Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Neden ingilizce imza?


Albatros

Öne çıkan mesajlar

Bir isimdir. Özel isim. Ahmet mehmet ne kadar türkçeyse bu da o kadar türkçe.

said:
Tarist_Windveil, 15 May 2003 23:21 tarihinde demiş ki:
''Adiemus'' türkçe bir kelime mi?[hline]Everything is about Sex,Drugs and Rock n' ROLL !

The Anarchist Reality is Imprisoned by Self-control and Time
[hline]`eğer tanrı varsa, parmağını bile kıpırdatmadan tüm kötülüklere nasıl katlanıyor` stendhal

[Bu mesaj Adiemus tarafından 15 May 2003 23:27 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tut ki yabancı isim. Ne olur ki ? Kendimle çelişmiş olurum değil mi ? Çok mu enteresandır insanın kendisiyle çelişmesi ? Düşüncem odur sabittir nickim türkçe değildir. Buyrun bakalım.

said:
Tarist_Windveil, 15 May 2003 23:30 tarihinde demiş ki:
Türklerin sık kullanmadıgı bi isim olsa gerek.

[Bu mesaj Tarist_Windveil tarafından 15 May 2003 23:36 tarihinde değiştirilmiştir]
[hline]`eğer tanrı varsa, parmağını bile kıpırdatmadan tüm kötülüklere nasıl katlanıyor` stendhal

[Bu mesaj Adiemus tarafından 15 May 2003 23:42 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Albatros, 15 May 2003 17:33 tarihinde demiş ki:
Konu adında oldugu gibi..
Neden bu ozenti var bu foruma takılan kisi ve nicelerinde ..Deyiverin hele de zıvanadan cıkarmayın kendimi...


Gidin ülkeyi kurtarın.. Olmaz böyle şey. Madem bu kadar takıntın var, git sokaktaki dükkanların tabelalarını indirmek için bişeyler yap. Milletin masum imzasından ne istiosun anlamıyorum ki?[hline][b]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:

A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Enterasan olacagını söylemedim ki :)
Ama itiraf ediyim kendinle çeliştigini görmeni istedim veya nickini alalı zaman oldu ve şimdi fikrin degişti bişey diyemem o zaman.[hline]Everything is about Sex,Drugs and Rock n' ROLL !

The Anarchist Reality is Imprisoned by Self-control and Time
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

KAYNAK TURK DIL KURUMU INTERNET SITESI

Türk Dil Kurumu, 12 Temmuz 1932'de Atatürk tarafından kurulmuş millî bir kuruluşumuzdur. Kurumun amacı; "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, O'nu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir." 1982 Anayasasının 134. maddesiyle Türk Dil Kurumu, anayasal bir kuruluş hâline getirilmiş ve 11.8.1983'te kabul edilen 2876 sayılı kanunla "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" çatısı altına alınmıştır. 1951'de değiştirilen amaç maddesi böylece yeniden, Atatürk'ün sağlığında tespit edilmiş olan yukarıdaki şekle döndürülmüştür. Şu anda Türk Dil Kurumu; 20'si Başbakan başkanlığındaki Yüksek Kurulca, 20'si Yükseköğretim Kurulunca seçilmiş; büyük çoğunluğu üniversitelerimizin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinin öğretim üyelerinden oluşan 40 kişilik Bilim Kurulu ile çalışmalarını yürütmektedir.

Türk Dil Kurumunun görevlerini iki başlık altında toplamak mümkündür: 1. Türk dilini araştırmak, 2. Türk dilini yabancı etkilerden korumak ve geliştirmek.

Kuruluş tarihinden beri araştırmalar, bazen yavaşlayarak, bazen hızlanarak devam etmektedir. Türkçe Sözlük, Tarama ve Derleme Sözlükleri, Eski Türk Yazıtları, Divanü Lûgati't-Türk Tercümesi, Kutadgu Bilig, Atabetü'l-Hakayık, Dede Korkut Kitabı gibi eserler, 1983'e kadar Kurumun yüzünü ağartacak çalışmalardır. 1983'ten sonra da 70'i aşkın ilmî eser yayımlanarak araştırma görevi yerine getirilmeye çalışılmıştır. Son yıllarda sayısı hızla artan bilimsel yayınlarımızı maalesef kamuoyuna fazla duyuramamaktayız. Birkaç yıldan beri Türk Dil Kurumu önemli projeler de üstlenmiştir. Bunlar, "Karşılaştırmalı Türk Lehçe ve Şiveleri Sözlüğü ve Grameri Saha Araştırması", "Göktürk (Runik) Yazılı Belge, Yazıt ve Anıtların Albümü", "Türkiye Türkçesi Sözlükleri" projeleridir. Lehçelerle ilgili proje 1994'te başlamıştır; Türk dünyasından ve Türkiye'den katılan 50'ye yakın bilim adamıyla yürütülmektedir. Sözlükler projesinde bir yandan tarihî sözlüklerimiz bugünün okuyucusu tarafından kullanılabilecek şekilde yayıma hazırlanacak, bir yandan tarihî metinlerin tek tek taranmasıyla Batı Türkçesinin Tarihsel Sözlüğü ortaya konacak, bir yandan da 20. yüzyılın metinlere dayalı Büyük Türk Sözlüğü hazırlanacaktır. Bilim dallarına ait terim sözlükleri, eş anlamlı, zıt anlamlı kelime sözlükleri de bu projenin içindedir. Projeyle ilgili çalışmalar 1993'ten beri yürütülmektedir. Göktürk yazılı metinlerle ilgili çalışma ise yeni başlamıştır; yurt içi ve yurt dışı bilim adamlarıyla birlikte yürütülecektir.

