Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yaşasın adalet


vaperon

Öne çıkan mesajlar

Suark said:

gnk. başkanını
eski paşaları, gazetecileri sebebsiz yargılamak başka bir olay.

ama %30 oy almış bi partinin genel başkanını sebepsiz yargılamak; şu raddede erken seçime yol açar.
Böyle saçmalık mı olur lan, adama oy vermişim ben içeri tık sen onu.


KK sebepsiz yargılanmıyor. Yasaya göre düşünüldüğünde suçlu. Burada asıl tartışılması gereken yasanın ne kadar doğru olduğu ve ne kadar adil uygulandığı. Bu güne kadar tutuklamalara daha az ses çıkmasınını nedeni de bu aslında. Tutuklananların çoğu bu yasalara ses çıkarmayan, destek veren, hatta bizzat kullanarak pek çok insanı mağdur eden insanlardı. Şimdi AKP devletleşmeye başladığı için her kesimden insan daha fazla tutuklanmaya başladı.

AKP'nin seçimden sonra yaptığı pek çok şey(her alanda çalışanlarla ilgili yasalar, Fenerbahçe, her kesme oha dedirten tutuklamlar, vb...) düşünülürse erken seçim AKP'ye daha zararlı olur bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

her kesimin oha dediğini sanmıyorum. Erzincan savcısının başına gelen vahim olaya bile oha denmiyor ve bu kadar çabuk unutuluyorsa zaten fenerbahçe falan lafta kalır.

hani bu olaylar anlamak için çok komplike geliyorsa en basit ve komik örneği ele alalım. ucube davasını heh. adam bir heykeli yıktırmak için bile yargıya müdahale ediyor (yıkılmadan önce karar çıkmasın diye yıkımı durdurmak için açılan dava erteletildi takip ettiklerimden anladığım kadarıyla). Adam bir heykel yıkmak için bile hukuğa müdahale etmekte sorun görmüyor, kendisinin ve partisinin geleceğini ilgilendiren davalarda tabi ki bunu yapmasını beklemek normal.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ne yazıkki son 10 yıldır yaşadığımız problem hala değişmiyor. Seni yada daha doğrusu senin gibi düşünenleri aslında rahatsız eden yargıya müdahale edilmesi değil, AKP tarafından müdahale edilmesi. Yargı zaten her dönem, her hükümet ve en önemlisi devlet zihniyeti tarafından müdahale edilen bir yapıya sahipti. Yargının AKP geldikten sonra tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybettiğine inanıyorsan ya safsın, ya bu olaylarla AKP'nin hükümet olmaya başlamasından sonra ilgilenmeye başladın yada iki yüzlülük yapıyorsun demektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rock said:

Ne yazıkki son 10 yıldır yaşadığımız problem hala değişmiyor. Seni yada daha doğrusu senin gibi düşünenleri aslında rahatsız eden yargıya müdahale edilmesi değil, AKP tarafından müdahale edilmesi. Yargı zaten her dönem, her hükümet ve en önemlisi devlet zihniyeti tarafından müdahale edilen bir yapıya sahipti. Yargının AKP geldikten sonra tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybettiğine inanıyorsan ya safsın, ya bu olaylarla AKP'nin hükümet olmaya başlamasından sonra ilgilenmeye başladın yada iki yüzlülük yapıyorsun demektir.


hah gene geldi.

zaten yargıya müdahale ediliyordu, zaten eskiden de böyleydi. bitemedi bu argüman bi türlü. 9 senedir tek başına iktidar olup, yaratılan dağları kendisinin yarattığını zannedip her türlü pisliği, yanlışlığı geçmişe yıkan zihniyet iktidarta şakşakçıları forumlarda.

hayır güzel kardeşim bu böyle gelmiş böyle gider de demiyorum, AKP ele geçirdi neden bizimkiler ele geçirmedi gibi sapkın düşüncelere de sahip değilim, ah bi başa gelsek fitil fitil burunlarından getirsek hiç demiyorum. Haksız, hukuksuz, adaletten yoksun bir sistemle ne demokrasi gelir ne adalet gelir.

