Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

sütün zararlı olduğunu iddia etmek


Bone

Öne çıkan mesajlar

huun said:

Soris said:

Ayrıca lif açısından tahıl öneriyor kendisi onada katılmıyırum. Tahıl hiçbir şekilde yenmemeli.


sütten sonra tahıl. en son "su da içmemeli insanlar" demeyeceksin umarım.

insanoğlunun yaş ve boy ortalaması artıyor eski zamanlara göre, süt de içildi bu arada tahıl da yendi. neyin peşindesin anlamadım?


Abi adam yaknda yemek yemek çok rererö dicek bırakın kendi halinde dolanır dolanır gider.
Kaale bile almıyorum arkadaşın yazılarını çünkü epic bir şekilde saçmalıyor fail procluyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Haklısın zaten bilmediğin konular hakkında yorum bile yapma bence. Steroid filan tartış sen sana daha uygun öyle şeyler.

İlgilenenler için link bırakıyorum. Tahıl yerine neden sebze?

http://paleodietlifestyle.com/11-ways-gluten-and-wheat-can-damage-your-health/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Osie16 said:


En basit örnekle :
Günde 1 litre marketten alınma günlük süt/keçi sütü içtiğim 3 ay ile içmediğim 3 ay arasında muazzam gelişme farkı vardı buda senin tezini ne yazıkki çürütüyor yok whey tü kaka yok sütler süt değil,kefir için..
senin için sıkılmış dışın çömelmiş bence biraz mmo falan oynarsan açılırsın.


O dönem daha fazla protein ve kalori almışsın süt sayesinde. Bu sonuca varabilmen için, süt içmediğin dönemde aynı miktarda protein ve kaloriyi alman gerekiyordu ve aynı şekilde antrenman yapman gerekiyordu.


İneklerin sürekli hamile olması ve hamileyken, özellikle hamileliğin son dönemlerinde sağılması nedeniyle sütte olması gerekenden fazla östrojen bulunması var. Fazladan östrojen almanın zararlarını saymaya gerek bile yok; ama bu östrojen miktarı çok az olduğu için belki de etkilemiyor bizi. Besin yoluyla aldığımız östrojenin %60-%80 i süt ürünlerinden geliyor. Fazla süt ürünü tüketimiyle prostat ve meme kanseri arasında korelasyon var. Korelasyon olması bilimsel olarak bir kanıt değil kesinlikle, ama kafalarda soru işareti oluşturuyor.

Bir de IGF-1 veriliyormuş ineklere, daha fazla süt üretsinler diye(bilenler yanlışsa düzeltsin), bu yüzden süt normalden fazla IGF-1 içeriyormuş. IGF-1 fazlası da kanseri tetikleyebilir.

Hormonlar sütün yağında bulunduğu için yağsız sütte daha az bulunuyorlar. Ancak yağlı süt daha besleyici.

Benim bilgilerim de bu kadar. Deli gibi severek süt içiyorum her gün bunlara rağmen; çünkü kolay erişilebilen ve sıvı bir protein kaynağı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tiLi said:


İneklerin sürekli hamile olması ve hamileyken, özellikle hamileliğin son dönemlerinde sağılması nedeniyle sütte olması gerekenden fazla östrojen bulunması var. Fazladan östrojen almanın zararlarını saymaya gerek bile yok; ama bu östrojen miktarı çok az olduğu için belki de etkilemiyor bizi. Besin yoluyla aldığımız östrojenin %60-%80 i süt ürünlerinden geliyor. Fazla süt ürünü tüketimiyle prostat ve meme kanseri arasında korelasyon var. Korelasyon olması bilimsel olarak bir kanıt değil kesinlikle, ama kafalarda soru işareti oluşturuyor.

Bir de IGF-1 veriliyormuş ineklere, daha fazla süt üretsinler diye(bilenler yanlışsa düzeltsin), bu yüzden süt normalden fazla IGF-1 içeriyormuş. IGF-1 fazlası da kanseri tetikleyebilir.

Hormonlar sütün yağında bulunduğu için yağsız sütte daha az bulunuyorlar. Ancak yağlı süt daha besleyici.

Benim bilgilerim de bu kadar. Deli gibi severek süt içiyorum her gün bunlara rağmen; çünkü kolay erişilebilen ve sıvı bir protein kaynağı.


inekler hamileyken değil doğurduktan sonra süt veriyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tabii ki. mantıklı olan da o zaten. ancak doğurduktan sonra 300 gün sağıyorlar ineği. bu 300 gün içinde tekrar hamile bırakılıyor inek ve hamileliği 285 gün sürüyor.

http://ericcressey.com/wp-content/uploads/2011/09/Chart1.jpg

Günümüzde inekler güneş görmüyor, hareket etmiyor, antibiotik ve hormon alıyorlar, otlamak yerine mısır yemiyle besleniyorlar. O yüzden Soris biraz haklı, içtiğimiz sütün kalitesi düşük.

Bu yazıyı yazarken bile süt içiyorum şu an sdfs
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

eskiden fermantasyon, kolera, şarbon, pastorizasyon, kuduz gibi konularda araştırmalar yapan ve insanların hayatını kurtaracak çözümler bulan Louis Pasteur gibi kişilere "bilim adamı" denirdi,
şimdi kitap yazıp televizyona çıkan, insanların akıllarını bulandıracak laflar ederek para kazanan şarlatanlara "bilim adamı" deniyor.


Sevgili Bone sen merak etme bilim yine üretiliyor. Medya'nın ilgisi başka türlüye olduğu için herkesin haberi olmuyor. TV kaynaklı hiçbir sağlık haberine koşulsuz inanmayın, sorgulayın. İnternette görüdüğünüz her kaynağa inanmayın, sorgulayın. Biraz akılla herşeyin doğrusu önümüzde aslında. Sevgiler :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Daemir 10 dk izlemeye bile zahmet etmeseydin zaten önyargıyla izlemişsin. Tamamınıda izlememişin bile . İnsanlar tutucu ve bağnaz yapacağım birşey yok. Gerçekleri öğrenmeye hazır değiller. Daha millet sütün ne olduğunu anlamamış. Bir kere süt sizin protein shakelerinize, tatlılarınıza koyacağınız veya kimyasını bozup pazarlayıp satabileceğiniz bir üründen ziyade bir canlının temel gelişimini sergilemesi için gerekli birşeydir. Bu gelişim tamamlanana kadar o süt annesi tarafından yavrusuna (annesi sağlıklıysa besin değeri anlamında kaliteli bir şekilde) verilir. Sütle beslendikten belirli bir süre sonra o canlı kendisi için normal olan gıdaları yemeye geçer. İneğin sütü kendi yavrusu içindir insanın sütü kendi bebeği içindir. Siz gidip ineğin sütünü içerseniz bir buzağı kadar yararlanamazsınız ve doğal birşey yapmamış olursunuz. İşin kötü tarafı o sütü bile tamamen doğalını bulmanız şu noktada inanılmaz zor ancak kendiniz üretim yapmanız gerekir.

Süt çok yararlı evet o yüzden deli gibi süt tüketen amerikadaka kemik erimesi en yüksek hiç süt tüketmeyen uzakdoğuda en az.


Önyargıyla değil aslında gayet açık fikirli olarak izlemiştim. İyi bir başlangıç yapıp güzelce anlatıyordu adam ama ineklere, süte gelince bilgisizliği ortaya çıktı. 10 dakikadan sonrasını izlememe nedenlerimi açıklayayım da adamın ne kadar yanlış konuştuğu anlaşılsın.

Başka ırkın sütünü içen tek tür bizmişiz. Ve bunu diğer hayvanlar yapmadığı için en başta zaten bunun 'doğal' olmadığı yani yapılmaması gerektiğini söylüyor. İnsanı hayvandan ayıran şey biliyorsunuz ki 'düşünmek' tir. Adam düşünme yeteneğini bırakıp doğaya bakmış. Düşünmemiş ki, hayvanlar diğer türlerin sütünü içebilecek ortama, yeteneğe, zekaya sahip mi? Sütü sağabilir, tüketebilir mi?

Pekii inek sütü veya başka bir türün sütü kedinin veya başka bir hayvanın önüne koyulduğu zaman, o hayvan sütü tüketiyor mu, tüketmiyor mu?

Diyor ki; Sütten kesildikten sonra süt içmeye devam eden tek türüz. Doğrudur. Peki adam düşünmüş mü, süt içme şansları var mı diğer türlerin, bilerek mi içmiyorlar sütü?..
Süt doğumdan sonra her canlı için gerçekten mükemmel besindir. Örneğin doğumdan sonra inekten alınan süte kolostrum(ağız sütü) denir. Normal süt değildir bu. Kuru madde, besin oranı çok yüksektir. Bu nedenle rengi de sarımsı kahverengimsidir. Buzağı tarafından çok kolay sindirilir. Genel olarak doğumdan sonraki sütler yeni doğan canlının hayatının devam etmesinde çok önemlidir. Her canlı için o sütü içmek 'zorunlu' denilebilecek kadar önemlidir. Ondan sonraki hayatında süt içmek gibi zorunluluk olarak nitelendirilebilecek bir ihtiyacı yoktur. Ama bu, süt gibi değerli bir besini içmesine neden engel olsun? Olmuyor da zaten. Kedinin önüne sütü koyduğunuzda içiyor.

Doğada başka hiçbir canlı böyle yapmıyor diyerek düşünmeden yargıya varmak ne kadar sığ bir bakış açısıdır. Doğada var olan tüm beslenme davranışlarını incelemiş mi adam? İnsan türü doğadaki hayvanlardan farklı bir tür olduğuna göre farklı bir davranış gösterme ihtimalini neden yok sayıyor? Hayvanları taklit ederek mi yaşamak lazım? Bu adam öyle mi yapıyor?

Amcamız devam ediyor; İnek sütü 27 kiloluk buzağıyı bir senede 270 kilo yapmak için dizayn edilmiştir. Bir saniye.
Hani sütten kesildikten sonra içmek doğal değildi, hiçbir tür bunu yapmıyordu. Bir senede sütten kesilmiyor mu buzağı? Ben söyleyeyim, 3-4 ayda sütten kesilir buzağı. Yani öyle bir 'dizayn' yok. Uyduruyor.

'İnsanın inek sütü tüketme gibi bir gereksinimi yok.'
Yediğimiz her şeyi kesinlikle tüketmemiz lazım yoksa ölürüz değil mi? Örneğin domates. İnsanların domates tüketme gibi bir gereksinimi var mı? Yok.Domates 1900 lerde yayılmaya başladı Güney Amerika'dan. Ondan önce domates bilinmiyordu. Gayet iyi yaşanılıyordu. Boş konuşuyor. Sütün tüketilme sebebi zengin bir besin kaynağı olmasıdır. İnsanın besin ihtiyacını giderebilecek bir çok besini birden barındırır. Bir şeyi illa tüketme gibi bir gereksinimimizin olmaması, onu tüketmememiz gerektiği anlamına mı geliyor? Yerinin doldurulamayacağı, yani olmazsa olmaz besin kaç tane var ki? Ya da var mı?

Bazı ülkelerde hiç süt içilmediğini örnek gösteriyor hiçbir düzgün bilgi vermeden. Doğru olarak nitelediği yargısını, belki bambaşka nedenlerden dolayı sütü tüketmeyen, tüketemeyen kimseleri örnek göstererek kendini haklı çıkarmaya çalışıyor. Çaresizce.

Bazı insanlar da sütü hiç tüketemiyor hatta süt onlarda toksik etki yaratıyor diyor. Bu yüzden doğa anacığımız zaten süt içmemizi istemiyor diyor.
Süt midede değil, bağırsaklarda bazı bakterilerin yardımıyla sindirilen bir besin. İçerisindeki laktoz nedeniyle öyle. Bazı insanlarda bu bakteriler yok o yüzden sindiremiyorlar ve zarar görüyorlar bu karbonhidrattan. Ama bu bilgi hiçbir işe yaramaz sütün içilip içilmemesi gerektiği ile ilgili. Bazı insanlar bir sürü şey yapamıyor, sindiremiyor veya her neyse. Yapamadıkları sindiremedikleri şeylerin yapılmaması gerektiği anlamına mı gelir bu?

Dünya da en çok süt tüketen yüzde 4 lük kesim amerikadaymış. Diğerleri niye bu kadar çok tüketmiyormuş? Çünkü onlar bunun kötü bir fikir olduğunu biliyormuş. Valla ben bilmiyorum. Avrupa Birliği de bilmiyor olsa gerek ki deli gibi süt üretip bol bol içiyorlar. Bazı amerikalıların daha fazla içiyor olması anlamsız. Boş konuşmaya devam yani. Daha süt hakkında geçerliliği olan, düzgün bir bilgi veremedi içilmemesinin nedeni olarak gösterebileceği.

Geldik filmin koptuğu yere;

Cows milk contains 5 to 7 times the mineral content- designed to build big bones, huge muscles and hoofs for cows.

Bunu bir doktor söylüyor olamaz, olmamalı. Komedi filmi gibi resmen. Türkçesi şudur hocam; 'Abi bunda çok mineral var bizim bu kadar minerale ihtiyacımız yok ki? Ne diye içelim şimdi biz bunu? Kalın kemikler falan yapmak için 'dizayn(!)' edilmiş bu, kalın kemikli oluruz allah korusun ineğe benzeriz falan. Süt içilir mi hiç, doğa ana bunu istemiyorrr.'

Kalın kemik yapıcı falan bir özelliği yok sütün. Besin değeri yüksek sadece. Obezlerin kemiklerim kalın ondan kilom fazla demesi gibi bir şey ifade ediyor sanırım. Ya da gerçekten amerikalılar gerizekalı ve kendisine böyle saçma şeyler yüzünden inanacaklarını düşünüyor. İlginç olan aramızdan bazılarının da inanması.

4 kat da fazla protein içeriyormuş hem de yanlışşş proteinleri de içeriyormuş. Nasıl bir doktor bu anlamadım. Benim bildiğim insanın kendi üretebildiği ve dışarıdan aldığı proteinler- daha doğrusu proteinin yapıtaşları aminoasitler- vardır. İnsana yararsız olan protein duymadım hiç. İnsanda olmayanlar da yine insan gelişimi için son derece gereklilerdir. Gerçek bir doktor varsa aramızda bu konuya daha güzel cevap verebilir. Ama fazla protein içermesi ve bazılarının yararsız olması(gerçekse bile) süt içmememiz gerektiği anlamına mı geliyor? Yararlı olan diğer kısımdan ne haber? Yararsız protein içeren başka besinler yenmiyor mu?Yenmemeli mi?

Yine saçmaladığı bir kısma geliyoruz. İnek sütünde yüksek oranda casein vardır, ineğin 4 tane de midesi vardır, o sindiriyor biz zor sindiriyoruz bunu hem insan sütünde casein yoktur whey vardır kolay sindirilir diyor. Bir kısmı yine doğru ama ineğin 4 midesinin olmasıyla casein in hiçbir alakası yok. Çünkü kendisinin de en başta söylediği gibi inek sütten kesildikten sonra süt içmiyor ki 4 midesinin olmasının casein in sindirimiyle alakası olsun. Buzağının sütü tükettiği sırada daha midesi tam gelişmemiş oluyor üstelik. Kendisiyle çelişiyor, olmaz dediği bir şeyi oluyormuş gibi sonradan kullanmaktan çekinmiyor. Ya da bilmiyor tabii. Neyse. İnek sütünü anne sütüyle karşılaştırılması en baştan saçma zaten. Kimse inek sütü daha iyidir vs. demiyor. Anne sütünün daha iyi olması falan inek sütünün içilmemesi gerektiği anlamına da gelmiyor zaten.

Kaldı ki içme sütünün sindirimi zordur bir tek. Peynirde yoğurtta öyle bir sorun yoktur çünkü zaten fermente olmuştur onlar. Sindirimi gayet kolaydır.

8 dakika olmuş. buraya kadar izlemiştim, evet. 10 dakika derken doğru konuşmamışım pardon. Kendi söyledikleriyle çelişen, konu hakkında, inekler ve sütler hakkında yeterince bilgisi olmadığı son derece açık olan birini daha fazla dinleyerek zamanımı harcayamam. Bazı doğru bilgileri alıp yanlış yerlerde kullanıp kendi dediğini haklı cıkarmaya calısıyor. Ya bilerek insanları kandırıyor ya da gerçekten konuya hakim olmadan öğrenmeden konuşmayı alışkanlık edinmiş bir ergen gibi hareket ediyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

doğadaki hiç bir canlı bilim yapmıyor arkadaşlar bırakın bu işleri söyleyin adama da video koymasın internete doğadaki canlılar öyle yapmıyor sfd

said:
4 kat da fazla protein içeriyormuş hem de yanlışşş proteinleri de içeriyormuş. Nasıl bir doktor bu anlamadım. Benim bildiğim insanın kendi üretebildiği ve dışarıdan aldığı proteinler- daha doğrusu proteinin yapıtaşları aminoasitler- vardır. İnsana yararsız olan protein duymadım hiç. İnsanda olmayanlar da yine insan gelişimi için son derece gereklilerdir. Gerçek bir doktor varsa aramızda bu konuya daha güzel cevap verebilir. Ama fazla protein içermesi ve bazılarının yararsız olması(gerçekse bile) süt içmememiz gerektiği anlamına mı geliyor? Yararlı olan diğer kısımdan ne haber? Yararsız protein içeren başka besinler yenmiyor mu?Yenmemeli mi?


Dip not benim de bildiğim kadarıyla proteinleri almadaki asıl amaç onları parçalayarak aminoasitlerini kullanmak. zaten proteini alıp hücreye yerleştirmek gibi bir durum söz konusu değil heheh hücreler kendi proteinlerini kendi yapıyor. ama tabi her proteinin aminoasit içeriği aynı değil, vücudun kendi üretebildiğin aminoasitleri barındıran proteinler belki o kadar işe yaramıyordur da asıl vücudun kendi üretemediklerini almak gerekiyordur demek istediği bu olabilir gerekli gereksiz protein derken bilemedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Mutfak labında alkol yapmıştım ben de ama evdeki alkolik herşeyi içen kedi içmeyince cüret edemedim tadına bakmaya. Bakkal labdan takılmaya devam ettim.

Sütün zararlı olduğunu iddaa edenler mutfak labda takılıyorlar belli ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Daemir bir kere insan hayvan ve bilim olayını geç çünkü misal insan otomatikman ihtiyacı olan şeyleri bulabilme kudretinde diyorsan buna çok güzel gülüp geçerim. İnekten sağdığı sütü içen insan gdo lu ürünleri hybrid tohumları üreten insanlarla aynı insanlar. O yüzden onu geç ayrıca hayvanlarda istediği gıdaya çok çabuk ulaşabiliyor mesela bir ayının balı yemesi örneği verilebilir. Evrimleşme sürecinde tür ne yediyse onu yersek çok rahat ederiz. Bu insanlar için sebzeler meyveler et ve kuruyemişlerdir.
Sütte mineral çok var hemen içelim diyorsunuz değil mi? Bir kere içtiğiniz süt bile değil hani onu geçtik kendiniz sağsanız bile şöyle bir durum var:

Kaynak : Prof Dr. Ahmet Aydın

Sütün kalsiyum miktarının yüksek olduğunu, ama iyi emilebilmesi için yeterli kalsiyum-fosfor dengesini tutturamadığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu:

''Çünkü kalsiyumun emilebilmesi için fosforla belli bir oranı tutturması gerekiyor. Maalesef sütte bire bir gibi oran vardır ve kalsiyum, fosfor iyi emilmez. İyi emilmediği zaman da kana geçmez. En çok süt tüketen ülke ABD'dir, yılda kişi başına 130 litre süt tüketimi vardır. Ve en çok da kemik kırıkları ve kemik erimesi burada görülür. Meksikalı ve siyahlar fazla süt tüketmezler, bunlarda kemik kırıkları son derece azdır.''

Onu da geçtim et dururken süt iyi bir protein kaynağı değil hiçbir şekilde. Süt içeceğinize sütü alıp yoğurt yapın yiyin çok daha iyi olur veya mayanız varsa kefir yapıp için.
Raymond Francise ergen dedin ya boşuna tartışmaya gerek yok. Kendisi bir bilim adamıdır gıda sektöründe çalışan bir insan değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnsan otomatikman ihtiyacı olan şeyleri bulabilme kudretinde anlamına gelecek bir şey dediğimi hatırlamıyorum. Şimdi söyleyeyim o yüzden. İnsanoğlu besin piramidinde en üsttedir. Teknoloji ve zekası ile ihtiyacı olan şeyleri bulabilme kudretindedir. Aksini nasıl, neye dayanarak iddia ediyorsun?

GDO'nun ilk ortaya çıkışı dünyadaki açlığı bitirme amacıyladır.
Dünya nüfusunun hızlı arttığı düşünülürse, yeniliğe tamamen kapalı olan, sadece doğal olanı savunan sen ve senin gibi insanların bir çözümü var mı açlığa karşı? Yok. Dünya da açlığı giderme gibi bir çabanız var mı? Yok. Siz daha neyin nasıl yapıldığını bilmeden sağlıksız olduğunu iddia edip, 'doğallık' takıntınızı tatmin etmeye çalışırken, açlıktan kırılan milyonlarca insan umurunuzda değil. Siz kendi kısıtlı görüşünüz ve önyargılarnızla 'doğal' şeyler yemek istiyorsunuz. Gelecekte bencilliğinizle doyabilirsiniz umarım. Çünkü herkes sizin istediğiniz gibi besin üretip, tüketse başka şansınız olmayacak.

Ayı her istediği zaman bal bulabilir gibi geliyor sanırım sana. Açlıktan, dağdan inip köylere saldıran kurtları hiç duymamışsın. Ayılar her zaman yiyecek bulabilseydi kış uykusuna yatar mıydı sence? Atıp tutmak kolay, üzerinde bir düşün bakalım biraz.

İnsanlar için doğal yiyecekler sebze, meyve ve kuruyemişlerdir demişsin. Kuruyemişler derken neyi kastediyorsun onu anlamadım öncelikle. Kuruyemiş dediğin şey leblebi falandır, onun da yerde bittiğini sanıyorsan yine yanılıyorsun hocam.

Sebze ve meyveye gelince. Tarihte dünyanın her yerinde birden sebze ve meyvenin bulunduğunu mu zannediyorsun? Örneğin Türkler Orta Asya'dayken portakal mı yiyordu? Hayır hocam. Türkler hayvancılıkla uğraşırdı ve Orta Asya'da sebze, meyve yokken koyundan süt sağıp süt içerlerdi.
İnsan, ihtiyacı olan şeyleri bulma kudretinde olduğu için şu an her türlü sebze, meyve bulunabiliyor. O kudret sayesinde sen oturup doğal yiyecek, sebze, meyve, bunlar hep vardı dünyada zaten diye geveleyebiliyorsun. Sanki eskiden de öyleymiş gibi.

İnsanların kalsiyum emilimi ile ilgili bir bilgim yok. Dedikleri doğrudur belki Prof. Ahmet Aydın'ın ancak sonrasında verdiği istatistiklerin hiçbir geçerliliği yok.
Çünkü diğer süt içen milletlerden bir haber vermiyor. Meksikalı ve siyahların kemik kırılma oranı sadece sütten mi düşük olabilir? Başka hiçbir etken yok mu?

Aynı mantıkla, 'Meksika'da çok uyuşturucu tüketiliyor, kemikleri daha az kırılıyor dolayısıyla uyuşturucu yararlıdır' yargısına da ulaşabilirsin.

Bunlar senin gibi cahil insanları kandırmak için birebir işlevli istatistiklerdir. Senin gibiler sana söylenileni kafasında evirip çevirip düşünmediği için anlayamıyorsunuz. Dr. Francis ile Prof. Dr. Ahmet Aydın aynen bunu yapıyor gördüğümüz gibi. Doğru bilgileri yanlış bağlayarak insanları kandırıyorlar. Meksika da gerçekten kemik kırılması düşük olabilir, ama bunun nedeni süt müdür? Bu konuda herhangi bir araştırması vs. olmadan o bilgiyi alıp diğeriyle birleştirmesi yanıltıcıdır ve doğruları işaret edemez. Ortaya olta atıyorlar, sizin gibiler de sazan gibi geliyor oltaya.

Et dururken süt değil başka hiçbir şey yenmemeli. Hiçbiri et kadar iyi protein kaynağı değil çünkü. Sadece et yemeye başlamamız lazım. Et dururken süt hiçbir şey. Ne ki süt?Yenir mi? Sütün yoğurda dönüşmesi süper bir olay bu arada. Süt yararsızken aynı maddeyle yapılan yoğurt, kefir yenebilir. İçerikleri falan acayip değişiyor, inanamazsınız. Öyle böyle değil.
Yoğurdun, kefirin yapılmasındaki asıl mantığı, bunların içeriklerini bilmiyorsun. Sen sadece sana atılan oltaları yutuyor ve onlara göre davranıyorsun. Karınca yumurtası bulmada sana iyi şanslar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...