WhiteDagger Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Yazı ve Fotoğraflar: Oygar Han Omur Motoron dergisi Geziyi yapan kişi Bursa da üyesi olduğum Bursa Enduro dan Çağatay abimiz. Kendisi anlata anlata bitiremedi . Girişi yazısını bizim klub forumundan alıyorum devamı motoron dan : İran Gezi Raporu Her şey bundan 7-8 ay önce başladı kışı bitirmemize az kalmış bahar kapılarını aralamış bize nispet yaparcasına kapının arasından arada bir gülümsüyor herkezin kanı kaynıyor. Gene bir Çarşamba toplantısı o zamanlar sigara yasağı cıkmış Kafkasta kapının önünde tellendiriyoruz cigaraları. Kesmiyo beni artık kısa mesafeler şöyle poponun nasır tutacağı döndüğümde yeni taktıracağım lastiklerin biteceği gün aşırı 1000 Kilometre çevireceğim uzun rota peşindeyim Fas deniyor İtalya deniyor Alpler deniyor İspanya deniyo yok olamss benim daha egzotik bakir ve en önemlisi benden vize istemeyen bir yere gitmem lazım. O aralar Şengen veren yengelerle problemim var çünkü Birden bi İran lafı geciyor tamam diyorum İran Persopolis mükemmel rota vizede istemiyorlar. Çalışmam lazım şimdi, aslen İranlı fakat Bursa’da veterinerlik yapan ve sık sık şirkete gelen Hüseyin’e yapışıyorum mayıs sülüğü gibi Bana İran’ı anlat diye anlatmama gerek yok diyor git ve gör. Eee gidecezde(gidipte görünce çok utanacağım soruyu soruyorum) başımızı belaya sokmayalım oralarda neler görüyoruz bak televizyonlarda yazılı basında diye .Birşey olmaz diyor ve gezip göreceğimiz ana arterlerin isimlerini çıkarıyoruz beraber.Tebriz,Esfehan.Şiraz,Kum,Persapolis ,Kahsan,Kazvin,Karaj,Delijan,Zanjan gibi Şimdi rota zamanı google maps’ten şehirler arası mesafeleri hesaplıyorum ama bana bi harita lazım yok anasını satayım hiçbir yerde İran haritası açıyorum umutsuzca konsolosluğa telefonu motosikletimle sizin memlekete gelecem ama haritam yok diyorum bide varsa konaklama ve gezilecek yerler hakkında bilgi tamam gönderelim hemen diyorlar ve benim için altın değerindeki bir çok doküman ve harita gönderiyorlar anaaa ne küsel Bu arada Zafer Bozkaya’nın İran gezi rehberi geciyor elime türkçe tek yayın ve içinde iranla ilgili her şeyi bulmak mümkün heyecanım bi kat daha artıyor. Uleyn bide rehber bulabilsem derken Hüseyin geliyor birkaç gün sonra ve Teyzesini Oğlu Babek ‘in bizi Tebrizde beklediğini söylüyor.Bi gezenti daha ne isteyebilirki. Anaa iş iyice ciddiye biniyo pasaport evet pasaportu yenilemem lazım hemen alel acele 10 ytl ye Demirtaş’tan aldığım beyaz gömleğim ve fotoğrafcıda bulduğum borda şal desenli iğrenç bi kravatla iiti hani şu uzaydan gelen yaratık profilinde fotoğrafım ve nüfus kağıdımla emniyete gidip pasaportu çıkarıyorum Bu arada İstanbul’a gidip Turing kulübünden de gerekli evrakları hazırlamam lazım iki ayağım bir papuca girdi gitmeden telefonla arayayım diyorum cevap olarak oraya kadar gitmemin gerekmediği bankaya 200 usd depozito yatırarak alındı kağıdıyla birlikte Gürbulak sınır kapısında ki Turing kulübünün 24 saat açık olduğunu ve işlemlerimi buradan halladebileceğimi söylüyorlar. İran’da uluslar arası ehliyete ihtiyacınız yok sigortanızı da isteğe bağlı olarak yaptırıp yaptırmamakta özgürsünüz .Ama 10 günü geçen motosiklet gezileri için geçici İran plakası çıkarmanız gerekiyor.Biz 9 gün kaldığımız için bu masraftan da yırttık. Her şey zenit saat gibi mükemmel işliyor ama bunu hanıma işlemem lazım haberi yok daha garibimin geleneksel sülale iftarında buluşuyoruz bütün akrabalarla zaten geç kaldığım iftar yemeğine herkesi selamlayarak oturuyor ve iki lokmada bitiriyorum yemeğimi karşılıklı nasılsınızlardan sonra Çarşamba toplantısına yetişmek için erkenden kalkıyor ve herkese iyi