Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bazı rektörler flörte karşı


nutella yerim

Öne çıkan mesajlar

oglum ben artık gercekten cok korkuyorum,dünya nereye biz nereye,sanane ulan milletin flörtünden ne bok yediginden

her 4 rektörüden biri üniversitede flört e karşı



Marmara Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Dr. Ata Özdemirci ve Öğr. Gör. Dr. Esra Dinç Özcan ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğr. Gör. Görkem İldaş bir araya gelerek rektörlerin dünya görüşlerini araştırmak için kolları sıvadı.

Üç öğretim görevlisi, 2012 Mayıs-Temmuz aylarında yaptıkları araştırma ile rektörlerin internet özgürlüğü, öğrencilerin siyasi ve toplumsal olaylara karşı duyarlılığı ve flört etmeleri, üniversite özerkliği gibi sosyal konularda ne düşündüklerini sordu.

Araştırma kapsamında 89 sorudan oluşan ankete 64 rektör katıldı. Anketlerin tam olarak doldurulmayan 7’si değerlendirme dışı bırakıldı. Yüzde 56,1’i devlet, yüzde 43,9’u vakıf üniversitesi rektörleri tarafından dolduruldu.




İlginç sonuçların ortaya çıktığı araştırma, Hürriyet gazetesinde Gönül Koca imzasıyla yer aldı.

— Araştırmaya göre, “İnternette her siteye erişim özgür olmalıdır. Yetişkinler kendileri için doğru ya da yanlış olana kendileri karar verebilirler” ifadesine, rektörlerin yüzde 22,8’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” dedi. Yüzde 52,6’sı “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 24,6’sı ise, “ne katılıyorum ne katılmıyorum” cevabını verdi.

- “Üniversitelerin toplumsal ve siyasal olaylarla ilgili duruş sergileme sorumluluğu vardır” görüşüne ise rektörlerin yüzde 70,2’lik oranla katıldığı gözlendi. Katılmayanların oranı ise yüzde 5,3’te kaldı. Geriye kalan yüzde 29,8’lik dilim ise “ne katılıyorum ne katılmıyorum” dedi.

- Ankette yer alan ilginç konulardan biri de “Üniversite öğrencilerinin flört etmelerinde bir sakınca yoktur” ifadesi oldu. Bu konuda rektörlerin yüzde 22,8’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 42,1’i “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 24,6’sı, “ne katılıyorum ne katılmıyorum” diye görüş bildirdi.

- “Üniversitelerin devlet politikaları (tarım, sanayi, dış politika, vb.) ile ilgili duruş sergileme sorumluluğu vardır” ifadesine, yüzde 8,8’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 72,4’ü “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum” yüzde 7’si “ne katılıyorum ne katılmıyorum” cevabını verdi.

- “Üniversite öğrencileri toplumsal ve siyasi olaylara duyarlı olmalıdır” konusunda rektörlerin yüzde 3,6’sı “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” derken, yüzde 78,9’u “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum” diyerek desteklediğini ifade etti. “Ne katılıyorum ne katılmıyorum” diyerek çekimser kalanların oranı ise yüzde 15,8 oldu.

- Ankette yer alan “Üniversite öğrencilerinin farklı ideolojik öğrenci gruplarına üye olmalarını doğal karşılıyorum” ifadesi de rektörlerin desteğini aldı. Yüzde 31,6’sı “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 54,4’ü “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum” dedi. Yüzde 12,3’lük dilim ise, “ne katılıyorum ne katılmıyorum” cevabını vererek çekimser kaldı.

- Rektörlerin en çok katıldığı ifade “üniversitelerin devlet politikaları (tarım, sanayi, dış politika, vb.) ile ilgili duruş sergileme sorumluluğu vardır” olurken en az katıldığı ifade “Türkiye’deki hukuk sistemi tarafsızdır ve yargılama adildir” görüşü oldu.

