı naklediyorum, Galatasaray taraftarı Ayhan İzmirli'nin kaleminden..
"Metin Oktay'ın Palermo'ya gidişinin ardından Baba Recep Galatasaray'a transfer olmuştu. O zamanlar kapalı tribün biletleri 225 kuruş. Az sayıda Galatasaraylı kapalı tribünün açıkla birleştiği sol tarafı kapatır, ancak en fazla ikinci direğe kadar bir yer kaplardık.
Beşiktaş taraftarlarının bulunduğu kısım oyuncuların çıkış tünelinin tam üstündeydi.
O yıl yapılacak ilk GalatasarayBeşiktaş maçı iki camianın olduğu kadar, medyanın da ilgi odağıydı. Beşiktaş'ta 'Baba' lakabı almış Recep Adanır ilk kez Galatasaray formasıyla sahaya çıkıp eski takımına karşı oynayacaktı. Gecenin bir vaktinde stadın kapısında yorgan döşek yatarak ertesi sabah içeri girdiğimizi hatırlarım. Maç saatine yakın, Galatasaray, Beşiktaş tribününe çok yakın bir yerden sahaya çıktı.
Biz her zaman kendi yıldızlarımızı tribünlere çağırırdık. Bu ya Metin Oktay olurdu ya da Turgay Şeren. Bu kez Baba Recep'i çağırdık. Baba Recep bir an duraksar gibi oldu. Bize doğru koşarak geleceğini sanarak iki misli bağırmaya ve 'Baba Recep buraya' demeye başladık.
Baba Recep birden Beşiktaş tribünlerine doğru koştu. Bir anda stat sessizliğe büründü. Ne yapacağını herkes merakla bekliyordu. Beşiktaş tribünlerinin önüne gelince sağ ve sol elini havaya kaldırdı ve iki eliyle bütün Beşiktaş tribününü içine alırcasına bir jest yaptı. Ardından ellerini sıkıca yüreğinin üstüne bastırdı ve sonra tekrar açıp kalbini sanki Beşiktaşlılara uzattı. Biz derin bir sessizliğe bürünmüştük. Beşiktaş tribününden 'Baba Recep' sesleri yükseldi. Baba Recep sonra koşa koşa tribünün ta öbür tarafına gelip tam bizim önümüzde durdu. Gene iki elini açıp Galatasaray tribünlerini içine alacak bir hareket yaptı ve sonra iki eliyle iki bacağını gösterdi.
Baba Recep, 'Yüreğim Beşiktaş'la ama ayaklarım Galatasaray için koşacak' diyordu.
İşte o anda hem Galatasaray, hem de Beşiktaş tribünleri ayağa kalktı, 'Baba Recep çok yaşa' sesleri yeri göğü inletti."
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...