bayramlar diyorum (daha bayrama 10 gün var)şakın ve eblek bi ifadeyle yüzüme bakıyorlar ve bayramda İran’da olacağımı söylüyorum hatuna sarıyo millet ne işi var diye İran’da bilmiyolarki garibiminde onlarla birlikte öğrendiğini ufak bi kıyamet sonrası ciddiyetimi anlıyor az destek tam köstek yola devam. Bavulları toplamam lazım şimdi giyecekler tamam yazlık mı kışlık mı takım giysem diye düşünürken yazlıkta karar kılıyorum ve bu kararımın ne kadar isabetli olduğunu yolculuk sırasında anlıyorum motosikler çin gerekli malzemeleri:lastik tamir seti,lastik pompası,zincir yağı,far ampulü,debriyaj ve gaz teli,ilk yardım seti,gerekli anahtar takımları ve levyeler vs. Her ne kar İran’da benim ihtiyacım olmasada benden sonra gideceklerin faydalanması için rotaları konaklama yeme içme ve görülmesi gereken yerlerin belirlenmesi için Garminimi de alıyorum yanıma Ramazanda gideceğim için yolculuk esnasında aç kalma ihtimalime karşın Nutellamıda topkasenin en nadideyerinde alıyor yerini.Pers Medeniyeti'nin İzinde İran çok mistik bir ülke… herşey tarihten kopmuş ve bugüne kadar gelmiş. İnsanları çok kibar ve yardımsever. İran halkının büyük bir bölümünün kanında hala Pers kültürünün gezindiğinden eminim. Bir Honda Varadero bir KTM 640 Adventure ve iki gezgin motosikletçi. İstanbul’dan İran’a 13 gün ve 7600 km... Tarihin yazılmaya başladığı dönemden günümüze kadar varlığını ve kültürünü korumayı başarmış köklü bir medeniyet Pers Medeniyeti. Bugün hâla, İran sınırları içinde onların izlerine rastlamak mümkün. Farklı bir kültür, farklı topraklar, keşfedilmeyi bekleyen kilometrelerce uzayan yollar… Gezi köşemizde bu ay, adım adım İran'ı keşfediyoruz. Nasıl oldu da İran’a gitmeye karar verdiniz. Onca politik gerginlik ve sorun kafanızı hiç karıştırmadı mı? Çekinceleriniz yok muydu? “Aman bu devirde İran’da ne işiniz var? Ne yapıyorsunuz?” diyen olmadı mı? Sevgili dostum Çağatay aklıma girdi. Dünyanın en eski medeniyetine sahip Pers İmparatorluğu’nun yaşadığı yerleri görmeyi ve oraların havasını solumayı uzun süredir istiyordum. Bir şeyi anlamımız lazım; halk ve devlet hiç bir zaman bir değildir. Politikayı halk yapmaz. Bu sebepten dolayı asla gitmek istediğiniz bir yerden vazgeçmeyin. Ve üzerine basarak söylüyorum, İran’ın hiç bize yansıtılan gibi bir ülke olmadığını gördük. Şeriat ile yönetilen bir ülke olması biraz gerginlik yaratabiliyor, bu da daha katı kurallara sahip olduklarını düşünmemize sebep oluyor. Fakat gelin görün ki hiç öyle değilmiş. Tek çekincemiz, Türkiye’yi geçmek için benzin masrafının çok tutacağı oldu. “İran’da ne işiniz var!” tepkileri yola çıkışımızın iki ay öncesinde başlamıştı. Bu çok enteresandı. Kimisi “süpersiniz” dedi, kimisi de “ölmek mi istiyosrunuz orada?” gibi yorumlarda bulundu. Bu yorumları yapanların hiçbiri İran’ı görmemişti. En çok moralimizi bozanlarsa, Gürbulak sınır kapısındaki kamyon şoförleri oldu. Her gelen, “gidecek başka yer bulamadınız mı” dedi. Bu konuda kimseye pek kulak asmayın. Kaç günde, kaç km yapmayı planlıyordunuz? Önümüzde 13 günümüz ve hesabımıza göre 7500 km de yolumuz vardı. İstanbul- Sivas-Gürbulak-Macu-Tabriz-Tahran-Qum- Esfehan-Persepolis-Shiraz-Yezd ve aynı rotadan eve geri dönüş. Basra Körfezi’nin çok yakınına kadar indik. Eğer 20 günümüz olsaydı büyük çölü boylamasına kuzeye doğru geçecektik. Maalesef zaman sıkıntımız rotayı kısaltmamıza sebep oldu. Toplamda 7600 km yol yaptık. Aktif olarak 16 saat motor kullandığımız günler oldu. Dönüş yolundaki son üç gün oldukça zordu. Her gün 1000 km’den fazla yol yapmak zorunda kaldık. Ama “Bir daha yapar mısın?” diye sorarsanız size cevabım “Ne zaman yola çıkıyoruz?” diye