Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

bingölde 6 şehit 36 yaralı


kiymaliborek

Öne çıkan mesajlar

Mighty_THoR said:

Midem bulanıyor böyle insanları gördüğümde.

itina ile klavye başında vatan kurtarmaya devam edin buradan futbol bölümüne geç bin galatasaraylı on bin fenerliyi yok eder diye devam et.

45 insan senin için istatistik benim için insan. Birinin çocuğu birinin babası birinin sevgilisi kardeşi. Bu insanlar vatan kurtarırken filan ölmüyorlar bu insanlar T.C ordusunun kifayetsizliği yüzünden herhangi bir karşılık şansı verme şansları olmadan infaz ediliyorlar bu terörist saldırı filan değil bildiğin net infaz.

Birileri çok büyün bir hata yaptı ve bu hata sonucunda insanlar öldü yaralandı ve ne yazık ki belkide bazıları hayatları boyunca sakat kaldı. Bu hatanın kaynağına inip suçluları cezalandırıp bu hadisenin bir daha meydana gelmesini önlemek yerine. cahilce biz 45 ölürüz 45000 doğarız cahil mottosunu geç. Sen mümkünse ölebilirsin doğal seleksiyon böyle birşey türün başarısız örnekleri ortadan kalkacak ki kalite artsın amma velakin orada pisi pisine ölen insanların hesabının verilmesi lazım.


Vay benim kaliteli kardeşim anladığım kadarı ile bu olaydan feci rahatsızlık duymuşsun senki ceza avukatısın bizden çok daha iyi bilirsin bazı yolları ,şu tsk nın asker sevkiyatı olayındaki suçluların bulunup cezalandırılmaları için bir şikayette bulunuversene cumhuriyet savcılığına.

TC ordusunun kifayetsizliği ile ilgili bir yazı okuda kifayetsizliği kendi gözlerinle gör

said:
Dünyanın en çekinilen ordularından biriydi. Öyle çok teknik imkanları, gelişmiş silahları olduğu için değil, gururu, kendine güveni, silah arkadaşına olan sarsılmaz bağlılığı ve yaptığı görevin kutsallığına olan katıksız inancı nedeniyle…

Türk Ordusu!

Tarih yapmıştı, gururu buradan kaynaklanıyordu. Ve gerektiğinde o tarihi nasıl yeniden yapabileceğini yıllardır devam eden terörle mücadelede dünya askerlik tarihi standartlarını alt üst ederek gösteriyordu.

Teknolojik olsun olmasın, silah olarak kullanabileceği her şeyi düşmanın korkulu rüyası haline getirebilirdi, kendine güveni bu eğitiminden kaynaklanıyordu. 1991 yılında Silopi'deki Habur kapısı yakınlarında yaptığı ve yüzlerce basın kuruluşunun izlediği tatbikatta; Amerika'nın Vietnam'da kullandığı demode 57 mm'lik hafif GTT'lerle (Geri tepmesiz top) öyle bir isabet kaydetmişti ki, hangi silahların ateşlendiğini göremeyip sadece hedefleri gören izleyiciler, kullanılan silahların güdümlü tanksavar füzeleri olduğunu sanmıştı…

Komutanların komutanları da silah arkadaşları da kendisi gibi Anadolu'nun bağrından gelen halk çocuklarıydı. Hiçbiri paralı asker değildi, vatan borcu ödüyorlardı ve arkadaşları için gözlerini kırpmadan ölüme atılabilirlerdi. Komutanları da onların hayatı için makamından, hatta canından kolaylıkla vazgeçebilirdi.

