Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Saçta Parlaklık ve Harun Yahya


armra

Öne çıkan mesajlar

Artık mecbur kaldım bu yazıyı asacağım.

kaynak
""
Harun yahya sevmek ya da harun yahya'nın yazılarını sevmek, insanın saçında nasıl bir canlanma yapıyormuş ? çok mu merak ettiniz ? buyrun okuyun o zaman.

öhö öhöm
Efendim, harun yahya, adnan hoca ya da gerçek ismiyle adanan oktar aynı kişilerdir. adnanoktar.org ya da bir çok adresten de söylediklerimi teyit edebilirsiniz.
İddia ettiği gibi yüzlerce kitabı kendisinin yadığı ise yalandır. Arkalarında çok büyük bir cemaat olan bu insanların yaptıkları iş bir ekip işidir. Halktan topladıkları parayla halkı kandırmak üzere yalanlar hazırlarlar. Yazdıkları yazıların bilimsel olduğunu iddia etselerde bunlar dünya'da hiçbir üniversitede kabul görmemiş hemen hemen tamamı bilimsel literatüre girememiş, ispatlanamamış postülatlardan ibarettir. Ancak eğitimsiz halk kitleleri üzerinde etki yaratmış ve daha çok para toplamayı garantilemişlerdir.

Efendim zaten bu insanların bilimle ilimle işi yoktur. Bilimsel en ufak bir çalışmaları da yoktur. Mevcut kuramlar üzerinden yürütülen ilmi tartışmaları "evreka" "buldum" şeklinde yorumlamaktan öteye gidecek bir çabaları da yoktur. Bu insanlar kimden aldıkları belli olmayan bir yetki ile bir din adına hareket ettiklerini söyleseler de, bu insanların hataları hiçbir dini bağlamaz. "Delil olsa sınav olmazdı" anlayışını açıkça çiğneyen bu insanlar, herşeyin bir delil olduğunu söylemektedirler. İşin acı tarafı ise bazılarının bu yalanları yutmasıdır.

Efenim bu insan bir dönem, güzel sanatlarda okumaya çalşımıştır. O dönemden bu yana güzelliğe olan merakı "mankenlerden bir cemaat" gibi bir fikre kapılmasına yol açmış olmalıdır. Medyayı bolca meşgul etmiş, tehditler-davalar havada uçuşmuştur. Bu insanların sapık tarikatları ile ilgili şöyle röportajlar yayınlanmış tekzip gelmemiştir. http://arsiv.sabah.com.tr/2000/01/23/g18.html
sabah gazetesi arşivinden.
...............................................................
Piriler, "Sizden istenen cinsel tercihler nelerdir" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Burada Tuğçe ile Bahadır'ı tanıştırdık. Daha sonraları Bora ile görüşmelerim esnasında dini konular hakkında bana yapmış olduğu telkinler ve yine Adnan Hoca'nın okumam için verdiği kitapları okumamdan dolayı evlilik üzerinde konuşmaları esnasında cinsel ilişkiler konusunda görüşlerini söylemeye başladı. Bana normal, önden yapılan ilişkinin yasak ve günah olduğunu ancak ANAL (arkadan) ve ORAL (ağız yoluyla) seksin yasak olmadığını, Kur'an ayetlerinde önden ilişkinin nikah haricininde yapılmasının günah ve yasak olduğunu diğerlerinin ise normal olduğunu söylüyordu. Ben bu tekliflerine karşı çıktım ancak beni çok etkilediği için Bora ile Kandilli'de bulunan evde kuzeni Ebru AKYÜZALP'in de bulunduğu bir sırada odada yalnız kapı yarı açık vaziyette iken bana ORAL seks yapmak hususunda baskı uygulayınca bir kere bu tür seks yaptık. Ancak seks sonunda kendisinin spermini yutmam gerektiğini çünkü erkek spermlerinin natural antibiyotik olduğunu, saçlarımın parlak ve cildimin güzel olacağını söylüyordu ancak çok iğrenç bir şey olduğu için kabul etmedim ancak ORAL seks yaptık fakat yutmadım. Böyle bir kere daha kendisi ile ORAL seks yaptım daha sonra ise Bora ve arkadaşları ile kesinlikle hiçbir şekilde seks yapmadım. Bora'nın arkadaşlığımız esnasında bu istekleri sürekli arttığı için Eylül ayında arkadaşlığımız bitti. Ancak arkadaşlığımız esnasında birçok erkek arkadaşı ile tanıştım. Bunlardan Seçim KÖSE komşum olduğu için kahvaltı için davet ettiğinde evine gittim. Burada Gökalp BARLAN ile tanıştım ve arkadaş oldum. Aynı istekleri iletince kabul etmedim
.....................................................................
Bu insanların sapıklıklarına fetva vermek, kendi yaptıkları, hiçbir dini bağlamaz. Ancak bir "dini kurtarıcı" gibi görünen bu kişinin gerçeği bunlar üzeredir. Bunlar sadece cahil halka yalanlarını veya spermlerini yutturmaya çalışan ahlaksız insanlardır.
Ne bu yalanlarla ne de spermlerle saçlar parlamaz.