sormak olacaktır. Yola çıkmadan önce ne gibi hazırlıklar yaptınız? Bu hazırlık evresi ne kadar sürdü? İran’a gitmenin en güzel yönü, tek resmi belge ihtiyacınızın Turing Otomobil Kurumu’ndan alacağınız triptik belgesinin olması. Onun dışında. Motosiklet için çok büyük bir hazırlık yapmadım. Özel hayatım gereği devamlı seyahat durumunda olduğumdan motosikletim her daim bakımlı ve yola çıkmaya hazırdır. Yan çantalarım ve sırt çantam bana yetti. Tabii bunların içinde tamir takımları, ilk yardım seti ve motorum için gerekli olacak çeşitli parçalar vardı. Mümkün olan birçok şeyi yedekli aldım. Eldivenler, boyunluklar, google (gözlük), v.s. İki ay önce gitmeyi planlamamıza rağmen her şeyi son hafta yaptım desem yeridir. Vize gibi kanuni zorunluluklar veya bir takım hukuksal sınırlamalarla karşılaştınız mı? Vize gibi bir durum söz konusu değil. Pasaport ve triptik yeterli. Bizi, yani Türkleri çok seviyorlar. Bunun avantajını çok yaşadık. İran’a girdiğinizde edindiğiniz ilk intiba ne oldu? İran sınırını gece saat 24:00’te geçtiğimizden ilk intibamız çok iyi olmadı. 730 km tepip sınırda 3 saat oyalanmak ve birçok kamyoncudan İran hakkında negatif laflar duymak, yorgun olduğumuzdan canımızı biraz sıkmıştı. Gece 03:00’e kadar kaymak gibi yollarda motor kullanınca bu intiba oldukça pozitif olmaya başlamıştı. Genel olarak İran insanı nasıldı? İran muhteşem bir ülke. İnsanları çok sıcak ve çok kibar, yanlız Türklere karşı değil. İlk önce yüzlerdeki gülücükler daha da bir çoğalıyor ve sizi kucaklıyorlar. Yollarda olunca, insanları, toplumları ve yaşam tarzlarını çok daha iyi anlayabiliyorsunuz. Benzinciler, kamyoncular, dilenciler, gişe memurları, polisler, bakkallar ve bunun gibi halktan birçok insana daha yakın oluyorsunuz. İran eğitime çok önem veriyor. Üniversite mezunları ve İngilizce bilenlerin sayısı fazla. Oldukça mistik bir ülke, her şey tarihten kopmuş ve bu güne gelmiş ve İran halkının büyük bir bölümünün, hala kanlarında Pers kültürünü taşıdığından eminim. Sanırım biz çok şanslıydık. Gerçekten de rastladığımız bütün insanlar çok kibar ve yardımseverdi ve motorcuları ayrı bir sevdikleri belliydi. İran çok ucuz bir ülke, halkın alım gücü çok düşük ama o oranda hayat da oldukça ucuz. Hani bizim “sudan ucuz” diye bir deyimimiz vardır ya, işte orada gerçekten de benzin sudan ucuz. 1litre benzin 0.40 kuruş, 1litre su 0.70 kuruş. Türkiye ile kıyasladığımızda trafik nasıldı? İşte burası biraz karışık. İran dünyanın en tehlikeli trafiğinin olduğu ülkeymiş. Otobanda orta şeritte geri vitese takıp gelen bir Paykan (bir nevi İran’ın Şahin’i) görürseniz asla heyecanlanmayın. Sadece kurtarmaya çalışın. Daracık sokaklarda 140 km hızla gidiyorlar. Şehiriçinde motosiklet kullanırken oldukça dikkatli olmak lazım. Ama sonradan başka bir şeyi keşfettik; motosiklet sevdaları yüzünden asla sizi geçmeye çalışmıyorlar ve mümkün mertebe yol veriyorlar. Amaç sizi ve motorunuzu görebilmek. Ama yine de tetikte olmak şart. Konaklama konusunu nasıl hallettiniz? Fiyatlar ve şartlar ne âlemdeydi? Kısa zamanda çok yol kat etmeyi planladığımız için uzun saatler motosiklet kullanacaktık.Bu sebepten dolayı en mantıklı konaklama orta ölçekli oteller olacaktı. Bunları daha önceden belirlemedik. Her şarta göre otel bulmak mümkün, en lüksünden en ucuzuna . Bu arada 13 günün 2 gecesini yolda tanıştığımız, bir anda bizi ailesi gibi gören ve hatta anneannesinin doğum günü partisine götüren Nadir ve babası Behruz amcalarda kaldık. Behruz amca Ankara Fen Fakültesi mezunu, 72 yaşında emekli tonton mu tonton bir baba. Oğlu Nadir borsa ile uğraşıyor ve motosiklet meraklısı. Artık İran’da bir ailemiz