Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Dikmen Vadisi halkı yıkımlara karşı direniyor vol 123141.


calimero

Öne çıkan mesajlar

Law said:

O işgalciler dediğim gibi eğer yoksul ve daha iyi yaşam şartları için köyünü bırakıp kendileri ve çocukları için daha iyi bir gelecek uğruna devlet arazisini parsellemişlerse ancak bu şartlarda ben onları fırsatçi olarak görmüyorum.


Şunu diyorsan, "daha iyi bir gelecek uğruna" hırsızlık yapanı da haklı görmen gerekir.

Çok dar bakıyorsunuz olaya. "Daha iyi fırsat" bu mudur. Oraya tapu verselerdi geri almak yerine, o adamlar apartmanlar dikecek bayağı sağlam hayat standartları yakalayacaklardı. Sebepsiz zenginleşme olmaz mı bu? Emek yok, ekonomiye katkı yok, ülkeye katkı yok. Eee?

Hakkını aramanın yolu birşeyi çalmak değildir. Bu arsa da olsa, eşya da olsa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Beni anlamadığını düşünüyorum ve hatta görüyorum. Çaresizlik hırsızlığa ve haksızlığa mazeret olur. Evet bunu kanun kendi düzenliyor bunda anlaşılmayacak ne var. Adam soğukdan ölmek züereyese ve gelip senin evine hayatta kalmak için giriyorsa burada yasa koyucu haneye tecavüz olmaz diyor, açlıkdan ölmemek için çalıyorsa hırsızlık olmaz diyor. Çünkü bunlar özel duurmlar diyor, bir yanda yaşam hakkı var diğer yanda sizin mülkiyet hakkınız diyor hangisi üstün diyor ve yaşam hakkı üstündür diyor ve adam bunu zaruret halinde işlmiştir diyor dolayısı ile eylemine ben hırsızlık veya haneye tecavüz demem diyor.


Daha nasıl ifade edebilirim. Bunda anlaşılmayacak ne var.

Şunu diyorsan, "daha iyi bir gelecek uğruna" hırsızlık yapanı da haklı görmen gerekir. demişsin

Ben onu demiyorum sadece o somut olay için konuşuyorum eğer deiğim adamlar çaresizlikden ve gelecek kaygısı ile sadece temel ihtiyaçları için anayasda düzenlenen, yaşam hakkı, fırsat eşitliği hakkı için devletin kendilerine sağlamadığı bu hakları için devletin arazisizini parsellemişlerse onları haklı görüyorum diyorum.

Dar bakma olayında bende senin için aynı şeyleri düşünüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:


Beni anlamadığını düşünüyorum ve hatta görüyorum. Çaresizlik hırsızlığa ve haksızlığa mazeret olur. Evet bunu kanun kendi düzenliyor bunda anlaşılmayacak ne var. Adam soğukdan ölmek züereyese ve gelip senin evine hayatta kalmak için giriyorsa burada yasa koyucu haneye tecavüz olmaz diyor, açlıkdan ölmemek için çalıyorsa hırsızlık olmaz diyor. Çünkü bunlar özel duurmlar diyor, bir yanda yaşam hakkı var diğer yanda sizin mülkiyet hakkınız diyor hangisi üstün diyor ve yaşam hakkı üstündür diyor ve adam bunu zaruret halinde işlmiştir diyor dolayısı ile eylemine ben hırsızlık veya haneye tecavüz demem diyor.


Daha nasıl ifade edebilirim. Bunda anlaşılmayacak ne var.

Şunu diyorsan, "daha iyi bir gelecek uğruna" hırsızlık yapanı da haklı görmen gerekir. demişsin

Ben onu demiyorum sadece o somut olay için konuşuyorum eğer deiğim adamlar çaresizlikden ve gelecek kaygısı ile sadece temel ihtiyaçları için anayasda düzenlenen, yaşam hakkı, fırsat eşitliği hakkı için devletin kendilerine sağlamadığı bu hakları için devletin arazisizini parsellemişlerse onları haklı görüyorum diyorum



ekmek çalıp ceza alan çocukları da bir ben mi hatırlıyorum. çok tuhaf gerçekten. onlar niye ceza almış madem? bak benim de aklımda bir onlar kalmış ama benzer bir ton olay oluyordur ülkede.