"Türk dilini yabancı etkilerden korumak ve geliştirmek" olarak belirlediğimiz ikinci görev de başından beri Türk Dil Kurumunun yerine getirmeye çalıştığı bir görevdir. Ancak bu görevin yerine getirilmesinde görüş farklılıkları ortaya çıkmış; uygulamalar kamuoyunda büyük tartışmalara, hatta bölünmelere yol açmıştır.

Başlangıçta Atatürk de dilimizi, bütün yabancı kökenli kelimelerden arındırmak istemişti. Birkaç yıl bu yolu denedi. Ancak kısa zamanda bunun çıkmaz bir yol olduğunu fark ederek 1935 güzünde, dilimize yüzlerce yıldan beri yerleşmiş olan kelimeleri atmaktan vazgeçti. Bunun yerine bilim terimlerinin Türkçeleştirilmesine hız verdi. Atatürk'ün ölümünden sonra maalesef tartışmalar dinmedi, artarak devam etti. Hele 1960'tan sonra konu âdeta bir kan davasına dönüştürüldü ve toplum bu yüzden bölünmelere uğradı. Türetilen kelimelerin çoğu sözlüklerde kaldı. Gençler çok defa yeni kelimeyi öğrenmediği gibi eski kelimeyi de öğrenemedi. Bazen de birkaç eski kelime için bir tek yeni kelime kazandı. Böylece yeni nesillerin söz varlığı zenginleşeceğine yoksullaştı. Kelime sayısının sınırlılığına eğitimdeki aksaklıklar da eklenince genç nesiller meramlarını doğru dürüst ifade edemez oldular; yazarken ve konuşurken doğru cümle kuramaz hâle geldiler. Meşrutiyette ve Cumhuriyetin ilk yıllarında çeşitli arayışlarla zenginleşen üslûbumuzu da yitirdik. Şimdi artık kelimelerin kökenlerine kendimizi hapsediyor ve üslûp endişesi taşımıyoruz. Üslûpta çeşitlilik, kıvraklık diye bir kaygımız kalmadı.

1980'den sonra tartışmalar durulmuştur. Ancak gelinen nokta hiç de iç açıcı değildir. Zengin ve güzel bir dilin yoksul ve çirkin kullanıcıları olduk. Genç nesillerin dil ve kültür hafızasında ne Dede Korkut, Yunus Emre ve Karacaoğlan var; ne de Fuzulî, Bakî ve Nedim. Ne Namık Kemal ve Tevfik Fikret var, ne de Abdülhak Hâmit ve Mehmet Akif. Halit Ziya, Hüseyin Rahmi, Yakup Kadri, Refik Halit, Ömer Seyfettin... Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Faruk Nafiz, Kemalettin Kamu... Reşat Nuri, Peyami Safa, Ahmet Hamdi, Sait Faik, Kemal Tahir... Ahmet Muhip, Necip Fazıl, Orhan Veli, Arif Nihat, Cahit Sıtkı... Bunların hiçbiri gençliğimizin dil ve kültür hafızasında yoktur. Masallarımızın, halk hikâyelerimizin, türkü ve manilerimizin, atasözü, bilmece ve deyimlerimizin zengin ve büyülü hazinesinden de gençlerimiz yoksun. Sadece bugünkü gençlerimiz değil, son birkaç neslin gençleri. Dilinin zenginlik ve güzelliğinin farkında olmayan; dil dağ
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yarisina kadar okudum icim karardi
dunde devlet hasteleneri ile ilgili forumu okumuz ve annemin 1994 seneisnde o hastanelerden birinde sskda gecirdigi 2 yil aklima gelmisti
hemen ertesi gun bugun ise tabiri caizse icine ettigimiz Turkcenin ve her tarafta inglizce ozentiliginin getirdigi karamsarlikla aklima tek soru geldi
Neden biz boyleyiz ?[hline]Hepsi Gercek...!!!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Fistan, 16 May 2003 11:33 tarihinde demiş ki:
ingilizceyi savunmak kimseye bi fayda getirmez hadi haklı olsanız tamamda ingilizcenin sığ bir dil oldugunu bile bile turkceye laf atmanız sadece laf olsun diye muhalefet yapmanızdan kaynaklanıyor...


Esasında dooru söylüyon

Türkçede meşhur bir laf var
Alışmış Kudurmuştan beterdir diye...[hline]Gezinen bir gölgedir hayat, gariban bir aktör
Sahnede bir ileri bir geri saatini doldurur
Ve sonra Duyulmaz olur sesi, bir masaldır
Gürültücü bir salağın anlattığı
Ki yoktur hiçbir anlamı.

W. Shakespeare - Macbeth
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ayrıca türkcede saolsun hem geyiklikten hemde türkcenin yapısından kaynaklanan bir sebepten dolayı cümleler soylemek istedigin anlamdan sapıyor veya her yöne cekilebiliyor...
ha ingilizce yazıyosun adam genede onu yanlıs anlıyor o ayrı...[hline]Evil friend with every1,till blade thrust into body...Ariakan...
..........RIM RIM RIM RIM RIM RIM ..........
:rock::rock::rock::rock::rock::rock::rock:
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...