fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Televizyonda belki izlemişsinizdir şu an Hint Okyanusu sahillerinde cesetler karaya vurmaya hala devam ediyor. Ve yine aynı sahillerin bir kenarında turistler yakılan ağıtlara kulaklarını tıkayarak güneşlenmeye, gülüp oynamaya devam ediyorlar. Kendilerine uzatılan kameralara ise "Evet burada olanlar kötü şeyler kabul ama ben tatilimi bölecek değilim, eğlenmek benimde hakkım" diye cevap veriyorlar. Günümüzün modern insanın kuralları bu, "bana ne" ve "sana ne" en önemli, en anlam dolu iki cümle olmuş. Şurada bir şeyler olmuş, hadi şunu yapalım, gelen cevap "bana ne". Abi bak ben şunu şunu yaptım, gelen yanıt "sana ne, neden yaptın ki salakmısın..." Modern çağın inleri geçmişin outlarını pervasızca silip süpürüyor. Birisinin canı yandığı zaman duyarlı olmak artık out, onun yerine sadece kendi acılarına duyarlı olmak in. Savunma ise hemen hazır, onlar bana acır mıydı. Evet karşındaki de senin gibi ise sana acımaz... Aslında çok uzun yazılabilinir, daha doğrusu iç döküp ağlanabilinir. Neden mi öfkelenmek değil de ağlamak, öfkelenmek artık out, kanıksamak; yani "normal" insanın bu olduğu gerçeğini bütün yakıcılığı ile kabullenmek in'de ondan. Eski dinazorun artık bu tür işlerden elini ayağını çekme zamanı çoktan geldi geçiyor da artık sadece ağlıyor yüksek sesle, siz onun vızıltılarına bakıpta eğlencenizi bozmayın. Sakın bozmayın o güzel keyfinizi, kurun o güzel sofralarınızı ve alın elinize cımbızı... Tevfik Fikret zamanında başka bir şey için bu şiiri yazmış ama bence yazıldığından bir yüz yıl sonra hala anlamını koruyor; Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır; Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin![signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" [Bu mesaj fedaykin tarafından 31 Aralık 2004 14:31 tarihinde değiştirilmiştir]
Griswold Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 ne denilebilir ki.. allah bildiği gibi yapsın o güneşlenen elemanları. [signature][hline]beş hececiler [Bu mesaj Heffer tarafından 31 Aralık 2004 14:36 tarihinde değiştirilmiştir]
elvyn Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 pehpehpeh rezalete bak. gunumuz vurdumduymaz modern insanının geldigi son nokta. vurdumduymazlıgın sınırı. buyur burdan yak![signature][hline]...
Prawler Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 o insanların tek gücü para, parası var diye ayrıcalıklı zannediyor kendini ama bilmiyor ki orda ölen insan ondan daha elit insan olarak. Duyarlılığımızı göstermeye bi kalp yetse keşke, ben hala bu kalp olayını saçma buluyorum yani saçma bulmamın nedeni o kalbi koyunca benim manevi olarak rahatlamayacak olmam, durumum olsa da keşke yardım edebilsem, öğrenci adamım doğrultamıyorum belimi. Ama durumu olanlar umarım yardım gönderirler.[signature][hline]Everytime I see you falling I get down on my knees and pray. I'm waiting for the final final moment you say the words that I can't say...
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 bu olay yüzünden taksimdeki yılbaşı kut. iptal edilmiş sanırım o kadarda duyarsız değiliz[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
Fistan Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 tek bahaneleri " onlar bize acırmıydı?" olsa yine iyi...[signature][hline]i love this game! Akvaryum Tutorial
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 herhalde resmi bir kutlama olduğu içindir[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
acgur Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Ölen onca insan için duyarsız kalmak çok ayıptır. Hele de yanı başlarındayken gülüp eğlenmek büyük rezilliktir. Ancak biraz da akılcı düşünelim. said: Prawler, 31 Aralık 2004 14:46 tarihinde demiş ki: o insanların tek gücü para, parası var diye ayrıcalıklı zannediyor kendini ama bilmiyor ki orda ölen insan ondan daha elit insan olarak. Peki orada ölen insanların elit olduklarını nereden biliyoruz? Sırf cebinde parası olduğu için görgüsüz birileri kendisini elit olarak tanımlıyor diye lütfen bizler de sırf o insanlara benzemedikleri için ölen kişileri elit olarak tanımlamayalım. Bunlar birbirinden farklı konular. İnsanlar öldüğü için üzülüyoruz. Hiç tanımadığımız bu insanlar öldüğünde, insanlar öldüğü için üzüldük. Elitizm kavramını bu şekilde yorumlamakla o görgüsüz insanlarla farkımızı azaltmış oluyoruz. Rica ederim saygın kavramlar hakkında saygın yorumlarda bulunalım.[signature][hline]Mahkumun dayanıklısı insana meslek zevki veriyor... Bren - Gnome - Warlock
GE-TA Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Ben anlıyamadım, insanların "o sahillerde" eğleniyor olması mı yoksa eğleniyor olması mı sorgulanıyor?[signature][hline]In God I Trust For Rest I Just Test
elvyn Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 o sahillerde eglenior olmalari.[signature][hline]...
Chemical Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 mesela elalemin derdi bi tarafınımı deldi lafı vardır ya öyle bişi söliyene kafa atasım gelir DELDİ LAN DELDİ !! BİŞİYMİ VAR LAN! derim genelde[signature][hline]MAY EXPLODE IF DAMAGED OR DISPOSED OF IN FIRE. DO NOT SHORT-CIRCUIT. KEEP UNDER -30°C Kedimin resimlerine gider Rüya Cem_Jedi, 20 Aralık 2004 19:03 tarihinde demiş ki: beni kızdırmayın siteyi hackletirim
elvyn Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 tek kelimeyle sacmalamıs. ge-tanın dediğinde yola cıkarsak sorun eglenmek degil. orada bunca cesetin yanında eglenmek. e o zaman olen her insanı gorunce televizyonda yemegi bırakıp aglayalım.[signature][hline]...
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 sanırım o sahillerde[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 O sahillerde eğlenmenin zaten tartışılacak bir tarafı yok, o işin son noktası. Peki her şeyi sadece son noktasına geldiğinde mi tartışmak, sorgulamak gerekir... Aradaki gri tonlar ne kadar kolay beyazlaşıyor sorun orada. Bekir Coşkun duygularımı çok iyi dile getirmiş aslında, ne garip bir dünya olduk. Deprem sırasında da benzer duygular içindeydim. Evet o bize çok daha yakın olduğu için çok daha kuvvetli duygulardı, bu seferkiler çok daha uzak olduğundan daha zayıf ama şu an bir çok insanda olduğu gibi sıfıra yakın olamıyor ne yazık ki. Bakın ne yazmıştım deprem sonrası said: Beni en çok acıtan ise koku değilde istanbulda yaşamın aynen devam ediyor olmasıydı. Sözde dinlenmeye döndüğüm şehirdeki yaşamı gördükten sonra sinirlerim çok ama çok daha fazla gerilmiş bir şekilde bölgeye belkide kendimi tedavi etmeye geri döndüm. Bir yanda insanlar ölüyor, hiç tanımadığınız insanlar sizin omzunuzda hıçkırarak (ağlamayı başaran şanslı kişiler) ağlıyor, hiç tanımadığınız kişiler ile birlikte bir deliğe giriyorsunuz ve hiç kimse hiç bir şey sahiplenmiyor, tam bir kolektif yapı mevcut. Diğer yanda ise insanlar Bağdat caddesinde yürüyor, gülüp eğleniyor, kız arkadaşıyla öpüşüyor, cafelerde oturuyor, hamburgerini yiyip cıstak cıstak arabalarıyla geziyor. İnsanlığımdan utandığım günlerin başında gelir o istanbulda geçirdiğim iki gün. Sokakta yürüyen gülüp eğlenen insanların hepsini tek tek öldürmek geçti içimden, hepsinin suratına tükürmek, ALLAH BELANIZI VERSİN diye haykırmak. Ancak o gün elimden gelen tek şey bölgeye geri dönmek oldu. Evet her ölüm anında dünyadaki bütün eğlenceleri kesmek son derece anlamsız ama bu şekilde tam gaz hiç bir şey olmamış gibi davranmak hatta bu forumlarda konu ile alakalı kimi başlıklarda geliştiği gibi "bana ne elalemin adamından, başka işim mi yok" benzeri yaklaşımlar sergilemek ne derece anlamlı onu sorgulamak gerekiyor. Bağırmak için artık işin ucunun size dokunması gerekiyor, sorun burada. Öyle bir noktadayız ki 100 küsur bin kişinin ölmesindense osi'nin ping oranları neredeyse bizim için çok daha önemli konular olmuş durumda. Modern çağın bize kattığı modern düşünce tarzı bu olsa gerek...[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz"
ShekiLChoCuq Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 fedo sana tüm kalbimle katılıyorum.. benimde kalbinden geçenleri döktürmüş parmakların.. başka ne denebilir ki.. ölülere biraz insaf, biraz saygı..[signature][hline]Hiçbirimiz beklemedik doğmayı... Doğduğumuzdan beri beklediğimiz, ÖLMEK... icq ¦ msn ¦ mail You want the greatest thing The greatest thing since bread came sliced You've got it all you've got it sized Like a friday fashion show Teenager cruising in the corner Trying to look like you don't try
Chemical Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Ya siz karıştırıyorsunuz Mesela oraya gitseniz sürekli ağlasanız ama içinizdende *ya bitsede gitsek* deseniz Bu hoş birşey olmaz çünkü yalan söylüyorsunuzdur. Fakat bir saygıda göstermiş olursunuz siz oraya gidip işte tatilinizi yapsanız *ya yazık bizde burada inadına tatil yaparmış gibi oldu neyse hayat devam ediyor* gibi hissetseniz helal olsun size duyarlı insan buna deniyor dışarıya yansıtmassınız ama dışarıya üzüntülü görünüp içten hiçbişi hissetmemekten katkat iyidir bu. Ha bide bir tipler var işte Gidiyo yayıo oraya 50r çapındaki kıcını Sonra diyorki "ya banane ben bunlar yüzünden tatilimi bozamam. bana olsa onlar bana üzülücekmiydi?" ve bunu derkende *ya bas git delimi ne banane lan onlardan bana batmıyor ya* İşte bu tiplerin soyunu tüketmek lazım insan değil onlar bir tür deniz dubası suya koysan bile bi boka yaramayıp batıyo anca kendine yarar. Fakat insanlar davranışlarını kontrol edebilir ama hislerini kontrol edemez Hisler sizi kontrol eder Yani "ya bende üzülüyorumda zır pır" deseniz fakat içinizden "bitsede gitsek" tarzı şeyler hissediyorsanız bunu kimse bilemez sadece siz bilirsiniz. Hisler bir kalemin içindeki siyah mürekkep gibi Sizde o kalemsiniz diyelim O kalemle ne yazarsanız ne çizerseniz çizin ister yalan kelimeler yazın ister doğruyu yazın Sonuçta o çizimleri yapan şeyde gene aynı siyah mürekkep. Ne yapılırsa yapılsın siz kendinizi değiştirmedikce o mürekkep siyah kalıcak. Bir başkasıda kendini değiştir demekle siz kendinizi değiştirmessiniz. Burada yapmaya çalışılan Sizi değiştirmek değil Çünkü bunu kimse yapamaz Siz bile kendinizi değiştirmeden hislerinizi değiştiremessiniz. Ama kendinizi oluştursan şeyde sizin hisleriniz. Yani bir düğüm gibi birisi tutup zorla çekmeye çalışırsa daha beter hale geliyor. Ama birşey (bir olay) o düğümü etkilemeyip sadece hislerinizi etkilerse düğüm değiştirilebiliyor. Fakat zorlamayla açılmıyor o düğüm. Ha birisi tutup kenarından ucundan sizin açıklarınızdan çekip gevşetir açarsada bu beyin yıkama oluyor.[signature][hline]MAY EXPLODE IF DAMAGED OR DISPOSED OF IN FIRE. DO NOT SHORT-CIRCUIT. KEEP UNDER -30°C Kedimin resimlerine gider Rüya Cem_Jedi, 20 Aralık 2004 19:03 tarihinde demiş ki: beni kızdırmayın siteyi hackletirim
Chemical Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 naptım lan ben[signature][hline]MAY EXPLODE IF DAMAGED OR DISPOSED OF IN FIRE. DO NOT SHORT-CIRCUIT. KEEP UNDER -30°C Kedimin resimlerine gider Rüya Cem_Jedi, 20 Aralık 2004 19:03 tarihinde demiş ki: beni kızdırmayın siteyi hackletirim
paparnoz Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Bireyselcilik anlayışı artık çoğu toplumda var biz kabullenmesekte biz hala biziz "benim" demesekte bireyselciler çoğunlukta etrafınıza baktığınızda o güneşlenenlerin ve etrafında olup bitenlere gülerek izliyenlerin aslında endonezyada deilde dibimizde olduğunun farkına varırsınız.sonuçta fedaykin +1[signature][hline]"Sanal Dünyada paylaştıkça çoğalan 2 şey vardır biri hırs diğeri lagtır" :hrr: Patavatsızlık yapmayın :hrr:
huun Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 modern insandan ziyade bazilari oyledir bazilari degildir . yani tatilini yarida kesip ulkesine donende olmustur ama onlara mikrofon uzatmadiklari icin bizim haberimiz olamiyor insan hep ayni insan .sanki 1000 sene once dunya cok daha guzel bir yermis gibi modern hayatin getirdigi bireysellesme vs yok oyle bir sey . [signature][hline]You must be silent in front of my famous presence . [Bu mesaj huun tarafından 31 Aralık 2004 17:00 tarihinde değiştirilmiştir]
paparnoz Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 hun eğer bir araştırırsan Osmanlıda Huzur evi die bir kavramın olmadığını görürsün nie die soruyorum sana NİE?[signature][hline]"Sanal Dünyada paylaştıkça çoğalan 2 şey vardır biri hırs diğeri lagtır" :hrr: Patavatsızlık yapmayın :hrr:
Saeros Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 gittikçe daha da kötüye gidiyor insanlık. çok fena.[signature][hline]- sauron is back frodo. - FUCK!
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 demekii reelde duyarlı bir insanla karşılaşamamışsın[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
huun Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 lombak , osmanli zamaninda dedigin toprak feth edecem diye dunyanin obur ucuna savasa gidilen zaman di mi ? hani savassiz senenin gecmedigi bir savasta kilic kalkan esliginde 10 binlerce insanin oldugu yillar . diyeceksin ne alaka ? senin gibi anlamsiz sonuclar cikaran bir mantik zinciri olusturdum . osmanlinin devlet orgutlenmesiyle konununda bir ilgisi yok ayrica . huzur evi yok diye evinde bakimsizliktan olen yaslilar olmadigini falan iddia edeceksen zaten hic tartismayalim . emin ol orda denize giren zihniyette adamlar her zaman vardi dunyada . modern insanla bir ilgisi yok fikrimin arkasindayim .[signature][hline]You must be silent in front of my famous presence .
Alexi_Septimus Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Bana kalırsa bütün insanlar acı çekerek ölüp dünyayı makarnalara ve küçük ekmek arası salam kaşarlara bırakmalı.[signature][hline]Why don't you just... chill out ?
Rahan Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2004 insanların acıya karşı geliştirdikleri savunma mekanizması bu. psikolojik baskı yüzünden devreleri yakmamak için. ne hissedeceğini şaşırıyor insan, bir yanda yılbaşı ve ailenle berabersin, bir yandan da orda şu anda açlıktan kıvranan insanlar var. unutmak istiyorsun onu da beceremiyorsun.. bilmiyorum ayın 10 una kadar kızılay yardım topluyordu sanırım gidip ona para yatırıcam. gerçi işe yarar mı bilmem ama artık ne olursa. yalnız insanları bu konuda suçlamak yerine kampanya yapıp para toplamayı öneriyorum. suçlayarak, bela okuyarak modern topluma modern eleştiriler yaparak hiç bir yere varamayız. herkesin, her zaman, acıya, ölüme dönüp uzun uzun bakabilecek kadar cesur olmasını beklenemez. 3-5 kuruş toplayıp yardım edecez başka yapabileceğimiz bişi yok.[signature][hline]h u m a n i t y - i s - t h e - o n l y - s u p e r p o w e r !
Öne çıkan mesajlar