Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Fight Club' in sonunda ne var?


ghaldszar

Öne çıkan mesajlar

Öcü çıkıyor[hline]Rama lama lama kadingy,kading-a-dong ...
Shoowop, shoowally,wally yippity boom-de-boom ...
Chang-chang, changadee-chang-chibop ....
Yip, ayip,ayip, ayip, shoowa, sha wooly-woo ...
Booglede, boogldee, booglede,booglede, shooby shoowop, shabop ...

AWOMP BAMMA LOOMA AWOMP BAM BOOM!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Film bir nevi kişilik bölünmesini anlatıyor bunu zaten biliyoruz. Küçüklüğünde dağınık mutsuz aile yaşantısı kişilik bölünmesine yol açar. Buradaki olay ise bir nevi Amerikan Güzeli' nde de konu alınan yaşam içersindeki mutsuzluk olayı. Adamın iyi bir işe sahip istediği 1000 dolar civarındaki eşyaları satın alabilmesi zaten ekonomik gücünün yeterli olduğunu da gösteriyor. Ama adam uyuyamıyor. Bunun çözümünü orda burada gittiği değişik toplantılarda ağlayarak, meditasyon yaparak sağlıyor. Bu arada oluşan kişilik bölünmesi nerde çıkıyor? Aslında bunu hepimiz yapıyoruz. Hepimiz kendi kafamızda bir "ben" daha yaratıyoruz. O "Ben" daha yakışıklı, daha güzel, daha sportif ve buna bağlı olarak daha iyi bir vücut yapısına sahip, daha güçlü, her istediği kızla beraber olan istediği zaman istediğini yapan, otobüste biri kafamızı bozduğunda silahı çıkartıp o adamı hiç acımadan öldürebilen bir karakter o. Bizde olmayan veya olmadığını yada yetersiz olduğunu sandığımız herşey onda fazlasıyla var. E.N. de böyle bir karakter yaratıyor kafasında ama kendi mutsuzluğuna yol açan hayır diyememe durumundan dolayı bir anarşist yaratıyor kendi kafasında. Sadece daha yakışıklı daha iyi sex yapan daha umursamaz bir karakter yaratmaya başlıyor. Maalesef sonunda onu oynamaya da başlıyor herkesden farklı olarak. Sinemada işlenen tüm kişilik bölünmelerinde bir taraf iyi bastırılmış acı çeken tarafı oynarken diğeri onu mutsuzluktan kurtaran ve koruyan kötü taraf olmuştur. Bu da öyle aslında hayır diyebilen sinemada yan iş yaparken onlara erkek cinsel organı seyrettiren, restoranda yemeklere işeyen, mutsuzluğunu toplumda arayan eşitsizliklere kafayı takan ve hayvansal içgüdülerin getirdiği davranışları istediği zaman çekinmeden dışarı vurabilen bir karakter oluşturuyor. İşte burada kendi kafasında ki mükemmeli oluşturuyor onun açısından. Ama benim de işte o noktada erkek manken olayına takıldığım olay sözkonusu. Eleştirdiği manken vucuduna Tyler da sahip. Yani diğer türlü düşündüğünde E.N. nin hayal ettiği mükemmel adam öyle bir vücuda sahipken o mükemmel adam neden o vücuda sahip bir erkek olamıyacağı gibi bir düşünceye sahip? Ayrıca o mankenleri eleştiren Brad Pitt' in de mankenlikten gelmesi diğer ilginç bir nokta.
Bu yarattığı mükemmel aslında E.N. nin içinde potansiyel olarak var. Aslında türist diye rahatsız olduğu kadından hoşlanma duygusunu bile bastırabilen bir adam sözkonusu ortada. İstediği kad%ha iyi sex yapan daha umursamaz bir karakter yaratmaya başlıyor. Maalesef sonunda onu oynamaya da başlıyor herkesden farklı olarak. Sinemada işlenen tüm kişilik bölünmelerinde bir taraf iyi bastırılmış acı çeken tarafı oynarken diğeri onu mutsuzluktan kurtaran ve koruyan kötü taraf olmuştur. Bu da öyle aslında hayır diyebilen sinemada yan iş yaparken onlara erkek cinsel organı seyrettiren, restoranda yemeklere işeyen, mutsuzluğunu toplumda arayan eşitsizliklere kafayı takan ve hayvansal içgüdülerin getirdiği davranışları istediği zaman çekinmeden dışarı vurabilen bir karakter oluşturuyor. İşte burada kendi kafasında ki mükemmeli oluşturuyor onun açısından. Ama benim de işte o noktada erkek manken olayına takıldığım olay sözkonusu. Eleştirdiği manken vucuduna Tyler da sahip. Yani diğer türlü düşündüğünde E.N. nin hayal ettiği mükemmel adam öyle bir vücuda sahipken o mükemmel adam neden o vücuda sahip bir erkek olamıyacağı gibi bir düşünceye sahip? Ayrıca o mankenleri eleştiren Brad Pitt' in de mankenlikten gelmesi diğer ilginç bir nokta.
Bu yarattığı mükemmel aslında E.N. nin içinde potansiyel olarak var. Aslında türist diye rahatsız olduğu kadından hoşlanma duygusunu bile bastırabilen bir adam sözkonusu ortada. İstediği kadını elde edebilen, bir gecede defalarca sex yapıp bunu en mükemmmel halde sürdürebilen bi yapıyı zaten içinde taşıyor. Yani kısaca o mükemmel kişi zaten onun içinde ama bir kısmını dışarı çıkarmayı bir türlü beceremememiş. Farklı bir kişilik olarak ortaya çıkardığında ise o hep daha fazlasını isteyen (genel insan karakteri) bir anarşist olmuş. Bu da taa E.N.yi rahatsız edene kadar. Bu orta noktayı bulması, Marla' yı sevdigini kabul etmesi için kendi kafasına silah sıkması, şehrin hatta ülkenin en büyük ve önemli 10 gökdeleninin yıkıp ülkede kaos yaratması gerekti ama orta noktayı buldu mu?
Ben de biraz ucundan biraz kıyısından bunu anlıyorum daha doğrusu anladıklarımdan bunları klavyeye dökebiliyorum.
[hline]
Sen kendininkileri döktükçe daha çıkar...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu film anlatılmaz yaşanır

tyler ın uçakta gözükene kadar filmde 5 karede reklamlara gönderme tipinde aralara yedirildiğini biliyorum .. seyirci ilk bakışta anlayamasa da çünkü saniyenin 10 da birine yakın bi zaman kadar gözükmekte reklam gibi aslında bilinçaltımıza giriyo tyler
tyler ın bu sübliminal doğuşunun asıl anlamı ise jack in yani anlatıcının (edward norton) kafasında yavaş yavaş tyler durden karakterinin doğuşudur

ben filmi 2 izleyişimde bu kareleri farketmedim ..
hatta 2.izleyişimin sonunda film hakkında soradan duyduğum konuşulanları ve yazılanların %80 ini düşünememiştim bile

ona rağmen ilk seferinde çok ama çok etkilendiğimi hatırlıyorum
böylesi bi daha çekilmez diyerekten de kapatıyorum[hline]so much to live for
so much to die for
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Mephisto_, 24 April 2003 23:38 tarihinde demiş ki:
tam 2. saatin, 10. dakikasının 13. saniyelerinin saniselerinden birinde o penis sahnesi

ne katıyor filme, ne anlamı var çözemedim[hline]When I look into your eyes
There's nothing there to see
Nothing but my own mistakes
Staring back at me




Bak işte bazılarının dikkatini çekiyo :P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
hella, 24 April 2003 23:59 tarihinde demiş ki:
said:
Mephisto_, 24 April 2003 23:38 tarihinde demiş ki:
tam 2. saatin, 10. dakikasının 13. saniyelerinin saniselerinden birinde o penis sahnesi

ne katıyor filme, ne anlamı var çözemedim[hline]When I look into your eyes
There's nothing there to see
Nothing but my own mistakes
Staring back at me




Bak işte bazılarının dikkatini çekiyo :P


Benim dikkatimi çekmemişti. :P[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
OwO
>Silphatos Iceheart - Locus@NBL
>Grynn Iceheart - Ethernass
>Grynn Uth Xare - Quaxis
>Botanika - SNN,MedicGS,@net CS 6.2 - SNN
HLDM ver.1.0.1.6

~~[b]FORZA BEŞİKTAŞ
~~
Pascal Nouma-21 kalbimizde yaşıyacaksın...


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ghaldszar = Edebiyat Prof.'u gibi bir denklem doğru olur mu?[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
OwO
>Silphatos Iceheart - Locus@NBL
>Grynn Iceheart - Ethernass
>Grynn Uth Xare - Quaxis
>Botanika - SNN,MedicGS,@net CS 6.2 - SNN
HLDM ver.1.0.1.6

~~[b]FORZA BEŞİKTAŞ
~~
Pascal Nouma-21 kalbimizde yaşıyacaksın...


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...

filmde son saniyede çıkan penis hariç bir sürü daha saliselik görüntü var. mesela brad pitt, edward nortonla uçakta karşılaşmadan önce 6 kere alakasız yerlerde saliselik görünüyor(saniyenin 1/24 ü). yakalaması imkansız..

bi kaçını koyayım da kıyak olsun bari size.:) buyrun :

















shockhabere de helal olsun bu arada..

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben bir fikir yürüttüm bilmiyorum ne düşünürsünüz kasıp okuyan herkese şimdiden teşekkürler...
Şimdi Brad Pitt bilioruz ki ikinci bi karakter, edwardın bir tür "çıldıralım her şeyi yaparım dengesizim" karakteri, ne yapsa ona suç atabilir, zerre kadar bile sızlamaz vicdanı, kendisi çoğunlukla "sakin, mantıklı düşünen" kişi, ama bu ona zamanla yetmiyor, hayatın boşluğuna, amaçsızlığına sinirinden savaşacağı bir uğur arıyor, bulamayınca da anarşistliğe kaçıyor iş, nasıl olsa ölmeyecek miyim? nasıl olsa hepsi bitmeyecek mi? neden sınırlayayım kendimi? neden her tarafı yıkmayayım? diye bir mantalite yaratıyor, ama edward norton'ın kişiliği bu düşünce tarzını yetiştirilme tarzı ve düşünce tarzı yüzünden kaldıramaz, onun için brad pitte ihtiyacı var, aklının bir parçası son sahnede bile onunla savaşıyor, peki Tyler Durden nasıl ölüyor? O kurşunla nasıl bağdaştırabiliriz? Tyler Durden ölüyor çünkü, filmin son sahnesinde anlıyoruz ki edward norton bir denge kuruyor, Tyler hayatına girdiğinden beri edward kendi kişiliğinden hep Tyler'a doğru bir kayış yaşıyor, her dakika bazı şeyler (normal hayatta anormal şeyler) ona yapılabilir, mantıklı gibi geliyor. Son sahnede silahı çekip kendi ağzına dayayıp tetiği çekebilmesi zaten bir gün öleceğini, bazı şeylerin o kadar da önemli olmadığını kabullenmiş bir kişiliğin belirtisidir, işte o anda Tyler'a gerek kalmıyor çünkü Tyler artık zaten Edward Norton'ın içindedir. Belki bir gün geri gelecektir ama şu anda ihtiyaçlar karşılanmıştır, Edward belli bir noktada kendini tatmin etmiştir. Tekrar bir düşünün filmi, dövüşürken giderek vahşileşmesi, patronunun önünde normal bir insanın cesaret edemeyeceği şekilde kendini dövmesi, kendine yeni bir ev aramaması, sigorta işleriyle ilgilenmemesi, ve tabii ki kendini vurması. Yorumlarınızı beklerim.[hline]Antimodes a.k.a Bhaal Pheles.
UIN: 123455555
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 11 ay sonra ...
dresq ve ghaldsar a bu müthiş beyin fırtınaları için teşekkür etmek isterim valla

bi de up lıyalım herkesin kültürü artsın

filmin alt metininin çok zengin olduğunu biliyoprum ama hiç bu kadar geniş düşünmemiştim
aslında gerçekten de bir yere oturup hakkında saatlerce konuşabileceğin bir film fight club
ve her konuştuğunda da daha önce fark etmediğin yepyeni şeyler bulacağına emin olabileceğin bir film bence

up!!![signature][hline]Head, 25 July 2003 12:45 tarihinde demiş ki:
valla en çok kutluyoruz arkadaşı
abuzittin, 15 August 2003 14:22 tarihinde demiş ki:
ben büyüyünce frp olmak istiyorum
[b]KoC Icq
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya ben bi de şunu katmak istiyorum, elimizde bir tez var edward norton, bir de antitez tyler durden, filmin sonunda aslında E.N. tyler'ı vurarak, bir çeşit hybrid yaratmış oldu, yani filmin sonunda gördüğümüz aslında bir çeşit sentez. bunu nerden anlıyoruz filmin sonlarına doğru 1sn gözüken penisten.[signature][hline]İnsan beyni moleküllerinin sıkıştırılmasından yapılmış olan kalkan ile korunuyordu Dünya.(Dünyayı Kurtaran Adam)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yaa UPlanınca söyle bir daha okudum da biraz ekleme yapayım dedim. Fight Club söz konusu olunca konusmadan duramıyorum da. :)

Aslında Antimodes' in fikirleriyle Dresquin' in söylediklerini bir noktada topladığımızda da bir son oluşuyor. Tabii bu noktada son görüntü de önemli.

Narrator ile Tyler birbirlerinden çok farklı tipler. Ama genelde kişilik bölünmesi filmlerde zaten bu tarz bölünme şekillerini ve bölünmüş ikinci kişilik ile asıl kişilik arasında büyük farklılıklar zaten oluştuğunu hep gördük. Bunda olay bir katil yaratmak değil. Sisteme tepkili, tepkisini daha anarşik dille ortaya koyan karizmatik bir kişilik söz konusu. Diğer filmlerde gördüğümüz gibi tabii ikinci kişilik kişilik olarak daha kendine güvenen güçlü yönetici kişi konumunda. Diğer filmlerden farklı olarak ise Antimodes' in dediği olay ortaya çıkıyor. İlk karakter gitgide gelişiyor öğreniyor. Yani kişiliğini oturtuyor. Ama kişiliği oturdukça da ikinci kişilik daha da güçleniyor. Aslında belki de daha anarşik olmasının nedeni ilk kişiliğin güçlenmesinden de oluyor olabilir. İlk kişilik güçlendikçe yokolmayla karşı karşıya olan 2. kişilik daha anarşist tavırlar sergileyerek daha da güçlenmeye çalışıyor ve bunu yaptığı stratejilerle daha da güçlendiriyor. Zaten ikinci kişiliğin ilkini yoketme isteğiyle de daha önce karşılaşmıştık.

Sonunda da Tyler kişilği ilk kişilik tarafından öldürülüyor ki bu çok farklı şekilde ortaya çıkıyor yani her filmde ikinci kişilik yokediliyor ama bundaki durum apayrı. Ama tyler ölse de amacına ulaşıyor. Fakat bu noktada Narrator kız arkadaşının elini tutup bu yıkımı seyrediyor ki o sahne buram buram da romantizm kokuyor. Bence sinema tarihinde en ilginç romantizm örneğini sergiliyor Fincher. Burada da ikinci kişiliğn ölmesiyle ilk kişiliğin tam oturduğunu artık iki kişiliğin sentezinin ortaya çıktığı hatta Narrator' un aslında TYler' i öldürdüğünde zaten bir Tyler olduğunu da ortaya koymak olası. Daha açık bir deyimle. Narrator Tyler tarafından eğitildi ve Tyler şeklini aldıktan sonra diğer Tyleri öldürdü de denebilir.

Ama yine de o binaların yıkılış sahnesinde iki senaryo söz konusu.
Birincisi artık Tyler olan Narrator bu anarşiden zevk alır
İkincisi Tecavüz kaçınılmaz ise zevk almayı bileceksin tarzı bir mantıkla vahşeti seyreder.
Gerçi Fincher da o kadar güzel çekmiş ki sahneyi gerçekten olsa seyretmemek aptallıkmış gibi görünüyor insanı bir tür anarşizme de itmiyor değil. (Bence RTÜK kessin bu filmi :) )

Sonuçta da Dresquin' in dediği noktaya da varabiliyoruz tabii. Ama bu noktada 3 sonla karşılaşıyorum.

Birincisi benim daha önce de söylediğim Tyler aslında ölmedi gibi bir son.
İkincisi Dresquin' in söylediği gibi aslında bizim seyrettiğimiz sinemada da Prject Mayhem' den birinin olduğu. HEr nekadar Tyler ölse de Project Mayhem' in yaşayacağı.
Üçüncüsü ise Antimodes ile Dresquin' in söylediklerinden ve eklemelerle ulaştığım bir son ki aslında Tyler ölse de aslında ilk kişiliğin zaten çoktan Tyler olduğu ve artık bir Tyler gibi yaşadığı ve tabii eylemlerin hala devam ettiği. Project Mayhem' in de tabii

Tabii bu kadarla da kalmaz aslında daha son yaratmak istersek bu konu bu kadar çok malzemede çok daha fazla son yaratılabilir. Ama her durumda aslında o son sahne çok önemli bir nokta yani görmeden tam net bir sona ulaşmak mümkün değil.

İşte bu filmi bu yüzden seviyorum. Aradan 4-5 sene geçmiş olmasına rağmen halen tartışılabiliyor, üzerinde çeşitli fikirler üretilebiliyor. Sonu buydu ya da buydu derken yepyeni sonlar bulunup acaba dedirtiyor. Tabii bir daha seyretme gereği de duyduruyor. Filmi düz macera filmi olarak da seyreden biri için de bir sistem eleştrisi olarak gören biri de bir sinema eleştirmeni de ya da benim gibi filmde her şeyini kurcalayıp boklamak için yer arayan biri de müthiş zevk alabiliyor. İşte bu zekadır işte bu sinemadır işte bu sanattır. Kitap yazarının da (Chuck Palahniuk), senaryo yazarının da (Jim Uhls), yönetmenin de (David Fincher) elini öpmek gerek.

Aklınızda "acaba hangisi doğru son" diyenlere son sözüm:
Siz seçin.
Hatta Bence siz en iyisi filmi bir daha seyredin.
[hline]
Fight Club Web Sitesi

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 08 Mayıs 2004 15:19 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...