var diyebilirim. Komşumuz olduğuna göre İran’ın mutfağı bizimkine benziyordur herhalde. Çok farklılıklar var mıydı? İran’da oldukça fazla kebap ve pirinç pilavı tüketilmekte. Yemekler bizim doğu bölgesinin yemeklerine çok benziyor. Bizden farklı olan tarafları ise yöresel yemeklerin daha ekşili yapılması. Örneğin pilava bile limon sıkarak yiyorlar. Baharat konusunda çok zengin bir mutfak, bizim dilimizle “safran” onların tabiriyle “zaferan” çok kullanılmakta. Dondurması bile var. Hayatımdaki en güzel dondurmayı yedim diyebilirim. Tatlıyı çok seviyorlar. Bilhassa benzin istasyonlarında açıkta satılan kekleri çekinmeden deneyin. Belki de biz çok acıkmıştık bize çok güzel geldi... İran’da motosiklet kültürü ve sektörü nasıl? Çok motorcu gördünüz mü? Hiç bir yetkili satıcıya veya servise gittiniz mi? İran’da büyük hacimli yani 250 cc üzeri motosiklet yasak. Zamanında Şah’a motosikletle yapılan bir suikast ten dolayı, devlet büyük hacimli motosikletleri yasaklamış. Bu yüzden büyük motosikletlere inanılmaz bir merak ve arzu var. Motosiklet alıp sahip olabiliyorsunuz ama yalnızca cuma günü yani tatil günü şehir dışında trafiğe kapalı belli yerlerde kullanabiliyorsunuz. Bunun dışında şehir içinde kullanmak yasak. Bu kanun kaldırılırsa İran'ı motosiklet sektörü açısından inanılmaz potansiyeli olan bir ülke olarak görüyorum. Servise ihtiyacımız olmadı, ufak tefek bakımlarımızı kendimiz yaptık. Ama Nadir bize İran’da ustaların çok becerikli ve iyi olduklarını söyledi. İran–Irak savaşında harap olan otomobilleri uzun seneler tamir ettiklerinden dolayı, İranlı ustaların yetenekleri oldukça gelişmiş. Geriye dönüp baktığınızda “İşte şu olay unutulmazdı!” ya da “Bunu kesinlikle anlatmam gerekiyor…” dediğiniz bir anınız var mı? Aslında 13 gün içine sığan ve anlatacak o kadar çok şey var ki. Çölde gidiyoruz, güneş sağ tarafımızda batıyor, benim kulağımda “İnto The Wild” filminden “Society” şarkısı çalıyor. İnanılmaz keyifli ve mutluyum. Varadero yanıma doğru geldi. Çağatay bir takım el işaretleri yapıyor; zeki Türk endurocusu bendeniz bunu “manzara harika” şeklinde yorumluyor ve elimle “devam“ diye işaret yapıyorum. 30 km sonra kaybolduğumuzun farkına vardığımızda güneş batmış ve çöl zîfir karanlığa bürünmüştü. Meğer Çağatay “yanlış gidiyoruz” diye el sallıyormuş. Bu arada belirteyim, İran’da GPS çalışmıyor (haritası mevcut değil). Dolayısıyla biz yolumuzu pusula ve yarım yamalak bir haritayla bulduk. Yolculuğunuz boyunca hiç ciddi bir tehlike atlattınız mı? Çok ciddi bir sıkıntı yaşamadık. Belki de yaşadık ama birçok şeyi o kadar çok makaraya aldık ki farkına bile varamadık. Ben otobanda 120 km gibi seyrederken bir Paykan aniden U dönüşü yapmak istedi. Bir de gece Tabriz’e giderken dev gibi bir köpeğe vurmaktan kıl payı kurtuldum. Bu iki olay da biraz kalp çarpıntısı yaptı. İran’da en çok nereyi beğendiniz? Esfehan’ın methini gitmeden önce epey bir duymuştum. Zamanında Esfehan için “dünyanın yarısı” demişler. Gerçekmiş. İnanılmaz güzel bir şehir ve çok güzel insanları var. Bunun yanında tarihi açıdan kesinlikle Persapolis diyorum. Çok büyüleyici! Gelelim işin maliyet kısmına. Tüm geziniz toplam ne kadara mal oldu? Hiç sponsorunuz veya destekleyeniniz oldu mu? Adam başı bütün masraflar dahil 1300 doları 13 günde 7600 km yol yaparak yedik. Aldığımız hediyeler de bu rakama dahil. Sponsor aramadık hiç, çünkü kısa bir zamanımız vardı ve çok masraflı bir gezi olmayacağını biliyorduk. Motosiklet severlere mesajınız varmı? Bundan sonraki gezinizi İran’a yapın derim. Ama kimseye, hiçbir söylenene kulak asmadan… Yaşadığımız güzellikleri yaşamanız ve yaşatmanız dileklerimle...
Fin Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 iran merak edilen bi yer değil karıları ve sineması övülür arada
sanssizsansli Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 bide umut sarıkayadan espri yapılmasın başlıkta, değişiklik olur hem.
aquila Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Iran övülen baslikta umut sarikaya farzdir.
uk Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 güzel özetlemişler bir çok şeyi, gitmeden önce okumak gerek tekrar bu arada daha detaylı yazıldığı bir yer var mı ? (blog,forum vs)
WhiteDagger Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Varda private bir forum ordan buraya kopyalayabırım okumak ıstersen
pascalnouman Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 +rep bos zamanımda okuyucam kesinlikle
kermit Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 iran dediğiniz yer tr'den daha mantıklı daha düzgün yer olacak nerdeyse biraz daha kassalar. adamlar büyük şehirlerinden birine 30 40 katlı bir plaza yaptırıyorlar. daha sonra yok olmadı bu şehrin anasına etti diyerek yıkıp şehirde 3 kattan fazlasına izin vermiyorlar tarihi dokuya zarar veriyoruz diye. sineması iyidir ama adamlar türkiyeden daha çok tiyatroya önem veriyorlar. iranda çok fazla ermeni ve azeri mevcut ama birbirleriyle didişmiyorlar. adamlar bunu çok güzel idare ediyor. rakipler birbirlerine ama kesinlikle bizim tr'de olduğu gibi birbirini yeme olayı yok mesela. adamlar okuyor. türkiyeden çok fazla okuyorlardır muhtemelen. diğer aptal arap ülkelerinden bin kat iyi. dediğim gibi biraz daha kassalar türkiyeyide katlarlar hatta
Fin Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 çok private falan http://www.motoron.com.tr/HaberDetay.aspx?ID=184
uk Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Fin said: çok private falan http://www.motoron.com.tr/HaberDetay.aspx?ID=184 yazının başında zaten motoron dergisinden olduğu yazılmış... fakat genelde çok daha detaylı yazıldığı bir yer oluyor...
pascalnouman Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 madem bu kadar iran denmis http://www.youtube.com/watch?v=KsMEBEcxzYA
Soris Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Tabiki güzel yer ama sadece gezmek ve görmek için. Yaşamak istemem açıkcası.
WhiteDagger Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Çok private forumdan alıntıdır İran Gezi Raporu Her şey bundan 7-8 ay önce başladı kışı bitirmemize az kalmış bahar kapılarını aralamış bize nispet yaparcasına kapının arasından arada bir gülümsüyor herkezin kanı kaynıyor. Gene bir Çarşamba toplantısı o zamanlar sigara yasağı cıkmış Kafkasta kapının önünde tellendiriyoruz cigaraları. Kesmiyo beni artık kısa mesafeler şöyle poponun nasır tutacağı döndüğümde yeni taktıracağım lastiklerin biteceği gün aşırı 1000 Kilometre çevireceğim uzun rota peşindeyim Fas deniyor İtalya deniyor Alpler deniyor İspanya deniyo yok olamss benim daha egzotik bakir ve en önemlisi benden vize istemeyen bir yere gitmem lazım. O aralar Şengen veren yengelerle problemim var çünkü Birden bi İran lafı geciyor tamam diyorum İran Persopolis mükemmel rota vizede istemiyorlar. Çalışmam lazım şimdi, aslen İranlı fakat Bursa’da veterinerlik yapan ve sık sık şirkete gelen Hüseyin’e yapışıyorum mayıs sülüğü gibi Bana İran’ı anlat diye anlatmama gerek yok diyor git ve gör. Eee gidecezde(gidipte görünce çok utanacağım soruyu soruyorum) başımızı belaya sokmayalım oralarda neler görüyoruz bak televizyonlarda yazılı basında diye .Birşey olmaz diyor ve gezip göreceğimiz ana arterlerin isimlerini çıkarıyoruz beraber.Tebriz,Esfehan.