Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Çanakkale Geçilmez destanı


Activision

Öne çıkan mesajlar

  • 2 ay sonra ...
  • 2 ay sonra ...
Bir yanda vatan topraklarını korumak için açlık yokluk içinde savaşan, o siperlerde çoğu zaman günde bir yada iki öğün üzüm suyu ve çorba içerek savaşan insanları düşünüyorum,,,
Diğer yanda bugünü düşünüyorum.
Sahillerimizdeki tatil yerlerine o gün savaşan yabancıların torunlarının gelip eğlenip dinlenmelerini, bizim tarafta savaşanların torunlarının ise hizmet etmelerini....
O gün verilmeyen toprakların bugün çıkarılan kanunlarla satılmasını,,
O gün kurtulmaya çalışılan ve akabinde ödenen borçları almak için şimdi göbek attığımızı,,
Ve bugün parayı bastırıp her işletmemizi aldıklarını, bizimde onların şirketlerinde çalıştığımızı,,
Ve
Ya o gün o siperlerde savaşanlar neden savaştılar? Neden öldüler neden sakat kaldılar? Bir hiç uğruna mı?
Acaba bu günleri görseler ne düşünürlerdi....
Bugün artık o destanla övünecek durumda değiliz bence, unutmalıyız o destanı yada hatırlayıp utanmalıyız. Ama bir yandan Çanakkaleyi görüp okuyup ordaki saldırıya direnen ecdadımıza methiye dizerken diğer yandan vatanı parça parça o gün saldırıda bulunanlara satmak... Bu bir tezat değil mi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
Bulldog o fotodaki mermi yalan ama kaldırdıgı dogru...
Seyid alinin taburuna bomba dusuyor.Etraf kan yara falan tabur yok oluyor seyid ali ve arkadası yaralanarak kurtuluyorlar.Seyid ali arkadaki bombayı goruyor arkadasına "sunu sırtıma yukleyelim" diyor.Ve yukluyorda gidiyor koyuyor top'a.Birinci atıs gemiyi ıskalıyor.2. topuda aynı sekilde ıskalıyor.3.topuda en buyuk savas gemisinin kıcına isabet ettiriyor.Tak yerle bir.

Ondan sonra bunla fotograf cektirmek istiyorlar.Seyid ali ne yapıp ettiyse kaldıramıyor o anda bombayı.Sonra galiba maket yaptırıyorlar...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 6 ay sonra ...
Çanakkale geçilmezin hihayesinde de her şey insan gücüdür önce bunu bilelim hiç bir dini olay yoktur ama bizim millet her olağandışı olayı dine endekslediği için rehberlerimiz halka bazı şeyler anlatır

ne bulut inmiştir nede yeşil bereliler gelmiştir

18 mart yurtdunu seven insanlarımız tarafından kazanılmıştır
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tutsakemanet said:
Çanakkale geçilmezin hihayesinde de her şey insan gücüdür önce bunu bilelim hiç bir dini olay yoktur ama bizim millet her olağandışı olayı dine endekslediği için rehberlerimiz halka bazı şeyler anlatır

ne bulut inmiştir nede yeşil bereliler gelmiştir

18 mart yurtdunu seven insanlarımız tarafından kazanılmıştır


Hey gözünü sevdiğim nihilisti. Olm Çanakkale destanlaşmış bir savaştır ve destansı öğelerin olması da gayet normaldir. Yok efenm öyle bişi olmadı demek oldukça saçma bişi sonuçta DESTAN.

Diğer bi örnek mesela,


zeus tek takılıodu afrodit herkül falan yoktu aslında mitolojide yanlış yazmışlar hiç 13132 tane tanrı olur mu?

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sözlükte ne anlamda örnek verildiğini yazsaydın daha iyi olurdu. Zira orada Çanakkale destanı Türk edebiyatından bir şiir örneği olarak veriliyor.

