Saykoleo Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Film güzel sayılabilir de, çok kopukluk vardı ya, o uzaylının içine el bombası attıktan hemen sonra hepsinin hasta olması sanki o uzaylının ölmesi yüzünden hasta olmuşlar izlenimini veriyodu... Hatta adamın hafif gerizekalı oğlu kesin bişeyler yaptı falan diye düşündüm o arada...[signature][hline]Mekteb-i Sultani Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 said: eldar, 03 Temmuz 2005 13:09 tarihinde demiş ki: film kurgusal olarak bariz iyi ama sinemaya sanatsal bir meta yerine açıklamalı görsellik olarak bakan,3 saatlik süper prodüksiyonlara alışmış kitleye pek hitap etmediği doğru filimin genelinde bu hataların göze bakmadığı, ve ayrıntılardaki aksaksaklıklar üzerine konuşulduğu yukarıda söylenmiş zaten, hemen kılıf geçirmeye çalışmasak? film hakkında forumlarda tartışmak istediğin bir şey varsa buyur da böyle bi çıkış yapman saçma olmuş..[signature][hline]not sleeping okay/drinking too much.trapped in hyperspace.?.the girl disappeared, smiling and blowing kisses. A white light flooded the room/this was the moment of awakening: the audience were relieved to find themselves in their own company...someo (text unclear) did not awaken, this was a white nightmare: faces aglow with laughing, limp complacency/apparently uninhibited... **no more dinosaurs @montezaus *** montezaus.deviantart.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Predator Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 said: eldar, 03 Temmuz 2005 13:09 tarihinde demiş ki: film kurgusal olarak bariz iyi ama sinemaya sanatsal bir meta yerine açıklamalı görsellik olarak bakan,3 saatlik süper prodüksiyonlara alışmış kitleye pek hitap etmediği doğru Neresi kurgusal olarak iyi ? Açıklamalı olsun demiyo kimse ortaya atarsın ipucunu insanlar düşünür bulur. Ama daha nolduğunu anlamadan pat bitiyo film hiç bişey açıklanmıyo bilimkurguyu bıraktım kurgu falan hiç bişey yok filmde kaç tane forum okudum hiç kimse klasik kalkan ve bitki sorusuna düzgün bi yanıt verememiş herkesin farklı bi yanıtı var hiçbiride tatmin edici değilse bi sorun vardır ortada.[signature][hline]oh yeaa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
thasaad Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 bana göre çok kötü bir filmdi[signature][hline]:hrr:Your Destiny Lies With Me,Skywalker:hrr: Do Not So Gentle Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bert Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Film irenç ötesiydi tek bir seye hayran kaldim o da tom cruise un mustang i :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kingpin Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 matrix bilimkurgu elbette ama bu demek değildir ki her bilimkurguda ölene kadar aksiyon olacak ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MeSh Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Ya bi kere kitap marslilarin saldirilarini anlatiyor ayrica epeyce eski bi tarihte yazılmış sanırım.. O senaryoyu birebir takip etmek şu zaman dilimi için çok mantıklı olmaz.Bu arada ben "film berbattı paranızı ziyan etmeyin!" demiyorum. Ben kendimce filme 10 üzerinden 7 verdim ki kesinlikle paraya değen ve sinemada izlenmesi gereken bir film olduğunuda arkadaşlarıma söyledim. Sadece daha açıklayıcı olsa ve sonunda da bizlerden 20 milyon yıl daha ileri olan bir uygarlık, mikroba karşı bi antibiyotik geliştirmeyi akıl etseydi daha güzel olurdu diyorum ve hala bu düşüncemde diretiyorum. Bunun yanı sıra matrix bilim kurgu değilse nedir? Uçan, kung fu yapan adamların olduğu bi action filmi midir diyosun? Oyle diyorsan zaten filmler hakkinda yorum yapma.. Kitap oku sen abi.[signature][hline]Meshcharakou -ElitE- Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 said: montezaus, 02 Temmuz 2005 14:45 tarihinde demiş ki: said: Muhallebi, 02 Temmuz 2005 14:21 tarihinde demiş ki: Beyler bu kitapdan uyarlama bir film. Bazılarınız demiş ben kitap okumam. Bakın sadece bir kitabı okuyup sonra onun uyarlama filmini izleseniz ne dediğimi anlarsınız. bu açığı kapatamadığı için başarısız bi uyarlama olmuş deniliyor zaten. ama işlediği şey itibari ile o kadar da batmaması gerekiyor diye düşünüyorum, en azından ben filmden çıkana kadar rahatsız olmamıştım bunlardan . +1 başarılı bir film diyebilmemiz için, kitapta, dialog harici satır aralarında anlatılmış önemli olayları filmde de ifade edebilmesi gereklidir. gördüğüm kadarıyla bunlar anlatılmamış, es geçilmiş. said: MeSh, 02 Temmuz 2005 15:11 tarihinde demiş ki: matrix'i mi kötülüyosun ne yapiosun anlayamadim. The Matrix gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu filmlerinden biridir... 2. si ve 3.'sü tamamen para için çekilmişte olsa matrix baba filmdir. said: Apache, 03 Temmuz 2005 01:10 tarihinde demiş ki: matrixi bilimkurguya sokmayan bu film hakkında hiç yorum yapmasın ha bu arada yanlış anlaşılmasın "hayatta kitap okumamış, en sevdiği film matrix olan kişiler" derken matrix çok uyduruk bir filmdi anlamında konuşmadım. bazıları ne kitap okumuş, ne felsefeyle ilgilenmiş, ne doğru dürüst bir bilim kurgu filmi izlemiş, ama tutup matrix 1, 2, 3 filmini öve öve bitiremezler, sanki başka hiç kimse bu kadar felsefe yapamaz gibi anlatırlar. hatta, birçok büyük felsefecinin düşündüğü fikirleri, sanki wachowski brothers kendileri üretmiş gibi anlatırlar. matrix 1 güzel bir filmdi, ama devam filmleri başarısızdı. bunu ifade etmek için söyledim ordaki lafı, yanlış anlaşılma olmasın :) said: onlyreal, 03 Temmuz 2005 01:06 tarihinde demiş ki: @razor kmedi filmi gibi bir cevap aldim. Bombadil nerde? Ozur dilerim bombadilin butun seride onemli bir yeri varmiydi? Peki senaryonun konusuyla alakasi varmiydi? Acikcasi kitabi okursan anliycaksin kasmayalim. bu arada onlyreal kitapta bombadil gerçekten önemli bir karakterdir. kitabın her sayfası iyi düşünülmüş bir hikayede, JRR Tolkien gibi bir adamın "iş olsun diye" o kadar sayfa gereksiz saydığın Bombadil'in üzerine boşu boşuna gitmesi düşünülmez bile. "Yüzük" hakkında tamamlayıcı bir unsurdur. Ama filmde "Yüzük" veya "Middle Earth" işlenmez. Filmde Arwen-Aragorn aşkı ve Frodo'nun garip bir dağa gitmesi anlatılır. Arwen'den bu kadar bahsedilmesine rağmen Bombadil hakkında en ufak bir olay geçmemesi de bu yüzdendir. said: Patos, 03 Temmuz 2005 02:49 tarihinde demiş ki: filmin adi dunyalar savasi, bu yuzden filmin savas ile ilgisi olmak zorunda, ve bu savasin ayrintilarini birak hicbirseyini anlatmiyor film. bu yuzden sacma. o bahsettigin bi ailenin dramini felan anlatiyorsa ya da felsefesini(ki burada sende sacmaladin bence) o dram ile ya da filmin felsefesiyle ilgili bir baslik olmak zorundaydi. bu yuzden de insanlari kandiriyorlar, sadece filme izleyici cekmek ve para kazanmak icin. buna katılıyorum. orda da onu yazmaya çalıştım. said: RazorJimmy, 03 Temmuz 2005 03:45 tarihinde demiş ki: Filmin açıklaması: (Kaynak www.cnnturk.com.tr) İnsan soyunu yok edecek Mars işgalini ve neden olduğu galaksiler arası savaşı konu alan 'Dünyalar Savaşı', H.G. Wells'in klasik romanından beyazperdeye uyarlandı. bu tip reklamlar çok yapıldı, alakasız bir film bekliyorduk ondan ddolayı. said: BiTcH_oFBaT, 03 Temmuz 2005 11:16 tarihinde demiş ki: kubrick' in tarzı o .. sıkıcı gibi geliyor insana ama merak ediyosun hep sonunu.. ayrıca kubrick'in hayal gücü çok az yönetmende var... 2001 de bunun en büyük kanıtı şahsen dr strangelove ve full metal jacket izledim, hiç sıkılmadım bunları izlerken. ki bence dr strangelove, en komik film(lerden biri) said: montezaus, 03 Temmuz 2005 12:25 tarihinde demiş ki: bu konuştuklarımız kitabı bağlamaz öncelikle. filmi bi açıdan zayıf bulmamız kitabı da o yönden zayıf bulduğumuzu göstermiyordur. buna da katılıyorum kesinlikle. LotR filmini fantezi kurgu açısından çok zayıf bulmuştum. ırkların kişilikleri, önemli şahışlar, dünyanın düzeni hakkında çok çok az fikir veriyordu. buna göre kitabı da hiç sevmemem lazım? ancak hobbit ve lotr ilk türkçeye çevrildiği sıralarda alıp okuyup hastası olmuştum. filme yapılan yorumlar, kitabı %100 bağlar diyemeyiz bundan dolayı.[signature][hline]Beş Hececiler [Bu mesaj Bonecrusher tarafından 03 Temmuz 2005 17:47 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 said: Bonecrusher, 03 Temmuz 2005 17:43 tarihinde demiş ki: said: Patos, 03 Temmuz 2005 02:49 tarihinde demiş ki: filmin adi dunyalar savasi, bu yuzden filmin savas ile ilgisi olmak zorunda, ve bu savasin ayrintilarini birak hicbirseyini anlatmiyor film. bu yuzden sacma. o bahsettigin bi ailenin dramini felan anlatiyorsa ya da felsefesini(ki burada sende sacmaladin bence) o dram ile ya da filmin felsefesiyle ilgili bir baslik olmak zorundaydi. bu yuzden de insanlari kandiriyorlar, sadece filme izleyici cekmek ve para kazanmak icin. buna katılıyorum. orda da onu yazmaya çalıştım. filmin adı dünyalar savaşı da, film kitaba (bir yere kadar) sadık kalmak zorunda.filmi bırakın, kitaptada öyle savaş felan anlatılmıyorduki?kitapta savaş, kahramanın diğer insanlardan duyduğu "şuradan topçu destekli süvariler saldırmış ama hepsi ölmüş" veya tanık olduğu savaş sahneleri dışında işlenmiyorduki?kahramanı bir sivil olan romandan (ve filmden) ne kadar savaş beklersiniz?o sivilin (şimdi hatırlayamadım ismini çok uzun zaman oldu okuyalı) kendi gözünden olayı anlatıyor hikaye, eleştirirken bunu da dikkate alın lütfen.ha bu arada, 130 küsür senelik kitabın (ve filminin) isminede saçmalık dediniz ya daha ne diyeyim size.ne olmasını bekliyordunuz isminin ki?"depresif aile uzaylılardan kaçıyor" veya "kaçın geliyorlar" gibi bişeymi?kitabın ismi dünyalar savaşıydı, haliylede filminin ismide öyle olacak.bunun altında başka bişey aramak da bana göre saçmalıktır.[signature][hline]"The wounds with pain are normal and natural.The pain is the warning of the nature.However, the wounds without the pain are the worst and the most dangerous ones.When you see a soldier with a severed leg who's not screaming, you know that something is wrong."Burakus Sapıtıkus,a Famous Roman General (evet, bu lafı uydurdum.Rome:TW oynarken düşmandan kaçan hafif piyadelerim tek tek atlıların altında ezilirken hem de.fazla kaptırmışım belli ki...) [Bu mesaj PUMA tarafından 03 Temmuz 2005 18:22 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sawer Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 ben çok beyendım fılmı bugun ızledım bayaa gzl[signature][hline]Spiker olmuş her denyo Savaşı gülerek sunmuş... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Muhallebi Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Arkadaşlar bu film "Klasik" olan bir kitapdan filme çevirildi. Klasik ne demek biliyorsunuz değilmi. Diğer kitaplar Klasik olan abilerine göre kıyaslanır. Klasik kitaplar başlangıç noktasıdır. Ordan başlarsın ve sonsuza kadar uzanır. Ne kadar iyi kitaplar gelse bile o kitap hala bir Klasiktir. Bilmem anlatabildimmi.