Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bilkent Üniversitesi hakkında


kami

Öne çıkan mesajlar

NiccoloMachiavelli said:

@Phoenixlin
microprocessorleri liseliye de 1 ayda öğretirsin 2 ay sonra chief designer bilmemne diye de çalıştırabilirsin. kod yazmanın ne zorluğu var? hiç tabiki de.
şurada bir tek zor diyebileceğim ders sinyaldir o da intro zaten.


Aldığım elektronik dersleri bu kadar işte. Diğer üniversitelerde de aşağı yukarı bu ikisi veriliyodur diye tahmin ediyorum. EE dersi olarak bunların, CS dersleri olarak işleniş farklarından bahsettim =)


NiccoloMachiavelli said:


https://stars.bilkent.edu.tr/homepage/curriculum.php?DEPT=C
digital design zaten çocuk oyuncağı
OS öğrenmek ne kadar zor olabilir?
OOP var.
algorithms
database fln bunlar cidden rocket science mı geliyor cidden?


O saydığın derslerin zaten hiç biri zor değil ki. Hiç birine zor demem, algorithms hariç. Ama her birinin ameleliklerinin ağırlığı altında eziliyor insan.

OS'un 4 tane projesi olur. Ömrü hayatında hiç C'yle kod yazmamış genç dimaalara C ile kod yazdırma üzerine kurulu. Ki en az iki notun 70 üzerinde olmazsa bu projelerde direk olarak F alırsın(midterm finalin 100 olsa bile). Bütün projelerin 0 ise gene direk F alırsın. Projelerde de ne kadar uğraştığına değil sonuca bakılır. Eğer kodun istenen sonucu vermezse arka planda 1000 satır kod yaz gene 0. Ayrıca sadece 5 derse gelmeme hakkın var(haftada 4 saat). 6 kez gelmezsen gene kalırsın.
OOP'ta hocasına bağlı olarak projesini çok rahat geçirtebilirsin. Ama UĞUR GÜDÜKBAY diye bir insan faktörü var o derste(bilkent için). Yoksa dersin kendisi kolay.
O derslerden çalışarak yapılamayacak tek ders Algoritma bu arada. O konuda yeteneğin varsa çok koaly bir ders. Yoksa saatlerce düşünsen gene yapamıyorsun. Dersi veren hoca(Cevdet Aykanat) bunun farkında olduğu için finali sadece zevk için yapar(zevk = zor sorular). Not verirken asıl kriteri, öğrencinin devamsızlık durumu ve her perşembe akşamı yapılan quizlerdeki durumun önemli. Komiktir dersin kendisi zorken geçmesi aslında en kolay ders. Tek sorunu da her perşembe akşamı quize girme zorunluluğu ama alışıyor insan.

Yazdığım WoT'larda ondan bahsediyorum zaten. Ders olarak bakarsan hiç biri zor değil. Aç kitabı oku, derslerin slaytlarına bak, eski sıanv soruları varsa çalış. En kötü ihtimal B alırsın. Ama öyle olmuyor işte. Çünkü ölümüne amelelik var =)

NiccoloMachiavelli said:

abi bunlara zor diyen EE'nin voodoo, black magic denen yanına hiç bulaşmasın, ne bileyim EM, RF, analog, antenna labina uğramasın valla. tercih yapacaklara tavsiyem. :D


Tekrar söylüyorum, bölüm derslerinin anlaşılmasındaki zorluklarını bilemem ben. EE'de oturup aldığım dersleri yazdım yani. Ekstra girdiğim tek dersi de su altı telsizi yaptıkları lab dersleriydi. Ki o labda da bütün EEcilerin nasıl çıldırdığına şahit olduğumu yazdım buraya.

NiccoloMachiavelli said:

CS'ci tanıdıklarım zorluk olarak teoriden şikayetçi, bu kadar teoriyi sıkıcı buluyorlarmış. Gerisi kodlama zaten.


Teori olayını da söyledim zaten. Derslerin bir çoğunda sana teoriyi anlatır. Sonra önüne bir ödev/proje gelir. Bilmen gereken pratik bilgilerin içinde daha önce hiç uğraşmadığın bir dil(OS için C örnek olarak[Bilkent'te Java ve C++ dil olarak öğretiliyor. Onlardan bir anda C'ye geçişte sancılı oluyor]).

Gerisi kodlama dediğin kısım da hiç bir şey kurtarmıyor.

http://cs.bilkent.edu.tr/~ugur/teaching/cs319/

Biraz aşağı inersen dersin %40 proje. OOP projesinin de hardcore kod istediği bir gerçek. Yazacağın kodun ağırlığı alacağın notun sadece %8 ila %10'u arasında değişiyor. Geri kalanı haftalık rapor, sunum vs.

Kendimi tekrar edicem gene de bölümün ders açısından zorluğundan ziyade, her hafta sana yük olacak assignmentlarına göre karşılaştırıyorum ben CS ve EE'yi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi sakamisiniz afedersiniz

Erich gamma diyor hala anlayamadigim bilemedigim yerler var diye ki herif design patternsin kitabini yazmistir, kitabini yazmistir derken hakketen yazmistir.

tanenbaum'un onsozunde var os dedigin dipsiz kuyuya benzer diyor.

surda introduction dersleri alip os kolay c dedigin nedir ki diye gelmeyin bence, cok komik oluyorsunuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

CS bölümünde sorunlu hocalar varsa tercih etmemeliyim bence. Hayatımı 2-3 tane akademisyenin elinde olacağını bilmek hoş değil. Burslu okusam sorun olmazdı da bilmiyorum. Fizik bölümünde hoca-öğrenci ilişkileri baya yakınmış orada okuyanların dediğine göre.


Ayrıca prerequesite olayı nedeniyle okulun o uzaması o kadar kolay bir olay mı?

Fizikten 3.5 üzeri ortalamayla CS'ye atlamak nasıl olur? Böyle bir şey yapılabilir mi? Sanırım oluyormuş hatta 3.5 üstü olup geçiş yapabilenlerin genelde ösym bursları da kesilmiyormuş. İlk sene baya yüksek ortalama bekliyorum, SATII ve AP'lara da çalıştığım için ilk sınıf derslerine zaten çalışmaya başladım şimdiden. En azından hazırlık ve 1. sınıfın parasını ödememiş olurum rahat rahat okurum. Ders programlarını karşılaştırdım ilk sene için derslerin en azından yarısı ortak. Fizikte 1. sınıfta aldığın ders CS'de 2. sınıfta filan.

Şuan ki durumumda fizik, kimya, matematik, öğretmenlik, yüksekokul kısmındaki 3 bölüme ve dil puanından ilk 1000 içinde öğrenci alan 2 bölüme tam burslu girebiliyorum. Mühendisliklere de burssuz girebiliyorum. Yani çok düşük puanlarla geçiş yapmaya çalışmayacağım yaparsam. Zaten girebiliyorum her yere burslu veya burssuz.

Son olarak yurtlarda odamda sigara içebilir miyim? Kağıt üzerinde elbet yasaktır da uygulamada durum nasıl.

Nokta atışı soruları kalınla geçtim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

senko said:

abi sakamisiniz afedersiniz

Erich gamma diyor hala anlayamadigim bilemedigim yerler var diye ki herif design patternsin kitabini yazmistir, kitabini yazmistir derken hakketen yazmistir.

tanenbaum'un onsozunde var os dedigin dipsiz kuyuya benzer diyor.

surda introduction dersleri alip os kolay c dedigin nedir ki diye gelmeyin bence, cok komik oluyorsunuz.

ya hiç bir alanda bir sınır yok buna bir şey dediğimiz yok da.

"CS çok zor EE ölümüne kolay" deyip anlat bakalım CS'in zorluğunu deyince;

"bizim bi hoca var çok kasıyo"
"c++'dan c'ye geçince çook zorlanıyoruz"

gibi şeylerle gelinmesine şaşırdım. cidden merak ettim bu zorluğun ne olduğunu ve cevabımı da aldım. thx (:D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kami said:

CS bölümünde sorunlu hocalar varsa tercih etmemeliyim bence. Hayatımı 2-3 tane akademisyenin elinde olacağını bilmek hoş değil. Burslu okusam sorun olmazdı da bilmiyorum. Fizik bölümünde hoca-öğrenci ilişkileri baya yakınmış orada okuyanların dediğine göre.


Ayrıca prerequesite olayı nedeniyle okulun o uzaması o kadar kolay bir olay mı?

Fizikten 3.5 üzeri ortalamayla CS'ye atlamak nasıl olur? Böyle bir şey yapılabilir mi? Sanırım oluyormuş hatta 3.5 üstü olup geçiş yapabilenlerin genelde ösym bursları da kesilmiyormuş. İlk sene baya yüksek ortalama bekliyorum, SATII ve AP'lara da çalıştığım için ilk sınıf derslerine zaten çalışmaya başladım şimdiden. En azından hazırlık ve 1. sınıfın parasını ödememiş olurum rahat rahat okurum. Ders programlarını karşılaştırdım ilk sene için derslerin en azından yarısı ortak. Fizikte 1. sınıfta aldığın ders CS'de 2. sınıfta filan.

Şuan ki durumumda fizik, kimya, matematik, öğretmenlik, yüksekokul kısmındaki 3 bölüme ve dil puanından ilk 1000 içinde öğrenci alan 2 bölüme tam burslu girebiliyorum. Mühendisliklere de burssuz girebiliyorum. Yani çok düşük puanlarla geçiş yapmaya çalışmayacağım yaparsam. Zaten girebiliyorum her yere burslu veya burssuz.

Son olarak yurtlarda odamda sigara içebilir miyim? Kağıt üzerinde elbet yasaktır da uygulamada durum nasıl.

Nokta atışı soruları kalınla geçtim.


arkada kalmasın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kami said:

CS bölümünde sorunlu hocalar varsa tercih etmemeliyim bence. Hayatımı 2-3 tane akademisyenin elinde olacağını bilmek hoş değil. Burslu okusam sorun olmazdı da bilmiyorum. Fizik bölümünde hoca-öğrenci ilişkileri baya yakınmış orada okuyanların dediğine göre.


Her bölümün sorunlu hocası var. Sorununa denk gelmemeye bakıcaksın =) CS bölümünde uzak durman gereken tek hoca var. Ama diğer sorunlu hocalar genelde bölüm dışı derslerde. Ki hangi bölüme girersen gir; onlara dikkat etmen gerekiyor.
Fizik okursan eğer kendini Ekmel Özbay(NANOTAM) ya da Mehmet Bayındır'a(UNAM) beğendirmeye bak. 4 sene boyunca Fizik okumaya karar verirsen ancak onlardan birinin yanına yamanarak okuduğun bölümün hakkını verebilecek işler yapabilirsin.

kami said:

Ayrıca prerequesite olayı nedeniyle okulun o uzaması o kadar kolay bir olay mı?


Pre olayı derslerin birbirini bağlaması işte yau. Aldığın x dersi, bir sonraki dönemki y dersini; o da sonraki dönemki z dersini bağlaması.
CS'te okulun uzaması bir ara kolaydı( 2. sınıfın 1. döneminde aldığın digital design dersinden kaldığında 1 dönem garanti uzuyordu). Ama 1-2 senedir öyle kritik dersleri en az iki dönem açıyorlar. Bu olayda, o senelerde 4. sınıfın ilk döneminde açılan Algoritma dersinden kalanlar sayesinde gerçekleşti(ders tek dönem açılıyordu ve kaldığın taktirde tek ders için bir dönem okula gelmek zorunda kalıyodun). Şu an bildiğim kadarıyla epik sıçışlar yapmadığın müddetçe sadece bitirme projesi yüzünden okulu uzatabilirsin. O da çok zor bir ihtimal.
EE'de ben bildim bileli her ders her dönem açılıyor. EE hocaları anlayış bakımından CS'tekilere göre üç dört fersah önde.
Fizik konusunda bir fikrim yok.

kami said:

Fizikten 3.5 üzeri ortalamayla CS'ye atlamak nasıl olur? Böyle bir şey yapılabilir mi? Sanırım oluyormuş hatta 3.5 üstü olup geçiş yapabilenlerin genelde ösym bursları da kesilmiyormuş. İlk sene baya yüksek ortalama bekliyorum, SATII ve AP'lara da çalıştığım için ilk sınıf derslerine zaten çalışmaya başladım şimdiden. En azından hazırlık ve 1. sınıfın parasını ödememiş olurum rahat rahat okurum. Ders programlarını karşılaştırdım ilk sene için derslerin en azından yarısı ortak. Fizikte 1. sınıfta aldığın ders CS'de 2. sınıfta filan.
Şuan ki durumumda fizik, kimya, matematik, öğretmenlik, yüksekokul kısmındaki 3 bölüme ve dil puanından ilk 1000 içinde öğrenci alan 2 bölüme tam burslu girebiliyorum. Mühendisliklere de burssuz girebiliyorum. Yani çok düşük puanlarla geçiş yapmaya çalışmayacağım yaparsam. Zaten girebiliyorum her yere burslu veya burssuz.


Yatay geçiş şartları için okulun sitesini karıştır. Yüksek puanlu bölümden düşüklere geçen çok gördüm(Elektronikten Endüstri'ye ya da CS'ten Endüstri'ye). Ama tersini çok görmedim. Bir de Fizik'ten burslu girip, CS bursluya yatay geçiş yapma ihtimalin biraz düşük. Çünkü o yatay geçişlerde sadece okulda aldığın not değil, bölümlerin üniversite giriş sınavındaki puanlarına da bakılıyor. Düşük puanın varsa, yatay geçişle daha yüksek puanlı bir yere geçişe izin verilmiyor. Tabii exceptional bir öğrenci olduğunu kanıtlarsan, böyle bir problemle karşılaşma ihtimalin azalır(0 olur diyemiyorum).

Şöyle bir örnekte vereyim hatta. CS'ten(burssuz) Endüstri'ye geçen kişinin ÖSS puanı, Endüstri'nin %50 burslu puanına yetiyordu(CS burssuz yerine endüstri %50 yazsa ona girermiş öyle düşün). Ama onu endüstri burssuza yatay geçişle geçirdiler. Elektronikten geçiş yapan arkadaş bursluydu, hala burslu =).

Yatay geçiş durumu olduğunda almadığın dersleri sana aldırıyolar zaten, problem olmaz =) Aldığın dersleri saydırıp, almadıkalrını onlar yerine alabilirsin.

kami said:

Son olarak yurtlarda odamda sigara içebilir miyim? Kağıt üzerinde elbet yasaktır da uygulamada durum nasıl.

Nokta atışı soruları kalınla geçtim.


İçersin; ama oda arkadaşına bakar. Bir ara kimi cengaverler yasaklatmaya çalıştı bunu; o yüzden gelecekte ne olur bilemem.

NiccoloMachiavelli said:

...


İki dakka adam akıllı okuyup da gülücüğe odaklanır gibi tek tek cümlelere odaklanmasan anlayacan da neyse.

C++'dan C'ye geçiş sırasında kimse sana "Hacı bunca zaman her şeyi kolaylıkla yapıyodun. Her şeyin kolay yolu vardı. C'de hiç biri yok" demezse ve bir projeyi bitirmek için 1 haftan varsa yusuflardan yusuf beğenirsin. Yeni bir de olay hiç bir zaman syntax öğrenmek değil sonuçta. Ama object oriented bir dillerin kolaylığından, C'ye körlemesine geçiş yapmak hoş bir şey değil. Ha sorsan OS'un midterm ve finali okul hayatımda, belki Wireless'tan sonra, girdiğim en kolay sınavlardı. 1 günümü bile harcamamışımdır çalışmak için(ve hatrı sayılır yüksek notlar aldım). Ama projelerine harcadığım vakti Afrika'daki aç çocuklara harcasam, en az 5 tanesi şimdi obez olmuştu. Ki ona rağmen iki tane proje notum 0 idi(ya hep ya hiç kuralı sağolsun).

Yani Bilkent EE'yi bu kadar biliyorsan bana en yoğun haftasını anlat bu bölümün? Maksimum bir tane proje, iki tane ödev teslimi olur(zorlukları da en üst seviyede olsun). En yakınımda EE'ci var diyorum sana. Onun sayesinde o bölümün ne kadar rahat okunabileceğini gördüm diyorum. Sadece 4. sınıfın 2. döneminde aynı dönemde 2 proje yapmak zorunda kaldı ki birisi zaten ölümüne rapor yazma üstüne kuruluydu. Diğeri de Wireless projesiydi. 2 cs + 2ee öğrenci grubunda projenin kodlarını da hunharca csçiler yazdı =)(daha önce iki elektronik dersi aldım demiştim; ama seçmeli olarak Computer Networks ve Wireless Communication'da aldım. Computer Networks CS kodlu bir ders olsa da dersi EE hocası(Ezhan Karaşan) veriyor. Wireless'ta EE kodlu bir ders ve gene aynı hoca veriyor).

Ben sana diyorum ki dersin kendisi değil, dersin beraberin getirdiği yükümlülükler dersi zorlaştırıyor; sen bana diyosun biz de heavy matematik, fizik var herkes yapamaz. Eşşeğe sorsan durumun öyle olduğunu biliyor zaten. Ben burda bir dönemde iki bölümün yoğunluklarını ve derslerinin yükümlülüklerinin farkının altını çiziyorum. Derslerinin anlaşılmasında zorluk beni zerre ilgilendirmiyor çünkü EE'nin core derslerinin hiç birine girmedim. Bir şey diyemem.

İki bölümün hocalarından da ders aldım. Hocaların öğrenciye bakış açısı bile farklı.
CS hocaları, öğrencilerinin iyiliğini nadir düşünür. Onların sınırlarını zorlamakla kalmaz, ırzına geçer. Bir süre sonra zaten deadlinelara karşı tepkisiz kalıyosun. Aynı günde 3 farklı proje raporu teslim edip, üstüne quize girip, ertesi güne sınava çalışmak olağan geliyor =)
EE hocaları, sizin bölümünüz zaten zor diyerek öğrencilerin hayatını bir nebze kolaylaştırmak için her şeyi(sınav erteleme, deadline erteleme) yapabiliyor. İki tarafta da istisna hocalar var. Bunu da her öğrenci 1. sınıf itibariyle öğrenir ve gelecekte seçeceği dersleri ona göre seçer =)

said:
tiplere bak lan fizik matematik okuyun o zaman göreyim sizi


Düşünürken bile titredim =d
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Phoenixlin said:

kami said:

CS bölümünde sorunlu hocalar varsa tercih etmemeliyim bence. Hayatımı 2-3 tane akademisyenin elinde olacağını bilmek hoş değil. Burslu okusam sorun olmazdı da bilmiyorum. Fizik bölümünde hoca-öğrenci ilişkileri baya yakınmış orada okuyanların dediğine göre.


Her bölümün sorunlu hocası var. Sorununa denk gelmemeye bakıcaksın =) CS bölümünde uzak durman gereken tek hoca var. Ama diğer sorunlu hocalar genelde bölüm dışı derslerde. Ki hangi bölüme girersen gir; onlara dikkat etmen gerekiyor.
Fizik okursan eğer kendini Ekmel Özbay(NANOTAM) ya da Mehmet Bayındır'a(UNAM) beğendirmeye bak. 4 sene boyunca Fizik okumaya karar verirsen ancak onlardan birinin yanına yamanarak okuduğun bölümün hakkını verebilecek işler yapabilirsin.

kami said:

Ayrıca prerequesite olayı nedeniyle okulun o uzaması o kadar kolay bir olay mı?


Pre olayı derslerin birbirini bağlaması işte yau. Aldığın x dersi, bir sonraki dönemki y dersini; o da sonraki dönemki z dersini bağlaması.
CS'te okulun uzaması bir ara kolaydı( 2. sınıfın 1. döneminde aldığın digital design dersinden kaldığında 1 dönem garanti uzuyordu). Ama 1-2 senedir öyle kritik dersleri en az iki dönem açıyorlar. Bu olayda, o senelerde 4. sınıfın ilk döneminde açılan Algoritma dersinden kalanlar sayesinde gerçekleşti(ders tek dönem açılıyordu ve kaldığın taktirde tek ders için bir dönem okula gelmek zorunda kalıyodun). Şu an bildiğim kadarıyla epik sıçışlar yapmadığın müddetçe sadece bitirme projesi yüzünden okulu uzatabilirsin. O da çok zor bir ihtimal.
EE'de ben bildim bileli her ders her dönem açılıyor. EE hocaları anlayış bakımından CS'tekilere göre üç dört fersah önde.
Fizik konusunda bir fikrim yok.

kami said:

Fizikten 3.5 üzeri ortalamayla CS'ye atlamak nasıl olur? Böyle bir şey yapılabilir mi? Sanırım oluyormuş hatta 3.5 üstü olup geçiş yapabilenlerin genelde ösym bursları da kesilmiyormuş. İlk sene baya yüksek ortalama bekliyorum, SATII ve AP'lara da çalıştığım için ilk sınıf derslerine zaten çalışmaya başladım şimdiden. En azından hazırlık ve 1. sınıfın parasını ödememiş olurum rahat rahat okurum. Ders programlarını karşılaştırdım ilk sene için derslerin en azından yarısı ortak. Fizikte 1. sınıfta aldığın ders CS'de 2. sınıfta filan.
Şuan ki durumumda fizik, kimya, matematik, öğretmenlik, yüksekokul kısmındaki 3 bölüme ve dil puanından ilk 1000 içinde öğrenci alan 2 bölüme tam burslu girebiliyorum. Mühendisliklere de burssuz girebiliyorum. Yani çok düşük puanlarla geçiş yapmaya çalışmayacağım yaparsam. Zaten girebiliyorum her yere burslu veya burssuz.


Yatay geçiş şartları için okulun sitesini karıştır. Yüksek puanlu bölümden düşüklere geçen çok gördüm(Elektronikten Endüstri'ye ya da CS'ten Endüstri'ye). Ama tersini çok görmedim. Bir de Fizik'ten burslu girip, CS bursluya yatay geçiş yapma ihtimalin biraz düşük. Çünkü o yatay geçişlerde sadece okulda aldığın not değil, bölümlerin üniversite giriş sınavındaki puanlarına da bakılıyor. Düşük puanın varsa, yatay geçişle daha yüksek puanlı bir yere geçişe izin verilmiyor. Tabii exceptional bir öğrenci olduğunu kanıtlarsan, böyle bir problemle karşılaşma ihtimalin azalır(0 olur diyemiyorum).