Birbirlerine olan inançları buradan kaynaklanıyordu. Aynı tatbikatta, yer altına gizlenmiş temsili teröristlerin saldırısına (yerden bitme pusu) cevap vermek için, saatte 40-50 km hızla giden araçlardan, çomak sokulmuş arı kovanından çıkan arılar gibi arka arkaya atlayan ve şimşek gibi manevra yapan Mehmetçiklerin fotoğraflarını çekmek için yol kenarına yatmış bir yabancı gazeteci, arka arkaya deklanşöre basarken şöyle diyordu: "Oh my God, impossible, impossible" (Aman Tanrım, bu imkansız)

Yere pul gibi yapıştıktan sonra, koltuktan kalkar gibi rahatlıkla kalkıp koşuşan askerlere şaşırmıştı. Aynı şaşkınlığı bundan birkaç yıl sonra, tatbikat yapmak için Eğridir'deki Komando Okulu'na gelen Amerikalı Özel Kuvvetler personeli de yaşayacaktı. Ortak tatbikatta, harita üzerine çizilmiş olan sızma bölgesinin 40 km uzunluğunda olduğunu görünce, Türk komandoları için sıradanlaşmış olan bu "imkansızlığa", "40 km sızma olur mu" şeklinde şaşırarak tepki göstereceklerdi…

Ve bu ordu, sırf Amerika'nın çıkarları için Irak'a sürülmeye çalışıldığında gözünü kırpmadan istifa ederek bu planı bozan Necip Torumtay gibi Genelkurmay Başkanları yetiştirdiği için; o askerler, 50 km hızla giden araçtan kolaylıkla atlayabiliyor, kasım ayında azgın Habur çayını geçecek kadar canını hiçe sayabiliyor, kır gezintisi yapıyor gibi 40 km taktik sızma gerçekleştirebiliyordu.

Silah arkadaşlarına duydukları sarsılmaz inanç bundandı. Hiç kimse dil uzatamazdı silah arkadaşına, uzattırmazdı, iftira attırmazdı. Kimse "casus", "terörist" diyemezdi. Dedirtmezdi…

Türk Ordusu'nun, kimsenin toprağında, petrolünde, ırzında, namusunda gözü olmazdı.

Yaptığı bütün o fedakarlıkları sırf vatanını ve egemenliğini, yani kendi namusunu korumak için yapardı. Bu yüzden kutsaldı yaptığı görev. Kutsaldı ve bu ülkede yaşayan herkesin ödeviydi. Parayla yapılamaz, parayla ölçülemezdi. Hudut namustu ve para karşılığında korunamazdı. Para verilerek de bu ödevden kaçılamazdı.

Sözleşmeye, ya da sadece fakir fukaranın razı olacağı bir maaşla olamazdı bu işler. Kutsaldı çünkü, herkesin eşit bedel ödediği tek hizmetti.

Askerler asker gibi, komutanlar komutan gibiydi.

Türk ordusuydu…

Bizim ordumuzdu…

1992 yılında Şırnak'ı ele geçirmek için gelen teröristleri sadece 3-4 çil yavrusu gibi dağıtan da, aynı yıl Irak'ın kuzeyinde örgütün belini kıran da aynı orduydu…

HAPİSTEKİ ORDU

Ve bugün…

Türk ordusunun 26. Genelkurmay Başkanı "terör örgütü lideri" olmak suçlamasıyla hapiste.

Neredeyse bütün komuta kademesi "örgüt üyesi" olmakla suçlanıyor, onlar da hapiste.

Ordu komutanları ve yüzlerce yüksek rütbeli subay "darbeci" olmakla itham edildi. Tutuklu yargılanıyorlar.

Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı'nı "casus" olmakla suçlayıp tutukladılar.

Deniz Kuvvetleri komuta kademesinin büyük bir kısmı hapiste…

Hani televizyonlarda duyuyorsunuz ya, "olay yerine bordo bereliler gönderildi" diye…

İşte onların en başarılıları, en kahramanları, binlercesini yetiştiren öğretmenleri hapiste.

"Terörist" olmakla suçlanıyorlar.

Mevcut Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ise, Afyon'daki 25 şehidin cenazeleri aranırken Vali'den hediye alıyordu. Davranışını, "aniden gelişti, reaksiyon veremedim" diye açıkladı…

Bu da Türk Ordusu. Ama aynı ordu mu? Komutanları "terörist" ya da "casus" diye suçlanan bir orduda, gurur, güven, silah arkadaşına sadakat aynı kalır mı?

Mesela, şu anda Deniz Kuvvetleri karargahındaki herhangi bir subayın kafasında, "acaba ben birilerinin terfisine engel oluyor muyum" korkusu yoktur diyebilir miyiz?

Ya da "beni de tutuklayabilirler" korkusu taşımadan arkadaşlarıyla telefonda konuşuyorlar mıdır?

Dünyanın hiçbir ordusunda böyle bir garabet olamaz.

Bir Koramiral nasıl casus olabilir?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ab reformu diye salınan teröristler, ankarayı es geçip direkt hadep/dep ile görüşen ab heyetleri, abd istemiyor diye yapılamayan sınır operasyonları, sadece iddianamelerden oluşan ortada herhangi bir suçlu olmaması rağmen yıllarca içerde tutulan generaller, "silahla saldırmışlar" diyen terörle mücadele konusunda boş kurmayları olan bir hükümet parti, içeri milletvekillerinin giremediği gerilla yetiştirildiği iddia edilen mülteci kampları, hamas'a destek veren bir hükümet...
bunları görmeyip otobüsle asker taşıyorlar, asker çok yeto lol demek. boş laflar kusura bakmayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@deady

şahane ya, benim teyzem bordo bereliye bağlamışsın eğlendim.

Genelkurmaya bakarsan türk hava kuvvetleri dünyada gece operasyon yapabilecek sınırlı sayıda, latern ile operasyon yapabilecek iki ülkeden biri, buna karşın halen dağlıcada, aktütünde insanlar ölürken 6 saat niye tek bir uçağı kaldıramadıklarını açıklayabilmiş değiller.

Geç bunları a noktasından b noktasına sevkıyat kadar temel bir işlemi beceremiyorsan gerisi teferruattır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

peh ben de bana diye cevap yazmıştım :P

şehitlik adı altında insanların hayatlarını çalmaktan utanmadıkça, o sıfır güvenlik karakollarda zorunlu askerlikten giden eli silah tutmamış gençleri topladıkça, ortada adam gibi bir devlet olmadıkça daha çok üzücü haber alırız.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Okumuşunda cahil olanından korkacan çünkü kendini bişi sanır o kadar yıl okudu ya .

Biz nediyoz sen ne diyon be hacı ,yok uçaktı yok sevkiyattı sadede gel sadede.

Hadi adam yerine koyimde onuda anlatayım sana. Dağdasın takımınla geziyosun ,eşkiya gördün ateş edemezsin önce sana ateş etmelerini beklersin birliğine haber veririsin sana emir gelirse müdahele edersin. kaza ile emri beklemedin müdahele ettin takımdan birisi vuruldu sorumlusu sensin adamdan kan alırlar. Bu olay ilk olarak 1993-95 yılları arasında es geçildi osman pamukoğlu bende emir beklemeden gördüğünüz yerde vurun dedi ve sonuc ortada .

Uçak olayına gelince aynen yukarda yazdığıma benzer bir prosedür izlenir ve eşkiya bilir ne kadar zamanda uçak helikopter müdahele eder saldırısını ona göre ayarlar.

Yine yukarıda yazdım o sınır ötesi uçak operasyonları dağı taşı bombalamaktan öteye geçmiyor o bombayı atanda biliyor o emri verende bunu biliyor.

Neyse uzatmıyalım sen asıl niyetini söyle amaç üzüm yemekmi bağcıyımı dövmek .Avukat olmuşsun ama adam olamamışsın yazdığın her yazıda sana cevap veren insanlara hakaret ediyosun ne koyunluğumuz kaldı ne iğrençliğimiz ne istiyosun sen istediğini yazıcan bizde tepki vermeyecez aynı başbakan gibi yani .Cahil insanların başvurduğu yöntemi izliyosun o yüzden sana cahil diyorum söyleyecek laf bulamadımı işi küfüre hakarete dökenlerden hiç bir farkın yok.Oturda bir daha sana yazdıklarımı oku içinde hiç hakaret varmı taki sen bana hakaret edene kadar eğer derdin benimleyse özel mesaj denen bir olay var karşılıklı küfürleşiriz oradan :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Mighty_THoR said:

@deady

şahane ya, benim teyzem bordo bereliye bağlamışsın eğlendim.