[signature][hline]Muhallebi deip geçme! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 LotR de bir klasikti ona bakarsan :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nvda Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Kötü ve saçma bir film. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 hmm baktımda filme ilgili görüşlerimi yazmamışım, onlarıda ekleyeyim bari.neyse efendim filme daha bu öğlen gitme şansım oldu (ki zaman seçimi olarak büyük bir hata yapmışım, sinemaya yürüyerek giderken yolda düşüp bayılacaktım o derece berbattı dışarısı), o yüzden görüşlerimi daha sıcakken yazayımda sonra küflenmesinler :P Bundan sonrası süper spoiler olacak gitmediyseniz okumayın... şimdi öncelikle filmde saçma olan bazı yönler var ama önce iyilerden başlayalım.film (ve kitap) aslında sapına kadar "bilimkurgularda insanoğlu her daim kaybeder" senaryosunu işliyor.oglivyin rayle yaptığı konuşmalardanda anlıyoruz zaten.zuzaylıların bizim tarafımızdan değilde minicik bakteriler tarafından öldürülmeside olaya tuz biber ekiyor.kitabı okummayanlar finali anlaşılmaz ve sönük bulmuş ama bana göre mükemmel bir bitişti.diğer bilimkurgualrda ya insanlar tamamen kaybeder ve film mutsuz sonla biter (bakınız: the invasion of the body snatchers) ya da zuzaylıları bi şekilde yendiğimiz mutlu sonla biter (bakınız:the independence day ve türevleri...iyi bir örnek olmadı farkındayım ama şu an başka örnek gelmedi aklıma kusura bakmayın :) ) , bence H. G. Wells bir bilimkurgudaki en orjinal ve bence şok edici şekilde bitirmiş kitabını (ve filmi tabii).yani final 5 üstünden 5.oyunculukda iyiydi.özellikle ray-rachel-oglivy çok iyiydi.rachelin abisi biraz yapmacık geldi ama fena sayılmaz.diğerleri zaten yan elemanlar oyüzden onları saymıyorum.oyunculukda bu şekilde 5 üstünden 4 alıyor.peki ya atmosfer?işte can sıkan nokta.filmde öyle sahneler oluyorki off yeter artık bitsin diyorsunuz.film savaştan çok kahramanlarımızın kaçışını anlatıyor ama bence ailenin içine bu kadar girmemeliydi.özellikle ikinci yarıda filme öyle çok sulandırılmış duygusallık yedirilmişki canınız sıkılabiliyor.ama aksiyonun olduğu sahnelerde atmosfer süper.yapışıveriyosunuz koltuğa.atmosferede (biraz kıyak geçerek) 5 üstünden dört veriyorum.özel efektlere zaten not vermeye bile gerek yok, almış gitmiş efektler.ben genel olarak 5 üstünden 4 verdim filme...şimdi saçma olan noktalara gelirsek: 1)ray-rachel-oglivynin robot gözden saklanma sahnesi.öyle saçma olmuşki koltukta otururken ayağa kalkıp "OHA BE OHA!" dememek için kendimi zor tuttum.hani komedi filmlerinde felan olur ya, kamuflaj için adam yüzüne bi tane dal tutar düşmanları adamı görmeden yanından geçer aynen öyle olmuş.süper teknolojili, hede hödö kalkanlı zuzaylılarımızın kameralı robot gözleri eğer aralıklı(!) tahta(!?!) perdenin ardındaki eşşşek(!!??!) kadar adamları görmeden geçiyorsa ben böyle sahneye gülerim.bu adamlar böyle teknoloji bilmemne yapmış, niye kızılötesi, mor ötesi, pembe ötesi algılayan adam gibi bi kamera yapmamışlar... 2)bu zuzaylı amcaların hastalıkları niye araçlarını etkliyor?dünyadaki mikro-organizmaların tripodların hede hödö kalkanları üzerinde yok edici bir etkisi mi var acaba...sanırım bu sahne "ya bu kadar savaştık hiç olmazsa bi tanesini biz öldürelimde o kadarda güçsüz görünmeyelim" diye çekilmiş, ama batırmış spielberg amca.orjinal kitaptada bi tanesini kafadan isabet eden top atışlarıyla, bi tanesinide suda zırhlı savaş gemisini çarptırarak öldürüyordu insanlar... 3)tripodların silahlarının insanlar üstündeki etkisi, daha doğrusu insanların giysileri üzerindeki "olmayan" etkisi.sen o silahla kocaman köprüleri yık, binaları yerle yeksan eyle, ama silahı insanlara ateşleyince giysileri sağlam kalsın... eveet sanırım bu kadar.ama bazı bölmleride açıklığa kavuşturalımki kafasında soru işaretleri olan arkadaşları aydınlatalım :) filmin sonu/zuzaylıların yokoluşu/zuzaylı bitkilerin hikayesi:anladığım kadarıyla zuzaylılarda, yanlarında getirdikleri bitkileride kanla besleniyorlar.zuzaylıların kitaptan hatıladığım kadarıyla sindrim sistemleri yoktu, bu yüzden insan kanı içiyorlar.ama kitapta kızıl bitkilerin kanla beslendiğine ilişkin bişey olmamasına rağmen filme eklenmiş.filmedki zuzaylılarımız insan kanını hem beslenmek için, hemde kızıl bitkilerini "gübrelemek" için kullanıyorlar.oglivynin delirmesinden önce tom dışarı baktığında eline yüzüne dışarıdan kan geliyor, dışarıda bir adamın kanını çıkarıp püskürtme yapan bir tripod görüyoruz.oglivy zaten bunu görünce deliriyor.tünel kazarken dediği "im not gonna be fertilizer" (gübre olmayacam lan!) türü şeylerden bunu çıkarıyoruz.filmin sonuna gelince, hem zuzaylıların getirdiği kızıl bitki (bunu bostonda bizimkilerin üstünden bitki kopardığı heykel sahnesinde görebilirsiniz, kızıl bitki beyazlayıp ölüyor) , hemde zuzaylılar bağışıklık sistemleri olmadığı için bizim dünyanın delikanlı mikropları tarafından harcanıyor...ÖZET:Bence çok iyi bir filmdi, kesinlikle izlemeye değer.ha hataları yokmuydu?elbette vardı, ama şu robot gözden saklanma dışında çok fazla rahatsız eden bişey yoktu bence.kitabı okuyup beğenmiş olan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim...[signature][hline]"The wounds with pain are normal and natural.The pain is the warning of the nature.However, the wounds without the pain Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 said: eldar, 03 Temmuz 2005 13:09 tarihinde demiş ki: film kurgusal olarak bariz iyi ama sinemaya sanatsal bir meta yerine açıklamalı görsellik olarak bakan,3 saatlik süper prodüksiyonlara alışmış kitleye pek hitap etmediği doğru Kesinlikle haklısın. Filmden az önce geldim. Herkes cuma günü falan gördüğü için tek başımaydım. Tabi forumlardaki ve sitelerdeki yorumları okuyarak gittim. negatif eleştirilerin çoğunluğu canımı sıkıyordu çünkü Steven Spielberg benim için babamdan bile üstün bir insandır, o kadar çok severim yani :). Herneyse film bence harikaydı. Açılıştan ilk yarıya kadar resmen koltuğa mıhladı film. O kadar gerçekçi ve güzel betimlemişki Spielberg tripod'ları, resmen gerçekmiş gibi ürktüm diyebilirim. Yani ilk yarıda hiç bir kusur bulamadım. Yorumlara baktığımda asıl şikayetin filmin ikinci yarısında olanlardan kaynaklandığını farkettim. Çoğu kişi konuyu anlamamış, sonuna anlam verememiş ve filmi konusuzluk ile suçlamışlar. Konu basbaya gözler önündeydi. Yani film efektlerden ibaret değildi, karakterlerin anlatımı bence yerinde ve güzeldi. Ray'in, Rachel'in falan geçirdiği evreler güzel anlatılmış bence. Ayrıca film hiçbir soruyu "kısmende" olsa akılda bırakmayarak bitti. Kısmen dedim çünkü filmin kapanış sahnesi gelişme sahnesine göre çok kısa sürdüğü ve 15 dakka içinde olup bittiği için çoğu insan biraz afalladı; verilen cevapları anlayamadı. Filmin tek kusurlu yanı buydu zaten. Sonuç kısmı biraz daha uzun tutulmalıydı, açıklama biraz daha detaylandırılmalıydı. Ama atmosfer olsun, Tripod'ların gerçekçiliği olsun, müzikler olsun bence harika bir "kıyamet" filmiydi. Gerçekten izlemekten keyif aldım. Ve birkaç defa daha izleyebilirim. Sonuç olarak Film kesinlikle kötü değil ama klasikte değil. Sadece oldukça güzel ve izlenesi bir filmdi.[signature][hline]LathspeLL (a.k.a seth) Taurelilomea-tumbalemorna Tumbaletaurea Lomeanor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Predator Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 SPOİLER İçerebilir... Uzaylılar insan kanı için gelmişte bu uzaylılar 1 milyon yıldır aç mı geziyomuş yahu ?[signature][hline]oh yeaa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 predator SPOİLER soruna SPOİLER cevap:aslında kitapta böyle birşey yok, kitapta saldıran zuzaylılar marslı ve marstan ateşlenen dev top güllelerinn içinde dünyaya düşüyorlar, tripodlarıda yanlarında getirdikleriyle dünya üstünde üretiyorlar.son 130 yıl içinde marsa gittiğimiz ve bunu fırlatılan bir top güllesiyle değilde birroketle yaptığımız için senaryoyu geleceğe uygun hale getirmek açısından değiştirmişler.eğer zuzaylılar kitaptaki halleriyle filmde yer alsalardı hem saçma olcak, hemde yenmemiz çok kolay olacaktı (kitapta tripodların kalkanıda yok tahmin edebileceğiniz gibi)...[signature][hline]"The wounds with pain are normal and natural.The pain is the warning of the nature.However, the wounds without the pain are the worst and the most dangerous ones.When you see a soldier with a severed leg who's not screaming, you know that something is wrong."Burakus Sapıtıkus,a Famous Roman General (evet, bu lafı uydurdum.Rome:TW oynarken düşmandan kaçan hafif piyadelerim tek tek atlıların altında ezilirken hem de.fazla kaptırmışım belli ki...) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Predator Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 keşke filmdede kalkan falan olmasaydı çok daha mantıklı olurdu herşey[signature][hline]oh yeaa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Miraul Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 yillardir kaciriliolar ya insanlar onlalrla besleniolar sanirim[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 aslında filmin gelceğe uyarlanmaması, olduğu şekilyle çekilmesi çok daha iyi olurdu bence.filmin yapıldığını ilk duyduğumda aklımda canlanan şey 1870lerin sisli bir londra gecesinde etrafı ısı ışınlarıyla alevlere boğan tripodlardı aslında.bu şekliylede film (bence) çok iyi olmuş, ama kitaptan aynen uyarlansaydı mükemmel bir bilimkurgu klasiği olurdu bence, spielberg fırsatı tepmiş burası kesin...[signature][hline]"The wounds with pain are normal and natural.The pain is the warning of the nature.However, the wounds without the pain are the worst and the most dangerous ones.When you see a soldier with a severed leg who's not screaming, you know that something is wrong."Burakus Sapıtıkus,a Famous Roman General (evet, bu lafı uydurdum.Rome:TW oynarken düşmandan kaçan hafif piyadelerim tek tek atlıların altında ezilirken hem de.fazla kaptırmışım belli ki...) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Abus Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Tom Cruise güzel. Filmin ilk yarısı ve 2. bölümdeki şu saklambaç oyunu kısmı güzel. Konu ise garip. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Bende az önce geldim filmden.Konuyu nasıl sona bağladılar anlıyamadım,biraz çabuk bitirmişler gibi geldi bana.Ama sürükledi film,hiç rahat soluk aldığımı hatırlamıyorum.Efektlerde güzeldi. Bide bazı yerleri belli olsaydı hani iyi olurdu.Mesala Robbie nasıl kurtuldu ben çok merak ettim ve o kadar olay olurken Kızın annesinin evinde hiç bişey olmaması bana biraz garip geldi. İzlemeside keyifliydi.