Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2007 anayasanin firlatildigi icin kriz ciktigini saniyorsaniz bir zahmet ilkokula geri donun anayasa firlatildida kriz cikti demek avusturya veliahtini bir sirpli oldurdugu icin 1. dunya savasi cikti demek gibi bisi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Nisan 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2007 öncelikle alıntılayalım.. [aslında bir daha cevap yazmayı sevmiyorum çünkü genelde başka bi şi söylememe gerek kalmıyor, sadece alıntı yapıp altına açıklama yapıyorum] ...Sonuç olarak öfkeyle kalkan ANS yerine ülke zararla oturmuştur. Ha bu olayda Ecevitin (Allah rahmet eylesin) kriz yönetimi konusunda ki basiretsizliği de etken olmuştur ancak olayları başlatan şey 19 şubatta atılan anayasadır... ...21Şubat günü (sizler hatırlamazsınız belki) 19Şubattaki MGK toplantısında olan olaylar Ecevit tarafından dile getirilmiş ve Türkiye bir gecede yarıyarıya fakirleşmiştir... kısaca özetlemek gerkirse; 1- ANS anayasayı "fırlatır" (görgü tanıkları konuşmuştur, kayıtları, röportajları vardır.. Ecevitin tam önüne anayasayı "fırlatır" önceden değindiğim gibi) 2-Ecevit çıkar ve gerilimden bahseder. Tv'ye ağlar (keza ecevitin kriz yönetimi berbattır, yine önceden değindiğim gibi) 3-Kriz patlak verir.. şimdi 2 ile 3 arasını birleştirmekte zorlanmışsınız (ve hatta ilkokula git diyen birini bile gördüm az önce.. zuahah yoksa hiç cevap yazasım yok inan..) ekonomi bilgisi yüksek olmasına rağmen.. Ancak siyasi krizler ekonomik krizleri tetikler. Ülke o ekonomik dar boğazdan çıkardı demek "yalan olur" ancak overnight faiz oranlarının %6000 gibi YUHH ÇÜŞŞŞ gibi değerlere çıkması ve doların tabiri caizse götte patlamasına en büyük sebep siyası krizin çıkmasıdır. Bu siyasi krizin baş kahramanları ANS ve Ecevit'tir elbette.. (yoksa babam atmadı kitabı) Diğer yandan risk yönetmi ve ekonomik krizlerin incelenmesinde birinci, ikinci ve üçüncü jenerasyon modeller mevcuttur. Mikro analizlerde (burada anayasa fırlatma sonucu olan) siyasal krizlerin ekonomik krizleri tetiklediği ve büyüklüğünü etkilediği görülmüştür.. ilkokula geri dönmüşken okulda hocam (ahhaaha çok komik lam) Meksika "Tekila krizi"nden bahsetti.. ama ben çok küçüük olduğum için anlayamadım.. ayrıca bana Self-fulfilling crisis isimli bir konuda ekonomik/politik krizlerin yapısından da bahsetti.. ancak ben anlamam ya ekonomiden hiç (yalaan) alıntılayalım biz: THE MAKING OF THE TURKISH FINANCIAL CRISIS .. It took a political skirmish between the Prime Minister and the President to break the peg in the second half of February 2001.. BEHIND THE 2000/2001 TURKISH CRISIS: Stability, Credibility, and Governance, for Whom? Turkish Financial Crisis of February 2001: Did Politics Play Any Role? This unsustainable situation ended on the February 19, 2001, when the prime minister announced that there was a severe political crisis that ignited a crisis in the highly alerted markets due to what had happened at the end of the preceding year ...This study argues that the political considerations were an important factor behind the crisis of the Turkish Lira in February 2001. Turkish Macroeconomics under the IMF Program: Strangulation of the Twin-Targets, Lopsided Growth and Persistent Fragilities What else can we learn from the Turkish financial crisis In February 2001, a publicized tiff between Prime Minister Ecevit and President Sezer provoked another drop in investor confidence, a massive capital flight, and another, worse financial crisis. Political and social dimensions of the Turkish financial crisis bu basit bi makale.. yayın değil Ecevit accused Ahment Necdet Sezer, Turkey's non-aligned president, of insulting him. For his part, Sezer accused Ecevit's party colleague and right-hand man, Vice-Premier Huesamettin Oezkan, of provoking the escalation. Only two days later, when the government floated the lira (in line with promises to adhere to measures proposed by the International Monetary Fund IMF) and both the prime minister and president denied rumours of resignation, did the stock market rise again and bank interest rates fall. The rates had temporarily climbed to 7,500 percent Turkish Currency Crisis of 2000-1 But, just a few of months later private banks placed buy orders of seven billion dollars with the central bank following a political row between the President and the Prime Minister on February 19th, and public banks became unable to borrow in the overnight market as overnight interest rates on occasion approached 7000% on an annualized basis. A PATTERN RECOGNITION MODEL FOR PREDICTING A FINANCIAL CRISIS IN TURKEY:TURKISH ECONOMIC STABILITY INDEX In February 2001, a political crisis arose in Turkey. The announcement by the Prime Minister of the serious disagreement between the Turkish President and himself led to a chaos in financial markets. Financial Globalization, the Democratic Deficit and Recurrent Crises in Emerging Markets: The Turkish Experience in the Aftermath of Capital Account Liberalization This brings us to our initial conjecture concerning the importance of politics in the era of financial globalization. Indeed, politics matters in a rather specific way to the process of sustainable capital inflows. It is increasingly recognized that sustainability of capital inflows is conditional upon the provision of a stream of good news emanating from politicians and policy makers. The logical corollary is that provision of bad news is costly. A clear example of this phenomenon is the conflict between President Necdet Sezer and the Prime Minister Bulent Ecevit, which helped to trigger off the Crisis of 2001 with costly consequences. Turkey's Financial Crisis: How Will It Shake Out? Just as recovery seemed imminent, a crisis yet more damaging swept through the nation's troubled financial markets. In February, a public rift between Prime Minister Ecevit and President Sezer unnerved sensitive financial markets, triggering a second short-term credit crunch and the loss of billions of dollars in foreign exchange reserves (generally used by the central bank to defend the lira). Turkey was forced to abandon its crawling peg currency regime (where the lira's value was allowed to fluctuate between a predetermined band that grew with inflation) and float the lira. Since then, the Turkish lira has been floating freely, and has lost over 80 percent of its value. Smoked Turkey: Recovering From Crisis; Seeking Stability In fact, the February crisis was touched off by a public disagreement between Turkey's President and Prime Minister over whether or not to adhere to the IMF's recommended privatization plan. This incident created great uncertainty and sent a signal of panic to investors, who promptly withdrew their holdings of Turkish lira in search of a more stable currency. daha tonla makale var konu ile ilgili elimde.. isteyene gönderebilirim ayrıca.. Bu makalelerin ortak yönü ne biliyor musunuz? yazanların hepsinin ilkokula dönmesi gerektiği.. Çünkü hepsi ekonomik krizin patlak vermesinde ve bu kadar derin bir kırılmanın olmasında ANS ve Ecevit'in rolü olduğunu söylüyor.. Kırılma noktası bu andır işte.. Bir gecede bu kadar fakirleşmemize sebep olan şey ANS'nin anayasayı fırlatması ve Ecevitin 20dakikadan