Genelkurmaya bakarsan türk hava kuvvetleri dünyada gece operasyon yapabilecek sınırlı sayıda, latern ile operasyon yapabilecek iki ülkeden biri, buna karşın halen dağlıcada, aktütünde insanlar ölürken 6 saat niye tek bir uçağı kaldıramadıklarını açıklayabilmiş değiller.

Geç bunları a noktasından b noktasına sevkıyat kadar temel bir işlemi beceremiyorsan gerisi teferruattır.


askeri uzmanlarımızda hayırlı olsun, herhalde kuleliden falan kovulmuş, o yüzden sinire kesmişin

komik olmayın ya, bir taraflarınızdan doktirinler de uydurmayın şurada tek sorumlu, istihbarat güçleri dir,

adam gelmiş sınırların içinde bombalı saldırı yapıyor, dünyanın hangi silahlı kuvvetlerinin bu gibi saldırılara karşı görevi, sorumluluğu vardır?

sınır ötesi opr. olsa anlarım ordunun zaafıdır,

adam ülke sınırları içinde eylem yapıyor, karakol basıyor, askerin sorumluluğu nedir?

anahtar kelime "ülke sınırları içinde"

ama klasik saldır babam saldır, inanda inansın...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Laikliği korumanın ordunun görevi olduğuna inanıyorsunuz, sınır içersindeki tehditlere karşı korumasının görevi olduğunu düşünmüyorsunuz. O da iyi.

Tabi ki ordu tek suçlu değil. İnanılmaz karmaşık bir oyun bu. Başta hükümet olmak üzere hepsi suçlu ama orduyu temize çıkarmaya çalışmayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sayın başbakan 10 yıl sonra terörü bitirecek planı uygulamaya karar vermiş :D

Milliyet said:

KARAKOLDA BEKLEME DÖNEMİ BİTTİ:

İlk ayak, askeri önlemleri içeriyor. Terör örgütü PKK'nın "vur-kal" planını uygulamaya başlamasından sonra son haftalarda uzman personelden oluşturulan profesyonel birlikler örgüte sert müdahalede bulundu, ağır kayıplar verdirdi. Operasyonları, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in "gerekirse karakollarda yatın" talimatıyla deneyimli generaller bizzat yönetti. Kimi operasyonlara ise Org. Özel bizzat komuta etti. Şimdi operasyonlarda bir üst aşamaya geçiliyor. Karakollarda bekleme dönemi sona eriyor. Buna göre, terör eylemlerinin yoğunlaştığı bölgelerde, karakol ağırlıklı savunma yönteminden, mobil birliklerin etkin rol oynadığı proaktif müdahale dönemine geçiliyor. Terör örgütünün baskın tarzı eylemler yapmaması için lojistik destek aldığı merkezlerin imhası, saklandıkları yerlerde etkisiz hale getirilmesi hedefleniyor.

SEÇİM BARAJI İÇİN ARAYIŞ:

Yol haritasının ikinci ayağı siyasi adımları içeriyor. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, seçim barajının düşürülmesi gibi demokrasiye güç katacak önemli hamleler de Başbakan'ın yol haritasında yer alıyor. Yerel yönetimlere yetki devri, mali imkanlarının güçlendirilmesi Erdoğan ve AK Parti'nin uzun bir süredir savunduğu bir düzenlemeydi. Buna ilişkin bir yasa 2004'te dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti. Bu düzenlemenin tekrar raftan inebileceği ve güncelleneceği belirtiliyor.

SİLAH BIRAKIN MESAJI:

Erdoğan'ın, AK Parti Kongresi'nde terör örgütü PKK mensuplarına "silah bırakın, operasyonları durduralım" çağrısını güçlü bir şekilde vurgulaması bekleniyor. Bu mesaj, geniş çaplı operasyonlar öncesinde "son çağrı" niteliği taşıyacak. Dağda olup da kan akıtmayan örgüt mensupları bu çağrının asıl hedefi olacak. Annelerden de dağdaki çocuklarına seslenmeleri istenecek.


