_Diablo_Tyrael_ Mesaj tarihi: Kasım 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 13, 2004 Adolf Hitler’in İsmet İnönü’ye Yazdığı Mektup Özel Tren,1.3.41,Saat 1.00 Dışişleri Bakanlığı Şifre Bürosu No: 128 “Türkiye Cumhurbaşkanı, Ekselans Bay İsmet İnönü Ankara Bay Başkan, Alman hükümetinin arzu hilafına ve İngiltere ve Fransa’nın 3 Eylül 1939’da ki savaş ilanı kararıyla Alman halkına empoze edilen savaşta, Alman Reich’inin şu sıradaki hedefi, Avrupa kıtasında İngiliz nüfusunu bertaraf etmektir. Bu; yüz yılardan beri devam eden Avrupa’daki devletleri birbirine karşı oynayarak yıpratma metoduna son vermenin bir koşulunu oluşturmaktadır. İngiltere’nin, Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde askeri nüfuz kazanma yolundaki çabaları, Alman Reich’ini, bu bölgelerde, toprak kazanma yönünde veya siyasi nitelikte herhangi bir başka amaca yönelik olmayan önlemleri almaya zorunlu kılmaktadır. Bu bakımdan Ekselans, size, Yunan topraklarına yerleşme yolundaki İngiliz önlemlerinin gitgide tehditkar bir nitelik aldığı şu sırada, bu koşulların gerektiği belirli karşılıklı önlemleri almaya karar verdiğimi açıklamak isterim. Bu nedenle Bulgar hükümetinden, Alman Silahlı Kuvvetlerinin bir kısım birliklerine, bu yoldaki belirli güvenlik önlemlerini uygulamak için izin vermesini rica etmiş bulunuyorum. Öteden beri Almanya’ya karşı dostluk ilişkileri içinde bulunan Bulgaristan, bu ilişkileri, Üçlü Pakta katılmak suretiyle daha da takviye etmiş ve alınacak önlemlerin Türkiye’ye yönelmeyeceğinden emin olarak, bunların uygulanması için gerekli izni vermiştir. Bende Ekselans, size bu fırsattan yararlanarak resmen bildiririm ki, Almanya’nın bu önlemleri, hiçbir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğüne veya siyasi yapısına yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın hatıralarıyla ve bu savaşı izleyen ıstıraplı yılların hatıralarıyla dolu olarak, size, Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir işbirliği için gelecekte dahi bütün koşulların var olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim. Çünkü; 1. Almanya bu bölgelerde hiçbir toprak çıkarı peşinde değildir. Alman birlikleri, söz konusu tehlikelerin giderilmesinden hemen sonra Bulgaristan ve Devlet Başkanı Antenoscu ile uyum içinde Romanya’yı terk edeceklerdir. 2. Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa’nın yaralarını sarma yolunda başlayacak ekonomik gelişme, Almanya’yı ve Türkiye’yi zorunlu olarak, tekrar yakın ilişkiler içine sokacaktır. Bu alanda önemli bir faktör, Almanya’nın çıkarlarını, yalnız kendi endüstri mallarının satışında görmediği, aynı zamanda en büyük alıcı olma eğilimini de taşıdığıdır. Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni anlayışlar düzeni, Almanya’yı hiçbir şekilde Türk hükümetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine, iki devletin yakınlaşması, bu alanda hem Türkiye’nin hem de Mihver Devletlerinin çıkarına olacaktır. Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi gelecekte de, Almanya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir neden olmayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan’da ilerleyen Alman birliklerinin Türk sınırlarından, orada bulunmalarının amacı hakkında yanlış bir yorum bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmaya zorunlu kılacak önlemlere girişmeyi gerekli görmesin. Ancak böyle bir durum dahi, Almanya’nın Yunan topraklarına yerleşme amacını taşıyan İngiliz önlemlerine karşı çıkma konusundaki isteğinde bir değişiklik yapmayacaktır. Bu mektubumu Ekselans, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri hiçbir koşul altında kötüleştirmemek, aksine, mümkün olan her şekilde iyileştirmek ve uzak gelecekte dahi iki taraf için verimli olacak şekilde düzenlemek yolundaki içten isteğimin bir dile getirilmesi olarak kabul ediniz. Adolf Hitler[signature][hline]Daha önce hiç görmediğin aklın sınırlarını yıkacak bir yolculuk için Paranormal sırlara açılan kapı UFO NET Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
_Diablo_Tyrael_ Mesaj tarihi: Kasım 13, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 13, 2004 İsmet İnönü’nün Hitler’e Yazdığı Mektup Ankara, 12 Mart, 1941 Ekselans Bay Adolf Hitler Adolf Reich’ Führeri ve Şansölyesi; Ekselanslarının, büyük elçileri aracılığıyla bana gönderdikleri mektubu almakla onur duydum. Bu mesajı göndermek suretiyle gösterdiğiniz nezaket için, size samimiyetle teşekkür ederim. Mektubunuzun Cumhuriyet Hükümetine bildirdiğim içeriği, layık olduğu tam iğliyle incelenmiştir. Aynı cephede katıldığımız ve onurunu ve acılarını aynı şekilde paylaştığımız son büyük savaştan sonra yeni Türkiye’nin siyaseti, Milli Mücadelemizin başlangıcında tespit edilmiş olan prensiplere her zaman bağlı kalmıştır. Bunlar, Türkiye istiklalinin en mutlak şekliyle teminat altında tutulması ve başkalarının haklarına hiçbir müdahalede bulunmaksızın, barışçı bir gelişmenin devam ettirilmesidir. Ekselanslarının da malumu olduğu üzere, Türkiye’nin 1939 ilkbaharından beri takip ettiği siyasetin temelinde de aynı prensipler yatmaktadır. Türkiye, toprak bütünlüğünü ve masuniyetini, şu veya bu devletler gurubu arasındaki siyasi ve askeri kombinasyonların şekline göre mütalaa edemez ve tecavüzden masun olma hususundaki mukaddes hakkı üzerinde, herhangi bir yabancı devletin kazanacağı zafer açısından hüküm yürütülmesine müsaade edemez. Türkiye, bu sebepten, milli egemenlik alanı içine vaki olacak her müdahaleye karşı koymağa azimlidir. İmzaladığı savunma paktıyla olduğu gibi (İnönü, Türkiye’nin İngiltere Ve Fransa ile imzaladığı paktı “Savunma Paktı” diye nitelemektedir.), bu savaşın pek değişen olayları sırasındaki tutumuyla da Türkiye, mutlak istiklal hakkını muhafaza etmek hususundaki aynı sarsılmaz azmin delilini vermiştir. Cumhuriyet hükümetinin Balkan politikası, Balkan Yarımadası’nı savaşın tahribatından uzak tutmaktan başka bir hedef gütmemiştir. Ve Ekselanslarının tam yetkili büyük elçileri tarafından müteaddit defa verilen teminat karşısında biz, Almanya’nın da aynı hedefi güttüğünü ve bu sebepten, Avrupa’nın güneydoğusuyla ilgili Türk ve Alman siyasetleri arasında huzur verici bir paralellik olduğunu kabul etmekte haklıydık. Ekselansları itiraf edeceklerdir ki, bu durumun değişmesi, Türkiye’nin siyasetinin ve tutumunun tamamen dışında kalan sebeplerin sonucudur ve İtalyan – Yunan savaşının çıkışından beri geçen olayların gelişmesinde, memleketimin en ufak bir sorumluluğu olduğundan bahsedilmez. Biz inanıyorduk ve bugün hala inanıyoruz ki, ortada Tük ordularıyla Alman ordularını karşı karşıya getirecek bir sebep yoktur. Ve Almanya, Türkiye’nin emniyetinin (Bu kelime metinde silik çıkmış ve karineyle çıkarılmıştır.) ve istiklalinin gereklerine karşı anlayışlı davrandığı müddetçe böyle bir felaket meydana gelmez. Reich hükümeti, Türkiye’den, onun bu maksatla yüklendiği vecibelerle bağdaşmayacak bir talebi olmayacağına ilişkin bize, müteaddit defa teminat vermiştir. Bu sebepten ben, Ekselanslarının bu alandaki her türlü vuzuhsuzluğu kaldırmak arzusunu taşıdıkları hususunda bana teminat vermemelerini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. Bende size açıklarım ki, mazide olduğu gibi istikbalde de uyanık bir bekçilik görevi ifa edecek olan Türk ordusu, Reich hükümeti, Cumhuriyet hükümetini tutumunu değiştirmeye mecbur edecek tedbirlere tevessül etmediği müddetçe, Alman birliklerine karşı aynı şekilde davranacaktır. Bütün kalbimle temenni ederim ki, kısa bir zaman önce birlikte kan dökmüş olan Türk ve Alman askerleri, hiçbir zaman, geçici birtakım olaylar uğruna birbirilerinin karşısına çıkmasınlar. O geçici olaylar ki bence, tarih karşısında, siyasi veya askeri kombinasyonların çerçevesini çok aşacak olan bir felaketin yaratılmasını asla mazur göstermezler. Ekselanslarının, Balkanlardaki durumu kritik bir anında bana gönderdiği mesajı okurken. Alman Devleti Şansölyesi ve Führeri’nin, benden –kendisinin Alman tutumu hakkında yaptığı gibi –Türk görüşünü samimi ve gerçeklere uygun bir şekilde anlatmamı arzu ettiği intibadı edindim. Dünyanın içinde bulunduğu ciddi durum, halklarının karşısında sorumlu olan liderlerden, öyle bir lisan kullanmalarını istemektedir ki, bu, yakın veya uzak istikbalde ortaya çıkacak olaylarla “yalandır” diye damgalanmaya mahkum olmasın. Mesajınızı bilhassa bu bakımdan memnuniyetle karşıladım. Ekselanslarının bu cevap yazısının muhteviyatında iki memleketimiz arasındaki anlayışa dayanan münasebetlerin muhafazası için tek temeli teşkil eden (Bu kelime metinde de tamamen silik çıkmıştır) gayretinin ifadesinin bulacağından eminim. Ekselanslarının mesut girişimiyle aramızda vaki olan fikir teatisi, muhakkak ki, Türk Alman münasebetlerinin normalleştirilmesine ve iyileştirilmesine yardımcı olacaktır. Bu ümitle Bay Şansölye, en derin saygılarımı ifade etmeme müsaadenizi rica ederim. İsmet İnönü[signature][hline]Daha önce hiç görmediğin aklın sınırlarını yıkacak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Narstil Mesaj tarihi: Kasım 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2004 Danke schön!!![signature][hline]:))) !!! ........................ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Batilc Mesaj tarihi: Kasım 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2004 No Command![signature][hline]Bahçelerde Maydonoz; Gel Bize Bazı Bazı... Delirtmeyin Beni Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Kasım 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2004 Baya uçuk bi ilişkileri varmıs. Arada İnonude cok sevınmıs baya ahavalara girmis adolf bana masaj attı diye =)[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Limasol Mesaj tarihi: Kasım 17, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 17, 2004 ilginç yeni ogrendım bunu :)[signature][hline]Gorillere epilasyon yaparsak dunyayi domine edebiliriz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Kasım 17, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 17, 2004 BEnde başlığı okuyunca "Adolf tamam tek daşaklı ama inonuye nooluyo?yıllarca delıkanlı belledık" dıye bı gecırdım ıcımden...[signature][hline] Kendercik, 08 Kasım 2004 15:56 tarihinde demiş ki: Metroseksüel kelimesini ilk duyduğumda aklıma İstanbul metrosunun tuvaletlerinde sevişen eşcinsel oğlanlar gelmişti. -------------------------------------------- zgrw, 16 Kasım 2004 22:07 tarihinde demiş ki: hmm paticiğin büyüklerinden olmasakta öpersen harçlık veriris :-p Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
enema Mesaj tarihi: Kasım 17, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 17, 2004 yalamis yutmuslar karsilikli birbirlerini[signature][hline]fol lol the doh fol the day Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 benımde anlamadıgım Ataturk'u seven bır ınsanın ısmet ınonuyu daha hakır gormesı.ıkısıde aynı amac ugruna sıyasette varolmuslardır sadece ınonu,Ataturk vefat ettıkten sonra onun dusuncelerını devam ettırmemesı eksı gorulebılır.Onun dısında yaptıgı bırseyde yok adamın.[signature][hline]shinsetsu desu.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Sadece Çerkez Ethem olayındaki tavrı bile İsmet İnönü'yü sevmememe yeter. Her şeyi geçtim Atatürk milliyetçi idi, İnönü ise faşist.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 İnönüyü sevmem.[signature][hline]Kalplerdeki Kaymak Kızımız Duru Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mexinth Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Bu Çerkez Ethem olayı hep silik kalmıştır tarih derslerinde nedense... Oysa Çerkez Ethem'de sanırım Atatürk gibi bir lider olmak istiyor. Ama anlaşamıyorlar 2 si. Bu olayın aslı astarı nedir?[signature][hline]sonunda yeniledim. lord_elvyn, 12 Kasım 2004 20:06 tarihinde demiş ki: artik patideki abazalardan korkmaya basladim... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 çerkez ethem hakkında tam bilgim yok, kaynak verebilir misiniz adam gibi yerlerden?? İnönü ikinci adam olarak görülür genelde ki kabul edilmemesinin sebebi de budur bence. Halbuki o da kafamızdaki ikinci adam değil, bi yöneticiydi. faşist, milliyetçi gibi ayrımların o zamanki ortamda fark yarattığına inanmıyorum açıkçası. Bu mektubu atatürk yazsa başka olurdu kısmını da neye dayanarak dediğini merak ediyorum, atatürk olsa almanyayı tek başımıza dize getirirdik, yada atatürk olsaydı savaş hiç çıkmazdı gibi şeylere bu kadar bağlı olmamalı bence..[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside **no paranoia@ montezaus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tAKA Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 18, 2004 atatürk ile inönün bir olmadigi kesin bu durumda tepkileride oyle atatürk ile farkli olabilecegine inaniyorumda gecmisi kurcalamanin faydasi yok atatürk yazsaydi konusunda[signature][hline]yesil ejderha...[/i] Üzerime gelmeyin Beni deli etmeyin Çizdim, oynamıyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
maxigenous Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Çerkez ethem Gereginden fazla halk destegi gormeye başlayınca kafası koparılmıştır bu kadar basit . Ayrıca Almanların 1. Dünya Savaşında Türklere yaptıkları göz önüne alınırsa Türkiye'nin almanyaya yardımcı olmaması veya inönünün bu ve bunun gibi tehditkar mektupları oldukça doğaldır . Almanlarla yapılan hiçbir müttefiklik Türkiyenin lehine olmaz . Çünkü adamların oldukca bariz emelleri vardır Türkiye üzerinde .[signature][hline]MaXi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malcolm Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Cerkez etem aslında Ataturk'e benziyen birisi. Kendi gurubunu toplamıs batıda uzun sure Yunanlılarla savasmıs. Ataturk gibi lider olmak istiyomus ama bakmıs ki olmuyo bunun uzerine duzenli orduya katılmayı reddetmis ayaklanmıs vs. Hem Almanya 1. dunya savasında Turkiye'ye ne yaptı ki? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 iyi de lider olmak istiyomuş vs. milli mücadele de önemli mi? O düzenli odurdu bizi neticeye götürmüşken adam katılmayı reddedip isyan çıkarmış, şimdi yargılaması çok kolay gelebilir de o durumda siz ne yapardınız merak ediyorum. Ortada meclis vs de varken hem de halkı temsilen.[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside **no paranoia@ montezaus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malcolm Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Bende zaten adamı savunmaya calısmadım ki bence de cezasını cekmis. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Bu yazdıklarınızın hepsi resmi tarih. Bolca vaktim olsaydı keşke de bu konuda okuduğum bir sürü kaynaktan özetler yazabilseydim. Neyse Çerkez Ethem ayaklanmasının sebepleri gibi sayfalarca sürecek bir konuyu geçeyimde ben İnönü'yü neden sevmem bu konuda ona geleyim. Her şeyi geçtim Çerkez Ethem ile görüşmeler yapılırken bunların sonuçlanmasını beklemeyip ordularına saldırma emri verdirtmiş ve sırf kişisel hırsları uğruna kardeş kanı dökülmesine yol açmıştır. Sadece bu bile yeter de artar. Not: Çerkez Ethem olayının düzenli ordu vs gerilla mücadelesi isteyenler şeklinde bir ayrımla uzaktan yakından alakası yoktur. Şayet o kazansaydı düzenli ordu diye bugün onun birliklerini, çeteci diye de Mustafa Kemal'i bilecektik. Bu arada kurulan meclisin psikolojik anlam haricinde çok büyük bir önemi yoktu zira gerektiği durumda Atatürk meclise siz ne karar alırsanız alın ben bunu tanımam şöyle yapacağım demekteydi. [signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" [Bu mesaj fedaykin tarafından 19 Kasım 2004 14:57 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 hmm çerkez ethem konusunda bilgim yok dediğim gibi, ne kadar sunarsanız o kadar memnun olurum ki tartışılacak bir konuya da benziyor. Ama ne olursa olsun Atatürk ve İsmet Paşa kurulu olan meclisi temsil ederken bu yapılanı, çerkez ethemin yaptığını haklı bulmuyorum. Ayrıca tam nedir kavrayamamakla birlikte, liderlik için de ayrım çıkarmıştır, ki milli mücadele dönemi birlik olunması gereken bi dönemdir. Zannedersem sen de çerkez ethem'i tam haklı bulmuyorsun, ismet paşanın kafasına göre saldırmasını eleştiriyorsun, fakat o zamanki durumu da tam olarak bilemeyiz, bunu da hesaba katmak gerek. Birçok faktör rol oynamıştır bence bu kararda, yoksa birey olarak ismet paşanın gerekli sağduyuya sahip olduğuna inanırım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 An alliance with the powerful is never to be trusted. Phormio rome total war da vardi bu quote ehehe[signature][hline]You must be silent in front of my famous presence . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 siyasi gorusu onemli degil . fasist yontemler kullandigi bilinen bir gercek . gerci daha sonra gelenlerde benzer yontemler kullandilar . ikisi arasinda bir kiyas vs yaptigim yok konuyu oraya cekmeyin .[signature][hline]You must be silent in front of my famous presence . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ra_d Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2004 sanırım faşistin kelime anlamı konusunda bi anlaşmazlık var.[signature][hline]Mazhar Alanson - Cem Yılmaz: Bir Zamanlar Fıtınalar Estirirdim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Kasım 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2004 Kesinlikle anlaşmazlık var =) İnönü'nün faşist felan olduğunu da düşünmüyorum, açıklarsanız biraz ? Faşist yöntemler.. ilginç[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside **no paranoia@ montezaus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DiabloTyrael Mesaj tarihi: Kasım 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2004 Turkey 12/43[Bu mesaj Tarih_hastasi tarafından 20 Kasım 2004 18:48 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar