Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü


Fistan

Öne çıkan mesajlar

bi arkadaş yazmış, hoşuma gitti.

said:
Malumunuz bugün 8 Mart; muhtemelen her tarafta Kadınlar Günü'nü kutlayan sözler, sloganlar, afişler falan göreceksiniz (veya zaten birkaç gündür görmektesiniz).

Yine malumunuz ki, günümüzde "Kadınlar Günü" olarak kutlanan şeyin orijinali, "Emekçi Kadınlar Günü"dür: "Ev işi sektörü" dışındaki iş hayatına katılmak suretiyle, toplumda erkeklerden aşağı kalır yanı olmayan, eşit bireyler olduklarını gösteren çalışan kadınların bu durumunu kutlamak amacıyla, ilk kez sosyalist hareket tarafından ortaya konulmuştu. Yani kısacası, kadın ve erkek arasındaki sosyo-kültürel farklılıkların kimliksel bir hiyerarşiye dönüşmüş olduğu ataerkil yapıya karşı verilen mücadelenin bir simgesiydi.

Bugün Kadınlar Günü bu amaca hizmet etmiyor elbette: Tüm mesele, erkeklerin kadınlara karşı -mümkün olduğunca pahalı- bir sevgi gösterisi gerçekleştirmesinden ibaret; çeşitli hediyeler, "anamız, bacımız, yârimiz" edebiyatı, "her şey kadınların eseri" yağcılığı, "kadınlar çiçektir" düşüklüğü falan.

...veya erkeklerin inşa ettiği güç, tahakküm ve rekabet merkezli dünyada, bu dünyada rol almayı başaracak kadar kendini şartlara uyarlamış beyaz yakalı kadınların zaferine saygı gösterilmesi.

...veya şiddet kültürüne bulanmış erkek-egemen toplumda, kamusal ve özel alanın her noktasında herkese karşı her türlü fiziki/gayrıfiziki şiddet gerçekleşiyor değilmişçesine; bu büyük, genel ve yaygın meselenin yalnızca "kadına el kaldıran öküz erkek" şeklinde karikatürize edilmesi.

Kısacası 8 Mart artık, çeşitli ajitasyonlarla cinsiyet farklılığının (ve şaşaalı biçimde gizlenmiş eşitsizliğinin) vurgulanışının bayramı hâlinde. Dahası kadınların "kadın kimliği" içine daha da fazla hapsedilmesine hizmet eden bir şeye dönüşmüş: "Tamam eşitsiniz, iyisiniz, hoşsunuz ama, sonuçta yine de kadınsınız; cinsiyet farklılığının pratik bir anlamı olmadığı her yerde de, herhangi bir 'birey' değil, yine 'kadın' olmaya devam edin/edeceksiniz."

Cinsiyet eşitliğini bir "şımartılma vesilesi" olarak görmeyen, cinsiyet eşitliğini herkesten önce kendisi -her türlü kazancı ve kaybedilmiş ayrıcalıklarla birlikte- benimsemeyi kabullenmiş, varoluşsal konumlanışını damarlarında dolaşan ve kontrol edemediği hormonlarının üzerine inşa etmeyen kadın cinsinden türdeşlerimin Kadınlar Günü kutlu olsun!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nil Karaibrahimgil de yazmış, hoşuma gitti

nil said:

“.....................

Bizim gibi kadınları çok takdir ediyorum ben.

Çalışıp, kendi parasını kazananları.

Çocuklarını doyurup, topuklularla işe gidenleri. Bin bir laf işitip, yoluna devam edenleri.

Erkeklerine sıcacık yuva olup, dışarıdaki havaya da çıkanları...

Evinin kirasını ödeyip, indirimden kendine bir de palto alanları.

Risk alanları.

Kafalarındaki hayalleri, vapura otobüse minibüse atlayıp, oradan oraya taşıyanları. Bir şeyi derinlemesine öğrenmeyi aklına koymuşları.

Bir erkekle ilk kez, yemeğe çıktıklarında hesabın yarısını ödemezse rahat edemeyenleri.

Bir yandan aşkla, bir yandan hayatla mücadeleye baş koymuşları.

Yemeği de, hesabı da yapabileni.

Bir fikrin, bir inadın, bir iddianın peşinden yorulmadan koşanı.

Bu kadınların hepsi benim kahramanım.

Kadın olmak başlı başına zor. Ama ben şikayetçi olmayanlarını seviyorum.

Bizim gibi, sevenlerine kul. Sevmeyenlerine kör. Takdir edilse de, edilmese de yolundan dönmeyecek dümdüz gidecek olan kadınlar.

