Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Şike Soruşturması 4: Aziz Yıldırım Strikes Back


EmenikeNiangSow

Öne çıkan mesajlar

Absolut said:

Boş konuşma adam gibi savunman varsa yapa getirmiş sanki.


valla basından değilde , savunmanın tam metnini okuduğunda adam gayet sağlam savunma yaptığı görülüyor, bu savunma ile çok yakında serbest kalacağından emindim, fakat bu gün hakkı olan savunmasının kesilmesi, kısa kes yoksa ertelerim diye tehtit edilmesi, boşa anlatma zaten biz senin cezanı kestik gibi bir intiba oluşturdu bende.

normal hukuk kurallarında savunma hakkı verilmesi, ve yaptığı bu savunma, iddaanamenin hatalarla dolu olması, somut delil olmaması nedeni ile serbest kalması lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adamlar şifreli konuşmaya geçtiyse dinlendiklerini anlamışlardır zaten bir noktadan sonra da operasyon başladı

2.si şimdi tarla çiftçilikle alakalı, inşaatlar çimento diye safa yatarak sen hangi vicdan da kendini savunabilirsin

hukuk kanunlara bağlıdır ama en önemli özelliği trollere tokatı çarpması
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

masq sen savunmayı okuyormusun?

abi azıcık üstündeki formayı çıkartıp bir oku şu savunmayı, adam iddaanamedeki hataları yanlışları çok güzel tespit etmiş ve ordan yardırıyor resmen, yani nasıl hala bu savunma show felan diyorsunuz, birazcık objektif bakan herkes idaanamenin nasıl hatalarla ve saçmalamalarla dolu olduğunu görür, aziz de bunu bence çok güzel kullanıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iddanamedeki saçmalıklar iddanameyi çürütür ki o zaman savunma yapmayada gerek kalmaz. o yüzden savunmadaki hataların hiç bir önemi yok bence, sonuçta iddaaname denen şeydeki hatalar yüzünden iddanamenin tamamı çöp olabilirki o zaman suçlanacak bir şey olmaz savunacak bir şeyde kalmaz, aziz de bunu yapıyor zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

okudum.
iddianamede carpikliklar olabilir bazi kisimlarda ama orada isnat edilen 10 suctan 1'ine hukum verirse hakim olay biter, cezayi yersin. oyle iddianame dustu ders bos hakim gelmiyor oh yeah curudu mu oluyor?
onun disinda maclar icin yaptiklari yazili savunmalar da deli gibi celiskiler ile dolu. 500bin yolladigi parayi 400bin hatirlamalar, tutmayan tarihler, muhasebecilerinin alakasiz beyanatlari sorguda falan.
gorecegiz bakalim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Masquerade said:

okudum.
iddianamede carpiklik olabilir ama orada isnat edilen 10 suctan 1'ine hukum verirse hakim olay biter, cezayi yersin.
onun disinda maclar icin yaptiklari yazili savunmalar da deli gibi celiskiler ile dolu. 500bin yolladigi parayi 400bin hatirlamalar, tutmayan tarihler, muhasebecilerinin alakasiz beyanatlari sorguda falan.
gorecegiz bakalim.


bkz bir üstteki yazım.

iddanamede çok ciddi yanlışlar var bu yanlışlar iddaanamenin gerçekciliğini yok eder, yani evet bunlar yanlıs ama bunlar dogruymus ceza verelim olmaz, iddaaname bu hatalar yüzünden güvenirliliğini kaybediyor ve doğal olarak iddaaname içindeki suçlamalar iddalaar de gerçekciliğini kaybediyor, böyle bir durumda da savunacak bir şey kalmıyor ortada.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iddaanamede bariz hatalı çarptırılmış yerler var, senin doğru olarak kabul ettiğin yerlerde bir art niyet bir ayarlama yapılmadığı ne malum? böyle iddaaname olmaz, senin dediğin gibi evet burda yanlış yapmışlar art niyetli davranmışlar , ama bak burda davranmamışlar biz burdan ceza verelim demek saçmalıktır.

böyle hukuk olmaz, sen iddaaname hazırlıyorsun içinde öyle hatalar yapıyorsun ki sanki gerçekten tamamen tuzak niteliğinde ve artniyetli olarak yapılmış gibi hatalar hemde, ve sonra bunlar bir bir ortaya çıkıyor, ama bunlar önemli değil doğru olan yerlerden ceza verelim diyorsun, böyle saçmalık olurmu , iddanamenin en ufak bir yerinde bile bir artniyet varsa o iddaaname ve içindekiler çöptür.

ayrıca şu iddaanamede bana bir tane tutarlı delil göster. azize ceza verdirebilecek, adamların şifreli konuşmaları felan hepsi zaten anlaşışmasın diye şifreli , bunları suç üstü yapmadan , verildiği iddaa edilen paraları işte böyle verildi, burdan verildi belgesi de bu diye göstermeden, nasıl ceza verebilirsin?

daha önce de yazdım, bu dava savcının ve emniyetin beceriksizliği, şeçimler etkilenmesin diye zamanında suç üstü yapılmadığı için kaybedildi, aziz şike yapmışmıdır 10 kere söyledim evet yapmıştır, ama bunu kanıtlayacak en ufak somut delil yok ve bu yüzden de ceza almayacak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Masquerade said:

aziz yıldırım da fenerbahçe'nin ana diliyle konuşmuş bugün. "kuruluş", "atatürk" demiş. fenerbahçe st. joseph'li ziya bey'in öykünmesiyle kuruldu. kurulduğunda rengi vardı, arması vardı, marşı vardı, ama 11 futbolcusu yoktu. fenerbçeni'nin kuruluşunda hiçbir fevkaladelik ve bir amaç yoktu. bu nedenle 1907'de kurulan takım lige ancak 1909-1910 sezonunda katıldı.

kurucularının kulübü terketmesi nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşılaştı fenerbahçe. bu sırada yardıma ittihatçılar yetişti. kimdi bu ittihatçılar? galatasaray'dan gitme hamit hüsnü bey ve tüccar elkatipzade mustafa bey. mustafa bey kuşdili'nin başındaydı. kuşdili'ni feshedip bütün futbolcularıyla fenerbahçe'ye katıldı. 1912'de ilk kez şampiyonluğa ulaşan takımın ağırlığı bu futbolculardı. ailenin abisi galatasaray'dı. bir kuruluş amacı ve hedefi vardı. fenerbahçe ise tek hedef olarak galatasaray'ı geçmeyi belirledi. bir anlamda fenerbahçe'nin vizyonu hep galatasaray oldu. tıpkı pazar lideri olmak isteyen ikinci markalar gibi...

bugün aziz yıldırım'ın savunmasını galatasaray temelli yapmasının kökleri buna dayanır. bir de yaşadığı bir tarih var elbette. aziz yıldırım fenerbahçe başkanı olduğunda futbolda galatasaray dominasyonu vardı. makas inanılmaz açılmıştı. o dönem rahmetli islam çupi'nin "çocuğu teneke kupayla nasıl fenerbahçeli yapacaksın" diye sorduğu ve yazdığı dönemdi. bu nedenle ideolojik konumlandırma olarak "altyapılaşma" saptandı. fenerbahçe önce altyapıya eğilecekti. bunu avrupa başarısı izleyecekti hesaplara göre. galatasaray öyle yapmıştı çünkü.

galatasaray bu planı iki defa bozdu. ilki 2006'daydı. parasız pulsuz galatasaray şampiyon olunca bir sistem hocası olan daum kovuldu. yerine zico geldi ve fenerbahçe'ye tarihinin en büyük avrupa başarısını tattırdı. ama galatasaray fenerbahçe'yi süpürünce o da kovuldu. bu iki deneyde de fenerbahçe için tek kıstasın galatasaray'a geçilmemek olduğu ortaya çıkmış, sistem ve avrupa'ya sırt dönülmüştü. sadece iç "müşteri"ye konuşulduğu için gereksiz bir şekilde üç yıl üstüste şampiyonluk sözü verildi. ama bunun da beşiktaş ve bursaspor'un şampiyon olmasıyla gerçekleşmeme ihtimali ortaya çıkınca yapacak bir şey kalmamıştı. bu sürecin sonu metris'e çıktı...

fenerbahçe'nin mustafa kemal'le ilişkisine gelince. kulüp 1912-1918 arasında ittihatçılarca yönetildi. enerbahçe 1918 sonrasında saray'a yakın insanlarca yönetildi. ama ittihatçı damar hâlâ aktifti. bilindiği gibi ittihatçılar sonra değiştirmek üzere milli mücadalede mustafa kemal'i desteklediler. ama zaferden sonra ittifak bozuldu. kemalistler'le ittihatçılar'ın kavgası 1922'de başlayınca fenerbahçe bir istanbul takımı olarak ittihatçılar'ın safını tuttu. oysa mustafa kemal türkiye'de rejimi değişmişti ama fenerbahçe bunu anlamamıştı. bu nedenle yeni rejimle kavgaya girdiler. fenerbahçe'yle yeni iktidarın yani chp'nin arasını şükrü saraçoğlu iyileştirdi. fenerbahçe'de atatürkçülüğün tarihi budur.

hatta bir ulusal maça fenerbahçe'den oyuncu vermediler. nitekim 1923'ten sonra fenerbahçe 1930'a kadar hiç şampiyon olamadı. özetle fenerbahçe'nin kuruluş tarihi, atatürk ilişkisi ve ana dili budur. mahkemede denilenleri bu prizmadan okumak gerek.

10 numara post !
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://b1202.hizliresim.com/u/j/2shys.jpg

savunma

ilhan ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu sorduğumda, o’nun da "vaziyetin gayet iyi" olduğunu söylemesi, arkasından da "3 tarlayı da sürdük" sözü ve "yağmurda yağar ekinler çıkar" söylemi bir temennidir. "tarla" maçları "sürmek" ise, dileklerimizi ifade etmektedir. fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. bu sözlerden başka amaç çıkartıp şifreli konuşuyorlar demek abesle iştigaldir. ilhan ekşioğlu ise eyüp sultan’da yaptırdığımız dualar ve kurban kesilmesiyle bu hususu temenni etmektedir. iddianamede, ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan kayseri – manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor – i.b.b., 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş – trabzon maçlarında şike yapıldığı anlamına geldiği söylenmekte, sonra da bu maçlarla ilgili bir eylem iddiasında bulunulmamaktadır.

benim, ilhan ekşioğlu’na bursa – ibb maçına müdahale etmek için talimat verdiğim söylenmektedir. talimat vermemle ilgili bir tape veya bir bilgi var mıdır?

mademki üç maçla ilgili şike yaptık veya teşvik verdik; neden bu maçlar da iddianameye dâhil edilmemişlerdir? bu üç maçtan yalnız bursa – ibb maçı teşvik verildi diye sorgulanmaktadır. ben diğer iki maçla da ilgili düşüncelerimi ve gerçekleri söylemek istiyorum. emniyetin organize şubesi ile savcılık ortalığı toz duman haline getirdikten sonra bu maçlarda bir şey olmadığını iddianamede yazması, kendileri için aşağılayıcı bir şey olmalıdır. mademki diğer iki maçta şike yok o zaman 3 tarlayı sürdük sözünü bu üç maçta da teşvik veya şike var diye nasıl sorgulamada kullanır ve kamuoyuna bu şekilde açıklarsınız? buna vicdanları nasıl müsaade ediyor?

ilhan ekşioğlu sorgulamada 60.000tl’yi kıbrıs ta beraber yapmayı planladıkları işle ilgili avans olarak ali kıratlı’ya verdiğini söylemiştir. kendisi bunu izah edecektir. ancak savunmamızın bütünlüğünü göz önüne alarak, gene de anılan belgeleri ek’te sunuyorum. (ek-1). ali kıratlı da bunu ifadesinde doğrulamıştır. böyle bir para fenerbahçe spor kulübü hesaplarından verilmemiştir. dernekler masasının verdiği raporda da bu durum açıkça görülmektedir.

fenerbahçe spor kulübü başkanı ve yöneticisi olarak bursaspor – i.b.b.spor maçıyla ilgili hiç bir girişimimiz olmamıştır. bursaspor - i.b.b.spor maçının sonucunun istedikleri gibi olması durumunda yusuf turanlı iskender alın’a gaziantepten baklava getirme sözü vermiştir. okuduğumuz tapelerden bunu anlıyoruz.

arkadaşlar arasında, futbol camiası içindeki dostluk babında bazı konuşmalar yapılmışsa, bu da bizlerin dışında yapılmıştır. zaten i.b.b.’li sporcular da can arat, metin depe ve zeki korkmaz kendilerine teklif gelmediğini beyan etmişlerdir. ayrıca zaten metin depe kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. iskender alın da kolluk ifadesinde "…yusuf turanlı’nın kendisine baklava getirdiğini ve teşvik primi ile ilgili teklif gelmediğini…" beyan etmiştir.

necati ateş’in de bu maçla ilgili konunun içine çekilmesini de anlamakta zorluk çekiyorum. arkadaşlarıyla buluşan her şahsı bir eylem içine koymamız mı gerekir?
soruyorum: necati ateş bu olayların neresinde? her telefonda ismi geçen kişiyi suçlayacak mıyız?

şimdi işin en komik kısmına geliyoruz. iddianamede eylemin değerlendirilmesi bölümünde şunlar yazılı:

"her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon döküm analizi çalışmalarında ibrahim akın, iskender alın, zeki korkmaz, metin depe (kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. cezalıyken nasıl teşvik alıp oynamıştır? o da başka muammadır.) ve can arat isimli i.b.b. sporlu futbolcular ve i.b.b.spor’un eski futbolcusu necati ateş’le (necati ateş’in i.b.b.spor da daha önce oynaması suç mu, bu şekilde düşünülürse necati ateş galatasaray kulübünde de futbol oynamıştır. bu nasıl bir suçlamadır. mantık almıyor) teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de, bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcularin anilan maçtan dolayi teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarinda sevk maddesi tanzim edilmemiştir" denilmektedir.

bu sözlerin sonucu şudur ki: hiçbir şekilde teşvik primi verilmemiştir. oyuncuların teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut bir delil elde edilemediğine göre buna türkçe’de "teşvik verilmemiştir" denir.

tüm bunlara rağmen, aziz yıldırım liderliğindeki suç örgütünün teşvik primi vererek bursaspor – i.b.b.spor müsabakasında hedefledikleri sonuca ulaştıklarını söylemek vicdan, hukuk ve adalete sığmamaktadır.

ortada teşvik verilmiş oyuncu yok ama, sen teşvik verdin diyorsun; böyle bir hayali teşvik soruşturması olmaz ve olamaz.

bu maça dair son söz : vicdanların kabul edemeyeceği bir suçlama ile karşı karşıyayız. bizler bursaspor – i.b.b.spor maçında diğer maçlarda olduğu gibi teşvik primi vermedik.




arkadaşım aziz yıldırım nasıl kendini saçma sapan savunma hakkı varsa
iddianameyi hazırlayanın da iddialarını delillere dayandırarak gündeme getirme hakkı vadır

kararı hakim verir, yargıyı da vicdan
tarihi de galatasaray
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İddia doğru ise ve suçlanan kişi bu suçu işlediği mahkemede kanıtlanırsa sen neden bahsediyorsun tinu? Her iddianamenin içinde vardır boş, çelişen ve tutarsız noktalar. Bunlardan paçayı kurtarmış işte. Ama bal gibi açık olan noktalarda da biz sevdiğimiz için araba aldık ona, yok kumar oynadığını örtpas etmek için böyle söylemiş, bana içeride dedi dersen adama hem gülerler, hem de yedirirler cezayı.

Bunun hangi noktasını kafan almadı, söyle en ince detayına kadar anlatayım sana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rerore said:

http://b1202.hizliresim.com/u/j/2shys.jpg

savunma

ilhan ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu sorduğumda, o’nun da "vaziyetin gayet iyi" olduğunu söylemesi, arkasından da "3 tarlayı da sürdük" sözü ve "yağmurda yağar ekinler çıkar" söylemi bir temennidir. "tarla" maçları "sürmek" ise, dileklerimizi ifade etmektedir. fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. bu sözlerden başka amaç çıkartıp şifreli konuşuyorlar demek abesle iştigaldir. ilhan ekşioğlu ise eyüp sultan’da yaptırdığımız dualar ve kurban kesilmesiyle bu hususu temenni etmektedir. iddianamede, ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan kayseri – manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor – i.b.b., 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş – trabzon maçlarında şike yapıldığı anlamına geldiği söylenmekte, sonra da bu maçlarla ilgili bir eylem iddiasında bulunulmamaktadır.

benim, ilhan ekşioğlu’na bursa – ibb maçına müdahale etmek için talimat verdiğim söylenmektedir. talimat vermemle ilgili bir tape veya bir bilgi var mıdır?

mademki üç maçla ilgili şike yaptık veya teşvik verdik; neden bu maçlar da iddianameye dâhil edilmemişlerdir? bu üç maçtan yalnız bursa – ibb maçı teşvik verildi diye sorgulanmaktadır. ben diğer iki maçla da ilgili düşüncelerimi ve gerçekleri söylemek istiyorum. emniyetin organize şubesi ile savcılık ortalığı toz duman haline getirdikten sonra bu maçlarda bir şey olmadığını iddianamede yazması, kendileri için aşağılayıcı bir şey olmalıdır. mademki diğer iki maçta şike yok o zaman 3 tarlayı sürdük sözünü bu üç maçta da teşvik veya şike var diye nasıl sorgulamada kullanır ve kamuoyuna bu şekilde açıklarsınız? buna vicdanları nasıl müsaade ediyor?

ilhan ekşioğlu sorgulamada 60.000tl’yi kıbrıs ta beraber yapmayı planladıkları işle ilgili avans olarak ali kıratlı’ya verdiğini söylemiştir. kendisi bunu izah edecektir. ancak savunmamızın bütünlüğünü göz önüne alarak, gene de anılan belgeleri ek’te sunuyorum. (ek-1). ali kıratlı da bunu ifadesinde doğrulamıştır. böyle bir para fenerbahçe spor kulübü hesaplarından verilmemiştir. dernekler masasının verdiği raporda da bu durum açıkça görülmektedir.

fenerbahçe spor kulübü başkanı ve yöneticisi olarak bursaspor – i.b.b.spor maçıyla ilgili hiç bir girişimimiz olmamıştır. bursaspor - i.b.b.spor maçının sonucunun istedikleri gibi olması durumunda yusuf turanlı iskender alın’a gaziantepten baklava getirme sözü vermiştir. okuduğumuz tapelerden bunu anlıyoruz.

arkadaşlar arasında, futbol camiası içindeki dostluk babında bazı konuşmalar yapılmışsa, bu da bizlerin dışında yapılmıştır. zaten i.b.b.’li sporcular da can arat, metin depe ve zeki korkmaz kendilerine teklif gelmediğini beyan etmişlerdir. ayrıca zaten metin depe kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. iskender alın da kolluk ifadesinde "…yusuf turanlı’nın kendisine baklava getirdiğini ve teşvik primi ile ilgili teklif gelmediğini…" beyan etmiştir.

necati ateş’in de bu maçla ilgili konunun içine çekilmesini de anlamakta zorluk çekiyorum. arkadaşlarıyla buluşan her şahsı bir eylem içine koymamız mı gerekir?
soruyorum: necati ateş bu olayların neresinde? her telefonda ismi geçen kişiyi suçlayacak mıyız?

şimdi işin en komik kısmına geliyoruz. iddianamede eylemin değerlendirilmesi bölümünde şunlar yazılı:

"her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon döküm analizi çalışmalarında ibrahim akın, iskender alın, zeki korkmaz, metin depe (kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. cezalıyken nasıl teşvik alıp oynamıştır? o da başka muammadır.) ve can arat isimli i.b.b. sporlu futbolcular ve i.b.b.spor’un eski futbolcusu necati ateş’le (necati ateş’in i.b.b.spor da daha önce oynaması suç mu, bu şekilde düşünülürse necati ateş galatasaray kulübünde de futbol oynamıştır. bu nasıl bir suçlamadır. mantık almıyor) teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de, bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcularin anilan maçtan dolayi teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarinda sevk maddesi tanzim edilmemiştir" denilmektedir.

bu sözlerin sonucu şudur ki: hiçbir şekilde teşvik primi verilmemiştir. oyuncuların teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut bir delil elde edilemediğine göre buna türkçe’de "teşvik verilmemiştir" denir.

tüm bunlara rağmen, aziz yıldırım liderliğindeki suç örgütünün teşvik primi vererek bursaspor – i.b.b.spor müsabakasında hedefledikleri sonuca ulaştıklarını söylemek vicdan, hukuk ve adalete sığmamaktadır.

ortada teşvik verilmiş oyuncu yok ama, sen teşvik verdin diyorsun; böyle bir hayali teşvik soruşturması olmaz ve olamaz.

bu maça dair son söz : vicdanların kabul edemeyeceği bir suçlama ile karşı karşıyayız. bizler bursaspor – i.b.b.spor maçında diğer maçlarda olduğu gibi teşvik primi vermedik.




arkadaşım aziz yıldırım nasıl kendini saçma sapan savunma hakkı varsa
iddianameyi hazırlayanın da iddialarını delillere dayandırarak gündeme getirme hakkı vadır

kararı hakim verir, yargıyı da vicdan
tarihi de galatasaray


teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de, bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcularin anilan maçtan dolayi teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarinda sevk maddesi tanzim edilmemiştir"

bak hocam olay burda kopuyor işte, o konuşmadan bir şey döndüğü kesin fenerlilerde bunu kabul ediyor zaten ama yukarda da belirttiğim gibi savcı diyorki somut delil elde edilmediğinden!!! işte bunu diyorum ben bu adam ne kadar şike yaparsa yapsın bunu kanıtlayacak somut delil olmadıktan sonra ceza alamaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

vaperon said:

İddia doğru ise ve suçlanan kişi bu suçu işlediği mahkemede kanıtlanırsa sen neden bahsediyorsun tinu? Her iddianamenin içinde vardır boş, çelişen ve tutarsız noktalar. Bunlardan paçayı kurtarmış işte. Ama bal gibi açık olan noktalarda da biz sevdiğimiz için araba aldık ona, yok kumar oynadığını örtpas etmek için böyle söylemiş, bana içeride dedi dersen adama hem gülerler, hem de yedirirler cezayı.

Bunun hangi noktasını kafan almadı, söyle en ince detayına kadar anlatayım sana.


yahu ben adam şike yapmamışmı diyorum sen beni anlamıyorsun esas, bende biliyorum şike yapmış olduğunu hatta ordaki hakimde biliyordur,ama bak bütün bunları ispatlayacak somut delil yok, sadece telefon konuşmaları ile ceza verilemez bu imkansız, para aldığı iddaa edilen futbolcular serbest, para tasındı denilen cantalar posetlere suç ustu yapılmamıs, yani somut delil olmadan bu konuşmaların şike olduğunu ne kadar bilsende ispatlayamaz ve ceza veremessin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya tinu şimdi ne diyorsun, az önce iddianame çöp diyordun. Ben lafımı ona göre dedim. Ben demiyorum ki delilsiz sırf tapelerden suçlu ilan edilebilir diye.

Diyorum ki, iddianamenin sadece bir tarafı tutarsız diye tutarlı olan yerleri de çöp edilir gibi bir şey yok. Umarım bu sefer anlaşılmışımdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben aynı fıkırde degılım, bir iddaanamede artniyetli hatalar yapılmışsa tüm iddaalarında bu şekilde hazırlanmış olabilir diye düşünürüm ve benim gözümde geçerliliği gider,

he ben avukat hakim değilim, hukuksal boyutu senin dediğin gibimidir bilmiyorum.

ayrıca bu iddaanamede tutarlı bir tane bile iddaa da yok nedenide bunu kanıtlayacak somut delil olmaması.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

milletin kafası karışmış sağdan soldan duyduklarınızla kavga ediyorsunuz :)

Ceza yargısı aşama aşma gider.Bir aşamadan diğer aşamaya geçiş için marjinal olaylar gerekir ve bunlara da şüphe eşiği denir.


Suçun işlendiğinin öğrenilmesi ile başlar, Olayda evde hırsızlık yapan kırmızı montlu şahsın 1. kat penceresinden bahçeye atlayarak kaçtığını kabul edelim. Polisin bunu öğrendikten sonra, sokakta gördüğü kırmızı montlu bir adama gidip hayırdır hemşerim burada ne yapıyorsun demesi birinci eşiktir. Adamın pantolonunda çamur görmesi ise yeni bir eşiğin aşılmasını sağlar ve şahıs ifadesine başvurulmak üzere karakola götürülür.Karakolda, komşu tehşis ederse bir eşik daha aşılır tutuklama yolu açılır vs vs.

Burada önemli nokta iddianame ancak ve ancak suçun şüphe götürmeyecek somut deliller ile kanıtlanabileceği durumlarda yazılmalı ve mahkeme tarafından kabul edilmelidir. Herhangi bir maddi dayanağı bulunmayan bir iddianameyi mahkeme daha kovuşturma evresine geçilmeden iade edebilir ancak ülkemizde bu işlem hiç bir hakim tarafından hiç bir zaman uygulanmaz. Sizden suçsuzluğunuzu kanıtlamanızı beklerler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

CthuLhu said:

@ tinu
Somut delil olmayan futbolcularin para alması, teşebbüs net


örnek verirmisin benim kaçırdığım net bir teşebbüs delili varmı ? yani teşebbüs olayı telefon konuşmalarıysa yine, bu konuşmalar için evimin çatısını yaptırıyor der adam çıkar işin içinden gelde ispat et onu,

yani bir tane tape varmı su futbolcuyu alalım , suna para gönderelim diye böyle açık açık bir cümle,
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...