Şiraz,Kum,Persapolis ,Kahsan,Kazvin,Karaj,Delijan,Zanjan gibi Şimdi rota zamanı google maps’ten şehirler arası mesafeleri hesaplıyorum ama bana bi harita lazım yok anasını satayım hiçbir yerde İran haritası açıyorum umutsuzca konsolosluğa telefonu motosikletimle sizin memlekete gelecem ama haritam yok diyorum bide varsa konaklama ve gezilecek yerler hakkında bilgi tamam gönderelim hemen diyorlar ve benim için altın değerindeki bir çok doküman ve harita gönderiyorlar anaaa ne küsel Bu arada Zafer Bozkaya’nın İran gezi rehberi geciyor elime türkçe tek yayın ve içinde iranla ilgili her şeyi bulmak mümkün heyecanım bi kat daha artıyor. Uleyn bide rehber bulabilsem derken Hüseyin geliyor birkaç gün sonra ve Teyzesini Oğlu Babek ‘in bizi Tebrizde beklediğini söylüyor.Bi gezenti daha ne isteyebilirki. Anaa iş iyice ciddiye biniyo pasaport evet pasaportu yenilemem lazım hemen alel acele 10 ytl ye Demirtaş’tan aldığım beyaz gömleğim ve fotoğrafcıda bulduğum borda şal desenli iğrenç bi kravatla iiti hani şu uzaydan gelen yaratık profilinde fotoğrafım ve nüfus kağıdımla emniyete gidip pasaportu çıkarıyorum Bu arada İstanbul’a gidip Turing kulübünden de gerekli evrakları hazırlamam lazım iki ayağım bir papuca girdi gitmeden telefonla arayayım diyorum cevap olarak oraya kadar gitmemin gerekmediği bankaya 200 usd depozito yatırarak alındı kağıdıyla birlikte Gürbulak sınır kapısında ki Turing kulübünün 24 saat açık olduğunu ve işlemlerimi buradan halladebileceğimi söylüyorlar. İran’da uluslar arası ehliyete ihtiyacınız yok sigortanızı da isteğe bağlı olarak yaptırıp yaptırmamakta özgürsünüz .Ama 10 günü geçen motosiklet gezileri için geçici İran plakası çıkarmanız gerekiyor.Biz 9 gün kaldığımız için bu masraftan da yırttık. Her şey zenit saat gibi mükemmel işliyor ama bunu hanıma işlemem lazım haberi yok daha garibimin geleneksel sülale iftarında buluşuyoruz bütün akrabalarla zaten geç kaldığım iftar yemeğine herkesi selamlayarak oturuyor ve iki lokmada bitiriyorum yemeğimi karşılıklı nasılsınızlardan sonra Çarşamba toplantısına yetişmek için erkenden kalkıyor ve herkese iyi bayramlar diyorum (daha bayrama 10 gün var)şakın ve eblek bi ifadeyle yüzüme bakıyorlar ve bayramda İran’da olacağımı söylüyorum hatuna sarıyo millet ne işi var diye İran’da bilmiyolarki garibiminde onlarla birlikte öğrendiğini ufak bi kıyamet sonrası ciddiyetimi anlıyor az destek tam köstek yola devam. Bavulları toplamam lazım şimdi giyecekler tamam yazlık mı kışlık mı takım giysem diye düşünürken yazlıkta karar kılıyorum ve bu kararımın ne kadar isabetli olduğunu yolculuk sırasında anlıyorum motosikler çin gerekli malzemeleri:lastik tamir seti,lastik pompası,zincir yağı,far ampulü,debriyaj ve gaz teli,ilk yardım seti,gerekli anahtar takımları ve levyeler vs. Her ne kar İran’da benim ihtiyacım olmasada benden sonra gideceklerin faydalanması için rotaları konaklama yeme içme ve görülmesi gereken yerlerin belirlenmesi için Garminimi de alıyorum yanıma Ramazanda gideceğim için yolculuk esnasında aç kalma ihtimalime karşın Nutellamıda topkasenin en nadideyerinde alıyor yerini. Geçici plaka 10 günü gecen geziler için veriliyor bunu bildiğimiz için gezimizin 9 gün süreceğini söylemiştik. 