ayrıca adam köyünde evi varken (vardır diye düşünüyorum), "daha iyi yaşayayım" diye istanbul'a vs gelip, devlet arazisine evi çakıp, tapuyu alınca apartman dikiyorsa bunu donarak ölmek üzere olan adamla bir tutamam kusura bakma.

ve sen "eğer böyle böylese destekliyorum" diyorsan bu olay özelinde konuşmuyorsun demektir. çünkü bu olay özelinde konuşmak için, çaresizlikten gelip gelmediklerini biliyor olman gerekir. ama yazdıklarından bilmediğin çıkıyor.

sen genelleme yapıyorsun "çaresizlikten yapan haklıdır" diye. sonra da "bu olay özelinde" diye yazıp kendinle çelişiyorsun.

şimdi önce şuna karar verelim. bu olay özelinde mi konuşuyoruz? cevabın evet ise, bu adamların çaresiz donarak ölecek köylüler mi, "hacı büyük şehirde deli para yaparız" kafasıyla göç edenler mi olduğunu bilmiyoruz. bunu bilerek konuşsak daha güzel olur. ama bunu bilmemiz mümkün mü? zannetmiyorum.

o zaman genelleme yapmamız ve bu olayı yurt çapındaki diğer olayları ve gördüklerimizi de baz alarak değerlendirmemiz gerekir.


şimdi hatalı olduğumu düşündüğün yeri söyle lütfen
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çaresizlik, hırsızlığa ve haksızlığa mazeret olur mu diye bir üye sormuştu bende evet olduğundan bahsettim. Örnek olarak açlık ve donmak üzere adam örneği verdim yani belli hallerde oluyor demek istedim. Bu durumu tabi köyden gelip devlet arazisine yerleşen adama uygulayamyaız yani "hukuken uygulayamayız". Bu konuda haklısın hukuken yukardaki iki durum farklı.

Dikmendeki olayı bilmiyorum hakikatten ama o insanları çaresizlikden ve yokslulluklarından bu işi yapmışlarsa yaptıkalrı her ne kadar "hukukdışı"da olsa "bence" haklılar. Eğer diyorum ÇARESİZİKDEN ise.

Ama daha önce ki postlarımda da (dikkatlice okumadığınızı biliyorum burdaki genel bir eksiklik) anca bir üsteki paragrafımdaki durum sözkonusu ile haklı olduklarını beyan ettim. Aksi halde banane, yesinler birbirlerini.

Köyünde evi olsa bile, her köyü evinde olan insan çocukları için, kendi için, şehirde yaşayan bir insanın sahip olduğu olanaklardan yoksun kalıyor. Sağlık hizmeti olsun, eğitim olsun, iş olanakları olsun. Buda bir gerçek ama fırsat eşitliği gereği hakkari köyündeki adam ile büyükşehirdeki bir insanı bir tutamayız. Adam salt bu eşitliği sağlamak için (devlet sağlamıyor) gelipde şehire devletin arzisini parsellemesinde ben bir sakınca görmüyorum ama sadece bu şartlarla.

Haklı haksız yok gibi sadece yazdıklarımı dikkatlice okumuyorsun bence sorun bundan kaynaklı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:

Çaresizlik, hırsızlığa ve haksızlığa mazeret olur mu diye bir üye sormuştu bende evet olduğundan bahsettim. Örnek olarak açlık ve donmak üzere adam örneği verdim yani belli hallerde oluyor demek istedim.


Burası tamam. Gerçi tamam demem sadece insaniyet adına. Yoksa gelip biri o durumda benim malıma kast etse "tamam kardeş al bakalım" demem/diyemem zannetmiyorum.


Law said:

Bu durumu tabi köyden gelip devlet arazisine yerleşen adama uygulayamyaız yani "hukuken uygulayamayız". Bu konuda haklısın hukuken yukardaki iki durum farklı.


Teşekkürler


Law said:

Dikmendeki olayı bilmiyorum hakikatten ama o insanları çaresizlikden ve yokslulluklarından bu işi yapmışlarsa yaptıkalrı her ne kadar "hukukdışı"da olsa "bence" haklılar. Eğer diyorum ÇARESİZİKDEN ise.


