Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Fountain


bLackcha0s

Öne çıkan mesajlar

  • 8 ay sonra ...
  • 5 ay sonra ...
Filmi yeni izledim.. izlemeden evvel film hakkındaki tek fikrim imdb'den '7.5' puan almış olması ve hugh jackman'ın başrolünde oynadığıydı. yönetmeninin adını ezbere bilmiyordum ondan dolayı requiem for a dream'in falan yönetmeni olduğundan bihaberdim. kısacası ne tarz bi şey izlediğim hakkında en ufak bi fikrim yoktu. Sanırım bundan dolayı filmin ilk 30-40 dakikası boyunca "ne oluyo lan?" edasıyla izledim. Nitekim, filmin finaliyle beraber bütün noktalar aniden birleşti ve "OHAAAAA!!" çektim. İlk fırsatta ikinci defa izleyeceğim fakat şu an aşırı şekilde filmden neler çikardiğimi yazmak istiyorum.

izlemediysen başka kapıya.

Şimdi film hakkında millet ne demiş, neler yazmış, neler çizmiş diye ufak tefek bi araştırma yaptım. araştırmayla kastım ekşi'yi ve paticiği okudum o kadar. filmi bitireli zaten 10-15 dk falan oldu daha. Gördüğüm kadarıyla filmi neredeyse herkes farklı yorumlamış, bana en mantıklı gelen, kendi doğrumu da ben aktarayım. çok istedim resmen.

Öncelikle bu film 3 çağda geçmiyor... Sadece günümüzde ve gelecekte geçiyor.Yani geçmiş dönem sadece izzy'nin yazdığı "the fountain" romanından ibaret. Farklı zaman dilimlerindeki ortak nokta olan ağaçların hepsi de aynı ağaç yani "hayat ağacı". Tom, izzy'i insanüstü bi aşk ile sevmesinden ötürü, ölümünü kabullenemiyor ve engellemeye çalişiyor. Bu noktada herkes zaten hemfikir. izzy ölmeden hemen önce kanserin tedavisini bulan Tom, izzy'nin cenazesinde ölüm için 'bu sadece başka bir hastalık.. bunun da çaresini bulurum." deyip lab olayına geri dönüyor ve "AĞACI İNCELEYİN!!" talimatını veriyor. Ölümü engellemeyi hakkatten başarıyor. Nitekim tüm tedavilerin kaynağı olan "hayat ağacı" 'nı da baloncuğunun içine koyup nebula'ya doğru yollanan, bizim tom. aynı tom. iç benliği falan değil. bildiğin bi kaç yüzyıl sonra tom astronot olmuş, yıldızlar arası seyahate çıkmış. Valizinde sadece izzy'nin verdiği dolma kalemden arta kalanlar ve ağacı var. (dolma kalemle yaptığı yüzük dövmesinden sonra, iki kolunu birden yüzyıllar içinde komple dövme kaplamış.. aynı dolma kalemle.. zaten kalemin yarısı çürümüş. neyse...) Hayatta kalmak için düzenli aralıklarla hayat ağacını sömürüyor. Nebula'ya vardıktan sonra ne olacağını beklediğini tam olarak çözemedim.. Sanırım bunu Tom'un kendiside çözememiş vaziyette. (ruhlar hakikatten oraya gidiyosa farklı gerçi, yaşam ağacıyla ruhu tekrar bedene kavuşturmaca belki? hmm. neyse..) Nitekim kendine içten içe "Finish it." diye telkinlerde bulunuyor. Gel zaman, git zaman.. Tom, nebula'ya girdiğinde herşeyi yanlış yaptığını farkediyor. Ölümü engellemek yerine son günlerinde izzy'nin yanında olması gerektiğini idrak ediyor. Bunun üzerine içten içe "Finish it." olayını hakkatten yapıyor ve romanın sonunu yazıyor. Romanın sonunda eski çağdaki tom karakteri ağacın öz suyunun dibine vurup ölüyor. Çünkü ölüm yeni bir başlangıç. izzy'nin mezarına hiç dikmediği ağacı dikmiş ve son günlerinde onun yanında olmuş olmayı diliyor. Bunlardan sonra da baloncuktan ayrılıp ölen yıldızın yakınında, supernovanın ateşli kollarına kendini birakip kendi de ölüyor.. "finish it." 'e cevaben 'roger that' çekiyor. gg diyor bye diyor.



güzel filmdi lan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 yıl sonra ...
hiç duymamıştım.ben tesadüfen izledim bunu demin

çok kötü oldum.izledigim en iyi film olabilir lan.izlemeyen barzo varsa izlesin hemen

bütün efektler petri kabındaki kimyasal tepkimelermiş.cgi yok hiç.

He has said that CGI would take away from the timelessness of the film and that he wants the film to stand the test of time.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...