Bu kadınlar, tıpkı bizim gibi, bazı geceler bin bir şüphe ve kaygıyla gözlerini yumsalar da, sabaha kocaman açıp gözlerini yollarına dikerler.



Nil Karaibrahimgil”
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Suark said:


Nil Karaibrahimgil de yazmış, hoşuma gitti

nil said:

“.....................

Bizim gibi kadınları çok takdir ediyorum ben.

Çalışıp, kendi parasını kazananları.

Çocuklarını doyurup, topuklularla işe gidenleri. Bin bir laf işitip, yoluna devam edenleri.

Erkeklerine sıcacık yuva olup, dışarıdaki havaya da çıkanları...

Evinin kirasını ödeyip, indirimden kendine bir de palto alanları.

Risk alanları.

Kafalarındaki hayalleri, vapura otobüse minibüse atlayıp, oradan oraya taşıyanları. Bir şeyi derinlemesine öğrenmeyi aklına koymuşları.

Bir erkekle ilk kez, yemeğe çıktıklarında hesabın yarısını ödemezse rahat edemeyenleri.

Bir yandan aşkla, bir yandan hayatla mücadeleye baş koymuşları.

Yemeği de, hesabı da yapabileni.

Bir fikrin, bir inadın, bir iddianın peşinden yorulmadan koşanı.

Bu kadınların hepsi benim kahramanım.

Kadın olmak başlı başına zor. Ama ben şikayetçi olmayanlarını seviyorum.

Bizim gibi, sevenlerine kul. Sevmeyenlerine kör. Takdir edilse de, edilmese de yolundan dönmeyecek dümdüz gidecek olan kadınlar.

Bu kadınlar, tıpkı bizim gibi, bazı geceler bin bir şüphe ve kaygıyla gözlerini yumsalar da, sabaha kocaman açıp gözlerini yollarına dikerler.



Nil Karaibrahimgil”




Soyle hayatimi da yasarim kariyerimi de yaparim tarzi ideal kadin portresi cizmeye calisan mesajlar baya salakca aslinda. cunku karsi ciktiklari sey kadinlara disardan bicilen roller ve portreler. buna da kendi portre ve rollerini yaratarak karsi cikmalari dunyanin en malca isi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Suark said:

öle deme,
yani evet nil biraz öle belki ama orda anlattığı tipte insanlar var.

nası insanlar?
biz erkekler gibi yaşamaya çalışanlar. O da işte onlarla gurur duymuş.


bu sefer de kadinlari erkek gibi yasama kalibi bicmis oluyor iste, erkek gibi yasamak ne demek yav? asil sorun kadin nasil istiyorsa oyle yasasin buna kendi karar versin 'soyle yaparsam anam babam kocamin anasi babasi benim hakkimda soyle boyle dusunurse ya' diye dusunmesin. bu kosullar altinda isteyen evinin kadini olsun isteyen aktif bir is sosyal hayatina sahip olsun vs vs. bir biriyle evlenen insanlar nasil bir es istediklerini bildigi surece de sorun olmaz. niye kadinlari zorla bir role sokmaya calisiyor herkes, nil dahil?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir erkekle ilk kez, yemeğe çıktıklarında hesabın yarısını ödemezse rahat edemeyenleri.

şu ylaan tatafa

3-5 kere deniyim dedim alman üsülü yapalım yarısı sen yarısı ben dahada aramadılar

ama ne zaman herşeyi ben çeksem sakız parası çıkmasa cepten ararlar sorarlar

yapıyorum diyeninizde tatava
sucuk ekmek
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

Suark said:

öle deme,
yani evet nil biraz öle belki ama orda anlattığı tipte insanlar var.

nası insanlar?
biz erkekler gibi yaşamaya çalışanlar. O da işte onlarla gurur duymuş.


bu sefer de kadinlari erkek gibi yasama kalibi bicmis oluyor iste, erkek gibi yasamak ne demek yav? asil sorun kadin nasil istiyorsa oyle yasasin buna kendi karar versin 'soyle yaparsam anam babam kocamin anasi babasi benim hakkimda soyle boyle dusunurse ya' diye dusunmesin. bu kosullar altinda isteyen evinin kadini olsun isteyen aktif bir is sosyal hayatina sahip olsun vs vs. bir biriyle evlenen insanlar nasil bir es istediklerini bildigi surece de sorun olmaz. niye kadinlari zorla bir role sokmaya calisiyor herkes, nil dahil?


soruyu yanlış sordun bak ama şimdi,

"niye kadinlari insanları zorla bir role sokmaya calisiyor herkes"

demen lazımdı düzelttim.