Buda bir kaç hafta önce verip veriştirdiği osman pamukoğlunun önerisi

said:
Pamukoğlu, o dönemde yapılan büyük askeri fedakarlıklara rağmen PKK'nın halen niçin sonlandıralamadığını 3 temel sebebe bağlıyor: İlk olarak gerçek bir siyasi irade kurulamaması, ikincisi tam bir istihbarat olmaması ve son olarak her yerde yayılmış asker bulunması diye tanımlıyor. Bizzat kendisinin yazdığı kitaplarda ve konuk olduğu birçok televizyon programında PKK'ya karşı yapılan mevcut mücadelenin uygun tarz ve strateji olmadığını ve ancak daha fazla şehit verilmesine sebep olduğunu söylemiştir. 'Karakolların hepsi yıkılmalıdır. Karakola gerek yok. Gelsinler bakalım, girsinler... Nereden girecekler? Pusuyu kurarsın, ağı kurarsın, mostrayı kurarsın alırsın.' demiştir. Daha doğru olan yöntemin 20.000 kişilik Eşkıya Takip Kuvveti kurmak ve dağlarda, taşlarda, mağaralarda, ormanlarda, nehir yataklarında yani tüm coğrafyada bulunmanın gerekliliğini belirtmiştir. Karakollarda bekleyen Mehmetçik kendisine karşı yapılan ani saldırılar halinde yeri, hareketleri, silahları militanlar tarafından bilinen bir durumdadır. Bir başka deyişle, bellibaşlı, elle gösterilebilir bir yerde olmamakla birlikte her yerde her zaman bulunma tavsiyesini vermiştir


Yanlız Yerel yönetimlere yetki devri, mali imkanlarının güçlendirilmesi olayı federasyona giden bir yol gibi duruyor demekki pkk nın sıkıştırması işe yaradı sonunda istediklerine kavuşacaklar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deady said:

Ayrıca asker oraya çicek toplamaya gitmiyor askerlik yapmaya gidiyor tamam saldırıya uğrayan hemşire doktor öğretmen olsa anlarım TSK bunları korumak zorunda ama asker yurdunu savunmaya gidiyor ,bu uğurda şehit olmakta var gazi olmakta bizde bu düşünceler ile gittik oraya hiçte goçunmadık devlet bizi korumuyor diye ağlaşmadık eminimki şu anda oradakilerde aynen bizim düşündüğümüz gibi düşünüyor.

Zaten senin gibi enayiler yüzünden insanlar bu ülkenin gençlerini sömüren, sanki boyunlarının borcuymuş gibi onları ölüme iten kurumlara nefret duyamadılar bir türlü. Yurdunu savunmak isteyenin gidip yapacağı bir askerlik sistemi kursunlar o zaman alan razı veren razı olur, elalemin canıyla satranç oynamasınlar. Bir savaş 30 yıl sürmüşse orada danışıklı dövüş vardır, aynı yollar, aynı karakollar, aynı mevziler. 30 yıl.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

KapIKulu said:

Laikliği korumanın ordunun görevi olduğuna inanıyorsunuz, sınır içersindeki tehditlere karşı korumasının görevi olduğunu düşünmüyorsunuz. O da iyi.

Tabi ki ordu tek suçlu değil. İnanılmaz karmaşık bir oyun bu. Başta hükümet olmak üzere hepsi suçlu ama orduyu temize çıkarmaya çalışmayın.


+1

birileri askeri savunmuş. geçen yıl askere giden bir arkadaşım "abi öyle bir yoruluyoruz ki, bırak teröristin ateş etmesini, yanımızdan geçseler başımızı kaldıramayız"

gün saat sayan askerle yurt savunulmaz, savaş yapılmaz.

"vatan millet sakarya" artık yok.

abd gibi vereceksin parasını savaştıracaksın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deady said:

Okumuşunda cahil olanından korkacan çünkü kendini bişi sanır o kadar yıl okudu ya .


Hadi adam yerine koyimde onuda anlatayım sana. Dağdasın takımınla geziyosun ,eşkiya gördün ateş edemezsin önce sana ateş etmelerini beklersin birliğine haber veririsin sana emir gelirse müdahele edersin. kaza ile emri beklemedin müdahele ettin takımdan birisi vuruldu sorumlusu sensin adamdan kan alırlar. Bu olay ilk olarak 1993-95 yılları arasında es geçildi osman pamukoğlu bende emir beklemeden gördüğünüz yerde vurun dedi ve sonuc ortada .



anlattığın hadise bütün dünyadaki ordular için sabit bir durum rules of engagement, bunu belirleyende yine ordu. Memnun değilsen sorumlusu yine ordu.

Sen devletsin, sen kalkıp dağda bayırda rastgele insanlara ateş edemezsin çünkü senin gücünün meşruiyeti kanundan gelir.Meşru kalabilmek içinde belirli kurallara bağlı kalırsın. Buna rağmen defalarca siviller ile teröristler karıştırılarak siviller öldürüldü, bu ne ilktir ne son ne de türk ordusuna özel bir durum dünyanın her yerinde olur. Önemli olan olduğunda hesap sorabilmektir.

Buradada aynı şey geçerli olan bir olay var kabul edilemeyecek bir ihmal var dolayısıyla birilerinin hesap vermesi gerekir. Bunu idrak etmemeye direnmeniz komik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

samaella said:

bak böyle bir haber çıktı

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21511450.asp


Orda resimde görülen yer elazığ ktm ,gercekten berbat bir ortam. Malesef 10 gün o KTM de kaldım ilk dağıtım olduğumda gitmiştim sonra yakınıdan bile geçmedim.Eğer doğuda askerlik yapacaksanız mecburen elazığa gidiyosunuz ordanda van ktm ye ,bir kaç tane daha böyle toplanma merkezi var sanırım ama içlerinde en berbatı elazığ yatacak yer yok yemek deseniz ayrı dert ,o kadar askerin barındılırması yemesi içmesi hiç düşünülmemiş ordaki usta askerlerin size it muamelesi yapmasıda cabası Van elazığa göre daha derli toplu ve sistemi olan bir yer ama sonuçta askere gidiyosun be abicim tatil yapmaya değil birazda sefalet cekiver ne olacak biz çektikte ne oldu bir şeyimizmi eksildi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nigger_of_the_sand said:

Zaten senin gibi enayiler yüzünden insanlar bu ülkenin gençlerini sömüren, sanki boyunlarının borcuymuş gibi onları ölüme iten kurumlara nefret duyamadılar bir türlü. Yurdunu savunmak isteyenin gidip yapacağı bir askerlik sistemi kursunlar o zaman alan razı veren razı olur, elalemin canıyla satranç oynamasınlar. Bir savaş 30 yıl sürmüşse orada danışıklı dövüş vardır, aynı yollar, aynı karakollar, aynı mevziler. 30 yıl.


Bunu bana değil gidip siyasilere söyleceksin askerin yapabileceğide bir yere kadar.Enayilik olayınıda kabul etmiyorum sonuçta askerlik ülkene olan borçun ister ödersin ,ister para verip ödersin. Baştan başlamayalım istersen ülkenin jeopolitik durumu filan bunları herkes biliyor bütün komşu ülkelerin sana dost olduğu bir lüksenburg değilsin ,çevrendeki her ülkenin senin toprağında gözü var ne yapalım yani ülkeyide savunmayalımmı sen savunmazsan amerikalı ırakta yaptığı gibi senin yerine savunuverir

"Yurdunu savunmak isteyenin gidip yapacağı bir askerlik sistemi kursunlar o zaman alan razı veren razı olur"

Ben anladım senin demek istediğini ben bitirim okulumu işimi kurayım yoluma bakayım benim yerime birileri gitsin ülkeyi savunsun bende testislerimi yaya yaya benim yerime ölecek olan enayilere güleyim sonra burda gelip forumlarda atıp tutayım tamam oldu ben yazıyorum şimdi genelkurmaya sen muaf olacaksın askerlikten.

ey g.t korkusu sen nelere kadirsin vatanını satan bile var bu uğurda
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deady said:



Ben anladım senin demek istediğini ben bitirim okulumu işimi kurayım yoluma bakayım benim yerime birileri gitsin ülkeyi savunsun bende testislerimi yaya yaya benim yerime ölecek olan enayilere güleyim sonra burda gelip forumlarda atıp tutayım tamam oldu ben yazıyorum şimdi genelkurmaya sen muaf olacaksın askerlikten.