Ama sizler adam olmayın, halen 70 yıl önce de böyle oluyordu, 50 sene evvel de böyle oluyordu diyin. Hayatınız bahane. Ot gelir odun gidersiniz anca bu dünyadan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@mani
Yazdığım yazıyı Ardeth'e yazmıştım. Yazımın sadece bir iki cümlesini okuyup abuk sabuk yorumlar yapan sen ve senin gibileri daha fazla beslemeyeceğim. Yazdığım yazıları da üzerine alınmana gerek yok, sana yazılmış şeyler değil. İlla trollüycem diyorsan kendi çapında eğlenebilirsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya olayınız bu işte sıkıntı var. Herşeye bir cevabınız var, kendinizide inandırmamak için bir yol heralde.

Adam sana gayet güzel bir cevap yazmış, diyaloğa açık. Bunun neresi trollemek ki sen trollüğe getiriyorsun konuyu? İşinize gelmeyeni duymayın zaten. Bu ne abi. Neyin kafası bu ya. Valla mide bulandırdınız artık bi bitmediniz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Ne demiş ki Ardeth? Adam haklı yani.

Dur ama bir, yasama dokunulmazlığı olan biri için dokunulmazlığı sırasında sotuşturma başlatılamaz; ancak seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olması şartıyla temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması durumları bu hükmün dışındadır

Olama böyle bir şey yani meclis izni olmadan benim öğrendiğim kadarıyla. Tek bir parti grubu da dokunulmazlık kararı alamaz ayrıca, AKP kaldırdı diye bir şey de olamaz yani.

Açtım baktım hatta, Kemal Gözler'in makalesinde böyle yazıyor; aramızda ondan iyi bilirim diyen de olmadığına göre ne iş bu diyip çekiliyorum ben.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

önce dokunulmazlığı kaldırılacak işte, bunun için fezleke veriliyor. Ha kaldırılır mı belli değil.

Olay bu değil ama, herkesin işlediği bir suç için, anamuhalefet liderine psikoloji-politik baskı uykuluyorsun.
Hadi diğerleri ok, bi şekilde kılıf uydurup bekleriz davanın sonucunu ama buna hayır.

Neyse KK çıkıp şov yapıcak şimdi diodum, yapmaya başladı. Hoşuma da gitti,


KK

"Kemal Kılıçdaroğlu" said:

CHP grubu ayakta..!

Kılıçdaroğlu: Cebimde dilekçemle geldim. Kaldırın dokunulmazlığımı. Beni özel yetkili mahkemelerinizle yıldıramazsınız
CHP Grup toplantısına Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke damgasını vurdu.

Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkmadan önce Grup Başkanvekili Akif Hamza Çebi, bir bildiri okudu. Daha sonra partililerden Kılıçdaroğlu hakkında fezleke hazırlanmasın neden olan sözleri tekrar etmesini istedi.


CHP Grubu ayağa kalkarak hep beraber Kılıçdaroğlu'nun CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ı Silivri'deki ziyaretten sonra söylediği "21’inci yüzyılın Türkiye’sinde bir toplama kampının bahçesindeyiz" sözlerini tekrar etti.

Çebi, bu tekrarla birlikte genel başkanlarına yöneltilen suçu hep beraber bir kez daha işleneceğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu'nun sözleri tekrar edildikten sonra grup salonunda bir süre protesto eylemi yapıldı. CHP'liler "AKP halka hesap verecek" sloganları attı.

Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye gelerek konuşmasını yaptı. "Demokrasi, özgürlük ve hukuk nedir onlara öğreteceğiz. Herkesin demokrasi ve özgürlük hakkı var." sözleriyle iktidarı hedef alan CHP Lideri'nin konuşmasının ilk gündemi Türk-İş oldu:

"Türk-İş’i eleştirmiştim. Eleştirdiğim gün bana mektup gönderildi. ‘Bizim arka bahçesi olmamız isteniyor’ diyor. Hiçbir kuruluşun arka bahçesi olmasını istemiyoruz, bunu şiddetle reddederiz. Senin görevin korkuya karşı çıkmaktır. Asgari ücret düşükse bunu söymektir. Türk-İş, ‘korku imparatorluğu’na, şantaja teslim oluyor. İnsanda biraz utanma olur. Şiddetle reddediyorum. Hangi sendikaya üye olursa olsun, sendikasız çalışan ve taşeron işçilerine sahip çıkan tek parti CHP’dir."

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Çalışan Gazeteciler gününü kutlayan Kılıçdaroğlu, basın özgürlüğünün durumu nedeniyle bugünün buruk kutlandığını söyledi:

"Basının özgürlüğünü yitirdiği bir ülkede demokrasi varlığını sürdürebilir mi? bir ülkede basın özgür değilse STK’ların sesi duyulmaz. Bir ülkede basın özgür değil ise gerçekte olup bitenlerden vatandaşın haberi olmaz. Medyanın sesini kısmak, demokrasinin sesini kesmektir. O ses İzmir'de karakolda dayak yinen kadının sesidir, o ses kendi uçağı tarafından bombalanarak yaşamını yitiren 35 vatandaşımızın sesidir. Medyanın sesini kesmek aynı zamanda hepimizin dilini kesmektir. Dilsiz demokrasi örtülü diktatörlüktür.

Hiçbir gazeteci geleceğinden emin değil. Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? 97 gazetecimiz içeride, seçimlerden sonra hapse giren gazetecilerin sayısında artış var. AKP hükümeti döneminde dünya çapında bir rekora imza attık, dünya ikincisi olduk. Diyecekler ki neden birinci değiliz. Bu sayıyı 1000’e çıkarsanız da CHP’yi susturamayacaksınız. Onların özgürlüğü için konuşacağız.

Akla hayale gelmeyen suçlamalarla aylarca tutuklu kalıacağınızın farkındasınız. İstediğimi yazıyorum diyen kaç gazeteci var acaba? Herkes kendi psikolojine baksın, vicdanına sorsun. Gazetecilerin mücadelesi 10 Ocak Gazeteciler Günü’nü sağladı. O gazetecilerin önünde saygı ve hürmetle eğiliyorum."

'GENELKURMAY BAŞKANI TERÖRİSTSE...'

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanması konusuna da değinen CHP lideri, yine iktidarı suçladı:

"2012’nün Türkiyesi, 10 Ocak 1961’in gerisindedir. Bu ayıbı kendi tarihimizden silip atmamız gerekmetedir. Haklarını, sendikalarını ellerinden aldılar. Şimdi de özgürlüklerini ellerinden alıyorlar. Bizi eleştirseniz de sizi sonuna kadar savunacağız.

Ben bu davanın savcısıyım diyen bir başbakan vardı. Bir insanın şiir okuduğu için hapse atılmasıyla kitap yazdığı için hapse atılması arasında ne fark var? Bir tek fark var. Dünün mazlumu bugünün zalimi oldu.

Her şeyimiz tamamdı, bir bu eksikti. Artık bizim de bir terörist Genelkurmay Başkanımız var. Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı terörist olursa o ülkenin Başbakanı ne olur? Bunu mizah dergilerine havale ediyorum, sanıyorum güzel espriler bulurlar."

'BİLİYORSA NEDEN İŞLEM YAPMADI'

"Bu hükümetin onayıyla Genelkurmay Başkanı oldu. İhtimallerden biri Sayın Başbakan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un terör örgütü yönettiğini biliyordu ama işlem yapmadı. Bu açıkça suçtur. Terör örgütü kuran bir Genelkurmay Başkanıyla nasıl birlikte çalışırsın?
Bir başka ihtimal, Başbuğ’un bir terör örgütü yönettiğini bilmiyordu. Bu daha büyük bir ayıp. Bunu nasıl bilmezsiniz? İstihbarat teşkilatların var. Batının egemen güçlerinin sana yardıma var.