biz erkeklerde role sokuluyoruz sonuç olarak, olay bize benzemeleri deil, hayatın çilesini seçmeyi göze alarak kafalarına göre takılabilmek.
O kendi açısından, kendi kafasına göre takılabilmek adına seçtiği yolu anlatmış ve kendine benzeyenleri tebrik etmiş.

neticede, çiftçi falan değilsen, kendi yemeğini topraktan kendin çıkarmıosan,
şehirliysen yani
birilerine bağımlı olmamanın tek yolu çalışmaktır, ötesi bağımlılıktır. Karşı tarafın insafındasındır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

evet erkeklerin de toplumda aslinda zorla bir role sokulmaya calistigi fikri daha son zamanlarda ortaya cikan bir konu olsa da sanirim son zamanlarda sosyoloji sahasinda ele aliniyor. erkeklere de sonucta medya vs yoluyla hircinlik macoluk sertlik coolluk vs gibi imajlar dayatiliyor.

ama demek istedigim sorun bir kadinin erkege bagimli olmasi degil, isteyen bagimli olabilir kendi senecegi. sorun erkege bagimli olmanin direk kadinlikla eslestirilmesi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nil'in yazdığı gibi yaşayan kadınları tanıyorum ben. Hep bir yerlere bişeylere yetişmeye çalışan, tek başına yaşamak için ayakta durmak zorunda olan. Heh Nil öyle diil tabi ki.

Nil Çok Zengin Çünkü..

Beni rüyamda bile Burberry defilesine götüren bir şöförüm olamadı. Götürse belki bende böyle empatisi yüksek köşe yazıları yazardım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

applev0dka said:

@Ardeth

mantık beklediğin canlılara dön bir daha bak ?


?


ezildiklerini, eşitsizlik oldugunu söyleyip,sonra bunu göstermek için daha eşitsiz şekilde davranıslari benimseyip örnek vermelerini falan demek istedim de, cok karısık ya ben işin içinden cıkamadm sen anladn beni :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nil said:

“.....................

Bizim gibi kadınları çok takdir ediyorum ben.

Çalışıp, kendi parasını kazananları.

Çocuklarını doyurup, topuklularla işe gidenleri. Bin bir laf işitip, yoluna devam edenleri.

Erkeklerine sıcacık yuva olup, dışarıdaki havaya da çıkanları...

Evinin kirasını ödeyip, indirimden kendine bir de palto alanları.

Risk alanları.

Kafalarındaki hayalleri, vapura otobüse minibüse atlayıp, oradan oraya taşıyanları. Bir şeyi derinlemesine öğrenmeyi aklına koymuşları.

Bir erkekle ilk kez, yemeğe çıktıklarında hesabın yarısını ödemezse rahat edemeyenleri.

Bir yandan aşkla, bir yandan hayatla mücadeleye baş koymuşları.

Yemeği de, hesabı da yapabileni.

Bir fikrin, bir inadın, bir iddianın peşinden yorulmadan koşanı.

Bu kadınların hepsi benim kahramanım.

Kadın olmak başlı başına zor. Ama ben şikayetçi olmayanlarını seviyorum.

Bizim gibi, sevenlerine kul. Sevmeyenlerine kör. Takdir edilse de, edilmese de yolundan dönmeyecek dümdüz gidecek olan kadınlar.

Bu kadınlar, tıpkı bizim gibi, bazı geceler bin bir şüphe ve kaygıyla gözlerini yumsalar da, sabaha kocaman açıp gözlerini yollarına dikerler.



Nil Karaibrahimgil”


siyahlar saçma olan cümleler...gerisinde biraz hoşluk var yazıda.

Saçma olmalarının sebebi ise;
***birçok sebebte dolayı çalışamayan kadın var onlar niye bu kümenin dışında?
***çocuk bakmak ile topluklu giymenin aynı cümle içinde birbirine paralel olarak gösterilmesi
***ev kirası ödemek ve kendine indirimden palto almak,çok acındırmış.Bir erkek de bunları yapıyor,bir kadın niye yapmasın.Gayet normal bir olayı abartarak kadının içinde bulunduğu zor koşullar olarak göstermiş.
***ve bizim gibi. demesi..kendini de bu mücadeleci kadınlar kümesinde göstermesi.Zaten iyi aile şartlarında doğmuş,sıkıntı nedir yaşamamış(maddi açıdan),evlendiği eşinin reklam şirketinin her reklamında jingle'ları söylemiş ve para kazanmış...tamam tüm bunları yapmış güzel hoş bir şeyler üretmiş ama bari mütevazi olda yazdığın yazıdan kendini soyutla.

neyse öyle,dünya kadınlar günü kutlu olsun.=)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...