Buna da ok =)


Law said:

Ama daha önce ki postlarımda da (dikkatlice okumadığınızı biliyorum burdaki genel bir eksiklik) anca bir üsteki paragrafımdaki durum sözkonusu ile haklı olduklarını beyan ettim. Aksi halde banane, yesinler birbirlerini.


Aslında bu durumda bile bu yaptıklarının haklılığı tartışmalı ama bu daha çok etik bir tartışma olur ve kişilerin kendi vicdan / ahlak vs anlayışlarına girer ki zaten burada onu tartışmak yersiz olur.

Law said:

Köyünde evi olsa bile, her köyü evinde olan insan çocukları için, kendi için, şehirde yaşayan bir insanın sahip olduğu olanaklardan yoksun kalıyor. Sağlık hizmeti olsun, eğitim olsun, iş olanakları olsun. Buda bir gerçek ama fırsat eşitliği gereği hakkari köyündeki adam ile büyükşehirdeki bir insanı bir tutamayız. Adam salt bu eşitliği sağlamak için (devlet sağlamıyor) gelipde şehire devletin arzisini parsellemesinde ben bir sakınca görmüyorum ama sadece bu şartlarla.


İşte zaten sadece bu şartlarla buna herkesin vicdanen ses etmemesi gerekir ama olayın bu kadar masum olduğundan emin olamıyoruz. Hani eskiden yoldaki dilenciye de para vermeden geçmezdim misal, ama artık yapmıyorum çünkü "yardıma muhtaç rolü yapan" o kadar çok kişi gördük ki haberlerde vs, onların bu tavrındaki gerçekliği sorguluyorum. Ha kuruluşlara yapıyorum yardımı en azından gittiği yer belli (diye düşünüyorum yine tabii)


Law said:

Haklı haksız yok gibi sadece yazdıklarımı dikkatlice okumuyorsun bence sorun bundan kaynaklı.


Aslında daha çok gramerden kaynaklı gibi. Zira başından beri demin söylediğim gibi çelişkiye düştüğünü düşünmüştüm. Ha önceki postlarda yazılanları atlamış olmam da olası zira iş de yapıyorum bir yandan




Neyse diyebilirim artık sanırım

edit; typo v.2
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Ankara'daki yıkım gerginliği bu görüntülerle hafızalara kazındı. Taraflar bir birine karşı taş, sopa, havai fişek, tabanca ve tüfek kullandı.

Silahlı çatışmaya dönen olaylarda 12 kişi yaralandı.

Olaylarda 3 tüfek ve 1 tabanca kullanıldığı belirlendi. 6 kişi pompalı tüfek, 1 kişi de tabanca ile yaralandı. Yaralananlardan biri de Cihan Haber Ajansı Kameramanı Bilal Oflaz idi. Muhabiri Ebubekir Atmaca ise darp edildi.

Daha önce bu kavgaya benzer yüzlerce, belki de binlerce olayı görüntüleyen Bilal Oflaz, çekim yaptığı sırada tüfeklerden seken saçmalarla çenesinden yaralandı. O sırada kayıttaydı.

Oflaz, önce Acıbadem Hastanesi'ne daha sonra da Hacettepe Hastanesi'ne kaldırıldı. Çene kemiği kırılan Oflaz'ın hayati tehlikesi yok. Ancak çenesinde bir enfeksiyon meydana geldi. Bu sebeple uzun süre ameliyat edilemedi ve uyutuldu. Enfeksiyonun geçmesinin ardından Oflaz bir dizi ameliyat geçirecek.

Polis olaya ait görüntüleri mercek altına aldı. Olayda silah kullanan şahıslar hem kamera hem de fotoğraf makinesi kayıtlarından tespit edildi.

Yapılan operasyonlarda olaylara karışan 1'i silahlı toplam 14 kişi gözaltına alındı. Tüfek ve tabancanın kime ait olduğu araştırılıyor. Diğer yandan kameraman Bilal Oflaz'ı meslektaşları hastanede yalnız bırakmadı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de yazılı bir açıklama ile basın mensuplarına yönelik saldırıyı kınadı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...