Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

eksantrik okul anılarınız


tarkandakiahtapot

Öne çıkan mesajlar

lise sondayız. okul her sınıfa bir bilgisayar vermişti ve haliyle bizim sınıfta da vardı. müdürümüzün soyadı selen'di ve nefret ederdik heriften. sınıfın bilgisayarının şifresini arkadaşlar "*mcık-selen" koymuşlar. bir gün beden dersindeyiz, bizim sınıfa da başka bir sınıf girmiş daha ferah bir sınıf diye. bilgisayar da işleri düşmüş, şifre soruyor haliyle alet.

sınıftan bir çocuk geldi, beden dersinde ısınma hareketleri yaparken biz, şifre soruyor. söyleyemedi de kimse... :D

sonra arkadaşlardan biri "şifreyi kimseye söylemeyiz" ayağı yapıp sınıfa gitti ve şifreyi girdi geldi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

lisedeyken benim blog hocalar arasında çok popüler olmuştu. popüler olmadan önce yazdığım yazılarda müdürümüzü yeriyordum sürekli. "müdürümüz fizik öğretmeniymiş, bu adam bile fizikçiyse ben atom mühendisi olurum" falan gibi şey yazıyordum.

bu yazıyı söyleyerek dönemin fizik hocası, bravo ahtapot çok güzel yazmışsın demişti. müdür de okumuş, "yazını okudum :)" diyip geçmişti, ben de silmiştim sonra.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şindi hatırladım
ortaokulda yangın tatbikatı yapılıyodu, bizim sınıfın hemen dibinde de üzerinde Y A N G I N harfleri olan kovalar yangın tüpleri falan vardı, millet aşaa koşarken, bereleri taktık arkadaşla. sarıldık tüplere, YANGINNÖRDÖÖÖ diye koridorda koşturuyoduk, taa ki hocalardan biri götümüze birer plase yerleştirene kadar. hatırladıkça gülüyorum lan.

bi de, önemli bilginlerin falan portreleri asılıydı koridor boyunca yine o okulda. "tahta kalemi" ilen hepsine bıyık falan çizmiştik. sonra bütün bi gün müdür tarafından cezalandırıldık. kolonya ve parmak uçlarımızla teker teker sildirdi adam bütün bıyıkları sakalları bize :(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Lisede bi arkadaşla elektronik projeleri yapardık fizik laboratuvarında. İlgimizin olmadığı derslerde fizikçiye "hocam biz çalışma yapıcaz" diye giderdik, o da o dersin hocasından izin alırdı bizim için.


Biz kendi hobi şeylerimizi yapardık, düşkündük elektroniğe. Hocaya da "hocam siz danışmanımız olun okul dergisinde yayınlanır yaptıklarımız" fln dedik, o da dergiye çıkıcam diye sürekli izin istiyordu bizim için sdfdsg

Laboratuvarın imkanlarını da kullandırıyordu, direk eski bi pc bile ayarladı paralel portla bişeyer yaparken kullanalım diye.


Neyse biz yine böyle çalışıyoruz laboratuvarda. Ama kaç ders arka arkaya bilmiyorum, pek çıkmadık dışarı. Okulda da yangın tatbikatı varmış o gün, tabi bizim zerre haberimiz yok olaydan. Dalmışız lehim falan diye zaten lehim pastasının dumanından kafa bi milyon olmuş sfgsdfds.


Bi an bi siren sesi gelmeye başladı. Ama biz böyle tatbikat mı var falan diye zerre düşünemedik. Bİde millet çığlık atmaya falan başladı, meğerse yeni liseliler şamata yapıyormuş inerken fln. Neyse bize o şamata tabi çığlık gibi geliyor kapının arkasından. Biz bi anda panik olduk bide herşey çok hızlı olupnca iyice beyin gitti.


Lan kapıya gittik, ikimizin de poposu yemiyor kapının koluna dokunmaya. Kapıyı açmaya korkuyoruz resmen. Artık nasıl bi manzara yarattıysa beyin inanmışız, kapının arkasında afet var sanıyoruz. Arkadaş gitti pencereye doğru, 1 kat zaten pencere önü de yumuşak toprak+çimen. Atlıcam diyo ahahaha. Ya mantıklı düşünemiyoruz ama bide cidden şu anlattıklarım çok hızlı olan şeyler.


Neyse o anda bizim sınıftan arkadaşlar inmiş, laboratuvarda bizimkiler vardı onların yanına gidelim bahçeye çıkmayalım demişler. Onlar kapıyı açınca anladık olayı sfgsdg

Ama kaç saniye nefessiz güldüğümüzü hatırlamıyorum ondan sonra sfasdgfdaf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Lise'de dünyanın en kötü okul basketbol takımına sahip olan biz bir gün şans eseri Darüşafaka Lisesi ile oynamaya hak kazandık bilmemne bölgesel ligi filandı sanırım.

Okul'da bir bayram havası, bir sürü minibüsler geldi öğrencileri Caferağa'ya taşımak için. Psikopat müdürümüz bile her zamanki gibi kıpkırmızı suratı ile minibüslerden birine bindi.

Bende takımdayım o zamanlar, biz ayrı bir minibüse bindik ama bildiğiniz kendimizi nba yıldızı havasına falan soktuk, beden hocamızda başımızda, kesmeşekleri eline almış dua ediyo okuyor :)))

Neyse salona girdik biz tribünlere bir baktık sanki Fenerbahçe gelmiş gibi tamamen dolu. (küçük bir spor salonu esasında) Bizimkiler hayvanlar gibi tezahürat yapıyorlar ve hiç unutmam kel bir hakem vardı baş hakemdi sanırım, vay a.k ya şu tribünlere bak falan diyordu diğer hakeme kıs kıs gülerek..

Davullar meşaleler falan amele ötesi bir topluluk olarak tribündeki yerini almış bizimkiler. Daha maç başlamadan küfürlü tezahüratlar filan başladı, bizim gözler tribünde maç filan gitti aklımızdan, işte tam o sırada ben bir şeye çok fena takıldım. Tribünlerin tam ortasında 4 tane nispeten çelimsiz çocuk, 1 kız 3 erkekti yanlış hatırlamıyorsam. Böyle kafalarını önlerine eğmişler oturuyorlar, o 4 kişi haricinde tüm tribün bizim okulun itleriyle dolu, bu 4 üne dönmüş hep bir ağızdan davullu zurnalı bir şekilde p.ç p.ç diye tempo tutuyolar. Davulu çalan volkan kendinden geçmiş o 4 çocuktan biri hareket etse tokmağı sallıyacak beyinlerine. O zamanlar o psikolojiyle uff ne eziyoruz falan diye düşünmüştük gerçi maçta 60-70 sayı fark yemiştik ve hatta beden hocamız mola alıp her bizimize okunmuş kesme şeker vermişti.

Sonradan öğrendim ki karşılaştığımız takım aslında genelde sanırım ailesini veya babasını yitirmiş başarılı öğrencilere burs veriyormuş. Hayatımın en büyük vicdan azabıydı, ben maçta oynayan biri olarak hiçbir şey yapmamıştım ama o zaman bilseydim belki engel olurdum hala içimde yaradır, komedi diye başladım ama yine içim cız etti Allah belamızı versin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

escape said:

lisedeyken bizim milf ve bekar bi ingilizce hocamız vardı. kadın baya bi ateşliydi bildiğin yürüyüş konuşma flan, sonra öğrendimki okuldan yollamışlar bunu bi sebeple

neyse biz yine oturuyoruz arkada önümüzde oturan 2 kız arkadşaa sallıyoruz işte arabayla 180 vurduk falan o arada hoca geldi işte tam bişi demeden yürüdü yanımızda, işte arkası dönükken yerde bi tebeşir mi ne görmüş onu almak için eğildi bildiğin(tam olarak bize doğru değil tabi hafif kızlara doğru), ben de "domalmayın hocam" dedim. bütün sınıf yıkıldı falan. ama tamamen istemsiz bi şekilde cıktı ağzımdan biranda oldu sdf baktı suratıma "komikmi şimdi bu dedi". özürdilerim hocam falan dedim, disiplinden yeni gitmiştm zaten bidaha gitmiyim diye uzatmadım mevzuyu. sonra gitti oturdu yerine işte ders bitene kadar herkes kıkır kıkır gülüyo hala, bu da bana bakıyo devamlı manidar bi şekilde.

sonra işte mezun oldum.

işte benim suanki bu ingilizcemin sebebi serap hocadır!!


Hah benim hikayem daha ateşli.

Lise çağlarımda bir ingilizce öğretmenim vardı benden 15 yaş büyük sarışın mavi gözlü bir hatundu lisede falan ingilizce için ders alıyordum ondan herneyse üniversiteye geçtiğimde annem yine çağırmış bunu bu gördü aa seni çok iyi gördüm, ne yakışıklısın aa çok tatlısın falan sürekli ayar verip duruyo tabi ben niyetini anlamamıştım taaki masa altında ayak fetişi yapana kadar. Sonrasında olaylar gelişti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AFL nden gelme bi hocamız vardı. çok iyi adamdı aslında ama işte çok yaşlı fln pek anlaşamıyoduk herkes gıcıktı. bi gün yine Ankara karlar altında, tenefüste bütün okul bahçede karla sevişiyorlar.
çam ağacının arkasından gördüm bizim iktiyarı, binadan çıkmış, simsiyah kalite fışkıran paltosuyla, yüzünde kocaman bi gülümsemeyle kar topu oynayanlara bakıyor. la dedim şu siyah paltoda bi beyaz leke güzel olmaz mı dedim. çok iyi sallamışım kar topunu ki koca palto yerine şrank sesi eşliğinde adamın gözlüğüne geldi sdf. hemen yerden gözlüğünü aldı kıpkırmızı bi suratla siz bu gözlüğün kaç para olduğunu biliyonuz mu?? DAĞILIN PİJLER !! diye bağırdı gitti içeri sdfsd

3 gün gizli kalabildim sonra koridorda sağlam tokatladıydı :/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...