- Rektörlerin en çok görüş ayrılığına düştüğü ifade ise, “üniversite öğrencilerinin farklı ideolojik öğrenci gruplarına üye olmalarını doğal karşılıyorum” iken rektörlerin en benzer/yakın yanıtları verdiği ifade “üniversite öğrencileri toplumsal ve siyasi olaylara duyarlı olmalıdır” ifadesi oldu.

HUKUKA BAKIŞ
- “Türkiye’deki hukuk sistemi tarafsızdır ve yargılama adilce yapılmaktadır” ifadesinde de görüş ayrılığına düşen rektörlerin, yüzde 35,1’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 35,1’i “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum” yüzde 29,8’si ise, “ne katılıyorum ne katılmıyorum” dedi.

"SINIR ARAYIŞI İÇİNDELER"
Araştırma sonuçlarını değerlendiren İTÜ Öğretim Görevlisi Görkem İldaş şu yorumları yaptı:

“Sonuçlar, bize akademik dünyanın yöneticilerinin, birebir aynı olmasa da, Türkiye’nin toplumsal profilini hemen hemen yansıttığını gösteriyor. Üniversite yöneticileri teknik konularda birbirine benzer düşünüyor, buna karşın özgürlük ve yaşam tarzına ilişkin konularda görüş ayrılıkları var.

Rektörlerin en çok farklı düşündükleri konu, “marjinal ideolojik gruplara eğilimli öğrenciler” karşısında ne yapılacağı. Her etkinlikte pankart açan, kampüse gelen politikacılara yumurta atan bu öğrenciler konusunda rektörler de sınır arayışı içerisinde. Rektörlerin üçte biri bu gençlere hoşgörüyle bakmıyor. Yarısı ise kabul edilebilir buluyor.

Tüm bu sonuçlar, yaşam tarzı ve siyasi özgürlük konularında, rektörlerin kafasında bir kabul edilebilirlik koridoru olduğunu gösteriyor. Bunun dışına taşan davranışlar karşısında ise, rektörlerin yaklaşık üçte birinin hoş görme üçte birinin ise sınırlama eğiliminde olduğunu görüyoruz.”





link
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir rektörün bu kadar muhafazakar fikirleri olamaz, olmaması gerekir. Rektörün daima özgürlüğü destekler tarafta olması gerekiyor, bilim ancak örf adet anane gibi içi boş kavramlardan uzak özgürlükçü ve meraklı zihinler tarafından yapılabilir. Haliyle üniversitenin lideri olan rektörün de bu zihniyette olması gerekiyor. Gençler sevişmesin, yürüyüş de yapmasınlar diyen muhafazakar rektör özgürlüğün önüne engel koyduğu kadar bilimin ve aydınlanmanın da önüne engel koyuyor.

Sıradan insanların böyle düşünmesi kimseyi ilgilendirmez de, üniversite rektörlerinden bahsediyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

axedice said:

Bir rektörün bu kadar muhafazakar fikirleri olamaz, olmaması gerekir. Rektörün daima özgürlüğü destekler tarafta olması gerekiyor, bilim ancak örf adet anane gibi içi boş kavramlardan uzak özgürlükçü ve meraklı zihinler tarafından yapılabilir. Haliyle üniversitenin lideri olan rektörün de bu zihniyette olması gerekiyor. Gençler sevişmesin, yürüyüş de yapmasınlar diyen muhafazakar rektör özgürlüğün önüne engel koyduğu kadar bilimin ve aydınlanmanın da önüne engel koyuyor.

Sıradan insanların böyle düşünmesi kimseyi ilgilendirmez de, üniversite rektörlerinden bahsediyoruz.





1600 lerde newton cambridge in bahçesinde yiyişen ciftleri kovalıyormus,sonra böyle bir üni de bilim yapılmaz ingiltere nin milli ve manevi degerlerini tehdit ediyorlar,yarın öbür gün bu çayırlarda alkol alıp naralar atarlar demiş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tabii ki kimseyi kovalamaya falan hakkı yok kimsenin. Ama adam bir şekilde flört etmenin zararlı olduğunu düşünebilir. Madem o kadar özgürlükçüsünüz bunun sizi rahatsız etmemesi lazım. Ne öyle düşünenin, ne de farklı düşünenin birbirine düşüncelerini empoze etme hakkı yok.