Aynen bunu istiyorum ben. Yada istiyordum zira askerliğimi yaptım.
Hiçde mutlu olarak yapmadım senin gibi düşünmedimde. Nereden geldim ben buraya gideyimde kurtulayım dedim. Sarıkamışta senin gibi düşüneninide görmedim. Gayet herkes nasıl kaçarım diye bakıyordu. Bilerek orasını burasını kıranlar mı istersin yoksa kendilerini her buldukları aletle yaralayanlar mı? Hepsinden vardı bol bol.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

manasız ve mantıksız, sırf bir kaç şahsi ve cemai çıkarların dürtüsü ile, ve aslında olmadığı kisvelere bürünüp, yetki ve sorumluğu dışındaki konularda cereyan etmiş olaylarda dahi, çeşitli kurum ve kuruluşları, yukarıda belirtmeye çalıştığım, bazı gizli ve sinsi çıkarları doğrultusunda, suçsuz yere ölen insanların hakkında bir kaç kelam edilmeye çalışılan bu ortamda, saldırmaktan bahis görmeyen bu kişilerin sözde hümanist kisveleri ne kadar inanmalıyız?

zaten "30 yıldır süre gelen savaş" gibi söylemleri ile söz konusu kuruma mesnetsiz iddialarını sürdüren kişi/kişiler, taraflarını da belirtmiş oldukları kanaatin deyim.

ya aslında, ben böyle bir adamım, istediklerim de bunlar, fikrim de ekolümde bu, diye baştan yazsanız,

veya askerliği severek yapmadım, askere gitmek de istemiyorum o yüzden batsın tsk, böüüü diye başından belirtseniz,

bu ve benzeri nedenler ile her şehit haberine atlamasını, bu tartışmaların hiç biri yapılmamış olacak.

hadi sen sevmedin falan filan, geldin yazdın, senin kafada olanlarda alkışladı ne geçti eline,

veya dediğin araçları ve silahları aldık, paralı askelerli de içine doldurduk, ne olacak? nasıl rahatlatacak bu seni?

bu sefer 100 kg değil 500 kg patlatacak bombayı, 60 model roket atar atmayacak, 90 model bulup atacak.

paralı yapıyorlar diye onların ölmesine ses çıkartmayacan mı?

buy nasıl bir insan sevicilik? o ölenler ne olacak?

bunları yazıyorum çünkü hep aynı argümanlar ile sözde saldırılarınız yapıyorsunuz.

valla yapmayın askerlik falan, valla ben hakkımı helal ediyorum, vergide vermeyin, boşuna bereketi kaçmasın o işde...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@cicibeybe gönül isterki herkes askerliğini en iyi şartlarda yapsın ama malesef şu durumda bu olay imkansız gibi birşey .Bende askerliğimi yaptım hakkari yüksekovada ,en sakat dönemde bi tane adamda kalkıp durumunda şikayet etmedi sonra etsen ne olacak sonucta kaçış yok haa parasını ödersin paşalar gibi gider 1 ay yaparsın hatta artık onuda yaptırmıyolar sanırım

Şimdi doğuda teror olmasa hiç bir sorun yok ordaki askerlikte hatta hoşuna bile gider oraları gezip görmek ,sonra doğunun insanı acayip misafirperver çarşıya cıktığımızda alışveriş yapmaya gittiğimiz her dükkan illa çay ikram ederlerdi.

Ben burada hiç kimseyi askerlikten kaçtığı için eleştirmiyorum benim kızdığım her durumda adaletten insan sevgisinden eşitlikten bahsedenlerin anadolunun çocuğu askere gidip şehit olurken olaydan kendini soyutlayıp kaçacak delik araması ee nerde kaldı senin adalet eşitlik insan sevigisi sözlerin bu forumlara yazı yazan bi kaç kişi var onlar her durumda renklerini açıkca belli ediyor bizde onları böyle kabul ettik ,biliyoruzki adam kendine göre haklı benim lafım ikiyüzlülere
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...