Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Üniversitelerde kılık kıyafet uygulaması ile ilgili


Zopik

Öne çıkan mesajlar

Selamlar,

Sıkmabaş saltanatından gerçekten gına gelmeye başladı artık bana.

Aşağıda bulunan dilekçeyi yarın okul rektörlüğüne vereceğim. Benzer durumlarla karşı karşıyaysanız dilekçeyi baz alarak siz de aynı şekilde şikayette bulunabilirsiniz.

said:
ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ
FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLiĞi'NA


İlgi:07/Mart/1989 tarih ve 1989/12 sayılı T.C.Anayasa Mahkemesi kararı ve Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı'nın Yüksek Öğretim Kurumlarındaki kılık kıyafet yönetmeliği

Konu :Kılık Kıyafet kanununa aykırı fiil ve bu fiile iştirak eden Güvenlik Görevlileri Hakkında


Üniversitemiz Terzioğlu kampusu nizamiye kapısında 03/05/2007 tarih ve saat 10:00 sularında Belediye'ye ait ve öğrenci taşıyan otobüsün nizamiye girişinde ki .........özel güvenlik şirketine ait iki güvenlik elemanı tarafından kimlik kontrolleri yapılmakta iken türbanlı(Tesettür kıyafetli) iki kişinin kimliklerini de kontrol etmesine karşın türbanlı olarak okula giremeyeceklerine dair herhangi bir uyarıda da bulunmaksızın(ilgisiz bir şekilde) kontrolünü bitirdikten sonra otobüsten inerek aracın nizamiye kapısından geçişine izin vermişlerdir.

Buna benzer olarak yine nizamiye girişinde otobüs bekleyen bazı şahıslar da (öğrenci olup olmadıkları da belli olmayan) türbanlı olarak nizamiyede beklemekte ve buradan güvenlik görevlilerinin hiçbir müdahalesi ve uyarısı olmaksızın otobüse binerek kampus içine veya dışına gitmektedirler.

İlgi de bahsedilen Yüksek Mahkeme kararı,Kamu alanları ve öğretim kurumlarındaki kılık kıyafeti
tanımlayan kanun ve ilgili yönetmelikler gereği bu şahıslar görev ihmali ile birlikte fiile iştirak etmektedirler

Gereği için bilgilerinize arz ederim.



[ Mesaj 03 Mayıs 2007, Perşembe - 21:44 tarihinde, Zopik tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yani racta en söylenmeyecek şeyi söyledin gelip de ... Gerçi sen söylemesen başkası söylerdi.

Şöyle bir açıkamada bulunayım o halde, biraz ararsanız bulabilirsiniz de google'dan falan haberlerini.

Vakti zamanında böyle bir yasak yoktu. Ne zaman ki bu Erbakan, Tayyip tayfası aldı başını yürüdü, türban resmen siyasi bir sembol haline geldi o zaman yasaklandı.

Epeyce bir olay çıkmıştı. Bu olayların sonucudur bu yasak.

Kaldı ki -geçen gün birinin fotoğrafını çekiyordum çekemedim, keşke görebilseydiniz- kafasına fıstık yeşili türbanı geçirip üstüne de tam yapışan kıyafetlerle gelen tiplerden bahsediyoruz.

Önemli olan dinin gerekleri değil onlar için, türbanı kafasında taşımak.

Din adına namaz kılanı, kafasını kapatanı belli oluyor zaten. Girerken başını açıyor, adam akıllı soytarılık yapmadan ağır oturaklı davranıyor, evine yurduna gidince de namazını kılıyor duasını ediyor. Bununla birlikte eğitim için yapılır bu diyor.

Eminim bunu demokrasi ve özgürlük adına söylüyorsun racta fakat daha ülke, bütünlük, cumhuriyet, laiklik ve medenilik gibi kavramları bilmeyen, kişilere ve haklara saygı nedir bilmeyen bir millet için bu kadar özgürlük fazla şu anda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fıstık yeşili türban dedinde bende bi tanesinde piercing görmüştüm burnunda ama türbanlı deilde ne derler bilmiyorum da benim tabirimle kara çarşaf burnu ve gözleri açıktı sadece ve burnunda da piercing çok şaşırmıştım

[ Mesaj 03 Mayıs 2007, Perşembe - 22:10 tarihinde, http tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tamam, başörtüsünün bir kesim tarafından sembol olarak kullanıldığının farkındayım.

Yalnız bazı şeylere karşı ılımlı yaklaşmak lazım. Yoksa hiçbir zaman çözüme yönelik bir adım atamayız.

Bu başörtüsü yasağı büyüdükçe başörtüsü takan insanlara küfür gibi geliyor. Kutuplaşmaya önayak oluyor.

Siyasi erkin oyunlarına her zaman birileri gelir. Mesela kutlu doğum haftası hakkında 2-3 yıl önce hiçbir fikri olmayan bir çok dindar, bugün büyük bir inançla bu haftayı savunur ve kutlar. Bu siyasettir. Birileri halka öğretir bunu ve halkta balık hafızası sayesinde bunu yutar. Peki diğerleri ne yapmalı?

Bazen (her zaman demiyorum kesinlikle) ılımlı olabilmeli. Damara basmayı tercih etmek yerine yanında durabilmeli. Düşman gibi durmamalı... Çünkü düşman değiliz.

Türkiye'nin mevcut şartlarından sıyrılıp da tam demokratik bir ortamdan bahsedebilseydik (ki demokrasiye inanmam), devlet kurumlarında da başörtü yasağına karşı çıkardım. Buna karşı değilim, en azından şimdilik. Ama özerk olduğu iddia edilen ve toplumun lokomotifi olması gereken üniversitelerde bu olmamalı bence. Çünkü gençler, özellikle üniversiteli gençler bu ülke için önemli. Ve üniversiteli gençler başörtülü, sakallı, küpeli diye birbirinden uzaklaştırıldığı, kutuplaştırıldığı sürece sokaklarda neler olmaz ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kanunlarda üniversiteye girerken öğrenciler şöyle ya da böyle giyinmelidir diye düzenleme yapan bir madde yok. Sadece kanunlara aykırı kıyafet giyilemez deniyor ki kadınların kılık kıyafetiyle ilgili bir kanun yok. YÖK'ün de öğrencilerin kılık kıyafetiyle ilgili düzenleme yapma hakkı yok. Zaten bu işle ilgili bildiğim en son 98 senesinde 28 Şubat sürecinden sonra bir düzenleme geldi YÖK tarafından, onda da başörtüsüyle ilgili birşey yoktu. O seneyi iyi hatırlarım öğrencilerin hepsini tek tek öğrenci işlerine çağırıp; saçım sakalım uzun, başım kapalı vs okula gelmeyeceğim diye kağıt imzalatıyorlardı. Bu uygulama halen devam ediyor mu bilmiyorum ama kanuni dayanağı olsa o senesi yasayla yasaklanırdı. 86 senesinde Evren'nin yaptığı bir konuşmadan sonra idari kararlarla bu tip engeller çıkarıldı.

Ayrıca belirtmek isterim ki, siyasi görüşlerine temel oluşturmak için halk cahil, laiklik bilmez, demokrasi bunlara fazla gibi beyanlar da canımı sıkmaya başladı. Cahil olmayan, laikliği bilen, kendilerine demokrasi az bile gelen bu arkadaşlar ne yapmamız gerektiğini söylerse biz gariban halka mutlu olurum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Walla işin acıkcası üniversitelerdeki yasaga ben de karsıyım. Aslen devletin diger kurumlarında da (meclis haric) bu yasagın kaldırılması gerektigini düsünsem de, AKP gibi din sömürüsü yapan bir zihniyet siyaset tarihinden silinmedikce kalması gerektigini düsünüyorum.

Yalnız üniversitedekiler kaldırılaiblir, herkes istedigi egitimi alabilmeli..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...