9 gün diye girip 20 gün gezenlerde var çıkışta sorun olmuyor motosikletim arızalandı,hastaydım,gezim tahminimden daha uzun sürdü gibi mazeretleri kabul ediyorlar yani her türlü kolaylığı sağlıyorlar Osman işlerinin yoğunluğu ve Avrupa seyahatinden yeni döndüğü için bana katılamayacağını söylüyor.Gelmesse gelmesin denecek bi arkadaş değil, rotanın büyük bir kısmını beraber hazırladık. Bu tip uzun yolculuklarda yol arkadaşınızı çok iyi seçmelisiniz öyleki yanlış bi seçim gezinizi zehir edebilir (bakınız babamla çıktığım son bekar tatil) Üzülüyorum gelemediği için elden bişey gelmez tek başınasın Yaramaz Çocuk dediğim o aralar Ayvalık İstanbul seferini yapan ve iş içinde sıksık Bursa’ya gelen Oygar’ı gözüme kestiriyorum her geldiğinde önümde açık duran İran haritasını ve notlarımı görüyor içi gidiyor gözleri parlıyor Babuşun salyalarını silmekte zorlanıyor ve daha fazla gezenti ruhuna hakim olamayıp ağzında beklediğim kelime cıkıyor gelirim diye Babuş ciddimisin diyorum valla da gelirim pillada gelirim diyor. Meğersem hazırlıklıymış kerata yakın arkadaşı olan ve motosikletiyle dünyayı dolaşan Chiris anlata anlata bitirememiş İranı çok memnun kalmış öyleki 2 haftalık turunu biraz uzatmak zorunda kalmış tam 2 ay. Kısa bi birifing ve ana detaylar üzerinde konuşuyoruz ve bunu onu yüz yüze son görüşüm oluyor. Taaki geziye çıkacağımızın sabahına kadar Telefonda bi kaç görüşüyoruz hazırlıklarını tamamlamış. Türkiyeden çoktıktan sonra Gece Bazargana giriyoruz Gece geç vakitte Tebriz'e girdik yorgunluktan hemen uyuyoruz ve sabah kalktığımızda dışarıda muazam bi gürültü İranda 200 cc üzeri motosiklet kullanmak yasak ama satın almak serbest bi servet vererek aldıkları motosikletleri sadece senede bir Cuma gününe mahsuben İsrail'i lanetleme gününde şehir içinde kullanmalarına izin veriliyor İranlı motosikletci arkadaşların fotoğraflarını cektikten sonra otel odasına dönüyor ve Bursa'dan motosikletci arkadaşım Hüseyin Naz'ın Tebrizde yaşıyan kuzenini telefonla arıyorum Babek çok geçmeden otele geliyor Kendovana doğru yola cıkıyoruz burası bizim Göreme Kapadokya bölgesine çok benziyor Evlerin tamamı kayalar oyularak yapılmış yazın çok serin kışın ise ılık oluyorlar Sizin için emlak piyasasını da araştırdım bi oda bi salon en küçük evler 50000 Usd Dolarından başlıyor niçin bu kadar pahalı olduklarını sorduğumda bi sürü kayalık olduğunu kolaysa kendimin kazması gerektiğini söylediler İranın en eski camilerinden bi tanesi de burda restorasyonu hala devam ediyor Ekmek yerine bizim lavaş dediğimize benzer ekmekler yiyorlar burasıda fırınları ve ekmek kuyruğundaki bayanlar Pazardan bi kaç kare bu arada burada üretilen ballar gercekten çok kaliteli yanımıza alamadık ama bolca ikram ettiler bizde yedik Gez gez yorulduk yeni acılan ve Kendovanın mimarisini bozmadan gene kayaları içi oyularak yapılan son derece otantik ve bi okadar da ilginç otele gidip sıcak bi şeyler içiyoruz Akşam yemeği için Babek'in evine gidiyoruz eşi bizim için çeşit çeşit ve birinden güzel yemekler yapmış yemede yanında yat cinsinden hepsi hele abguştun son lokmasını da ağzıma attığımda bittiği için nerdeyse ağlıyacaktım bi yemek bu kadarmı lezzetli olur Evden bi kaç görünüm şatafat diz boyu Gelsin yemekler...... Ama önce hararetimizi alması için taze sıkılmış buzlu nar suyu Yemeklerimizi yedikten sonra Tebrizde bulunan ve dünyanın sayılı büyüklüktedi derinliği 9 metreyi aşan el yapımı gölü gezmeye gidiyoruz Burası İran şahının velihatının yetiştirildiği ve konakladığı Saray Şahın devrilmesinden sonra restrant olarak hizmet veriyor Göl gezintimizden sonra şehrin kuzeyinde bulunan Mollaların okulunu görmeye gidiyoruz saat geç oldu kapıdaki görevli bizi görünce hareketleniyor ve şartlanmış vaziyette değil içeriye almak okulun yanına bile yaklaştırmak istemiyor müslüman ve Türk olduğumuzu söyleyince birden bütün kapılar açılıyor içerisini kendileri gezdirmekle kalmayıp yemekhanelerinden yatakhanelerine kadar hertarafı ayrıntılarıyla gezdiriyorlar
Mal Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 pilavını ve makarnasını (erişte) yedim. pilav safranlıymış ama içinde üzğö benzeri değişik bişey vardı. makarnada çok ince ve soslu.