Rektörü flörte karşı olan üniversiteler bu yüzden bilime katkı yapamıyor diye bi argümanın ne kadar saçma olduğunu biraz düşünerek bulabiliriz, zira rektörü flörte karşı olmayan diğer (% 77.8)üniversitelerin yaptıkları ortada.


edit: Kişiler türbanlıların üniversitede yapacakları hakkında da istediklerini düşünebilirler, ama onları üniversite dışında tutmaya hakları yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ahaha abi siyahla beyaz değil bu olay, seksi destekliyorsa o zaman süper bilim adamıdır! diye bi önerimiz argümanımız yok. Ayrıca adamın muhafazakar görüşte olmasına da karşı değiliz, bu görüşteki insanların bilim ve aydınlanmanın yuvası olması gereken üniversitelerin başında olmasını yanlış buluyoruz.

Daha çok genel geçer kavramlar bunlar, öğrencinin eğitim ve öğretiminden çok uçkurunu günahını içkisini düşünürsen tabii ki yeterince bilim üretemezsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

öğrenci okula geliyor mu gidiyor mu, dersi öğrenmiş mi, disipline karşı bi suç işlemiş mi, sağlığı yerinde mi, barınması-beslenmesi karşılanabiliyor mu, ulaşımı için gerekli hizmet verilebiliyor mu, güvenliği sağlanabiliyor mu?

başka bi sorumluluğu yok adamın.

var mı ahlak polisi gibi bi görev tanımı?
kondom olarak rektör kullanın falan gibi bişi var mı?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

- Ankette yer alan ilginç konulardan biri de “Üniversite öğrencilerinin flört etmelerinde bir sakınca yoktur” ifadesi oldu. Bu konuda rektörlerin yüzde 22,8’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 42,1’i “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 24,6’sı, “ne katılıyorum ne katılmıyorum” diye görüş bildirdi.

Kimse kimsenin sevişmesini engellemeye çalışmıyo zaten. Bazıları sakınca yoktur fikrine katılmadığını söylemiş. Ağzından salyalar saçan yobaz dincilerden bi farkınız kalmadı şu anda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aktiftablet said:

- Ankette yer alan ilginç konulardan biri de “Üniversite öğrencilerinin flört etmelerinde bir sakınca yoktur” ifadesi oldu. Bu konuda rektörlerin yüzde 22,8’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 42,1’i “katılıyorum” ve “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 24,6’sı, “ne katılıyorum ne katılmıyorum” diye görüş bildirdi.

Kimse kimsenin sevişmesini engellemeye çalışmıyo zaten. Bazıları sakınca yoktur fikrine katılmadığını söylemiş. Ağzından salyalar saçan yobaz dincilerden bi farkınız kalmadı şu anda.






tdk / flört : isim Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki




insanın doğası gereği karşı cinsle yaşabilecegi duygusal bir davranışın/olayın üniversite içinde olmasına karşı gelen adamın üniversite içinde zencilerin gezmesine karşıyım / üniversite içinde insanların düşüncelerini söylemesine karşıyım diyen adamdan bir farkı yoktur,bu ve bu gibi argümanları üreten adamların üniversite yönetiyo olması gerçekten sadece türkiye de yaşanabilecek ender olaylardandır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aktiftablet said:

Bi adamın rektör olmasına karşıysan bunun sebebi bilime katkı yapamaması falan olabilir. Ama adamın muhafazakar olması olamaz.


Bal gibi de olur işte. O "Muhafazakar" rektör bilime karşı, özgür düşünceye karşı hatta sanatın pek çok koluna karşı olup Universite yönetmeye soyunursa hepimizin karşı durması lazımdır. Evrime karşı yaradış, kürtaja karşı duruş, görsel sanatlara (genellikle müstehçen bularak) karşı duruyorsa. Atamalarda bilimsel birikimden çok inanç kıstası ile davranıyorsa, asistan atamalarında tarikat referansı aranıyorsa karşı olunmalı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...