Bir ihtimal daha var: Biliyordum ama gücüm yetmediği için sesimi çıkarmadım. Şimdi gücüm yetti, sesim çıkıyor."

'HALA SAVCI MISIN?

"Sayın Başbakan bu davanın hala savcısı mı, değil misiniz? Demokrasilerde yetkili mahkemeleri, Devlet Güvenlik Mahkemeleri olmaz. Adalet bozulur, hukuk çiğnenirse tuz kokmuştur. Tuzu kokutmamak herkesin görevidir, herkese göreve çağırıyorum.

Silivri’de adalet dağıtmıyorlar. Özel yetkili mahkemelere sivil denilemez. Orası bir toplama kampıdır. Almanya’nın toplama kampının 21. yüzyıl versiyonudur.

Dünyadaki bütün kuruluşları Silivri’ye davet ediyorum; gelin tiyatroyu orada görün.
AKP ne zaman sıkışsa özel yetkili mahkemeler çekmeceden bir dosya çıkarıyor. AKP merkezinde özel yetkili mahkemeler için bir kat ayrılsın.

CHP darbelere karşıdır, sivil diktatörlüğe de karşıdır. Hiçbir korkuya, şantaja baskıya boyun eğmek bizim kitabımızda yoktur. Ben demokrasinin, hukuk devletinin, milletin avukatıyım. Herkesin evrensel hukuk çerçevesinde yargılanmasını istiyorum.

Ben adalet arıyorum. Bu hukuk sistemine toplu iğne ucu kadar güvenmiyorum. Oradan adalet çıkmaz.

'İSTİHBARATI ABD'DEN Mİ İSRAİL'DEN Mİ ALDIN?'

Nereden geldiği belli olmayan bir istihbarat sonucu 35 vatandaşımız öldürülmüştür. Uludere olayı 'yanlış istihbarat' denilerek geçiştirilemez. İlk gün sorduğum soruyu yine soruyorum; siz bu istihbaratı nereden aldınız? Heronlardan mı, İncirlik’te konuşlanmış insansız uçaklardan mı aldınız. Daha açıkça soruyorum; bu istihbaratı İsrail’den mi ABD’den mi aldınız?

Almanya ya da Japonya’da böyle bir olay olsa sorumlusu görevden alınır, bakan da istifa ederdi. Bizde istifa edebilir mi? Bunun için demokrasiyi içselleştirmesi gerekir. En önemlisi istifa edebilmesi için ar damarının çatlamaması lazım. Korkudan açıklamıyorsun, cesaretin yok. Çünkü ülkenin istihbaratını başka ülkelere teslim ettin.

'DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRIN'

Benim dokunulmazlığa ihtiyacım yok, grup toplantısından sonra göndereceğim. Ben korkuyla siyaset yapanlardan değilim. Halkı için yola çıkanların kitabında korku yoktur. Hesaplaşmak mı istiyorsunuz, kaldırın dokunulmazlığımı. Ben egemen güçlerin tehditlerine boyun eğmem. Siz kim oluyorsunuz, kime diz çöktürmek istiyorsunuz. Ben sizden çekinmem. Ben kendi ulusumun emrindeyim, milletimin önünde diz çökerim. Hapse değil, darağacına da gönderseniz söyleyeceğim budur."

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@GERGE

Tartıştığımız konu KK'nın yargılanıp yargılanamamsı değildi. Düz bir şekilde yargılanamayacağı konusunda da haklısın. Kanunların nasıl işlediğinden tam emin değilim ama önce dokunulmazlığının kaldırılması lazım sanırım, ancak ondan sonra yargılanabilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sırf yazdığımdan yola çıkarak bu var sayımları nasıl yaptın acaba? Tam ondan sonra yargının daha önce de taraflı olduğu konusunda haklı olduğuna dair bir şeyler ekledim ama kendimi iyi ifade edemediğim için sildim. Doğru bir noktaya değiniyorsun ama biraz fazla gaza geldin tanımadığın insanları yerli yersiz suçluyorsun.