WhiteDagger Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Sınırdan (Bazargan) Tahrana kadar herkez Türkce konuşuyor çok sayıda Azeri var kimine göre 6 milyon kimine göre 16 milyon. Mollaların okulunu gezdikten sonra dondurma almaya gidiyoruz muhteşem Farscamla dondurmalarımızın parasını ödemek için Çendi (kaç para ) diye soruyorum. Aldığım cevap: 5000 Tümen bilader Tebriz Belediye Sarayaı Gene Tebrizde onarım halinde Azerbaycan müzesinin hemen arkasındaki cami Ertesi sabah erkenden Tahrana doğru yola cıkıp otobanda benzin molası veriyoruz. İranda benzin çok ucuz ve kaliteli 1 Litre benzin 40 Usd cent Tahrana 100 Km kala karnımız acıkıyor malumunuz ramandayız açık bi yer bulmak kolay olmuyor ama yol kenarlarında bizim gibi seferiler için restrantlar açık Dünyanın yarısı Esfehana geliyoruz gecenin bi vakti şehir merkezinin yakınlarında daha önceden beğendiğimiz oteli arıyoruz taksi durağındaki şöförlere adres sorarken Oygarın yanında duran arabayla konuştuğunu görüyorum plakalarımızdan Türk olduğumuz anlayan Nadir yardımcı olmak için durmuş ve bize otele kadar eşlik edebileceğini söylüyor. Otele geliyoruz ama Nadir bu otelde kalmamızı istemiyor Nadirin babası Behruz amca üniversiteyi Ankadada okumuş telefonla konuşuyoruz ve bizi çok daha güzel bi otele yerleştiriyorlar.Teşekür edip ayrılıyoruz Saban uyanıp kahvaltıya indiğimizde Nadiri ve Behruz amcayı görüyoruz Şehri gezdirmek için gelmişler Esfehanın gecesi bi başka güzel.......... Esfehan gezimiz devam ediyor.. Nakşi Cihan Meydanındayız Şah zamanında burada Polo maçları düzenlenirmiş Dünyanın sayılı büyüklükteki meydanlarından Nagileye Galyan diyorlar bu galyan tam benlik.... Meydanı cerveleyen dükkanları iç kısımları bizim kapalı çarşıya cok benziyor gezmek isterseniz toplam uzunluğu ise 12 Km. Gümüş işçilikleri çok kaliteli ve el yapımı Akşam Nadirin anneannesinin doğum günü var oraya davetliyiz Bir gece önce tanıştığınız hatta daha tanışamadığınız iki yabancı motosiklet gezginini alıp evinize götürüyor sizin için özel bir günü hep beraber kutluyorsunuz Ben İranda bunu sevdim...... O kadar sıcak karşılandıkki sanki kendi evimizdeyiz Anneannenin dedesi Osmanlının kuyumcusuymuş daha sonra Bursada ipek işiyle uğraşmış ve kapalı çarşıda iş yerleri varmış resimlerini gösteriyor ve duygulanıyor.Birazdaha konuşsak akraba cıkıcaz Esfehanda Şiraza gitmek üzere ayrılıyoruz yol üzerinde gördüğümüz bu köy çok ilgimizi çekiyor Yola devam çok fazla oyalanmamız lazım hergün 1000Km teker ceviriyoruz Çokta alışık olmadığımız bir manzara yol kenarında yeşilbi vadi ve içinden küçük bir dere akıtor soluklanmak için oraya giriyoruz Gençlerde piknik yapmaya gelmiş bize ZEMZEM kola ikram ediyorlar Gezinin benim için asıl hedefi PERSEPOLİS ma burayı şimdilik pas gecip Şiraza inmemiz lazım
Korax Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Iran candir da, insanlarida ulkede araplara bin basar. Insani bizimkilerden 2585 kat falan daha cok okur heralde, egitime cok önem verirler falan.
hamsilipilav Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 boşa okuyorlar ama heralde adam okusa şeriatla niye yönetilsin
WhiteDagger Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 az kaldı hamsi hedef 2023 .. :)
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Korax said: Iran candir da, insanlarida ulkede araplara bin basar. Insani bizimkilerden 2585 kat falan daha cok okur heralde, egitime cok önem verirler falan. http://i.imgur.com/8OWxS.jpg
Korax Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 hamsilipilav said: boşa okuyorlar ama heralde adam okusa şeriatla niye yönetilsin Bizde bosa okuyoruz, bosa okumasak niye fasizmle yönetilelim? Dunyadan izole ambargo yemis halleriyle nukleer guclerini bile kabul ettirdiler dunyaya, biz daha uydu bile firlatamiyoruz lol
Fin Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 ortadoğu + islam bir bok olmaz boşuna övmeyin şöyle baştan aşağı leş kokan yerleri tarih var diye.
Korax Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Mesaj tarihi: Aralık 8, 2013 Ne alakasi var abicim, ortadogu + islamimi övuyoruz? Araplardan 1000 kat iyidir iranlilar yine diyorum. Su önyargili laflari ederken 1 tane iranliyla oturup fikir alisverisi bile yapmamissindir eminim. Bizdeki dindar tayyip destekcileri neyse bu adamlardaki rejim destekcileri de ayni kafa. Arada sen ben gibi rejimi desteklemeyen, sen ben kadar da modern yasamak isteyen ama yasayamayan birsuru adam var. Bu adamlar baska ulkelere iltica ettiginde ya da bisekilde ciktiginda bastan hayat kurup, egitim görup kariyer yapabilen insanlar hic olmazsa, araplar gibi bi yanda allah deyip öte yanda her boku yiyen, kariyer sahibi olamayan, kebapciliktan baska meslek bilmeyen adamlar degil, dedigim sey bu
Öne çıkan mesajlar