Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türk iş hayatı


roket adam

Öne çıkan mesajlar

olm ben lise mezunu halimle 3.1 alıyorum sigorta tam, yemek 280, cumaları öğlene kadar kahvaltı, ayda 2-3 kere patron yemeğe götürüyo falan, yemek dediğim de gidiş gelişle 3-4 saat sürer. her olayda pasta kesilir, 9.20 geliş 17.50 çıkış mesai yasak vs. kötü denmez türk iş hayatına(!)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"roket adam" said:


Aiko said:

"roket adam" said:


SeaGle said:

Ben bu topici nasıl kaçırmışım lan. İç dökeyim ben de. AMA ÇOK KÖTÜ WOT GELİYOR.

1 yıl stay yapıp stajım süresince bakım bölümünün neredeyse yarı yükünü almış olduğum şirketten stajın sonunda iş teklifi geldi.

2 yıl askerliğini tecil ettir, burada çalış, işi iyice kavra, sonra askerliği hallet ve gelip devam et denildi. O an için askerliği de hemen düşünmediğimden işe başladım.

Bakım mühendisi olarak işe girdim, ana dalım da TPM işlerinin yürütülmesiydi. Fabrikada biçok işler yaptık, merkezi denetimler oldu rekor puanlar aldık. Bunların hepsini bakım ekibi olarak sırtlandık neredeyse, üretimdekiler de destekçimizdi. Kalitedir hr dır tedarik zinciridir (satınlama dışında) hiç skinde olmadı bu işler onların. Gerçi kutlamalarda en çok kalite bölümü övgü aldı ne hikmetse sdfsd.


Neyse özel sektördür alkış beklemiyoruz dedik. Bakım ekibi olarak gayet işimize baktık. Sonra makine montajları oldu yoğunluk girdi. TPM aktiviteleri yavaşladı fln.

Birden "e tpm yürümüyo, bişeyler yapmıyoruz, hani sonuçları" fln diye sesler duyuldu -lol yine kalite bölümünden-. Sonra işler değişti, pozisyonlarda zorunlu değişiklikler oldu iş yükü nedeniyle. Ben bi anda üretimci oldum.

Fabrikada totalde 2 ana proses var. O ana proseslerden birinin de 2 alt prosesi var. Ben bu alt prosesi olan ana prosesin üretim sorumluluğuna getirildim. Tabi o güne kadar bakım ağırlıklı çalıştığım için makineleri çok iyi tanıdığım halde tam bir üretimcilik yapabilecek yeterliliğim yoktu. Ben de işi elime iyice alabilmek için bi yandan teoriğini bi yandan pratiğini öğrenmeye başladım yoğun bi şekilde.


Herhalde mucizeler bekleniyordu ki, ben daha işi kavramaya başlamışken -1 ay fln bu süre- 2 müdür tarafından çağırılıp sanki bir iş ortaya koymamışım gibi itham edildim. Hafiften uyarıldım. Önüme benden istenilenler bi liste halinde koyuldu.


Herhalde işe yanlış yerden girdim diyerek verilen listeye ağrılık verdim. Ama o liste de benden az zamanda çok ve kusursuz iş istiyordu. Hem işi kavra, hem istenilenleri yap, hem 20 küsür operatörle ilgilen, her gün verimlilik hesapla, bunları üstlere sun, sunulan verilere göre aksiyon al, aksiyonların takibini yap vs vs. Tabi kucaktan düşen bazı yumurtalar oldu.


Kimse zarar vermeden taşınan yumurtaları görmedi elbette. Düşenler olay oldu. Bu süreçte araya kalite bölümü girdi yine -lol-. "BİZE DE GÖREV VERİN İYİLEŞTİRME YAPALIM KAYZEN YAPALIM" diye zıpladılar. Genel müdürü fln kafalayıp sürece dahil oldular.


Şimdi,

makinelerden, prosesten, arızalardan, operatörlerden zerre anlamayan bi karıya neredeyse hesap veriyorum.

Her sabah önce makinenin arıza yaşanan noktasının çalışma prensibini, sonra yasanan arızanın mekanizmasını karıya anlatıyorum. Sonra karı o anlattıklarımla bana soru soruyor "bunun bi daha olmaması için ne yapman lazım?"

İki yumurta kırıp omlet yapmam lazım desem inanacak, hemen aksiyon planına yazıp satınalmaya 1 koli yumurta aldıracak kadar az biliyor işi. Ve ben her sabah amirim ya da müdürüm olmayan bu karıya neredeyse hesap veriyorum.

Ben ürünün bi parametresine ayar yapıyorum. Benden habersiz gidip başka bi parametreyle oynayıp benim yaptığım ayarları da bok ediyor. Ve benim zerre bilgim yok.


Ben makine hızını üretime ve arıza durumuna göre ayarlıyorum. Hanfendinin müdürü "hız düşürmelerini onayla yapıcaktık hani?" diye sitemkar mail atıyor. "Bu üretimin sorumlusu olarak değişiklik emrini ben verdim" diyorum. Kız tribi atıp maile cevap vermiyorlar.


Makine arıza yapmış bakımcılarla birlikte yağın içine girmişim 5 dk erken çalışsın makine diye. Karı başımıza gelip "bu arıza niye oldu, periyodik bakımda bakmıyo musunuz, niye bu kadar uzun sürdü" diye iş arasında sorguya çekiyor milleti aklınca. Ve bu süreçte bakım sorumlusu olan kişi -ki abim oluyor- hastalığından dolayı bi süre fabrikada bulunmadığından bakımla ilgili konularda da ukala karıyla ben muhatap oluyorum ne yazık ki.


---

Bunlar işin bi tarafı. Diğer taraftan açık ve net olarak, bi makine mühendisi olarak 1.5 - 1.6k arası paraya çalışıyorum. Şu an maddi olarak bakmakla yükümlü olduğum biri olmadığı için koymuyor gerçi ama hoş değil. Ben 2k lira ayda masraf yapıyordum lan okurken bazen.


2 ay önce işe giren adamlar yılbaşında senelik %7 zammı alırken sen "askerliğini yapmadın ki yea", "1 senen dolmadı zaten yea" diye alamıyorsun.

Üretimde operatör eksiğim var, 38 makineye 3 adam bakıyor 1 vardiyada diyosun, operatör alamayız diyorlar. Müdür kankasının tanıdığı gelince beyaz yaka olarak işe alıyorlar.

---

Of baydım.

Bugün müdürüme kaynadım zaten ben bi işe elimi atıyorum karının biri gelip çomak sokuyor, işi ben mi yapacağım başkası mı yapacak ona göre rotamı çizeyim dedim. Öyle deyince "olur mu canım sorumlu olan sensin bu işten" diyorlar, işleyiş apayrı.

--

2.5 aydır müşteriden gelen şikayeti çözemeyen kalite bölümü zerre anlamadığı üretimi iyileştirmeye çalışıyo. Birine söylesen götüyle güler. Bunlar ciddi ciddi görev bellemişler iyileştirme yapıcaz diyolar.


Özel sektörü yiyim ben babamın işini yapıcam lan!


Bunlar o Alman kablo firmasında oluyor değil mi? Vay anasını. Herifler görse ağlarlar. Bundan yıllar önce Erasmus'tayken onların sanırım Roth'daki fabrikasına gitmiştim görüşmeye, Türk olduğumu söyleyince Bursa'daki fabrikadan övüne övüne bahsetmişlerdi. Hakikaten bu kadarsa durum cidden vahimmiş.

Hazırla güzel bi mail, bas Almanya'ya, istifayı da koy, Bosch'a geç mümkünse. Paso eleman arıyorlar diye biliyorum, o da Bursa'da zaten, illa ki güzel bi kısım boştur, minimum 2 kat da maaş alırsın.


geçen hafta bi iş için o bahsettiğin fabrikayı gezdim. üretimin yapıldığı saha olsun ofis bölümü olsun tamamen ayrı bir dünya ağzım açık kaldı. hakketten ben alışkın değilim gezdiğim fabrikalar içinde en temiz, en düzenli gözüken fabrikaydı.yabancı yönetim farkı heralde.



Bosch'u mu diyorsun Bursa'daki, Bosch Rexroth sanırım. Orada çalışan da birkaç arkadaşım var üretim mühendisi olarak, çok fazla çalışmaktan şikayet ediyorlar onlar da, hani parasını falan geçti adamlar artık :) Benim 3 katım falan maaş alıyorlardı ama. Şuradan kurtulayım ben de o tarafa kaçıcam sanırım.


evet. ben dışarıdan gözükeni söyledim işin aslı farklı olabilir. işçisinden ofis çalışanına kadar herkesin yüzü gülüyodu fln dikkatimi çekti hiç denk gelmediğim için daha önce.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...