kısa sürede MGK'yı terketmesi hemen ardından tv.lere ağlamasıdır.. ve sonra parayı elinde tutan kuruluşlar panik halinde dağılırlar.. ip.. kopar.. e tabi yine vurun abalıya olacak.. yok efenim hazine bomboştu falan filan.. şimdi de ekonomik güç harika sayılmaz (tabi çok kötü, berbat, bitmiş de değil) ancak ekonomik kriz olmuyor (%6000ler görülmüyor di mi?) bunun sebebi öyle ya da böyle istikrarlı bir tek parti döneminde olmamızdır. Yarın öbürsü gün ANS gider ayak RTE'e (Recep Tayyip Erdoğan) patlatsın bi tane (örnek veriyorum yoksa yapmaz bi daha) veya RTE bi trafik kazasında ölsün veya banyoda ayağı kaysın veya ordu gerçekten sağlam bi göz dağı versin hiç bişi olmasın orta şiddetli bi politik dalgalanma olsun.. O zaman görürsünüz politika/ekonomi dengesinin ebemize etkilerini! aa zil çaldı.. ben kutu kutu pense oynarken biraz daha literatür kasayım.. (Coordination and Policy Traps Unique Equilibrium In a Model of Self-fulfilling Currency Attacks Coordination of Speculation Emerging Market Crises and the Imf: Rethinking the Role of the Imf in Light of Turkey's 2000-2001 Financial Crisis A Model of Balance of Payment Crises) [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 02:57 tarihinde, dasaaa tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 yoo yazilan makalelerin cogunda ortak gorus ayni farkli bisey soylemiyoruz burda ilk postunda analtimin tum siyasi krizin bir anayasa firlatmaktan ciktigiydi oysa sadece tetikliyici faktor olmustur MGK da yasanan olay dolar karsisinda TL her gun ezilirken merkez bankasi hala sabit kurda takiliyordu mevcut koalisyon kendi arasinda en basit konularda bile anlasamiyordu kaldiki ulke cumhurbaskanligi secimi krizinden son anda donuvermisti koalisyon kendi arasinda kavga ettikce ve bi kac haftada dovis rezervelri ucup gidince zaten ipler gerilmisti kaldiki bu kriz onceden bilinen kacinilmaz birseydi, geliyorum diye bas bas bagiriyordu yukarda 2. postta yazan olaylar tamamen raporsal nitelik tasir ve ekonomi ile cokda ilgisi yoktur ekonomi siyasetten etkilenir ama bir egcede bir anayasa firlatma olayi yuzunden tamamen cokmez kaldiki 28 subatta boyle bir kriz cikmiyorken bu akdar kucuk ve anlamsiz bir olayda ansil kriz cikabiliyor sorusunu mantikli bir insan kendine sorucaktir http://www.1bilen.com/blogtr/post/fildisikule/139/ubat-2001-Krizi-iin-Davransal-Bir-Aklama surdan bakabilir cok merak eden kaldiki krizin temel sebebi olan cari acik bugun gitgide tirmanmaktadir basite indirgersek ulkeye giren dovizle cikan doviz esit degildir ve merkez bankasi rezervlerinden veya dis borclanma ile kapanmaya calismaktadir bu o yuzden otu boku satmaya calisiyorlar su anda amac cari acigi dengeliyebilmek icin doviz elde etmek bu kadar sene iyi idare ettiler sata sata ama saticak biseyin kalmadigi gun bir buyuk kriz daha yasiyacagiz ki oyle boyle degil gecen sene bu zamanalr cikan mini krizde gorduk bunu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 okurken dikkat etmek lazım tabii. iddia: ilk postunda analtimin tum siyasi krizin bir anayasa firlatmaktan ciktigiydi ilk mesajımdan: Her ne kadar dönem şartları ekonomik krize meyilli olsa dahi (şu an olduğu gibi, hatta Türkiye'de her zaman olduğu gibi) krizin bu şekilde patlamasına sebep olan oyuncular arasında başrol oyuncularından biri olarak anımsanacaktır.. dönemin durumu hakkında yeterli bilgi ve incelemeye sahibim.. ama kırılma noktası bu olaydır. Krizin derinleşmesine sebep olan bu olaydır. ANS ve Ecevit olayın içinde yer almıştır.. iddia: yukarda 2. postta yazan olaylar tamamen raporsal nitelik tasir ve ekonomi ile cokda ilgisi yoktur 2. mesajımda yazanların her biri, ekonomik krizin irdelenmesi ile ekonomik kriz yönetimi üzerine oluşturulmuş 2. ve 3. jenerasyon modellerdir. Bir çok ekonomik durum üzerine uygulanabilecek stratejiler içerir ve benzer durumlar için engin bir ekonomi bilgisi kaynağıdırlar. Olası krizler öncesi araştırmalarda elbette referans olarak kullanılmaktadırlar.. (örnek olarak 2006 ekonomik krizi verilebilir) Elbette ekonomi ile ilgilidirler ve saygın ekonomistler tarafından yayımlanmışlardır ve dahi anlamındaki de ayrı yazılır ;) [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 04:01 tarihinde, dasaaa tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 boşverin böyle şeyleri atlayan atladı herkese o dönemlerde. önümüze bakalım. önümüzde özelleştirme tıkandığında çıkacak sorunlara bakalım. dasaa bu bilgilerini bi de bu yönde yoğunlaştırıp açıklarsan sevinirim. ciddiyim iğnelemiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 arcane +1. ayrıca ne anaysaymış, yanımda bulunduracağım burda tepemi attıran olursa "al bak lan" diyip atayım. daha öte ayar yok. "sus ve okumaya devam et". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 bi fotoraf dikdortgenine 10 tam 1 yarim adam 1 de el sigmis. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Ahmet Necdet Sezer adam gibi adamdır, kalanı ise yalandır... Ötesinde isteyen hakkında roman yazsın, günde beş vakit küfretsin veya ismini RTE gibi birine benzetmek, aklı sıra onun seviyesine indirmek için kısaltsın hiç farketmez. Ahmet Necdet Sezer onu eleştirenlerin topundan daha fazla adamdır ve Atatürk'den sonra o koltuğu doldurmayı başaran ikinci Cumhurbaşkanıdır. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 09:09 tarihinde, fedaykin tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Milamber Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 nerden nereye ya süper :) insana umut veriyor belki bende olabilirim ??? :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Milamber Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 şimdi yukardaki arkadaşı ANS dedi diye eleştirdi diye fethullahçı ilan etmen üstünede köpek demen saçma.. bölye genellemeler yapamazsın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SoulCube Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 geçen bana bi mail gelmişti bu resim ile ilgili mailde şöyle yazıyodu resimdeki işaretlenmiş olan kişi kim sizce ??? 2000 yılında ecevitin cumhurbaşknlığı seçiminde kriz çıkmasın diye seçtiği kişi A.N sezer..sözde uzlaşmayla seçtiği...hani çok uzlaşmacıydıya rahmetli !!!!! ;) ilginç dimi... 1961 de 20 yaşında bir genç olan, A nokta N nokta SEZER ... ozamandan beri ecevitle birlikte.gerçi artık pek önemi yok bunların.ama yinede bi dipnot işte..... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rahatsiz Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ecevit buyuk bir ihtimalle orada adami tanimiyor bile. ancak emin colasan`in bir kitabi vardi onu okursaniz zamaninda bu adamlarin nasil ayni yollardan gecip yonetici olduklarini gorebilirsiniz. erbakan, ozal, demirel ve bilimum adam ayni yollardan gecmisler. sag politikaci bir zamanlar sistemli bir sekilde yetistiriliyordu turkiyede. ha simdide abiler ve yurtlar var, seriatci politikaci yetistiriyor. asama gecirdi yani turkiye, mutlu olun. ha bu arada o olay mgk`da olmustu. ecevit aleyhine hainlik davasi bile acilabilirdi toplantida olanlari aktardi diye. sonucta kriz cikacakti bunun kontrollu bir kriz olmasi istendi. eger bir sene daha beklense idi kriz dogal bir sekilde ciksaydi iyice dibe batacaktik. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 zuahaha.. şimdi efendim insanlar üçe ayrılabilirler şimdi gördüğüm koşullar altında... 1.si poposunu ekrana dayıyanlar ve 2.si onu bile yapamayanlar son olarak 3. poposunun oturmak için yapılmış olduğunu bilenler.. öncelikle: Ötesinde isteyen hakkında roman yazsın, günde beş vakit küfretsin veya ismini RTE gibi birine benzetmek, aklı sıra onun seviyesine indirmek için kısaltsın hiç farketmez. aslında bu daha cevap verilebilecek bi yazı. bilakis bi yanlış anlamadan muzdarip sadece. bilakis ANS yazmakla RTE yazma seviyesine indirme gibi bir kaygı yok. Ancak yazılan uzun b yazı içerisinde, isimleri tam yazmanın aşırı zor olması "Ahmet Necdet" yazmanın uzun sürmesi ve dahi Ahmet Necdet Sezer yazmanın daha da feci uzun olması gibi bi durum söz konusu. Dolayısı ile kısaltmaya gittim ve ANS dedim.. Ancak ANS'de herhangi bir hakaret öğesine ve ne biliyim İ Melih Gökçek demek gibi herhangi bir "ilginçliğe" de rastlamak olası değil. Sadece kısaltmadır. Ahmet bey veya sayın cumhurbaşkanı (ne bu mr. president gibi) hitaplar en az Ahmet Necdet kadar uzun olduğu için ANS kısaltmasını uygun gördüm sadece.. diğer yandan bir diğer post var ki... şimdi yukarılarda bi arkadaş beni "ilkokula" gönderdi.. sert cevap vermedim hiç.. inandığı bir şeyler vardı ve inandığı şeyler mantıklı idi. Bir bilgi birikimine dayanıyordu keza, seviyesine inmeden açıklamamı yazptım sadece.. Aynı şey fedaykin içinde geçerli.. Ancak işte şu mesaj: Ülkenin Atatürk'ten sonra gelmiş en iyi cumhurbaşkanıdır. Ona karalama yapanlar, ANS diye adını RTE gibi kısaltanlar Atatürk ve cumhuriyetten rahatsız olan fethullahçı köpeklerdir. öncelikle bariz bir suçtur Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına (TCK)ya göre.. TCK 216, 125, 129'a göre suçtur. Öte yandan -suç olmasında öte- ancak bir zeka hafifliği ile açıklanabileceğini düşünmekteyim.. sabah mahmurluğu veyahut dikkat dağınıklığı olabilir =) Sebep sonuç ilişkisi bile olmayan garip bi laf salatası.. neresinden tutarsan tut dökülüyor. Ancak önemsenmeyecek basitlikte bir kuru gürültü sadece.. Giderim "seçimlerde küçük partilere uç partilere oy vericekler bu sefer CHP'ye oy vermeli ancak bu şekilde hükümet için gereken oyu toplar" yazarım, elemanın biri lumpen ilan eder, diğeri sen AKP'ye oy verenleri hiçe sayıyorsun der.. Ancak ben o konuşmayı sadece LDP gibi partilere oy vericekler için yapmışımdır.. AKP yandaşı arkadaş hoşlanmaz benden..Diğer tarafta adamın biri köpek gibi bir ithamı rahat bi şekilde pörtletiverir.. keza ben fettullahçıyımdır ona göre.. yahu boş ver be baba.. bu olaylar senin özgürleşmemiş dimağını zorlar, yırtar atar.. kalıpçı düşüncelerinle beraber mastürbasyon yapman seni daha çok tatmin eder elbette.. ancak kafatasına küçük bi pencere açsan ve etrafına baksan, bi küçük kısaltmaya değil de içeriğe baksan bi.. ama nerde.. adam kemiklerinin içerisinde hayallerden oluşan bir dünya kurmuş, ona göre ahkam kesiyor.. okumadan, bilmeden.. bizden değil mi? ÖLDÜRELİM, KÖPEK DİYELİM, HAKARET EDELİM!! Aslında bu bir "yobazlık"tır.. ancak ne desem beyhude, çünkü kelimeler o ve onun gibi özgürlük yanlısı dahi olamayanların zırhından içeri giremeyecek.. kafalarına çarpıp içeride küçük yankılar uyandıracak sadece... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Llama Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ya fotoyu göremiyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Llama Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 adam olcak çocuk yaşken eğilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Kimi kelimelerin altında yatan anlamlar gerçek anlamlarından çok daha önelidir. Örneğin Ak Parti mi yoksa AKP'mi ? AKP'yi sevenlerin veya en azından onunla bir problemi olmayanların genellikle AK Parti dediğini ancak onu sevmeyenlerin AKP dediğini görürsünüz. Aynı şey RTE, Erdoğan kullanımı için de geçerlidir. ANS yazımını ilk kez görüyorum. Sezer demek yerine ANS yazma ihtiyacını hissetmenin bilinçli olmasa bile -ki ben pek sanmıyorum- bilinçaltında yatan düşünceleri açıkca ortaya serdiği bence son derece açıktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 herkes herkesi takdir etmek zorunda değil. ANS olayı da kısaltmak amacıyla yazılmış amma abarttınız ya. herşeyden bişey çıkarıcaksınız diye takılmadığınız şey kalmadı yorumlarla uğraşın ans'ye takılıcanıza Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ANS kısaltmasını ben de ilk kez şimdi gördüm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Ev halini bilmem elbette, burnunu karıştırıp koltuk altına sürüyorsa falan hoş değil ama onu ben bilmem.. eşi bilir ^_^ ANS'ye buradan da artı puan vererek uğurluyoruz.. ANS diye kısaltmanın geçtiği, Sayın Sezer -ki başına sayın lafını hakeden nadir insanlardandır- için sözde şaka amaçlı olarak bile bu kelimelerin söylendiği bir yazının uzun uzadıya cevap vermeye değecek bir yanı yoktur. Ayrıca uzatıp uzatmadığımı veya hangi kısaltmanın hangi anlamda yapıldığını bilecek kadar uzun süredir bu işlerin içindeyim. Karşındaki enayi yerine koymaya çalışmak her zaman işe yaramaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ay ay ay.. isimleri uzun uzun yazmadım sadece.. ayrıca: "..veya RTE bi trafik.. " yazmışım.. o zaman ben ANS'den de RTE'den de hoşlanmıyan bi "Marcel Proust"çuyum öyle mi? bakın ne diycem.. (zati bu başlık altına son diyeceğim bu olacak, keza ANS yazmamdan içerlenen aşırı demokratik tavırlı insanlar "Fettulahçı köpek" yakıştıması karşısında naıl oluyorsa aynı kararlılıklarını sürdürememişlerdir.. [1 kişi hariç] Tabii bu fettulahçı köpekleri sevdikleri anlamına mı gelir bilemiyorum..) iki kısaltmaya bakıp da doktorun bile idrar, dışkı tahlilleri ve muayene ile yapamadığını yapıp, insanın çeteresini çıkartmaya süper sosyologlar için Gilles Deleuze güzel bir kaf etmiştir Foucault öldükten sonra ... "Foucault'nun varlığı embesilleri susturuyordu. Şimdi iki kitap okuyan başımıza sosyolog kesiliyor." bilakis Deluze haklıdır, çünkü Fucalut bir çok olaya pek çok farklı yönden bakabilen ve kendini dahi acımasızca eleştirebilen biridir.. Sosyolog olabilmek için sanırım kendi hatalarını da görebilmek gerekmektedir.. yok siz sadece bi kısaltma ile karakter analizi yaptığınızı sanıyorsanız veyahut yazarın tüm yazılarını değil sadece tek başlık altındaki yazılarından bütün bilinçaltına ulatığınızı sanıyorsanız gülerim sadece.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Cevap yazılmayan her yazı otomatik olarak onaylanmış sayılmaz. O sebepten madem demokratsın ona da cevap yaz yoksa demokrat değilsin mantığı abesle iştigaldir. Örneğil Mustafa Kemal Atatürk'e Atatürk dersen çizginin en azından ne olmadığı bellidir, MKA dersen çizginin ne olduğu bellidir. Bunu anlamak için şu gerekir bu gerekir diyenlerede gülünecek yer bellidir. Ayrıca burada eleştirilen veya değersiz kabul edilen yazarın kendisi ve bu güne kadar ki bütün yazıları değil mevcut konudaki mevcut yazısıdır. Başka bir konuda hemfikir olunabilirse de bu konuda hem fikir olmamak için yazar yeterince açık bir şekilde görüşünü belli etmiştir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mithr Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Sevmiştim ben bu adamı ya. Kalıcı olsaydı keşkem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 hz.muhammed muhammed gibin bişi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar