Flameoffear Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Çok sıkıcı bir film. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
canola Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 hayatımda izlediğim en en en en anlaşılmaz filmdi. ama güzeldi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Devilmanta Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 BlaCk said: İzlicem bu filmi merak ettim Rachel Weiszın hastasıyım bende bendeeee:)-D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 filmin adı niye the fountain? bir fikri olan varmı tek çözemediğim bu kaldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 kaynak işe. filmin ana fikri çok güzel. uplamışsın filmi izliyesim geldi gene :p Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gladmir Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 Suyundan içildiği zaman ölümsüzlüğe ulaşıldığına inanılan Su kanyağı (fountain). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
burtonesk Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 yapılmış en iyi film bu. aşığım filme. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vaniLLe Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2009 fragmanini izledigimde farkli beklentilerim oldu, ama yine de etkileyici ve derin bi filmdi. sevdim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flassh Mesaj tarihi: Haziran 17, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 17, 2009 yeni izledim baya karışık ama sanırım anladım :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vingthor Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 2 gün oldu seyredeli. kız arkadaşımın enseye yaklaşınca içim şeyoluyor lan resmen. müthiş film. hayır filmin müthişliğini geçtim hugh jackman anbilivıbıl. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kanuni Mesaj tarihi: Haziran 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 22, 2009 nefis film.. simdi izledim :( of be... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MeSh Mesaj tarihi: Aralık 11, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 11, 2009 Filmi yeni izledim.. izlemeden evvel film hakkındaki tek fikrim imdb'den '7.5' puan almış olması ve hugh jackman'ın başrolünde oynadığıydı. yönetmeninin adını ezbere bilmiyordum ondan dolayı requiem for a dream'in falan yönetmeni olduğundan bihaberdim. kısacası ne tarz bi şey izlediğim hakkında en ufak bi fikrim yoktu. Sanırım bundan dolayı filmin ilk 30-40 dakikası boyunca "ne oluyo lan?" edasıyla izledim. Nitekim, filmin finaliyle beraber bütün noktalar aniden birleşti ve "OHAAAAA!!" çektim. İlk fırsatta ikinci defa izleyeceğim fakat şu an aşırı şekilde filmden neler çikardiğimi yazmak istiyorum. izlemediysen başka kapıya. Şimdi film hakkında millet ne demiş, neler yazmış, neler çizmiş diye ufak tefek bi araştırma yaptım. araştırmayla kastım ekşi'yi ve paticiği okudum o kadar. filmi bitireli zaten 10-15 dk falan oldu daha. Gördüğüm kadarıyla filmi neredeyse herkes farklı yorumlamış, bana en mantıklı gelen, kendi doğrumu da ben aktarayım. çok istedim resmen. Öncelikle bu film 3 çağda geçmiyor... Sadece günümüzde ve gelecekte geçiyor.Yani geçmiş dönem sadece izzy'nin yazdığı "the fountain" romanından ibaret. Farklı zaman dilimlerindeki ortak nokta olan ağaçların hepsi de aynı ağaç yani "hayat ağacı". Tom, izzy'i insanüstü bi aşk ile sevmesinden ötürü, ölümünü kabullenemiyor ve engellemeye çalişiyor. Bu noktada herkes zaten hemfikir. izzy ölmeden hemen önce kanserin tedavisini bulan Tom, izzy'nin cenazesinde ölüm için 'bu sadece başka bir hastalık.. bunun da çaresini bulurum." deyip lab olayına geri dönüyor ve "AĞACI İNCELEYİN!!" talimatını veriyor. Ölümü engellemeyi hakkatten başarıyor. Nitekim tüm tedavilerin kaynağı olan "hayat ağacı" 'nı da baloncuğunun içine koyup nebula'ya doğru yollanan, bizim tom. aynı tom. iç benliği falan değil. bildiğin bi kaç yüzyıl sonra tom astronot olmuş, yıldızlar arası seyahate çıkmış. Valizinde sadece izzy'nin verdiği dolma kalemden arta kalanlar ve ağacı var. (dolma kalemle yaptığı yüzük dövmesinden sonra, iki kolunu birden yüzyıllar içinde komple dövme kaplamış.. aynı dolma kalemle.. zaten kalemin yarısı çürümüş. neyse...) Hayatta kalmak için düzenli aralıklarla hayat ağacını sömürüyor. Nebula'ya vardıktan sonra ne olacağını beklediğini tam olarak çözemedim.. Sanırım bunu Tom'un kendiside çözememiş vaziyette. (ruhlar hakikatten oraya gidiyosa farklı gerçi, yaşam ağacıyla ruhu tekrar bedene kavuşturmaca belki? hmm. neyse..) Nitekim kendine içten içe "Finish it." diye telkinlerde bulunuyor. Gel zaman, git zaman.. Tom, nebula'ya girdiğinde herşeyi yanlış yaptığını farkediyor. Ölümü engellemek yerine son günlerinde izzy'nin yanında olması gerektiğini idrak ediyor. Bunun üzerine içten içe "Finish it." olayını hakkatten yapıyor ve romanın sonunu yazıyor. Romanın sonunda eski çağdaki tom karakteri ağacın öz suyunun dibine vurup ölüyor. Çünkü ölüm yeni bir başlangıç. izzy'nin mezarına hiç dikmediği ağacı dikmiş ve son günlerinde onun yanında olmuş olmayı diliyor. Bunlardan sonra da baloncuktan ayrılıp ölen yıldızın yakınında, supernovanın ateşli kollarına kendini birakip kendi de ölüyor.. "finish it." 'e cevaben 'roger that' çekiyor. gg diyor bye diyor. güzel filmdi lan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
draedan Mesaj tarihi: Aralık 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2009 soundtrack i muhtesemdir, devamli dinlerim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Abilify Mesaj tarihi: Aralık 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2009 Zheld sagolsuın indirdim bende. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tyrannus Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 hiç duymamıştım.ben tesadüfen izledim bunu demin çok kötü oldum.izledigim en iyi film olabilir lan.izlemeyen barzo varsa izlesin hemen bütün efektler petri kabındaki kimyasal tepkimelermiş.cgi yok hiç. He has said that CGI would take away from the timelessness of the film and that he wants the film to stand the test of time. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 film güzel ya ama ben sevmedim.cunku iki 2tane sevmediğim oyuncu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Bana Hugh Jackman'ı sevdirdi aslında Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tinu Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 hemen başladım 720p sini cekmeye merak ettim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
reyou Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 film cok iyi, 7/10. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tinu Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2011 bu tarz filmleri seviyorum, varmı başka böyle eskilerden önerebilceğiniz 2007 8 öncesinden Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2011 Léon diye bi film var. o da güzel Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2011 anakinin babasi aslinda luke. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2011 SPOYLERSDA Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
misread Mesaj tarihi: Kasım 11, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 11, 2011 bu tarz başka filmler önerebilse bi babayigit ne güzel olur ha . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Kasım 11, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 11, 2011 baska film yok boyle. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar