Padi Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Bir dahaki sefer ellerinizi yıkarken suyun sıcaklığı tam istediğiniz gibi değilse, eskiden İngiltere'de bu işlerin nasıl yapıldığını düşünün. 1500'lü yıllarda, İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu: İnsanların çoğu, haziranda evleniyordu Çünkü, senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar; Haziranda henüz çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için, gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla, ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar, içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği, temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra, oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak da bebekler, aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada, su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizcedeki "Banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın" (Don't throw the baby out with the bath water) deyimi, buradan gelmektedir. Evlerin çatıları, üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor; kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası, hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için, bütün kediler, köpekler ve diğer küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatıda yaşıyordu. Yağmur yağdığı zaman, çatı kayganlaşıyor ve bazen hayvanlar kayarak çatıdan aşağı düşüyordu. İngilizcedeki "Kedi köpek yağıyor" (It's raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir. Yukarıdan evin içine düşen şeyleri engelleyecek hiçbir şey yoktu. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yatakların içine düşmesi, büyük bir sıkıntı oluşturuyordu. Etrafında yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz usulü yataklar, buradan gelmektedir. Zemin topraktı. Sadece zenginlerin zemini, topraktan başka bir şeyden yapılmıştı. "Toprak kadar fakir" (dirt poor) tabiri, buradan çıkmıştır. Zenginlerin ahşaptan yapılmış zeminleri vardı. Bunlar, kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu. Bunu önlemek için, yere saman (thresh) seriyorlardı. Kış boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapı açılınca, saman dışarıya taşıyordu. Buna mani olmak üzere, kapının altına bir tahta parçası konuyordu ki bunun adı "threshold" (saman tutan; Türkçesi "eşik") idi. Yemek pişirme işlemi, her zaman ateşin üzerine asılı durumdaki büyük bir kazanın içinde yapılıyordu. Her gün ateş yakılıyor ve kazana bir şeyler ilave ediliyordu. Çoğu zaman sebze yeniyor; et pek bulunmuyordu. Akşam yahni yenirse, artıklar kazanda bırakılıyor; gece boyunca soğuyan yemek, ertesi gün tekrar ısıtılarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen, bu yahni çok uzun süre kazanda kalıyordu. "Bezelye lapası sıcak, bezelye lapası soğuk, kazandaki bezelye lapası dokuz günlük" (Peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin menşei budur. Bazen, domuz eti buluyorlar; o zaman çok seviniyorlardı. Eve ziyaretçi gelirse, domuz etlerini asarak onlara gösteriş yapıyorlardı. Birinin eve domuz eti getirmesi, zenginlik işaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylaşıyorlardı. Buna "yağ çiğnemek" (chew the fat) adı veriliyordu. Parası olanlar, kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler, kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor; böylece gıda zehirlenmelerine ve ölüme yol açıyordu. Domatesler, buna sık sık sebep olduğu için, bundan sonraki yaklaşık 400 yıl boyunca, domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü. Çoğu insanın, kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabakları yoktu. Onun yerine, tahta tabaklar kullanıyorlardı. Çoğu zaman, bu tabaklar, bayat ekmekten yapılıyordu. Ekmekler, o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanılabiliyordu. Bunlar, hiçbir zaman yıkanmadığı için, içinde kurtlar ve küfler oluşuyordu. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında, "tabak ağzı" (trench mouth) denen hastalık ortaya çıkıyordu. Ekmek, itibara göre bölüşülüyordu. İşçiler, yanık olan alt kabuğu; aile, orta kısmı, misafirler de üst kabuğu alırlardı. Bira ve viski içmek için, kurşun kadehler kullanılıyordu. Bu bileşim, insanları bazen birkaç gün şuursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar, bunların öldüğünü sanıp defnetmek için hazırlık yapıyorlardı. Bunlar, birkaç gün süreyle mutfak masasının üstüne yatırılıyor; aile, etrafına toplanıp yiyip içerek uyanıp uyanmayacağına bakıyordu. Buna, "uyanma" nöbeti deniyordu. İngiltere, eski ve küçük bir yerdi; insanlar, ölülerini gömecek yer bulamamaya başlamıştı. Bunun için, mezarları kazıp tabutları çıkarıyor; kemikleri bir "kemik evi"ne götürüyor ve mezarı yeniden kullanıyorlardı. Tabutlar açıldığında, her 25 tabutun birinde, iç tarafta kazıntı izleri olduğu görüldü. Böylece, insanların diri diri gömüldükleri ortaya çıktı. Buna çözüm olarak, cesetlerin bileklerine bir ip bağlayıp bu ipi tabuttan dışarıya taşı
geffen Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Zamanında asya kültürü ve hayat biçimiyle tam bir ütopyaydı avrupa için. ya şimdi ? şemsiyenin icadı da anlatılmaya değerdir hani.
RaidenXelRu Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 ingiltere garip bir yer :)[signature][hline]no signature...
hulahoppadanayar Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 o_O[signature][hline]FASTRELOAD Msn:[/b][email protected] Gmail:[/b][email protected]
Asgard Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 vay be[signature][hline]For Ancelot The ancient cross of war For the holy town of gods Gloria, gloria perpetua İn this dawn of victory... Asgard the wiz Asgard the gotik:)
Davion Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Hala daha pisler herifler sadece tuvalet kağıdı kullanıo o.O[signature][hline]BFG (Big Fucking Gun) Ücretsiz .com domaini için tıkla
Pyro Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 ilginçmi$ baya.[signature][hline]death øwnz lìfe
Dwinz Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 bırstım bu adamlardan.[signature][hline]dwinz .ƒ drums of darkness
ShadowFury Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Ne oldum dememeli ne olucam demeli... Bakın adamlar böyle sefalet içinde yaşarken, biz koskoca imparatorlukken, şimdi bizim politikacılar bunların ayak parmaklarını yalıyolar api api borç plis diye[signature][hline]beybin, 02 Kasım 2005 20:51 tarihinde demiş ki: hep dedim dinsizlikte bir din olmalı. sir, 06 Kasım 2005 23:15 tarihinde demiş ki: "allahın sopası yok" lafı cuk oturuyo ama kafiriz be abi lol
Stifler Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 bence olmamış igrenc fln.. tamamen haklı[signature][hline]rotflmaowjjtumaasipbtdbuma: rolling on the floor laughing my ass off with jenna jameson's tits up my ass and screaming in pain because tits don't belong up my ass Its Stiflers Time, Baby!
utopia Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 yok artık insanlar coşuk yaşıyolarmış:D[signature][hline]Deli eder insanı bu dünya; Bu gece bu yıldızlar bu koku Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç...
Queen Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 said: ShadowFury, 25 Kasım 2005 20:05 tarihinde demiş ki: Ne oldum dememeli ne olucam demeli... Bakın adamlar böyle sefalet içinde yaşarken, biz koskoca imparatorlukken, şimdi bizim politikacılar bunların ayak parmaklarını yalıyolar api api borç plis diye Türkiye İsmet Paşa'ya Lozan da bugün bu kadar uğraştınız ama bi kac yıl sonra yine kapımızdasınız borc icin demiş ve bundan sonra türkiye nigiltereden hic borc almamıştır.[signature][hline]Quantum Unit Engineered for Exploration and Nullification OkuzumTruck'tım ben aslında. Oha falan olunmaz, oha falan doğulur.
Muhallebi Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 said: geffen, 25 Kasım 2005 20:07 tarihinde demiş ki: shadow iğrenç olmamış mı benzetmen? said: Stifler, 25 Kasım 2005 20:10 tarihinde demiş ki: bence olmamış igrenc fln.. tamamen haklı Gerçekler iğrenç olabilir. :)[signature][hline]On my death bed,I will prey to the gods and the angels.Like a pagan, to anyone who will take me to heaven- Dela, 24 Kasım 2005 00:49 tarihinde demiş ki: seni kardes gibi gordum veya kardes ayagi got ayagi, gel yavrum yarin aksam bize teklifini inceleyelim.
Cintonik Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 ehe igrenç bazıları ama gerçekse o donemde orada yasamak istemezd,m[signature][hline][b]porsuk, 03 Ekim 2005 23:10 tarihinde demiş ki: herkez kopmuş yarılmış iptal olmus ama biz ingilizce bilmiyoz bu ne kültür boyle. bu nasıl bir bilimsellik bu nasıl evrensel yaklaşım bu nasıl yitirilmemiş felsevi birikim betime uyum ahenk lisan skuhut u fosforik cümle kapitalitik osturafyon [/b]
Masteis Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 İngilizler çok manyak bir varlık. F.U.C.K. kelimesinin geliş sebebini bilenler vardır =)
VipeR Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 bu nedir yaf![signature][hline]DIDO! No one ever die from wanting too much! «::: V :::» .«::: I :::» .«::: P :::» .«::: E :::» .«::: R :::»
Chemical Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 bildiğim halde okudum severim bunnarı:D[signature][hline]guns don't kill people, bullets do.
Davion Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Aslında bunu ingilizceye cevirip ingiliz ortamlarında yayınlıcan :)[signature][hline]BFG (Big Fucking Gun) Ücretsiz .com domaini için tıkla
Cuce Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 said: geffen, 25 Kasım 2005 19:13 tarihinde demiş ki: Zamanında asya kültürü ve hayat biçimiyle tam bir ütopyaydı avrupa için. ya şimdi ? şemsiyenin icadı da anlatılmaya değerdir hani. öle bişey yapalımki girince acılmasın[signature][hline]Beş Hececiler 64K RAM SYSTEM 38911 BASIC BYTES FREE Eskiden herzaman boş yer olurdu
Asteroth Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Fornication Under Control of the King[signature][hline][b]"I am the bringer of death. Fall to your knees and beg for mercy... Or give me a sandwich, I'm pretty hungry."
oper Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 25, 2005 yuhhh diyorum neler varmış..[signature][hline]cuytherock bir zamanlar burdaydı
geffen Mesaj tarihi: Kasım 26, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 26, 2005 said: Cuce, 25 Kasım 2005 22:57 tarihinde demiş ki: said: geffen, 25 Kasım 2005 19:13 tarihinde demiş ki: Zamanında asya kültürü ve hayat biçimiyle tam bir ütopyaydı avrupa için. ya şimdi ? şemsiyenin icadı da anlatılmaya değerdir hani. öle bişey yapalımki girince acılmasın şemsiye'nin icadı yağmur için değil eskiden evinde tuvaleti olmayan fransızların işlerini gördükten sonra camdan aşağıya yallah tayzik demeleri yüzünden olmuştur. iğren herifler.
Goering Mesaj tarihi: Kasım 26, 2005 Mesaj tarihi: Kasım 26, 2005 bazıları çok zorlama yarısı doğru ama anlatılanların ingiltereyle pek direkt alakası yok bütün britanya ve avrupa bu durumdaydı... ayrıca ingilterenin "modernleşme tarihi'ndeki" yeri yadsınamaz[signature][hline]
Öne çıkan mesajlar