Şöyle bir örnekte vereyim hatta. CS'ten(burssuz) Endüstri'ye geçen kişinin ÖSS puanı, Endüstri'nin %50 burslu puanına yetiyordu(CS burssuz yerine endüstri %50 yazsa ona girermiş öyle düşün). Ama onu endüstri burssuza yatay geçişle geçirdiler. Elektronikten geçiş yapan arkadaş bursluydu, hala burslu =).

Yatay geçiş durumu olduğunda almadığın dersleri sana aldırıyolar zaten, problem olmaz =) Aldığın dersleri saydırıp, almadıkalrını onlar yerine alabilirsin.

kami said:

Son olarak yurtlarda odamda sigara içebilir miyim? Kağıt üzerinde elbet yasaktır da uygulamada durum nasıl.

Nokta atışı soruları kalınla geçtim.


İçersin; ama oda arkadaşına bakar. Bir ara kimi cengaverler yasaklatmaya çalıştı bunu; o yüzden gelecekte ne olur bilemem.


Bu sene burssuz bilgisayara filan girecek puanım var işte. Hazırlık + 1. sınıf parasını vermemek için fizikten girsem, 2. senenin başında BURSSUZ olarak bilgisayardan başlama ihtimalim nedir? puanım yettiğinden 3.5 ortalama olmasa da geçiş yapabiliyor muyum?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hazırlığı atlarsan parasını vermezsin. Hazırlık atlama sınavı da yurtdışında okudum dediğin için sana zor gelmez. Ama gene de 2 hafta öncesinden oturup çalışman gerekir gene(istersen sınavın nasıl yapıldığını ve neye dikakt ettiklerini falan anlatırım).

Fizik'ten CS'e geçiş olup olmadığına dair gerçekten bir fikrim yok. En temizi, fakülte sekreterlerini arayıp sormak. Hatta şartlarını falan her şeyini onlara sorarak öğrenebilirsin. Ben sadece okuduğum yönetmelikte aklımda kalanları aktardım. Girdiğin bölüm, gitmek istediğin bölümden daha yüksek puanlıysa; özel bir öğrenci olduğunu kanıtlamadan geçirmezler seni(Fizik Burslu -> CS burslu için); ama fizik burslu'dan CS bursluya geçişte pek problem yaratacaklarını sanmıyorum. O noktada da ortalamanın en azından 3 üstü olması sana kolaylık sağlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Chewy said:

Bilkent mühendislik > all

Hiç düşünme dostum :)


Fizik yazmaya karar verdim :) Kafamda en iyi ve en kötü ihtimaller arasında onlarca dala ayrılmış olası gelecek durumları listesi var.

En kötü ihtimallerden biri olarak 1. sınıfın sonunda bilgisayara geçmeye çalışırım... Zaten çoğu dersler aynı ders programlarını inceledim, 3 ders vermem yetecek. Onlarda CS'nin ilk sınıfında algoritmayla ilgili dersler ve biyoloji.

Beni tek korkutan tam burslu fizik ---> burssuz bilgisayar geçersem geçtiğimde önceki 2 senenin okul ücretinin istenmesi. ama o da çok saçma olur gibi geliyor, tercihleri ösymye yollamadan önce okula yolladığım mailin cevabını bekliycem bu konuda.

Hiçbir şey planlandığı gibi gitmezse de bilkent, boğaziçi veya koç fizikten mezun olup istediği taktirde yurtdışına doktoraya gidememek çok zor bir ihtimal, çünkü dönem mezunlarının en azından yarısı gidiyor her sene. iyi bir üniversitede doktora yapar yurtdışında iş kovalarım olmadı akademisyenlik yaparım... (sanırım fizikten mezun olunca direk doktora yapabiliyorsun) Tabi bu ülkede değil, polislerin akademisyenlerden fazla maaş aldığı bir ülkede ne işim var.

İlk 2 sene yurtdışındaki üniversitelere başvuru yollayacağımdan bilkente para vermeyi anlamsız buldum, ilk mesajımda yazmamışım ama bir süredir sat subject testlere, ap calculus bc, physics c, chemistry sınavlarına çalışıyorum. calculus bc dışındaki sınavlar benim için açıkçası zorlanmayacağım sınavlar. toefl konusunda ise seneye bilkent hazırlıkta ciddi aşama kaydedeceğimi düşünüyorum. sınavlarım iyi geçerse belki toronto, mcgill filan gidebilirim... en azından yurtdışı menşeili sınavlar ösym gibi aptalca kurumlar gibi yapılmadığı için bilgi ve yeteneklerimi daha iyi gösterebilirim. ayrıca o okullar sadece sınav notlarına bakmadığı için şansım daha da yüksek, bu ülkede sosyal faaliyetlerim hep başarımı aşağı çeken şeyler olarak görüldü. hem top 50deki ünivlerden birine gidersem vereceğimiz paraya da acımam. bilkentte okursam ailemin bana ayırmak isteyeceği miktar az ama yurtdışına gidersem 200bin tl kadar ayırabilirler rahat. yurtdışında okursan kıt kafalı halk genelince okumuş adam olarak görüneceksin, ama burada bilkentte okursan parasıyla okumuş piç olacaksın. çoğu kişi saygı bile göstermeyecek çektiğin sıkıntılara. ki bilkentten mezun olsan bile etraf mühendis dolu, eğer ki yüksek lisans için gideceğim ünivden burs alamazsam büyük ihtimal gidemem verebileceğimiz paranın çoğunu bilkente vereceğimiz için ve çalışmaya başlamak durumunda kalırım, üretim olmadığından kaliteli mühendise de ihtiyaç yok. şans yaver gitmez de kaliteli mühendise ihtiyaç duyulan sayılı firmalarda çalışamazsan alacağın başlangıç maaşı max 2bin tl olacak, okula verdiğin parayı kaç senede amorti edersin kim bilir.

acaba ösym tarafından sınav yeri olarak 6 saat uzaklıktaki şehre atanan kaç kişi vardır benim gibi. kol saatine izin vermezler, sınav salonunda ufacık saat olur arka sıralardan görünmez sınavda süre takibi yapamazsın filan. üstüne üstlük eleyicilik unsuru süre olan sınav yaparlar, sınava girenlerin %70'inin sınavı yetişmez ona rağmen biz saate bile kontrol edemeyiz. veyahut kalem verirler verdikleri 2 kalemde çürük çıkar, 25 dakika sınavda kalem açarsın her yer kalem çöpü olur, tüm kalemlerin sonuna gelince yeni kalem istediğinde sıkıntı çıkartırlar filan. En son küfretmeye başlayınca etraftaki öğrenciler yedek kalemlerini verirler... Ulan insafsız bari kendi kalemimi getireyim. Ona da izin yok. O zaman vereyim 50 kağıt ekstradan bana adam akıllı kalem ver. Ama yok, o da yok. Veyahut 1.90 boyu olan birine sınav yeri olarak ilköğretim verip ilkokul 1. sınıf sıralarında sırayı bacakların üstüne alıp öyle soru çözmeye çalışmak filan, götünün yarısı dışarda zaten sığmıyor, hadi sırayı bacağın kaldırdın, bu seferde sıralar delik deşik olduğundan optik delinmesin diye türlü türlü akrobasiler yapmaya çalışmak... allah belanı versin ösym tüm bokluklarını benim üzerinde denedin bu sene. seneye bu salak sınava zevkine tekrar giricem, muhtemelen hamda ilk 5binde olurum ama okul puanı 30binlere atacak yine. yani bu sene yaptığım sıralamaya :)) çok boktan bir ülkedeyiz.

tercih listem şöyle olur büyük ihtimal. koç fizik dışında hepsinin gelme ihtimali %95 ilk sıraya yazdığım taktirde. koç nihat berkeri sabancıya kaptırmamış olsaydı ilk sıraya koçu yazardım hemde hiç bilgisayar filan düşünmezdim :)

1-bilkent fizik %100 burs
2-koç fizik %100 burs
3-boğaziçi fizik
4-bilkent bilgisayar
5-koç bilgisayar (%25 burs)
.
.
.


zaten ilk tercihten girerim, herhalde bilkent fiziğin sıralaması formasyonunda kalktığını düşünürsek 75bin kişi yükselmez bir senede... gerçi bendeki bok şansı ne olacağı belli olmaz ama. aslında fizik yerine kimya veya belki matematikte yazabilirim ama ilgi alanına göre tercih yapmaya çalışıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Phoenixlin said:

Maile cevap bekleyene kadar ara sor. Daha hızlı olur =)

Bir de hazırlık okuma(ingilizcenin iyi olduğundan bahsettiydin). Atla kurtul. Bilkent'in hazırlığı çekilecek çile değil. Toefl skoruna da youtube'dan toefl tutoriallarını izlesen, hazırlıktan daha fazla etki yapar =)


Ya hazırlığı atlayabilirim ancak hazırlığı okursam İngilizcemin daha da gelişeceğini düşünüyorum. Ayrıca hazırlık eğitimi esnasında dersler bana çok hafif geleceğinden boş vaktim çok olacak ve bu vakitleri bahsettiğim sınavlara hazırlanarak geçirmeyi düşünüyorum.

Cope'nin yapısını ayrıntılı incelemedim, ama ilk girişte geçer not alıp, hazırlık eğitimi almama rağmen bir sonraki sınavda geçer not alamama gibi bir durumum olur mu ki? Çünkü yurtdışı üniversitelerine başvuruların ve sınavın yapılma sürelerini hep hazırlık okuyacağımı düşünerek ayarladım, direk sınıfa başlarsam üniversitelere yeni öğrenci olarak değil yatay geçiş (transfer) öğrencisi olarak başvurmak durumunda kalabilirim ki bu şekilde kabul almak çok daha zor...

Zaten fizik riskini daha büyük hedefler için alıyorum, o hedefler olmasa bilgisayar yazar keyfime bakarım, o yüzden hazırlığı da okuyabilirim... Tabi cope çok büyük sürpriz değilse, o zamana daha var en azından bu sınava giren 30-40 kişiyle konuştuktan sonra atlama veya atlamama arasında seçim yapabilirim. Zaten atlarsam bile geçiş notundan biraz yüksek notla atlarım heralde, direk tam notla atlamak imkansıza yakın olur, tabi bahsedilen kadar zor bir sınavsa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben okumadım. İngilizcem yeterince iyiydi ve lisede hazırlık atlatılmadığı için bana, bir sene daha kaybetmeye tahammül edemedim.

Bilkentin hazırlığı rahat değildir bu arada. Doğu kampüsü diye holy zeus'un unuttuğu bir kampüste girersin derslere. Kampüsün kendisi zaten liseden hallice. Her gün 7-8 saat arası ders alırsın; üstüne devamsızlık sorunu yüzünden her derse itinayla gitmek zorundasın.

Bölüme geçtiğinde alacağın ingilizce derslerinde sana yazdırılacak essaylerde, bütün hocalar "hazırlıkta öğrendiklerinizi unutun. Yoksa düşük puan alırsınız" der ayrıca.

Eylül'de(ya da ağustos sonu olan işte) girilen COPE, en kolayı oluyor. Eylül COPE'unda writing, reading, listening, grammer konuları varken; hazırlık içinde gireceklerinde ekstradan speaking devreye giriyor.
Ha bi de şu var hazırlık okumak istiyorsan önce COPE'a girip giremeyeceğini belirten bir sınava gireceksin. Ölümcül kolay bir sınav ve bu sınavı geçemeyenlerin hepsi 1 sene hazırlık okuyor. O sınavı geçenler COPE'a giriyor ve COPE'taki başarına göre ya hazırlık atlıyorsun ya da yarım dönem hazırlık okuyorsun. COPE'tan geçiş notu C idir(B ve A üstü işte). Ama A ile geçsen bile sana en ufak bir getirisi yok =)

said:
direk sınıfa başlarsam üniversitelere yeni öğrenci olarak değil yatay geçiş (transfer) öğrencisi olarak başvurmak durumunda kalabilirim ki bu şekilde kabul almak çok daha zor...


Derdinin ne olduğunu anlamadım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Phoenixlin said:

Ben okumadım. İngilizcem yeterince iyiydi ve lisede hazırlık atlatılmadığı için bana, bir sene daha kaybetmeye tahammül edemedim.

Bilkentin hazırlığı rahat değildir bu arada. Doğu kampüsü diye holy zeus'un unuttuğu bir kampüste girersin derslere. Kampüsün kendisi zaten liseden hallice. Her gün 7-8 saat arası ders alırsın; üstüne devamsızlık sorunu yüzünden her derse itinayla gitmek zorundasın.

Bölüme geçtiğinde alacağın ingilizce derslerinde sana yazdırılacak essaylerde, bütün hocalar "hazırlıkta öğrendiklerinizi unutun. Yoksa düşük puan alırsınız" der ayrıca.

Eylül'de(ya da ağustos sonu olan işte) girilen COPE, en kolayı oluyor. Eylül COPE'unda writing, reading, listening, grammer konuları varken; hazırlık içinde gireceklerinde ekstradan speaking devreye giriyor.
Ha bi de şu var hazırlık okumak istiyorsan önce COPE'a girip giremeyeceğini belirten bir sınava gireceksin. Ölümcül kolay bir sınav ve bu sınavı geçemeyenlerin hepsi 1 sene hazırlık okuyor. O sınavı geçenler COPE'a giriyor ve COPE'taki başarına göre ya hazırlık atlıyorsun ya da yarım dönem hazırlık okuyorsun. COPE'tan geçiş notu C idir(B ve A üstü işte). Ama A ile geçsen bile sana en ufak bir getirisi yok =)

said:
direk sınıfa başlarsam üniversitelere yeni öğrenci olarak değil yatay geçiş (transfer) öğrencisi olarak başvurmak durumunda kalabilirim ki bu şekilde kabul almak çok daha zor...


Derdinin ne olduğunu anlamadım


Yurtdışındaki üniversitelere de başvuru yapacağım seneye, hazırlık sınıfı okuldan sayılmıyor o yüzden hazırlığı atlarsam okula başlamış olacağım için başvuru yapamayabilirim diyorum :)Süre kısıtlamaları mevcut yani.

Bu arada hocalar neden hazırlıkta öğrendiklerinizi unutun diyor, ne öğretiyorlar ki hazırlıkta? Madem unutmaları tavsiye ediliyor niye hazırlık eğitimi veriyorlar?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
COPE kolay bir sınav ya, zor diyen İngilizce bilmiyordur. Çok kolay yani, 95 üstü bir şey almıştım ben girdiğimde çalışmadan hiç. Zor değil, sıkıcı hatta. 1 saat süre veriyorlar bölümler için ama sınav 15 dakikada bitiyor, öyle oturup bekliyorsun.

COPE'dan anca C alırım diyorsan gir ama hazırlığa. Derslerde C alıp geçenleri görüyorum da, İngilizce bilmiyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben de 1. sınıfta neye dayanarak başvuru yapacaksın onu merak ediyorum. Yurt dışında lisans eğitimini devam ettirmek için mi yoksa yüksek lisans yapmak için mi başvuracaksın? Lisans içinse tamam derdin bir nebze anlaşılır da yani yüksek lisans için 1. sınıftan başvursan ne başvurmasan ne? Yaz aylarında araştırmacı olarak gitmek istiyorsan da sanmıyorum ki 1. sınıfı bitirmiş birinin üst sınıflara göre şansı olsun.

Hazırlıkta işte COPE'a hazırlıyolar öğrencileri yani. Üniversiteyi 0 ingilizceyle kazanan insan için hazırlığın faydası var da zaten ingilizce anlama, okuma, dinleme konusunda sıkıntısı olmayan biri için 1 senelik vakit kaybı hazırlık. Sana katacağı tek şey "Bu okulda bir essay yazacaksanız, bunu bu kurallarla yazacaksınız" kısmı. O kısmı da daha 1. sınıfta bölümdeki ingilizce hocaları tarafından yerle bir ediliyor =) Şu da var hani Bilkent'in hazırlığı Odtü'nünki gibi rahat olsa(ingilizce kurun arttıkça haftalık ders sayın azalıyor. En son kurda 3-4 derse giriyosun haftada) oku derim. ÖSS sonrası kafanı dinlemiş olursun; ama Bilkent hazırlıkta kafanı dinletmek yerine ona tecavüz etmeyi tercih ediyolar =)(ama bölüme hemen geçmek istemiyorum dersen sadece yarım dönem hazırlık okuma şansın da mevcut)

said:
COPE'dan anca C alırım diyorsan gir ama hazırlığa. Derslerde C alıp geçenleri görüyorum da, İngilizce bilmiyorlar.


COPE'ta geçme notunu writingdeki başarın belirliyor. Diğer bölümlerde tüm soruları doğru yanıtlasan bile, writing'in berbatsa; hazırlığa alıyolar. Writing'in orta seviyedeyse C veriyolar. Daha iyiyse B ya da A alıyosun =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GERGE said:

COPE kolay bir sınav ya, zor diyen İngilizce bilmiyordur. Çok kolay yani, 95 üstü bir şey almıştım ben girdiğimde çalışmadan hiç. Zor değil, sıkıcı hatta. 1 saat süre veriyorlar bölümler için ama sınav 15 dakikada bitiyor, öyle oturup bekliyorsun.

COPE'dan anca C alırım diyorsan gir ama hazırlığa. Derslerde C alıp geçenleri görüyorum da, İngilizce bilmiyorlar.


Kolaysa daha yüksek alırım ya. Ne kadar zor olduğunu bilmiyorum, millet toefl'dan daha zor diyor ona göre yorum yaptım ben.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Phoenixlin said:

Ben de 1. sınıfta neye dayanarak başvuru yapacaksın onu merak ediyorum. Yurt dışında lisans eğitimini devam ettirmek için mi yoksa yüksek lisans yapmak için mi başvuracaksın? Lisans içinse tamam derdin bir nebze anlaşılır da yani yüksek lisans için 1. sınıftan başvursan ne başvurmasan ne? Yaz aylarında araştırmacı olarak gitmek istiyorsan da sanmıyorum ki 1. sınıfı bitirmiş birinin üst sınıflara göre şansı olsun.

Hazırlıkta işte COPE'a hazırlıyolar öğrencileri yani. Üniversiteyi 0 ingilizceyle kazanan insan için hazırlığın faydası var da zaten ingilizce anlama, okuma, dinleme konusunda sıkıntısı olmayan biri için 1 senelik vakit kaybı hazırlık. Sana katacağı tek şey "Bu okulda bir essay yazacaksanız, bunu bu kurallarla yazacaksınız" kısmı. O kısmı da daha 1. sınıfta bölümdeki ingilizce hocaları tarafından yerle bir ediliyor =) Şu da var hani Bilkent'in hazırlığı Odtü'nünki gibi rahat olsa(ingilizce kurun arttıkça haftalık ders sayın azalıyor. En son kurda 3-4 derse giriyosun haftada) oku derim. ÖSS sonrası kafanı dinlemiş olursun; ama Bilkent hazırlıkta kafanı dinletmek yerine ona tecavüz etmeyi tercih ediyolar =)(ama bölüme hemen geçmek istemiyorum dersen sadece yarım dönem hazırlık okuma şansın da mevcut)


abi lisans diplomam olmadan nasıl yüksek lisans için başvurayım :D lisans eğitimi için tabi.

boğaziçinde de bahsettiğin şekilde galiba odtüdeki gibi, bilkent niye böyle gereksiz kastırıyor ki? her gün 7-8 saat ders mi olurmuş, boş vaktim çok olur ekstra çalışmalar için hazırlık okuyayım diyordum da yalan olur o zaman benim düşünce.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kami said:

abi lisans diplomam olmadan nasıl yüksek lisans için başvurayım :D lisans eğitimi için tabi.


Valla Fizik'te kendini hangi alanda geliştirmek istiyorsun bilemiyorum da Türkiye'de ciddi anlamda en iyi fizik eğitimlerinden birini Bilkent'te alabilirsin(diye tahmin ediyorum hocalarını göz önüne alarak). Bunu göz ardı edip salak saçma yurtdışındaki üniversitelere de gitme bence =)

kami said:

boğaziçinde de bahsettiğin şekilde galiba odtüdeki gibi, bilkent niye böyle gereksiz kastırıyor ki? her gün 7-8 saat ders mi olurmuş, boş vaktim çok olur ekstra çalışmalar için hazırlık okuyayım diyordum da yalan olur o zaman benim düşünce.


Yok öyle bir dünya, üzgünüm =)

said:
Toefl da kolay ama?

Dediğim eğer bu İngilizce sınavları (hangisi olursa olsun) zor geliyorsa, oturup çalışman gerekiyorsa hazırlığa gir. Bir dönem son kurda oku, geç. Son kura giremiyorsan zaten geçemezsin.


Sınavın taktiğini bilene ne Toefl ne COPE zor gelir zaten. Toefl'da listening sorularının mantığını, speaking'de sorulan sorulara verilecek cevapların şablonunu youtube'da 1 saatini harcayarak öğrenip; sınavdan +100 alamamak sadece bahtsızlıktır =)

COPE'un o açıdan pek bir taktiği yok işin aslı. Sadece nispeten geçerli bir writing nasıl yazılır diye araştırıp, 3-5 tane writing örneği okumak yeterli olur diye tahmin ediyorum. Ki zaten dediğim gibi hazırlık atlama COPE'unda speaking bile yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bilkent'in sitesinde alıntı

Burslar (yeni):
.
.
.

Bölüm değişikliği sonunda burs düzeyi düşüyor ise, öğrencinin önceki bölümünde geçirdiği süre boyunca aldığı bursun (eğitim ücreti, yurt ücreti ve aylık burs) tamamının iadesi istenebilir, bu konuda kararı Rektörlük verir.

Bilkent'in arkasında holding yok mu zaten, neden öğrencileri yolma gereği duyuyorlar? Bu konuda Rektörlük ne kararı verir, zaten bilkent'in puanları sürekli düşüş içinde hangi akılla böyle ucu açık karar almışlar anlamadım.

Eskiden bursları geri istemiyorlarmış, bu sene değiştirmişler. Kesin herkesten isterler. İlginç valla.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...