[signature][hline][b][u][i]Dark Elf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 abus saklambaç derken şu aşağıdakini söylemiyorsun değilmi?çok berbattı o ya filmin en saçma yeriydi bence.tamam gerilim olarak güzeldi ama bilimkurgu açısından değerlendirirseniz komik bile diyemezsinz yani komik ötesiydi... said: ben, 21:12de filmde saçma bulduğum yönleri anlatırken demişim ki: ray-rachel-oglivynin robot gözden saklanma sahnesi öyle saçma olmuşki koltukta otururken ayağa kalkıp "OHA BE OHA!" dememek için kendimi zor tuttum.hani komedi filmlerinde felan olur ya, kamuflaj için adam yüzüne bi tane dal tutar düşmanları adamı görmeden yanından geçer aynen öyle olmuş.süper teknolojili, hede hödö kalkanlı zuzaylılarımızın kameralı robot gözleri eğer aralıklı(!) tahta(!?!) perdenin ardındaki eşşşek(!!??!) kadar adamları görmeden geçiyorsa ben böyle sahneye gülerim.bu adamlar böyle teknoloji bilmemne yapmış, niye kızılötesi, mor ötesi, pembe ötesi algılayan adam gibi bi kamera yapmamışlar... [signature][hline]"The wounds with pain are normal and natural.The pain is the warning of the nature.However, the wounds without the pain are the worst and the most dangerous ones.When you see a soldier with a severed leg who's not screaming, you know that something is wrong."Burakus Sapıtıkus,a Famous Roman General (evet, bu lafı uydurdum.Rome:TW oynarken düşmandan kaçan hafif piyadelerim tek tek atlıların altında ezilirken hem de.fazla kaptırmışım belli ki...) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Revenge Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 İlk yarısı harika,tek kelimeyle harika.İkinci yarı da oldukça güzeldi,tek kötü yanı final sahnesi kısa sürmüş ve yeteri kadar açıklama yapılmıyor film biterken.Bi kaç ufak kurgu hatasını ve sonundaki belirsizliği çıkartırsak baya güzel bir film.Tom Cruise ve o kızın oyunculukları da çok başarılıydı.Ha bi de kız çok bagarıyo aglıyo falan demisler ama,filme acaip konsantre olan biri olarak o kadar batmadı bana kızın ciyaklamaları.[signature][hline] İki şey sonsuzdur,insanoğlunun aptallığı ve evren.Fakat ikincisinden o kadar emin değilim... Albert Einstein Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Patos Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 3, 2005 ben bu kitabi okuyanlarin buyulendigi kanaatine varmaya basladim hehe, yoksa ben mi anlatamiyorum. ben filme sacma diyorum, kitabi okumayan biri olarak... kitabi okusamda bu fikrim degismez zaten. kitaba sacma felan dedigim yok, kitabin ismine de sacma demiyorum. sacma olan filmde islenenler, dunyalar savasi isminde bir filmin, SAVAS ile ilgisi olmak zorundadir. bu filmde de SAVAS denen birsey yok, bu yuzden bu sacma ve ayriyetten para kazanma amacli bir kandiramaca. eger kitapta ayni sekilde ise kitabin ismini yanlis secmis yazan kisi. ayrica baskasini bilmem ama ben kitabi okuyanlar gibi "kit" goruslu olmadigimi dusunuyorum, yani bir orta yol bulmaya calisiyorum ama kitabi okuyan(kitabi okumayanda olabilir,karsi goruslu diyim) onlyreal gibi arkadaslar solediklerime bir cevap vermiyor, hakli miyim haksiz miyim anlayamiyorum. muhallebi: insanlara bole tepeden bakarak yaklasmaya devam etmemeni daha uygun goruyorum, kimseyi asagilamaya hakkin yok, ilk once savundugun konu ile ilgili sorularima cevap ver bilmem anlatabildim mi?[signature][hline]dahi'ye gore bisi yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar