Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Rutkay Aziz...


dusuncelihayvan

Öne çıkan mesajlar

Napolyonn said:

gayet ciddi ve ülkenin geleceğini belirleyen bi dava. atatürk bile zamanında ittihatçılara karşıydı ama bugün atatürkçüyüm diyenler bu ittihatçıların peşindeler.


konu ciddi olabilir de davanın yürütülüşü oldukça gayri ciddi. bir padişah nasıl karar veriyorsa öyle karar veriyorlar sadece hükmederek değil de gizli saklı işler çevirerek, savcılarla vs oynayarak. yani onlar ne isterse o olacak kısacası.

Ha sen tabi senin desteklediğin parti (eğer AKPyse) başta diye bundan rahatsız olmuyor olabilirsin. Şahsen ben yargı "tarafsızlaştırılmadan" önce de yargının bana daha yakın (yine de benden uzak) olan insanların elinde olmasından da oldukça rahatsızdım. Gün gelir başka bir politik görüşün partisi başa gelirse (mesela sallıyorum mhp) ağlarsınız sonra yargı taraflı diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Napolyonn said:

Bone said:

napolyon askerin istihbahrat birimleri de vardır, yani "bunlar bölücü" demesi zaten işine bakmasından dolayı oluyor.

deniz feneri de gayet yasaldı mesela, yıllar sonra soruşturma açılabildi.


anayasada ne kadar belirlenmiş hiç açıp okumadım ama askerin istihbaratının iç işleri ilgilendiren konularda olduğunu sanmıyorum. onlar istihbaratı pkk gibi terör örgütlerine veya savaş zamanı düşman güçlere karşı kullanmaları lazım bakanlıkları ilgilendiren şeylere karışmamalılar.


ya sen bi cevap versene sorduklarıma verebiliyorsan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aluriel said:

Napolyonn said:

aluriel böyle savunma olur mu? asker kafasına göre yasal dernekleri bunlar bölücü diye addediyor ama bu artık nereden çıktığı bilinmeyen bir yanlışlık sonucu isim yeni isim olarak geçiyor şimdi ne diyelim ismini tutanağa yanlış geçirmişlerse ergenekon yok mu denir yoksa asker ne karışıyo derneklere kulüplere işine baksın mı denir?


tutunağa falan yanlış geçme yok ya nerden uyduruyorsun. 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen cdden çıkan hali bunlar direk. cd 2003 yılında hazırlanmamış, sonradan hazırlanmış bariz.

1-2 tane olsa anlarım dediğini belki. yine belki tesadüf de olabilirdi sadece 1 tane olsaydı belki. ama uzadıkça uzuyor liste.

ilaç firmasının 2009'daki adı ne arıyor 2003 yılında hazırlanan dosyada?

2008 yılında adı değişmiş yine hastanenin. nerden biliyorlar 5 yıl sonra adının ne olacağını?

2007'de aselsana işe giren adamlar var 2003 yılında hazırlanan cd içeriğinde.

daha bi ton bu tarz çelişki var o dosyada. inanmıyorsan kendin indir orjinalini karşılaştır.


diğer adli tıp raporu olayı zaten ayrı efsane.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aluriel sen bunu bana değil çetin doğan a soracaksın. balyoz kapsamında savunma yaparken "cumhuriyeti koruma ve kollama görevi için onu yaptık" diyor. tsk nın kendi sitesini açarsan böyle bir seminer verildiği ve balyoz senaryosunun tartışıldığını kabul ediyolar. 5-7 mart 2003 arasında yapılan açıklamalara bakarsan tatmin edici cevaplar var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

al sana mini özet.

said:
İddianameye göre, 'Balyoz'un 5 aşamada gerçekleştirilmesi planlanmıştır:
Birinci aşama istihbarat faaliyetlerinin yer aldığı ve tamamlanmış olan aşamadır.
İkinci aşama askeri müdahale için zemin hazırlama süreci olduğu öne sürülmektedır.İddianamede şöyle deniliyor: "Yapılanma içerisinde yer alan bazı jandarma görevlileri tarafından hazırlanan 'Sakal' ve 'Çarşaf' isimli eylem planlarıyla kargaşa yaratma planlandığı, 'Oraj' ve 'Suga' isimli planlarla hava sahası ve kıta sahanlığı konularında Yunanistan'ın taciz edilerek iki ülke ilişkilerinin gerilmesinin öngörüldüğü (anlaşılmıştır.) Böylece öncelikle 1'inci Ordu merkezli İstanbul ve çevre illerde sıkıyönetim ilan edilmesini amaçladığı (...) tespit edilmiştir.
Üçüncü aşama askeri müdahalenin fiilen ilan edildği aşamadır.
Dördüncü aşama yürütme görevinın 'Milli Mutabakat Hükümeti'ne tarafından devralmasıdır.
Beşinci ve son aşama ise yürütmenin tekrar sivil yönetime devredilmesi için 'seçime' gidilmesidir.


said:
Balyoz darbe planı ve ekleri, 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında gerçekleştirilen bir Plan Seminerinin parçası olarak sunuldu. Plan Seminerini hazırlayan ve yöneten Dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan bu darbe planını hazırlamakla ve seminerde darbe provası yapmakla suçlandı. İddiaların hedefindeki emekli Orgeneral Çetin Doğan bu haberler üzerine t24.com.tr internet sitesine yaptığı açıklamada: “Cumhuriyet’i koruma ve kollama görevinin gereği olarak (...) EMASYA (Emniyet ve Asayiş) planları seminerlerde elbette ele alınmıştır. ” dedi. Ancak darbe suçlamalarını reddetti. Söz konusu darbe senaryolarının seminerde görüşülmediğini belirterek: "Yok böyle bir şey. Bu uydurma bir senaryoyla monte ediyorlar. Meşhur bir tabirle, kopyala ve yapıştır usulüyle." dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri de haberin ertesi günü yaptığı basın açıklamasında 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında gerçekleştirilen Plan Seminerinde "giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo" konu edildiğini doğruladı, ancak bu seminer ile ilgili darbe iddialarını reddetti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

al o açıklamanın tamamı sana.


said:
1. 1'inci Ordu Komutanlığı tarafından 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen Plan Seminerine ilişkin çeşitli iddialar ve değerlendirmeler medyada yer almaktadır.

2. Söz konusu Plan Semineri, Genelkurmay Başkanlığı 2003-2006 yılları Tatbikatlar Programında bulunmaktadır.

3. Plan Seminerinin gayesi, dış tehdide ilişkin olarak hazırlanan Harekat Planlarını geliştirmek ve ilgili personelin eğitimlerini sağlamaktır.

Plan Semineri, giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo içerisinde uygulanmıştır.

1'inci Ordu Komutanlığı sorumluluk bölgesinde icra edilen bu Plan Seminerinde, Ordu Geri Bölge Emniyeti ve savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde de uygulanan sıkıyönetim konuları üzerinde de durulmuştur.

4. Bu Plan Seminerine ilişkin olarak ortaya atılan iddiaları, aklı ve vicdanı olan hiçbir kimsenin kabul etmesi mümkün değildir.

5. Söz konusu iddiaları ciddiye alarak üzerinde yorumlar yapılmasının ve bilgi kirliliği yaratılmasının; özellikle toplumumuzda tedirginlik yaratmak isteyenlerin amacına hizmet edeceği değerlendirilmektedir.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Güzel kardeşim benim senin inanmanı istediğim bişey yok, sadece çok basit bi dilde anlatmaya çalıştığım şeyi açıklayayım, ben diyorum ki ortada bazı deliller var ve bu deliller şu yada bu sebeplerle birileri tarafından "zenginleştiriliyor" arkasından bu "zenginleştirilmiş" delillerin sahte olduğu ortaya çıkıyor.
Şimdi bu delillerin "zenginleştirilme" eylemi kimin işine yarıyor, içeride suçlu olduğu iddia edilerek tutulan adamların, kimin zararına, ellerindeki delillerin gerçek olduğunu iddia ederek suçlama yapan savcıların .
Bak benzeri şike soruşturulmasında da yapılmaya çalışıldı, gerçekte olmayan şeyler sürüldü medyaya Aziz Yıldırım'ın avukatları tarafından -emenike'nin para sayarken görüntüleri etc..- arkasından böyle bişey yok denince ne oldu Aziz Yıldırım yandaşları demeye başladılar ki e bu yalan çıktı o zaman hepsi yalan çıkabilir ortaya atılan iddiaların...

Cinayetle suçlandığını varsay,ortaya kendin oraya yerleştirilmiş bir delil oluşturabilirsen bi şekilde sana komplo kurulduğunu iddia edip uzun bi süre yargıyı oyalayabilirsin,belki kurtulabilirsin bile... Senin hakkındaki delillerden sadece 1 tanesinin bile kurmaca olduğunun kanıtlanması diğer delillerin güvenilirliğini sarsar. Ben de burda amaç bu olabilir diyorum...
Budur da demiyorum zaten,senin gibi iddialı değilim bu konuda kesinlikle...
Yalnız tekrar söylüyorum senin,benim herhangi birisinin yazdığı herhangi bir yazı kesin doğrudur demek dünyanın en saçma şeyi, o ıslak imza konusunda da ben buraya yazıcaklarımı yazdım, kağıt parçası diye ortalıkta dolaşanların ıslak imzalı belge ortaya çıktıktan sonra nasıl sus pus olduklarını hepimiz çok iyi biliyoruz...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir saniye, tatlı muhabbetinizi bölmüş olmayayım fakat Rutkay Aziz'in bu yaptığı konuşmada herhangi bir ergenekon göndermesi, kemalist ya da kenanist herhangi bir eğilim görebilmiş değilim, tartışma üzerine emin olamayıp tekrar seyretmeme rağmen.

Ergenekona yorumlanabilecek bir tek adaletsiz kalkınma, hukukun üstünlüğünün gitmesi durumu var ki bunu da parasız eğitim yazıp ceza alan komünik arkadaşlarımızı referans vererek tamamlamış, bu konuşma öyle vatan millet sakarya taraflarından bir esinti içermiyor, öyle diyen de tatava, son derece anarşik komünik atayiz bir konuşma?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor said:

Viktor said:

haluk bilginere develt tiyatrolari kapansindan degil su roportaj yuzunden kiziyorlar

said:
BABAM ÖLÜRSE SAHNEYE ÇIKMAM KIÇIMI YESİN HERKES

Ben "Babam öldü ama hâlâ sahneye çıkarım" yavşaklığına asla inanmam. Önce insandır önemli olan, oyun değil. Ben babam ölürse sahneye filan çıkmam, kıçımı yesin herkes. Eski tiyatrocular "Tahta valizle Anadolu'yu turlarken parasızlıktan otelde rehin kaldık" der ya, marifet diye mi anlatıyorsun bunu bana, salaksın! Beş parasız tiyatro yapıyorum diye bana kahramanlık mı taslıyorsun? Yapmasaydın kardeşim, faydan dokunsun istiyorsan Güneydoğu'da öğretmenlik yap.

OYUNCULAR YAVŞAKTIR

Rolümden etkilendim diyen aktör ya yalancıdır ya ruh hastası. Üçüncü bir şık yok. Bir de oyunculukla ilgili her şeyi o efsane sanılan detaylardan ayırmak gerek. ışini iyi yap, efsaneleri unut. "Bir gelirdi sete, şöyle yapardı, böyle yapardı" denilenlere kulak asma. Büyük oyuncu olarak hatırlanan birçok isim, aslında kötü oynayan ama efsane yaratmayı becerebilmiş yavşağın tekiydi. Oyuncuların çoğu yavşaktır.


Hah işte bunu akp'ye yordu çetin abi o komik oldu.


ya yok kardeşim, ben akepeye falan yormadım,olanı aktardım. nereden çıkardın canım?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

küheylan said:

abi haber vaktim süper hahaha. solcuların ödül aldığı gece pkklılar tarafından çok beğenildi. solcular pkklıdır. chp belediye başkanı solcudur, başkan bira festivali yapıyor. 3 yıldır ben bu festivalde barda çalışıyorum.

lan ben pkklıymışım püüüü.


hehehehehehe...
adamların mantığı ne kadar düz...
ne kadar basit...
ve ne kadar güçlüler...
çünkü halkın geneli bildiğin sürü...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Haluk Bilginer olayı yanlış anlama gibi duruyor ya. Mesela ben o adamın kime kızıp o kadar laf ettiğini, ne üzerine onları söylediğini bilmiyorum. Ama siyasete karışan bir adam olmadığı için tiyatrocu olarak o camiada canını sıkan bir duruma söylendiğini tahmin ediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

Güzel kardeşim benim senin inanmanı istediğim bişey yok, sadece çok basit bi dilde anlatmaya çalıştığım şeyi açıklayayım, ben diyorum ki ortada bazı deliller var ve bu deliller şu yada bu sebeplerle birileri tarafından "zenginleştiriliyor" arkasından bu "zenginleştirilmiş" delillerin sahte olduğu ortaya çıkıyor.
Şimdi bu delillerin "zenginleştirilme" eylemi kimin işine yarıyor, içeride suçlu olduğu iddia edilerek tutulan adamların, kimin zararına, ellerindeki delillerin gerçek olduğunu iddia ederek suçlama yapan savcıların .
Bak benzeri şike soruşturulmasında da yapılmaya çalışıldı, gerçekte olmayan şeyler sürüldü medyaya Aziz Yıldırım'ın avukatları tarafından -emenike'nin para sayarken görüntüleri etc..- arkasından böyle bişey yok denince ne oldu Aziz Yıldırım yandaşları demeye başladılar ki e bu yalan çıktı o zaman hepsi yalan çıkabilir ortaya atılan iddiaların...

Cinayetle suçlandığını varsay,ortaya kendin oraya yerleştirilmiş bir delil oluşturabilirsen bi şekilde sana komplo kurulduğunu iddia edip uzun bi süre yargıyı oyalayabilirsin,belki kurtulabilirsin bile... Senin hakkındaki delillerden sadece 1 tanesinin bile kurmaca olduğunun kanıtlanması diğer delillerin güvenilirliğini sarsar. Ben de burda amaç bu olabilir diyorum...
Budur da demiyorum zaten,senin gibi iddialı değilim bu konuda kesinlikle...
Yalnız tekrar söylüyorum senin,benim herhangi birisinin yazdığı herhangi bir yazı kesin doğrudur demek dünyanın en saçma şeyi, o ıslak imza konusunda da ben buraya yazıcaklarımı yazdım, kağıt parçası diye ortalıkta dolaşanların ıslak imzalı belge ortaya çıktıktan sonra nasıl sus pus olduklarını hepimiz çok iyi biliyoruz...


okumamışsın hala ıslak imzayla ilgili yazılanları.

ayrıca senin iddia ettiğinin aksine ben de yargılanmalarını istiyorum adı karışan herkesin. ama bu şekilde uydurma kanıtlarla, çakma uzmanlarla oldu bittiye getirerek değil.

ıslak imzanın adli tıp raporu zorla çıkarıldı resmen. 3. de anca o da. ilkinde verilen karar işe yaramadı. ikincide prosedür dışına çıkılarak farklı konudaki uzmanlar heyete dahil edildi. o da yetmedi bu sefer bir haftalık seminerle imza uzmanı diye sertifika verildi insanlara sırf şu karar çıksın diye. sus pus olan kimse yok bu arada. yancı medyadan yalan yanlış takip ettiğin kadarıyla anlatıyorsun burada. detaylarını anlattım ben olayın halbuki. haberin nasıl çarpıtıldığını jandarmadan gelen raporun habertürkte nasıl yanlış aktarıldığını da gösterdim sana. okumadın ama sen.

yani anlattığın senaryo o kadar zor bir ihtimal ki neredeyse inanılmaz yani. madem kendileri hazırlamışlar bunu neden hala o kanıtlara dayandırılıyor dava? yenisi yok mu? her duruşmanın dava tutanaklarını okuyorum ben. sen ise habetrürkten yada artık her nereden takip ediyorsan o kadarıyla anlatıyorsun bana olayı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cetintas said:

küheylan said:

abi haber vaktim süper hahaha. solcuların ödül aldığı gece pkklılar tarafından çok beğenildi. solcular pkklıdır. chp belediye başkanı solcudur, başkan bira festivali yapıyor. 3 yıldır ben bu festivalde barda çalışıyorum.

lan ben pkklıymışım püüüü.


hehehehehehe...
adamların mantığı ne kadar düz...
ne kadar basit...
ve ne kadar güçlüler...
çünkü halkın geneli bildiğin sürü...


Yok o kadar da basitleştirmemek lazım.(sürü falan gibi)

@küheylan

Dostum ben de nüfusun salt çoğunluğuna göre PKK'lıyım zaten. Bugün yurttan sesler korosu gibi o ya da bu taraftan herkese "PKKlı" demek linç etmek için yegane ve en etkili yöntem. Linç kültürü öyle bir noktaya gelmiş ki, düşündüğünü ifade ederken PKK'lı, ergenekoncu ya da şakirt diye adlandırılan 3 mıknatıstan birine yapışmamak için nasıl manevra yapsan olmuyor. Eninde sonunda üçünden birine yapışıyorsun. Ve karalamak isteyenler için PKK'lı, bu üç kutuptan en kolay yapıştırılabilen ve izi kolay silinmeyeni.
Mesela sokakta gördüğün bir adamı göstererek PKK'lı bu PKK'lı reröre diye bağırırsan adamı kolayca elimine edebilirsin, eğlendiğinle kalırsın. O yüzden artık bir zerre olsun akıl ve izanı olmayan bir toplumda yaşıyoruz. Nazizm döneminde bile irrasyonalite bu kadar derininde değildi toplumun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...