Çanakkale destanı tanımının bilimsel bir değeri yoktur, ama sen savaştaki kahramanlıkları abartmak için kullanabilirsin. Bir tarih kitabında Çanakkale Savaşı olarak geçer; Çanakkale destanı vs. diye değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Viktor said:
90 sene once meydana gelmis belgeleri fotograflari zarti zurtu olan ve neredeyse dakikasi dakikasina bilinen bir savasin destani olmaz


Engin Ardıç son yazılarından birinde bunu anlattı zaten:

Aynalı çarşı

Biz "çılgın Türk" diye kurtuluş savaşımızı yürütenlere denildiğini sanıyorduk, meğerse bunun kitabını yazan da "çılgın Türk" çıktı...

Sayın Turgut Özakman... Yeni bir kitap yazmış (romanmış bu, öyle diyorlar), bu sefer Çanakkale'yi anlatmış. Önümüzdeki hafta çıkıyormuş. Umarım öteki gibi bu da resimlidir, daha kolay okunuyor. Resimli roman.

Kitabı basın çarşısında pazarlayan gazete, Özakman'a da "çılgın Türk" diyor. Al çılgınım ver çılgınım... Bir çılgın bir çılgına, bre çılgın...

Bu durumda bizler de "akıllı Türk" oluyoruz, teşekkür ederim.
Gazete bu işi azıcık da "hükümete uyuzluk etmek için" üstlenmiş, hiç anlamadık.

Zamanlama mükemmel, Kuzey Irak'ta çatışmalar sürerken Çanakkale satmak çok iyi fikir. Üstelik mart ayı da yaklaşıyor. Zaten Sayın Özakman da "kitabı yazarken şehitler omuz başımdaydı" demiş. Şehitlerimiz, onun yazdıklarını "denetlemişler" . Bir ekip çalışması gerçekleştirilmiş. Benim de babamın amcası Çanakkale'de şehit düştüğüne göre, veraset ve intikal yoluyla telif hakkım doğar mı acaba?

Öte yandan Sayın Özakman "kitabı yazarken ucuz kahramanlık hikâyelerine, hamaset edebiyatına, şovence anlatıma hiç yer vermedim" diyor ki, inanırım! Belki de şehitler engel olmuşlardır. Elbette çok satacaktır, insanlar tarih öğrenme konusunda derin bir susuzluk, açlık içindeler bu ülkede...
Bu vesileyle, Çanakkale gerçeğinin anlaşılmasına biz de karınca kararınca katkıda bulunalım:

Bir: Çanakkale çarpışmaları "kurtuluş savaşımızın bir parçası" değildir. Arada beş yıllık bir fark vardır üstelik.

İki: Birinci Dünya Savaşı'na, Almanya'nın ittirmesiyle biz kendimiz girdik, yani kaşındık. İlk kurşunu da biz attık.

Üç: Düşmanların buna cevap vermeleri, Çanakkale'ye dayanmaları son derece "doğaldı" . Kimse durduk yerde bize saldırmış değildir. Evet, saldıranlar emperyalistti, ama biz de emperyalisttik! "Mazlumluk edebiyatı" gülünç oluyor.

Dört: Çanakkale çarpışmaları savaş boyunca sürmedi, toplamı bir yıldan azdır. Düşmanlar söktüremeyince çekilip gittiler ve üç yıl boyunca orada tek kurşun atılmadı.

Beş: Ortada henüz bir "Atatürk" yok, yalnızca "Miralay Mustafa Kemal Bey" vardı. Atatürk bu çarpışmalarda albay rütbesindeydi. Komutan bir Alman'dı, Liman von Sanders'ti, Vehip Paşa, Cevat Paşa, Esat Paşa yardımcılarıydı.

Altı: Çanakkale'de "milli ordu" değil, "imparatorluk ordusu" çarpıştı. Türk'ün yanında Kürt de vardı, Arap da, Yahudi de.

Yedi: Kayıplarımız hep şişirildiği gibi üç yüz bin, beş yüz bin değil, 55 bin ölü ve 140 bin yaralıdır.

Sekiz: Bu gerçeklerin öğrenilmesi, Çanakkale başarımıza gölge düşürmez, değerini zedelemez, yalnızca "neyin ne olduğunu" daha iyi anlamamıza yarar sağlar.

Dokuz: Şimdi bir sürü cahil ve aptal, benim bu yazıma çok kızacaktır.

On: Kızsalar da şeyettim, yazdım, kızmasalar da yazdım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...