Bu insanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti yasalara karşı geldiği için mahkum etmiştir. Bu insan eski bir mahkumdur.
Peki biz acaba, vicdanımızda bu insanı mahkum edebildik mi ?
Evet bu çok ağır bir sorudur ve cevabını "evet" verenlerin sayısı pek azdır.
Peki kanunlarda yazmayan ahlak nolacak ?
Bu insanın ahlaksızlığı bizi rahatsız etmiyor mu ?
Bu insanlar bilimadamlarının bas bas bağırmasına rağmen, yayınlarıyla gençlerimizi zehirlemeye devam etmektedir. Bu yalanları yutmayalım.

Bu insanların yazdıklarının doğrusunu merak edenler, (gerçeği) üniversitelerin kütüphanelerinde yani gerçek bilimsel yayınlarda aradıklarını bulabilirler.

"İlim, ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır”

Yunus emre[signature][hline]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya iyi güzel de, o adama karşı çıksan da, o adamı savunsan da hem forumdakiler bıktı bu muhabbetten, hem de yeri deil burası. uçar gider bu konu...[signature][hline] A Ferrari is a dream, two Ferraris are paradise while three Ferraris are just too good to be true

[Bu mesaj Mr_Hand tarafından 31 Ağustos 2005 14:19 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
armra, 31 Ağustos 2005 14:15 tarihinde demiş ki:
Bunlar sadece cahil halka yalanlarını veya spermlerini yutturmaya çalışan ahlaksız insanlardır




Ay karamba . Anal yasak . Hak yolu varken neden bok yolu ? Bu konu da burda kilitlenmeden tartışılmaz pek bence .[signature][hline]...to ascend , you must die , you must be crucified , for our sins and our lies...goodbye...
Aşk

[Bu mesaj Xaenin tarafından 31 Ağustos 2005 14:28 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
armra, 31 Ağustos 2005 14:29 tarihinde demiş ki:
kitletmek için gayret ederseniz kitlenir elbet.


Neden? Biz insanlar çıkıp "kilit isterüük" dedikçe kilit basan, ban atan bir topluluk muyuz? ;P

Konu şu anda kilitlenesi bir konu değil bence. Dini bir boyutu da yok gördüğüm kadarıyla. Harun Yahya kimdir ki dini bir kimliği olsun veya adının her geçtiği konu dini içerikli olsun?

Son zamanlarda forumdaki harun yahya dangalaklığından ben de ciddi şekilde rahatsızım. Toplamda iki tane maymun var düzenli olarak gelip olur olmaz heryere harun yahya aslandır kaplandır yazan, her seferinde de bir, en fazla iki mesaj atabiliyorlar işte. Yine de kasıyorlar kendilerini.

Bu adanmışlığı takdir ediyorum demek isterdim ama bu kadar komik olunca ancak gülüyorum ehe. Takmayın, şikayet edin geçin, bütün izlerini silmek 3 tıka maloluyor bize. ;]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1956 yılında Ankara'da doğan Adnan Oktar, Türkiyenin önemli fikir adamlarından biridir. Milli ve manevi değerlerine son derece bağlı olan ve inandığı mukaddes değerleri diğer insanlara anlatmayı insani bir görev olarak kabul eden Adnan Oktar, fikri mücadelesine 1979 yılında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki eğitimi sırasında başlamıştır. Üniversite dönemi boyunca, çevresine hakim olan materyalist felsefe ve ideolojilerin çarpıklıkları hakkında, onları savunanlardan daha fazla bilgi ve yorum sahibi olacak kadar detaylı araştırmalar yapmıştır. Bu bilgi birikiminin sonucunda ise, milli ve manevi değerlerimizi tehdit eden, bölücü ideolojinin temellerini oluşturan Darwinizm ve evrim teorisinin ülkemize ve dünyaya getirdiği zararlar ve bu teorinin modern bilim karşısındaki yenilgisi ile ilgili eserler hazırlamıştır. New Scientist Dergisi'nin 22 Nisan 2000 tarihli sayısındaki ifade ile evrim teorisinin yanlışlığının ve yaratılış gerçeğinin anlatılması konusunda Sayın Oktar "uluslararası bir kahraman" haline gelmiştir. Yazar ayrıca dünya tarihi ve siyaseti üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Siyonizm ve Masonluk hakkında da kitaplar yazmıştır. Bu eserlerin yanısıra Kuran ahlakını ve imani konuları anlatan eserleriyle birlikte yazar, 200'ü aşkın kitabın sahibidir.
Cavit Yalçın müstear ismini de kullanan Adnan Oktar, eserlerinin büyük bir bölümünü Harun Yahya müstear ismiyle yayınlamıştır. Harun Yahya'nın eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, İngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna'ya, İspanya'ya ve Brezilya'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde beğeniyle okunmaktadır. İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boşnakça, Uygurca, Endonezyaca gibi hemen her dile çevrilen eserler yurtdışında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edilmektedir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
armra, 31 Ağustos 2005 14:15 tarihinde demiş ki:
Yazdıkları yazıların bilimsel olduğunu iddia etselerde bunlar dünya'da hiçbir üniversitede kabul görmemiş hemen hemen tamamı bilimsel literatüre girememiş, ispatlanamamış postülatlardan ibarettir. Ancak eğitimsiz halk kitleleri üzerinde etki yaratmış ve daha çok para toplamayı garantilemişlerdir.

Kabul edilip edilmemesi konusunda bilgi sahibi değilim fakat şunu bil ki harunyahya'nın eserlerine yurtdışında çok daha fazla ilgi var. Üniversiteler konferanslara çağırıyorlar bu konular hakkında...[signature][hline]King Kong gelse de dans etse.. | nedanko...
Nostalji Mp3 : Ace Of Base - All That She Wants | arşiv***********
Yukardaki linkler bir süre çalışmayacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yoksa siz şampuan reklamlarınındaki mankenlerin sattıkları şampuanı kullanarak mı o saçlara sahip olduğunu sanıyodunuz :P[signature][hline]FR - Wow - MM - G.Spot - Life - NwN-II
Prenses kaçırılır,köy yakılır,kötü ejderhalar serbest bırakılır,krala suikast düzenlenir,yağma yapılır, fiyatlarımızı sorunuz; Saf Kötülük A.Ş. (her türlü Lich ve Death Knight aksesuarımız mevcuttur)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu adamı direkt çağırmıyorlar tabii ki, bu konu hakkında konferans veriri misiniz diye çağırıyorlar, konu hakkında bilgili kişiler gidip konferans veriyor.(harun yahya'nın adamları..) Harun Yahya'nın da gittiği oluyor sanırsam ama bundan emin değilim..

Hangi üniversiteler dersen pennsylvania universitesinin çağırdığını biliyorum diğerleri isim olarak aklımda değil ama Hollanda Belçika gibi ülkelerden de çağırılıyor..


Bu adamlar Türkiye'de gördüğünüzün gücü dışında yurtdışnda çok güçlü. TIME'da ve bilimum Dünya çapındaki büyük dergilerde tam sayfa reklamını çıkaratabilecek kadar güçlü..

Ama hazetmiyorum o ayrı..[signature][hline]King Kong gelse de dans etse.. | nedanko...
Nostalji Mp3 : Ace Of Base - All That She Wants | arşiv***********
Yukardaki linkler bir süre çalışmayacaktır.


[Bu mesaj MartinLGore tarafından 31 Ağustos 2005 15:22 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu adamın oktar babuna ile de alakası var. Hatta ismini koyanda adnan oktar'dır.

Bu adam hani lösemiye yakalanmıştı sonra Ali Kırca ve bilimum satılmış gazeteci tarfından bu bir kampanyaya dönüştürüldü. Herkesden kan toplandı. Bütün insanlar kan vermeye koştu hatırlayın ne büyük bir kampanyaydı..Ardından mucizevi bir şekilde aniden iyileşti.

Tabii bunların hepsi palavra..

Bir komplo teorisine göre -ki bu güçlü bir komplo teorisi- toplanan bütün kanlar Amerika'ya Türklerin gen haritasını ya da başka bir şeyini öğrenmek için satıyorlar, Ali Kırca ve diğer gazetecileri satılmış dememin nedeni bu.

İyileştiği zaman da kimse bu konunun pek üstüne gitmedi..

Burada anlatabileceğim bi şey değil tabii , ama çok güçlü nedenleri var ve kendi şahsi görüşlerimde (bu adamlar hakkında edindiğim izlenimler doğrultusunda) bu komplo terosini destekliyor.[signature][hline]King Kong gelse de dans etse.. | nedanko...
Nostalji Mp3 : Ace Of Base - All That She Wants | arşiv***********
Yukardaki linkler bir süre çalışmayacaktır.


[Bu mesaj MartinLGore tarafından 31 Ağustos 2005 15:38 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...