Yargı şu an taraflı daha önce de taraflıydı. Zaten bunu çok kez yazdım, üstelik ulusalcı bakış açısıyla da aram pek iyi değildir dolayısıyla daha önce yargının ekseni de beni çok memnun etmiyordu açıkçası. AKP eksenine kıyasla tercih edeceğim bir eksen ama yine de hukukun tarafsızlığını bozduğu zaman eleştireceğim bir eksendi.

AKP'nin standart söylemidir yargı taraflı yargı taraflı diye ve aynen dediğin gibi bunu bahane ederek de yargıyı kendi taraflarına çektiler. Buraya kadar senin dediklerin doğru. Diğer hükümetler gibi, AKP de taraflı yargıyı meclisteki pozisyonunu güçlendirmek için kullanıyor. Arada bazı farklar var tabi. AKP sadece yargının eksenin kaydırmıyor. Nispeten kendi halinde olan ve lokal şekilde gruplaşmış olan eğitim ve bilim kurumlarında da "bu kurumlar çok taraflı" söylemiyle kadrolaşıyor. Bugüne kadar tamamen tarafsız davranan ÖSYM ve YÖK gibi kuruluşlarda bile açıklanması zor, şaibeli olaylar oluyor. Orda insan kayırdıklarını vs iddia etmiyorum fakat kurum başındaki insanlar yeterince kukla davranışı sergilediği sürece hataları görmezden gelinebiliyor. Keza ordunun da geleceği böyle olabilir ne de olsa yeterince baskı ile (ne çeşit bir baskı bunu söylemedim, ordu ve hükümet hatalarından dolayı kamu oyu baskısı olabilir, şantaj olabilir bilemem) komuta kademesinin istifa ettiği bir dönemdeyiz. Bu insanların AKPye ters bir eksende olduğu da ortada. Yeni gelenleri ise çok bilmiyorum, zaman gösterir herhalde.

En nihayetinde bunlardan çıkardığım şey, kadrolaşma, kutuplaşma ve eksen kaydırma konusunda ülke gittikçe kötüleşiyor. Aklı olan herhangi bir vatandaş da bu durumu eleştirir. Eskiden de yargı taraflıydı diye bugün olan şeyleri eleştirmeyelim mi? Keza cevap yazdığın mesajımda yaptığım tek şey bu durumu eleştirmekti. Yok eleştirmemizde bir sakınca yoksa neye bu kadar heyecan?

Rock said:

Ne yazıkki son 10 yıldır yaşadığımız problem hala değişmiyor. Seni yada daha doğrusu senin gibi düşünenleri aslında rahatsız eden yargıya müdahale edilmesi değil, AKP tarafından müdahale edilmesi. Yargı zaten her dönem, her hükümet ve en önemlisi devlet zihniyeti tarafından müdahale edilen bir yapıya sahipti. Yargının AKP geldikten sonra tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybettiğine inanıyorsan ya safsın, ya bu olaylarla AKP'nin hükümet olmaya başlamasından sonra ilgilenmeye başladın yada iki yüzlülük yapıyorsun demektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GERGE said:

AKP, DP'nin izinden gidiyor aynı, ama cinlik edip orduyu aradan çıkardılar önce.


http://www.resimle.net/data/media/347/demokrasinin-yldzlar-adnan-menderes-turgut-ozal-tayyip-erdogan.jpg

Adamlar demokrasi anlayışı bastırılmış bir medya ve akademik dünya olan insanları poster yapıp asıyor. Keşke tekerrür edecek daha iyi tarih dönemleri seçseydik kendimize.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...