Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Biraz abartı olmadı mı bu forwardlar?


Prawler

Öne çıkan mesajlar

Hazır miting'de olmuşken,birisi bazı duyguları coşturmak ve fişeklemek için mail forwardlamaya başladı. Ulaşmadıysa bile belki yakında size de ulaşır.
Bu kadar da olmaz diyorum hani, bence tamamen gaz verme amaçlı...

Buyrunuz,okuyunuz...

'Hüseyin her zaman olduğu gibi sabah ezanıyla uyandı. Karısı kendinden >önce
kalkmış ve salonu sabah namazı için hazırlamıştı. Bazı sabahlar >uykularına
doyamayıp namaza kalkamıyorlardı, ama çevrelerindekilere >kıldıklarını
söylemek zorunda oldukları için, o zaman da vicdan azabı >çekiyorlardı.
Uykulu gözlerle Hüseyin'in imamlığında namazlarını kıldılar. >Güneş de yavaş
yavaş kendini göstermeye başlamıştı. Ayşe gidip kızı Kübra >ve oğlu Furkan'ı
uyandırdı. Yavrucakların sabahın bu saatinde kalkmaları >onu üzüyordu, ama
İslam Devrim Konseyi ilkokulların sabah altı buçukta >eğitime başlaması
kararını aldığından beri, başka şansları kalmamıştı. >Henüz yedi yaşında
olan Furkan her sabahki gibi, ağlamaklı ağlamaklı >kalktığında on bir
yaşında olan Kübra kahvaltıyı hazırlamakta annesine >yardım etmeye
başlamıştı bile. Aile sessizce kahvaltılarını ederken TRT >1'de yayınyanan
'İslam'ın Sabahı'programını seyrettiler. Zaten fazla bir >şansları yoktu,
çünkü Türk-İslam devrimi gerçekleştiği günden beri tüm >radyo ve
televizyonlar devletleştirilmişti ve Anadolu ve Trakya İslam >Federasyonu
sabah saatlerinde dini programlar dışında yayınlara izin >vermiyordu. Gerçi
gün içinde de durum çok farklı değildi, ama hiç olmazsa >arada bir, korsan
filmcilerden aldıkları İslam devrimi öncesi Türk >filmleri veya yeni
Amerikan filmleri seyrederek eğlenebiliyorlardı. Ayşe >kızı Kübra'nın
çarşafını giydirirken bir an çocukluğunu hatırladı. Annesi >her sabah okul
önlüğünü giydirdikten sonra upuzun saçlarını güzelce tarar >ve kızını öpüp
koklayarak okula uğurlardı. Oysa Kübra'nın okulda çarşaf >giyme zorunluğu
olduğu için, ne saçını uzatmasının bir anlamı vardı, ne de >güzel önlükler
giymesinin... Kızını hazırladıktan sonra Ayşe kendi >çarşafını da giydi ve
ailece evden çıktılar. Önce Furkan devlet kreşine, >sonra Kübra okula
bırakıldı ve karı koca da çalıştıkları devlet >dairelerine gittiler. Hüseyin
sakallarının biraz fazla uzadığını ve >kısaltması gerektiğini fark etti iş
yerine varınca. Tamam, sakal bırakmak >zorunluydu; ama fazla uzadığı zaman
da amirleri hemen uyarıyorlardı. >Öğle namazı saatinde her zamanki gibi
okullar ve devlet daireleri tatile >girdi. Ayşe çalışmakta olduğu
bakanlıkta, Hüseyin öğretmenlik yaptığı >okulda, Kübra da okulunun mescidine
giderek öğle namazlarını kıldılar. >Furkan ise henüz namaz yaşında
olmamasına rağmen, kreş eğitmeninin >denetiminde abdest almasını ve namaz
kılmasını öğrendiği kısa bir derse >tabi tutuldu. Akşam ezanı saatinde
devlet daireleri ve okullarda mesai >saatleri bittiği için tüm aile yeniden
evde toplandılar. Herkes kendine >göre yorgundu. Özellikle Ayşe'nin canı çok
sıkkındı. Birkaç hafta içinde >Ramazan başlayacaktı ve midesindeki
rahatsızlık nedeniyle oruç tutmakta >zorlandığı için, Ramazanlar'ı artık
sevmiyordu Ayşe. Oysa devlet dairesinde > çalıştığı ve özellikle de Ramazan
aylarında tüm devlet işleri namazlara >ve iftar saatlerine göre ayarlandığı
için, günlük hayat Ayşe için iyice >güçleşiyordu. İslam devriminden önce
olduğu gibi, canı isteyenin orucunu >Allah rızası için tuttuğu,
istemeyeninse keyfi istediği gibi tutmadığı >günleri düşündü. Oysa şimdi
oruç tutmamak neredeyse dine karşı çıkmak gibi >bir şeydi ve bu da olacak
şey değildi. Ayşe yattığı yerde bunları >düşünürken, Hüseyin ise çoktan
uyumaya başlamıştı ve rüyasında babasını >görüyordu. Babası genelde olduğu
gibi evde akşam rakısını içiyor ve >çakırkeyif oldukça da Anadolu türküleri
söylüyordu. O anda birden >rüyasında dairesindeki amirini gördü. Amiri her
zamanki asık suratıyla >günde en az üç kere verdiği vaazlarından birini
veriyor ve içkinin, hatta m >üziğin ne kadar günah olduğunu söylüyordu?'
Yukarıda sıradan bir Türk >ailesinin İslam devrimi yapıldıktan sonra
yaşayacağı sıradan bir günün >özetini okudunuz
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rakının tadını almış Hüseyin'e; "bilader biz islam devrimi yaptık bundan sonra rakı yok" dersen var ya, samimi söylüyorum Tandoğan ve İstanbul yürüyüşlerini küçümsediğimden vs değil onlardan daha fazla adam dakikasında Ankara Kızılayda toplanır ordan meclise yürür.

Bu ülkede herşey yasaklanabilir, rakı asla.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hicde bile

son derece mantikli ve vahim durumu ortaya seren bisey

boyle aileler ve boyle okullar mevcut su anda

bunlari cocuklara diretenlerde mevcut

gaza gelmek degil bilinclendirmek deriz buna

bir kisim yobazin ve soros dan beslenen vatan hainin turkiyeyi istedikleri bicime cevirmelerine izin vermeyiz

gerekirse oluruz hapislerde surunuz genede yilmayiz
turk gencligi 3-5 imama birakmiycaktir cumhuriyetini
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
son derece mantikli


Evet çok mantıklı; taki "ulan madem zorla oldu bu iş, evinde sabah sabah namaz kılmaya neden kalkıyor bunlar zorla" diye sorana kadar. Herkesin evine devrim muhafızı dikecek halleri yok ya.

Ben bu yazıya rakı yasağı açısından yaklaşıyorum hala.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bak imdi baskı altında dersen,
hepimizin hayatları baskı altında geçiyor, toplumsal baskı deniyor buna.
Benimde isyan ettiğim birçok konu var ama çıkıpta isyan etmiyorum mesela.

Bunlar bize çok uzak arkadaşlar, en azından benim göremeyeceğim eyler
hapiste dayaktan oldururler tahmınen =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim de aklıma direk 1984 geldi. Ama bu şekilde yaşayan insanlar olabileceğini de düşünmüyor değilim, bu forward mailde işlenmiş (denenmiş te diyebiliriz) distopyadaki kadar abartılı olmasa da.
Hee haha ben de akpliyim MİMLEYİN BENİ PLS.

[ Mesaj 30 Nisan 2007, Pazartesi - 00:41 tarihinde, Griswold tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hehe arkadaşlar daha öncede bir iki topicde belirtmiştim belki bilenler vardır benim babamda imamdır.Ama ne o ne de ben bu ülkenin şeriatle yönetilmesini istemeyiz hep söylerim ben annemin baş örtüsü takmasını isterim kara çarşaf değil.Ayrıca namaz kılmaya zorlanmaktanda nefret ederim.Ama dediğim gibi kısa vadede bu senaryonun gerçekleşmesi bence imkansız uzun zamanda olacaklarıda ne yazık ki tahmin edemeyiz.Ha insanların gözlerinin açılması için böyle sert senaryolar kurmak gerekli midir belki de gereklidir orasını bilemem.Ama hiç bir zaman ampulsevici olmadım olmam da.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Rakının tadını almış Hüseyin'e; "bilader biz islam devrimi yaptık bundan sonra rakı yok" dersen var ya, samimi söylüyorum Tandoğan ve İstanbul yürüyüşlerini küçümsediğimden vs değil onlardan daha fazla adam dakikasında Ankara Kızılayda toplanır ordan meclise yürür.

Bu ülkede herşey yasaklanabilir, rakı asla.

adama bak bir de müslümanım, akp'liyim, said-i nursiciyim, ben istiklal mahkemelerinde yargılandım (tamam abarttım biraz) felan diye konuşuyordu,
şimdi oturmuş rakıdan bahsediyor.
starcraft bunu bile bozmuş azizim.

tayyip'e de mi starcraft oynatsak acaba? :

gerçi rakıyı sevmem de, birayı yasaklarsa evet bir bira mitingi olsun isterim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...